Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bır devlet kuruluşu ver almaktadır Fıhstın halkının vaşadığı topraklar ıse bugun İsraıl ışgah altın dadır Kısaca soylemek gerekırse Fıhstın devletının ılanının uluslararsı hukuka uygun olma>an hıçbır yonu voktur Bır yenı devletın kışılık kaianması, o devletın başka devletler tarafından tanınmasına bağlıdır devletın bu yoldakı ıradesını tanınan devlete bıldırmesıdır Dolaylı tanıma, yenı devletle devamlı dıplomatık ılışkıler ıçınde olmak ya da onunla bır anlaşma ımzalamak bıçımınde ortaya çıkmaktadır Yenı Fıhstın devletının tanınması, onu tanıvan devletler yonunden bazı sonuçlan da berabennde getırecektır Fılıstm devletının kendı halkı ıle ılgılı olarak yetkılı organlannda aldığı kararlar hukuken geçerlı olacaktır Yenı devletın dıplomatık memurları ve mısyon şeflen görevlennın yenne getırılmesınde dıplomatık bağışıklıklardan yararlanacaklardır Yenı devletın mal varlığı haczedılemeyecektır. Yenı devletın ışlemlerı, uluslararası hukukta geçer lılık kazanacaktır Yenı devlet, yabancı yargı organlannda davacı olarak >er aıabılecektır Yenı devlet bır uluslararası anlaşmanın lehine olan hükumlerınden faydalanabılecektır. Filisrin DevletJnin Geleceği Kim ne derse desin yeni Filistin devleti bir gerçek olgudur. Israil devleti Araplar için nasıl bir gerçek olgu ise Filistin devleti de başta Israil olmak iizere tüm dünya için bir gerçek olgudur. Bu olguyu uzun süre dışlamak ilerisi için tehlikelidir. Er ya da geç Filistin devleti kendi halkı ve toprakları Uzerinde egemen olacaktır. Bunun içindir ki başta tsrail devleti olmak üzere tüm dünya daha fazla zaman harcamadan, işleyen yaranın üzerine eğilmelidir. PENCERE Başarının Hüznü 13 ARALIK 1988 Devletin tanınması Tanıma ıle ılgılı olarak Uluslararası Hukuk Ens tıtusu'nun 1936 yılında Bruksel toplantısında şöyle bır tanımlama getırılmıştır "Tanıma bır ışlemdır kı, onunla bır ya da bırkaç devlet bır halk top luluğunun belırlı bır toprak parçası uzerındekı va;Dr. NİHAT TÜREL îstanbul Barosu Avukatlarından lığını, polıtık örgutlenmesını, bağımsızlığını, ulusUzun uğraşı, çaba ve dırenışlenn sonunda Ce dığımız toprak parçasının sırurlarının kesın olarak lararası hukukun gereklerını yenne getırmeye ye zayır'de 15 kasımda ahnan kararlarla yenı Fıhstın çızılmış ve belırlenrruş olması gereklı değıldır Ikıncı teneklı olduğunu' ve uluslararası aılenın bır uyesı devletının doğuşuna tanık oluyoruz Bir devletın Dunya Savaşı öncesınde ulke uzerinde ılgılı devle olmağa hak kazandığını kabul ederler " uluslararası aüenın ıçıne kanşması ve hukukı kışı te aıt polıtık otontenın varlığı gereklı sayılmakta Tanınmamn sonuçlan hakkında uluslararası hulık kazanması daha önce bu aıleye gırmış obur dev ıdı Alman hukukçulanndan Karl Strupp'a gore bu kuk alanında çeşıtlı teonler gelıştınlmıştır Fakat letler tarafından tanınmasına bağhdır Bu anlam otonte, yabancı bir devlet tarafından kuUarulıyorsa, bu alanda egemen ıkı teonden soz edebılırız Bıda yenı devlet başta Arap ülkelen ve Turkı>e ol orada yerleşık halkın kendı oz devletını kurması ve nncısı deklaratıf, yanı bıldınmle sonucu kabul eden mak uzere lurkı aşkın bir devletler topluluğunca bu devletın tarunması olanaksızdı Fakat bugun ar tanıma teorısı, ıkıncısı kurucu (constıtutıf) kuruşımdıden lanınmış bulunuyor. Bıı devletın kuru tık uluslararası hukukun egemen eğılımlerıne go cu nıtelıkte olan tanıma teonsıdır Bırıncı teorı luşunun, tamnmasının ve hukukı kışılık kazanma re, örneğın ışgal edılmış bir ulkede, o