Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU MettofOK>|> Genel MueKHİuju'nden atnan Mgiye göre; yuıdun loızey «sırrv tori çak buhıflu. kUrmaranın dojusu, Karadtnz, Iç Anadolu'nun kuzEydoflusu *t DDCU AfiKMu'iMt kuzeyi yaftşd gtB y B A K Y B B Y A B Y B 8 K Bofcj B Bursa ÇanaMafc B Y Çorum A OanizS 21° 6° Oıyartnkır B 16° 6° Manisa y B 8° 3°E«me ş 14° 9°Erancan Y 9° 3°M»Sİ<1 K *> 0°MuOia 8° 1° Ejjurum «° 1°Estts*ir B 10° 2°M 12° 1GaanıBp B U ° Y 11" 19°WGresun 21° 10° Gumüştane K 5° 2 ° R E Ü W PHattJri B 12°6°Samsun 17 8lspjrtl B W 2°Slf1 9° yisanbut Y 12° 5°Sinop 9° Fbmir A 18° 4°Snas Vf 5 ° ö r i K 5° 1°TeWrtfaO 10° 2°Kasömonu Y 8° 2° Trabzon 5" 1°K»»aoi B 15°4°Tunc«S 10° 3°KırMmf B 9° 11° 3°Kony» B TP 5° Van 10° 3°Küttfya A 8° 3°Yozgat W° 4°Mal*tva B 15° 9" ZonguMak HABERLERİN DEVAMî TÜRKIYE'DE BUGÛN 9 KASIM 1988 POLTriKA VE OTESI MEHMED KEMAL radenizin iç losınferi ite Doju Anadofcrnun k u n y M ı M Imtfk yaOmur ve tar yaötşir geçmk. H M SICAKLIÖ: Ûnentf bir deftMfc olrayacak. RUZGAR: Kıcey ve tatı yfrHerten hafif. a n sra ofts kuvvefle, ya#ş alan yerienfc kuvvctli olarak esec* DenBerimcde ribgar Wda vc laray«Man 35, zaman zaman 6 kumgtinde srtfc 1021 zaman zunan 28 ttenc m i luzla esacek. DENfc Muttdi dalgak. «"»™W <Mga yOksakHOi 115 Kaıadeniz v» Eje'de yer yer 3 metre, giriiş uzaklıO 10 km Karade çacak. ttfelaı: genriMe yıfrnuı Ka rartfc yajtş anında 5 kra nm alBnda bulunacak Van GAIu'nde hava: Parçai buluflu geçecek. Ruzjâ» kuzey ve bat yönlerdefi orta kuvvette, zaman zaman kuvvetfi otank esecek. Gfit çattcantJtı olacak. Goriş uzaktıjı 5 b 10 km dotaymh butunacak «ngvre Crayir CkMe Dutai FranMurt Gime Itelsinkj Kahire Kopenhag Tartışmanın Özüne Bakmalı... W3sftınQton A 20° Zunh B 6° J A «:« B buluOu K >B'I< S SSlı Y Kahire»* Belediye İşçileri (Bojtarafı 1. Sayfada) Sanayiciden sert eleştirîler Böyjesi bir eylemin sahnelendiği Bakırköy ve Eyüp belediyeleri, eylemin yapılmasından üçdört gün sonra borçlarını ödemişlerdir. Ancak Bakırköy Belediyesi daha sonra işçileri "yasadışı grev" yapmaktan savcılıpa şikâyet etmiştir; işçiler hakkında soruşturma açılırken, bir de onlara dönük "siyaset yaoma" suçlaması dikkati çekmiştir. Şimdi ne olacak? İşçi hakkını almak için "hak grevi" yapamıyor, pasif eylemle hakkını elde etme yoiuna gidince de savcılığa veriliyor; "siyaset yapmak"\a suçlanıyor. Ama işveren de işçiyi hakkını vermeden çalıstırmakla "angarya" dan ötüru anayasa suçu işlemiş olmuyor mu? Bu durumda sayın savcılar ne yapacaktır? kaynaklann plansız olarak kamu yatınmlarında kullanıldığını, bunun da enflasyonu şahlandırdığına dikkati çekerek parasal önlemler alındığını, ancak bunun da başarı sağlamadığını öne sürdü. Faralyalı şunları söyledi: "Denemeyanılma metotlan ile devam eden parasal tedbirlerin doğru vergi politikalan ile desteklenrnesi gereğine inanıyonız. Vergisini verenden daha çok vergi alarak değil, fakat vergi dışı kazançlan adil ve yaygın bir sistemle vergilendirmek gerekir." Törende 15 üyeye hizmet şildi verilirken, 105 üye de tn fazla ihracat yapmaları, vergi ödemeleri, üretim artışı sağlamaları nedeniyle altın plaket ve madalya ile ödülSorunun büyüklüğünü yetkili lendirildiler. lere ve hükümete anlatamadıklarını, enflasyonun üç haneli olmasından endişe duyduklannı kayde(Baştarafı 1. Sayfada) den Ertan, "Mevcut sonınlan göz rüyoruz, bankalara genelge gönardı etmeden ve sornnlara optimal deriyorlar. Dunımlannı anlamak. bir süreç içinde gerçekçi teşhisler bilgi almak için sorular soruyorve uygulamalarla çözüm aranmalar. Bankalan bu hale getiren kenlıdır. Bn inançla ülke gerçeklerini di uygulamaları. Serbest faiz oladile getirmeje devam edeeeğiz" dicak diye 3 gün bütün bankalan ye konuştu. birbirine düşürdüler. Bankaların EBSO Başkanı Ersin Faralyalı dunımu sarsıldı. Ondan sonra duise Başbakan Turgut Özal'ın 1 yıl rum nedir diye anlamak istiyorönce enflasyonun yüzde 36'larda lar. Ekonomiyi berbat ediyorlar. olduğu bir dönemde "seçime sonra 'Her yaptığımız doğrudur' rağmen" bu oranı aşağıya çekeceği yolnnda devam etmek isriyorlar." vaadinde bulunduğunu, bu nedenErdal inönü, bozuk ekonomik le pembe tablo çizildiğini anımsaduruma çare göstermenin kolay tarak, "Biz de sektör olarak ileriolduğunu belirterek, çarenin buye dönük planlar yapıyorduk. günkü iktidarm işi bırakması olAma bugün maalesef aynı diişüoduğunu söyledi. İnönü, sözlerini celerde degiliz" dedi. Faralyalı, şöyle sürdürdü: "Çare, bu iktidann bj bırakmasıdır. tktidann bu poİitikaları bırakmasıdır. Çaresi enflasyonun elinde bugün Özal'ın sağladığı nasıl indirileceğini, enflasyon düpahalılık kozundan başka yara sürülürken halkın ıstırabının natıcı, yırtıcı hangi öğeler var, lüt sıl dindirilecegini ekonomi kitapfen söyler misiniz? lanndan okumalan, uygulamalaSHP grubunun dışında dün ndır. Türkiye'de Başbakanın, bakuliste iki konu araştırılıyordu. kanlann ekonomi gibi konularda Ankara eski Sıkıyönetim Komu yıllann birikimini bir kenara bıtanı Recep Ergun'a suikast ya rakarak akıllanna geleni yaparak pılacağı haberinin içeriği ile DYP bir çare bulacaklanna kimse inangrubunda Demirel'in 12 Eylül mıyor. Böyle bir davranışa girtartışmalarıyla ilgili çıkışı. mekle halkımıza saygısızhk ediSon günlerde suikasta uğra yorlar. Türkiye'de kimseyi adam yacağı bildirilen kişiler asker kö yerine koymadıklannı gösteriyorkenli, 12 Eylül kadrosundan. lar. Bunlar karşısında neyi söyleDYP'de Demirel, SHP'den son sek yetersiz. Böyle bir duruma ra, "12 Eylül'ün tartışılmasına" Türkiye daha fazla dayanamaz. yeşil ışık yakıyor. Siyasal Parti Türkiye, Özal'ın bilim tanımaz, ler Yasası'ndaki, "12 Eylül ve bilgiye saygı göstermez, halka deMGK kararlan üzerinde partile ğer vermez politikasıyla karanlırin herhangi bir tutum, davranış ğa gitmektedir. Ekonomi bu give beyanda bulunamayacakla dişle hepimizi daha çok sıkıntılannı" buyuran maddenin kaldırıl ra düşürecektir. Bütün sağduyu masını istiyor. Zaten bir süredir sahibi insanlan. tüm vatandaşlao maddenin kıymeti harbiyesi n bunlara karşı koymaya, sesleri ortadan kaldırılmış, bireyier de kalmadı. Dileyen 12 Eylül'ü bir rini yükselterek bu gidişe dur desiyasetçiler de "adam yerine yerinden eleştiriyor. Öyleyse ne meye çağınyorum." yız. İstikrarsızlık ve belirsizlik sureci içinde sanayicilik öylesine zor bir ugraş haline gelmiştir ki aslında daha gerçekçi bir ödüllendirme tüm üyelerimize ödül verme şeklinde olmalıydr dedi. Ertan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün Türkiye üretim ve yatınm gelişmelerini sınırlayan ciddi bir ekonomik istikrarsızlık ve belirsizlik süreci içinde bulunmaktadır. Faizde, kurda. liberasyon ve yatınm politikalannda, istikrarsızlık hüviyetindeki değişiklik ve ölçüsüz serbestlik politikalan ileriye dönük gelişmemizi ipotek altına aldıgı gibi bugüne kadar yarattığımız ekonomik değerlerin kaybedilmesi tehlikesini de beraberinde taşımaktadır." (Baştamfı 1. Sayfada) 1989 yıhnda ücretlere enflasyonu yenecek düzeyde zam verilmesini tanımıştı. Ama ne var ki belediyeler, hem bu istedi ve yalnızca bir tek enflasyon borçları hem de bir bölüm sosyal hak ve ikhedefi çerçevesinde bir ücret zamramiyeleri ödemediler; böylece işçi başına mı politikası uygulanmasının yandüşen borçları 500600 bin liraya yükseldi. lışlığına değindi. Narin, "Eğer Sonuç, işçiler arasında pasif eylemlerin başenflasyon yüzde 38'e oturacak ise göstermesi oldu. ona göre tedbirler almak lazım. Bu noktada, üstünde özenie durulması geAma hedef tutturulamazsa. yüzreken bir sorun ortaya çıkmaktadır: Toplude 48'de ne yapacağız, yüzde 58'de sözleşme imzalanmış, ancak işveren yeni ne yapacağız? O da belirlenmelihaklarını işçiye ödemiyor. Bu durumda işçi dir" dedi. Amerika'da üretim ve ne yapacak? Hakkını alabilmek için greve tüketime dayalı bir ekonomik mobaşvurabilir mi? Hayır; çünkü 1982 Anayadelin uygulandığını anımsatan sası'nda "hak grevi" yapmak özel bir hüNarin, "Tüketmeyen bir ekonomi kümle suç sayılmıştır. İşçi için tek bir yol açıküretemez. tç tüketimi alabildiğince arttıracaksınız. Türkiye, Avnıpatır: Yargıya başvurarak ışverenin bilmediği nın uyguladığı tasamıfçu eski povarsayılan kendi borcunun saptanmasını litikadan mullaka aynlmalıdır. sağlamak! Mahkeme karar verirse, borcun Anayasadan kaynaklanan bu ikilem önüTalebi azaltmakla enflasyonu durgecikmesine bağlı olarak geçerli faizden cemüzdeki dönemde daha da derinleşecektir. durmanın imkânı yoktur" diye zaya da hükmedebilir. Bu sürecin alacağı zaBelediyelerde ve birçok KİT'te işçilerin hak konuştu. Narin, sosyal dengenin man bir yana, bu konuda henüz örnek bir alacaklarının büyümesi beklenmektedir. bozularak Türkiye'nin kalkınabiyargı kararı bile yoktur. işçilerin biriken alacaklarını azgınlaşan leceğine inanmadığını da ifade Hak alacağı olan işçi grev yapamaz; yapenflasyon zaten sürekli olarak kemirmekteetti. maya kalkışırsa anayasaya ters düşmüş olur. dir. Örneğin yalnızca ekim ayında tüketici fiÖte yandan, Ege Bolgesi SanaAma bu durumda işçinin hakkını vermeden yatları yüzde 8'e yakın artmıştır. Enflasyonyi Odası'nca, başarıh sanayicileonu çalıştıran işveren de anayasal bir suç işla boğuşan işçinin, hakkını almak isteyince re verilen ödüllerin dağıtıidığı tölemiş olmuyor mu? Zira yine aynı anayasarende de hükümetin ekonomi pode yasayla elini kolunu bağlamak hakkaniya göre "angarya çalıştırmak" da suç değil yete sığar mı? Bu daha ne kadar böyle sü litikaları sert bir dille eleştirildi. mi? tzmir Cumhuriyet Ege Bürosurebilir ki?.. Böyle bir çıkmaz söz konusu. nun haberine göre ödül töreninde Bir yandan enflasyonu indirecek öbür yanToplusözleşme sonrası hakkını alabilmek konuşan Şinasi Ertan bu yıl için greve gidemeyen belediye işçisi, bu du dan çalışma düzenine demokrasiyi getirecek "yatırım" ve "istihdam" kriterlerumda, 'Vezne kuyruğunda beklemek" gibi bir iktidar, bakalım, ne zaman gelebilecek ülrini ödül dışı bıraktıklarım açıkkemize... pasif eylemlere başvurmaktadır. ladı. Ertan, "Bunun, uygulanan ekonomi politikalar sonunda sanayicilerimizin yalınm >apamaz ve istihdamlayamaz hale geldiğini en (baştorufı 1. Sayfada) rası olan kazanıyor demektir. Sabuncu tartışması sırasında miliyi şekilde ifade ettiği kanısındaaşı yetnıijor" dedi. Sabuncu söz Enflasyon da en az 85 olacak deletvekillerinin çoğunluğu susmalerini "Memur bir kg peynir al mektir. Memur maaşları da yine yı yeğlerken, .\NAP Çorum Milmayacak mı? Memur bir kg et al enflasyon karşısinda ezilecek de letvekili Mustafa Namlı, Sabunmayacak mı bir ayda? Yazıniuıı mektir. cu'ya, "Sen, Mehmel Yüziıgüler (Baştarafı 1. Sayfada) lan, bakın maaş yetmiyor" biçiÖZAL Sen de parmak kal parliye gel dediğinde minde sürdürdü. Sabuncu sözle dınyorsun, senin de sorumlulu gelmemiştin" diye laf attı. Sabun ları ilan edilebilir. Akaryakıttan rini, "Bakan Yusuf Bozkurt ğun var kararlarda. cu, "Sen kanşma" deyince Nam ekmeğe değin yeni zamlar "topÖzal'ın hayali ihracatçılara 72.5 SABUNCU Ben hayat paha lı, " A m a bakana bakaret tan eşya fiyatlan" adı altında yamilyar lira f azla vergi iadesi öden lılığından Başbakanın karşısında ediyorsun" cevabuu verdi. yımlanabilir. Sade vatandaş lisdiği ve bunlann geri alınmaya ça şikâyet etmek istemezdim, ama istenin TV'den de ilanından sonlışüdığı yolundaki haberleri oku terseniz beni disiplin kuruluna veÖzal, Ulaştırma Bakanı Ekrem ra, o ay maaşının, ücretinın nayan insanlara bunlan nasıl inan rin, benim 2 çocuğum var, ben bi Pakdemirli'nin Pakistan gezisini sıl bölüneceğini kocaman bir padırırsınız? Aç olan insana bunla le gecinemiyorum. Daha fazla ço iceren konuşmasından sonra kür zar günü elde kalem kâğıt hesüye gelerek, "Ba$la Sabuncu ol saplayabilir. Basın bir iki gün pan anlatabilir misiniz?" derken, cugu olanlar nasıl geçinecek? Başbakan Özal oturduğu yerden, OZAL tyi ama kardeşim, mak üzere bepinizden özıir diByo tırdı yapar. halk ise gelecek ilk "Sen kahramansın da biz aciz mi sen bakana hakaret ediyorsun. rum. Sözunü kesmemem lazımdı. pazarı beklemeye başlar. "Zamyiz?" şeklinde laf attı. Bunun üzeSABUNCU Ben milletveki tnsan bazan kendini tutanuyor" sal milli piyango" böylece yürürrine özal ile Sabuncu arasındaki li olarak bunu ifade ediyorum. dedi. Başbakanın sözlerine bu şe lüğe girer. Olur biter. konuşma şöyle sürdü: Bakan olsaydım iş yapardım. Ba kilde başlaması üzerine salondaDaha önemli bir sonuç elde SABUNCU Ben Anadoiu kana hakaret etmiyorum. Zaten ki gergin hava birden dağıldı. edilebilir. Örneğin, dünkü grup Özal'ın özür dilemesinin "Sen de toplantısında Erdai İnönü, Ozal terbiyesi ile yetişmiş bir insanım. bütçe müzakereleri bittikten sonBaşbakanın burada sözümü kes rasına kadar burada son konuş parmak kaldınyorsun" sözlerin ve ekibinin, "Türkiye'de kimsemesinden üzüntü duydum. Ben mamı yapıyorum. Bu, grupta son den kaynaklandığı ve muhalefet yi adam yerine koymadığım" partilerinin ANAP milletvekille söylüyordu. Devletin Resmi Gabüyükküçük ilişkisinin nasıl ol konuşmam. ması gerektığini bilirim. Bankalar Sabuncu konuşurken salonda rine sürekli "parmak makinesi" zetesi'nde zamları topluca açıkyüzde 85 faiz veriyorlarsa, bu, pa buz gibi bir hava esti. özal diye suçlamasını anımsatmasın lamakla kapalı kapılar ardında dan kaynaklandığı belirtildi yarının ne getireceği beklentile înönü AN AP'ta ilk açık isyan CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Son günlerde, faşist, komünist tartışması yeniden gündemdedir. İki alanı yasak bölge olarak ayırmışızdır; her karalamanın başında iki sözcük: Faşist, komünist!.. Birini yasaklar bölgesine itmek mi istiyorlar, bu iki sözcükten birini kullanınz. Bu sözcükler vaktiyie yasak bölgelere sokuimasaydı, şimdi konuşulurken bu denli korkulmazdı. Konuşması arttıkça tehlikesi de azaiıyor. Faşizm de, komünizm de gerçek dernokrat olan ülkelerde betlidir. Darası da alınmıştır. Madem Evren Paşa bu konuyu ortaya attı, öyleyse ilhan Selçuk'un dediği gibi konuyu aydınlatmakta yarar var. Bir rejim askeri bir darbeyle gelmişse, geldiğinde sermayeci diktasını kurmuşsa, bir cunta oluşturmuşsa, bu cunta aracılığıyla bütün sol kuruluşlan, işçi sendikalannı, demokratik örgüt ve kurumları susturmuşsa, dış ve iç sermayecileri birbiriyle pekiştirmişse, sermayeciler gudümunde silahlı bir yönetime girişmişse, bunun adı ne olur? Komünizm hiçbir zaman iktidara gelmediği için üstünde durmayacağız. Ama faşizm sık sık yokluyor. Tabii faşizm son gelişinde Atatürkçüyüm diyerek geldi. Atatürkçülük üstünde de durmak gerekir. Atatürkçülüğün özünde ne sermayeci diktatörtüğü ne de işçi (proleterya) egemenliği var... Atatürk, her iki diktaya da karşıdır. Bundan ötürü. ötekilerden ayırmak için, Kemalizm denmiştir. Kemalizm'i, Atatürkçülük diye yozlaştırmışlardır. İsmet Paşa, Celal Bayar, Cemal Gürsel ve sonra gelenlerin Atatürkçülük anlayışları ayrı ayrı olmustur. Dikkat ederseniz, Evren Paşa, Almanya'ya giderken, gittikten sonra, dönünce, "Türkiye'de komünist partisinin kurulmasını" istedi. Ondan önce koyu bir antikomünistti. 12 Eylül rejimi kolayca yasalar çıkarır, anayasayı kotarırken, karşısına komünizmi almıştı. Komünizm gelirse diye bütün kapıları kapatmıştı. Aradan yıllar geçti, demek insanlar değişebiliyor. Komünist partisinin kurulabilmesi için elde bir fırsat vardı. Eğer Haydar Kutlu ve Nihat Sargın, partiyi kurmak üzere yurda geldiklerinde tutuklanmasaydılar, partilerini kursaydılar, her şey daha başında cözüme kavuşacaktı. Oysa Sayın Evren ne yaptı? Onlar yola çıkarken güneyde bir geziye çıktı ve komünizme de, komünistlere de veryansın etti. Devlet Başkanı böyle konuşurken yöneticiler, partiyi kurmaya gelenleri apar topar içeri aldılar, gözlerini bağladılar, işkence altında sorguya çektiler. Herkes biliyor ki, AT'ye girebilmek için komünist partisinin kurulması gerekiyor. Olmazsa olmuyor. öyleyse komünist partisinin kurulmasına engel olan yasalar önüne geldikçe bunlan ters yüzü gönderecektir. Karşı çıkanlar anlayacaklar ki, komünist partisinin kurulmasına engel yasalar çıkanlmayacak, çıkanlmış olanları düzeltilecektir. Türkiye, artık 12 Eylül öncesine bir daha dönemez diyorlar, çünkü anayasa ve yasalar izin vermez.' Peki, 12 Eylül'den önce anayasa ve yasalar yok muydu? Vardı. Bütün sorun, bir ülkenin demokratikleşmesindedir. Neden Amerikan ordusu, Fransız ordusu, itatyan ordusu ülkede ne olursa olsun darbeyi düşünmez? O ülkeler demokratikleşmışlerdir de ondan.. Herkes görevini bilir, siyasal partiler, parlamento, ordu... İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1945'lerde... Togliatti'nin Komünist Partisi, seçimlerde en çok oyu alır. Bir toplantıda yabancı gazeteciler Togliatti'yi kutlartar. "Niçin kutluyorsunuz?" "En çok oyu aldınız." "En çok oyu aldım, ama bir kabine kurmak için az. Öteki partiler birleşir, hükümeti oluştururlar. Geriye devrim kalıyor... Bu oylar bir devrim için de çok." Demokratik ülkelerde tartışma çok değişik. Herkes işin gırgırında. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORU1NLARI YILMAZ ŞİPAL Asgari ü c r e t ve m e m u r a İş Yasası'mn 33. maddesi uyannca, "İşçi ile gazetecilerin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için" en geç iki yılda bir asgari ücret saptanmaktadır. "İşçinin gıda, konut, giyim, sağhk, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarım günün fıyatları üzerinden" sağlayacak bu ücret günde 4.200 ve ayda 126.000 TL brüt ve gerçek anlamda 83.766 TL net olarak belirlenmiştir. Biz, şimdilik asgari ücretin, kültürü de içine alan "zorunlu ihtiyaçları" karşıladığı varsayımını bir masal niteliğinde görüp, konuyu asgari ücret ile memur aylıkları arasındaki bağlantıya getirelim. Devlet Memurlan Yasası'na göre, memurlara "ödenecek aylık ile yakacak yardımının hesaplanacak brüt tutarı toplamı" asgari ücretten az olamayacaktır. Başlangıçta, yakacak yardımı "sosyal haklar ve yardımlar"dan sayılmış çocuk zammı, doğum yardımı, ölüm yardımı, giyecek yardımı, yiyecek yardımı vb.lerinin yanında yer almıştır. Yakacak yardımı giderek sosyal yardım niteliğini yitirmiş ve günümüzde asıl ücre birimi olarak yer almıştır. Görev ayhklannı: ıtsapiandığı "Gösterge Tablosu"na göre ek gösterge almayan memurun asgari ücrete eşit bir aylık alabilmesi, 1. derecenin 2. kademesine ulaşabilmesine bağlıdır. 4 yıl süreli yükseköğrenim görenler, memuriyete 9. derecenin 1. kademesinden girmekte ve her üç yılda bir derece alarak 1. derecenin 2. kademesine ancak 25 yıl sonra gelebilmektedir. Kısacası, asgari ücrete eşit bir aylık alabilmesi için 4 yıl süreli yükseköğrenim gören memurun 25 yıl beklemesi gerekmektedir. Memuriyete girişte ayhklar öğrenim durumlanna göre belirlenmektedir. öğrenim durumu Gösterge Aylık ^Brüt Net tlkokul 380 38.000 28.213 TL. Ortaokul 400 40.000 29.540 TL. Lise ve dengi okul 420 42.000 30.867 TL. Lise üstü 470 47.000 34.184 TL. Yükseköğrenim 2 yıl 480 48.000 34.847 TL. Yükseköğrenim 3 yıl 490 49.000 35.511 TL. Yükseköğrenim 4 yıl 500 50.000 36.175 TL. Yükseköğrenim 5 yıl 515 51.500 37.170 TL. Yükseköğrenim 6 yıl 530 53.000 38.165 TL. Bu ayhklar, memura verilen önem ve değerin göstergesi sayılmalıdır. UGURMUMCU ve enflasyonun düşürülmesi için Anıtkabir'in hemen yanında yapılacak "MKEK Camii" bu ya sıkı şekilde çalışılması gerektiğinşa katılacaktır. Ondan ne şüphe! ni belirterek, bütçeden yapılacak Çocuk yuvası yerine cami yapımına izin veren imar planı dekesintilerin başka yerlere harcama ğişikliği yasalara aykırıdır; ancak bu değişiklik "Türkİsiam sen olarak aktarılmamasını istedi. özal, Başbakanlığa alınması plantez;"ne yeşil ışık yakan "72 Eylül felsefesine" de uygundur. lanan araçların bütçeden çıkarılAnıtkabir çevresinde çocuk bakımevi yerine yapılacak cami de herhalde "Atatürk ilke ve inkılaplanna uygun olarak" yapıla masının da doğru olduğunu söyledi. cak ve aynı görüşle ibadete açılacaktır! ma koşulu ile gerekli düzeltmeleri yaparak onamıştır. Genel Müdür Mustafa Taşhan, 28 Eylül 1988 günü Milliyet Gazetesi'ne şu açıklamayı yapmıştır: ..Çocuk Bakımevi'nin yerine cami yaptırılması gündeme geldi. Bu tamamen bakanlık talimatı çerçeves/nde gerçekleştirilecek bir projedir.. Çevrede, fen fakültesinin hemen karşısında bir cami vardır. MKEK'ya bir buçuk kilometre uzaklıkta Ankara'nın en büyük camilerinden Maltepe Camii bulunmaktadır. Bu yüzden, MKEKnın cami projesi "dini ihtiyaçların yerine getiriimesi" gerekçesi ile açıklanamaz. Amaç başkadır. ANKARA (Cumhuriyet BuroAmaç, dinin ve dince kutsal kavramların siyasete araç yapılsu) Başbakan Turgut Özal masıdır. TBMM Plan ve Bütçe KomisyoMKEK'nın "cami yapbrmak" gibi görevi ve amacı olamaz. Kal nu'nun ANAP'lı üyeleri ile yaptıdı ki çevrede, namaz kılınacak iki cami bulunuyor. ğı toplantıda, memurlann yakaSanayi ve Tıcaret Bakanı Şükrü Yürür, çevredeki bu camile cak yardımının arttırılmasının mumkun olmadığını söyledi. rin varlığından habersiz midir ki çocuk bakımevi yerine, cami yapılması için emir veriyor? Komisyonun ANAP'lı üyeleri MKEK, elindeki bir taşınmaz malı cami yapılması için "tahsis" Başbakandan önce TBMM'de Mabye ve Gümrük Bakanı Kurtedemez. Böyie bir işleme, yasalar ve Danıştay kararları izin cebe Alptemoçin'in düzenlediği vermez. Avukat Ümit Teoman, bu işlemin iptali için Mustafa Oem/radın toplantıya katüdılar. Alptemoçin burada yaptığı konuşmada, "ekodaki bir yurttaş adına Ankara Altıncı İdare Mahkemesi'ne başvurmuş ve bu işlem ile ilgili "yürütmeyi durdurma" kararı veril nominin patronu benim" dedi ve "DPTnin biitçeye ek ödenekler mesini istemiş. Mahkeme, davalı idarenin savunması geldikkoymasını" eleştirdi. ten sonra dosyanın incelenmesine karar vermiş. Komisyon üyeleri daha sonra Çocuk yuvası yerine cami. Bu da "Türkİslam senfez/"nin bir Başbakan Özal'ın Başbakanlık yeni buluşudur. Silah üretimi ile ilgili bir kamu kuruluşuna, çocuk yuvası ye Konutu'nda verdiği yemeğe katıldılar. Yemek sonrasında yapılan rine cami yaptırılırsa, üstelik o çevrede iki tane de cami varsa toplantıda özal, bütçede 84 bin live beş dönümlük alan Anıtkabir'in hemen yanındaysa, olayda, ra olarak öngörülen yakacak yardinsel amaçlardan başka elbette başka amaçlar da aranır. dımının arttırılmasının mümkün Anıtkabir'in yapımından önce Ankara Kalesi, Ankara'nın simolmadığını söyledi. Bunun üzerigesiydi. Daha sonra Anıtkabir Ankara'nın simgesi oldu. Kocane üyeler bu yardımın 100 bin litepe Camii ibadete açılıp ışıklandırılarak bu kez bu cami Ankaraya çıkarılması için ısrar ettiler. ra'nın simgesi haline getirildi. Ancak Özal bu istemleri kabul etBu "ışıklandırma yanşı"na son günlerde Anıtkabir de sokuldu.medi. Başbakan konuşmasında Şimdi Anıtkabir ve Kocatepe Camii, ışıklandırmada yarışıyoriar.bütçe açığının bu yıl kapatılması Başbakan özal, daha sonra "Devleti kiiçülteceğiz. Ekonomik politikamızdan taviz veremeyiz. Memur maaşlan konusunda bir şeyler yapanz, ama fazlası için de iimitlenıneyin" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Başbakan özal, DYP'nin, esYasalar ve konu ile. ilgili tüzükler, MKEK'ya, kurumda çalıki siyasi partilerin açılması konuşanları için çocuk bakımevlerı açmak yükümlülüğü getirmiştir. sundaki önerisini şöyle değerKurum, bu yükümlülüğü yerine getirmek için Ankara'nın Anıtlendirdi: kabir'in hemen yakınındaki Tandoğan Alanı'nın terminal"1961 ile 80 arasına gelinceye istasyon yolu üzerinde beş dönümlük alan üzerinde bir çocuk kadar 19 yıl geçmiştir. niçin o tabakımevi yapmış; bu bakımevi, 2 Mayıs 1988 günü törenle açılribte bu eski siyasi partilerin isimmıştır lerinin kullanılması konusunda MKEK Genel Müdüru Mustafa Taşhan ile yardımcısı Günay bir teküfte bulunulmadı. Belki kaGüngen, 1 Temmuz 1977 günü Ankara Büyük Şehir Belediye panmış bir yarayı kanatmayalım demişlerdir. Ama bugünkii devBaşkanlığı'na başvurarak iki minareli, iki katlı, bir kapısı halka rede 12 Eylül miinakaşasımn tekaçık bir cami yapılması için imar planının değiştirilmesini isterar açılmasının memlekete fayda mişlerdir. getireceği kanaatinde degilim. ZaAnkara Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, 19 Ağustos 1988 ten gün ve İmar Planlama Şb.Md. İp 601.R.170/88 (7324M) sayılı bu münakaşaları seçim ve referandnm sırasında yaptık. Memyazı ile Yenimahalle Belediye Meclisi'nin MKEK sosyal tesisleketin acaba başka işi yok mu diler alanı ile ilgili imar planı önerisini, bu alana cami de yapılye düşünmeraiz lazım." GOZLEM Özal, yakacak yardımının arttinlmasıııa karşıçıktı yapmalı?.. Eğer Özal'ın demokNe var ki İnönü dün, "Bilgiye ratik görüşlerine uyuyorsa, tartışsaygı göstermez, halka değer mayı geniş anlamıyla açacak orvermez politikalarıyla başta tarnı sağlamalı. özal'ın ülkeyi 'karanlığa' götürTartışmanın zamanı bugün düğü"nden söz ederken irdele müdür, gelecek ay mıdır, burası mesini daha açığa çıkarmalıydı. ayrı konu. Siyasal strateji soruKuşkusuz "karanlık" tanımı şar nu. 12 Eylül'ün tartışılması zakıda olduğu gibi "pür nur o manı geliyor. Özal'ın her seçimmevki" değildi elbet. Peki ney de, her halkoymasında tek taraflı di? Bir ara rejim karanlığı mıydı, işleyen bıçak gibi 12 Eylül'ü kulyoksa halkın artık soluk alamaz lanmasının önüne geçilmeli ve duruma düşmesi miydi. Yanıt "hesabı görülmeli" havada! Böyle bir tartışmada büyük boİnönü, "tüm vatandaşlan Özal yutlu olaylardaki bilinmeyen gerpolitikalanna karşı koymaya" ça çekler taraflann açıklamalarıyla ğırdı dün. İkjinç bir çıkıştı ama bir ortaya çıkabileceği gibi, en azınnoktada değerini yitiriyordu. Kar dan sadece asker kökenli kişileri şı çıkmanın belirgin sonuçlara hedef alan son suikast girişimvarabilmesi için, çaresiz ilk baş ierinin nedenleri de pekala ögreia ana muhalefetin "biraz nilebilir. Örneğin, şu ya da bu kikıpırdanması" gerekiyordu. şi değil de, niçin Recep Ergun?.. SHP'nin Merkez Yürütme Kuru Bu soru belgeli ayrıntılarıyla yalu haftalık toplantıları düzenli ya nıtlanabilir. pamıyor. Yeni bir atılım, güven verici bir girişim üretemiyor. Par Tabii iktidar, 12 Eylül korkuttinin önde gtdenleri kısıtlı şovlar macasına dayalı politikasını sürla halkı yanına çektiği sanısına dürmek istemiyorsa, kuşkusuz sarılmış, gün geçiriyor. Önderlik bu tür olaylan vitrinde tek yanlı görevini yapamayan ana muha büyüterek yine "eski günlere lefet, bu aşamada "halkı karşı dönme" olasılığını duyumsatakoymaya" çağırıyor. rak oy sağlamayı düşünAna muhalefet yasal yoldan müyorsa... kitle karşı koyuşunu organize "Çoksesli demokraside geredemeyecek, eylemi sade va çekterin ortaya çıkmasını istiyortandaştan, bireylerden bekleye sanız, saklandığınız sütre gericek?.. Amaç marttaki sandığı sinden çıkın" diyor SHP'liler, diişaret etmekse, ana muhalefetin yor Demirel. Haksızlar mı?.. konulmuş" olabilir. İnönü'ye eleştiri lnönü'nün konuşmasından sonra basına kapalı olarak sürdürülen SHP grup toplantısında genel başkanın tutumu eleştiriidi. Çorum milletvekili Cemal Şahin lnönü'nün olaylar karşısında suskun kaldığını, bunun bir takım kuşkular getirdiğini bildirerek, "Susan bir genel başkan değil, olaylann öniinde giden, onları yönlendiren bir genel başkan isteniyor" dedi. Parti içindeki çahşmaların hizip diye gösterilemeyeceğini, ancak bunlann disipline edilmesi gerektiğini kaydenen İnönü'ye çeşitli sorular yöneltti. Şahin'in İnönü tarafmdan açıklık getirilmesini istediği soruları şöyle: Partide hizip var mıdır? Genel başkan ne düşünüyor? TÜSİAD'da yapılan toplantıyı genel başkan tasvip ediyor mu? D3P ile birleşme olayının gündemden çıkartılması konusunda genel başkan ne düşünüyor? MKYK ve parti meclisinin görev ve yetkilerini kötüye kullandığı ileri sürülüyor. Hangi görev ve yetkilerimizi kötüye kullandık? Tüzüğün askıya alınması yoluyla, parti programının uygulanmadığı, böylece partinin sağa kaydırıldığı söyleniyor. Sizin görüşünüz nedir? 80 bin işçiden yemek boykotu (Baştarafı I. Sayfada) belediyede işçilere alacakları ödenmiyor. Dün sabahtan itibaren Kartal Belediyesi'nde çalışan 1094 işçi, birikmiş toplam 700 milyonu aştığı bildirilen alacakları için vezne başlarında beklemeye başladılar. Kartal Belediyesi'nde tüm belediye hizmetleri durdu. Belediye Başkanlığı, Belediyeiş Sendikası'yla yaptığı çeşitli görüşmelerde, işçilerin daha önce en geç 29 ekimde ödenmek üzere söz verilen 4 aylık birikmiş sözleşme farkı ve sosyal hak alacaklarının ne zaman ödenebileceği konusunda hiçbir güvence vermedi. Geçen hafta birikmiş alacakları için ilk vezne başında bekleme eylemıni koyan Bakırköy Belediyesi'nde, alacakların ödenmesine bağlı işbaşı yapılması sonrası, ayın 15'inde yapılacak ücret ödemelerinde işçilerin 3 günlük yevmiyelerinin kesilmesi yolunda emir verildiği ögrenildi. Belediye puantörlerine sözlü olarak verilen emirle ilgili bilgısine başvurduğumuz belediye başkanlığından yapılan açıklamada, üç gün çalışmayan işçilerin bu günlere ait ücretlerinin öderuneyeceği bildirildi. Puantörler ise, yazılı yapılmayan emir karşısında, işçilerin bordrolarını hazırlayamadıklannı ve nasıl uygulama yapacaklannı şaşırdıklanm, kimsenin sorumluluk almadığını belirttiler. Belediyeİş Sendikası Genel Sekrcteri Fuat Alan, işçilerine toplu iş sözleşmesi farkları ve maaşlarıyla ikramiyelerini ödemeyen belediye sayısının 50'ye yaklaştığını bildirdi. 10 bini aşkın işçinin 15 milyar alacağı bulunuyor. Petrolİş Sendikası'mn 80 bin üyesi ile gerçekleştirdiği Petrokimya işçileri ile dayanışma niteliğindeki yemek boykotu e>'lemine Eczacıbaşı fabrikasındaki boykotta bulunarak katılan Petrolİş Başkanı Münir Ceylan, aynı konumdaki tüm işçiler ve sendikalar ile Türkİş'e dayanışma çağrısını yineledi. Ceylan, devam etmekte olan grevlerle dayanışma, siyasi iktidarı uyarma, yasa ve anayasadan kaynaklanan sonınlan protesto etmek üzere, uyarı niteliğinde yemek boykotu yaptıklarını söyledi. Sorunların çok büyümesi karşısında işçilerin artık sendikalan eyleme çağırdıklannı, Türkİş'in öncülüğüne ihtiyaç duyduklannı, ferdi çıkışlann tehlikeli olacağını bildirdi. Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz, bu konuda kendisine yöneltilen soruyu yanıtlarken, Petroliş'in içinde bulundu sıkıntının herkesin sıkıntısı olduğunu, ancak her şeyin bir zamanı olduğunu belirtti. (Baştarafı 1. Scyfada) Ozal: Haberim vardı bul'da izİTii kaybettirdi. AA'mn haberinde şu bilgilere de yer verildi: "lzmir Caddesi'nde Kalaşnikof tüfekle yakalanan kişinin, Doğu Bloku yapısı silahlan nakliyat fırmalan aracılığıyla yurtdışına taşıdığı ileri sürülen ve emniyet kayıtlanna yapüklan işler istihbari bilgi olarak geçen bir şirketin önünde ele geçirilmesi de polisin dikkatini cekti. ANAP TBMM grup toplantısından önce gazetecilerin sorularıru yamtlayan Özal, suikast girişimini önceki gün öğrendiğini bildirerek araştırmaların sürdürüldüğünü söyledi. özal, "Önceden haberim vardı. Neden böyle bir'şeye kalkışüklannı bilmiyorum. Henüz araşünyoruz" dedi. Başbakan Özal değerlendirme yapmaktan kaçınırken İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, Ergun'a suikast girişimini doğrulayarak basın mensuplanna "Yazdınız, yanm kaldı, yazmasaydınız başanlı bir operasyon olacaktı" dedi. Kalemli, TBMM kulisinde gazetecilerle sohbet ederken olayın bir örgüt tarafmdan düzenlendiğini söyledi. mir Caddesi'ndeki bir sinemanın soyulması olayı üzerine harekete geçen hırsızlık masası ekiplerinin bir rastlantı sonucu ele geçirdikleri kişinin çantasından Kalaşnikof marka uzun namlulu bir otomatik tüfek çıktı. Yakalanmasınm ardından sorgulanmasına başlanan kişinin Çorum Alaca nüfusuna kayıtlı, 2325 yaşlannda olduğu, doğu şivesiyle konuştuğu öğrenildi. Kimliği gizlenen kişinin sorgusunda, kuryelik görevi yaptığını kabul ettiği ögrenildi, ancak bu kişinin hangi örgüte üye olduğu konusunda çelişkili ifadeler verdiği belirlendi. Ankara Emniyet Müdürlüğü üst düzey yetkilileri, Ergun'a suikast olayının İstanbul'da öldürülen Binbaşı Esat Oktay Yıldıran olayıyla Ugisi olmadığını ileri sürerken İstanbul'da gözaltına alınan üç kişinin Ankara'ya gitmek üzere yola çıkarıldığı saptandı. AA'mn haberine göre örgütün kilit adamı olduğu ileri sürülen tmdat Halis adlı eski emniyet amiri ise operasyonla ilgili haberin gazetelerde yayımlanması üzerine buluşma yerine gelmeyerek İstan SHP'den soru İstanbul Anakent Belediyesi SHP Meclis Grubu dün verdiği bir önerge ile belediye işçilerinin toplu sözleşme farklarının niçin ödenmediğini sordu. SHP meclis grubu sozcüsü Necdet Mercan, "belediye açılış ve temel atma törenleri ile ilgili gazetelere ilanlar verirken, işçilerin parasım ödeyemiyor. İlçe belediyelerinin de para sıkıntısı var" dedi.