18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı. Cumhursyet Malbaacıtsk ve Gazetecilık Turk Anotıim Şırketı adına >«tir !Nadi # Genel Yavm Viuduru Hasaı Cemal, Mucssese Muduru Eminc Lşaklıgil, "tazı Işlen Muduıu Oka> Gontosin. 9 Haber Merkcjı Muduru Valçın Bayer. Savta Duzenı Voneımenr Ali \c»r. Q TemsıUıler ANKARA V«lçın Dojjan, İZMİR Hikmtl Çelinkava. ADKNA Cel«l Başlangrç. btanbul HabCTlerı Erha» Akvıldız, D15 Haberier ErguB Bılcı, Ekonomı: tengiz Turhan. Kullur (elallsler. Spor Danıjmanr Abdalkadir Yucdman, Duzelıme Rcfik Durtn$. Arastırma 'jthin Alpa). IvScndıka Şııkn ı lutcaci, Yun Haberlerı NfcdM Do£an. Dızı Yazılar Kemn Çalrçkan. 9 Koordınaıot AhmH KonılsM. 0 Malı Ijler Crol Eritut, 9 Muhasebe B«lnl Vcncr # BulçePlanlama. Srvgi An» A Rekljnv A>*Tonın. bk Yayınlar HuKa Akyol Q Idare H«»>iıı Cmr, Işleıme Onder Çelik, Bılgilşlem Nail Inll. Bttsan ve Yoyan Cumhunyei Matbaaulık ve Gajelecılık T ^ Ş T urk Ocag] Cad 39/41 Cagaloglu 143J4 lu PK 24*Klanbul Tel 512 05 0! (20 hal), Tele» 22246 Fuc (I) 526 60 12 0 Burıılar Aakan: 7ıya Gokalp Bl. Inkılap S No 19/4 Tel 133 II 4147. Telej 42344 F u (4| 13) II 41/42(1 • I z m r H Z.ya Bl% 1352 S 2/3. Tel 13 12 30, Telex 52359 Fa» (51)19 53 60 # \J««« inonu t ad 119 S Nn I Kat 1, Tel I1455OIİ9731. Tekx 62155. Faı (71)328 056 TAKVİM 13 ARALIK 1988 tmsak: 5.41 Güneş: 7.13 Oğle: 12.03 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.09 1 urkıye nın BABüyeliği dikenli yolda Türkiye, Batı Avrupa Birliği'ne üye olma çabalarım sürdürürken, bu konudaki engeller şöyle tanımlamyor: 1 AT üyeliğinin henüz askıda olması, 2 TürkYunan ilişkilerinin pürüzlü durumu, 3 Türkiye'nin "kendi yerini" belirlemede çektiği güçlük. EVREN DEĞER LAHEY Türkiye, NATO üyesi Avrupalı ülkelerin oluşturduğu Batı Avrupa Birliği'ne (BAB) üye olma girişimlerini sürdürurken, BAB, Türkiye'nin üyeliği konusunda çeşitli engeller çıkartıyor. Hollanda Dışişleri Bakanlığı'nın BAB ile ilişkilerinden sorumlu üst düzey bir yetkilisi, AT üyeliğinin Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların ve Türkiye'nin "kendi yerini beliriemekle çektiği güçluğün" BAB üyehğı için engel oluşturduğu gorüşunu ortaya koydu. BAB üyesi ülkeler, Türkiye'nin geçen temmuz ayında Platform Belgesi'ni (bu belgeyle Türkiye kendi topraklarında nukleer silah bulundurmavı kabul etti) kabul ettiğini açıklamasından sonra, 14 kasımda yaptığı toplantıda Türkiye ile olan ilişkilerini belirli mekanizmay^ı oluşturmak amacıyla bir danışma kurulu oluşturmayı kararlaştırdı. Ancak bu durum Turk tarafına resmı olarak bildirilmedi. BAB Dönem Başkaru ingiliz Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe'un söz konusu kararı kısa bir süre içinde Turk tarafına resraen tebliğ edeceği öğrenildi. Hollanda Dışişleri Bakanlığımn BAB ile ilişkilerinden sorumlu ust duzevde bir yetkilisi, Avrupa'nın Türkiye ve Yunanistan'ı aynı pota içinde değerlendirdiğine işaret ederek, "Türkiye'yi BAB'ye alırsak, Yunanistan AT içinde dayanılmaz bir oriak olur. Bu da AT için bir risktir" dedi. Aynı yetkili, Türkiye ile Yunanistan arasında Davos surecine rağmen devam eden sorunların BAB'ye yansımasını ıstemediklerini de bildirdi. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın bundan bir süre önce Lüksemburg'da BAB konusunda yaptığı açıklamaya da atıfta bulunan Hollanda Dışişleri Bakanlığı vetkilisi şunları soyledi: "Türkiye'nin kendi kendini tanımlamakta, y«rini belirlemekte sorunlan var. Türkiye kendisini lanımlama konusunda bu kadar güçlük çekerse Avrupa Türkiye1 >i tanımlamakta daha bü>uk güçlük çekiyor. Zalen Avrupa. BAB'yi oluştururken kendi arasındaki farklı yaklaşımlardan dolayı büyük güçlukler çekti. Turkiye gibi kendi yerini belirlemekle büyük güçlük çeken bir ülkeyi BAB içinde nasıl asimile edeceğiz?" BAB uyesi olmanın AT u>esi olmaktan daha kolay olduğuna da dikkat çeken yetkili, "Biz Hollanda olarak BAB üyeliği için AT uyesi olmayı koşul olarak görmujoruz. Fakat bizimle a>nı göruşte olmayanlar da var. Bu da Türkiye'nin üyeliği konusunda sorun oluşturmaktadır" şeklinde konuştu. Hollanda Dışişleri Bakanlığı ust duzey yetkilisi, Türkiye'nin BAB uyesi olmasında uç engel bulunduğunu ima ederek, bu engelleri şoyle isimlendirdi: " Türkiye'nin AT üyeliği, Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıklar ve bunların BAB'ye yansıması, Türkiye'nin kendi yerini belirlemekte çektiği güçlukler. (Yani, Türkiye'nin kendisini hem Mrupa'nın hem Asya'mn hem de İslam dunyasının bir parçası olarak görmesi.)" Hollanda Dışişleri Bakanlığı yetkilisi. BAB uyelerinin 14 kasımda yaptıkları toplantıda bırliğin daha fazla genişletilmemesi konusunda görüş birliğine vardıklannı da bildirdi. Ancak yetkili, Türkiye için tüm kapıları kapatmamak amacıyla "Bunun anlamı, Türkiye'ye hayır diyeceğiz değildir" şeklindeki bir açıklamayı da sozlerine ekledı. Bııcla Batı \ a yürüyor Budizme duyulan ilgi ABD ve Avrupa'da her geçen gün artıyor. Zen Budizm ve meditasyon Batı dünyasında gün geçtikçe yayılan yeni bir akım haline geldi. Türkiye'de Zen Budizmin tanıtılmasına öncülük eden Ilhan Göngören, Batının Buda'ya duyduğu il 8jyi> felsefe ve düşünce alanında bütünlük arayışma bağlıyor. NİHAL ÜN ~ "Çoğu turuncu ya da siyah renkli cubbeler giymiş yuzlerce Budist, ellerini birleştirmiş dualar mırıldanıyor, geniş salonda ilahiler yankılanıyordu. Tayvan ya da Tibet'tekı herhangi bir mabet değildi burası. BM Bilim, Eğitim ve Kultur Orgutu'nun Paris'teki beton binasıydı." 21 kasım tarihli Tinıe Dergisi'nde yer alan bir yazı, yukandaki satırlarla başhyor. Söz konusu törenler, 'Batı Kültüriınde Budizm" konulu dört gun suren konferans sırasında gerçekleşiyor. 17 ayn ülkeden konferansa katılan farklı gruplar, Budizmin Batı Avrupa'da güçlendiğini gösteren kanıtlar ileri süruyorlar. ABD'de 50'li yıllarda geleneksel yaşayış ve değerlere karşı sert bir tepki olarak oıtaya çıkan "Beat kuşağı", aynı zamanda Zen'e de ilgi duymuştu. Zen, bu dönemde sanat, edebiyat \e yaşamda geçici bir heves olarak da kullanılmış A. Ginsberg, Gary Snyder, J. Kerouac gibi şair ve yazarlarca evrenı derinlemesine algılamaya çahşan bir duyarlığa varana kadar geniş bir kapsama ulaşmıştı. Beat Zen'in en çok kuşku uyandıran özellığı ise yaratıcı sanatçılarla onlara oykunenler arasında marijuana ve LSD'ye olan düşkünlük oluşturuyordu. Beat ve hippy kuşağının yanı sıra Zen Budizm, Batı duşuncesini biçimlendiren birçok duşunuru de etkiledı. Bunlardan bazıları \aroluşçu duşunur M*rtin Heidegger, ruh bilımcı Erich Fromm ve C. G. Jung'dır. Gühümüzde Batı Avrupa ülkelerinde Budizme inanan Avrupalıların sayısında giderek artışlar olduğu gözleınleniyor. Time Dergisi'nde yer alan yazıda bu artış rakamlarla şöyle ifade ediliyor: Fransa'daki 500 bin Budistten 75 bini Fransız, Italya'da 25 Budist merkezde öğretiye aktif hizmet eden ttalyanların sayısı 15 bin, Batı Almanya'da 20 yıl önce Budizme ınananlar birkaç yuz kişiyken bugun 20 bin dolayında, Ingiltere'de de 200 ayn gruba bağlı yuzlerce Budistin sayısı yine binlere ulaşıyor. Guney Kore'nin halktan af dileyen eski diktatoru Chun Doo Hwan'ın pişmanlık içinde bir "Budist manastınna" çekılmesi, TiLn'te "Budistrahiplerin"Çin Halk Cumhuriyeti askerlerine karşı "bagımsızlık kavgası'nın en önünde yürumeleri de Budizmi guncel kılan unsurlar arasında. 2500 yıl once ortaya çıkmış olan Budizm ve köklerini bu öğretiye dayayan Zen Budizm, güGungörm Budizme ilgi. Uzakdoğu'nun en eski dinlerinden biri, yeniden dünyayıfethe çıktı Ev çöktü: 6 kişi öldii ERZURUM (Cumhuriyet) Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Bardakçı Köyü'nde Gıilmez ailesinin evi dün saat 15.00 sıralarında yağışlar nedeniyle çöktü. Evde bulunan Gulmez ailesinden Hamza Gülmez, anne Hasgul Gülmez ile çocuklan Semiyet Gulmez (14), Haluk Gülmez (12), Ribai Gülmez (7), Safa Gülmez (6) yaşamlarmt yitirdi. Enkaz altından çıkarılan cesetler dün toprağa verildi. PORTRE/ /. GÜNGÖREN Sadık Gürbüz'e sahne engeli ASTAKYA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) İnsan Hakları Derneği Antakya Şubesi'nın insan Hakları Haftası dolayısıyla düzenlediği konserde Sadık Gürbüz'un suhneye çıkmasına izin vehlmedi. Dörı eserini konsere katılanlara teypten dinleten Gurbüz, daha sonra sahneye çtkarak "Anayasaya aykın olarak çalışma hakkım engelleniyor. Yasalara uymayan yasaklarına uyuyorum" dedi. İHD Şube Başkanı Nurettin Yakar da burokraük engeller çıkarılarak Sadık Gürbüz'un sahneye çıkmasımn engellendiğini, suç işleyebilir olma önyargısmı kmadıklarını söytedi. ingiliz Budistter çay ıçıyor. Avrupa da başı usturalı ve uzel giysili yeni Budist kuşağı. nümüz insantna neler soylüyor? Bu soruyu konuyla ilgili çevirileri ve kitaplanyla Türk okuruna Uzakdoğu felsefelerini tanıtan ve kendisi de bir Zen uygulayıcısı olan llhan Güngören'a yönelttik. Batıda Budizm öğretisine karşı artan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? GÜNGÖREN "Taoculuk, Zen ve Batı Kültürü" adlı çevirimde Alan V/ats'ın 50'li yıllarda yayımlandığında büyük ilgi uyandıran "Beat Zen, Kuramsallaşmış Zen ve Zen" adlı bir makalesi var. 19161973 yıllan arasında yasamış olan Watts, Hint ve Çin felsefesini yorumlayan Doğu kültüruyle Batının karşılaştınlmasını yaparak, sonuçlar çıkartan bir düşünür. VV'atts, "Hıristiyanlığın ve onun doğrultusunda biçimlenmiş leknolojinin insanı yabancılaştırdığını ve huzursuduğa süriiklediğini" belirtiyor. Ruhu maddeden, bilinci bilinçdışından ayırarak ele alan Batı kültürunden "her şeyi bir butünlük içinde gören, insana en derin noktasına kadar huzur veren" bir dunya göruşüne yöneliş çok doğal. Zen Budizm, insana gerçekten de huzur getirir mi? GÜNGÖREN Bir düşünce biçimini, felsefeyi berümsemekle bütün sorunlan çözemeyiz, ama amaçlamak gerek. Zen Budizm aslında bir yaşama sanatı; tek tek hepimizin yasamı daha boyutlu dolu dolu yaşamamıza yol açabilecek uygulamaya dönük bir yaşam sanatı. İnsanın antenleri açması, duyarlı olması. Yalruzca ahinsel duyarlık değil bütünuyle bir duyarlık. tnsan bütünlüğünü kaybettiğinde bir kısmı psikanaliz yapıyor, bir kısmı da Zen meditasyon yaparak sinirlerini gevşetiyor. 35 bin yıllık bir geçmişi olan Zen meditasyon, Batıda huzursuz insanın huzur arayışında bulduğu yollardan biri. tnsanın kendisine ve dışına daha uyanık daha aücı biçimde yönelebilmesi ve hiç kimsenin yardımı olmaksızın sorunlarını çözebilmesi ve psikanalizden daha etkili bir yol. Kendisini hiç yön tutmadan, hiçbir onyargı ya da inancı araya koymadan, çıkacak sonucun ne tür bir sonuç olacağına da aldırmadan incelemek. tnsan gozlerini doğrudan doğruya içine ve dışına çevirmeli. Acaba her şeyi görebiliyor mu? Hayır, ancak ilgimizi çeken konular bilincimize ulaşıyor ve böylece hiç de gerçeğe uygun olmayan bir dünya yaratmış oluyoruz. lnsanın dünyayı ve kendini olduğu gibi görebilmesi ise gerçekten olağanüstü güzel bir.yaşantı. Bunu yapabilen insan mutluluk denen şeye varmış oluyor. tki şık var: Mutluluk, mutsuzluk. Koşullar ne olursa olsun, bu ikisinden birini seçmek elimizde. Yaşam, değiştirilmesi elimizde olmayan şeyler için beyhude uzüntülede geçiyor, bunun farkında olduğunuz zaman hiç olmazsa olaylara daha soğukkanh 1923 yılında doğan llhan Güngören, yukseköğrenimini Ankara Hukuk Fakültesi'nde yaptı. 1978 yılına kadar Istanbul'da uzun yıllar avukatlık mesleğini surdüren Güngören, daha sonra tüm zamanını yazarlık ve yayıncılık ile geçirdi. "Zen Budizm ve D. T. Suzuki'den Seçme Yazılar" adlı kitabıyla 1980 T.D.K. Çeviri Ödülu'nü kazandı. Güngören, Yol Yayınlan'nın da yöneticisi. bakabilirsiniz. Tabii değiştirilmesi mümkün olan şeyleri de değiştirirsiniz. Onun için insanın farkıııda olarak yaşaması çok yararlı bir şey. Hareketle meditasyon nedir? Bu konuda bir kurs açtınu, ilgi görüyor mu? GÜNGÖREN Geçen yıl da iki kurs açmıştık, bu yıl da açtık, 16 kişi katıldı bu kursa. Pek o kadar kolay bir şey değil, bir dizi hareket var, bunlan tam olarak yapmak gerekiyor. Sonuçta iç organlarda bir masaj etkisi yaratıyor ve bütün vücutta bir rahatlama oluyor. Tabii zihin de gerginliklerden kurtuluyor. Budizm ve Zen Budizmin kunımlar anıcılıgıyla \aygınlaştınlmasından yana mısınız? Batıda olduğu gibi... GÜNGÖREN Tabii bunun yararlı olduğuna inanıyorum. Zen Budizmle ilgili kitaplar hepsi ikinci baskılannı yaptı. Satış rakamlarına göre 5 binın üzerinde insan okudu bu kitapları. Az çok ilgi var, çok ilgilenenler de var, ama bu ilgilerini nasıl surdürüyorlar? Bugün için kurumlaşmaya gidecek kadar bir ilgi yok denilebilir. Budist merkezler nasıl çalışır? GÜNGÖREN 2500 yıl önce Hindistan'da yasamış Buda'nın oğretisi etrafında kendine ozgu torenleri, duaları olan bir din de geliştirilmiş. Ben Budizmi bir din olarak benimsemişdeğilim. Budacılık benim için bir yaşam ve düşünce biçinıi olarak var. Batılıların buyuk bir çoğunluğu ise Hıristiyanlık inancını kaybettikten sonra bir başka din olarak Budizme yöneldi. Batıda insanlar Budist monklar gibi saçlarını kazıtıyorlar, benim torenler, kafa kazıtmak vesaireyle ilgilendigim yok. Budizm dini öteki dinler kadar katı bir din değil tabii. Biv düşünce ve yaşam biçimi ile bu dinin bir arada göturülebileceğini duşünenler, katı bir biçimde savunanlar ve benim gibi daha çağdaş bir biçimde yaklaşanlar da var. Uyuştunıcularia Zen arasında bir ilişki var mı? GÜNGÖREN Zen'in marijuana ve LSD'yle bir ilgisi yok. Zen'in Amerika'da yaygınlaşması 'psychedelic' akımıyla aynı zamana rastlamıştır. Satoriye (uyanma, farkında olma) erişmek için Zen'in gösterdiği yolun yıllar suren uzun bir çabayı gerektiren güç bir yol olmasına karşın uyuşturucularla satoriye ulaşmak kestirme ve kolay bir yol sanılmıştır. Zen zihni bağımsızlaştırma, bağımhlıklardan kurtarma amacını gütmektedir. Bence aydınlanmak için bile olsa zihni bir uyuşturucuya bağımlı yapmak Zen'in temel göruşüyle bağdaşmaz. Cinselliğe de farklı bir yaklaşımııuz var değil mi? GÜNGÖREN Cinsellik insanın farkında olması gereken önemli konulardan bir tanesi. tç enerjimizi, cinsel enerji, psişik enerji, bedensel enerji.gibi bolerek tanımlıyoruz. Oysa Uzakdoğu'da bu tur ayrımlar yok, hepsi aynı enerji ve birbirlerine dönüştürülebiliyor. Cinsel enerjisi olmayan bir insanın fiziksel bir enerjisi de olmuyor. Fiaksel ve cinsel enerjisi olmayan bir insanın da psişik enerjisi olmuyor. O bakımdan insanın enerji bütünlüğü içinde cinselliğe bakmak gerek. Konu hep aynı noktada duğümleniyor. İnsan bir bütün, cinsellik nesli sürdürmeye yönelik bir fonksiyon olmaktan çok insanın mutluluğu, mutsuzluğu; yaşama dönuk, yaşama karşı oluşu; enerjisiz, bitik, küskün bir insan olması ya da dipdiri, canlı, neşeli bir insan olması, bunların hepsi cinsel enerjinin varlığıyla ya da yokluğuyla ya da bastırılmış olmasıyla ilgili. Cinsellik gereğinden daha az değerlendirilmiş oysa cinsel enerji uyandırılırsa daha mutlu daha uzun ömürlü daha sağlıklı daha iyi düşunen daha iyi duygulanan bir insan olmamızı sağlar. İnsan • da cinsel bir fonksiyon bozukluğu varsa ne yapalım kafası iyi çalışıyor ya da bedeni mükemmel diyemeyiz. Çünkü cinsel bozukluk varsa bütün fonksiyonlarda bozukluk var demektir. Zen uzmanı Vuralhanhn tazminat davası ANKARA (AA) Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın, 2000'e Doğru Dergisi aleyhine açtığı 20 milyon liralık manevi tazminat davası devam edildi. Ankara 5. Asliye . Hukuk Mahkemesi'nde dün yapılan duruşma, 200'e Doğru Dergisi sahibi Kamil Aslantürkoğlu ile Genel Yayın Yönetmenı Doğu Perinçek 'in vekâletlerinin gelmediği gerekçesiyle ileri bir tarihe bıraktldı. Van GogKun 3 tablosu çalındı LAHEY (AA) Hollanda'nın doğusundakı Arnhem kenti yakınlarındaki Kröller Müller Uhtsal Müzesi'nde bulunan, ünlü ressam Vincent Van Gogh 'a ait 3 tablonun gece çalındığı bildirildi. Hollanda televizyonu, çalınan eserler arasında "Patates Yiyenler" adlı 1885 mayıs imzalı tablonun da bulunduğunu duyurdu. Dünyanm en unlü müzelerinden Kröller Müller Ulusal Müzesi 'nde, Van Gogh 'a ait 276 tablo olduğu haber verildi. BUDİZM NEDİR? Büyük Arınma Protesto ediien senetler çoğahyor!.. Asıl adı Siddharta Gautama olan Buda'nın kurduğu din ve felsefe sistemi. l.O. 563483 yıllan arasında yaşayan Buda'ya göre insan bir arınma varlığıdır. Arınma, kişinin kendini aşması, gövdenin tutkularından ve yaşamın acı ve sıkıntılanndan kurtulmak için iradesini kullanmasıdır. Yapısı gereği sınırlı olan insan, arzu duyan ve sonuç olarak acı duyan bir varlıktır. tnsanın amacı bu dine göre "Nirvana"ya ulaşmaktır. Ancak bu şekilde aydınlannnş bir insan olabilir. Sönme anlamına gelen Nirvana uç büyük günahın (şehvet, kötü niyet, çılgınca sevmek) sona ermesini simgeler. Budacılık, Buda'dan sonra çok geniş bir alana yayıldı. Çin, Tibet ve öteki Asya ulkelerinde birçok düşünce akımlarının gelişmesine yardımcı oldu. Budacılık, özellikle daha sonra ortaya çıkan Asya dirüerini, İslam tasavvufunu ve Batı felsefesini derin bir şekilde etkilemiştir. Bu etkilerden tasavvuf ve felsefeyle ilgili olanı çağlar boyunca uretici bir niteiik taşımıştır. Özellikle tasavvufun işlediği ölümsüzlük ve "varlık birliği" sorununun, Budacılıkla yakın düşünce bağları içerisinde olduğu söylenebiiir. Dünyadaki en büyük dinlerdcn biri olarak kabul ediien Budacılık, Asya'daki bütün ülkelerde etkili olmaktadır. Sayıları 308 milyon olarak tahmin ediien Budistler, dünyadaki dinler arasında yüzde 6'lık bir oran teşkil ediyorlar. BwU heykeli 2 5 0 0 yıllık geleneğin simgesi. İnöniL, Konyu'da KONYA (Cumhuriyet) Ereğli ve Ermenek ilçelerinde incelemelerde bulunan SHP Genel Başkanı Erdal Inönu, Konya il örgütünün düzenlediği "dayanışma gecesi"ne katıldı. Inönü burada yaptığı konuşmada, "Eskiden bir söz vardı. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Şimdi bu söz değişti. TV icat oldu başbakanlık bozuldu " dedi. ANKARA'NIN YAKLAŞIM1 ABD'nin 12 mUi Ege'yi etküemez V\ASHINGTON / ANKARA (Cumhuriyet) ABD'nin karasulannı 12 mile çıkartacak bir kararnamenin Başkan Reagan'ın imzasına sunulduğu ve bunun TürkYunan karasuları sorununu "olumsuz yönde etkileyeceği" haberleri Ankara'da Dışişleri Bakanlığı çevreleri tarafından "tamamiyle speküiatir' olarak nitelendiriliyor. Ufuk Guldemir'in Washington'dan bildirdiğine gore 25 kasım tarihli "International Herald Tribune" gazetesinde ABD'nin karasularını 12 mile çıkarmasının "NATO'nun güneydoğu kanadını yaralayacak bir saatli bomba" ya benzeten yazıyı yazan Washington'daki Deniz Hukuku Direktörler Kurulu uyesi Dr. Charles Maechling ise "Ege Denizi bir mayın tarlasıdır. tlk mayını patlatan da ABD olmamalıdır" diyor. Maechling. Reagan'ın kararnameyi Bush'un imzasına da bırakabileceğini soylüyor. Ankara'da Cumhuriyet'e konuyla ilgili görüşlerini anlatan Dışişleri Bakanlığı yetkilileri özellikle şu noktalar üzerinde duruyorlar: 1. ABD'nin karasuları ile Türkiye ve Yunanistan'ın arasındaki karasulan arasında hiçbir benzerlik bulunmuyor. ABD'nin haritasına bakıldığında karasularını 12 mile çıkarmasıyla hiçbir ulkeyle ihtilafa girmeyeceği görüluyor. Coğrafya bu bakımdan ABD'ye adeta bir "açık kart" sağlıyor. Kanada \e Meksika sınırları bu açıdan sorun yaratmıyor. 2. Türkiye'nin Yunanistan ile arasındaki karasulan ve kıta sahanlığı konumu, başka yerlerde görunmeyen bir özellik arz ediyor. Bir emsali bulunmuyor. Bu nedenle Ankara, soruna bir siyasi çözüm arıyor. Çunkü Deniz Hukuku Komansiyonu'ndaki karasulanna ilişkin maddeler aynen uygulanacak olsa ortaya Türkiye aleyhine çok haksız bir durum çıkıyor. Kısaca Ege Yunan Golüne dönüşüyor. 3. Ege'yi Yunan Gölu'ne dönuşturme çabalanna karşı çıkan ulkeler arasında ABD ile Sovyetler Birliği geliyor. Şu anda sa\aş gemileri ve diğer gemilerin Karadeniz'e geçmek için kullandıkları uluslararası sular, bunların "Yunan Golu"ne dönuştürülmesi halinde "ulusal karasulan" haline gelecek. Super güçler de açık denizde seyrusefer serbestilerinden bu şekilde vazgeçmek istemezler. Şu anda Türkiye ve Yunanistan'la buyuk sorunlan olmayabilir; ancak gelecekte ne olacağı bilinmez. 4. Yunanistan'ın karasularını 12 miie çıkarması "casus belli" yani savaş nedeni olabilir. Bunu her iki ulke de biliyor. Oysa ABD'nin karasuları ile ilgili mevcut durumda boyle bir şey soz konusu değil. Vakko 'altın' yılını kutluyor 50. yılını kutlayan Vakko firması, şapka yapımından moda merkezine uzanan başarılı bir çizgiyi simgeliyor. Vakko ailesı önümüzdeki dönem "dünya çapında iddialı" olma mücadelesinin hazırlığı içinde. Ekonomi Servisi 1930'lar Turkiye'sinde Atatürk'un hukuk, harf ve kılıkkıyafet devrimlerinin peşpeşe ilan edildiği ortamda kadın şapkası üreterek doğan Vakko firması 50. yılını kutluyor. Adı Vakko firmasıyla özdeşleşmiş olan Vitaü Hakko, 1926 yılında adımını attığı iş yaşamında hep "öncü" olma, "ilkleri yaratma" ilkesinden hareket etmiş. 1934 yıhnda kurulan "Şen Şapka" firması bunun ilk adımı. 1938 yılında Vakko imzasıyla piyasaya çıkan ilk eşarp da yine önculuğün bir uzantısı. Vakko'nun ilk fabrikası, Kurtuluş'ta 1948 yılında, yani tam 40 vıl önce kuruldu. Türkiye'deki ilk moda defilesi de 1955 yılında yine Vakko tarafından gerçekleştirildi. Beyoğlu'nda bugünkü yerinde yıllar içinde genişleyip yükselerek büyüyen Vakko mağazasının ilk açılışı ise 1962 yılına rastlar. Vitaü Hakko ve kardeşi Albert Hakko, hazır giyim ya da bir başka deyişle "konfeksiyon modası" nın basdöndürücü bir hızla dünya çapında yayıldığı dönemde ise "hazır giyimi birçok azgelişmiş ülkede olduğu gibi sıradan bir uretim olarak görmenin Türkiye için Kutlama gecesi Vakko nun AKM'dekı âO ncı yıl kutiama gecesınde. ço doğru olmayacağım" duşündüler ğunluğu Avrupalı 40 manken, fırmanın ceşitlı kıyafet'erini lazer ışınları altın ve hazır giyimi bir moda olgusu da sundu (altta) Vitalı Hakko, davetlileri kapıda karşıladı (üstte) (Fotoğraf olarak değerlendirdiler. Vakko bu çıkış noktasından hareketle "çok lar Uğur Saner Fuat Kozluklu) sayıda ve birbirinin benzeri modellerin üretimini değil, az sayıda, ama giınün moda çizgisinde giysi üretme" yolunu seçti. Bu arada Beyoğlu'ndaki ilk raağazanın ardından 1973'te Ankara, 1975'te Kadıköy, 1979'da İzmir \e 1982'de Antalya mağazaları açıldı. İlk kez 1982 yılında Taksimde açılan Vakkorama'yı da Ankara, İzmir ve Kuşadası'ndaki Vakkorama'lar izledi. "50 yıllık modacı birikimimiz var. Bu birikim, bir sektöriin kazandtğı yanm yuzyıllık bir geçmiştir aslında" diyen Vakko ailesi, modanın sınır tanımadığı ve sınırları yok ettiği bir yuzyılın geride kalmakta olduğunu belirttikten sonra, bundan sonraki yıllar için "dünya çapında iddialı" olduklarını vurguluyorlar. Vakko'nun 50. kuruluş >ıldönümu nedeniyle Ataturk Kültur Merkezi'nde duzenlenen gece görkemli oldu. Çoğunluğu Fransız, 10'u da Turk, toplam 40 manken Vakko'nun urunlerini sunarken, davetlileri kapıda karşılayan Vitali Hakko, "Tam 50 >ıl oldu. Sizlerin tutkusu haline geldik. Sevinçliyim, gururluyum" diyerek mutluluğunu dile getirdi. AKM'deki kutlama gecesine bakanlar, işadamlan \e sanatçılardan oluşan kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. ANKARA (ANKA) ABD'nin önde gelen yayın kuruluşlarmda çalışma olanağı sağlayan Alfred Friendly basın bursundan yararlanmak isteyen gazetecilerde aranacak koşullar açıklandı. United Nations Information Service (USIS)'ten yapılan açıklamaya göre, burstan yararlanmak isteyen gazetecilerde iyi derecede İngilizce konuşabilme ve yazabilmenin yanı sıra meslekte en az üç yıl deneyim sahibi olma koşulu aramyor. Türk mzetecıye ABD mrsu Burs ücretleri artıyor ANKARA (ANKA) Bakanlar Kurulu, yılbaşından geçerli olmak üzere burslarda artış yaptı. Bakanlar Kurulu 'nun "Yurtiçinde Mecburi Hizmet Karşılığı öğrenci Okutma ve îhtisas Yaptırma Yönetmeliği"nde yaptığı değişiklik Resmi Gazete'de yayımlandı. Yılbaşında yürürlüğe girert yönetmelikle, burs miktarlarına esas göstergeler yükseltildi. Ortaöğrenim burslan için 125 olan gösterge rakamı 175'e, yükseköğrenim için ise 200'den 250'ye çıkarıldı. Yeni düzenlemeyle burslar ortaöğrenimde brüt 12 bin 500 liradan 22 bin 400 liraya, yükseköğrenımde ise 17 bin 500 liradan 32 bin liraya çıkacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle