25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 16 KASIM 1988 SHP'LİLER ALTERNATİF POLİTİKALARINIANLATIYOR Füsun özbügen MandacıKuvayi Milliyeci BSSS3 Az talep, mücadelesi hâlâ sürmektedir yüksek tasarruf Kumbaracıbaşı: SHP'nin bu dönem seçilen grup başkan vekili Prof. Onur Kum Onlar da diyorlar ki şu anbaracıbaşı, SHP'liler arasında "zeki veesprili" olarak tanımlanıyor. da arlık eski hedefler aşıldı, dünGrup başkan vekili seçilmesini Erdal tnönü istedi ve bu istek sol ka ya degişti. nat içinde çatlamaya yol açtı. Kumbaracıbaşı ile ıızun turlardun sonra Evet, onlar aşıldı, ama belseçilcliği Meclisteki SllP Grup Başkan Vekilliği odasında görüşluk. ki mandacıların arzıı etliği (onlar Sorularımızı, yülardır bu snruların yanıtlıırını dilşiinmüşçesine çoko zaınaıı yiiv salıibi oluıııaıııışluı sistematik ve akıcı bir dille yaıtıtladı: dı), düşündüğü yöne doğru goturmeye çalışıyorlar. ü zaman da güSayın Kum denecek ve o zaman rahatlanacak. zel şeyler söylendi Türkiye'de, bir baracıbaşı, si Tabii ekonomik ve sosyal olaylar Kurtuluş Savaşı ile uğraşmak yczin gencl ola da böyle bir tek kelime ile açıkla rine çok uygar bir ülkenin Amerak ekonomiye nacak bir çözüm söz konusu ola rika'nın mandası olunabilir vc çok bakışınızı ög maz. Bu bir bütündür ve bir mo rahat ederiz diye düşünüyoı lardı. renmek istiyo del içinde açıklanabilir. Bu da bir nevi dışa açılmaydı o zarum. SHP olaÖrncğin faiz konusunda altcr manki düşünceyle. Bunu sadece ilrak iktidara ge natifiniz var mı diyor Yusuf özal. ginç bir nokta olarak söylemek islirseniz bugün Faiz konusunda alternatif olmaz tiyorum. kii ckonomi po olıır rnıı? Kendisinin, mesela ser IMF ve dış borclarla ilgili çölitikalardan farklı ne yapacaksı best fai/ kararını aklıklan nokta zümleriniz nedir? nız, bugünküne ben/er çözümle ya kadar başka bir faiz sistcmiy Türkiye'nin dış borç sorunu riniz var mı? Kısa dönemdc ne di, işte alternatif o. Genelde ne ya ekonomik değil, politik bir sorunyapmayı düşüniiyorsunuz, ıızun pacağız biz? Yani ana modelcleki dur. Bu dış borcu nasıl ödeyecekdönemli politikalannız ne? Sizden hedcfimiz nedir? Türkiye Cumhu siniz sorusu var. Alternatifiniz nebeklenlisi olan kitlelere nelcr va riycti ANAP iktidarı ile tarihin dir? Gizli bir hazinemiz yok biat ediyorsunuz? Kaynaklan nasıl dcn bu günc kadar geçen süre için zim. Bu bir politik çözumdur. Bukullanacaksınız, kimlerden alıp de ilk kcz ana hedefinden ayrıl nu Kurtuluş Savaşı'nda da yaşakimlere vereceksiniz? mıştır. Bunun başlangıcı, 1980 24 dık biz. O zaman Türkiye gene Biriııci olarak saptamamız Ocak Kararlan'dır, ama 24 Ocak borçluydu. Belki bugünkünden gereken şu: BugUne kadar ana zihniyeli 12 Eylül'le bütünlcştik daha kötüydü. ödeyecek gııctı çok muhalefet partisi olarak bizim ten sonra çok net bir biçimdc or zayıftı. Nasıl çözümlenmiştir? Poyaptığımız eleştiriler toplum tara taya çıktı ki önce askeri iktidarlar, litik çözümlcnmiştir. Ayağı yere fından bUyilk bir çoğunlukla bc sonra ANAP iktidarı ki onlar za basmayan görüşlcr içinde değiliz. nimsenmiştir. Bu eleştirileri hal ten iç içe geçmiştir Türkiye'yi te Borçları ödemeyelim gibi. Bu bir koylamasında toplumun da be mel hedeften saptırdılar. Temel politik slogandır. Bu, sorumlulunimsemiş olduğunu gördük. Bu, hedef sanayileşmedir. Türkiye'yi ğıı olmayan insanların sıkıntıladoğal olarak arkasından bir bek biz az gelişmiş, zaman zaman da rından kaynaklanan tcpkilcrdir. lentiyi de getirdi: Sosyaklemokıal gelişmekte olan bir ülke olarak ta ödemeyecek gücünüz varsa zaten Halkçı Parti iktidarında acaba ne nımlıyoruz, ama hiçbir zaman ge borçlanmazsmız. ödeyelim dc nalişmiş ülkeklasmanındagörmedik. sıl ödeyelim önemlidir. Bunun ler yapılacak beklentisini. Bunun birçok konuda somut Dcmck ki Türkiye, her halukâr karşılığında nelere biz ulaşabiliriz. olarak ortaya konulnıasuıı vatan da gelişmesi gcrcken bir ülkc. Bu Bu önemlidir. daşlarımız istiyorlar. Şıınu da söy gelişmenin motoru sanayileşmeBunun konıışulabildiği bir or lcmck gcrekiyor: Bugünkü iktidar dir. Bunu cumhuriyeti kuranlar tama ve noktaya gelebiliyoruz. Yaçok uçta bir propaganda tekniğiy görmüştür, CHP'yi kuranlar göı ni sosyal demokrat iktidar Türkile valandaşın aklını karıştıracak müştür, o tradisyon Turkiye'yi bu ye'de, bu sorunları çözerken kaıbir söz ortaya koydu. Alternatif günkü sanayileşme noktasına ka şısında çok zayıf bir IMF vardır SÖ7.U. Aslında bizim vatandaşımı dar getirmiştir. Ama 1980'den artık. Ve bütün dünyanın başarızııı dilinin pek dönmediği bir söz. başlayan yeni uygulama, bu ııygıı sızlığını kabul ettigi bir IMF varAma yıllardır söylenc söylcne sa lamanın her safhasında çeşitli gö dır. Bu müzakcre ortamını biz nırım köylere kadar alternatif söz revlcrdc de olsa Başbakan özal bundan evvelki dönemlerde sosyal cüğü girdi. Alternatifiniz nedir? bulunmuştur. Türkiye'yi bu temel demokratların bulabildiğini zanBu şöyle bir izlenim yaıattı va hedeften saptırdı, Türkiye'yi Ku netmiyoruz. Konjonktür bu aratandaşta: Bir bilmecenin tek bir vayi Milliyecilerin başlattığı temel da lehimize. Mutlaka ve mutlaka cevabı gibi alternatifimiz şudur sanayileşme hedefinden saptırdı. sorunun çözümü politiktir. Bunu çok açık bir şekilde ortaya koyabiliriz artık. Halka bazı şeyleri anlatmak gerekiyor. Insanlar bilmedikleri zaman farklı duşüncelere yönelebiliyorlar. Çok net olarak koyaısam/ bu koıuıdııki sıkııılıııııı ncrcden kaynaklandıgını ve si/in ncyc inandığımzı, bunu kabul edecektir vatandaş. Dcvlelçilik söziinden bir korku var. Son yıllarda çok fazla tar(ışıhr bir konu bu. Mesela, IİİSİAD'ın toplanlısında bütün işadamlannın Deniz Baykal'a sordugu şııydıı: Siz devlet seklörüne ıni agırlık verirsiniz, özel sektöre mi? Şimdi, ö/el sektör ya bunu bilinçli yapıyor, ya hakikaten bu konuyu bilmiyor. Devlet sektöru olmasa o özel sektör dediğimiz ki şilerin hiçbiri ayakta kalamaz. Hepsi devlet sektörünün imkânla rının kendilerine belki de pervasızea daha öncedcn verilmiş olmasıyla bu noktaya gelmişlerdir. Karşı çıkışlarının gerçck ncdcnini bulmak lazım. Oııların endişelerinin nc olduğunu bilmek lazım. Bu yaşanan 8 yılın içinde eıı büyükleri de dahil, o kadar buyıik borç içindedirler ki acaba bir ciddi adam gelir, bu borçları tahsile kalkar da biz fabrikalar: vcrnıek durumunda mı kalırız diyc düşıinüyorlar. En büyükleri devrildi gitti çünkıı. İşadamları borçlu, işçi borçlu, memur borv'lu. Kim aldı paraları peki? Bu borçluluk, şirketler açısından borçluluk. Kişiler açısıııdan bir borçluluk yok. Halit Narin'in borçlu olduğunu söyleyemenı ben, şirkelleri borçlu. Adam kral gibi yaşıyor. ttibarı da hâlâ var; her gittiği yerde herkes hıırmet ediyor kendisine. Batıda böyle olsa ortada gözükınez utancından. Kişisel servetlerini korudulaı, yurtdışına transfcr cttiler. Gene başa dönersek, bunu platonik bir yaklaşım olarak görmeyin, Mandacıların ve Kuvayı Milliyecilerin mücadelesi Türkiye'de hâlâ sürüyor. SHP Genel Sekreter Yardımctsı Erol Çevikçe, yıllardır Deniz Baykal'ın sag kolu olarak bilinir. Hatta zaman zaman, "Çevikçe, Baykal'ın arkasmdaki teknik adamdır" yorumunu yapanlar olur. Erol Çevikçe ile yıllardır Baykakıların karargâh olarak kullan dıkları Alaçum sokaktaki bürosunda görüştük. Çevikçe konuşma sından daha hızlı dilşUmlp. dıifUnduğunden daha hızlı k ıçtrı fıkırlenn anafor yaptığı heyecanlı bir görüşme oldu: Demokralikleşme, sanayileşme. Bu sizin sloganınız, ama Türkiye'de bu sözlere karsı çıkan da yok. Özal da Türkiye dcmokratikleşıtıesin, sanayileşmesin demez. Mesela, sizin referandum öncesi açıkladığınız ilk önerileriniz, cnflasyonun belini kırmak için sok ledbirlcrdi. Referandumdan sonra Özal da bunu yapıyor. Tasarrufun arttmlınası için raizlerin yüksellilmesi de önerileriniz arasınduydı... Fai/ bir