Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 SPOR 7 ARALIK 1988 Salıada keıııik sesi V ğ Bazı futbolcular aamasız tekmelerle f sakatlanıp sahalan erken terk ediyorlar. Bazı yöneticiler, yıldtz futbolcularım sakatlanır korkusu ile oyundan alıp Kulübeye oturtuyorlar. Kulüplerin sakathklar için ayırdıkları bütçe daha ligin 16'ncı hafîasında bitîi. Kulüplerin sakatlıklara ayırdıkları para yüz milyonları aşıyor. TURGUT DARUGA Futbol sahalarında ilk yarının sonuna yaklaşırken görüjen aşırı sertlikler kaygı yarattı. Özellikle geçen hafta gözlenen "kasıtlı tekmeler" nedeni ile bazı teknik direktörler yıldız futbolcularını sahadan çekti. Kulüplerin beklenen sakathklar için ayırdığı "sağlık giderleri" ise büyük bir artış gösterdi. Futbolumuzda Avrupa standartlarına uygun bir gelişmeden söz ederken saha içindeki çirkinliklerden kendimizi kurtaramıyoruz. Kimi zaman tribünden seyirci ile desteklenen sertlik, çoğu kez de oyuncunun özyapısındaki dengesizlik veya başka bir olasılıkla teknik direktörün ıstemınden kaynaklanıyor. Bu dengesiz davranış veya taktik istemi ile kasıtlı hale gelen sertlik yıldız futbolcuların saha içindeki etkinliğini yitirmesine neden oluyor. Ancak puan yitirmemek için yapılan bu eylem sonucu pek çok futbolcu meslek edindiği profesyonel futboldan koptnak zorunda kalıyor. Sık sık rastlanan sakathklar kulüpleri de mali yönden buyuk bir yük altına sokuyor. Hakemler sahadaki yıldız futbolcular] korumak için ozen gosteriyor. Ancak kırmızı kartla oyun dışı kalan oyuncuları caydırıcı güçte bir ceza yonetmeliği mevcut değil. Tekme attığı gerekçesi ile sahadan atılan bir futbolcu, hakem ve gözlemci raporuna karşın kendini savunurken rakibinin tahrikine kapıldığmı söylerse cezası indirime uğruyor. Bu nedenle, hırçın futbolulara bir iki maç ceza almamn otesinde başkaca bir yaptırım yok. Son haftalarda artan tekmeler futbolcuların korkulu rüyası oldu HAFTALIK ABDÜLKADIR YÜCELMAM Başarı, ruhsal denge de ister Prof. FEVZİ AKSOY Kişisel hırçınlık, sertlik, sosyal psikoloji açısından bir yetersizlik ifadesidir. Ziradc 2**li kişilik hiçbir zaman saldırgan olmaz. Başarılı olmak yalnız fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal dengelilik ıster. Böyle olmuyorsa bu tıp sporcu saha içinde dav ranış bozukluğu gösterecektir. Esasında kırıcı sporcunun kendisine de zararı vardır. Sakathklann çoğu yalnız kondisyon yetersizliğinden değil, sporcunun saha içindeki davranışlarını ayarlayamamasından kaynaklanmaktadır. Kendine güveni olan sporcu karşı tarafın sertliklerine uymaz ve kendini de sakatlamaz. Sosyal psikoloji, bir kişiden fazla olan ilişkileri inceler. Burada ilginç husus, kişilerin birbirlerine etkisini araştırmaktır. Sporda denilebilir ki seyirci ve sporcu arasında bir dengeleme olmalıdır. Bunu şöyle açıklayabiliriz: Seyirci hırçın ve tahripkâr ise sahadaki sporcu da kırıcı ve saldırgan olabilir. Sosyal psikoloji açısından bu çok önemli bir olaydır. Zira seyircinin ruhsal dengeli olması, saI M m e Ligde heyecanın doruğa çıktığı günlerde "kasti tekme" futbolcular arasında kaygı yaratıyor Ekmeğini top hadaki sporcuyu da dengeli olmaya zorlayacaktır. tan kazanan bu kişiler futbol yaşantılannm bir tekme ile sonuçlanmasından korkuyor. (Fotograf: Levent Yucelman) desteği daha ne kadar sürecek? Bugün "amatörlere devam" diyen yönetimler, yarın "amatörlere paydos" diyecek yönetimlerle yer değiştirirse Türkiye'deki amatör sporun hali nice olur? Bu noktada görev devlete düşüyor. Mali kriz içinde olan ve futboldan gelen gelirlerini bile karşılayamayan kulüplerin amatör sporları, devlet tarafından desteklenmeli, amatör sporun suponsörlüğünü Dünyanın her yer'mde spor, bizzat devlet yapmalıdır. Bu kosuponsörlerle güvence altına nuda TRT'ye düşen görev de alınıyor. Bu suponsörler kimi ül vardır. Orneğin futboldan saatkede devlet oluyor, kimi ülkede ler boyu söz eden TRT amatör reklam firmaları ya da özel sek sporcunun başarısını, bu başatörün ta kendisi. Ülkemizde de rılı sporcuyu yetiştiren ve bağsuponsörlük olayı giderek artı nna basan özel sektör de olsa yor. Bu, sporumuz açısında bu kulübün adım yayımlamakönemli ve de sevindirici bir gö ta bir sakınca görmemelıdir Bu, rünüm. özel sektörün reklamını yapAncak bu görüntü içinde ör mak değil, sporcuyu korumaktır. Katı amatörlük ilkeleri bile neğin Fenerbahçe, Beşiktaş ve artık çağımızın koşulları içinde Galatasaray gibi tarihi ve kök koordinatlarını zorlarken lü kulüplerimizin futbolun dışın TFfT'mizin "filanca kulübün daki spor dallarmda faaliyet adım verirsek falanca televizsürdürmeleri gün geçtikçe teh yonun reklamını yapmış likeye giriyor. Bu kulüplerin yö olurtız" düşüncesinde olması, neticıleri. futboldan gelen geliri ne derecede doğrudur, bunun diğer spor dallarına harcama takdirini spor kamuoyuna bıranın karşısındater. Peki o zaman kıyoruz. kulüplerin, amatör sporlara Amatör spora destek Dopingnedir? "Doping" diyoruz, "Doping tehlikelidir" diyoruz, ama doping yine yürüyor. Hem de yüzbinlerin, milyonların gözü önünde. Peki ama bunca tehlikelı bir olayı sporcularımız neden ciddiye almıyorlar? Dopingi bilmedikleri için mi, yoksa "canım ne olacakmış" dıyıp kulak ardı ettikleri için mi? Galiba dopingin tehlikelerini kimse onlara ciddi bir dille anlatmıyor. Kimse insanoğlunun kendi canı ve kendi geleceği için bu kadar lakayt olunmaz. DOPİNG, erkek sporcuO halde biz sporculara dopin larda göğüs, bayan sporculargin tehlikelerini ve bir anlık üs da meme kanserine yol açmaktün kondisyonun sporcuyu ne tadır. relere götürdüğünü (TSA) bül DOPİNG yapan sporcuda teninden okuyalım. Anabolik karaciğer ve prostad kanseri steroids alarak doping yapan olasılığı artmaktadır. sporcuları bekleyen tehlike DOPİNG yapan erkek şunlardır: sporculann cinsel organlarında DOPİNG, beyinde büyük testisler küçülmekte, kadın tahribat yapmakta, sporcu bir sporcularda ise kadınlık duygu süre sonra dengesini kaybet ve fonksiyonları kaybolmaktamekte, yüksek tansiyonla kar dır. DOPİNG yapan sporculaşılaşmakta ve bunalıma girnn kol ve ayaklarında dengesiz mektedir. DOPİNG, sporcularda saç büyüme ve şekil bozuklukları dökülmesi ve kelliğe neden ol meydana gelmektedir. DOPİNG özetle, sporcunun maktadır. DOPİNG yapan sporcula spor yaşamını etkilemekle kalnn boyun ve boğaz arterteri ge mıyor yaşamın da sonu oluyor sevgili sporcular. nişlemektedır. Kulüpler sakatlık için özel fon ayırıyor Yıldız futbolculara transfer ayında milyonlar sayan büyuk kulüpler bu sporcuları korumakla yükümlu. Bu koruyuş genellikle sporculann sigortalanması şeklinde gerçekleşiyor. Sakatlanan futbolcuların tedavi masraflan yine kulüpler tarafından odeniyor. Ne var ki, kulüpler bu parayı ödemekten değil, oyunculannı yitirmekten korkuyor. Durumun ciddiyetini anlamak için üç büyük takımın yılhk bilançosuna bir göz atmak yeterli. Orneğin, Galatasaray Kulübü Profesyonel Futbol Şubesi'nde sağlık giderleri için ayrılan para 1987 butçesinde 2,5 milyon lira olarak gosterilmiş. Ancak beklenmedik şekilde gelen sakathklar bu rakamın üç katını aşmış ve 8 milyona ulaşmış. kaygılarını açıkça vurgulayan yöneticiler 1988 sezonu için bu rakamı 30 milyon gibi bir rakama yükseltmiş. Beşiktaş'm yılhk bilançosunda 1986 yılında ilaç ve tedavi masraflan 1.170.680 lira iken, 1987 yıhnda bu rakam 3.724.983 liraya yükselmiş. 1988 yıh için Beşiktaşlı yöneticiler tahmini 10 milyon lirayı sakatlık için ayırmışlar. Daha şimdiden bu rakamın çok üstüne çıktıkları da bilinen bir gerçek. Fenerbahçe de sakathklardan nasibini alan bir başka kulübümüz. 1986 yıhnda tedavi ve ilaç masraflan için 9 milyon lira ayıran SarıLacivertliler 1987 butçesinde 13 milyon liralık bir fon ile çaresizliği gidermeyi amaçladılar. Ancak 1 ocaktan bu yana Fenerbahçe'nin sakathklar için harcadığı para 8.384.337 lira. Bu arada üç büyük kulüpteki doktor üyelerin, futbolcuları ücretsiz tedavi etmeleri bu masrafın artmasını önleyen bir faktör. Türkiye ikinci ve üçüncu liginde tekmeler yüzünden futbola veda eden futbolcuların sayısını bilmek olası değil. Bilinen o ki, tekmeler sahada top oynayarak yaşamını sürdüren futbolcuların sonu oluyor. Hiçbir akılcı düşünce biçiminin açıklayamayacağı bu durum futbolu meslek edinenleri futboldan başkaca geçimi olmayanları zor durumda bırakıyor. Çünkü sigorta şirketleri "malül" futbolculara da para ödemiyor. Kasaplıkla suçlanan Samsunlu Muzaffer: liîsanııı adı çıkacağına canıçıksın dahaiyi SAMSLN (Cumhuriyet) Maçlarda oynadığt sert futbol yüzünden adı "kasab"a çıkan Samsunsporlu Muzaffer, "İBsanın adı çıkacağına canı çtksın. Topa müdahale ediyorum, rakip oyuncu ayagıma takılıyor, hakemden san karU görüyonım" dedi. Muzaffer, Cumhuriyet'in sorusu üzerine şöyle konuştu: "Herhalde göze batüğımdan oluyor. Olay anormai şekilde abartılıyor. Sarıyerli Erdai'ı sakııtladığımı söylediler, ya2dılar, çizdiier. Halbuki ben maçta Erdal ile kaışı karşıya büe gelmedim. ama sakatlanrrtanın suçu bana yiıklendi. Üzerime bu kadar neden geliyorlar anlaımyorum. Benim karakterim, yapım bu. Mesela Şendoğan'la beni aynı kefeye koyuyorlar. Rasit konusunda aklandım, K. Metin olayı da açıklığa kavuştu. Ama yine üzeTÎme gelerek ayıp ediyorlar. Sarıyer maçında Erdal, Kasım'la çarpıştı, suçlu ben oldum. Biı insanın adı çıkacağına canı çıksın daha iyi. 11 yıldır profesyonel oyuncuyum. Futbol karakterimde değişiklik olmadı. Eğer tstanbul takımlanndan birinde oynasaydım adım kasaba çıkmazdı, kimse de üzerime bu kadar gelmez ve kimse de ağzını açmazdı. Bir insanın maçlarda 'pislik' hareketler yapabilmesi için özel yaşamımn da 'pis' olroası gerekir. Adım 'kasab'a çıkmış bir kere ya, maçlarda hakem bana, 'Dikkat el Muzaffer' diyor. DOKTOR GÖZÜYLE Bunlanyapan normal değil Prof. AZİZ ALTURFAN Sakatlık derken soylemeye dilim varmıyor. Bunları yapan kişileri veya yaptıranları normal bulmuyorum. Bana gore iki türlü sakatlık vardır: Birincisinde sporcunun oyun gerilimi ile kendine hâkim olamayışı ve bu nedenle kol ve bacaklanm kullamşı, diğeri ise kaygan sahada meydana gelen sakathklar. Dün, ikinci ve üçuncü ligden 910 futbolcu sakatlandığı için tedaviye geldi. Bunlar sadece bana gelenler. Başka doktorlara gidenler, hiç gitmeyenler!.. Kasıtlı sakatlanmalar belirli lokal yerlerde oluyor. Biz diz altı sakathklanna çok sık rasthyoruz. Bacağın on ve yan bölgeleri en fazla darbe alan yerler. Basına yansıyanların dışında öyle çok sakatlık olayım yaşıyoruz ki, buna gerçekten çok üzüluyorum. Sakatlahmalarda ^o 6070 diz eklemi ve ayak bileği, <o 2025 ayak bileği ve r o 1015 gibi omuz 7 ve baş zedeleniyor. En önemli sakatlık, diz eklemi içindeki ve ayak bileği etrafındaki sakatlıklardır. Bunlar bir futbolcunun yaşamını sona erdirebilecek niteliktedir. Aynca geçici tedavilerle yeniden sahaya surülen pek çok futbolcu, artık eskisi gibi olamamakta ve yeniden sakatlanmaktadır. Futbolcuların tümü rakiplerini de kendileri gibi görmeli ve aynı şeyin kendi başlarına da geleceğini unutmamahdır. Ciddi sorunlar yaratıyor Dr. NURULLA,H ERSUL Son zamanlarda Avrupa sahalarında bile top oynayabilecek nitelikteki sporcularımızın sayısında büyük bir artma oldu. Tanju, Rıdvan, Ünal, Feyyaz vb. Bu gibi oyuncuları durdurabilmek için onlardan daha zayıf olan rakipleri, yetenek ve becerileri ile değil de, ancak sert oyuuları ile durdurma gayreti içinde oluyorlar. Aynca Türkiye'de futbolcular ölu sezonda kendileri için elzem olan, yani, ideal futbolcuda olması gereken adale yapısı, eklem yapısı, psikolojik yapısı, bağların durumu, yeterli olan çahşmaların tam olarak yapılmaması nedeni ile futbol sezonu içinde meydana gelen sakatlanmalar önümüze daha da kotü sonuçları ile çıkıyor. Bu duruın tüm futbolcularımızda gözlenen bir olgudur. Bazı istisnai futbolculanmız var ki, bunlar olayın bilincinde oldukları için ölü sezonda yapılması gereken hazırlıkları çok iyi değerlendirmektedirler. Aynca son yıllardaki tedavi olanaklarının ve kulüplerin olaya yaklaşımlannın bir miktar değişmesi ile de olumlu bir ilerleme olmuştur. Önümüzdeki yıllarda yapılacak sezon arası çalışmalarının tıbbi ve bilimsel olması ile sakatlanma sayısının asgarıye ineceği inancındayım. İyi çahşma ile sağlanan bir bedende sakatlanma yüz(Arkası 15. Sayfada) Futbol sahasından kasıtlı tekme attığı için hakem tarafından oyun dışı bırakılan bir oyuncu, gördüğü kırmızı karta karşın "maç cezası" veya "hak mahrumiyeti" ile cezalandırıhyor. Ceza verilebilmesi için durumun hakem ve gozlemci raporu ile belirtilmiş olması gerekiyor. Bu takdirde futbolcuya Beden Terbiyesi ve Spor Ceza Yönetmeliği'nin 75. maüdesi uygulanıyor. Ancak ceza verilebilmesi için futbolcunun da savunması isteniyor. Futbolcu bu savunmasında tahrike kapıldığını vurguiarsa, cezasından indirim yapılıyor. En fazla 22,5 gün olarak verilebilen bu ceza da üç maç karşılığı oluyor. Sporcunun tahrik sonucu tekme attığına kanaat getirilirse (30. madde) ceza uçte ikisine kadar indirilebiliyor. Tekme attığı için profesyonel ceza kuruluna sevk edilen futbolcu, yönetmeliği bilen kulup avukatının yardımı ile yaptığı savunması sonucu kuruldan tek maç ceza alarak kurtuluyor. Cezalar neden yet ersiz? G. Saray'ı 90 S'a kurtardık Devletımız. Galatasaray ı kurtarma takımı "nı kurup Avrupalara gönderırken, gerçekten de bugüne dek kendisinden beklenmeyen bir "takım harekâtı'nı başarı ile gündeme getirdi. Alı Şen, Şenez Erzık, Alp Yalman, Togay Bayatlı, Necdet Çobanlı kollan sıvayıp Galatasaray harekâtını başarı ile noktaladılar. Her şey güzeldi, her şey başanlıydı, her şey olgunluk içinde geçti. ancak bızi o günlerin ardından bu günlerde düşündüren bir soru var: "Bundan sonra ne olacak?" Sayın Bakan Hasan Celal Güzel, bu takımı Ankara'da toplayıp hepsine teşekkür ettikten sonra acaba bu harekâtın arkasını getırmeyi düşündüğünu söyledi mi kendilerıne? Yoksa bu iş bittı mi? Bizce bitmemeli. Türkiye, uluslararası kuruluşlarda mutlaka ve gerektiğı biçımde temsil edılmelidir. Bu kuruluşlara hatır gönül adamları değil, sporu bilen, sporun içinden gelmiş kişiler girmelıdir. Uluslararası platformda oluştu' rulacak lobilerde Türkiye'nın haklılığı her konuda, her fırsatta anlatılmalıdır. Hatta bu konuda en ileri düzeyde olan Basketbol Federasyonumuzun Sayın Başkanı Osman Solakoğlu dahi, kendi yerine bir başkasını hazırlamalı, uluslararası ilişkilerde temsilcılerımizın sayısı ikıden üçlere, üçlerden dörtlere yükseltilmelidir. Ancak Sayın Bakan kusura bakmasın, ama bu tanıtım, lobileşme ve propaganda işleri günde 90 dolarlık yevmiyelerle yürümez. Galatasaray olayında 90 dolarlık yevmiyeleri kimse almadı. Ama devletin, kimsenin cebine girmeye hakkı yok. Türkiye için herkes kollarını sıvarken Devlet Baba da kesenin ağzını açmalıdır. HAKEME GÖRE HİLMİ OK Merkez Hakem Komitesi Asbaşkant Puan mücadelesi surerken şampiyonluk mücadelesi yapan takımlarla kümede kalmaya çahşanlar arasında büyük bir çekişme görülüyor. Buna mevsim gereği koşullar da eklenince aşırı sertlik ortaya çıkıyor. Bazen bu kasten oluyor. Sebep ne olursa olsun tecrübeli hakemin buna engel olması \e tedbir alması ge Ayak, topa mı rakibe mi? rekıyor. Burada kasıt olayını iyi saptaması, oyunu iyi izlemesi söz konusu. Topa mı, rakibe mi? Bunu net olarak görmeli. Orneğin bir oyuncuya arkadan yapılan müdahalelerde hakemin sarı kart göstermesi söz konusu değildir. Hareket kırmızı kartı gerektırir. Yandan yapılan hareketlerde yaralayıcı olmamasına dikkat edilir. Oyuncuyu oyun harici bırakma amacmda olmamalıdır. Ancak şu anda mevsim çok ilginç sahnelerin sergilenmesine neden oluyor. Orneğin sahalar ıslak veya çamurlu olduğu için kaymalar görüyoruz. Bunların ınrjunuen yorumu farklı oluyor. Burada oyuncunun niyetini anlamak gerekir. Oyuncunun kafa yapısını bilmek gerekir. Hakem, yıldız futbolcuları koruyacaktır, korumahdır. Adam sahaya çıkmış top oynamak istiyor. Rakibi onu oynatmıyor. Elbette hakem buna en gel olacaktır. Rakibi oyun dışı etmek: Madde 78 Yarışmadan evvel veya yarışma sırasında, yarışmanın kazanılmaması amacıyla her ne surette olursa olsun musabaka dtşı kalmaya zorlayan ve musabaka dışı bırakanlar bir yıldan aşağı olmamak üzere yarışmalardan men ve o kadar süre ile hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılırKasten tekme atmak: Madde 75 Yetmiş dördüncü maddedeki hallerde kasten tekme vuranlar, kırk beş günden 1 yıla kadar yarışmalardan men cezası ile cezalandırıhrlar. Tahrik: Madde 30 Suçun haksız biı tahrik sonucu işlendiği anlaşıldığı hallerde tayin olunan cezalaı yarısından üçte ikisine kadar iııdirilir. Yönetmelikler ne diyor? Federasyon Kupası maçları Spor Servisi Federasyon Kupası ikinci tur maçları bugün oynanıyor. 'Günün programı şöyle: ElazığsporSiirt Köy Hiz., ÇarşambasporErzurumspor, KayserisporGaziantepspor, Etibank SASAn talyaspor, KuşadasısporA vdınspor, Yeni SalihliTKİ Tav. Linyitspor, AyvalıkgücüUzunköprUspor, Bursasportnegölspor, KocaelisporErd.Ereğli, PeırolofisiAnk.Demirspor, PTTGençlerbirliği, Beşiktaş Amatör Zeytin burn uspor, BakırköyKartal. Milne: Metin'den karşılık alamıyorum ASENA ÖZKAN Beşiktaş'ın Ingiliz teknik direk törü Gordon Milne dun kulüp bi nasında yapılan haftalık basır toplantısında hayli terledi. Beşik taş'a geldiğinden beri cevaplamak istemediği soruları usta bir poli tikacı edasıyia geçiştirmesini biler Milne, bu kez gazetecilerin "Melin'i neden ovnatmıyorsunnz?' sorusunda biraz terledi. Milne "Herkesi eşit tulmak istiyorum İşimiz daima futbolcudan alına bilecek en iyi randımanı alabil mek. Samsun'da Ali'yi oyundar aldım, yerine skorer olabilecel Halim'i soktum, ama Metin golcii bir oyuncu değil ki. Metin'den karşılık alamıyorum" dedi. Gordon Mîlne sozierini şöylt sürdürdü: "Bir futbolcunun takı mında yer alabilmesi için bir başka futbolcunun kolü olması gerekmez. Dogrusu da kendisinir daha iyi olduğu için lakıma gir mesidir. Bir oyuncunun çok giiçlü gözükmesi ve iyi antrenman yapması da hiçbirşeyin garantisı değildir. Takımda uzun zaman yer almayan bir futbolcu sahaya çıkıp kolay kolay oyun o>na\a maz. Benim asıl sorunum lig maçlannda >er alma>an futbolcularır hafta arası bir maçta oynayabi). melidir. Bovlece bileceklerin gösterirler" Toplantıya katılan Başkan Suleyman Seba ise piyango satışla(Arkası 15. Sayfada) Gordon Milne Milli takınuıı prim kavgası bolculara prim verılecegı açıklandıysa hepsine verilmeli. Böyle şey ANKARA Futbol Federas olmaz. Ben kesinlikle futbolculayonu'nda Demokratik Almanya rım arasında ayrım yapamam. maçı galibiyeti için Milli Takım Takımdan adam çıkarmam" deTeknik Direktoru Tınaz Tırpan ile di. Futbol Federasyonu toplantıFutbol Federasyonu arasında ansından edinilen bilgiye gore 20 kilaşmazhk patlak \erdi. Teknik Direktor Tınaz Tırpan, şiye prim verilmesine Mali ve İdaMilli Takım kadrosundaki 19 fut ri Işler Müdurü Kemal Aydın'ın bolcuya ve misafir olarak takıma karşı çıktığı öğrenildi. Kemal Ayçağrılan Sarıyerli Mustafa Yüce dın ise "Şimdiye kadar milli tadağ için prim isterken, Futbol Fe kım kadrosu 18 kişi olduğu için derasyonu Başkanı Halim Çorbalı bunu genel müdürlük onaylama18 kişiye prim verileceğini açıkla yabilirdi. Ama biz yine de 20 futbolcuya da prim verilmesini dı. isteriz" dedi. Futbol Federasyonu'nun dün Milli Takım futbolcularına gayaptığı yaklaşık 2.5 saat süren toplamısı sonucunda Başkan Çor libiyet primi olarak 3'er milyon libalı, Demokratik Almanya gali ra prim verilirken, Teknik Direkbişeti için 18 kişiye prim \erilece tör Tırpan'a 6 milyon, yardımcığini takımdan 1 futbolcuyu da larına da 4.5'ar milyon prim veteknik direktorlerce belirlenerek rilecek. Demokratik Almanya'yı 32 çıkaracaklarını sovledi. Tınaz Tırpan ise böyle bir belirleme \apma yenen Ümit Milli Takımındaki yacağını hatta lakıma 20. kişi ola futbolculara ise 1 'er milyon prim rak çağrılan Musıafa Yucedağ'a verileceği açıklandı. Ümit Milli da prim verilmesi gerektiğini söy Takımında 17 kişi olduğu için ledi. Tırpan, "Ben takımıma kaç prim anlaşmazlığı söz konusu defutbolcu çağırdıysam ve bu fut ğil. (Arkası 15. Sayfada) Veselinoviç'in keyfi Fenerbahçe, Teknik Direktor Veselinoviç'in isteği üzerine Uludağ'a gitti. Veselinoviç Hoca "Fenerbahçenin bu hafta maçı yok. Ben futbolcularımla bir hafta sonu tatili geçirmek istiyorum. Bu tatili de Uludağ'da yapmak istiyorum" dese, kimse buna itiraz etmez. "Hocanın arzusu böyle" der geçerdi. Ama Hoca, öyle dememiş. Gazetelerin yazdıklarına göre; "Biraz oksijen depolayalım" demiş. Eğer bunu Veselinoviç demışse de oksıjenin daha az olduğunu ona, o dememiş de bizim genç bilmemesi acaba kimin ayıbı? meslektaşlar demişse onlara Hovardalık yapanlara tek sözükoskoca bir ayıp. Turgay Renk müz olamaz, herkesin cebi likurt 3 gün önce yazdı Ulu kendine, ama spor kamuoyunu dağ'a iki günlük seyahatin yanlış değerlendirmelere götüsporcuda yapacağı ters etkıyi. renlere karşı çıkmak, en azınSporla ilgilenenlerin, (bu birdan bir görevdir. işte size bir teknik direktor de olabilir, bir Uludağ tatilinin öyküsü ve lafın spor yazarı da) yüksek yerler nereve varması... TAYFLN GONULLU 13 artı 1,19.5 milyon lira verdi ANKARA (AA) SporToto'da 16. hafta değerlendirme sonunda 13 ariı 1 bilen 12 kişi, 19 milyon 500 bin 604 lira ikramiye kazandılar. SporToto Teşkilat Mü'dürlüğü 'nden yapılan açtklamaya göre, 13 bilen 15 kişi 13 milyon 403 lira, 12 bilen 1539 kişi ise 228 bin 707 lira ikramiye alacaklar. Erteleme maçı Rizespor G. Saray FAİK BAKOĞLU ~ RİZE Erteleme maçında Ri zespor ve Galatasaray, bugün Ri ze Atatürk Stadf nda karşı karşıya geliyorlar. Galatasaray'ın Avrupa Kupası maçı nedenivie erte lenen maç saat 13.00'te başlayacak. Bu maçta Rizespor'un kiralama döneminde renklerine bağ ladığı Fenerbahçeli Önder, Bilal vt Orhan, yönetmelikler gereği forma giyemeyecekler. Rize Beden Terbiyesi Bolge Mudürlüğü, bugünkü maçın bilet fiyatlarını 40003.0002500 lira olarak belirlediklerini açıkladı. IZLENİMLER Geç kalana yemek cezası MUSTAFA ERSOY RİZE Galatasaray, maceralı bir uçak yolculuğundan sonra dun öğlen Rize'ye geldi ve kısa bir ter atma çahşması yaptı. Galatasaray'sn antrenmanmı cok sayıda kişi izledi. SarıKırmızılı takımın futbolcularına se\gi gösterisinde bulunan Rizeliler bugünku maçta takımlarının şansı olmadığını söylediler. Bu arada Simoviç'in Rize'ye gelmemesi nedeniyle Galatasaray kalesini Hayrettin koruyacak. Bu arada sabah erken kalkamayan kaleci Hayrettin ve Semih İstanbulAnkara uçağına zorlukla yetişebildi. Galatasaraylı yöneticilerin ricası uzerinc 20 dakika rotar yapan uçak iki futbolcunun kafileye katılması uzerine 25 dakikahk bir gecikme 'le hareket etti. Kafileye Ankara'da katılan K.Ssvaş da az kalsın Ankara'da uçağı kaçırıyordu. Fulbol şubcsi sorumlusıı Ergun Gıırsoy ve Teknik Direkıor Mustafa Denizli, uçağa geç kalan Semıh, Hayreıtin \e K. Savaş'ın ceza olarak tum futbolculara Boğaz'da bir balık ziyafeti \ernıeiini kararlaştırdılar. Galatasaraylı futbolcular bugunkü Rizespor maçını kazanırlarsa 4.5 milyon prim alacaklaı. ADAÎ\AT>AI\ AHMET OZASLAN NapoliBordeaux maçı ekranda Spor Servisi Napoli ve Bordeaux lakımları arasındaki UEFA Kupası 3. tur rövanş maçı bu gece saat 21.30'dan itibaren TV'den naklen yayımlanacak. TTKOŞL: F: Nıluter, P: Damat,"mıs. P: K.Necma, S: Seçkiner .6. KOŞL: F: Mırdasoğlu, P: KiS: Guncan 2. KOŞl: F: First. P: Bulut, S: bariye, P: Tulfer, S: Birbey 7. KOŞL: F: Uğurum, P: TulRoket mah, P: Aldanmaz, S: Dilara 3. KOŞU: F: Hande. P: Urha, G3 G4 P: Fahriveabla, S: Üçümüz 1 2 4. KOiji:: F: Maybc, P: Pren'3 ses 2, P: Almarasultan, S: Ef4 S sane 6 7 5. KOSU: F: Cingöz, P: Ara GalatasarayTrabzonspor maçının başlamasından hemen önce numaralı tribünde fenalık geçiren bir seyirciyi çıkarmak için itfaiye gelmiş ve merdiven dayanıp trıbünlerden ındirilen bu vatandaş hastaneye gönderilmişti. Stadın içinde görevli olan cankurtaranla hastaneye gönderilen vatandaş, yaklaşık 2 saat sonra gazeteye telefon etmiş; "Beni cankurtaranla hastanenin kapısına getirip bıraktılar, sonra gittiler..." Vatandaşımızın meğer sıkıntısı çok hafifmiş ve şükürler olsun gözünu çabuk açmış. Olay gerçi bitmiş ama bizi rahatsız eden mesele şudur; cankurtaran vatandaşı hastanenin kapısına bırakıp neden dönmüştür? Cankurtaran... Diyeceksiniz ki, hasta iyileşmiş, cankurtarandaki görevli de ona daha fazla itina göstermemiştir. Olabilir. İkincisi, cankurtarandaki görevli hemen stada dönüp orada olası bir önemli vakada görev başında bulunmalıdır. O da olabilir. Ama eğer cankurtarandaki görevli GalatasarayTrabzonspor maçının heyecanını yaşamak, bu maçı kaçırmamak için hastasını hasta ne kapısında bırakıp dönmüşse ışte bu tehlikelidir, düşündürücüdür. Bu vatandaşımızın başına gelen bir başkasının da başına gelebilır. Burada dikkatleri çekmek istediğimiz nokta; görevin tam ve sağlıklı yapılıp yapılmadığının araştırılmasıdır.