Katalog

12 ŞUBAT 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 ANAP GenelBaşkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler'den muhalefete eleştirt Anayasa Mahkemesi komşu kapısı mı? Siyasi Partiler ve Yerel Seçim KanuMehmet Keçeciler, ANAP Başkanlık Divanı nu'nda değişiklik öngören yasa tektoplantısmdan sonra yaptığı açıklamada, Siyasi Partiler ve lifıni önümüzdeki hafta başında Seçim Kanunu'nda yapılması planlanan değişiklikleri TBMM'ye sunacaklannı bildirdi. görüştüklerini belirterek, teklifin bu hafta sonunda veya Keçeciler, yasa teklifinde yerel seçımin ekim ayında yapılmasının ongoönümüzdeki hafta başında TBMM'ye sunulacağını rüldüğünü ifade ederek hangi yılda söyledi. yapılacağının TBMM'de kararlaştırini öne sürerek yerel seçimler için de ANKARA (Cum "aynı uslubu denediklerini" söylehuriyet Bürosu) di. Keçeciler, "Ana>asa Mahkeme ANAP Genel si'ni komşu kapısı belleyeceklerine, Başkan Başyarotursunlar kendi icraatlannı konlrol dımcısı Mehmet etsinler" dedi. Muhalefet partilenKeçecUer, muhanin ANAP'm yüzde 36 oyla iktidar lefet partilerinin olduğu iddialarını ammsatan Keçemilletvekili genel seçiminde "LorelHardT'ye taş çı ciler, "Bu iddialannda samimilerse kanacak komedi örnekleri verdikle buyursuniar seçinıe" dedi. Keçeciler. rılacağını soyledi. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler, başkanlık divanı toplantısmdan sonra basına bir açıklama yaptı. Keçeciler, Avrupa Demokratlar BirliğVnin bu hafta Londra'da yapılacak olan toplantısına genel sekreter Akgiin Aibayrak'ın Bonn'da yapılacak toplantısına ise genel başkan yardımcılanndan tlker Tuncay'ın katılacağını söyledi. II ve ilçe kongrelerine ilişkin bilgi veren Keçeciler, 14 ilin kongresinin tamamlandığını, 43 ilin kongre günü için tarih saptandığını söyledi. Keçeciler, kongrelerin mart ayı sonuna doğru tamamlanacağıru ifade ederek buyuk kongrenin 15 mayıstan sonraki bir tanhte yapılabileceğıni bildirdi. Keçeciler, başkanlık divaıiında Siyasi Partiler ve Yerel Seçim Kanunu'ndaki değişikliklerin görüşüldüğunü anlatarak teklifin bu hafta sonunda veya onumuzdeki hafta başında TBMM'ye sunulacağmı kaydetti. Keçeciler yasalardaki değişiklik önerilerini şöyle açıkladı: "Siyasi Partiler Kanunu'ndaki, siyasi partilerin il bazında Türkeye'nin üçte ikisinde, ilçelerinde ise en az yansından fazlasında teşkilat kurma koşulu degiştirilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nce bu madde iptal edilmisli. Şimdi ise Turkiye'nin yansında teşkilat kurmak, bir üde ise ilçelerin uçte birinde teşkilat kurma koşulu getiriliyor." Siyasi paniler, Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmek zorunda olduklan uye kayıtlarından kongre ve onsecimlerde istifade edemiyordu. Değişiklikle kongre ve onsecimlerde, bundan böyle Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan alınan kayıtların esas alınması ilkesıni getiriyoruz. MahaUi Seçim Kanunu'nda büyiıkşehir beledrye başkanlıgı secimlerinde partilerin butiin ilçeleri ihtiva eden listeleıie katılması esas benimsenmekledir. Bağımsız adaylann istiraki halinde verilecek oylann iptal sebebi sayilmaması hukme bağlanmaktadır. Oy pusulasına iki mühiir vurulabilecektir. Mahalli seçimlerin mart ayında yapılması yerine ekim ayında yapılmasını öngörüyoruz. GUMJERIN KOPUGU Gündemde af yok ANKARA (ANKA) Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) universite öğrencüerine verilecek bir aftan yana olmadığını açıkladı. Buna karşın, Üniversitelerarası Kurul geçen ay içinde Ankara'da yaptığı toplantıda 3 derse kadar başansız olan öğrencilere sonsuz sınav hakkı verilmesini istemişti. Milli Eğitim Bakanı Hasan Cdal GüıeTin hükümetin gündeminde bir üniversitenin affının olmadığını açıklamasuun ardından YÖK Başkan Vekili Uygur Tazebay da ANKA muhabirine yaptığı açıklamada, "YÖK'ün gÜBdeminde universite affı yok" dedi. Tazebay, Ümversitelerarası Kurulun önerilerinin istişari mahiyette olduğunu ve bir bağlayıcılık taşımadığını kaydetti. Uygur Tazebay'ın Üniversitelerarası Kunıl'un tavsiye kararına karşın, böyle bir karar alınmadığı yolundaki sözleri üzerine, Üniversitelerarası Kurul Başkaru'nm görüşlerine başvuran ANKA muhabirine Başkan Hurşit Ertuğrul şunlan söyledi: "Ünlversitelerarası Kunıl'un toplantısına 58 ktşi katıldı. Marmara Üniversitesi Senatosu'nun getirdigi öneriyi sozlü olarak benimsediklerini bfldMUer. Öneriye karşı çtkan olmadı." Inceleme yapacak Diyarbakır Cezaevî'ne SHP heyeti Pınar Kür ve Erdal Öz yargılandı Muzır Kurulu'nca mustehcen bulunarak toplatılan ' ve imhalan ıstenen "Bitmeyen Ask" ve "Asılacak Kadın" romanlannın yazarı Pınar Kür ıle yayıncı Erdal uz'ün yargılanmalanna devam edıldı İstanbul 2 Aslıye Ceza Mahkemesi'ndekl dünku ılk durusmada "Bitmeyen Aşk" adlı romanda muzır yayın yaptıkJan savıyla yargılanan kıtabın yazan Pınar Kür ile yayıncısı Erdal Öz, savunmaların! yaptJlar Savunmasında, "Bitmeyen Aşk" adlı romanın 40 yıllık bir bırîtamin urunü olduöuru vurgulayan Pınar Kür, "Durtyanın hiçbır yennde. rıiçbır yazarın sırf cınsel tahrık amacıyla, 534 sayfayı başarıyla kaleme aldığı görulmemiştır" dedi. Pınar Kur, edebiyat eserinin bütünlüğunu anımsatarak şöyle konuştu: "Kitabın ımhasınm yanı sıra verecejımız para cezası benim için önemsizdir Ancak btı cezayı ödemeyecejımı burada beyan ediyorum Katım, arabam, malım, mülkum, kalemımden başka gelır kaynağım olmadığı ıçın icra yoluna gıdılemeyecek ve ben hapse gıreceğim Böylece, tarihın kaydettiğı ilk fikır cezalısı Socrates'ten bu yana, Doju'da ya da Batı'da, bir aşk romanı yazdığı ıçın hapıs yatan ılk ve son yazar ben olacajım." Müstehcenlık kavramının edebryatta yen olmadijını ve bu kavramı edebiyat dışı güçlerin yarattığını belirten yayıncı ve yazar Erdal Ûz de, "Ben bir yazanm, bızler yazarız, biz yargılananlar yazar kışilenz. Bızım sayısız baskılar yapan kıtaplarımız var. Bız edebiyatın ne oldu j u n ı burada sayın savcıdan ya da ona akıl veren başbakanlık memurlarından oluşmuş böylesı bir kuruldan öğrenecek dejılız" dedi Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun sıyasal ıktıdarm buyruğuyla oluştunjlduğunu kaydeden Öz, kurulun resmı bilirkişılıği konusunda "Yargıca savcı kanalıyla göruş sunacaksın, sonra da bılırkışı olup yargıca yardımcı olacaksın olmaz böyle saçmalık" dedi. Kıtapların aklanmasımn istendıği duruşmalar, kıtaplann ve savunmaların son kez ıncelenmesi ve karar verılmesi için 1 3 1988 tarihıne ertelendı ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Cezaevlerindeki koşullarla ilgili eleştirilerin yoğunlaşması uzerine ve Diyarbakır Cezaevi'nde başlayan açbk grevinin yayılması TBMM'nin cezaevlerine ilgisıni arttırdı. Adalet Komisyonu, cezaevlerinde inceleme >apmak için TBMM Başkanlığı'na başvururken, SHP, Diyarbakır Cezaevi1 ne bir inceleme heyeti gönderiyor. SHP'nin Doğu ve Güneydoğu sorunlannı araştırmak amacıyla oluşturduğu komisyon ilk incelemesini Doğu Beyazıt ve Diyarbakır'da yapacak. Komisyon Başkanı Hasan Fehmi Güneş ve komisyon üyeleri Mahmut Ahnak ile Adnan Ekmen, bugun Doğu Beyazıt'a giderek bir süre önce jandarmalann iki kişiyi öldürduğu olayla ilgili inceleme vapacak. Komisyon üyeleri, daha sonra Diyarbakır'a geçerek cezaevinde açlık grevi konusunu araştıracak. SHP milletvekilleri, Diyarbakırdan kolordu komutaru ve bölge valisiyle de bir görüşme olanağı arayacaklar. SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin, Diyarbakır Cezaevi'nde başlayan ve yayılan açhk grevinin dikkat çekici olduğunu belirterek, SHP milletvekillerinin sorunun çözümu amacıyla inceleme yapacaklannı belirtti. Çetin, dün SHP Diyarbakır ll Başkanı'nı telefonla arayarak durum hakkında bilgi aldı. Adalet Komisyonu Başkanı ANAP'h Alpaslan Pehlivanlı da ko misyonun cezaevlennde inceleme yapması için TBMM Başkanlığı'na başvuruda bulundu. Pehlivanlı'nın başvurusunda, cezaevlerinde inceleme gerekiyorsa bunu Adalet Komsiyonu'nun üstlenmesi gerektiğini bildirdi. Pehlivanlı'nın başvurusuna yanıt alındıktan sonra komisyon üyeleri belli aralıklarla askeri ve sivil cezaevlerinde inceleme yapacak. Dün, Metris Askeri Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklular, yakınlan aracıhğıyla gönderdikleri açıklamada 3 günluk yemek almama grevine başladıklannı duyurdular. Metris Askeri Cezaevi'ndeki tutuklular, "Başta Diyarbakır Cezaevi'ndeki tutuklulann, Kürtçe konuşmasına konan yasak nedeni ile başlattıklan direnişi desteklemek ve Sagmalctlar 2, Eskişehir, Mersin gibi cezaevlerindeki olumsuz yaşam koşullannı protesto etmek amacı\la cuma günunden itibaren 3 gunluk yemek almama boykohına gittiklerini ve cezaevleri ile dayaruşmalannın gelecekte artanık sürecegini" bildirdiier. S3hfl dundan hastalar kadar doktorlar da korkuyor Hastadan rontgen istemek. has*** • tayı saatlerce havasız yerde bekteterek, daha da hasta etmek demek Bu yuzoen parmak tıklatmak ya da nefes dinlemekle yeünıyorlar 0 zaman da geteın bronşite tuberküloz, tüberküloza sıroz teşhıslen. Yukandaki fotoğraf, tele konferans sistemı ıle çafl aöatılıp, 19. yuzyıl röntgeninın kapısında bırakılan XRay sabn" içinde iken gösteriyor R ö n t g e n kuvru Verem, sana ne verem S edat Giirec Cumhuriyet'te çalışıyor. Üç yaşındaki kızı Yeliz bir süre önce hastalandı. Soğuk algınlığı, halsizlik belirtilen gösteriyordu. Evleri Fatih'te idi. Yakınlannda Zeynep Kâmıl Hastanesi'nde görevli olduğunu söyleyen çocuk hastakklan mütehassısı Dr. Hilmi Zeylan'ın muayenehanesi vardı. Dr. Zeylan, küçuk Yeliz'ı muayene etti, ciğerlerini dinledi. Ve teşhisini açıkladı: Kızınız maalesef verem. Sedat Bey perişan olmuştu. "Film falan çekmeyecek misiniz?" diyecek oldu. Ama Dr. Zeylan, reçetesini yazmaya başlamıştı bile: Verem ama. verecegim diyeti iyi uygularsamz kısa zamanda duzelir. Doktor daha sonra veremli kuçük Yelız için yasak olan gıdalan açıkladı: Bal, sut, yumurta, et, meyve, kuruyemiş. Baba şaşırmıştı: Bunlan yiyecek mi yemeyecek mi? Yasak diyorum ya. Bunlar yasak. Yiyecegi gıdalar ise çorba, pilav, makarna, börek, çok az kıyma kanşlınlabilir. et, sut, yumurta gibi yiyecekler yemek suretiyle rejim yaptıklanm, oysa kınn kilo almaya ihtiyacı bulundugunu, bu nedenle de insanlan şişmanlaoa olan hamurişi, pilav ve makama yemesi gerektiğini vc isine kanşmamasını söyledi. Korsan doktorluk Durumun vehameti karşısında kızımı Fıtma Ang ile birtikte Dr. Kutlu Altıkulaç'a goturduk. Dr. Altıkulaç, Dr. Zeytan'ın teşhisini ve reçetelerini son derece tereddütle karşüadıgını belirterek, bu konuda teşhis konulabilmesi için, once radyolojik muayene ve fahlillerin yaptınlması gerektiğini bildirdi. 19.1.1988 larihinde kızımın radyolojik muayeneleri ve tahlilleri yapıldı. (Ek: 3 ve 4). 20.1.1988 tarihinde Röntgen ve tahlil sonuçlannı inceleyen Dr. Altıkulaç, kızınun cigerlerinde verem veya bir diger hastahgın bulunmadığını, halsizlik >e Lsteksizhginin kansızlıktan kaynaklandığını, bu dunımda Dr. Hilmi Zeylan'ın verdigi diyet ile Cobanobol ve Durabolin gibi anabolizan ilaçlann uç yaşında bir çocuk için Aııkara Adliyesi'nde babalar kavgası ANKARA (Cnmhuriyct Bürosu) Milyaruk hayali ihracat davası sanıklanndan, başkentin ünlü kabadayı işadamlaıı Ahmet Turgut (Kürt Ahmet) ve Yusuf Koç'un adamları ile hayali ihracat olayının ihbannı yapan Haydar Koç'un adamlan arasında Aükara Adliyesi'nde kavga çıktı. Davanın görüldüğü Ankara 2. Agır Ceza Mahkemesi duruşma salonunun önunde meydana gelen ve polis tarafından güçlükle yatıştınlan kavgada, Haydar Koç'un avukatı Şevkrt Caa Özbay dayak yedi. Kavga nedeniyle Ahmet Turgut'un, bir süre önce istanbul Maksim Gazinosu'ndaki kurşunlama olayının sanıklarından olan ikı oğlu Kadir ve Metin Turgut polis tarafından gözaltına alındı. Sahte fatura karşılığı Merkez Bankası'ndan 11 milyar 830 milyon lira vergi iadesi alındjğı iddiasıyla, halen yurtdışında bulunan ve Türkiye Emlak Kredi Bankası'm 65 milyar lira dolandırmak suçundan aranan işadamı Kemal Horzum ve 21 arkadaşı hakkında açılan davaya, dıin de devam edildi. Haydar Koç'un Izmir Cumhuriyet Savcıhğı'na yaptığı ihbar uzerine açılan davada, sanıklann "suç islemek icin teşekkül vücuda getirdikieri, dolandıncüık, sabteçüik yapüklan >e yanlış beyanda balaodnklan" öne sürülüyor. lddianame ile, Kemal Horaım'un 922 yıl, Hakkı Burma, tbrahim Atmaca, Haydmr Gökçe, Ahmet Turg»t, Yusuf Koç, Tekin Dogana, Ahmet Tnna Uysal, Coşkun Gauel ve lsnuil özkan'm 38 yıl, Kemal Ahmet Ozakkaş. Hacı Boztaş. Osman bkender Bayar, Selami Yoksun, Taner Lskan, Sedat YıMınm, tbrahim Doğan, Cemalettin Doian, Huscyin Erdofan. Oial Demir, Ibrahim Hakan Pergünt ve Emir Ali Oray'ın 13 yıl arasında hapis cezasına çarptınlmalan istendi. Anlcara 2. Ağır Ceza Mahkamesi'nde saat 10.30'da başlayan duruşmaya Ahmet Turgut, Yusuf Koç ve Haydar Koç'un adamlan ile birlikte kalabalık bir şekilde geldikleri gözlendi. Bu kişiler duruşma salonuna alınırken kapıda polis tarafından arandılar. Polis duruşmayı izlemek isteyen kadınların çantalarına da baktı. Durusmada ilk olarak hayali ihracat olayını ihbar eden Haydar Koç dinlendi. Haydar Koç, sanıklann TIR, gerai ve uçak ile hayali ihracat yaparak, Merkez Bankası'ndan vergi iadesi aldıklannı öne sürerek, bu nedenle ihbar ettiğini söyledi. Sanıklar ise savunmalannda, Haydar Koç'un iddialarının doğru olmadığını belirterek ihracat işlemlerinin yasalara uygun bir biçimde yapıldığını öne surdüler. Daha sonra karannı açıklayan mahkeme heyeti, Haydar Koç'un mudahil olarak duruşmalara katılma istemini reddetti. Kemal Horzum'un da bulunduğu ülkede sorgusunun yapılması için Adalet Bakanlığı kanalıyla girişimlerde butunulmasına karar verildi. Mahkeme heyeti, dava konusu belge ve bilgilerın DPT, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğu'ndan sorulmasına karar verdi. Yargıç Benli, duruşma sona erdikten sonra Haydar Koç ile diğer sanıklara dönerek, "Sizdenricaediyorum, ayn ayn cıkın" dedi. Bunun üzerine önce Haydar Koç salondan aynldı. Duruşma salonundan çıkan Haydar Koç ile Yusuf Koç ve Ahmet Turgut'un adamlan birbirleri ile karşılaşınca, önce küfürieşme ile başlayan tartışma, ardından yumruk ve tekmeierın kullanıldığı bir kavgaya dönüştu. Bu kavga sırasında, Haydar Koç'un eşi. Yurdagöl Koç'un Yusuf Koç'un oğlu Nadir Koc'a çanta ile vurduğu, Haydar Koç'un bacanağı Ercan Bingol'un kufur ettiği gözlenırken, Ahmet Turgut'un iki oğlu Kadir ve Metin Turgut'un da avukatı Şevket Can Özbay ile Haydar Koç'un adamlanna vurmaya başladıklan görüldü. Adliye koridoru bir anda kanşırken, orada bulunan az sayıdaki polis memuru olayı yatıştırmaya çalıştılar. V.k : 5İ CULC < Ckf/ 'A 0 , 57 \ L \ Ifo . •>» Teşhısi doğru çıkaracak reçete, flida rejimı ve verem eskizi. Doktor Zeylan, reçeteyi ve gıda rejimini ayrıca bir kâğıda yazıp uzattı. mahzurlu olduğu duşüncesinde bulundugunu belirterek, Uişikte sundugum (Ek: 5) 20.1.1988 tarihli reçeteyi yazdı. Bu durum karşısında ve reçetelerinde diploma ve ihtisas numanüannın da bulunmaması nedeniyle, bu şahsın doktor oldugundan şüphelenerek, durumu İstanbul Tabipler Birligi ve Zeynep Kamil Hastanesinden tahkik ettik. İstanbul Tabipler Birligi, biriiklerine kaydın kanunen mecburi olduğunu, ancak Hilmi Zeylan isimli bir doktorun birtiklerinde kavdı bulunmadığını, ancak vergi vermemek için kayıt yapürmayarak kaçak çalışan bir doktor olabiiecegini, Zeynep Kâmil Hastanesi ise, böyle bir doktonı tanımadıklannı bildirdiier. Bunun uzerine şifahen başvurdugumuz sayın müdürlügunuzden, bu şahsın doktor olduğu. Fıtih Merkez Sağlık Ocagı'na kaydı bulunduğu bildirildi. Sonuç: Tabipler Birüği'nde kaydı bulunmayan, hiçbir ciğer hastalığı bulunma>an kızıma verem teşhisi koyan, verem teşhisi koyduğu bir hastaj'a et, süt, bal, yumurta gibi gıdalarla su icmeyi dahi yasaklayan, Verem Savaş Dernegi'nin aksine teşhisi soylendiginde en ufak bir muayeneye dahi gerek görmeden teşhis ve tedavi yonteminde ısrar eden, uç yaşında ve kansızlıgı olan bir çocuga, yaşı ve durumu ile bagdaşmayan ilaçlan tereddutsüz veren, hasılı insan saglıgı ile sorumsuzca oynayan ve kaçak çalışmak suretiyle vergi kaçakçüıgı yapan bu şahsın, insanlara daha fazla zarar vermesinin onlenmesi için bir an önce gerekü tahkikatın yapılarak, hakeltigi ceza ile cezalandınlmasını arz ederim. Saygılanmla Sedat Güreç ( İ M Z A)" Sedat Güreç"in "arzı" gerçekleşecek mi? Veremli kuçük hastasına "ek zamma uygun gıda rejimi veren" ve böylece teşhisini doğru çıkarmak için her turlu önlemi alan Dr. Zeylan'a Sağlık Bakanlığı ne yapacak? Bu iki soru THY'deki ilk seferinde Semra Hanımın purosunu yakıp yakmayacağı kadar merak konusu... Kandıra baskını Sanıklar basına tamtıldı İstanbul Haber Senisi Kandıra'daki 197. Piyade Alayı'nın silah deposunu soyarak, Bağcılar'da bir polis memurunun öldüriilmesi olayına kanştıklan ileri sürulen 4 kişi ile bunlara yataklık yaptıklan belirtilen 5 kişi dün İstanbul Siyasi Şube Müdürlüğu'nde basına gösterildi. Kandıra baskınını gerçekleştirdikleri öne sunılen 5 kişinin Baba Erdogan, Ali Rıza Dermanlı, Yılmaz Turnacı, Cemal Rakip ve Sefakoy'deki çatışmada öldurulen Erraeni asıllı Maniyil Demir olduğu açıklandı. Diğer 5 kişi, Ahmet Özer, Hasan Kartal, Muammer Aydın. Zeynel Aslan ve Hasan Aytan'm, yataklık, örgut üyelerinin saklanması ve aralanndaki haberleşmenin sağlanması suçlarından gözaltına alındıkları öğrenildi. 9.1.1988 günü kimliği belirsiz 10 kişi, Kocaeli'nin Kandıra ilçesindeki 197. Piyade Alayı'nın silah deposunu basarak, 8 adet G3 tüfeği, 2 tabanca ve 300 kadar mermiyi alarak kaçmıştı. İstanbul Siyasi Şube Müdurlüğu'nde dün yapılan açıklamada, Maniyil Demir'in dışında Kandıra baskınına kanştıkları ileri surülen 9 kişi basına gösterildi. Baskını gerçekleştirdikleri belirtilen Ali Rıza Dermanlı, Baba Erdoğan, Yılmaz Turnacı ve Cemal Rakip'in, baskını planladıkları, Bağcılar'da polis memuru Hasan Danacı'nın öldürülmesi ve üç kişinin yaralanması eylemlerini gerçekleştirdikleri öne sürüldü. Verem ettin sen beni Doktorun gıda reçetesi ülke gerçeklerinin bilincinde olduğunu gösteriyordu. Ama, bal, sut, yumurta, et yemeden verem nasıl yenilecekti? Baba "doktordur bir bildigi var" diyerek Yehz'i makarna ve çorba ile beslemeye koyuldu. Ancak, küçuk Yeliz ülke gerçeklerine biraz daha saygılı davranarak ağzına bir şey koymamaya başladı. Giderek zayıflıyor, bitkinleşiyordu. Babası bu kez onu alıp Verem Savaş Dispanserine götürdu. Buradaki muayeneler ve çekilen filmler Yeliz'de veremden en küçuk bir eser olmadığını ortaya koyuyordu. Baba yeniden Dr. Zeylan'a gitti. Röntgen sonucunu bildirdi. Doktor Bey kendisıne itimat edilmemesine, diyetin aynen uygulanmamasına sinirlenip, hiddetlendi. tlk yazdığı reçeteyi yineledi. Yeniden vizite ücreti istedi. Oysaki duvarda "Kontrol ucretsizdir" yazıyordu. Kızınıza bal, siit, et gibi şeyler alacagınıza doktorun ücretini ödeyin dedi. Sedat Bey, çaresiz ödedi. Geçen kez doktorun vermediği makbuzu almakta kararlı idi. Ancak doktor da vermemeye kararlı idi. Ve nıtekim doktor daha kararlı çıktı. Sedat Bey doktorla verem dispanseri arasında kalmışlı. Kim doğruyu söylüyordu? Yeliz verem mi idi, değil mi idi? Dahası bal, süt yesın mi yemesin mi idi? Konuyu çalışnğı bölümün müdüresi Fatma Ang'a açtı. Anğ da kulaklanna inanamadı. Bir kez de Doktor Zeylan'dan kendisi dinlemek istedi. Bundan sonrasını şu anda Sağlık Bakanlığı'nın incelemesinde olan şikâyet belgelerinden okuyalım: "Dr. Hilmi Zeylan. Fatma Ang'a telefonda verdigi cevapta, Yeliz'in kesinlikle verem olduğunu, yasakladıgı gıdalan n verem mikrobu taşıdıgı için yenmemesi gerektiğini, kaldı ki insanlann zayıflamak için "Bira"yı bardağından için • Yemeği kitabından seçin GUZEL FİLM KfiRJN DOYÜRMflZ ijinemadan yeni döndünüz. Film d e harıkaydı. Şımdı, sıra güzel bir sofrayı, kısacık bir zamanda hazırlamaya geldı: bıberıyelı kuzu şiş, tereyağlı bezelye, mevsım salatası, elmalı benye... Nasıl mı hazırlayacaksmız? Sağlık olsun bütçesi Şemsi Tebrizî!.. tran'ın İstanbul Başkönsolosu Mir Cafer Zaferanci deraiş ki: "Merrâaa'Bin Ttrfc ya da Irufa olmasınB] ön«mi yoktm." Bizce İranlı oimasımn önemi vardır: Çünkü Mevlâna Şemsi Tebrizi'nin yetiştirmesidirl.. Sağlık Bakanı Akarcalı, sağhkh bir yaklaşımla işe girişti: "Sigara sağlığa verilen önemin bir simgesidir. Halkımızı kendisinin ve başkalannın sağlıgına karşı duyarü kılmak başbca amacınuz" dedi. Efes Pilsen'in beklenen yeni yemek kitabmda... Seçim! Tabu! "Ekimde seçim" uygun değilmiş. Bizce ocakta yapılmalı. Bugünkü gibi ocağımıza incir dikilsin diye.'.. •** SUSADIKÇA EFES PİLSEN bu kapağın altındadır. SHP İstanbul Milletvekili Mebmet Ali Eren, Nokta dergisinden Hıdır Goktaş'la yaptığı söyleşide, şöyle demiş: " Demokrasi Utmiaria bir anda yasamaz." Bunun ıçın olsa gerek 10 yılda bir tabuta konuyor!.. Şinasi Nahit Berker Bu saygıdeğer yaklaşıma ilk yanıt bayan Özal'dan geldi: "Ben uçakta puromu yakanm, Idmse kanşamaz.." Fıkra Ikincisiiseeşinden. Yalnız Turgut Bey, yamtı lafla değil, eylemle verdi: 1988 için toplam kamu > atınmlan içinde sağhga aynlan payı yüzde 5'ten yüzde 2'ye indirdi. Evet, 525 milyartık sağlık jy'uçük kızılderiti, merakh bir yaünmlannı bir vurnşta 210 mil./V ifadeyle babasına sordu: yar yapı verdi. Baba, bizitn isimlerimiz. ne Niye? reden geliyor? Enflasyonu kısmak için. Baba kısa bir süre düşündü ve Ama hernedense aynı enflasy on yamtladv Ulaşürma payı için söz konusu BUim isimlerimiz hep bir takım olaylara dayanır oğlum. değil. Bu bakanugın biitçesini Nası! yani? 3.5 trilyon olarak beliriedi. Mesela senin büyük ağabeyin Çünkü bu bakanlık çağ at"Bağıranayı" ana rahmine düstülatacak. TeJekonferans verdireğünde dışonda bir ayı bağmyordu. cek, uzaydan nakten yayın yapaOnun küçıiğu ağabeyin "Gurleyencak. Vesaire. şimşeK", ana rahmine düştüğünde Çağ atlamanın Türkiye'ye nedışanda şimsek çakmıstu Büyük ye mal olduğunu 1988bütçesine abian "Kuçukkedı" ana rahmine bakarak görmek mümkün: düştüğünde çadınmııda küçük bir kedi vardı. Anladın mı oğlum, PuSağlığa aynlan paranın tam on beş katı Ulaştırma'ya ay layanprezervatif. nlraış.. Nereye ulasacağız ki? Aynca, ulaşsak bile hastalıklı olarak ulasacağız. Peki Özal niye sağlık yatınmlarına bu kadar ilgjsiz? Niyesi açık? Bu konu kendisini "şahsen" ilgilendirmiyor. Nasıl olsa Houston'da odası ve doktorlan hazır. Çocuğun adı var