ulke halkı Amenkan devletlen orgutune aıt Bogota sozleşmesının uluslararası hukukta bırtakım koşulları var nın öz devletının polıtık otonteye sahıp olamama sının 9'uncu maddesınde uluslararası hukuk metdır. sı ve >abancı bir ulkede etkınlığını surdurmesı devlet nı halıne getınlmıştır Buna gore devletın polıtık Uluslararası hukukun yerleşık ılkelenne gore bir olma nıtelığını engellememektedır Devletın uçun varlığı onun başkaları tarafından tamnmasından devletın oluşabümesı temel uç koşulun bırlikte var cu koşulu, bır hukumetın ve polıtık obur kuruluş tamamen ayrıdır. Tanıma bu varlığı yaratmaz, saoluşuna bağlıdır. Bunlardan bınncısı bir toprak ların varlığıdır Bu unsurun önemı, devletın bırlı dece onu onaylamış ve kabul etmış olur Uluslaraparçası, yanı belırlı bir ulke, ıkıncısı bir halk top ğını yenne getırmış olmasından kaynaklanır rası Hukuk Enstıtusu de aynı yaklaşımla bır devluluğu, üçuncusu de adına hukümet dedığımız bir Hukumet öğesı, devletın devamlılığını garantı letın hukukı varlığmın, onu bır ya da bırkaç dev polıtık örgutlenmedır. Bu unsurları ıçeren devlet eder Genel olarak yenı bır devletın doğuşu ıkı bı letın tanımaması ıle etkılenmeyeceğını kabul etmışdedığımız varhk kendısınden başka hıçbır üstun hu çımde ortaya çıkar Bırıncısınde bır halk toplulu tır Bu teorıye gore tanımadan gerıye donuş, tanıkukı otonteye bağlanmayan özel bir karakter ta ğu devamlı olarak bır yere göç eder ve orada ör ma koşulsuz yapılmışsa, olanaksızdır Tanımamn şır. Bu karakterın baska adı egemenlıktır. gutlerur Lıbena ve lsraıl böyle bır göç sonucu doğ sonuçlan genye donuk olarak ışlemeye başlar Ikınmuş. devletlerdır tkıncı oluşum ıse bır devletın ege cı teon, kurucu nıtelık taşıyan tanıma teonsıdır Ulus oluşumu, devletın menlık alanından ayrılarak başka bır polıtık otoortaya çıkışı ntenın kurulması v e polıtık orgutlenmenın tamam Bu teorıve gore ıse, yenı devlet ancak tanıma ıle Devletın varlığı ıçın zorunlu olan halk, aıleler, lanması bıçımınde kendını gostenr Kuze> Kıbrıs uluslararası hukukun bır "suıet"sı halıne gelebıdernek ve kuruluşlar, tıcan şırketler ve çeşıtlı top Türk devletının kuruluşu buna ornek gostenlebı lır Bunun ıçın de tanımanın açık bır uluslararası luluklardan oluşur Bunlar arasında ayru zaman Ur Filistin devletının kuruluşu başka bır ozellık ta anlaşma ıle yapılması zorunludur Tanıma bu anda ekonomık, polıtık ve maddesel sıkı bir ılışkı var şımaktadır Fılıstm halkınınuzennde vaşadığı top lamda yalnız tanıyan ve tarunan devletlerın ıraderaklarda Bırıncı Dünya Savaşı'na kadar Osmanlı lerim >ansıtır Tanımayan ulkelerı bağlamaz dır Bu ılışkı psıkolojık bir özdeşlık yaratır Bov Tanımayan devletler ıçın yenı bır devletın varlılece ulus dedığımız olgu ortaya çıkar Bu olgu hal lmparatorluğu egemenlığı yaşanmıştı. Osmanlı devkı devlete ve devletın hukumetıne bağlayan en letının yenık duşmesı ıle Surıye ve Lubnan, Fran ğından soz edıleme/ Gunumuzde her ıkı teorının önemh unsurdur Fılıstm halkı, uluslararası huku sız, Irak, Fıhstın ve Urdun, İngılız manda rejımı de olumlu ve olumsuz yanları kabul edılmektedır kun kabul ettığı anlamda devlet ıçın gereklı bir ulus altına gırmışlerdı Ikıncı Dunya Savaşı sonrasında Tanımanın hem deklaratif hem de konstitutif kanıtelığını hıç kuşkusuz taşımaktadır Devlet ıçın zo ıse Fıhstın topraklarında lsraıl devleti kurulmuş raktennın beraberce bulunduğu egemen göruş harunlu olan toprak, kara, hava ve deruz alanlan ıle tur Bu devlean kuruluşuna olanak veren Bırleş hndedır Tanıma uluslararası pratıkte açık ya da bir butun oluşturur Devletın kuruluşunda ulke de mış Mılletler dokumanlarında Fılıstınlıler ıçın de dolavlı bıçımde gerçekleşmektedır Açık tanıma bır Gerçek bir olgu... Hıç kuşkusuz, Fıhstın toprakları uzerinde ve hal kının ıçınde tam egemen bır doneme gelebılmek ıçın >enı Fılıstm devletının aşması gereken daha uzun donemeçler vardır Yenı devletın topraklan lsraıl ışgalındedır Halkının bır kısmı, tsraıl egemenlığınde, bır kısmı da yabancı ulkelerde yaşamaktadır Fıhstın sığınma kamplarında çağımızın dramlarından bırı yaşanmaktadır Amenka Bırleşık Devletlerı ve Batı'nın gelışmış ulkelerı henuz yenı devleti tanımamışlardır Israıl ıse göruşlerınde ve tutumunda ısrarlıdır Ovsa Cezayır Bıldırısı'nde lsraıl devletının varhğına olanak hazırlayan Bırleşmış Mılletler Örgutu dokumanlanna yer verılmıştır Bunun anlamı, yenı devletın gunun bırınde tsrajl ıle barış ıçınde yan yana yaşayabıleceğıdır Fakat kım ne derse desın yenı Fılıstm devleti bır gerçek olgudur İsraıl devleti Araplar ıçın nasıl bır gerçek olgu ıse Fılıstm devleti de başta İsraıl olmak uzere tum dunya ıçın bır gerçek olgudur Bu olguyu uzun sure dışlamak ılensı ıçın tehlikelidir Er ya da geç Filistin devleti kendı halkı ve topraklan uzerinde egemen olacaktır Bunun ıçındır kı başta İsraıl devleti olmak uzere tüm dunya daha fazla zaman harcamadan, işleyen yaranın uzerıne eğılmehdır Bırleşmış Mılletler gözetımınde İsraıl ıle bırhkte Fıhstın devletının de katılacağı bır uluslararası konferans, Ortadoğu barışının, uluslararası adaletın ve ezılen bır halkın geleceğının tek olumlu yoludur HESAPLAŞMA BURHANARPAD OKURLARDA1N Tütün ve sigara ynsakları tutun ekmeyı yasaklar. Bu yasağın gerekçesi çok değişiktir. O donemde ilaç yapımmda ve aydmlatmada balmumu Tutun bitkısinin anavaıam kuUanılmaktadır. Balmumu Amerıka'da Antil Grubu tutünun kurtlanmasına karşı adalanndan Tabago Adası'dır. bir mucadele ılacı olarak da Tutun, Knstof Kolomb'un kullanıldığından, tutun ekimı tayfaları tarafından Avrupa'ya yaygınlasınca, balmumu da getırılmiştır. Tutunun bırçok bulunmaz olur. Balmumu hastalığı lyileştirdiğı ıddiası fiyatları buyuk olçude artar. Avrupa'da kısa surede Bunun uzerine saray ıçın yayılmasını sağlamıştır. Şifalı gereklı balmumunun sağlandığı bir bitki olarak tanındığı için Manısa ve Bıga sancaklannda tutune "deva otu" "kutsal ot" tutun ekimi bir fermanla gibi ısımler de verilmıştir. 1560 yasaklanır. 1663 yılında ise IV. yıllannda zamanın Fransa Murat, Cibali yangtmnın Kraliçesi Calherine de sıgaradan çıktığını ileri surerek Medicı'nm migren ağrılannın sigara içiminı yasaklar. Sigara tütun sayesınde lyileştıği ıçenler yakalandıklannda bunu rivayeti, tütunun daha hızlı hayatları ile oderler. Bu yayılmasını sağlamıştır. donemde tutun, aydın Tutunun birçok hastalığa tyi çevrelerde de tartışma geldiği iddialan gunumuze konusudur. Zamanın Cerrahi kadar da gebnistir. 19601ı Şeyhi tbrahim Efendi, tutun ytllarda tutunle itgih mesltkı dergılerde "Sigara zannedildığı içimine şiddetle karşı çıkar. kadar zararlı değildir" veya Cumhunyet donemınde "Hiç korkmadan sigara sigaraya karşı ılk tepki 1942 ıçebilirsınız" gibi başlıklarla yılında başlamıştır. tkıncı yayımlanmış yazüara Dunya Savaşı'nın en ateşlı rastlanabılınır. Buna karşm gunlermde zamanın Milli tutunun zararları daha 1600'lu Eğitım Bakanı Hasan Âli vıllardan baslamlarak dile Yucel, 16 Eylul 1942 gunu getirılmış ve bu konuda pek radyoda yaptığı bır konuşma çok yayın yapümıştır. ile sigaraya karşı bir kampanya Tutun içimine ilk karşı başlatır. MiUı Eğıtim Bakanüğh çıkanlardan biri, Buyuk yayımladığı bır genelge ıle Britanya Krah I. Jague'dir. oğrencılerin okulda ve okul Kral, 1604 yılında yazdığı dışında sigara içmelerini kitabında tutünu; "Gorunumu yasaklar. Universitelerin ve iğrenç, kokusu pıs, dımağ ve okuüarın yonetıcilerinin, akciğerler için zararh" olarak oğretmenlerinin ve tum tanımlar. çalışanlarımn oğrencılerin gorebileceği yerlerde sigara Osmanlı tmparatorluğu'nda içmeleri de yasaklanır. da tutun ekımınin ve içimının yasaklandığı donemler vardır. Okullarda ve halkevlerinde tlk yasak Padisah Genç duzenlenen konferanslarda Osman'dan gelirse de bu yasak sıgaranın zararlı etkileri uzun surmez. 1614 yılında I. anlalılır. Bu konferanslara; Ahmet tutun ıçmeyi değil, Ord. Prof. Dr. Mashar Osman, Ord. Prof. Dr. Âkil Muhtar, Ord. Prof. Dr. Hırsch ve Prof. Dr. Fahrettm Kertm Gökay konuşmacı olarak katıhrlar. Aynca bu bılun adamlan, konu ile ilgili hazırladıklan bir raporu Milli Eğitım Bakanlığı'na sunarlar. Bu kampanya basmdan da buyuk destek gorur. Gazete ve dergilerde makaleler, karikaturler yayımlanır. Yuceftn radyo konuşması, bilim adamlarının raporları, basında yayımlanan makale ve karikaturler Millı Eğitim Bakanlığı*nca, "Tutun ve Zararları" isimlı bir kitapta toplanır. Bu kampanyadan kırk altı yıl sonra zamanın Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı da sigaraya karşı bir kampanya baslatmıştır. Basın ve TRT de bu kampanyayı geniş olçude desteklemışse de Sayın Akarcah'mn bakanlıktan aynlması ile bu konudakı çalısmalar tavsamıştır. eğiteceklere duşmektedır. Önemli olan sigara ıçenlen cetalandırmak değil, sigaraya başlayacaklan engellemektir. CAHtT ULUER tstanbul Çiçeron Olayı Buyuk savaşlar, büyük casuslar getınr Bırıncı Dünya Savaşt'nın ünlü kadın casusu en başta gelır Almanlar hesabına Fransa'da casusluk yaparken yakalanıp kurşuna dızılmıştır Ikıncı Dunya Savaşı'nın en guçlu ve bır bakıma da 'ınanmış'1 casusu bılınen Dr Sorge de Japonya'da casusluk yaparken yakalanıp kurşuna dızılmıştır Statın'ın güvensızlığı yüzunden Sorge'nın raporları cıddıye alınmamış ve ancak sonradan Sovyetler'ın Yığıtlık Nışanı'yla ödüllendırılmıştır Çiçeron takma adıyla bılınen Elıaza Bazna, değışık bır seruven yaşamıştır Ikıncı savaş yıllannda Ankara'da İngılız elçısının oda hızmetçısı olarak çalıştığı sırada en gızlı belgelerın fotokopısını gunu gunune Alman ataşesı Moızych'e teslım etmıştır, ama ödenen paralann sahte sterlın olduğu sonradan anlaşılmıştır Zira III Reıch Almanyası'nın Dışışlerı Bakanı Von Rıbbentrop bunların doğruluğuna ınanmamıştır Stalın'ın Dr Sorge'ye ınanmaması gıbı' Dr Sorge Japonlarca kurşuna dızılmıştır, ama Elıaza Bazna^ ya tngilızler de Turkler de bır şey yapmamışlır Bir süre ortalıkta dolaşmayan Bazna, 1950 başlannda ortaya çıkmış, ışadamı ve muteahhıt olarak çalışmıştır Bursa Çelık Palas otelının yenı bölüm ınşaatı onundur Arnavutluk'ta Pnştına şehnnde dünyaya gelmış olan Elıaza Bazna, yaptığı ışlerın hıçbırınde başarıya ulaşamamıştır Hayatının son yılları Münıh'te geçmış, "Çıçero Bendım" adıyla yayımlanmış bır kıtap ıçın yapılan ödemelerte geçınmeye çalışmış ve yoksulluk ıçınde ölmuştür * Muhabır gazetecının, yaşadığı ya da karşılaştığı anlan ve olay* ları çok ıvı değerlendırmesı gerekır Kımı rasöantılar arasında bağlantılar kurmaya çalışmalıdır 1950 yaz başlannda tanıştığım Alman gazetecı Dr Van Brıssen, îstanbul Federal Almanya Başkonsolosluğu'na başvurmuş olan Çiçeron adlı bırının sahte sterlınlenn geçer parayla değıştırılmesını ıstedığını laf arasında soyleyıvermıştı Ertesı sabah hemen Salacak'a gıttım Konsolosluk onarıldığından Çurüksulu yalısında çalışıyordu Başkonsolos Dr Kurt von Kamphövener benı çok nazık karşılamıştı Her şeyı anlattı Başkonsolos, Osmanlı ordusunda mareşal olarak hızmet görmüş Von Kamphövener'ın oğluydu ve Yenıkoy'de dunyaya gelmıstı Elıaza Bazna yazılı bır kartla başvuran casus, para ıstıyordu Başkonsolos, 'Nürnberg yargıçlarına başvurun 1 ' demıştı Yalıdan ayrılırken yanıma yaklaşan Turk tercuman, başkonsoloslane konuştuğumu öğrenınce, 'Ha, şu bızım llıas1' demıştı' Her şey bu kadarla kalacaktı belkı de 1 Fakat muhabır, kafasına takılan ılgınç olayları ve konuları kolay unutmaz Bır ıkındı üzerı Vatan'da gunun aksam gazetelennı karıştırıyordum Gece Postası'nda ıkı sütun uzennde bır haber ılgımı çektı Sahte sterlın davası uzerıne Bır göz attım Pıyasaya sahte sterlın sürmekten sanık kışılenn adları aralarında llıas Bazna'yı okuyunca durakladım Ipucu önemlıydı Ertesı sabah hemen adlıyeye gıttım Basın kartımı gösterıp dosyayı çıkarttırdım Dosyada bütun sanıkların ev adreslerı vardı Bazna'nın oturduğb apartman Talımhane'deydı Bıren apartmanı benım oturduğum apartmandan bırkaç yuz metre ötedeydı ve her gün uğradığım berberın ustündeydı Epeyce bılgı topladım O gunlerde re)isor Mankıyevıç Istanbul'daydı, Çiçeron filmını "Beş Parmak' adıyla çevırıyordu Elıaza Bazna'nın Bıren apartmanındakı daıresıne uğrayıp, Mankıyevıç adına Park Otel'de buluşmak üzere randevu verdım Gelmedı Bırkaç kez daha uğradım Sonunda bır gun oğleden sonra Taksım'de Cumhunyet Pastanesı'nde karşılıklı oturduk Vatan Gazetesı'ne anılarını yazmasını onerdım Benı arayacağını söyledı, ama görunmedı Bazna'yı semtte tanıyanlar, şımdı emlak komısyonculuğu yaptığını, bır ara bol para harcadığını söyluyorlardı O sıralarda Istanbul'da tıcaret yapan Herr Jenke de Numberg'de asılan III Reıch Dışışlerı Bakanı \fon Rıbbentrop'un enıştesı Elıaza Baznanın Çiçeron olduğunu bır göruşme sıraanda dogrulamıştı Bazna'nın paraca durumu kötu olmalıydı kı Amerıkalı fılmcılerın arkasını bırakmıyordu Bır gun Ankara akşam gazetelerı Çıçeron'un Ankara Palas'ta tutuklandığını, fakat karakolda kımlıgını gösterınce serbest bırakıldığını yazdılar Çıçeronllyas bey olayının yankılan yıllarca surdu Ingılızler, Almanlar, Fransızlar Istanbul'a muhabır gonderdıler Kırk yıla yakın süre geçtı Her şey sahte sterlın haberıne bır goz atmakla başlamıştı' OSY sınav sistemi ÖSSOYS sınav sistemıhde lıse başarı puan katsayılannm doğurduğu haksızhklara değinmek istiyorum. Bu sistem, ozellikle fen, Anadolu liselerı ve kolej oğrencilerine etki yapmaktadır. Okul ılk uçlenne tanınan ek katsayı puanu normal bir lıse mezunuyla yaklasık 50 puanltk, diğer bir deyişle 15 matematik veya 25 flzik, hatta 50 sosyal soru farkı gibi buyuk uçurumlar yaratmaktadır. Bu lise son Oğrencisının Uk uçe gırme şansı, lıse 123 ortalamalan goz önunde bulunduğunda hemen hemen sıfırdır. Bu eşitsizlıği onleyebilmek için, Gunumuzde sigaranın zararları tamamen kanıtlanmış sıstemin en azmdan iki yıl ileriye atılması gerekmektedir. olup bu zararlar gelışmiş Ancak bu yolla eşıtlık ulkelerde sigaraya karşı geniş bir tepkinin doğmasına neden sağlanabilecektır. Bu sistemin olmuştur. Bugun birçok ulkede, amacı olan doğudaki hak mağduriyetınin onUnmesi, geçmisteki kadar şiddetlı olmasa da sigara içenlere karşı buyuk puan farkı doğurmuştur ki, buyuk şehir oğrencilerinin kısıtlamalar ve cezalar bu farkı kapatmalan ımkânsız uygulanmaya başlanmıştır. hale gelmiştir. Zaten ilk uçe Gelışmış ulkeler, 2000 yılına girmiş olan oğrencilerin başanlı sigarasız bır ortamda girmeyi oldukları goz onune alutırsa, duşlemektedirler. bunun üzerine bir de ek puan Dunyadaki tum araştırmalar, koymak, mantık çerçevesinin gençlerin sigaraya dışında kalmaktadv. Bu sistem başlamalannda en onemlı kolej ve Anadolu liselerini etkenlerden bınnin anne ve kazanmış oğrencilerin babalann tutumu olduğunu başarılarını baltalamak amacını gostermiştir. Onun ıçın bu gutmektedir. konuda en onemlı gorev annelere ve babalara, bir de FERDA KERTMELtOĞLU oğretmenlere, yanı gençleri Îstanbul Başyazarımız Nadır Nadı, BO'ıncı yaşına mutlulukla gırdı, kutlamalar. oduller torenler, yayınlar, yazılar, dostluklar, sevgılerle bezenmış gunlerın sıcaklıgını yaşadı Geçen gun ıkı kadeh arasında sordum Nasılsınız' Sıkılıyorum Öteden berı gozlemcıdır Nadır Nadı, hem kendısıne, hem dışa donuktur bakışı Son kıtabı "Dostum Mozart" bılmıyorum kaçıncı baskısını yaptı? Şımde ne yazacaksınız 9 Dostum Beethoven'ı Güluşuyoruz, ama bu güluşmede bır hüzun var, bılıyorum kı bızım Başyazar kımlığınde bır ınsanı, hıçbır başan, hıçbır kıtap, hıçbır yazı doyuma ulaştıramaz, atılan her adım, ulaşıldıkça ulaşılamayacak olan ufukları genışletır goruş erımını büyütür ve ömrunün bu aşamasında kendı kendısıyle rvesaplaşrnası uç açıya bölunür Uygarlık nerede17 Ulkem nerede 9 Ben neredeyım? Yaşam okyanusuna açılmış gemının bılınçlı kaptanı, ınsanlık harıtasında yerını saptamaya çalışır * 1908'den başlayan seksen yıl, 20'ncı yüzyılı boydan boya katetmek demektır Insanlık bu sürecte dev adımlarıyla yürüdü Bırkaç kerterız noktası Televızyon 1934 te, radar 1940'ta, transıstor 1953'te hayata geçırıldı, atom parçalandı, uzaya erışıldı, Ay'a ayak basıldı. bılgısayarlı uretım gerçekleştı, bılımselteknolojık devrım aşamasına geçıldı, sanayı devrımı butun dunyaya yayılarak tarım toplumlarmı sılkeiedı Bu dunyada Turkıye'nın yerı neresı' 1930'ların Türkıyesı, o gunun dunyasına göre daha ılerı bır yerdeydı, 1980'lerın Türkıyesı, bugunün dunyasına göre daha gerı bır yerdedır Nadır Nadı'nın hıcranı budur Laıklık devrımını ılk kez benımseyen İslam ülkesıydı Türkıye, emperyalızme karşı Kurtuluş Savaşı'nı dunyada ılk kez başarıya ulaştırmıştık bız guney sınırlarımızı Irak ve Surıye ıle değil, İngılız ve Fransızla hesaplaşarak çızdık, Mılletler Cemryeu'ne uye 50 bağımsız devletten bırıydık dörtte uçü karanlık bır dunyada aydınlığa dönuktük Ikıncı Dünya Savaşı'ndan sonra yeryüzünde sıyasal sömürgecılık tasfıye edılırken ekonomık bağımlılığın çukuruna ıtılmemızın çelışkısını ve dramını yaşadık bugün ıç polıtıkamızın ufukları 'teyatef sfyaseö"nın çemberlerını kıramıyor, laıklığe karşıt duşuncenın gün geçtıkçe ağır basması, bılım alanında uluslararası olçulere gore gerılememızın kaynağıdır, 21'ına yuzyılın eşığınde bılımselteknolojık devnmle süper endustrı çağına gınldı, bız henuz sanayı devrımını gerçekleştırmekten bıle yoksunuz Oysa 1930 lar Turkıyesı'nde "çağdaş uygarlık düzeyı" elımızı uzatsak tutacağımız yakınlıkta sanılıyordu * Başyazarımız Nadır Nadı, yarım yüzyıllık mestek yaşamında başarıdan başarıya koştu Anı defterındekı sayfalan çevırın Cumhunyet, başlı başına bır olaydır, yeryuzunde hıçbır gazetenın yaşamadığı serüvenlerı aşarak, savaşımları vererek, engellerı yıkarak kurumsallaşmıştır Yazarlık, yonetıcılık. gazetecılık uçlemesını kışılığınde odaklaştıran Nadır Nadı nın ışte yazıları, ışte gezı notları, ışte anı kıtapları, ışte denemelen e Ve ışte 75 yaşındayken sıkıyonetım mahkemelerı karşısındakı savunmalan Ne yazık kı kışısel başarıları Nadır Nadı'yı doyuramaz, çunku aydın kışılığtyle bır ınsanın salt kendı başarılarıyla mutluluk duyamayacağı bır çağda yaşıyoruz Bıreysel mutluluğun çevreyle bütunleşemedığı noktada, ınsan olan kışının damağındakı burukluk dağılamaz Bu nedenledır kı başyazarımızın ozgeçmışınde buyuyen başarının sevıncı tarıtsız bır acıyla gölgelenıyor Nedır o acının tadı 9 Nadtr Nadı, kımı zaman "huzünle mutluluğun aynı anlama geldığım" bılıyor Mutlulukla huznu bırlikte duyumsamak, çağdaş ınsanın harcıdır, doğanın guzellığınde bıle bu çelışkı ıkılemleşır, yureğın dokusunda hangı ılmığın huzne, hangısının mutluluğa bağlandığı ayırdedılemez Insan olanın bılınç örgüsudur bu SAMSUN'DAN HALKIMIZA Insan Hakları Gunü'nun kutlandığı bugunlerde, cezaevlennde sıyası tutuklu ve hükümlülenn kımlıklerım yok etmeye yönelık, "1 Ağustos Genelgesı 'nı hâlâ yürurlukte tırtmak ınsanlık adına en buyuk utanç kaynağıdır Halkımızı duyarlı olmaya çağırıyoruz SHP uyelerı: Avni Tokbaş. Mahmut Kolukısa, Kıbar Çubukçu. Davut Bayram, Altan Çetin, Mehmet Kır, Alı Ozturfc, Osman Ipekdal. Avukatlar: Tuncay Butdan, Cemıl Devecı, A. Fehım Karakuıt. IHD Yonetım Kurulu uyelerı: Yahya Gunduz, Yılmaz Ayyıldız, Setnur Ozergul. Esnaflar Emın Saraç, Ahmet Nayır, Celal Kocabıyık. Mustafa Cengız, Kenan Yılmaz (Muh.), Suat Sancak (M Muşavır), A. Cevat Guney (Pzr.), Ibrahim Doğan (ışçı). SADUNBORO'NUN YAŞAMOYKUSU VEMT Merhum Ahrnet ve merhume Havva Gokçesu'nun kızlan; merhum Nihat Danışman'ın eşı; Tarhan, Gunhan Mehmet ve Mustafa'nın annelen; Canan, Özden \e Nesrın'ın kayınvalıdelen; Neslıhan, Saruhan, Aslıhan, Koray, Ayşegul ve Burcu'nun babaannelen ZÜLEYHA SAADET DAN1ŞMAN AİLESt Ulkemi7de boşluğu hıssedılen muhasebe uzmanı ıhtıvacının karşılanması ve uye kavdı>la mesleğı gelıştırmeyı amaç edınen Turkrve Muhasebe Uzmanları Derneğı Uzmanlık Sertıfıkası sınavı 1213 Aralık 1988 tanhlennde vapılacaktır T.C. BOR ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Sınav a katılma şartları şunlardır KARAR ÖZETİ a) lktısadı Tıcan ve Malı alanlarda dort yıllık yuksekoğrenım me zunu olmak, Esas no 1987/85 b) En az ıkı yıl muhasebe mesleğınde çalışmış bulunmak ve 23 >akarar no 1988/98 şını doldurmuş olmak, Davacı K H Istekhlerın mektupla veya şahsen muracaatlan ıle buradan gonSanıklar 1 Alı Enştı, lrfan ve Alıye'den olma, 1933 d lu derılecek sınav programında ıstenılen belgelenn en gec 8 Aralık 1988 Bor Kunkbaşı Mahallesı nufusuna kayıtlı olup, tarıhıne kadar gonderılmesı rıca olunur aynı verde oturur, evlı 4 çocuklu, okur yazar, Muracaat Turkıye Muhasebe Uzmanları Derneğı Husrev Gerede Cad pastırmacı, sabıkalı, Türk, İslam No 21 Kat 1 D 2 Yusuf Bey Apı Teş\ıkıvelstanbul 2 lrfan Enştı, Alı ve Hayrıye'den olma. 1961 Muracaat saatlen 13 0018 00 d lu, Bor Kunkbaşı Mahallesı nufusuna kayıtlı Telefon 148 42 27 136 10 71 olup, aynı yerde oturur, evlı, 2 çocuklu, okur ya\ot 3 Aralık 1988 tanhınden ıttbaren telefon numaramız 136 10 71 zar, pastırmacı, sabıkalı, Turk, İslam olarak değışecektır Suç Sağlığa zararlı taklıt ve tağşış edılmış sucuk ımal edıp satmak Suç tarıhı 1 1 1985 T.C, Karar tarıhı 7 4 1988 ALACA SULH HUKUK MAHKEMESİ Yukarıda adları ve suçları yazılı sanıklar hakkında Bor C Savcılığı'nın 1985/86 esas sayılı ıddıanamesıyle mahkememıze açılan kamu 1986'38 davasının vapılan açık duruşmaları sonunda, sanıkların Bor ılçesı Ça Davacı Halıl Yenıllı tarafından davalılar Elmas Mercan, Hatun Aykılbahçe mevkunde bulunan ımalathanelennde ımal etmış oldukları han, Huseyın Cıngöz, Zohre Turan \e Mehmet Alı Cıngöz aleyhıne sucuklann sağlığa az veya çok zarar verecek derecede taklıt ve tağşış açmış olduğu tapu ıpıalı ve tescıl davasının mahkememızde yapılan edılmış olduklan ve sanıklann bunları bu şekılde sattıkları bu nedenle açık yargılaması sırasında verılen ara kararı gereğınce, de sağlığa zararh taklıt ve tağşış edılmış sucuk ımal edıp satmak suDavalı Zöhre Turan'a tum aramalara rağmen adresı tespıt edıleme çunu ışledıklen anlaşıldığından evlemlerıne uyanf G M T'nun 18!/b mış olup adına da dava dılekçesı ve davetıye teblığ edılemedığınden maddesı ve TCK nun 64 maddesı delaletı ıle TCK nun 395 maddeılanen teblıgaı yapılmasına karar verılmış olduğundan, sı uvannca bırer yıl hapıs ve 20 000'er TL ağır para cezası ıle avrı Alaca tmat köyunden Huseyın kızı Zohre Turan'ın duruşmanın bıayrı cezalandınlmalarına, curme vasıta kıldıkları ışyerlennın yedı gun rakıldığı 14 2 1989 gunu saat 09 00'da Alaca Adlıyesı nde mahsus dusure ıle kapatılmasına, hukum özetının ışyerıne yapıştırılmasına ve ruşma salonunda hazır bulurımadığı, kendısını bır vekılle temsıl et gazetelerde ılan edılmesıne karar verılmıştır tırmedığı veya mazeret bıldınmınde bulunmadığı takdırde >argılamaya TCK nun 402 maddesı gereğınce ılan olunur yoHuğunda devam edılıp karar verıleceğı teblığ olunur 28 I 1988 Basın 35155 Basın 35243 TÜRKİYE MUHASEBE UZMANLARI DERNEĞİ SINAV DUYURUSU 11 12 1988 gunu vefat etmıştır. Cenazesı 13.12 1988 salı gunu (bugun) Şışlı Camıı'nde kılınacak ıkındı namazından sonra Zıncırhkuyu'dakı aıle kabrıstanında defnedılecektır Bız, aşağıda ımzası bulunan ve kadınların kurtuluşu konusunda bırbırınden farklı görüşlere sahıp kadınlar, kadın haklarını savunan bır demeğın yönetıcısı olduğu ıçın yıllarca yurdundan uzakta yaşamak zorunda bırakılan, yurttaşlık hakkı elınden aiınan Bena Onger ıle Yuksel Selek'e, yurda dönüşlerınde uygulanabılecek her tür baskıya karşı ve onlarla dayanışma ıçınde olduğumuzu duyururuz Ayla Akbal, Ayla Kutlu, Ayşegul Devecıoğlu, Ayşe Yanık, Adalet Guven, Akay Arsoy, Birgul Şahin, Behıye Çiçek, Canan Toksoz. Duygu Tuna, Fısun Tayanç, Fatma Ustun, Fıliz Ağın, Fusun Akatlı, Gulay Batur, Gunfer Demırcı, Gulsum Akyuz, Hale Soygazı, Latıfe Tekin, Lütfıye Aydın, Lezız Onaran, Leyla Erbil, Nezahat Gündoğmuş, Nurcan Akça, Nurten Bulutgıl, Nılufer Esat, Neyyıre Özkan, Meliha Yılmaz, Munise Aren, Pmar Kur, Özen Aşut. Olcay Hazer, Saadet Özkol, Sebahat Turkler, Senıye Senmen, Sıdıka Su. Selçuk Baran, Stelle Ovedıa, Semra Somersan. Suna Kaplan. Selma Atabek, Şırın Tekelı, Şekibe Çelenk. Şukran Derış. Şafak Kobaş, Tomns Uyar, Fusun özturk Baysan, Fatma Incı. Gulay Demırhisar. Nermin Coşkun, İHD Mer. Kadın Kom .adına Baş Reha Isvan, IHO Ist. Şb. Kadın Komısyonu, Aynmcılığa Karşı Kadın Demeğı'nden bır grup kadın, Femınıst Dergısı, S.F. Kaktus Dergisi. KADIN LARA Darağaçlannda, onurun, ınancın, direncin, yiğitliğin simgesi ERDAL EREN'i 1962 13 Arahk 1980 saygıyla anıyoruz. TAHStN NOKTA VE ARKAD4ŞLARI ° Sl1 '* MAJÖR PLAKÇIUK Tel 512 58 32lst YETER BU KADAR AYRILIK Adı gibi bir yorumcu... Bu sese kulak verin... ASLI ERDAL EREN ERCANKOCA " D a | keçılerı nasıl >erlerse taptaze surgunlen Sızı de tam surerlerken alacakaranlıklardan Mavı goklere Kopardılar, o koskoca umut ağacının dev govdesınden. BODRUM'da Gumbet yolu uzerinde, başlamış durumda dublex kooperatif evi devredilecektir. Tel: 345 81 07 Arkadaşları adına NURAN ÇOKAY