26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC Sahibi: Cumhurıyet Matbaaolık ve Gazetectlik Türk Anomm Şırketı adma N»*r NMÜ • Genel Yayın MOdürü H n u Cnnıl, Müess«e Mudurü EJHUK l »ıkbgil. Yazı tşlcrı Mudürıl. Okmy Gonrn». • Haber Merkezı Mttddru Vılçıı Bayer, Sayfa DUzeni YOoetmCTi. Ali Aor, # Temsüaler: ANKARA VIIÇIB Dotın. IZMİR: Hikmtt Çttfaluya, ADANA Cdıl Istanbul Habcrlcrı ErtM Akyıldu, Dtş Haberkr Ergun Balcı, Ekonomı Cengtz Ikırfcu, KullUr Otli L'sttr. Spor Danışmam Abdalkadir Yuctlmu. Dılzeltmt: Rrtık Darbaş, BılımEJmm: Şmhia Alpo, IşSendika Şukran Vjtttma, Yurı Habetlen Nccdct Dogu. Dızi Yazılar K n a Çmlrçlnn. # KoordınaıOr Akmel KoralsM, • Malı IşlerfcrolErknı. • Muhascbe: Bak»l ftncr 0 BütçePlanlama Scrgi Arin • Reklam Ayş» Tonıı, Ek Yayınlar Halyl Akyol • Idarc Hasrvin Garer, Işlelme OiKİef Çdık. Bılgılşlem N«il ln«l. Basan ve Yovan Cumhunytf Matbucılık ve Gazeiccılık TA.Ş Turk Oca|ı Cad Î9/4I Ca|alotlu 34!J4 Isı PK 246luanbul Ttl 512 05 0! (20 haı), Ttkx 22Hİ Fıx (1) 52» «0 7: % Bumlcr Aaksn: Zıya Gokıip Bl> inkılıpS No 19<4, Td I3Î II 4147, Tete» 42)44 Fu (4) 131 1141/428 • t m i r H Zıva BK 1352 S 23 Tcl 13 12 30 Ttleı 52359 FM (51) 13 12 30 • A4.il.: Inonıi Cıd 119 S No I Kil 1 Td 11*55011931. Tde» 62155. F « (7|) 321 05* TAKVİM: 9 KASIM 1988 trasak: 5.09 Güneş: 6.37 öğle: 11.52 Ikındi: 14.34 Akşam: 16.59 Yatsı: 18.21 Yunanistan 'Koskotas skandalı'ile çalkalanıyor; muhalefet, PASOK hükümetinin istifasını istiyor Hı zlı yaşadı, genç kaçtı PORTRE / KOSKOTAS Doğal afete karşı AT desteği ANKARA (ANKA) Doğal afetlere karşı onlemler alınmasını amaçlayan, Avrupa Doğal Afetler Merkezi (AFEM) eğitim çahşmalarma Ankara'da başladı. Avrupa Konseyi'ne üye 9 ülkenin işbirliğinde büyük doğal ve teknolojik afetlerin önlenmesi ve etkilerine karşı korunma ve yardımm organizasyonunu amaçlayan anlaşma uyarınca, kurulan 7 merkezden biri olan Ankara'daki AFEM eğitim ve yönetim kurs programına yurtiçi ve yurtdışmdan çok sayıda bilim adamı katılıyor. 34 yaşında bir banka, 3 gazete, 5 dergi ve bir Jutbol takımı sahibi olan Yorgo Koskotas'ın, yolsuzluklan açığa çıkınca ortadan kaybolması politik bir krize dönuştiL Koskotas'ın ailesiyle birlikte "polis nezaretindeyken" kaçması nedeniyle Kamu Düzeni Bakanı istifa ederken, Papandreu'nun da istifası isteniyor. STELYO BERBERAKİS ATtNA Yunanistan "Koskotas skandau" ile çalkalanıyor. Yurtdışına çıkma yasağı konduğu halde henüz büinemeyen bir yoldan kaçtıgı öne sürülen 34 yaşındaki süper bankacı ve basın kralı Yorgo Koskotas geçen hafta sonundan beri izini kaybettirdi. Koskotas'ın gözaltındayken kaçışı nedeniyle Kamu Düzeni Bakanı Tassos Sphiottis istifa ederken, PASOK hükümeti de kamuoyunda çeşitli suçlamalara hedef oluyor. Sahibi olduğu Girit Bankası'nda 150 milyar liralık bir yolsuzluk yaptıktan sonra kayıplara kanşan Koskotas ile ilgili kaçırıldığı, öldürüldüğü gibi çeşitli iddialar öne sürülürken, muhalefet partileri tek ses halinde PASOK hükümetini suçluyor. Papandreu'nun istifa etmesini ve erken seçime gidilmesini istiyorlar. Koskotas'ın 24 saat polis nezaretinde bulunduğu süre içinde kaçması nedeniyle polis ve hükümet üyeleri birbirlerini suçluyorlar. Hükümet üyeleri "polisin görevi 3 gazete, 5 dergi sahibi Yorje Koskotas • Sahibi olduğu Girit Bankası'nda 150 milyar liralık yolsuzluk yaptıktan sonra kayıplara kanştı. ni gerektiği gibi yapmadıgını" one sürerken, polis yetkilileri de "Koskotas hakkında alınan hükümel kararlannın çok cılız" olduğunu iddia ediyorlar. Koskotas yolsuzluklarla ilgili olarak savcıhğa çıkarıldığı zaman 11 gün süre istemiş ve bu süre kendisine verilmişti. 11 günluk sure Adalet Bakanı Agamemnon Kotsogorgas'm dikkatini çekrnış, ancak bakarun uyarısını sorgu yargıcı "böyle soruşturmalarda böyle bir sürenin olağan olduğu" biçiminde yanıtlamıştı. kotas ailesiyle birlikte ortadan kayboldu. Yurtdışına çıkıp çıkmadığı konusu ise henüz kesinlik kazanmadı. Kimine göre özel bir yatla İtalya'ya ve oradan Latin Amerika1 ya kaçtı, kimine gore Yunanistan Sonuç olarak Yunanistan'da içinde saklamyor, kimine gore de yüzyılın dolandıncısı unvarunı ka öldurüldu. Ancak her uç olasılık zanan 34 yaşındaki bankacı Kos da PASOK'un suçlanmasına yol 34 yaşındaki Yorgo Koskotas, 1969 yılında anne ve babasıyla Amerika'ya gitti. Orada babası ve kardeşi Stavros ile inşaatçılık şirketi kurmuştu. Koskotas, Amerika'da 10 yıl kaldı ve 1979'da Yunanistan'a geri döndü. Koskotas'ın cebinde 10 milyon dolar ile ekonomi diploma ve doktorası vardı. Diploma ve doktora belgelerinin daha sonra sahte olduğu arüaşıldı. Koskotas aynı zamanda Amerikan vergi dairelerince de aranıyordu. ÇUnkü babasıyla Amerika'da kurmuş olduğu şirkette, yolsuzluklan saptanmıştı. Geçen yıl ABD Başkanı Reagan'ın Washington'a davet ettiği 150 Yunanlı işadamı arasında yer alan Koskotas, ABD vergi memurları tarafından gözahına alınmıştı. Koskotas 1 milyon doıar kefalet vererek serbest bırakılmışu. Koskotas Atina'ya dönünce işlerini büyüttü. Yunanistan'ın en popüler futbol takımı Olimpiakos'u satın aldı. Paralar harcayarak transferlere başladı. Sorunlu şirketler satın aldı ve 'Grammi' yayınevini açarak 3 gazete, 5 dergi çıkardı. Bir özel radyo istasyonunun sahibi oldu. "Hükümetin olaya yelerli ciddiyetle eğilmediğini" söyledi. Yorgo Papandreu, daha önce Koskotas tarafından yurtdışında 2.5 milyon dolar bulundurduğu gerekçesiyle suçlanmıştı. Ancak Koskotas'ın Adalet Bakanlığı'na sunduğu belgelerin sahte olduğu anlaşılmış ve Yorgo Papandreu, Koskotas aleyhine dava açmıştı. Koskotas olayı her ne kadar Yunanistan'ın iç olaylanm ilgilendiriyorsa da, Türkiye'yi de içine alan bir iddia ortaya atıldı. Iktidarın sol kanadıru temsil eden "Ethnos" Gazetesi, Koskotas'ın, Kıbrıslı Türk işadamı Asil Nadir ile iş kurmayı planladığını öne sürdü. Asil Nadir ile, Girit Bankası'nın eski yönetim kurulu üyelerinden Mikis Pappas aracılığıyla tanıştığını iddia eden 'Ethnos' Gazetesi, Koskotas ile Nadir'in, KKTC içinde 'mal satmayı planladıklan' için Koskotas'ı 'hainlikle" suçluyor. Bu arada Asil Nadir'in Londra merkezli 'çokuluslu Polly Peck şirketinde" onemli bir mevki sahibi olduğu öne sürülen Yunanlt