alettir. Kullanılır. Temel bir politikanın en önemli ajeti değildir, ama ayrmtıda söylenmiştir. Öyle bir programda ilk anda böyle de düşünülebilir diye söyleıımiştir. Şunu söyleyeyim.. Muhalctettc bulunan SHP gibi bir partinin, sosyal demokrat çerçevcde uygulayacağı politikanın ayrıntılan şu anda yok. ü, ekonominin o andaki konjonktürüyle bağımlı bir olaydır. U giln konuşulacak bir koııudur. Biz o ayrınlıda yanıt vernıeyi kabul etıuiyonı/. Sanayileşme ve demokralikleşınc diyorsunuz... Kakal insanların kafasında şu soru var: SHP İklidara gelirse, sanayi uzun vadeli bir işlir, demokralikleşme de bazı yasalar için belki kısa vadeli, ama en kısa dönemde iktidar ne yapacak, benim kârım ne olacak diye vatandaş oy verirken hesap yapıyor. Kısa dönemde alternatifleriniz nedir? Kısa dönemi ekonomik konularla ilgili söyleyeyim, önce. Sonra demokratikleşmeylc ilgili konuşuruz. Kısa dönem bir yıldır. Bir bütçc vardır. Kamunun clindcki lek fırsat, o bütçcyi yenilcmcktir. Kısa dönemde bir iktidarın yapacağı, clindeki enstrümanla vc bııtçe aracılığıyla maliye politikasını, para politikasım yönlendirmcktir. O anda iddia cttiği konu neyseonu çözüınlemektir. Bizimki cnflasyondur. Kamunun yatırım ları ve sanayileşmedeki payı yü/de 59. Türk ekonomisinin GSMH'nin yüzde 50'sinin tıstündeki üreten kesiın kamunun elinde hâlâ, bütün bu özelcilik iddia sıııa rağmcn. Ayrıca öyle olmasa dalıi dünyanın her yerinde bilindiği gibi kamu, clindeki araçlarla ekonomiye planlı bir şekilde müdahale etme şansına sahip. Yolcu vapuru kosterlc çarpıştı htanbul llaber Servisi Şehir Hatları tşlelmesi'ne ait "Sedef Adası" vapuru, kum yüklu kosterle çarpıştı. Kaza, vapurda hulunan 1500 kişiye korkulu anlar yaşuttı. Dün sabah saal 07.00 sıralarında ÜskUdarEminönü seferini yapmakta olan Sedef Adası vapuru, sisli hava yüzünden Boğaz 'da kum yüklü bir kosterle çarpıştı. ' 'Borda bordaya'' meydana gelen kazada, Sedef Adast'nın kaplanı Ziyu JUrgut, "makineleri stop ederek kazayı ucuz. utlaltıklarını" söyledi. Sedef Adası vapuru Adalur hkelesi'ne çekilerek bakıma alındı. Sedef Adası vapuru geçen yıl da Haydarpaşa mendiregine çarpmış, ancak kazada can kaybı olmamıştı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Duna ve Üstvl için soru önergesi ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) DYP Kocaeli Milletvekili Alaatlin Kurt, TRT Genel Müdürü Cem Duna'nın kayınbabası Eddy Warrington aracılığıyla Türkiye 'ye silah satın alınıp alınmadtğı konusunda Başbakan Turgut özal'a bir soru yöneltti. Kurt, Başbakan özal tarafmdan sözlü olarak yanıtlanması istemiyle hazırladığı soru önergesinde Cem Duna 'nm yani sıra, "Gecenin Konuklan" adlı programın sunucusu Aziz Üstel konusunda da çeşitli sorulara yer verdi. Daha yüksek tasarruf Bizim yapmaya çalıştığımız ilk ağızda çok yapısal ekonomik bazı önlemleri gctirmck yerine, herkcsin bildiği, ama gerçek olan ftıılemlerlc önce cnflasyonu durdurma yoluna gitınek.. Bu da daha az lalep, daha yüksek tasarruf, daha çok tasarrufla yatırımı arttırma ile olur. Türkiye'de açık finansmanın bu boyutlarda altıııa girilmesi yanlıştır. Para basmak, borçlanmak, yok yere fonlardan para harcamak, belediyelercle lıızumsuz para harcamak. Buııların hepsi açık finansmandır. Bunlan planlı bir şekilde kontrol altıııa alan bir yönetim cğer psikolojik vc siyasi gücü dc varsa, başarılı olur. ilk kısa dönemde alabileceği önlemler bunlardır. Ondan sonra sanayileşme düğmcsine, ekonoıııi düğmesine basılabilir. Sanayileşmek için kaynak ve finansman sorunu var, değil mi? Sanayileşmenin finansmanı için dünyanın her yerindi 3 kaynak kullamlıyor. Birincisi, başta tarım olmak üzere, diğer sektörlcrden gelir aktarılıyor. lkincisi, tasarrufun belli bir kısmı sanayileşmeye aktarılıyor. Uçüncüsü, yctmediği ölçüde dışarıdan tasarruf sağlanıyor. Bu, yabancı sermaye diye gelir, borç diye gelir. Önemli olan borç kısmı. özal'ın Türkiye'nin dışında sözde bir kişiscl itibarı var.. İddia edilen o. Bu, yılda 4.5 milyar dolara varan bir ilave kaynak sağlıyor. Türkiye'nin neyse kalkınma düzeyi, sanayileşme demeyeyim bunu hallediyor deniyor. Gönensin ve luşalp yargıUındı tstanbul Haber Servisi Başbakan Turgut özal'a ANAP kongresinde suikast girişinıinde bulunan Kartal Demirag'ın ifadesini yayımladıklan gerekçesiyle Yazı Işleri Müdürümüz Okay Gönensin ve muhabirimiz Erbil Tuşalp hakkında açılan davada Okay Gönensin 'in sorgusu yapıldı. tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gazetemiz avukatları Gülçin Çaylıgil ve Fikret tlkiz'in katıldığı duruşmada Yazı Işleri Müdürümüz Okay Gönensin, "İşte Suikastçının Ifadesi" başlığıyla yayımlanan haberin suç niteliği taşımadığını söyledi. Gazetemiz avukatları, aynı haberin değişik gazetelerde ve TRT'de de yayımlandığını belirterek, soruşturmanın genişletilnıesiyle ilgili istemleri bildireceklerini söylediler. Duruşma ileri bir tarihe bırakıldı. Sayıştay'da yeni daire başkanları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sayıştay'da yeni daire başkanları görevlerine başladılar. Bir süredir boş bulunan Sayıştay'ın 1, 2 ve 5. daire başkanlıklarına önceki gün yapılan Sayıştay Genel Kurulu'nda seçilen Halit öztunalı, Fahri Yılmaz ve tlhan Gener getirildiler. 2. Daire Başkanlığı'na seçilen Halit öztunalı 1925 yılında Rusçuk'ta doğdu. 1956 yılında Sayıştay'da denetçi yardtmcısı olarak göreve başladı. 1981 yılında Sayıştay üyesi seçildi. 5. Daire Başkanlığt 'na seçilen Fahri Yılmaz J941 yılında AnkaraJda doğdu. 1968 yılında Sayıştay'da denetçi yardımcısı olarak göreve başladı. 1985 yılında Sayıştay üyesi seçildi. 1. Daire Başkanlığı'na seçilen tlhan Gener 1927 yılında Gaziantep'te doğdu. Maliye ve Gümrük Bakanlığı Muhasebat Genel Müdür Yardımcısı iken 1980 yılında Sayıştay üyeliğine seçildi. Özel sektöre ait kâğıtfabrikalarında kademeli grev başlıyor. Türkîş'te sıkıntı Çalışma yaşamında hareketli günler IşSendika Servisi SEKA grevinin 71. gününde dün Istaııbul'da bir basın toplantısı düzenleyen Selülozlş Sendikası Başkanı Ismail Onay, "Bizi kırbaç olarak kullanıp basını lerbiye elmeye çalışıyorlar" dedi. Turklş Başkanı Sevket Yılmaz Çeşme'de yaptığı açıklamada sabrın devamlı olacağını beklemenin gaflet olduğunu, genel eyleme gidiş yolunda olduklannı söyledi. Ankara Çankaya Belediyesi'nde hak edilmiş alacakları ödenmeyen işçiler ikinci günü vezne başlarında para bekleme eyleminde geçirdiler. 29 kasımda grev kararı alan 45 bin taş kömürü işçisi için taraflar buglin Ankara'da yeniden bir araya geliyor. BASS aleyhine açılan dava, 10 yıl bilfiil işçiligi olmayan yönetim kurulu üyelerinin yedeklerinin göreve çağnlması ile beraatle sonuçlandı. Tarımlş'teki ikili yönetime ilişkin davada ise duruşma 29 kasıma ertelendi. Ş e v k e t Y ı l m a z : Şu an yapılan nedir, işte bu yol genel eyleme gidiştir. İktidar hâlâ vurdumduymazlıgını sürdürüyorsa, birçok şeyi görmezden geliyorsa, güvendigi bir yol vardır diye düşünülebilir. A ncak bu yol iyi yol değildir. Miinir C c y l a n : Eylem kararları kaldığıyerdenyeniden gündemegelince, karşı bir alternatif geliştirilmeye çalışılıyor. Eylem kararları sabote edilmek isteniyor. S e l ü l o z l ş G e n e l B a ş k a n ı O n a y : Gerek iktidargerekse SEKA GenelMüdürii grev sömürücülerine çanak tutmuş ve kâğıt sıkıntısı yaratılarak devletin hazinesi bazı ithalatçılara ve stokçulara peşkeş çekilmiştir. "Türk işçi hareketinde en son yapılacak bir iş vardır. Bu yapılacaktır. Biz Pelrolİş'e yerden göğe hak veriyoruz. Önlara köstek degil, destek olmaya calışıyoruz. Şu an yapılan nedir, işlt bu yol genel eyleme gidiştir. iktidar hâlâ vurdumduymazlıgını sürdürüyorsa, birçok şeyi görmezden geliyorsa güvvndiği bir yol var diye düşünülebilir. Ancak güvendigi bu yol iyi bir yol değildir. Milletin üs(üne inatla gitmenin sonu pallaınadır." SEKA grevinin politik yönüııden çok sosyal yönü bulunduğunu, hükümelin kamu sözleşmelerini bekliyor olabileceğini önc süren Yılmaz, SEKA işçisinin açlık mücadelesi verdiğini söyledi. İktidarı "pervasız" olarak suçlayan Yılmaz, sözlerini şöylc sürdürdü: "Sürekli olarak aba alündan sopa göstermenin geregi yok. Burada kamuda sözleşmeleri olan sendika başkanlanyla yapılan iş, 1989 yılının ilk üç ayında sözleşme görüşmelerini yanyana getirip genel bir harekelin (albikatının hazırlığıdır. Bu nedir, genel eyleme gidiştir. Pervasızlık endişe verici boyullara gelmiştir. Türkİş bugüne kadar üzerine düşcni yaptı, yapmaya da devam edeccklir. Çeşme toplantısına katılmayan Petrollş Genel Başkanı Münir Ceylan, kendisine yalnızca seminer davetiyesi gcldiğini ve seminer içinde yapılacak toplantı ile ilgili bir davet almadığını, böyle toplantıları scminerlere sığınıp yapmanın da anlamı olmadığını söyledi. Şevket Yılmaz'ın yapacağı bir çağrı ile tüm başkanların istenilen yerde en kısa zamanda hazır olabileceğini ifade eden Ceylan şöyle konuştu: "Eylem kararları kaldıgı yerdcn tekrar gündeme gelince, karşı bir allernatir geliştirilmeye çalışılıyor. Eylrın kararları sabote edilmek isteniyor. 1989 yılının ilk aylannda yapılacak sözleşmelerin birleştirilmesi için özel bir kurula ihtiyaç yok. Zatcn görüşmelcr aynı zamana geliyor. Biz Pelrolİş olarak yaptığımız eylemlerde Tıırkİş'len destek görmedik. Şu an seminerlerden daha önemli şeyler var. Zalen seminerlerin şu anda büyük fayda sağlayacağına inanmıyorum. Millet bu seminerlerde ailesiyle latil yapıyor." Çeşme toplantısının "kırık dökük" bir görüntü vermesi ve karşılaşılan tepkilcr sonucunda, Turklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın Ankara'ya dönüşünün ardından Başkanlar Kurulu'nu toplantıya çağırabileceği öğrenildi. lezgahlanmıştır. Ornegin Toprak Kâgıt'ın 5 eylüldeki 9 bin lon civarındaki kâgıl sloku bugün 800 ton civarına inmişlir. Bu kurııluş kâgıt sıkıntısı bahanesi ile ürünlerlne ve stoklarına sık sık büyük ölçude zam yapmış ve SEKA grevi dolayısıyla 31 milyar lira civarında haksız kazanç saglamıştır." Onay, 10 bini aşkın SEKA işçisinin grevi sendikalarından tek kuruş yardım almaksızın sürdürdüklerini ve haklannı alana kadar da ilk günün coşkusu içinde sürdüreceklerini belirtti. SEKA'da işçilerin 10 yılı aşkın kıdcmlerine karşın 90 bin lira ile 100 bin lira arasında ücret aldıklarını anlatan Onay 1988'in 11. ayında resmi rakamlara göre enflasyonun yüzde 86'yı aştığını ancak Kamu Işveren Sendikası Kamutş'in son teklifinde birinci yıl ilk 6 ay yüzde 40 ikinci 6 ay yüzde 29 oranında zam öngördüğünü ammsattı. Sclülozlş Genel Başkanı, SEKA grcvini sayılarla da anlattı. Buna göre SEKA'da işçilerin saal ücretleri son 8 yılda 1.25 dolardan 35 sente düştü aynı sürede ücretlerin 6 kat artmasnıa karşın fiyatlar ve dolar 22 kat arttı. Ismail Onay basın toplaııtısmda özel sektöre ait kâğıt fabrikalarında kademeli olarak grevlerin başlayacağını da bildirdi. Olmuksa'nın toplam 600 işçinin çalıştığı Gebze, Edirnc ve Izmir fabrikalarında grev bugün başlayacak. Izmit'te kurulu 450 işçinin çalıştığı Karlonsan ile 100 işçinin çalıştığı Bomsas'ta 340 işçinin çalıştığı KaramiirsePde kurulu lpek Kâğıt'ta ve 250 işçinin çalıştığı Izmir'de kurulu Viking Kâğıt'ta 18 kasımda greve gidilecek. Saltık'a şeref madalyası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Haydar Saltık'a Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yaptığı hizmetlerinden dolayı altın şeref madalyası verilecek. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden dün yapılan yazılı açıklamada, emekli Orgeneral Saltık'a TSK altın şeref madalyasının Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafmdan verileceği belirtildi. Söz konusu madalyanm verilmesi nedeniyle bugün Genelkurmay karargâhında bir de tören yapılacak. Törende Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay da bir konuşma yapacak. Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla tlişkiler Şube Müdürü Yarbay Doğu Silahçıoğlu bu konudaki sorumuza şu yanıtı verdi: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde kuvvet kornutanlığı yapmış bütün orgenerallere TSK altın şeref madalyası verilmektedir. Bu nedenle emekli Orgeneral Sayın Ali Haydar Saltık 'a da verilecektir. Şimdiye kadar bunu vermek mümkün olmadı. Zannımca yurtdışında görevli olduğu için imkân olmadı. " SHP olarak iddia ediyoruz İddia ediyoruz SHP olarak, dünyanın bugün içinde bulunduğu siyasi konjonktür, Türkiye'nin siyasal fatura ödemcdcn, ödün vermeden borçlanabileceği bir ortamdır. örnek de bir yığın ülke vardır. Bugün Batıda özelliklc Amerika'dan kaynaklanan Avrupa piyasalarında yığınla verilebilir kaynaklar vardır. Borç verilebilcn kaynaklar vardır. O borç verilen kaynağı biz hiçbir siyasi ödün vermeden Türkiye'ye aktarabiliriz. Özellikle Avrupa'da artık yönetimler çoğunlukla sosyal demokratların elinde. Üstelik bizim Türkiye'de demokratikleşmeyle ilgili talepleri var. Biz, Türkiye'yi yönetmeyc başladığımız zaman, Batı karşısında daha demokratik önlemler gündeme getirileceği için, bizim onların gözündeki itibarımızın cksik olması mümkıın değil. Ayrıca da biz Batıyı parli olarak şu aşamada herhangi bir şekilde Doğu blokuyla arasındaki ilişkiler açısından tehdit ediyor değiliz ki. öyle bir iddiamız yok, programımız da yok. Siyasal parti olarak parlamentoda da iddiamız yok. Tam tersine SHP'nin NATO'da kalacağını iddia eden biı programı var, AT'yc girmeye çalışan biı programı var. Dolayısıyla Balıyla bclli bir demokratik uzlaşma içinde bir partiyiz. SEKA grevi Selüloztş Sendikası Genel Başkanı Ismet Onay tstanbul'da TGS Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında SEKA grcvi yüzünden basının kâğıt sıkıntısı çektiğini vurguladı ve şöylc dedi: "Gerek iktidar gerekse SEKA Genel Müdiirü grev sömürücülerine çanak tutmuş ve kâgıt sıkıntısı yaratılarak devletin hazinesi bazı ithalatçılara ve stokçulara peşkeş çekilmiştir. tklidar Türk basınına karşı kötü niyctini bu konuda da göstermişlir. Halkın ve hakkın sesi olan basını dolaylı şekilde etkilemek için sendikamız ve işçiler greve zorlanmışlır." SEKA grevinden çıkar sağlayan bir zümrenin yaratıldığını öne süren Onay bazı kişilerin karaborsa ile haksız kazançlar elde ettiğini söyledi. Selülozlş Gencl Başkanı Onay açıklamasını şöyle sürdurdü: "Grev öncesi SEKA'nın stoklarının belirli ellerde toplanması saglanmış ve böylece bu stokçuların kâgıt sıkınlısından yararlanarak kâgıt karaborsası yapınaları Şevket Yılmaz "genel eylem" dedi Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Çeşme'de devam eden seminerde Türk işçi harekctinde yapılacak en son bir iş olduğunu, bunun da yapılacağını belirterek, "Bu yol genel eyleme gidislir. Sabrın devamlı olacağını beklemek gaflettir. İktidarın güvendigi yollar varsa bu yollar iyi yollar değildir" dedi. Türklş ile AAFLI'nın ortaklaşa düzenlediklcri "Demokralik Bir Toplumda Sendikalann Rolii" semineri süreıken, TürkIş'in Çeşme toplantısı eksiklerle yapıldı. Eylem birliği için beklenen gencl başkanlar toplantısı 22 kasıma ertelendi. Türklş Genel Başkanı Şevkel Yılmaz, Cumhuriyet muhabirinin sorularını yanıtladı. Sabrın devamlı olacağını beklemenin gaflet olduğunu belirten Yılmaz şuıılan söyledi: TBMM Emniyet Müdürü IZMIR'den HIKMET ÇETİNKAYA Genel Eylem İZMİR SEKA işçılerlnın grevi 71. gününü doldurdu. Yaklaşık onbini aşkın işçi, hükümetin hiçbir çözüm yoluna yanaşmadığı bu grevde ayakta durmaya çalışıyor. Kışa, soğuğa karşın, enflasyonun giderek yükselmesine karşın başı dik, direniyor Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Çeşme'de düzenlenen panelde "zamlara kadar demek, gaflet" tümcesini kullandıktan sonra "genel eylem" diyor. Aliağa'da Petkim işçılerınin açlık grevi sürüyor. Fethiye'de pamuk üreticilerı polis çemberi arasında "hükümeti protesto mitingi" yapıyor. 12 cezaevinde yaklaşık 2 bıne yakın hükümlü ve tutuklunun açlık grevine destek veren öğrençileri polis coplayarak dağıtıyor. İsveç PEN Kulübü Türk cezaevlerini protesto ediyor. Tüm bu olup bitenler karşısında ANAP iktidarı susmayı yeğliyor. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal'ın 1992 yılında enflasyonun aşağı çekileceğini, genel seçimlere öyle gidileceğini açıklaması gözden kaçıyor. Yani dört yıl daha kemerler sıkılacak, IMF patentli reçetelerle işçinin, memurun maaşı düşük tutulacak, tarım kesimi desteklenmeyecek Bu süre içinde ayakta kalan kalacak. 1992 yılında seçimlere gidilirken, "oh kurtulduk" denilip yeniden ANAP'a oy verilecek (!) Hükümet ekonomik konulardaki eleştirileri bu yüzden hiç önemsemiyor. Sanayici ve işadamı açık tepkisini yansıtırken, hükümet sözcüleri "batan batsın" diyerek ekonomik çöküşe prim veriyor. 70 günlük grev sonunda SEKA'nın çıplak zararı 152 milyar lira. Hükümet hiç umursamıyor bu kaybı, çünkü amacı ortada. Gazeteleri ekonomik olarak dar boğaza sokmak, dayanacak gücü olmayanlan batırmak. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, dün "Cumhuriyef'te yayımlanan açıklamasında şöyle diyordu: "Umut edelim ki, grevın bitmemesi siyasal bir nedenden kaynaklanmıyordur.'' SEKA işçisinin brüt ücretı 130 bin liradır Üstelık bu işçi en az on yıllıktır Fazla mesailerle eline ayda 140150 bin lira zor geçmektedir. Hükümetin işçiler üzerindeki oyununa Türklş nasıl bakıyor, nasıl değerlendiriyor? Çeşme'deki toplantının amacı ne? Acaba nasıl bir genel eylem? Petroliş Sendikası Genel Başkanı Münır Ceylan'ın bu konuda Bu konuda Türkiş'in stratejiki açıklaması, Türkiş'te kimi si nedir? kaygılar olduğu görüşünü yiİşte orası bilinmiyor... neliyor. SEKA grevinden, cezaevlerinde açlık direnişlerine dek uzanan Münır Ceylan şöyle diyor: "Toplusözleşme değerlendir "sancılı günlerde" ana muhalemesini içeren bir toplantıyla ilgi fet partısinin tavrı ne oluyor? Bırli davet almadım. Niye 24 sendi ikı demecın dışında, bıriki köy ka başkanı da 32 değil? Toplantı mıtinginin dışında başka bir eyyapmak için seminer bahane et lem yok. işçiler ve cezaevlerindeki tumek niye? Başkanlar Kurulu'nun biraraya gelmesi için seminere tuklu ve hükümlü yakınlarının ihtiyacımız yok. Biz eylemlerı çığlıkları yükseliyor: SHP bize sahip çıksınl.. mizde Türklş'ten destek görmeAna muhalefet liderı Inönü, bu dik." konuya "demokratikleşme" sözMünir Ceylan, "işçi, Türkiş'ın cüğüyle giriyor, "işçi eylemleri, eylem kararını bekliyor" deyip cezaevleri direnişlerine" pek doşunları söylüyor: kunmak istemiyor. Şu an seminerlerden daha inönü, bakın ne diyor: önemli şeyler var. Millet bu se"Türkiye'de daha demokratik minerlerde aileleriyle tatil yaşadığımız zamanlar oldu. yapıyor... 1961'den sonra bir süre, oldukOnbine yakın SEKA işçisi aç ça demokratik bir hayat yaşadık. lığa. soğuğa karşı dırenırken, Dernekler çalışıyordu, sendikaKartal ve Çankaya'da belediye lar çalışıyordu, anayasa rahat ışçıleri vezne başında para bek tartışma imkânı veriyordu. Yasaleme eylemı gerçekleştiriyorlar. larda değişiklikle, öyle bir duruAma Türklş Genel Başkanı ma çabuk gelebıliriz." O yasaların değişmesı için Şevket Yılmaz, Çeşme'de Altınyunus tesislerinde seminer dü SHP'nin iktidara gelmesi gerek. zenliyor. Sonra gazetecilere de İktidar olması ıçın de ana muhalefet partisının yapması gereken meç veriyor Bu yol genel eyleme gi çıkışları yerıne getirmesi gerekiyor. diştir... Özal şansını yitirdi Bir IMF'drn gıçıne ıncselosi var, bu konuda ne planlıyorsunuz? Bugünkü enflasyonun Türkiye'ye borç verdirmeyeceğini cumhurbaşkanı da söylüyor. AT bi/i bu enflasyonla alınaz diye. Onun için cnriasyunu kontrol altına alabilme, bir istikrara kavuşturabilmc, Batıdan gclecck kaynakların daha iyi kullanılmasını sağlaı. özal o şansını da yitirdi. Dolayısıyla sosyal demokıal bir iklitların cnflasyon konusunda alacağı ilk başarı, onun, boıçlamııaıla şansını daha da artiııu. Türkiye böyle durmadaıı boıçlanabilir mi? O da yanlıştır. Sanayileşmenin gereği olan bu borçlanma giderek azaltılacak elbcttc. Uzun dönemde bir polilika olarak dış borcun Türkiye'nin GSMH'si içinde olması gereken düşük clu /eyc indirilması gerek. Zaten sa nayileşme yoluna girdikçe ihracal o ölçüde hızııiı arttırıı. Düşuyor şimdi. Nedeıı? Arkasından sanayi destcklcyemez halc geldi. Kesildiği için dampingle ancak sıırdurcbildik. Yani, ucuz fiyatla. Dolayısıyla 1 ürkiye sanayilcştiği, kalkınma lıızını yüksellebildiği oranda dış boıç yükü giderek a/alnuı durunıundadır. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Emniyet Müdürü Alican Bayraktar dün görevinden alındı ve Emniyet Genel Müdürlüğü APK uzmanlığına atandı. TBMM Emniyet Müdürlüğü 'ne Esenboğa eski Emniyet Müdürü Mehmet Kahya getirildi. Kahya da Esenboğa 'daki görevinden bir süre önce merkeze alınmıştı. Mahkum ailelerinin geçen haftalarda önce ANAP Grup Yönetim Kurulu odasında yaptıkları eylemin faturasının Bayraktar'a çıkarıldığı kulislerde dile getirildi. Bayraktar, uzun yıllar Mecliste görev yapmıştı. TBMM yeni Emniyet Müdürü Kahya dün görevini devraldı. Kahya'nın önceki günkü ANAP Başkanhk Divanı toplantısına gelen ihbar üzerine güvenlik güçlerince alınan önlemleri yönettiği öğrenildi. İşçiye yurtdışında tedavi olanağı ANKARA (ANKA) Yargıtay 10. Hukuk Daircsi, zorunlu olarak yurtdışında tedavi gören işçinin tedavi masraflarının SSK tarafından karşılanması gerektiğine karar verdi. Yargıtay'ın karara bağladığı davada, Göztepe SSK Hastanesi, hastalanan işçinin yurt içinde tedavisinin mümkün olmadığı yolunda rapor vcrdi. Bu rapor üzerine işçi yurltaş, zorunlu olarak yurtdışında tedavisini yaptırdı ve SSK'dan 1 milyon 530 bin lira tutan tedavi masraflarının ödenmcsini istedi, SSK'nın kabul etmemcsi üzerine açılan davada, yerel mahkeme, SSK'nın yurtdışt tedavi masratlarını ödemek zorunda olmadığına karar verdi. Davanın temyiz aşamasında, Yargıtay Onuncu Hukuk Dairesi, yurtdışı tedavi zorunluluğunun hastane raporuyla belgelcndiğini belirtti. Çakıcı'ntn yvğeni tııtuklandı İSTANBUL (AA) Yerultı dünyasının tanmmış 4 isimlerinden Alaatlin Çakıa'nın yeğeni Enver Çakıcı, ruhsatsız silah taşıdığı gerekçesiyle lutuklandı. Maltepe * Süreyyapaşa Gazinosu'nda önceki gece Amerikan yapimı 7.65 çapında ruhsatsız bir tabancayla yakalanan Enver Çakıcı, çıkarıldığı Kartal 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce tuiuklanarak cezaevine gönderildi. EğitI)er için soruşturma ANKARA (ANKA) Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Emniyet Müdürlüğü Dernekler Masası 'nm ihbarı üzerine EğitDer hakkında soruşlurma açtı. Basın Savcılığı yeıkililerinin verdiği bilgiye göre 26 Eylül 1988 günü Türkiye'ye gelen ve çeşitli kuruluş ve kişilerle görüşen Fransız öğretmen sendikaçılan EğitDer'in davet ettiği gerekçesiyle açılan soruşlurma nedeniyle Genel Başkan Ali Bozkurt'un ifadesi alındı. Ali Bozkurt'un ise ifadesinde höyle bir davetin söz konusu olmadığını söylediği bildihldi. Sinema fareleri ynkalandı ANTALYA (AA) Ankara'da bir sinemanın kasasını kazma ve testere ile parçalayarak soyan iki kişi, Antalya'da yakalandı. Polis tarafmdan şüphe üzerine yakalanan Asumarı Toksoy ile cezaevi firarisi Necati Çelik'in sorgulunıulurında, Ankara'da Efes Sineması'nın kasasını gece yartsı parçaladıklurı ve kasadu bulunan 8 milyon lira ile 6 bin 500 dolar, bin Alnıun Markı ve çeşitli ziynet eşyasını çaldıkları belirlendi. Çalıntı para ve eşyanın ele geçirildiğini hildiren yetkililer, sanıklann ilk sorgularından sonra tutuklandıklarını kaydettiler. ^liirııı: llikmt't V * ' * • • * • Aydm Cvüvcn Oürkuıı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle