Katalog

arlamentodan HABERLER CUMHURİYET/7 GUINLERIN KOPUGU AHMET TAN Seçimde yeni baraj oyunu ANAP'ın belediye meclislerinde kesin üstünlük sağlaması için belediye meclisi seçiminde yüzde 10 kontenjan yöntemi, 2 milletvekili çıkaran illerde de barajın yüzde 50 den yüzde 40'a indirilmesi öngörülüyor. Sungurlu, referandum yasasında da değişiklik yapmayı düşündüklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyel Biirosu) ANAP, seçimlerde avantajlı duruma geçmek amacı ile Yerel Seçim ve Milletvekili Seçimi yasalarında değişiklikler yapmayı planhyor. ANAP'ın belediye raeclislerinde kesin Üstünlük sağlaması için belediye meclisi seçiminde yüzde 10 kontenjan yöntemi, 2 milletvekili çıkaran illerde de barajın yuzde 50'den, yüzde 40'a indirilmesi öngörülüyor. ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Ollan Sungurlu, milletvekili seçiminde baraj değişikliği ile sistemin daha adil hale getirilmesinin amaçlandığını belirterek, "Hakkâri'ue SHP, Bilecik'te biz 2 milletvekilğı sistemi getiriliyor. Buna göre siyasi partiler belediye meclisi uyelerinin yüzde 10'u oranında kontenjan adayı gösterecekler. Örneğin, belediye meclis üye sayısı 15 olan beldelerde 2, 2531 arasındaki beldelerde 3. 37 olanlarda 4, 45 olan beldelerde 5 kontenjan adayı saptanacak. Bu kontenjan adayları çoğunluk sistemine gore seçilecek. Ancak geri kalan üyeligi k, ıgız" dedi. .azanaca: Anavatan Partisi'nin Yerel Se lerin seçimi eskiden olduğu gibi çim Yasası'nda değişiklikler yapıl "nispi temsil" yöntemine göre yamasına ilişkin yasa önerisi ANAP pılacak. Teşkilat Başkanlığı ve Seçim Işleri Başkanlığı'nın kuracağı ortak Böylece ANAP, bazı belediye bir komisyonun çahşmalarından meclislerinde ortaya çıkan tartışsonra kesin şeklini alarak malı durumlan çözümleyerek beTBMM'ye sunulacak. Yasa öneri lediye başkanlığını kazanan parsi, yerel seçimlerin her 5 yılda bir tiye bu meclislerde daha farklı bir mart ayının son pazar günü, ilk Üstünlük tanıyacak. Seçim yapılan yerel seçimin de 26 Mart 1989 pa çevrede en fazla oy alan parti konzar günü yapılmasını öngörüyor. tenjan adaylığını sectirmiş sayılaBuna göre yerel seçimlerin başlan cak. Ayrıca nispi temsile göre de öbür adaylarını çıkaracak. Bu gıç tarihi 1 Ocak 1989 olacak. yöntemin getiriliş amacının yine Yasa önerisi ile belediye mecli ANAP'a avantaj sağlamak oldusi seçimlerinde kontenjan adaylı ğu belirtiliyor. Yerel Seçim Yasası'nın yanı sıra Milletvekili Genel Seçimleri yasası'nda da bir değişiklik yapıiması planlanıyor. ANAP'ın hazırladığı bu değişikliğe göre de 2 milletvekili çıkaran illerde yüzde 50 olan barajın yüzde 40'a indirilmesi öngörülüyor. Böylece Tunceli, Hakkâri ve Bilecik illerinde baraj değişmiş olacak. Sungurlu, yasalarda değişikliklerin uzun zamanda hazırlanmasının yararına değinerek, "Referandum Yasası'nda da değişiklikler yapmayı düşünüyoruz. Tek oy pusulası olacak ve pusulanın her Deraokratik Sol Parti olarak iki yüzünde ayrı renkler olacak" demokrasi ilkelerine aykırı olan dedi. her konuda olduğu gibi bu konuda da diğer muhalefet partileriyle işbirligine hazırdır." DSP Merkez Karar ve Yonetim Sosyalist Parti (SP) Genel SekKurulu, ANAP'ın adaletsiz bir se releri Yalçın Büyiikdağlı, siyasi çim sistemini yerel yönetün seçim partiler ve Seçim Yasası'nda yer lerinde de uygulamak istediğini alan partilerin seçimlerden altı ay açıkladı. önce büyük kongrelerini yapmayer verildi: "Sayın Özal'ın dünkü ANAP MKYK loplanlısından sonra yaptığı açıklamadan anlaşıldığı kadanyla, onumu/deki yerel yönelimler seçimlerinde de, her seçimden önce yapıldığı gibi seçim sistemi üzcrinde oynanmak istenmektedir. ANAP, Meclisteki haksızçogunluğuna dayanarak gene 'adil temsil' gibi 'eşitlik' gibi demokrasinin en önemli ilkelerini gözardı ederek kendi çıkan için gerekli görduğiı adaletsiz bir seçim sistemini, yerel yonetim seçimlerinde de uygulamak istiyor. Belediye meclislerinde kontenjan sistemi, 2 milletvekili çıkaran illerde baraj indirimi . . . Tepkiler Başbakan Ozal Ankara nın tek Armral Büyükelçisi olan Sovyet Sefiri Çernişev'le Ekim Devrimi töreninde Çaykovskı alkışlanırken, çiğ köfte yapan bir usta kadar dalgın, kalfası Alptemoçin ise bıkkın görunuyordu. (Fotoğraf Burhan Özbilıci, TDN) Ayrancı'da Votkasız Glasnost Sefiri Mr. Robert StrauszHupe, Ayrancı'daki Sovyet Sefareti'nin önündeki man<.arayı görseydi, yeni Amerikan Cumhurbaşkanı'na şu telgrafı çekerdi: Lütfen bizde de glasnost, perestroyka başlatın. Yoksa bu Türkler elden gidiyor.. Gerçekten de Ekim Devrimi yıldönümü kutlamasına katılanlann sayısı ve coşkusu 80'lik delikanlı ABD Sefıri'nin DSP MKYK'nın dün yaptığı lanna ilişkin hükmün kaldınlmayazılı açıklamada, şu görüşlere sını istedi. ğr ABD'nin Ankara lar olmasa da aristokratımsı anti Rus fıkralardan, yeni melar oradaydı. Sefaretin içi dışı bayram öncesi Mahmutpaşa gibiydi. Büyükelçi Albert Çernişev evsahibi olmanm gereklerini en ince ayrıntısına kadar yerine getiriyordu. "Dü sıkıntısı" çekenlerle Türkçe konuşuyordu. Çekmeyenlere dilli sandviç ikram ediyordu. Ama ikramlar maalesef biraz dardı. Çünkü bu glasnost, "tasarruf" da demek olduğundan kokteyllerde votka Demirel, "Yasaklar kalksa da kalkmasa da" konuşacağını söyledi: 12 Eylül bezirgânlığı yapılıyor DEMİREL'DEN Türkiye'yi yönetenler 12 Eylül öncesini seçim malzemesi haline getirmişlerdir. 12 Eylül öncesine dönersiniz diyenlere 12 Eylül öncesi biz vardık. Bu 12 Eylül ticareti yapmaktır. Gayet açık söylüyorum. Hesap açık kalmaz. Gelin bu hesabı görelim. Bu yarayı açtınız, mikrop kapmasına neden oldunuz, bu mikrop kapmış yarayı şimdi temizleyelim. Siyasi Partiler Yasası'nın 96 ve 97. maddelerinin kaldırılması zamanı gelmiştir. lül sonrasında getirilen düzenlemelere bağlayarak 1980 öncesi kapatılan siyasi partilere oy veren siyasi kadroların ezıklikten kurtanlması gerektiğini vurguladı. Demirel, Siyasi Partiler Yasası'nın 96. maddesinin kapatılan partilerin isimlerinin ve amblemlerinin kullanılmasını önlediğini anlatarak, okuyan Demirel, "Tnrk Silahlı Kuvvelleri, 12 Eylül harekâtı. MGK karar ve icraatına karşı tutum ve davranışlan yasaklaynn" bu maddeyle ilgili olarak da şu görüşleri ortaya koydu: "Hem '12 Eylül hakkında kimse konuşamaz' diye madde koyacaksınız hem de 12 Eylül istisraan yaparak milyonlan suçlayacaksınız. Ve ben onun devamıyım diyen bir siyasi partinin elini kolunu bağlayacaksınız. Bu olmaz. Bunda haklılık da yoktur. Bu maddey i kanundan çıkarma zamanı gelmiştir. Hem her gün siz suçlanacaksınız, kendinizi savunbu maddenin kaldırıhnasının za maya kalkıştığınız zaman 97. manının geldiğini söyledi. maddenin içine gireceksiniz. Bu Demirel, "97. madde ise, '12 da olmaz." Eylül hakkında kimse "Bugün bu maddelerin ıte yarakonuşamaz' diyor. Bu maddenin kaldınlması zamanı gelmiştir" n var?" diye soran Demirel, bu derken, gruptaki milletvekillerin maddelerin savunma hakkını orden yoğun alkış aldı. Bu madde tadan kaldırdığını vurgulayarak, "Açıklıkla söylüyorum, bu madleri milletvekillerine kürsüden deler ortadan kalktıktan sonra herkes ne yapacagını düşünür. hangi şekil ve hangi zemin üzerinde organize olacağını bir defa daha düşünür" dedi. Demirel, "Buna ne zaman cevap verilecek?" biciminde sorulaları 'söyledi: rın geldiğini de vurgulayarak, şöyle konuştu: "Benim şahsi fikrime göre, ben "Bu maddeler ister kalsın. ister Türkiye'de petrol çıkmasım istemiyorum. Çünkü petrol çıkınca kalksın, ben bunlann cevabını veSuudi Arabistan'da olduğu gibi recegim. Türkiye'vi yönelenler 12 insanlar tembelliğe, hazır paraya. Eylül öncesinin istismannı bir segayrel gostermeden kazanca yöne çim malzemesi haline getirmişlerdir. Siz 12 Eylül öncesinde var mıliyorlar." sınız? Yoksunuz. Siz bizim rakiKurt, insanların Türkiye'de ça bimiz misiniz? Değilsiniz. 12 Eylışmalan gerektiğini de kaydede lül öncesinde kan dökülmesini siz rek, Türkiye'de petrol bulup bul mi önlediniz? Ha>ır. Ama 12 Eymamanın o kadar önemli olmadı lül öncesine dönersiniz diyenlere, ğını da sözlerine ekledi. 12 Eylül öncesinde biz vardık. Bu Tartışma bölümünden sonra söyledikleriniz safsatadan ibarettir. Devlete güvenerek istismar SHP'liler yeniden komisyona dönyapmaklır. Bu 12 Eylül ticareti dü. SHP'li Seymen, Kurt'un petyapmaktır. 12 Eylül bezirgânlığı rol çıkmasım istemiyorum sozleyapmaktır. Gayet açık söylüyorini hatırlatan "Bu veciz göriışün rum, bu hesap açık kalmaz. Gesahibi onun için mi Sismik1 ve 2 lin bu hesabı görelim, ya bu yaragemilerini Büyükdere'de yı açmayacaktınız, ya da açtınız, bekletiyor" diye sordu. Bakan mikrop kapmasına siz sebep olduKurt da bu sözü ünlü bir fılozo nuz, bu mikrop kapmış yarayı fun "Tabiatın nankör ve bonkör şimdi temizleyelim." olduğu yerde insanlar çalışmıyor" Demirel, bundan amaçlarının sözünden yola çıkarak espri anlasilahlı kuvvetleri rahatsız etmek mında söylediğini ifade etti. olmadığını, silahlı kuvvetlerin siyaset yapamaması nedeniyle istismar edildiğini, onun nüfuzuna dayanıldığını ve milletin gözbebeği olduğunu belirterek, "Silahlı kuvvetleri kimseye rahatsız ettirmeyiz" dedi. lık yürütüyor. Sol kanadı yeniden bir araya getirmek için çaba harcayan MustaÖte yandan Siyasi Partiler Yafa Kul, Mahmut Alınak ve Vedal sası'nın söz konusu maddelerinin Altun gibi milletvekilleri, Baykal kaldınlmasını öngören DYP'nin yönetimine 25 Mart seçimleri so yasa önerisi, Zonguldak milletvenuna kadar avans verilmesi görü kili Koksal Toptan ve 57 milletveşünü de savunuyorlar. Bu düşün kilinin imzasıyla TBMM Başkanceyi dile getirenler yönetime bu za lığı'na sunuldu. mana kadar güçlük çıkanlmamaSiyasi Partiler Yasası'nın 96 ve sını, ancak seçimde başarısız bir 97. maddelerinin kaldınlmasını sonuç alınması durumunda Bay öngören yasa önerisinin gerekçekal yönetimine karşı etkin bir mü sinde, halen partilere liderlik ve cadele yürütülmesini dile getiri yöneticilik yapmış herkesin hakyorlar. kında yargı kararı yoksa siyasetin Sol kanadın bugün yapılacak her kademesinde bulunduklan, bu toplantısında ortak bir sonuca va nedehle bu kişilerin başlannda burılması durumunda, bu görüşlerin lunduklan partilerin kapalı kalörgüte ve kamuoyuna da yansıtıl masının anlamının ve savunulabiması üzerinde duruluyor. lir bir yönünün kalmadığı kaySol kanat bu çahşmalan yürü dedildi. türken genel merkez yönetiminde ağırlıkta olan Baykalcılar, örgüte yönelişlerini hızlandırdılar. Genel Başbakan Özal, DYP'nin MecSekreter Deniz Baykal ve arkadaş lise sunduğu Siyasi Partiler Yasalarının bir süredir örgüte yaptık sı'nın 96 ve 97. maddelerinin deları gezileri önümüzdeki günlerde ğiştirilmesini içeren yasa onerisiyoğunlaştırarak sürdürpcekleri bil ne destek vermeyeceklerini açıkdirildi. ladı. Özal, partisinin Meclis grubu toplantısından sonra düzenlediği SHP Genel Sekreteri Deniz basın toplantısında bir gazetecinin Baykal başkanlığında toplanan sorusu üzerine bu konudaki göMerkez Yürütme Kurulu'nda rüşlerini şoyle açıkladı. "Şunu sormak lazım. 1%1'den cumhurbaşkanlığı seçimi ve teritooal savunma sistemi tartışıldı. 1980'e gelinceye kadar 19 yıl geçMYK'da üyeler, Evren'in görev miştir. Niçin o larihle eski siyasi süresinin uzatılmasına ve Özal'ın partilerin isimlerinin verilmesi cumhurbaşkanlığına karşı çıkıl şeklinde bir teklifte bulunulmadı? masını istediler. Bu görüş benim Belki o zaman kabuk bağlamış bir yarayı tekrar kanulmayalıın dtsendi. SHP, Sosyalist Enternasyonal'e mişlerdir. Bu kendi izah larzları tam üyelik için başvurdu. SHP olabilir. Onu bilemem: ama buGenel Başkanı Erdal İnönü, tam günkü devrede 12 Eylul münakaüyelik başvurusunu Sosyalist En şasının tekrar açılmasının memleternasyonal Genel Sekreteri Pen kete fayda getirecegi kanaaıinde değilim." ti Vaananer'e gönderdi. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 1980 öncesi siyasi partilerin yeniden kurulmasını önİeyen ve 12 Eylül askeri harekâtına karşı değerlendirme yapmayı engelleyen Siyasi Partiler Yasası'nın 96 ve 97. maddelerinin kaldırılmasının gerektiğini söyledi. Demirel. 12 Eylül'ün "bezirgânlığının" yapıldığını belirterek, "Gelin, bu hesabı görelim. Ya bu yarayı açmavacaktınız ya da açlınız, mikrop kaprnasına siz sebep oldunuz. Bu mikrop kapmış yarayt şimdi temizleyelim" dedi. Büyükelçi Albert Çernişev, evsahibi olmanm gereklerini en ince ayrıntısına kadar yerine getiriyordu. "Dil sıkıntısı" çekenlere Türkçe konuşuyordu. Çekmeyenlere dilli sandviç ikram ediyordu. Ama ikramlar biraz durdu. Çünkü bu glasnost, "tasarruf" da demek olduğundan kokteyllerde votka verilmesi yasaklanmıştı. tansiyonunu yükseltecek boyutlarda idi. Sefaretin kurmaylan, Mr. StrauszHupe'nin başına gelecekten korktuklan için kendisini "Van'da arazi keşftne" göndermişlerdi. En Amerikancı biiim adamından en Moskof düşmanı politikacıya kadar herkes Ekim Devrimi'ni kutlamak için Ayrancı'daki Sovyet Sefareti'ne doluşmuştu. Özal kabinesi bıriki eksikle tam kadro oradaydı. Bürokratlar, teknokratlar.. demokratlar ve de aristokratverilmesi yasaklanmıştı. Viski, cin falan da Batı emperyalizminin ruhunu yansıtıyordu. Kala kala şarap kalıyordu. Bir de Rus çayı. Konuklar, şarap ve meyva suyu ile Lenin'e kadeh, Gorbaçov'a da çay fincanı kaldırdılar. Sovyet çellist Aleksander Rudin Çaykovski, Paganini ve Rossini'den parçalar çaldı. Sovyet evsahipleri Özal'ın İbrahim Tatlıses'e gösterdiği ilgi ve alkışı Sovyet sanatçıdan esirgemediğini görüp çok memnun kaldılar. Ekim Devrimi gecesinde DYP Meclis grubunun dünkü deri, Kıbrıs konusundaki görüştoplantısında konuşan Demirel, melere de değinirken, KKTC Atatürk'ü anarak başladığı sözle Cumhurbaşkaru Rauf Denktaş'ın, rini Birleşik Amerika seçimleri ile "hukümetin birtakım yerleri sürdürdü ve "Türkiye büyük borç •neranun etme" tavrı nedeniyle b n n içine sokulmuştur. ABD'deki baskı altında kalabileceğini vurseçimlerden sonra Turkiye'nin bü guladı. "Dalaletin surdügünü" belırten yük tazyikler alnnda kalmasından korkanm" diye konuştu. DYP li Demirel, daha sonra sözü 12 Ey Kurt: Nükleer santral kurulnıah Enerji ve Tabii Kaynaklar bütçesi görüşülürken Bakan Kurt'un SHP'lileri sermaye düşmanhğr ile suçlaması üzerine tartışma çıktı. Türkiye'de petrol çıkmasım istemediğini söyleyen Kurt, "Çünkü petrol çıkınca Suudi Arabistan'da olduğu gibi insanlar tembelliğe, hazır paraya yöneliyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinın görüşülmesi sırasında SHP'liler ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kart tanıştılar. Kun'un SHP'lileri "sermaye diişmanlıgı" yapmakla suçlaması üzerine SHP'liler komisyonu bir süre terk ettiler. SHP'li Turan Bayazıt, Enerji Bakanı Kurt'a "Serseri" diye bağırdı. Enerji Bakanı Kurt, insanlan tembelliğe iteceği için Türkiye'de petrol çıkarılmasıru istemediğini, nükleer santral kurulmasından yana olduklannı açıkladı. Plan Bütçe Komisyonu'nda dün Enerji Bakanlığı bütçesi ele alıııdı. SHP'li Birgen Keleş, Aliağanın Araplar'a devredilmesi yolundaki haberleri arumsatarak, "Vfepyeni, yılda 1 trilyonu aşkın kâr eden tesisin yabancılara satılmasının nedeni nedir? ANAP milletvekiUcrinin özeileştirmeyi yeniden gözden geçirmelerini talep ediyonım" dedi. SHP'li Fuat AUlay ise Türkiye'de enerji sektörünün riske sokulmak istendiğini belirterek, doğalgazın pahalı bir yakıt olduğunu dile getirdi. ANAP'lı L'nal Akkaya, Maden Yasası'nrtaki bazı aksaklıklara değinirken yine ANAP'h İdris Arıkan, TEK'e iş yapan müteahhıtlerin iyi denetlenmesini önerdi. DYP'li tbrahim Demir ise elektrik kısıntılannın sanayiye zarar verdiğini belirtti. Enerji Bakanı Fahrettin Kurt, eleştirileri yanıdamak üzere konuşmasına, "Muhalefetin derslerine iyi çalışmadıklan. attıklanmn karavana çıktığı ortadadır" diye başladı. Bunun üzerine SHP'li Turan Bayazıt, bakana, "O nasıl konuşma?" diye bağırdı. Bakan Kurt konuşmaMna devamla, "Sosyalist, sosyal demokral iktidar da gelse bizim politikaraızdan daha farklı bir şey yapamavacaklardır" dedi ve eleştirilerin kasıtlı ve ideolojik olmaması gerektiğini söyledi. SHP'liler, bunun üzerine "Kasıt nedir?" diye karşı çıktılar. Bütçe Komisyonu'ndaki tartışmalar, şöyle sürdü: "KEMAL AKKAYA (Komisyon Başkanı) Oturun size söz vereceğim. ENtS TÜTÜNCÜ (SHP) Bakan değil, sanki üniversite öğrencisi. AKKAYA Söz isteyin vereceğim Sayın Tütüncü. TURAN BAYAZIT (SHP) Sözünü geri aldınn. Böyle devam ettiremezsiniz. AKKAYA Sayın Bakan bunu takdir edecektir, buyurun oturun. Devam edin Sayın Bakan. ABDÜLKADİR ATEŞ (SHP) Devletin alacaklarını tahsil etmek, sermaye düşmanlığı oluyor. BAKAN KURT Provokasyon yapmayın. AKKAYA Sayın Bakan cevap vermeyin, konuşmanıza devam edin!" Bu tartışmalardan sonra SHP'liler topiuca komisyona teık ettiler. Bu sırada SHP'li Bayazıt'ın bakana dönerek, "tsci düşmanı... Serseri" diye bağırdığı duyuldu. SHP'liler komisyonda çıktıktan sonra Fahrettin Kurt, "Arkadaşlann ifadeleri tutanaklarda var. Bizim onlardan alacaklanmızı alamayıp, fakir fukaraya yükJediğimizi: zengine, tüccara, sanayiciye bunian peşkeş çektiğimizi açık açık söylüyorlar. Biz, sermaye düşmanlığı yapmanın memleketin haynna olmadığını söylediğimde salonu terk ediyorlar" dedi. ANAP milletvekili Şamil Kozakogla ise "Yarası olan gocunur" diye seslendi. Bütçe Komisyonu'nda Fahrettin Kurt sözlerine devamla, Türkiye1 de kömür yjrunu bulunmadığını belirterek, TKÎ'nin bankalara borçlanru ödediğini bildirdi ve gelecek yıldan itibaren kömürün kalitesinin yükseltileceğini ifade etti. Bakan Kurt, gelecek mart ayına kadar TKt'nin tevzi müesseselerinin belediyelere, valiliklere ve isteyen kişilere belirli koşullarla devredileceğini de anlattı. Kurt, Kayseri'de elektrik dağıtımının Kayseri ve Havalisi Elektrik Birliği AŞ'ye, Samsun'da British Elektrik'e devredileceğini de sözlerine ekledi. Bakan Kurt, petrol konusundaki görüşlerini açıklarken de şun Tartışmalı oturum; SHP'liler bir süre komisyonu terk etti SHP'de sol kanat milletvekilleri bugün toplanıyor Grupların etkinlik mücadelesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP'de yerel seçimler öncesi parti içi gruplar gerginiiği azaltıp, etkinlik sağlama yolunu seçtiler. Bir süre önce aralarında görüş aynlığı çıkan sol kanat milletvekilleri yeniden ortak hareket etmek için bugün bir araya gelirken Baykalcılar da örgüte yönelerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. İnönü'nün ise parti içinde etkinliğini giderek arttırdığı gözleniyor. 25 26 kasımda yapılacak küçük kurultay bu açıdan grupların etkinlik mücadelesine sahne olacak. Haziran kurultayı sonrasında başlayan anlaşmazlıklar, grup yönetimi seçimlerinde ayrılığa dönüşen sol kanatta bugün yapılacak toplantıya 41 milletvekili çağnldı. Toplantıda avnlık nedeni olan gelişmeler üzerine eleştiri ve özeleştiri yapılacak. Bu eleştiriler sonunda ortak bir noktaya varılması durumunda geleceğe yönelik çalışmalar belirlenecek. Bu arada, sol kanat milletvekilleri çeşitli konularda iki ayrı grup olarak raporlar hazırlıyorlar. Hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik, dış borçlar ve insan hakları gibi konular üzerinde Doğulu olarak bilinen sol kanat milletvekilleri ve Kemal Anadol ile birlikte hareket eden bazı sol kanat milletvekilleri ayn ayn çalışma yapıyorlar. Bir grup sol kanat milletvekili bu çalışmalan sürekli kılmak için ayn bir büro tutulması için de hazır mur katsayı ayarlama söylentilerine dek her şey konuşuldu. Erdal İnönü çok neşeli görünüyordu: İki üç gündür, çok rahatladım. Gazeteciler eşim Sevinç'ten demeç almaya başladılar. Yüküm hafifledi biraz.. Tüm kordiplomatik ortalıktaydı. Yunan Sefiri Dimrtris Kapsis'in canı sıkkın görünüyordu. Kapsis'in canını sıkan, kJdiaya göre Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Ayhan Kamel'in birkaç saat gnce Dışişleri'nde DevYol davası brifingi idi. Kamel, OECD ülkesi sefirlerine, DGM'deki protesto olayının tümünün senaryo olduğunu anlatmış ve şöyle demişti: Bu senaryo içinde tüm Yunan kamuoyu, hatta bazı resmi çevreler dahi rol almıştır." Davos ruhu kevgire mi dönüyordu ne? Fıkralar da aktarıldı: Bizim Amerika'da özgürlük var. Nasıl? Ben Beyaz Saray'ın karşısına geçip "ABD Başkanı geri zekâlıdır" dtye bağırsam, kimse bir şey demez. Bizde de demez. Nasıl? Ben de Kremlin'in karşısına geçip aynı şeyi söylesem, bana da kimse bir şey demez. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, ışadamı Şank Tara ve Çernişev bir köşeye çekilip uzun süre fiskoslaştılar. Tara'nın Bulgar Devlet Başkanı Jivkov ile Sofya'da yaptığı zirve toplantısı idi herhalde fiskos konusu. Çernişev, Hidrojen bombasına sahip olmaktansa Şank Tara gibi işadamlarına sahip olmak Sovyetler'i daha güçlü kılardı falan demiş olmalı idi. Çünkü Yılmaz'ın Tara'ya bakışı "her ana doğurmaz böyle bir aslan" türündendi. Fiskoslaşma daha sonra genişletilmiş bir zirveye dönüştü. Ancak bu zirveye Şara alınmadı. "Ayrancı rirvesi"ne Özal, bakanların en önde gelenlerini aldı. On feetlik zirve Çernişev Başbakan ve bakanları, yol göstererek ikinci kata aldı. Davetlilerln "on feet" ka(Fotoğraf: Muharrem Aydın) dar üstünde, özel bir odada gerçekleşen zirve 45 dakika sürdü: "Votka buluruz" umuduyla çekme kat dolaylarında 85 yaşındaki emekli başça de aynı pozu almış olduklan dolaşan misafirierden sızan vuş Hasan Yitmener, 1937 nı gördüm ve hemen üç adım bikjilere göre zirve dostane bir hava içinde geçti. yılında Atatürk'ün Eskişehir önlerine koştum. Görüşmede gündeme ge1. Tayyare Alanı'na gelişini Atatürk durumumu anlagözleri dolarak anlatıyor: mış olacak, "Çabuk çabuk" len konular şöyle sıralanıyor: "incirlik üssüne karşı kuru "Elimde Zeiss İkon marka dedi. Atatürk böyle bir stüdyo incir ihracatı." ahşap bir stüdyo makinesi "Sarp kapısından hayali ihvardı. Bunların bir yüzü ışık makinesinin karşısında uyaldığından, bir çıkışta dört re gun poz alıyordu. Çekince racat önleme fonu" "Doğal gaz ve Papatyasim çekebiliyprduk. 3 adım başka bir poza geçiyor, çekedan çektiğim İran Şahı, İnö ne kadar o pozu bozmuyor lar'a kürk karşılığında tavada nü ve Atatürk'ün fotoğrafları du. Sanki kendini tarihin hu hamsi satışı pazarlığı" ve nı yıkamaya götürdüm. Film zurunda görüyormuşçasına "Türk müteahhitlerince yapıçıkmamıştı. O sırada tesadü fotoğraf çekimlerine önem lacak Sovyet otellerine mescit projesi" fen başka bir hangarın önün veriyordu." Öneri TBMM'de "Atatürk resim çektirirken tarih huzuruna çıkıyor gibi olurdu" SHPDYP görüşmelerinde pürüz Anayasa pazarhğı ANKARA (Curahuriyet Bürosu) Çalışma hayatı ile ilgili anayasa değisiklikleri için SHPDYP arasındaki görüşmelerde DYP'nin tutumu pürüz çıkardı. DYP, anayasa değisiklikleri ile işçilere hak grevi olanağı sağlanması ve sendikaların politika yapmasma karsı çıktı. SHP ve DYP arasındaki göruşmelerde sonuca ulaşmak için iki parti de grubunun görüşüne başvurdu. DYP, çalışma hayatı ile ilgili anayasa değisiklikleri konusunda milletvekillerirtin yaklaşımmı öğrenmek için grubu bugün olağanüstu toptayacak. Bu görüşmeler ışığında ortaya çıkacak yaklaşıma göre SHP ve DYP arasınOa anayasa değişikliği için yeniden bir araya gelinecek. Anlasmaya varılması durumunda hazırlanacak orlak metin SHP ve DYP milletvekilleri tarafından imzalanarak anayasa değişikliği öne1 risi olarak TBMM Başkanlığı na sunulacak. SHP ve DYP arasındaki bu konudaki görüşmelerde temel sorunun; lokavt, hak grevi ve sendikaların politika yapması konuları oluşturdu. Her iki parti de iokavtın hak olmadığı konusunda ortak görtişe vardı. Ancak DYP, İokavtın buna karşın bir deyim olarak anayasada yer alması için diretiyor. Özal karşı f MYK toplantısı Tarih mair' Tabii, lisan inkılabı olarak! Ga/.ctc'dc başlık: "Dil devrinıinin tarihi yazıl Kalem demiş ki: Sedaı Simavi "Katemini kır, fakat saıma:' Biz de diyoruz ki: Kaiemini ne sat ne de kır... Kafanı kıracaklannı bilsen bile! Şinasi Nahıt Berker