Katalog

17 ARALIK 1988 CUMHURÎYET/13 1700 lira olacak Best 26 aralıkta piyasada Ekonomi Servisi Uluslararası sigara ureticilerinden Rothmans'ın yerli ortaklarla Bitlis'te kurduğu fabrikada üretilen Best sigarası, 26 aralıktan itibaren iç piyasada satışa çıkarılıyor. 1985'te üretime geçen ve dış piyasaya yönelik çalışan Best'e iç pazarda da satış yapma olanağı tanındı. Best A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Uysal, Best sigarasırun 26 aralıktan itibaren 1700 lira fiyattan iç piyasada satışına başlanacağını bildirdi. Orhan Uysal, Best'in fiyatırun yerli sigaralardan yüksekliğinin kalitesinin Türkiye'de satılmakta olan yabancı sigaralann aynı olmasından kaynaklandığını belirtti. Sabancı Sorbonne'da konuştu PARİS (CumhuriyeO Sabancı Holdıng Yonetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, sınai ve teknolojik gelışmelerin temelinde eski izlerin var olduğunu söyledi. Mimar Sinan'ın 400. ölüm yıldönumü nedeniyle Sorbonne Üniversitesi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Sabancı bazı kişilerin toplumun ve tarihin kaderini çizdiğini, bazı yapılan da tarihi masal olmaktan çıkardığım söyledi. Sabancı tarihin kaderini çizenlerin izlerinin korunması gerektiğini ifade ederken, "Bu izlere sahip çıkmazsak, geçmiş güzellikler ifade etmekte aciz kalırız, böylece bugünu anlamlı kılan tarihi bağları da koparmış oluruz" dedi. Dfitf l l 3 İ 0 n Brüksel deki tarihı tıyatro bınası onune dev • * * * • ***"**" bır Noel Baba balonu yerleştinldı. Metrelerce yuk1 seklıktek balona yetıskınler daha cok ılgi gösterdi. (Fotoğraf Reuter) Düzenlenen panelde Sinan'ın minari dehası tartışıldı. Bunu üç bölümlıik bir film gösterisi izledi. Carolin de hediye dağıttı Monacc Sarayrnın prensesierinden Carolin de düzentenen bır Noel partısınde çocuklara çeşitli (iedıyeler verrJı. Noel Baba ile bırlıkte görülen Carolın anlaşılan bu ışı daha iyı yapıyordu. (Fotoğraf: AP) First Ladytlen Armağan S Nancy Reagan VVashington'daki Çocuk Hastanesını ziyaret etti. Cocuklara çeşitü Noel hediyeleri dağıtan First Lady Nancy Reagan dev oyuncaklardan bıriyle görülüyor. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERIN DEVAMI E r d e m H ü r r i y e t ' e d a v a a ç ü ANKARA'dan YAU;IH DOGAH ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Uzun süredir kamuoyunda tartışılan "Horzura olayı" hükümet içinde de sorun yarattı. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in Başbakan özal'ı VVashington'dan telefonla arayarak Emlak Bankası Genel Müdiirü Biilent Şemilerin görevden ahnmasını istediği öne sürüldü. Kaya Erdem'in, Horzum'un kendisi adına tsviçre bankalannda gizli hesap açtırdığı yolunda Hürriyet'te çıkan haberlerin Biilent Şemiler tarafından sızdırıldığı göruşünde olduğu öne surüldü. Bu konudaki haberlerin yer aldığı Hurriyet Gdzetesi hakkında tazminat davası açan Erdem'in 14 aralık günü yapılan Bakanlar Kurulu'nda da konuyu gündeme getirdiği belirtiliyor. haberlerle ilgili olarak Hürriyet Gazetesi'ne tazminat davası açtı. Erdem, "Benim tsviçre bankalannda bizzat veya yetki verdigirn kişi tarafından açılmış hiçbir hesabım yoktur" dediği konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi: "12 aralık tarihli bir gazetemizde, beni hedef alan asılsız iddialar nedeniyle, bugıin, tazminat davası Ankara mahkemelerinde açılmıştır. Tamamen gerçek dışı olan bu haberin. gazelede yer almamış olmasını temenni ederdim. Benim, tsviçre bankalarında bizzat veya yetki verdiğim kişi tarafından açılmış hiçbir hesabım yoktur. Bahsedilen kisiyi, 35 ydı geçen memuriyetim ve siyasal yaşamımda görmedim, tanımadım ve konuşmadım. Aksine, 1.10.1985 tarihinde, bankalar yeminli murakıplannın raporu üzerine kendisinin ve diger Edinilen bilgiye göre Başbakan sanıkların savcılığa verilmesi, o Yardımcısı Kaya Erdem, hakkın zamanki görev alanıma girdigi da çıkan iddialarla ilgili olarak için benim yazılı talimatım üzeriVVashington'da bulunan Başbakan ne olmuştur. Turgut Özal'ı da telefonla arayaGazetenin süreli ve hızlı hazırrak Bülent Şemiler'i şikâyet etti. Başbakan Ozal'ın ise konuyu lanması sırasında. tertipçiler, yaTürkiye'ye donüşunde ele alacağı lanlannı haber olarak vayımlatmayı başarmışlardır. Bu olay, haru söylediği öğrenildi. ber yayııunda. basınımızın sorumBu arada, bir süredir Devlet Baluluk anlayışının değerini bepimikanı Yusuf Özal'la da goruş ayrızin gözii önüne bir kez daha serlığı içinde olan Emlak Bankası miştir. Yiice railletimizin ve degerGenel Müdürü Biilent Şemiler'in li basınımızın dikkatine saygı ile görevden alırup aLnmayacağı Başsunanm." bakan Turgut Özal'ın dönüşünden sonra kesinlik kazanacak. Başbakan Özal'ın ABD gezisine katılan Bülent Şemiler de getecek hafta (Baştarafı 16. Sayfada) Türkiye'ye dönecek. Danışmanlarından Volkan Bozkır'ın refakat etmesi ayrıca ilgi çeTazminat davası ken bir unsuru oluşturuyor. Bu arada, Başbakan YardımcıBütun bu gelişmeler nedeniyle, sı Kaya Erdem, Hurriyet Gazete Dışişleri çevreleri protokole "olü si'nin 12 aralık gunlü sayısında ya doğmuş bir metin" olarak bakıyor yımlanan ve karartılmış fotoğra ve bunda konunun teknisyenlere fı ile birlikte "hükümetin en kı danışılmadan, yeterli hazırlık çademli bakanına Kemal Horzum lışması yapmadan ve üst düzeyde tarafından tsviçre bankalarında görüşmelerle yetinilerek kotarılhesap açtınldıgı" iddiasını taşıyan masının payı olduğunu söylüyor. 4 *>ıv A r» A t*~> ı...^.»« D;: ı ı» ı ı :ı:ı: ~ı ı. ıı.ı • * (BÜŞtuıUJl I. .\Û}JÛUÛ/ . I. Sayfada} 'Diplomat' (Baştarafı I. Sayfada) UGUR MUMCU GOZLEM dürü A.M. Rosenthahn yönetıminde yaşanan olayları ele alıyor. Kitabtn yazarı Joseph C. Coulden, kitabtn bir bölümünde, The New York Times Gazetesinin CIA ile yaptığı işbirlıği sonucunda sol eğilımli bır Yunan gazetecinin 'ajanlıkla' suçlanması olayını yazıyor. Olay çok ılginç, aktarayım: Elıas Demetracopoulos, 1967 darbesiyle iktıdara gelen Yunan cuntasına karşı savaşan sol eğilimli bir gazetecidir. Demetracopoulos, ülkesınden kaçarak, Amerika'ya yerleşir. Yunanlı gazeteci VVashington'da bir "sürgün lobisi' kurarak cuntayakarşı savaşını sürdürür. Değerli buyüğümüz, eski Genelkurmay Başkanı Emekli Amerikan hükümetinin, o günlerde, Yunan cuntası ile arası Orgeneral Sayın Necdet Üruğ ve eşi Sayın Nejla Uruğ'un sevgili çok iyidir. Yunanlı gazetecinin cuntaya açtığı savaş, Beyaz Saoğlu, hocamız, komutanımız Prof. Dr. Tuğgeneral Sayın Çetin ray'ı ve State Department'ı tedırgin eder Gürler'in kuzeni Yunanlı gazeteci hakkında soruşturma açılması yolu da denenir. Bakarlar ki, olmuyor. son çare olarak, Yunan cuntası ile savaşan sol eğilimli gazetecıyı 'CIA ajanı' olmakla suçlarlar. Amaç, Yunan cuntasına karşı savaşan bu dürüst gazeteciyi genç yaşta kaybetmenin derin jzüntusu içindeyiz. Merhuma lekelemek ve karalamaktır. Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı Bu suçlamalar, Russen Warren Howe adlı bir gazetecinin kıdileriz. tabında yer alır. Howe, Yunanlı gazeteci Demetracopoulos'un Atina'da CIA ile bağları olan The New York Times muhabiri Davit GATA HAYDARPAŞA HASTANESİ Binter ile kurduğu dostluğu kanıt olarak ileri sürer. ÇALIŞANLARI Demetracopoulos, yıllarca, kendisinin 'ajan' olmadığını kanıtlamaya çalışır. Konu, Amerikan Senatosu'nda ele alınır. Senato'daki tartışmalar The New York Times'da yayımlanır CumhuriYe) Bu tartışma sonunda, 'House Intellıgence Comittee' CIA'ya yazı yazarak, Merkezı Haber Alma Örgütü'nden konu ile ilgili bilgi ister. CIA Başkanı Casey'den gelen yanıt. Yunanlı gazetecinin CIA ile hiçbir ilgisinın olmadığı yolundadır. KıtaoKulubu ' Yunanlı gazeteci, kendisinı temize çıkaran bu resmi yazının İMZA GÜNÜ The New York Times'da yayımlanmasını ister, Haber gazetede 17 aralık cumartesi: 15.0018.00 çıkmaz. Neden sonra gazete, sahte bilgilere dayalı bu yayın nedeniyle Demetracopoulos'\an özür dileyen bır yazı yayımlar. RIFAT ILGAZ, ARİF DAMAR Cuntaların egemen olduğu dönemlerde 'misinformatiori adı verilen yanıltıcı bilgiler, birtakım insanları karalamak için belli odaklarca yayımlanır. Gazetecıler ve özellikle gazete yöneticilerinin bu gibi yayınlarda çok dikkatli olmaları gerekir. Böyle konularda, kimin, kimleri, niçın kullandığı belli olmaz. Yıllar geçse de böyle yayınlann utancı silinmez. Sanırım 1968 yılının ilk aylarındaydı. ODTÜ'de düzenlenen bir açıkoturumda Prof. Dr. Sadun Aren'e salondan 'ajan'diye sataşma olmuş, o nazik, o çelebi, dünya efendisi Aren, bu saİstanbul Cad. Adliye Karsısı Bakırköy taşmaya "Ajan senin babandır, ulan it" diye yanıt vermişti. Aren'e o gün a/an' diye bağıran 'Ayı Kenan' adıyla bilinen bir gençtı. Kenan, sonradan, müteahhit oldu. Prof. Sadun Aren de ENGLISH ACTOR o tarihten sonra hem 12 Mart döneminde hem de 12 Eylül'de hapıs yattı. TİP Genel Başkanı M. AliAybar da Türkiye'ye özgü TRAINED ROYAL ACADEMY OF bağımsız sosyalizmi savunduğu ve silahlı eylemlere karşı çıkDRAMATIC ART; LONDON; FULL tığı için birtakım çevrelerce 'CIA ajanı' olmakla suçlanmamış MEMBER OF BRITISH ACTORS' mıydı? Aybar'\ o günlerde 'CIA ajanlığı' ile suçlayanlar, bugün egeEÛUITY VVISHES TO GIVE PRIVATE men sınıf partilerınin süslüpüslü çadırlarında oryantal dansözler LESSONS IN: gibi şakırdayıp oynuyorlar. Oynadıkça dönüyorlar, döndükçe oynuyorlar. * English Language Aybar da o günden bugüne, oğlu, belki de torunu yaştaki as* English Literature keri yargıçlar önünde yine sosyalizmi savunuyor, işçileri savu* Acting Technique nuyor, sendikacıları savunuyor, ilerici aydınları savunuyor, inançlarından bır milım olsun dönmüyor. * Coaching for entrance audition for Sadun Aren ve Aybar. Türk sosyalızmınin yüzaklarıdır. English & American Theatre Schools. Yunanlı solcu gazeteci Demetracopoulos öyküsünü gazete genel yayın müdürlerine armağan etmek istiyorum. Tel: 3689788 'Ayı Kenan' örneğıni de bütün Ayı Kenanlar'a!' Çünkü, biliyoMornings 10.0012.00 1 rum ki, Ayı Kenanlar hiç tükenmez... Ozfll ile Özal İl Adnan Kahveci "Hemen (Baştarafı I. Sayfada) Işte, başkentte ve Amerıka'da hiddete kapılmak yersiz, biraz Toker'in verdiğı bilgilere göre bundan sonra içine Bakanlar Ku daha sakin olalım" deyince, Baaraştırma sonucunda ortaya çıkan rulu üyelerıni de alan gelişmeler kanlar Kurulu'nda kıyamet kopu tablo şöyle: gözteniyor. Haber yayımlandıktan yor. Bakanların büyük çoğunlu• Ortaöğretim kurumlarının sonra Kaya Erdem Amerika'da ğu tek tek söz alarak "Kaya Bey son sınıfında okuyan öğrencilerbulunan Başbakan Özal'ı araya giderse, biz de istifa ederiz" di den ÖSYS'ye basvuranJarın yerleşrak, yayınlann arkasında olduğu yerek takınacaklan tavrı açıklıyor. me oranı, ek katsayılar kullanılna inandığı Emlak Bankası Ge Kâmran Inan, Tınaz Titiz, Ab dığında 0.29'dan 0.33'e çıkarak nel Müdürü Bülent Şemıler'den dullah Tenekeci, Ercan Vuralhan, yüzde 4'lük bir artış gösteriyor. yakınıyor ve ardından "Bir genel Safa Giray, Nihat Kitapçı, Meh• Ek katsayıların uygulanması müdür bir bakanla, bır başbakan met Topaç, Kurtcebe Alptemoçin, beklemeli veya dışarıdan bitirecekyardımcısıyla uğraşacak gücü Cemil Çiçek, "Kaya Erdem'i ler için yuzde 2, hiç yerleşmemiş nereden bulabiliyor, anlayamıyo desteklediklerini" dile getiriyor. eski mezunlar için yüzde 3, daha rum, kaldı ki bu ıddiaların hiçbi Bazı bakanların bulunmadıkları once yerleşmiş olanlar için de yüzrinin ash esası olmadığı halde, toplantıda Yusuf Özal, Adnan de 2'lik bir azalma me>dana getibu işi nasıl yapabiliyor" dıyor Kahveci ve Kâzım Oksay azınlık riyor. Özal, Kaya Erdem'e sükunet tav ta kalıyor. • Birinci basamak sınavını kasiye ederek "gelince görüşürüz" Bu arada bazı bakanlar, basın zanarak ÖSS ve ÖYS puanlarıyia deyınce, Başbakanvekilı Kaya Er dan sorumlu, Hükümet Sözcüsü bir yukseköğretim programına dem "Hayır efendim, bu iş uza Mehmet Yazar'a dönerek yükle girmek üzere tercihlerini biidirmiş maz ya Şemiler ya ben"diyor ve niyor: "Basın Yasası çok yumu olan adaylar için yerleşenlerde, noktalıyor. şak çıktı, onun için basında kişi son sınıfta bulunanlar yüzde 7'lik Bu teleton konuşması ile Hür lere hiç kural tanımadan saldırı bir artış kazanırken, beklemeli veriyet'te yayımlanan haber geçen lar yapılıyor. Bunun önüne geç ya dışarıdan bitirecekler ile hiç yerleşmemiş eski mezunlarda yüzçarşamba günü Bakanlar Kuru mek gerek" Bakanlar Kurulu tartışmaları de 4'luk, daha once yerleşmiş lu'nda ele alınıyor. "Başbakanvekilı" sıfatıyla Bakan nın arkasında yatan şu: Bülent olanlarda yuzde 4'luk, daha önce lar Kurulu'na başkanlık eden Şemiler Başbakanın oğlu Ahmet yerleşmiş olanlarda da yüzde 3'lük Kaya Erdem, yukarıda özetledi Ozal'ın çok yakın arkadaşı. Şe bir azalma görülüyor. ğimiz görüşmeyi aktardıktan miler'in atanmasında en etkili Fethi Toker, fen liseleriyle Anasonra devam ediyor: isim Ahmet Özal. Bu nedenle de dolu liselerindeki öğrencilerin di"Birkaç yıldır benimle ve ai Şemiler. Özal ailesine çok yakın. ğer normal Hse öğrencilerine oranlemle uğraşıyorlar. Bu konuda Özallar'da "aileden biri" muame la daha iyi eğitim ve öğretim görçeşitli yayınlar yapılıyor. Benim lesi görüyor. Bakanlar arasında düğunu, bu nedenle bu okullardahiçbir Isviçre bankasında hesa ise, Kaya Erdem'le çekişen iki ki öğrencilerin yeni sistemle bir zabım yok. Bu konuda nasıl olsa te isimden biri Yusuf Özal, diğeri rar görmeyeceğini soyleyerek, bu mize çıkacağım, ama benimle Adnan Kahveci. Kazım Oksay da liselerden ayrılmak isteyenlerin yanlış yolda olduğunu belirtti. boylesine gerçek dışı iddialar or onlarla birlikte. Başbakan Özal Şemiler'i gö "Aynlacak bir şe>" yok" diyen Totaya atanlarla da yargı önünde mücadele edeceğim. Aynca, Şe revden alsa, aile içinde tartışma ker, fen ve Anadolu liselerinin son miler'in artık o makamda bulun çıkacak. Şemiler'i almasa. bu sınıfında okumakta olan öğrenciması imkansız. Ya ben giderim kez Kaya Erdem kesinlikle istifa lerin ek katsayıların uygulanmaedecek ve bu istifayı başka ba sından ne ölçude etkilenecekleri ya Şemiler..." kanların ıstifası izleyecek. Şemi konusunda da bir araştırma yapBu söz Bakanlar Kurulu'nda ler şu sırada Özal'la Amerika'da. tıklarını belirtti ve şoyle devam etti: geniş çaptayankılanıyor. UlaştırKaya Erdem bir yandan Hürrima Bakanı Ekrem Pakdemirli söz "Ek kalsayılar kullanılnıadan alarak "Ben zaten o zaman Şe yet'e tazminat davası açarken, bir yapılan yerleştirmede. fen liselemiler'e görev verilmesine karşı yandan İsviçre'de hesap açtırdı rindeki son sınıf öğrencilerinden çıkmıştım, ama beni dinlemedi ğı iddıa edilen bankaya resmi bir yüzde 93.43'ü, Anadolu liseleri ler, kendisi biraz tıfıldır" diyor. yazı yazarak, "kendisinin hesa son sınıf öğrencilerinden de yüzMilli Eğitim Bakanı Hasan Celal bı olup olmadığını, varsa derhal de 74.8l"i bir yukseköğretim progGüzel, "Ben de Şemiler'i getir çıkarılmasını" ıstiyor. ramına yerlcştirilmiş durumdadır. meyin demiştim Saym Tüm bu özetlenen olayların ar Ek katsayılar kullanılarak yapılan Başbakana" biçimindeki sözüy dında bir gerçek yatıyor: Yusuf yerleştirmede bu yuzdeler sırasıy la le Pakdemirli'yi destekliyor. Dev Özal ile Adnan Kahveci'nin Kaya yüzde 92.68 \e yüzde 74.62 ollet Bakanı Cemil Çiçek, "Bir ge Erdem'e karşı olduklan, Erdem'in maktadır." nel müdür bir gazetede bir bakan ayağını kaydırmak istedikleri, bu Toker. bu araştırma sonuçlarıhakkında böyle bir yayın yaptıra amaçla da Şemiler'e sempatiybiliyorsa. bu, devletin iflasıdır. le baktıkları öne sürülüyor. Kısa nı değerlendirirken şöyle konuştu: Şemiler derhal görevden ca, bir "iktidar mücadelesi"... "İnceleme, haziran dönemi mezunu olan ve bunlardan okullarını alınmalıdır" eklemesinde buBu mücadelenin yakında hü birinci, ikinci veya üçüncülükle bilunuyor. kümetten ANAP grubuna sıçra tiren adayların ortaöğretim başaDevlet Bakanı Kazım Oksay yacağını tahmin etmek hiç de n puanlannın ek katsayılarla çarpılması suretiyle yukseköğretim susarken, Devlet Bakanları Yusuf güç değil. Amacıımz fırsat eşitliği programlarına yerleştirilmesi uygulamasının, bu adaylar için etkili olacağını göslermektedir. Fakat bu etkinin sistemdeki dengeleri onemli ölçude değiştirecek boyutlara ulaşmayacagı açıktır." Fethi Toker, adayların Danıştay'a dava açmalan konusunda, "Haklandır, acabilirler" diye konuştu. Ankara Fen Lisesi'nde okuyan öğrencilerin yeni sınav sisteminin. "fırsal eşitliğini" ortadan kaldırdığı gerekçesi ile ilgili yönetmeliğin kaldırılması için Danıştay'a açtıkları da\alar nedeni ile dun bakanlık ve ÖSYM Başkanlığı'nın karşı savunmaları Danıştay'a sunuldu. Bakanlık ve ÖSYM ayrı ayn alınan savunmalarında, sınav sisteminin yasalara aykırı olmadığını ve fırsat eşitliğini zedelediği iddialarının kabul edilemeyeceğini belirttiler. Bakan Güzel, konuyla ilgili olarak kendilerinin konunun doğrudan muhatabı olmadığını, konuyla ÖSYM'nin ilgili olduğunu belirterek şöyle dedi: "25 yıldır şikâyet edilen bir sistemi düzeltmeye çalısıyoruz. Yargıya intikal etmiş bir konu hakkında açıklama yapmak uygun olmaz. " YÖK Başkanı Doğramacı da, Cumhuriyet muhabirinin konuyla ilgili sorusu uzerine, sistemin, uzerine düşulmemiş bir çok kabiliyetli ve zeki çocuk için getirildiğini belirterek, "Zekâları, kabiliyetleri üstün olan çocuklara getirilmiş bir sistem bu. Yeterince eğitilememiş bir çok çocuk var. Onlar için geldi bu sistem" dedi. SHP tzmir Milletvekili ve TBMM Milli Eğiıim Komisyonu uyesi Prof. Dr. Turkân Akyol ise, sistemin üniversiteye büyük zarar vereceğini ve amaan, ımam hatip liselileri yüksekokula sokmak olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Bu duzenlemenin gerekçesi fırsat eşitliği yaratmak, ama bunu yapmak isterken yeni ve çok büyük boyutta eşitsizlik getiriliyor. Hiçbir zaman kazanma olanağı bulunmayan taşra liselerinde yetişmiş 1, 2 ve 3.'lere giris imkânı tanınacak. Tabii bunun için de bir başka imkân daha tanımak isteniyor. Belli bir din eğitimi için yetişmiş ögrencilerden üniversiteye ögrenci almak amaçlanıyor." DUN^ADA BUGUN (Baffarafı 1 Sayfada) ALISIRMEN Roma'ya (Bajtarafı 16. Savfada) muzakere ettik, hem de cumhuriyeti sağlamlaştırmaya çalıştık. Tabiatıyla, artık öyle bir noktaya gelmekteyiz ki Vasiliu ne yapacak? Vasiliu hakikaten federasyon istiyor mu? Bizimle eşit şartlarda buluşacak mı, buluşmayacak mı? sorularırun cevaplarını yakında verebileceğimizi sanıyorum. Marta kadar bu meydana çıkar gibi geliyor bana. Marta kadar çıkmazsa hazirana dek haydi haydi çıkar. Ayın 19'unda Vasiliu ile Lefkoşa'da buluşacaksınız. Bu buluşmadan ne umuyorsunuz? DENKTAŞ Bu buluşma biraz tatsız bir buluşma olacaktır. Araya yeniden kan girmiştir, lüzumsuz tahrikler yapılmıştır. Bunlara devam etmek niyetinde olup olmadığını soracağım kendisine. Filistin devleti 70'in iislünde ülke tarafından lanındı. Bunlar yalnız Araplarla sınırlı değil. Örneğin Sovyetler Birliği de var bunlanr. arasında. Bu KKTC'nin yalnızlığının dramını busbütıin vurgulayan bir gelişme değil mi sizce? DENKTAŞ Bizim yalnızlığımızı, Turkiye'nin bizi tanımış olması gidermektedir, büyük olçüde gidermektedir. BAŞSAĞUĞI CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ MERKEZ SERGİ SALONU R. SADİ ÜRUĞ'u Yıl Sonu Kitap Şöleni 31 ARALIK' a kadar uzatıldı Yeni yıl armağanlarınızı alabilmeniz için sergi salonumuz 25 Aralık Pazar günü de açıktır. ı\OT: Sergi salonumuz sayım dolayısıyla 27 ocak tarihlerinde kapahdır. J85CANNES FİLM ŞENLİĞİ 86 OSCAR ÖDULU HECTOR BABENCO ^ ^ A Cumhuriyet Kitap Kulübü Bakırköy Temsilciliği Karya Kültür Sanat Merkezi 1 KISS OF THE SPIDER WOMAN" Genel istek üzerine'Pazartesiden itibaren SON KEZ MODA SİNEMASI 337 01 28 12.0014.1516.3019.0021.30 Orümcck J Upucugu EFES FİLM Ingiltere'de ALPA1R organızasyonu TEK A.Ş. (1) 362 39 59362 40 96 kendine güvenen yetenekli deneyimli güldürü yazarları arıyor (JALIŞANLAREN SORULAKI SORITVLARI Vılmaz Şipal I7CX> lııu (KI)V iviııdc) Çuğıiaş Yuymları l'ıırkoıvjiı CiHİ. 3941 Cağalogluİsıanbul 151 68 69 PASOK hükümetini ve Başbakan Andreas Papandreu'yu "acizlik'ten 'hırsızlığa' kadar suclayan Mıtsotakis. Yeni Demokrasi Partisi'nın önümüzdeki genel seçimlerı kazanacağından çok emin görünüyor. Bu konuda, partisinin yaptığı kamuoyu araştırmalarından YDP'nin yüzde 50. PASOK'un ise salt yüzde 30 oranında oy toplayacağının kesın olduğunu' iddia etti. Ülkede ekonomik, siyasi ve sosyal bir skandalın tek sorumlusu olarak gösterdığı PASOK'un "şu anda seçim yapılırsa mutlaka kaybedeceğini' kanıtlamak ıçın bir dizi argümanları sıralayan Mıtsotakis, PASOK hükümetinin ülke ekonomisini 'batırdığını', Yunanistan'ın yurtdışındaki itibannı 'sarstığını' ve Yunanistan'ın gerek ABD, gerekse Turkiye ile ilışkııferini ilgilendiren dış siyasetine, 'son derece zarar verdiğini' öne sürdü. Yunanistan'daki bankacı Yeorgios Kbskotas'ın milyarlarca yaptığı yolsuzluklar, bırçok hükümet yetkilisi gibi Başbakan Andreas Papandreu'ya da birçok suçlamalar yöneltilmesinden cesaretlenen Mıtsotakis, "Biz iktidara geldığimizde mevkii ve rütbesi ne olursa olsun bütün hırsızlar hapsı boylayacaktır" ifadesini de sık sık yınelemekten kaçınmıyor. Mitsotakis, ayrıca Yunanistan'ın 1989 malı bütçesinde i.5trilyon (yaklaşık 16 trilyon lira) düzeyinde açık beklenmesini ise PASOK'un ülke ekonomisini ne denli 'batırdığının' bir kanıtı olarak gösterdi. Önceki günkü basın toplantısında Papandreu'nun, sevgilisi Dimıtra Liani ile olan yasadışı ilişkilerinden' söz etmemeyı yeğlemesıne karşın. Mitsotakis "Sayın Papandreu'nun şu anda ülkemızı ilgilendiren ekonomik durumu, dış siyaseti ve de halkımızın gereksinimlerini düşünecek ne aklı vardır ne de bunlara gereklı ılgıyı gösterebıliyor" şeklinde konuştu. Bunaparalel olarak, Atina'daki yabancı basın mensuplarının ev adreslerine gönderdiği Noel hediyesı için seçtıği ve kendısıni eşi Marıka ile gösteren fotoğrafı da bır o kadar gözlerden kaçmıyor. Bu arada PASOK hükümetini 7 yıllık iktidarı süresinde sürdürdüğü sert muhalefete karşın istediği gibi yıpratamayan' YDP lideri, aslında, PASOK'un kendi kazdığı çukura kendisinin düşmesini' yeğliyor Çünkü Mitsotakis'in öne sürdüğü argümanlar, özellikle dış siyaset konusunda oldukça büyük çelişkilere de düşüyor. Örneğin. ABD üslerinin Yunanistan'daki varlıklarını sürdürebilmesi ıçın Amerika ile olan SEİA Anlaşması'nın fanatik bir bıçimde yenılenmesı taraftarı olan YDP, şimdi, PASOK hükümetinin vaat ettıği halde ABD üslerinı Yunanistan'dan sökemediği' ıçın Papandreu'yu suçluyor. Mitsotakis bu konuda, ABD üsleriyle ilgili anlaşmanın ülkedeki genel seçimlerden önce imzalanamayacağını belirten konuşmasında, "YDP iktidara geldiğinde üslerin Yunanistan'daki varlığını sürdürmesi için Amerika ile var olan diyaloğu sürdüreceğiz " demekle yetındı. TürkYunan ilişkilerindeki yaklaşımı da ilginç Mitsotakis'in.. Papandreu 'Davos' öncesinde Turkiye ile Dıyalog kurmamız için ılk önce Ege ve Kıbrıs sorunlarının çözümlenmesı gerekiyor' yolundaki görüşlen. Mitsotakis tarafından şiddetle eleştırilıyor ve Turkiye ile derhal diyaloğa başlaması gerektığini' vurguluyordu. Ancak Davos'tan sonra roller değişti sanki. Turkiye ile diyalog yanlısı görünümündeki Mitsotakis şimdi de diyalog yanlısı. Ancak ılk önce Ege ve Kıbrıs gibi özlü sorunların çözümü için Turkiye ile 'ciddi bır diyaloğun kurulmasını' savunuyor ve PASOK'un Turkiye ile başlatmış olduğu diyalog taktiğini' yine sert bir dille eleştiriyor. Mitsotakis son zamanlarda diğer muhalefet partileri gibi önümüzdeki haziran ayında yapılacağı açıklanan genel seçimlerin şubat ya da mart aylarına alınmasını istiyor, ama önceki günkü basın toplantısında YDP ve dığer partilerin bu isteğini, PASOK hükümetinin kabul etmeyeceğini, çünkü bu olasılıkta iktidardan düşeceğini cok iyi bildiğini' söyledi. Bu arada YDP'nin PASOK hükümeti ıçın parlamentoda gensoru sunmaya hazıriandığı yolundaki bir soruya ise "Noel ve yılbaşı yortularından sonra her şey beklenebilir" şeklinde diplomatik bir yanıt vermeyi yeğledi. Mitsotakis böylelikle, Yunanistan'daki PASOK hükümetinin gerek içteki durumu ilgilendiren ve grev dalgalarının artmasına neden olan siyasetini. dış siyasetini, teröristlere' gösterdiği müsamahayı. skandal olaylarmdan sonra hükümeti terk etme yoluna başvuranları örnek göstererek, iktidardan gitmesinin ve yerıne DYP'nin gelmesinın zamanı olduğunun' iknasına çalışıyor. Ama besbelli PASOK hükümeti 7 yıllık iktidarı döneminde YDP ve diğer partilerin yaptığı sert muhalefetten çok, kendi kendini iktidardan düşürmeye çalışıyor." * ** Ege'nin suyu mu? Yoksa huyu mu? Batısı da doğusu da hep aynı soruları konuşuyor. iktidarın yolsuzlukları, ayyuka çıkmış hırsızlık öyküleri, olağanüstü boyutlara varan bütçe açıkları, bir türlü öngörülen düzeye düşürülemeyen enflasyon oranı, anayasalardaki demokrasiyle çelişen maddeler, iktidarın nalıncı keseri gibi kendi kendine yonttuğu seçim yasaları, sağlık ve milli eğitimin sürekli azalan payı, erken seçim ısteği, kamu kuruluşlarının durumu, muhalefet partilerinin ıçinde iktidara alternatıf oluşturabılecek bir lıder olup olmadığı ve dızgınlerı her anlamda ehnden kaçırmış olan bir başbakan ile bir türlü somut önen getirilemeyen Ege ve Kıbrıs sorunları.. Sindagma alanında Bretagne otelinin büyük yemek salonunun karşılıklı aynaları biri sonsuzla insanları çarpıp ardı gelmez bır gorüntüler galerısıne daldınrken, kulağımda çocukluğumun Büyükadası'ndan, Kurtuluşu'ndan Yeniköyü'nden ve Modası'ndan âşına olduğum sözcükler ve daha sabahın erken saatlerinde Yeşılköyden havalanmadan içinde olduğum sorunlar ve kavramlar.. Aynı anda, ikı ayrı zamanda ve iki ayrı yerde yaşamak duygusu ne garip.. Here (Allahaısmarladık) İstanbu!, yassu Atina...