baııker Dimos Petropoulos'un da Koskotas ile Nadir arasında köprü oluşturduğu iddia ediliyor. Asil Nadir'in yönetim kurulu başkanı olduğu Polly Peck şirketinin Turkiye'deki bir sözcusü de Cumhuriyet'in iddia ile ilgili sorulannı telefonda yanıtlarken şöyle dedi: "Haberin tümü yalan. Dinos Petropoulos adlı bir banker Polly Peck şirketi bunyesinde yoktur. Asil Nadir ne Koskotas'ı nc de Mikis Pappas'ı tamr. Haberin belki son bölümu. Asil Nadir'in Kıbnslı Türklerin haklannı korumak ve onları butün dünyada tanıtmak için çok para harcadığını Vuralhan Lüksemburg'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, NATO'nun bağımsız Avrupa Program Grubu Bakanlar Kurulu toplantısma katılmak üzere dün Lüksemburg 'a gitti. Vuralhan, ortak bir savunma sanayii programının kurulmasımn Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyelik başvurusu sırasında büyük önem taşıdığını söyledi. Türk anne, tıp literatüründe NEH YORK (AA) Malatyalı öğretmen Mediha Cunhan, dünyada ilk kez uygulanan bir teknikle New York'ta üçüz doğurdu. Bayan Günhan'ın gebeliğinin ilk devresinde üçten fazla bebeğe hamile olduğu anlaşılmış, ancak hamilelık ilerlediğinden, bebeklerin sağlıklı bir şekilde yaşaması için gerekli müdahale Türkiye'de yapılamamıştı. Nereye gitti? açıyor. Çünku Koskotas'ın ortadan kayboluşu hükümet üyeleri ile giriştiği çeşitü "tsbirligi" olaylanrun hasır altı edilmesine neden olacak. Bunun için muhalefet partileri PASOK'un bu kaçışa yardımcı olduğunu öne sürüyorlar. Hükümetin de Koskotas olayı nedeniyle bir dağmıklık ve karı şıklık içinde olduğu gözleniyor. Bakanlar kulis konuşmalarında birbirlerini suçlarken, sosyalist PASOK tabanı "hükümetin sağlıklı davranmadığı" yönünde eleştirileri yoğunlaştırıyor. Bu eleştirilerin en çarpıcısını Papandreu'nun oğlu Eğitim Bakanı Yorgo Papandreu yaptı ve bir özel radyo istasyonuna verdiği demeçte Arkası 13. Sayfada Davos'ta venı adun 'başka bahara* kaldı SEMİH tDtZ ANKARA TürkYunan ilişkileri, son haftalarda yaşanan kimi gelişmelerle tekrar geriliyor gibi gözüküyorsa da Ankara'daki yetkili çevreler, Davos sürecinin halen geçerliliğini koruduğu karusındalar. Yunanistan'da seçün atmosferine girilmeye başlandığına işaret eden bu çevreler, Atina'nın son zamanlarda yaptığı bazı olumsuz açıklamalan "iç tnketime yönelik çıkışlar" olarak görüyorlar. Bu arada, Yunanistan'da yapılacak genel seçimlerden önce Davos süreci açısından "yeni atılımlar" beklemiyorlar. " Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun, nisan ile haziran 1989 arasında bir tarihte yapılacak olan Yunan genel seçimlerinden önce Türkiye'ye gelmesine ise "küçük bir olasılık" olarak bakıyorlar. Özalp Leblebici Böylece TürkYunan iliskilerinin düzelmesinde yeni adımların atılmasırun tam anlamıyla "başka bir bahara sarkacagı" anlaşılıyor. Ankara ile Atina arasında NATO çerçevesindeki son "veto alışverisi", Papandreu'nun Türkiye'ye yapması beklenen ziyaretini yeni tavizlere "rehin tutuyor" gözflkmesi, bunun yanı sıra TürkYunan Siyasi Komitesi'nin görevini tamamladjğı yolundaki açıklaması ve Yunan Hükümet Sözcüsü Sotiris Kostopulos'un "iki iilke arasındaki tek sorunun Ege kıta sahanlıgı olduğu" yolundaki açıklaması gibi gelişmelerden sonra Davos sürecinin neresinde olunduğu sonısu gündeme gelmiş bulunuyor. Bu soruya yanıt bulmak üzere dışişleri bakanlığı çevreleri arasında yaptığımız yoklamalar, TürkYunan ilişkilerindeki son gelişmeler konusunda şu görüşleri ortaya çıkardı: İki ülke başbakamnın Davos buluşmalanndan sonra kurulan TürkYunan Siyasi Komitesi, dışişleri bakanlan başkanlığında iki kez toplandı. Bu toplantılardan çıkan en önemli nokta, iki tarafın da Davos sürecinin devamını arzuladığı mesajıydı. Ancak komite toplanülannda iki iilke arasındaki karmaşık sorunlann özüne inilmedi. Bu anlamda siyasi komitenin henüz asli görevine başladıgı söylenemez. Siyasi komite asli görevine başlamadığına göre zorlu konularda herhangi karşıhklı taahhüt yoktu. NATO altyapı bütçesinde olduğu gibi bu konular takvim gereğince gündeme geldiğinde, taraflar temel pozisyonlanm korumak durumundaydılar. Türkiye bu çerçevede, Rodos'un ustelik katkıda bulunduğu NATO fonlan ile silahlancurümasına karşı çıktı ve hukuki gerekçelere dayanarak vetosunu kullandı. Papandreu'nun, Başbakan özal'ın Atina ziyaretini iade etmek amacıyla Türkiye'ye yapması beklenen ziyaretini ertelemesini ve koşullara bağlamasını, Yunanistan'ın içinde bulunduğu siyasi atmosfer açısından "iç tüketime yönelik" olarak görmek gerekir. Papandreu, Davos sürecinin esas amacının, "savaşa hayır" demek olduğunu, bu açıdan da amacına ulaştığını savunuyor. Böylece Yunan halkının "Türk saldınsı" korkusu karşısında bu "tebdidi" bcrtaraf ettiğini göstererek siyasi puan kazanmak istiyor. Bu arada Türkiye'de mart ayında yapılacak yerel seçimler, Ankara'nın siyasi gündeminde gittikçe ön plana çıkacak. Papandreu'nun bu ortamda Türkiye'ye gelmesi, aslında seçimlerle hiçbir ilgisi olmayan ziyaretini siyasi polemik konusu yapacaktır. Bu ise kurulmaya çalışüan uzlaşma ortamına hizmet etmeyeceği gibi buna zarar da verebilir. Bu bakımdan Papandreu'nun Türkiye ziyaretini kendi genel seçimlerinden sonraya bırakmayı yeğlemesi aslında "isabetU" olacaktır. Ankara^da sanat sokağı ANKARA (ANKA) Ankara'da bir grup Yesil hareket üyesi, Yuksel ve Izmir caddelerinin, Paris'teki ressamlar sokağı gibi serbest sokak olarak düzenlenmesini ve sanatçılara açılmasını istedi. Bu amaçla da "serbestaçık sokak için imza kampanyası" başlatıldı. Ankara'daki universite ö'ğrencileri ile bazı sanatçıların öncülük ettiği grup, yaptığı yazılı açıklamada, "Daha önce Büyükşehir Belediye Başkanı Altınsoy'u pes ettiren Yeşitler, yeniden eyleme geçiyor. Şimdi ringde Çankaya Belediye Başkanı Yavuzlar var" denildi. KOMURLUKTEKI ATATÜRK Fihni bulan Leblebici: Hâlu heyecan içindeyim ÜMİT OTAN ~ İZMİR Ataturk'ün 1933 1938 yılları arasındaki yaşamını içeren filmi bulan Özalp Leblebici, "Hâlâ heyecandan elim ayağım titriyor" dedi. Uzmanlar, filmin çok "ilginç" olduğu görüşünde birleşirken, Televizyon Daire Başkan Yardımcısı Teoman Ertan, bu tür filmlere ihtiyaçları olduğunu söyledi. Guzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet Özel ise, filmi kendilerinin de alabileceklerini, önemli olanın bir an önce filmin kurtarılrnası olduğunu söyledi. Ataturk filmini bulan Özalp Leblebici ile yaptığımız göruşmede, Leblebici, hâlâ olayın heyecanından kurtulamadığını beİirterek, "Kömurlüğü bu yıl ben temizlemeseydim, belki film yıllarca aynı yerde kalacaktı" dedi. Türkiye'de kültürel varlıklara gereken önemm veriimediğınden yakınan Leblebici, "Bu ilginc rastlantı ile Ataturk'ün ölümünün 50. yılında 1.5 saatlik film iyi bir hatıra olacak" diye konuştu. Güzel Sanatlar Genel Müdurü Mehmet Özel, tum Ataturk filmlerinin Kültür ve Turizm Bakanbğı bünyesinde toplandığını ve uzmanlarca, nitrat tabanlı bu filmlerin kurtarılmaya çalışıldığını söyledi. Bulunan Ataturk filmini çok enteresan olarak niteleyen Mehmet Özel, daha sonra şunları söyledi: "Filmin içinde hiçbir yerde olmayan iki uç kare bile olsa buyük bir şey. Bu filmi biz de satın alabiliriz. Bu film alınıp polyester tabanlı filme çekilir. Bir kopyasını da arşivimize koyanz. Önemli olan, bu aşamada filmi kurtarmak." Filmi bulan Ozalp Leblebici, TKFnin bir dilekçeyle başvuru istediğini, başvuru dilekçelerini 31 ekimde gonderdiklerini, önumüzdeki hafta içinde somut bir yaklaşım geleceğini belirtirken, TRT Televizyon Daire Başkan Vekili Teoman Ertan, Daire Başkanı Serpil Akıllıoğlu'nun şu an yurtdışında olduğunu, başvurunun kendisine yapılmış olabileceğini söyledi. Ertan, şöyle dedi: "Çok ilginç. Bu tür filmlere ihtiyacımız var. Film kurulumuz filmi inceler. Bizde var mı, >ok mu bakar. Uzman arkadaşlarımız karar verirler. Bu filmi biz alabiliriz. Tabii Ataturk Merkezi de, Kültür ve Turizm Bakanlıgı da alabilir." Bir veto da Atina'dan Limni sürtüşmesinden dolayı Türkiye'nin geçen hafta Yunanistan'ın NATO'daki "kuvvet planını" veto etmesinden sonra Atina da dün aynı misillemeyi yaptı. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL "Davos ruhuna" rağmen, geçen hafta Türkiye ile Yunanistan arasında NATO'da beşinci defa başgosteren "Limni sürtüşmesi", dun yeniden önceki yıllardaki senaryonun eşine dönuştü. Diğer bir deyişle, Atina tarafının dün Bruksel'de gerçekleştirdiği "karşı taarruzla" Türkiye ve "Limni senaryosuna" herhangi bir değişiklik getirmemiş oldu. Dun Bruksel'de gerçekleşen \e teknik düzcydeki diplomatların katıldığı NATO "Savunma Inceleme Komitesi'1 (DRC) oturumunYunanistan'ın 19891990 yılına iliş da, Yunan temsilcisi, beklenildiği kin "kuvvet planlan" bloke oldu. gibi Türkiye'nin kuvvet, hedef plaBunun nedenini de Ankara'nın ge nını veto etti. Atina diplomatı bu çen hafta NATO kuvvet planında vetonun neden kullamldığı hakki Yunanistan "ülke bölünıüne" kında bir açıklamada bulunmadı. "çekince koymasına" mısilleme Ancak bütün gözlemciler, bunun olarak, Batı komşumuzun da geçen haftaki Türk vetosuna bir Türkiye'nin sunmuş olduğu kuv misilleme niteliği taşıdığı görüşunvet planını veto etmesi oluşturdu. de birleştiler. Zaten geçen yıllarYani son tahlilde, "Davos ruhu", da da Türk tarafı vetosunu kullabeş yıldır NATO'da tekrarlanan nırken bunun Limni sorunundan kaynaklandığını belirtmekte, Yunanistan tarafı ise böyle bir gerekçesi olmadığından herhangi bir açıklama getirmemekteydi. Bilindiği gibi ittifaka üye devletlerin NATO'ya her yıl tahsis ettikleri askeri kuvvetleri içeren ve "ülke dilimi" (country chapter) olarak adlandınlan bölüme Yunanistan ilk kez 1983 yılında Limni Adası'nı da dahil etmek istemiş ve Atina, Limni'de üslendirilmiş 18 F5 uçağından oluşan bir filo ile bir mekanize piyade tugayını NATO emrine verdiğini açıklamıştı. Ankara ise Lozan Antlaşması uyannca silahtan anndırıjrruş olması gereken Limni'dekı bu askeri kuvvetlerin ittifak tarafından hukuken onaylanmasını engellemek için Yunanistan'ın "ülke bölümunü" veto etmişti. Batı komşumuzun misilleme niteliği taşıyan ve Türkiye "ülke bölümunü" veto eden girişıminden sonra da beş yıldır NATO "kuvvet plam", ittifak savunma bakanlannın önune, Türkiye ve Yunanistan ulke bdlümleri olmaksızın gelmekteydi. Yııgoslav Türkolog ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın davetlisi olarak Türkiye 'ye gelen Yugoslav Türkologlar profesör doktor Slavolup Djingiç ile asistanı Mirjana Teodojijeviç'e Bakan Güzel tarafından şilt verildi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, Yugoslav Türkologlara şilt vehlmesi sırasında yaptığı konuşmada, "Bakanhğımızın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Türkologlann çalışmalarımn devam etmesini dilerim" dedi. İrari*da dev hah LEFKOŞA (AA) Iran'da 40 dokumacı, 4 yıl çalışarak beş tenis kortunu kaplayacak büyüklükte bir hah dokudu. Iran Televizyonu 'nun verdiği haberde, Necefabad kenti yakınlarındaki bir köyde dokunan halının 40 metre boyunda, 31 metre eninde olduğu belirtildi. Bej rengin hâkim olduğu ipekyün karışımı dev halının, 3 milyon dolar değerinde olduğunu kaydeden televizyon, halının nerede kullanılacagı hakkında bilgi vermedi. DEMOKRASİ, SEÇENEKLER REJİMİ Moskova'daki ünlü Kızıl Meydan'da 7 kasımda düzenlenen Ekim . , Oevnmi'nin yıldönümünde Batılı foto murıabirleri, kalabalık arasınw da parlayan bir yuzün fotoğrafını çekmeye çalışıyorlardı. Başında beyaz kalpağı, yuzünde tatlı bir Çlasnosf tebessumu ile töreni izteyen, Sovyet iideri Mihail Gorbaçov'un k a Irina Gorbaçov'dan başkası değıldı. Annesi Raısa Gortaçov ile birlikte Irina da modern Sovyet kadını imajını guçlendirmeye çalışanlar arasındaydı. (Fotoğraf: AP) Gülümseyen glasnost Titiz: Artık 5 yddız ahnak kolay değil İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Mustafa Tınaz Titiz, turistik tesisler için yıldızlama sisteminin zorlaştınlacağıru, hazırlanacak "personel nitelikleri yönetmeligi" ile tesis sahiplerine belli standartlarda belirli bir sayıda personel çalıştırma zorunluluğu getireceklerini söyledi. Titiz, ayrıca Bakanlık tarafından hazırlanan Güneybatı Anadolu Çevre Projesi (GAÇ) ile 1989 yılında "acil müdahale" gerektiren altyapı ve çevre sorunlarım çözüme kavuşturacaklannı acıkladı. Geçen dönemde beş yıldızlı otellere ağırlık verilmesi konusundaki görüşlerini açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Titiz, bunun nedenlerini, "yıldızlama standardının beş yıldızlı otel için çok kolay olması, kollu oyun makinelerinin büyük gelir getirmesi ve bunlann beş yıldızlı otellere irtibatlanmış olması ve üçüncüsü, ihtiyaç olması" diye açıkladı. Titiz, yıldızlama yönetmeliğinin zorlaştınlacağını, işin içine personel hizmet niteliklerinin katüacağını belirterek, "Artık beş yıldızlı otel kolay erişUebilir otel halinden çıkanlacaktır. Beş yıldızlı otel en mükemmel otel demektir, hiçbir kusunı olmaması gerekir. O halde standartlannın konması lazımdır" dedi. Bugün turistik tesislerin hiç birinde belli standartlarda insan istihdam etme zorunluluğunun olmadığıru anımsatan Titiz şöyle konuştu: "Beş yıldızlı tesisJerimizin, duş kabininden elektrik dügmesine kadar ber tarafının ince ince standartlan olmasına karşın, hangi standartlarda eleman kullanılacagı konusunda bir standart yoktur. Bu, en büyük eksikliklerimizden birisidir. Lluslararası piyasaya girmeye çalışırken, onlann ölçüleriyle onlarla savaşırken öbiir taraftan kendi koyduğumuz ölçülerle bu pazara çıkamayız. Bu, uluslararası pazarda bize çok büyük rekabet gücü kaybettirir. Dolayısıyla aynen fiziksel standartlarda oldugu gibi; yani taşı, topragı, lavabosu, tuvaleti, spor salonlan, golf sahası, denizi neyse orada çalışacak aşçının da, bulaşıkçının da, kat hizmetlisinin de hangi şartlara uyraası gerektiği, diğer fiziksel standartlarda olan nitelikler yönetmeligi dediğimiz yönetmelige benzer biçimde bu defa personel nitelikleri yönetmeligi adı altında hazırlanmaya başlanmıştır." Titiz, bu yönetmeliğin uygulamaya konmasıyla tesis sahiplerine "Artık bundan böyle şu kadar süre içinde bu kadar sertifikalı personel çalıştırmak mecburiyetindesiniz" diyeceklerini, çalışuramayanların özel sektörde veya Turizm Bakanlıgı eğitim merkezlerinde personelini eğiterek merkezi bir sınav sistemine sokacaklarını, oradan personellerine sertifika alacaklannı, aksi takdirde kimsenin personel çalıştıramayacağım söyledi. Bakan Titiz sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünya Bankası kaynaklanyla desteklenmiş bir GAÇ diye Uim konulan GAP'a benzer biçimde Güneybaü Anadolu Çevre Projesi adı altında bir proje Bakanlığımızca haarlanmış ve Dünya Bankası'ndan da çok olumlu görüşler alınmıştır. Bu, 202.5 milyon dolarlık bir projedir. Inşallah önümüzdeki günkrde gerekli onaylar alınır. 1989 eylülünden itibaren devreye girmeye başlayacaktır. İki bolümden ibarettir. Birinci bölümde hemen acil müdahale edilmesi gereken yerler vardır. 1989 eylülünde onlar bitecektir. tkinci bölüm de 1992'ye kadar sürecektir." 9 kasım böbrek günü ANKARA (ANKA) Türkiye'de her yıl 9 kasım günü, bundan böyle böbrek günü olarak kutlanacak. Böbrek Nakli ve Hemodiyaliz Hastaları Derneği'nce böbrek günü olarak kutlanacak bu günün sloganı da, "9 kasım, 9 kasımpatı, bir bardak su" olarak belirlendi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıgı 'nda bugün yapılacak kutlama törenleri sırasında, Turkiye'deki 15 bın dolayında kronik böbrek hastasının sorunlan ele alınacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle