19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALJK 1988 HABERLER CUMHÜRİYET/9 Prof. Altıntaş: Suudi sermayesi kendisine taban yaratma arayışında Türban Danıştay yolunda Türbana izin veren yönetmeliğin iptali için Danıştay'a başvuracağını açıklayan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Altıntaş, "Üniversitelerde insan tabanı dini eğitim görmüş kişilere doğru kayıyor" diye konuştu. TUNCAY ÖZKAN ANKARA YÖK'un tiırbanla ilgili olarak yeniden düzenledi| i "disiplin yönetmeligi" hakkında, iptal istemiyle Danıştay'a dava açılıyor. Gazi Üniversitesi öğretim uyesi Prof. Mustafa Altıntaş, YÖK'ün karanyla üniversiteleri inanç tutsaklığına terk ettiğini ve anayasanın inanç özgürlüğüne ilişkin huküralerine ters düşüldüğünü belirterek konuyla ilgili hukuki girişimlerde bulunacağınt ve önümuzdeki gunlerde yönetmeliğin iptaline ilişkin başvurusunu Danıştay'a yapacağını acıkladı. (Jazı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, Danıştay'a iptal davası açmasının iki temel nedeni olduğunu, bunlardan birisinin; bu tür kararlarla üniversitelerin inanç tutsaklığına terk edilmesi ve anayasadaki inanç özgürlüğüne aykırı ayrımcılık uygulaması olduğunu ifade etti. Altıntaş konuyla ilgili olarak Cumhuriyet muhabirine yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bu tür bir kararın arkasında Suudi sermayesinin taban yaratma arayışı var. Üniversitelerde insan tabanı dini ağırlıklı eğitim görmüş öğrencilere doğru kayıyor. Ortaöğretimin oğrencilerinin bemen henten yansını, imam hatip liselerinden ve dini eğitim veren okullardan gelen öğrenciler oluştunıyor. Bu yönetmelik diizenlemesiylc aynı zamanda siz ilkokul ve ortaoknldaki ögrencitere, 'Başını kapatamazsın, dini şekilde örtünemezsiniz' diyeceksiniz, diğer taraftan kiiçiik bir azınlığa iiniversitede dini açıdan örtiinebilme ayrıcalıgı tanıyacaksınız. Bu anayasaya, inanç özgürlüğüne aykındır. 21. yiizyılda bizim sonınumuz bir tek türbanmış gibi yapılan bu yonetmelik degişikliğinin geriye dönüş için yapıldığı kanaatindeyim. Gerekli hukuki tnetni hazıriayarak önümuzdeki gunlerde Danıştay'a iptal için başvurumu yapacağım." Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Serin, asıl sorunun başörtusu veya türban olmadığını, okula "tesettür" iyinde gelenlerin bulunduğunu ve YÖK'ün kararının soruna kesin bir çözüm getirmediğini de ifade ederek şunları söyledi: kalır. Ancak türbanın altına gi>ilen şeyler sorunu oluşturuyor. Bunlar uzun elbiselcrle kapanıvorlar. Tesettürle gelivorlar ki bununla okula gelmek >ıı an içinde vasak. Kış aylannda olduğıımu/ için bu uzun givsiler >imdi anla\ı>la karşılanabilir. Ancak yazın hıı >ine sorun oluşluracaklır." Çukurova Üniversitesi Rektoru Prof. Dr. Mithat Özsan da vonetmeliğe uygun da\ranmak zorunda olduklannı belirterek şöyle konuştu: GUNLEREV KOPUGU AHMET TAN da yönelmeliğe a>kırı olarak manto falar. gi>enler var. Onlara önce nasihal edi>oru/. İkna voluyla yaklaşı>oru/. Ancak bunun dışında tnnelmclik hukümlerine kar>ı direnen ve bu hükümlere aykırı davrandığı kesin olarak saptananlara yönelmelik kurallarını uygulan/." YÖK İcra Komitesi üyesi Uygur Tazebay ise türban konusunun son çıkanlan yönetmelikle halledildiğini sövledi. Tazebay, okullarda oğrencilerin türban takmadıklannı, çağda^ türbanın başın yü/, ense, kulak gibi kısımlannı açıkta bıraktığını, ancak oğrencilerin okula türbanla dcğil, başörtüsiıyle gelmelerinın sorun yarattığını ifade etıı. Tazebay. 3 vıl önce Prof. Dr. Ihsan Doğramacı'nın parasını odeyerek olgunlaştırma enstıtusundc oıe\ turbanlar diktirdiğiııi vo bunları ilahiyatta okuyan oğrencilerin takması için yaptırdığını hatırlatarak "Bunları o zaman da kimse takmadı. Şimdi Yönelmelik deçisikliğiyle sorun ortadan kald:nldı" Ji\e konuştu. ODTÜ Rektorü Prof. Dr. Ömer Saatçioglu da konuyla ilgili olarak yönetmelik hukumlerinin aynen uygulanacağını ve üniversite yonetim kurulunun tesettür giyimle ilgili yapacağı bir toplantıyla konuyu karara bağlayacağını açıkladı. Saatçioğlu, tesettür giyimle ilgili şu an herhangi bir kararın unıversile içinde alınmadığını bildirdi. Şekerden Pembeye Dönüş... • ransa'nın Ankara Büyükelçiliği'ne gazete~i Eric Rouleau'nun atanmas! gizlı bir mesaj mı taşıyor? Anadolu Kulubü'nde TürkFransız Dostluk Derneğı'nin dün akşamkı yemeğinde bu konu konuşuldıı: Fransa. Özal'a gazetecı ve yazarlarınıza daha ıyı davranın mesajı mı vermek istiyor? Oyle bir mesaj vermek ne Mitterrand'ın derdidir ne de herhangi bir Fransızın Nasıl olmaz, Fransızlar maya itibarıyla dünyaya nızamat verme eğilimindeki ulusların başında gelmez mi? Ermenı konusu O baska Ayrıca nizamat konusu artık Amerika'nın: eskiden de Ingilizlerındi Paris Büyükelçısi Hasan Esat Işık'ın Marsilya'dakı Ermeni Anıtı nedeniyle 1973 yılında kapıyı vurup Ankara'ya dönmesinden bu yana şeker rengı olan TürkFransız ilışkilerı 1984 yılında Mitterrand'ın özel temsılcisi Manach'ı Ankara'ya göndermesı ve Özal'ın son Fransa ziyareti ile pembeliğe dönüyor. TürkFransız Dostluk Derneği de bu pembelıkten doğdu. Yemekte TürkFransız Dostluk Komitesi Başkanı ve yayımlanan basın büitenindeki sıfatı ile "Fransa'nın Türkiye'deki sabtk büyükelçilerinden" Fernand Rouillon ılederneğin kurucuları Adil Ömer Madra (Başkan), Ali Binkaya, Kemal Dayınlarlı, Srtkı Sunday Orun, Ülker Oray, H. Hilmi Şengün, Eriş Asil, İbrahim Ünlü, Emrullah Eren, Süha Özgermi, M. Mirgül Eren ve Dışişlerinden Pulat Tacer, Hüseyin Çelen, Aydın Yeğen, Erhan Ekici, emekli büyükelçilerden Semih Günver, Haluk Kural, Prof. Oya Tokgöz, Ali Tanrıyar, vahit Erdem, Mehmet Dülger, Kaan Asena ve 150 dolayında konuk dostluğa pembe şarap kadehı kaldırdılar. Büyükelçi Eric Rouieas, TürkFransız ilişkilerinin De Gaulle'ün deyimiyle her zaman mutluluk verici ve ıstisnai olduğunu anlatan konuşma yaptı. Ancak De Gaulle'ün bu dostluğun "acı verıcı" olduğu yolundaki sozlenni telafiuz etmedi. Dostluk eskilikle ölçuluyorsa TürkFransız dostluğundan eskisi yok: 1500'lerin ortalarında sıyası, tlcan ve askeri ışbirlıği başlamış. 1525 yılında Kral I. François (bizim Kanuni'nin Françeskosu) Osmanlıdan askeri destek istemış ve sağlamıştı. Daha sonra ticari ikramlar bunu kovaladı. İkramlar kapitülasyonlara dönüştü. Ama Fransızlar, kapitülasyonların vebalini yeni doğan Türkiye Cumhuriyeti'ni ılk tanıyan ülkeler arasında yer alarak ödeme yoluna gittiler. Yemekte TürkFransız uluslarının dostluğunun sırrı şöyle açıklandı: "İki ulusun yalnız karakter benzerliği değil, siyaset olarak 'Yurtta sulh cihanda sulh'u" izlemeleri de bu dostluğu pekiştirıyor. Bir Türk ile Franstzın benzerliği, elbette bir Türk ile bir Senegallıden çok fazla. Ancak Atatürk'ün sözünün ne ölçüde doğru olduğunu anlamak ıçın Exocet'lerin, Mirage'ların şehadeti gerek. TürkFransız dostluöu "Okula başörtüsu veya türbanla "Bu mesclede yönetmelik neyi gelinmesi sorun oluşturmuyor. emrediyorsa onu vaparı/. YönetBunlann altına giyilen pardösiiler meliğe uymak zorunda>ız. Yönetvar. Başörtüsu vardı. Ancak YÖK meliğe avkın da\ranan öğrencilere buna çağdaş türban dedi. Bunda yönetmeliğin gereği uyarıvı ve ceyüz, bovun, alın, kulaklar açıkta za>ı veririz. Başörtü»üniın dışın TTSK kokteylinde üçlü şov Yatlı Rüşvet Davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Hilton salonlannda dün gece hukumet, işveren, işçi temsilcileri arasında üçlü şov yaşandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut ile Türklş Genel Başkanı Şevkei Yılmaz'ın yanyana gelmekte direnmeleri üzerine araya TÎSK Başkanı Halit Narin girdi. Gazetecilerin ısrarları üzerine Halit Narin, İmren Aykut ve Şevket Yılmaz kolkola grerek fotoğraf çekttrdiler. Aykut Yılmaz ve Narin bir süre yaTİSK'in 26. kuruluş yıldönümü nedeniyle dün yapılan kokteyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Başkanı İmren Aykut'un gelmesi üzerine durgun geçen toplantı birden hareketlendi. Aykut, Narin ve Yıl n şaka yarı ciddi tartıştılar. maz ile birlikte fotoğraf çekmek isteyen gazeteciler. önce Şevket Yılmaz'ın yanına giderek, "Sayın Başkan, Sayın Bakan geldiler, yanına gilmek istemez misiniz?" diye sordular. Bunun üzerine Şevket Yılmaz, "Ben oraya gilmem. Ben buradayım. İsteyen gelir" yanıtını verdi. Bunun üzerine gazeteciler, İmren Aykut'a giderek, "Sayın Bakan. Şevket Yılmaz ileride, oraya gidecek misiniz?" diye sordular. İmren Aykut, kokıeylde fazla kalmayacağını, hemen ayrılacağını bildirdi. Ancak ısrarlar üzerine İmren Aykut, Şevket Yılmaz ile Halit Narin'in bulunduğu bölgeye doğru yöneldi. Narin darbe çağrışımı yapan sözleri kınadı: 'Kepazeliğin dikâlâsının daııiskasr T İ S K Genel Başkanı Halit Narin, SEKA ile ilgili görüşlerini de aktarırken "Grev konusunda bütün taraflar hatalıdır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biir'osu) TÎSK Başkanı Halit Narin, özel sektörden son gunlerde gelen ve darbe çağrışımı yapan sözleri kınayarak, "Bu çağrışımlar saçmalıktır. Kepazeliğin dikâlâsının daniskasıdır" dedi. Narin, 90 günü aşan SEKA grevi konusunda da "hükümet, işveren olmamalıdır" göıüşünü savundu. TİSK Başkanı Narin, dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de yülardır hürriyetçi, demokratik, parlamenter sistemi savunduklannı dile getirerek şunları söyledi: "Son gunlerde, bazı özel teşebbüs rnensubu insanlaria, bazı üniversite mensubu arkadaşlanmızın yanlış çağnşımları ifade eden konuşmalar vapmasını kınamamak mümkün degildir. Bu sözler, saemalıktır, kepazeliğin dikâlâsının daniskasıdır. Çünkü Türkiye'de hiçbir surette bundan böyle dcmokraside bir aksamayı diışfinmeden ve kafalann içinde bile çağnşım yapmadan, buna sahip olarak memkket ekonomisi ve sosyal dengelerini kurarak, rejitnine sahip olan bir sislemin devaraı için gayret sarfetmeli. Başka yanlış çağnşımlan, başka yanlış düşünceleri artık tarihin sayfalanna mal edecek şekilde kafalardan silmelidir. Silmek mecburiyetindeyiz. Deraokrasinin islendiği zaman uygulanan bir sislem olduğu fikri artık her kafadan Türkiye Cumhuriyeti'nde silinmek mecburivetindedir.'' Şevket Yılmaz, Bakan Aykut1 un kendisine doğru geldiğini görünce kolunu tutan Halit Narinin yanında bir omuz hareketi ile uzaklaşarak "Vallahi gelraem" diye bağırdı. Daha sonra Aykut'a dönerek, "Sayın Bakan ben buradayım" dedi. İmren Aykut da bunun üzerine Yılmaz'ın bir iki metre karşısında durduğu ve "Ben de buradayım" diyerek bir kahkaha attığı gözlendi. Narin bu gelişmeden sonra Yılmaz'ı kolundan çekiştirerek Bakan Aykut'un yanına götürdü. Böylece hükümet, işçi ve işveren uçlüsü ortada birleşHatıra fotografı TISK'ın 26. kuruluş yıldönümü nedeniyle verilen vŞş&T kokteylde Çalışma Bakanı miş oldular. Bu üçlü arasında ayaİmren Aykut, Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve TISK Başkanı Halit Naringazetecilerın ısrarları üzerine kolkola ğa gelme tartışması yarı şaka yarı girerek fotoğraf çektirdiler ve bir süre yarı şaka yarı cıddi tartıştılar. (Fotoğraf:AA) ciddi bir biçimde bir süre daha devam etti. Narin, Yılmaz ve Aykut arasındaki konuşmalar bundan sonra şöyle sürdü: Narin Gelin haydi kol kola girelim. Allahını seversen bizim parçalanmaz bir bütün olduğurnuzu herkes görsün. Yılmaz (omuz silkerek) Hayır gelmem. Ben dediklerim olduktan sonra girerım. Narin Senin dediklerin olmasının imkânı yok. Tabiatın yapısına aykın. Yılmaz Sen de hep böyle yapıyorsun. Bana şoyle söylüyorsun, sonra yapmıyorsun. Narin Türk iş hayatı devamlı mücadele içindedir. Senin dediğin olsa, mücadele biter. Olmaz öyle şey. Aykut (gazetecilere dönerek) Diyalog için gösterdiğim çabayı goruyorsunuz. Şimdi diyalog kurmayan kim, anlaşılıyor. Bakın yanına yanaşıyorum (Şevket Yılmaz için söylüyor). Diyalog kurmaya çalışıyorum, nasıl çabalıyorum bakın. Basını da arkasına almış nasıl destek görüyor. Bakın bütün gazeteciler arkasında. Yılmaz Basın gerçekten yana. Narin Biz, birlikte olduğumuz zaman desteği devamlı olur. Birlikte olmazsak, kosteği de devamlı olur. Sen mücadeleyi devamlı sürdüreceksin. Siyasi güçle mücadele olmaz. Ekonomik guç, devamlı mücadele eder. Yılmaz Bu işverenlerin toplantısına bunlar gelirlerse, bize de gelmezlerse. Narin Ne olmuş işverenlerin toplantısına gelmekle? Biz olmasak sen nerede olurdun ki? dı. k.amu görevlilerınin "her ne Onun yerine mahkemeden nam altında olursa olsun he bir celp geldı. Ankara 3. Aslıye diye, armağan, bahşiş alma Hukuk Mahkemesi'nde Özal, ları yasak." SHP'li Kamer aleyhine 30 milBir vergi müfettişinin, bir işa yon liralık bir dava açtı. damının Mercedes'inde dolaşKamer de 2 ANAP'lının tutatığı görülürse amiri bu durumu naklara geçen sözleri ıçın mahmüfettişın rüşvet aldığına işaret kemeye gıtmeye karar verdi. sayar. Genç, mahkemedekı MeclisBu gerçekten yola çıkan te açıkladığı görüşlerini yineleSHP'li Kamer Genç, Mecliste yecek. ANAP'lılara şöyle seslenmişti Bir Başbakanın, devlete Sizin Başbakanınızın yüz milyarlarca taahhüt işine işadamlarının yatlarında ne girmiş Nurettin Koçak gibi bir işi var? Bu, rüşvettir. isadamının yatına binmesi Bazı ANAP'lılar da Genç'in kuşku uyandıran bir iştir. bu sözleri karşısında samimi Ama davayı kaybederse 30 görüşlerini şöyle açıkladılar milyonu ödeyecek. Bunu, iki Mehmet Bülent Çaparoğlu ANAP'lıdan alacağı para ile (ANAPMalatya) Satılmış. karşılayacak. nerenin köpeğısin sen? Sonuçta ANAP'ın parası Murat Batur (ANAPUrfa) ANAP a dönecek.. Terbiyesiz herif. Senin DanışAma "Başbakanın, işadamtay'dan rüşvet aldığını biliyolarının yatı ile gezmesi örtüruz.. lü rüşvettir" sözü tutanaklarÖzal'dan ise hiç ses çıkma da kalmış olacak .. SEKA'da zor dönemeç tşSendika Servisi 10 bin 500işçinin grevde 92. gununu doldurduğu SEKA uyuşmazlığında anlaşma umudu yine uzaklaştı. SEKA'nın yonetim olarak bağlı olduğu Devlet Bakanı Adnan Kahveci daha önceki yaklaşımları nedeni ile aldığı tepkiler karşısında "ağzının yandığını" belirterek, bir daha bu işlere karışmama niyetinde olduğunu bildirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut ise arabulucu olacağım kamuoyuna açıkladıktan sonraki girişiminin sonuçsuz kalması üzerine, tarafları anlaşmama niyetinde olmakla suçlayarak bu işten vazgeçtiğini acıkladı. Selülozlş Sendikası Genel Sekreteri Nevzat Sözeı, SEKA grevinin artık Türkiye'nin sosyal meselesi haline geldiğini söyleyerek TRT'den bir açıkoturumda taraflan bir araya getirmesini istedi. Gazete Sahipleri Sendikası Genel Sekreteri Remzi Erkürem, ithal kâğıtla çıkarılan gazetelerin çok ciddi bir finans sorunu ile karşı karşıya bulunduklarını belirtti. "Gazeteler çok güç durumda. Hükümet ilgisiz. Grevin, işcilerin haklan verilerek bir an önce bitmesini diliyoruz" dedi. Selülozlş Genel Sekreteri Nevzat Sozer, SEKA'nın bugüne kadar devam eden grevinden doğan zararın 135 nıilyarı bulduğunu, oysa işveren tarafının grev öncesi vermeyi kabul ettiği 31 milyarla birlikte, işçiler için toplam istemlerinin 96 milyar lira civarında olduğunu acıkladı. TİSK Başkanı, SEKA grevinin 90 günö doldurduğunu. işveren tarafı olarak TtSK'e bağlı bir sendikanın toplu pazarlığı sürdürdüğünü anımsatan bir gazeteciye de şu karşılığlı verdi: "Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelerde en büyük hastalık hadiselerin politize edilmesinde >atar. Bir işe, işveren tarafsa en sonunda Halit Narin kötü adamdır derler, yazariar. Ama hükümet bunu yaptığı zaman, o bambaşka bir şekilde yazılır. Öyleyse, işçiişveren ilişkllerinde biz, hukümetin politik şahsiyeUeri bakımından hiçbir şekiİde taraf olmaması fikrine inanmışızdır. Bugun isterdim ki, SEKA'nın müsebbibi ve suçlusu Halil Narin olsun veyahut ona baglı bir sendika olsun. Ama bugün bu suali bana soramıyorsunuz ve onu yapamamanın getirrniş olduğu kavgadaki beceri veya beceriksizlik içindeki mücadelenin, hesabını size verebileyim. Işi politize etlirmek isteyen insanların ve politize edilmesi noktalarında daima hükümetlerin yapıcı ve tarafsız bir >erde olması icap ederken, bunu bir taraf olarak tutma fikrinden uzaklaşmak lazım. Eğer SEKA'da bir grev varsa, bunun yüzde yüz politik bir .> aklaşım olarak ele alınması yanlıştır. Orada şanssızlıklar olmuştur. Orada grev olmamalıydı." Hayal Pasta Kesen Mullrlyell Mülkiye'nın 139. yaşgünü pastasını Mülkiyeliler Birliği Başkanı Alper Aktan'ın "nezaretinde", en beyaz saçlı, en kısa boylu, en saygıdeğer, en sevgideğer Mülkiyeli profesur ve eski Bakan Cahit Talas kesti. Ankara Hilton'daki Mülkiye gecesi en fazla ve uzun dansöz oynatılan gece oldu. Sembolık Mülkiye pastası kesıldıkten 35 sanıye sonra 600 konuğun önünde idi. Tespıh tanesınden bıraz ırice olan pasta porsiyonları Mülkiye'nin devlet yönetimindeki son payını temsil ediyordu. Türkİş'te benimsenen çözüm: "İşçinin sorunları demokraside çözülecek." Daha çok beklerler! inasi Nahit Berker Burak Bekat OrtaokuU. sınıf öğrencisi. Mimar olmak istiyor. Amacı en yüksek gökdeleni yapmak. İZMlR'den HİKMET ÇETİNKAY* İZMİR Sessız sedasız açı Bu arada Türk tütün üreticisi ezı satımı ise 14S5 milyon tutuyor. lan bir tütün piyasası. Maliye ve liyor, yok oluyor. Arada yaklaşık 77 milyon dolar Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Nedir bu olayın perde arkası? bir açık var. Alptemoçin, Ankara'da, Ege, KaANAP iktidarının işin başından Tütün üreticisi bir ülke yabanradeniz, Marmara ve Doğu yöre beri tütün üretimmi caydırıcı yön cı sigara ithal eder duruma düsi tütün fiyatlannı bir çırpıda açık temler içinde olduğu bir gerçek. şerse sanırız ortada bir gerçek lıyor. Gazetelerin ekonomi sayfa Tütünün diğer tarım kollarından vardır. Bu da, ABD kökenli çokularına sıkışan bu küçük haberle ayrılan en önemli özelliği, siya luslu sigara şırketlerıne odün antütun piyasalarının açıldığını öğ sal, toplumsal ve ekonomik bir lamına gelmektedir. renıyoruz. yapısı olmasıdır. Tütün üreticileBaşbakan Turgut Özal, yabanANAP iktidarının tarım politika rinın hükümetler üzerindeki et cı sigara ithalatının "kaçakçıya sı belli artık. IMF reçetesı uygu kinllği ŞO'lı yılların ortalarında go darbe vurmak için" yapıldığını, 1 lanıyor bu kesime. Ortalıkta çıt rülür. Üniversite gençliğinin Ege bu arada konut fon'una da pay yok. Muhalefet bir, iki köy gezisi den Karadeniz'e dek uzanan tü aktarıldığını sık sık yıneler. yapıyor. Tütüncüler tasalı, gele tün mitingleriyle başlayan eylem, Acaba yabancı sigara ithalatı, cek günlerden endişeli, sorunlar üreticilerin parlamentoya temsilci kaçakçılığı önlemiş midir? Hiç diz boyu. Anlatıyorlar, anlatıyorlar, bitmiyor sorunları... Dünya Bankası, hükümetîn tartma sübvansiyon Ege'de tütün fiyatı 7500 lira uygulamaya son vermesini istiyor. Ardından, her yü olarak belirlenmiş. Yani A grad ahnan 300 milyon dolarlık tartma dönük sektör tütüne bu değer verilecek. Bu değeri ABD Dolan'na vurursak kredisini donduruyor. bir kilo A grad tütüne verilen fiyat beş aşağı beş yukarı 4 dolar. sokmasına dek uzar. sanmıyoruz. ÇunKu mavı bandTekel'in bir kilo tütüne verdiği ANAP'ın işbaşına gelmesiyle rollü Marlborolar piyasada Te4 dolar, ABD'de kalitesiz işçinin birlikte tütünde yaşanan darbo kel'den daha ucuza satılıyor. bir saatlik çalışma ücreti. Oysa ğaz, bugün tümüyle aşılması zor Dünya Bankası, hükümetîn taTürkiye'de bir kilo tütün, üretici bir engele dönüşmüştür Dört rıma sübvansiyon uygulamaya nin aylarca emek verdiği, göznu beş milyon insanın yaşam biçi son vermesini istiyor. Ardından ru döktüğü yaşam biçimi. mi olan tütün, siyasal iktıdarın her yıl alınan 300 milyon dolarABD'de de tütün, pamuk üre belirli bir yöntemiyle dışlanmak lık tarıma dönük sektör kredisini ticisine destekleme yapmıyor hü tadır. Amaç çokuluslu sigara şir donduruyor. Olayın tanıkları Takümet. Sigara sektörü derboğaz ketlerinin Türkiye pazarına tü rım Bakanı Hüsnü Doğan ile da olduğundan az gelişmiş ülke müyle girmesidir. Müsteşar Nazmi Demir. 11 kasım lerin kapısını çalıyor. En çok kaPerdeyı biraz daha aralayalım 1988 günü "Cumuhriyef'te Waspısı çalınan ülke de Türkiye. Ço isterseniz... hington çıkışlı arkadaşımız Ufuk kuluslu sigara şirketleriyle Türk 19871988 yılında yabancı siga Güldemir'in haberi olayın çarpıözel girişimciler şimdi ülkemizde ra ithalatına 220 milyon dolar cılığını yansıtıyor: yeni yatırımlara hazırlanıyorlar. ödeniyor. 19871988 yılı tütün dış Dünya Bankası krediyi don Tütün Tuzağı Çalışma Bakanlığı'nın Zonguldak raporu durdu... Tarıma darbe... Muhalefet işin ayrımında değil. Hükümette ise her zaman olduğu gibi yine "çıt" yok. Ufuk Güldemir'in haberi arada kaynayıp gidiyor. Ana muhalefet partısi SHR tütün konusunda ne gibi bir çalışma yapıyor bilmiyoruz. Türk tütüncülüğünün içinde bulunduğu açmazları bir uzman kadro araştırıyor mu? Sanmıyoruz. Soruna çözüm iki genel sekreter yardımcısı, üçbeş milletvekiliyle köy gezilerı yaparak getirileceğine inananlar ise sadece kendilerini oyalıyorlar olmalı. Bu konuda uzman kişiler var. Örneğin eski Köy işleri Bakanlan'ndan Mustafa Ok, Mahmut Türkmenoğlu, Tekel eskı genel müdürlerinden Orhan Özet. Tütün Eksperleri Derneğı Başkanı Turan Aral. Adını şimdi anımsamadığımız pek çok uzman. Bunlar tütün konusunda SHP'ye yardımcı olabilıtler. Elbet SHP'liler bu yardımı ısterlerse. Türk tütüncülüğü ve üreticisi sonu olmayan bir yoldadır bugün. ANAP iktidarı bu yolu bılerek ve bılinçli olarak açmaktadır. İç pazarı yabancı tütün ve sigaraya açma istemi, ABD'den tütün ithali, ortak sigara fabnkalarının kuruluş hazırlıkları ANAP'ın elindeki paket programdır. Uygulama başlamıştır... 'Maden ocağında çakşılamaz' ZONGULDAK (AA) Yılda ortalama 150 maden işçisinin meslek hastalığına yakalandığı Zonguldak maden ocaklarında, iş ve işçi sağlığı konusunda gerekli önlemlerin alınmadığı bildirilerek "bu koşullarda çalısılamaz" raporu verildi. Çalışma \e Sosy^al Güvenlik Bakanlığı tarafından bölgede yapılan ineelemelerde, maden ocaklarında toz oranının çok yuksek olduğu belirlendi. İneelemelerde en yük>ek toz oranı ise Karadon Muessesesi'nde görüldü. Ölçümler sonuııda hazırlanan raporda, maden ocaklarında mevcut koşullarda işçi çalıştınlmasının insan sağlığı açısından tehlikeli olduğu bildirilerek kurumun acilcn önlem alması istendi. Bu arada TTK bünyesinde çalışan işcilerin sağlık taramasından geçirilmek üzere bir röntgen cihazının montajına başlandı. Taramaların pilot bölge secilen Karadon'da başlayacağını bildiren yeıkililer, "(, alısmaiara daha sonra diger bölgelerde de devam edilecek ve 6 ay içinde lamamlanacak" dediler. "MİMAR" Burak, 2 milyon ortaokul öğrencisinden biri.* Mimarlık Fakültelerinden yılda yaklaşık 700 öğrenci mezun oluyor.** * XII. Milli Eğitim Şurası, Hazırlık Dokümam. Temmuz 1988. ** 19861987 ÖSYM İstatistikleri. Başarmalan için onlara destek verin... Sağlam bir temel kazandınn!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle