25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bağışıklık (muaflık) ve istisna hükümlerinin bu kanuna eklenmek ya da değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği amir hükmüne karşın Sosyal Sigortalar Kanunu gibi bazı kanunlarda istisna hukümleri getirilmiştir. Yine gozlemlenen bir başka nokta da getirilen düzenlemelerin geriye yurutülmesidir. Mükelleflerin devlete ve hukuk düzenine olan güvenini sarsan ve ekonomik istikrarı bozucu nitelikteki bu uygulamalar 1980 öncesinde de zaman zaman görülmekte ise de bu yıldan sonra giderek artmıştır. Son gunlerde Motorlu Taşıtlar Vergisi konusunda Danıştay'a intikal eden ve basında da yer alan bu uygulama, çok sayıda mükellefi tedirgin etmiştir. Anayasanm Bakanlar Kurulu'na verdiği düzenleme yetkisi çok sık kullaıulmıştır. Aynı şekilde Maliye ve Gümruk Bakanhğı da çıkardığı çok sayıda genel tebliğle yeni düzenlemeler getirmiştir. Bu durum kaynaklar arasındaki hiyerarşiyi bozduğu gibi bunların izlenebilmelerini de olanaksız duruma getirmiştir. c) Vergi yargısı açısından: Vergi mevzuatı ve uygulaması karmaşıklaştıkça vergi yargısının işi de güçleşmektedir. Yargı kuruluşlarının sık sık çelişkili kararlar verdiği görülmektedir. Bu durum adaletsizliklere ve kamunun adalete olan inancımn sarsılmasına yol açmaktadır. Uyuşmazhklann çoğalması, gerek idare gerekse mükellefler açısından emek ve zaman kaybına yol açmakta ve bazı giderlerin yapılmasına neden olmaktadır. 9 KASIM 1988 Vergi Mevzııa t ıııd a k i Karmaşa Vergi kanunlan ekonomik ve sosyal yaşamdaki değişmeleri yakından izlemek zorundadır. Bunlarda zaman zaman değişiklikler yapmak ya da yenilerini geürmek gerekmektedir. Ancak, gerek vergi kanunlarında yapılacak değişikliklerin gerekse yürüîme orgamnca yapılan düzenlemelerin biçim ve uygunluğu çok önemlidir. Bu konuda aşırıhk ve düzensizlik, bir mevzuat karmaşasının ortaya çıkmasına neden olur. Bu karmaşa da mükellefler, vergi idaresi ve vergi yargısı açısından önemli sorunlar yaratır. Prof. Dr. ŞADIK KIRBAŞ H. Ü. Iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Vergi, toplumu oluşturan kişilerden ya da kişi ve mal topluluklanndan kamuya, zora dayalı olarak yapılan bir kaynak aktarmasıdır. Dolayısıyla geniş halk kitlelerini yakından ilgilendirmektedir. Onların hak ve özgürlük aianlarına bir müdahale niteliğindedir. Kişi ya da kuruluşlar müdahalenin zamanını, boyutunu, biçimini önceden ve açık olarak bilmek durumundadırlar. Alacaklan ileriye yönelik ekonomik kararlarda, bu bilgileri göz önünde bulunduracaklardır. Bu olgu vergi hukukunda vergilendirme ilkeleri arasında belirlilik ilkesi olarak önemli bir yer aldığı gibi, bukuk devletinin temel bir ilkesi olan hukuki güvenlik ilkesi olarak da karşırruza çıkmaktadır. Bırbirini tamamlar nitelikteki bu ilkelerin ortak noktası keyfiliğin önlenmesi ve mükelleflerin hukuksal güvenliğinın sağlanmasıdır. Yürütme organının yoğun düzenlemelere giderek yasallık ilkesini zorlaması, sık sık yasal değişikliklerle bir mevzuat karmaşasının ortaya çıkması halınde mükellefler kendi yaşamlarını amaçlarına uygun bir biçimde planlayamayabilirler. Bu da, hukuksal güvenliklerini önemli ölçüde tehlikeye düşürür. Burada şöyle bir soru akla gelmektedir: Vergi ekonomik yaşamla iç içe olduğuna göre ekonomik konjonktürün hızla karar almayı gerektirdiği, örneğin enflasyonist ortamlarda yasalann hızla değiştirilmesi ya da yürütme organına bazı düzenleme yetkilerinin verilmesi gerekJi değil midir? Bu soruya hiç şüphe yok ki olumlu yanıt verilecektir. O PENCERE Onlar İnsan Değil mi? Sonuç Vergi kanunlan ekonomik ve sosyal yaşamdaki değişmeleri yakından izlemek zorundadır. Bunlarda ' zaman zaman değişiklikler yapmak ya da yenilerini getirmek gerekmektedir. Ancak, gerek vergi kanunlarında yapılacak değişikliklerin gerekse yürütme orgamnca yapılan düzenlemelerin biçim ve uygunluğu çok önemlidir. Bu konuda aşınlık ve düzensizlik, bir mevzuat karmaşasının ortaya çıkmasına neden olur. Bu karmaşa da mükellefler, vergi idaresi ve vergi yargısı açısından önemli sorunlar yaratır. Bunun en guzel örneği Türkiye uygulamasında görülmektedir. O halde bu konuda uyulması gereken ölçü ya da doz ne olmalıdır? Nelere dikkat edilmelidir? Geniş bir araştırmayı gerektirecek bu nokta üzerinde şu öneriler ileri sürülebilir: Bir kanun ya da kanun değişikliği yürürlüğe konmadan önce gerekli ön araştırmalar titizlikle yapılmalıdır. Getirilen hükümlerin öbür kanunlardaki hükümlerle ilişkisi araştınlmalıdır. Metinler iyice olgunlaşmadan yasama organına sunulmamalıdır. Bu konuda vergi reform komisyonlanna benzer komisyonlar kurularak bilim çevrelerinin ve meslek kuruluşlarının görüşlerine başvurulmahdır. Vergi hukukunun kaynaklan arasındaki hiyerarşiye özenle uyulmalıdır. Vergi mevzuatı, rahat bir biçimde izlenebilir hale getirilmelidir. Formaliteler olabildigince azaltılmalıdır. Yeni değişikliklerde mükelleflere bu formaliteleri öğrenme, onlara uyum sağlama zaman ve olanagı sağlanmalıdır. tdareye anayasa ve kanunlarla tanınan düzenleme yetkisi zorlanmamahdır. Yabancı ülkelerden örnek alınan kurumlar, vergi sistemimize uyumlaştınlmaya çahşılmalıdır. Bu ve benzeri önlemlerin alınması mevzuat karmaşasının bir an önce ortadan kaldınlmasına katkıda bulunacaktır. Bu önlemler ceza uygulamalan ve uyuşmazlıklar yönünden olumlu etkide bulunacağı gibi, vergiyi mükellefler için korkulu rüya olmaktan da çıkaracaktır. ( Fransız devrimi 16'ncı Louis'yi devirdi, cumhuriyeti ilan etti; ama kral ne olacaktı? Eldeki anayasa krallığa ilişkin eytemlerde dokunulmaziığı öngörüyordu. Hukukçular tartışmaya başladılar. Yürürlükteki yasalara göre 16'ncı Louis yargılanabilir miydi? Kralı cezalandıracak bir kanun yoktu. Ünlü SaınkJust, kördüğümü hukuk dışındaçözdü: Bir kralı vatandaş olarak yargılamak!.. Bu sözcük, gelecek teki serinkanlı kuşakları hayretier içinde bırakacaktır. Yargılama yasayı uygulamaktır. Yasa, bir adalet ilişkisidir. insanlık ve krali arasında ne gibi bir adalet ilişkisi var ki? Kral bir sanık değildir, siz yargıç değilsiniz." (Jacques Vergâs'in "Savunma Saldınyor adlı kitabı. Metis Yayınlan. Çeviren: Vh/et Kanetti). Hızlı devrimci SalntJust, kralı insan ve yurttaş saymıyor, bu yolda coşkulu nutuklar atryordu. Devrim, aristokrasiyi yıkryor, burjuva sınıfının egemenliğine doğru yürüyordu; Kral 16'ncı Louis ölüm cezasına çarptırıldı. * Kimi zaman insan, devrim ya da karşıdevrim süreci içinde yaşadığını duyumsayamaz. Bütün göstergeier vurgulasa da günlük yaşamın akışı içinde neyin ne olduğu ayrımsanamaz. Türkiye'nin bir süreden beri darbeler ve karşıdarbelerle çalkalanan siyasal yaşamında insanların kelieleri koparılırken, hayatları söndürülürken, hukuktan söz açmak elberte kolay değil... 1972'nin güzünde karşıdevrim hızlanmışken Ziverbey işkence köşkünde sorguya şöyle başlanıyordu: " Kontrgerilla örgütünün karşısında bulunuyorsun, sen bizim tutsağımızsın, burada anayasa babayasa yokturf' 12 Mart'ta ve 12 EylüTde "yakalanan sanık" ne yurttaş sayılıyordu ne de harp esiri. Üzerinde hiçbir yasanın güvencesi yoktu. Kaynağı Amerika'da bulunan "karşıdevrim" stratejisi temel kuralını koymuştu: halde madalyonun bu iki yüzü nasıl bağdaştırıla Mevzuat karmaşasının ortaya bilir? Bu yazıda bu soruya, yenı bir mevzuat pa gıkardığı sorunlar ketinin hazarlandığı şu günlerde, Türkiye uygulaGoruldüğü gibi Turk vergi mevzuatının yukanmasmdan örneklerle yanıt aranmaya çalışılacaktır. da çizmeye çalıştığımız görunumü tam bir mevzuat karmaşasıdır. Bu karmaşanın bazı önemli sorunTiirk vergi mevzuatındaki lar çıkarması doğaldır. Bu sorunlar çok yönlüdür. karmaşa Bunlan vergi mükellefleri, vergi idaresi ve vergi yarTürk vergi sisteminde 1960 yılında yapılan dü gısı olmak üzere üç açıdan incelemek mümkündür. zenlemelerden sonra, 1970'te çıkarılan Finansman Kanunu bir yana bırakılırsa, 1980 yılına kadar a) Vergi mükellefleri açısından: Mükellefler süönemli bir değişiklik yapılmamıştır. Oysa bu yir rekli değişen mevzuat karşısında ekonomik ve mali mi yıllık dönem içinde ülke ekonomisinde önemli yaşama uyum göstermekte zorluk çekmektedirler. değişiklikler olmuştur. Vergi sistemi bu değişiklik Mükelleflerin kısa aralıklarla çıkan bir Bakanlar lere yanıt veremez hale geldiğinden, ciddi sorun Kurulu kararını ya da bir genel tebliği Resmi Galar ortaya çıkmıştır. zete'de bularak gereği gibi bir uygulamayı gerçek1980 sonrasında ise Türk vergi sisteminde önemli leştirmeleri çok güçtür. Aynı şekilde yeni mevzuat duzenlemelere gidilmiştir. Bu düzenlemeler baa ku değişiklikleri yeni formaliteleri de beraberinde gerumları yürürlükten kaldırmış, yeni kurumlar ge tirmektedir. Mükellefler sık sık değişen bu formatirmiş, bazılannı da yürürlukten kaldırdıktan sonra litelere uyum sağlayamamaktadırlar. Bu durum benzerini yeniden yürurlüğe koyrauştur. Örneğin, uyuşmazlıkları arttırdığı gibi vergi suç ve cezaları 1980'de 2361 sayılı kanunla peşin vergi uygulama ile de surekli karşı karşıya gelinmektedir. sına geçilmiştir. Bu uygulama, 1982'de 2772 sayılı b) Vergi idaresi açısından: Vergi idaresinin kukanunla yürürlükten kaldınlmış, aynı nitelikteki bir rumsal ve mesleki kapasitesi hızla ve birbirinden kurum dahili tevkifat adı altında 1985'te 3239 sa kopuk şekilde değişen mevzuatın gereklerini yeriyılı kanunla tekrar yürurlüğe konmuştur. Yeni vergi ne getirme olanağına sahip değildir. Bu durum paketinde bu konuda başka bir düzenlemeye gidi farklı uygulamalara ve adaletsizliklere yol açtığı gibi leceği anlaşılmaktadır. vergilemenin yönetsel etkinliğini azaltmakta, maBazı hallerde yapılan yasal değişiklikler, öbür ya liyeti arttırmaktadır. Karmaşık vergi mevzuatını izsalardaki hükümlerle ilişkilendirilmediği için çeliş lemekte güçlük çeken vergi idaresi elemanlan, mükili durumlar ortaya çıkmıştır. örneğin, Emlak kellefleri aydınlatma görevini yerine getirmekte yeVergisi Kanunu'nda bina ve arazi vergileriyle ilgili tersiz kalmaktadırlar. Türkiye'de özel harp var. Özel harp yönetmeliğine göre ele geçen "düşman"ın hiçbir hukuku yoktur. Ele geçen düşman, ilan edümiş bir resmi savaştn esiri olmadığından "Cenevre Anlaşmas kurallan da uyguianamaz. Yürürlükte özel harp bulunduğundan "savaş esiri" statüsü de geçerli değildir. Ancak iç hukuk da uygulanmaz; "düşman" için kanun ve anayasa güvencesi yoktur. Türkiye, 1970'lerde ve 1980'lerde yıllarca bu koşullar içinde yaşatıldı. Fransız devriminde SaintJust, devrilen 16'ncı Louis'yi insandan saymıyordu: O insan değildir, kraJdır Karşıdevrimde iş tersine dönüyor; kökü dışarda hukukçu fetvayı veriyor: O insan değildir, anarşisttir. Eh, bu mantık yaygınlaştığında binlerce gencin hukuksuz ölüm fermanı çıkmış oluyor. • 1989'a kaç hafta kaldı? Sonra 1990'a doğru sayma başlavacak; 2000 yılına doğru işliyor takvim... 12 Eyiül'ün öncüsü Evren bile komünist partisinin gereğini vurgulamaya başladı, ama "genç kınmı" cezaevlerinde sürüyor. insandan saymıyoruz genç mahkumları; açlık grevlerin«.. ölüm oruçlarına kayıtsız gözlerle bakıyoruz. Semra Hanımın, Çankaya'daki Cumhuriyet Bayramı "resepsiyonuna" hangi giysileriyle, ne çeşit kürkle gittiğini gazetelerin birinci sayfalarında okuyorsunuz. O sırada açlık grevleri ve ölüm oruçları Anadolu hapishanelerini sarmış, ama yürekler kaskatı, kafalar bilinçsiz... Onlar insan değil... Anarşist... Komünist... Canları cehenneme değil mi? insan hakları insanlar için geçerlidir. Peki, sonra? Bütün bunlar, bu canavarlıklar, bu toplum ve bu ülkede nasıl ödenebilecek?.. OKTAYAKBAL EVET/HAYIR TV'de Kimler Görünmeli? OKURLARDAN Naci Ekşi, Yenibosna'da yeni yoUarı açacak mı? Türkiye'nin en kalabahk nüfusuna sahip olup en büyük ilçe durumundaki Bakırköy ilçe belediyesi mücavir alanı içinde bulunan bazı bölgelerde daha önce kararlaştınlan nazım planlan uygulanacak mı? Bakırköy Belediyesi, Yenibosna'da uygulanacak nazım planı sonucu açılacak yeni yollar gerekçesiyle bu semtteki 210 metre karelik arsalann 60 metre karesini yeni açılacak yola ayırıp, inşaat ruhsatım buna göre veriyor. Se var ki yular geçmesine karşın halen yeni açılacak yollarla ilgili olarak en ufak bir çalışma gözlenmiyor. Yeni açılacak sokak veya caddede, 510 kisinin evlerinin bir bölümü yıkılacak diye bu uygulamadan vazgeçilmek gibi bir şey düşünülüyorsa, o zaman arsalanndan 60'şar metre kare kesilen binlerce arsa sahibinin bu kaybını belediye nasıl gidermeyi düşünüyor acaba? Bakırköy sahil şeridinde yıkılarak yeşil alan açılan bazı yapılarla ilgili olarak bu yapı sahiplerinin, "Burasını ancak deprem yıkar, insan gücü buna yetmez" demelerine karşın, yıkmayı ve mafyayı yenmeyi başaran Naci Ekşi, Yenibosna'da bu yıkımlar karşısında geri çeküecek mi? Yine Bakırköy Jren tstasyonu altında boydan boya yapılmakta olan yeraltı çarşısının üzerindeki binaları yerle bir ederek, yeniden bir Bakırköy yaratan Ekşi'nin Yenibosna'da açılacak yeni yollar için yıkım çahşmalarına ne zaman başlayacağı, arsalarını yol için belediyeye bırakan çok sayıda yurttaş için merak konusu olmaktadır. Yoksa arsalan yol için boş bıraktınlanlara sürekli yolzede mi denecek? lise öğrencileri gibi kıyafet zorunluluğu çok saçmadtr. SÜREYYA K/REN 60 METRE KARELİK Akşam Lisesi bayan ARSASI YOL İÇİN öğrencileri adına ALINAN BİR Eğitim fakültesi YENİBOSNALI YURTTAŞ Gençlik Şurası'nda Sayın Milli Eğitim Bakanımız, gençliğe önem ve değer verdiklerini vurguluyordu. Bizler önem ve değer verildiği bakanımızca sık sık söylenen gençleriz. Eğitim fakültelerinden oğretmen olarak mezun edildik, atamalanmız çeşitli meslek dışı fakülte ve yüksekoğkul mezunları ile maalesef engellendirildi. Önem verildiği yine sık sık söylenen biz gençlere, yeterlik görunumü altmda stnav açılarak gerçek öğretmenler olarak canımızdan çok sevdiğimiz mesleğimizden dtşlanmaktayız. Biz gerçek öğretmenler olarak soruyoruz size, bu onurlu mesleğimize ne zaman kavuşacağız? Eğitim fakültesi mezunları Hiçbir ülkede devlet ve hükümet adamları, politıkacılar her akşam TV ekranında görünmezlermiş. Bay Turgut Özal böyle söylüyor. Epeyce geç kalmış bir saptama!.. Gerçekten de Batı ülkelerınde her akşam başbakanlar, bakanlar TV'de görünmezler. Bizim başbakan beş yıllık bir Iktidar lıderliğinden, üç yıllık başbakan yardımcılığından sonra bu gerçeğı sonunda anlamış!. Ama bir de ne görelim? Ertesi akşam haber saatlerinde Bay Özal'ı dakıkalarca ızlemez miyiz, kendinı öven sözlerini dinlemez miyiz? Yetmezmiş gibi 'Gelişen Türkiye' programı da her iki TV istasyonunda on beş, yirmi dakika sunulmaz mı? Daha ertesi gun yine Bay özal ve birkaç bakan TV'lerde boy göstermez mi? Neydi üç gün önceki konuşma? İnsan önce şaşırıyor, sonra işin içindeki püf noktayı kavramakta gecikmiyor... Anlaşılan şu; muhalefet liderlerinin her akşam TV'de görülmeleri Bay Özal'ın canını sıkmaktadır. Çünkü Inönü'nün ve Demirel'in konuşmaları, çok kısa, çok özet biçimde verilse de etkili olmaktadır. Halkımız, iktidar liderinin övüngeç sözleriyle muhalefet liderlerinin gerçekçi saptamalarını karşılaştırmaya baş(Arkusı 13. Sayfadaj Kıynfet zorıınlulnğu kaldırılsın Bizler Üsküdar Akşam Lisesi bayan öğrencileriyiz. Sorun şu: Bizlerin gece bolümünü tercih etmemizin iki ana nedeni vardır. Birisi resit yaşın ustünde oluşumuz, ikincisi de gündüz çalışmak zorunluluğumuzdur ve dolayısıyla da herhangi bir kıyafetle ise gitmemiz. Bu kıyafet etek de olabilir, pantolon da. Ancak; İdare tarafından mutlaka etek giymeye zorlanmakta ve bize kanunlarda böyle yazdığı konusu açıklanmaktadır. Belirli bir du'zeydeki insanlara kuçük mezunları îste Bu BÜancodur TÜRKİYE CUMHL MERKEZ BANK GARANTİ BANKASI'NIN 1988 Y1J 9 ACTJKÖZET BİLANÇOSU Bilanro Ana Kalemleri (Karşılaşürmalı) 30.9.198830.9.1987 (MilyarTL) AKTIF KASAVEBANK.UAR MENKULDEĞERLER MEVDUATMUNZAM L'ıRŞİLlKLARl P a r a n ı z ı n g ü v e n c e s i Özet KârZarar (KarşılaşOrmah) 30.9.198830.9.1987 t 1988 FAİZGELİRLERİ FAİZGİDERLERİ NETFAİZGELÎRİ 72,1 FAİZDlŞlGELtRLER FAİZD1ŞIGİDERLER KARŞflJKLAR NET DÖNEM KÂRI 264,8 184,7 80,1 143,5 190,9 3,5 29,2 1987 113,0 84,2 28,8 69.5 75,5 3,4 19.4 1988 459,6 189,5 212,7 652,7 5.1 103,8 58,4 1987 184.8 80.4 KREDİLER TAKİPTEKİ ALACAKLAR (NET) İŞTİRAKLERVE KüRÜLÜŞLAR(NET) SABİTKI\'METLER(NET> 337,0 47,9 98,0 PASİF MEVDUAT fOJLLANILAN KREDİLER ÖZKAYNAKLAR BİLANÇOTOPLAMI 1.270,0 173,6 118,6 7.811,1 599,1 78,9 81,4 2.466,7 DIŞİŞLEMHACMİ (Myon$) 2.474 1.069 Garanti Bankası, hesaplannı her üç ayda bir kamuoyunun incelemesine ' 'a ç ı k ç a" sunan bankadır* Gelin, bankacüıkta güven ve istikrarlı gelişmenin özel önem taşıdığı bu günlerde, Garanti'nin 9. ay sonuçlanna dikkatle bakalım. • Garanti bu dönemde, sektördeki Türk Ürası mevduat gelişiminin (% 15,22) çok üstüne çıkan bir artış hızına ulaştı (% 39,53). Tbplam mevduaü ise, % 112 artarak 1 trilyon 270 milyar TL oldu. Garanti'nin dış işlem hacmi % 131 artarak 2.474 milyon dolara ulaştı. İş hacmindeki gelişme: % 217. Ve bütün bunlann sonucunda elde edilen dönem kân 29,2 milyar TL. İşte bu bilanço, paranızın güvencesidir. 0nun kazançh geleceğinin a ç ı k garantisidir. •5 yudan bu yana uluslararası bağunsız mali deneum kuruluşu KPMG Peat Manvick Tteuhand lamhndan düzenli olara!< denetlenen bilanço. Gatanu Bilançosudur. GARANTİ BANKACILIKTA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle