27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 KASIM 1988 * * * * CUMHURİYET/15 Diana büyüledi Fransa Devlet Başkanı François Mitterrand ve eşi Danielle Mitterrand 'ın Galler Prensi Charles ve eşi Diana onuruna verdiği yemekte, Diana'nın giysisi göz kamaştırdı. ingiltere Kraliyet ailesinin zerafetiyle kendisinden sıkça söz ettiren "utangaç" üyesı Diana, saten giysisi içerisinde tarihi Elysee Sarayı'nda yemeğe katılanları büyüledi. (Fotoğraf: AP) 2 varil daha kıyıya vurdu SAMSUN <\\) Samsun'da, içinde loksik ctkili nıaddclcr bulunduğu bildirilcn 2 varil daha kıyıya vurdu. Gülpınar sahilinde, diin öğleden sonra vaiandaşlar tarafından bulunaıı varillcr, Atakum'daki depodu koruma altına alındı. Şinıdiye kadaı kıyıya vuran "zchirli vaıil" sayısı, Samsun'da I77'ye, tüııı varillcrın savısı ise 344'e ıılaşlı. Bacakoğlıı yine birinci İslanhul HaberServisi Televizyonun 1. Kanalı'nda yayınlanan Banko yanşmasında iki gözü görmcyen Hale Bacakoğlu 4. kez birinciliği cldc elti. Bacakoglu 15 sorudan 12'sinı bilcrck 121 puan topladı vc I.573.OOO lira kazandı. Sincma, g spor ve dünya edebiyatı dalındaki sorulara yanıt veremeyen Bacakoglu yarışma öııcesi kendisinden para talebinde bulunanlara yanıt vermek amacıyla söz aldı ve "Bcnden çok sayıda izleyici para yardımında bulunmamı istiyor. Ben zengin birisi degilim ve bu yartlımlarda bulunmam mümkün olmaz. Bunu üzülerek söylüynrum. Bııradan kazandıgım paraları ise biriklirerek ileride olacagım göz ameliyatında kullanacagım" şeklinde konuştu. Banko Geneleve protesto' BURSA (Cumhuriyet Bürosu) lstanbul yolu üzerindc Küçükbalıklı Köyü yakınlarına yupıluıı ycni villa lipi geııelevleıi protes to ettnek isteyen bir grup koylu, Bursa Valiliği'ne protesto yurüyıı şü düzenlemek için başvurdu. •I~.I~.IM. 4 ladığı 1989un bahar ve yaz kıyaletlerı Londra'da sergilendı. Podyumlarda esen Japon rüzgârı tum dünyayı etkileyecek kadar güçlüydü. M 0 0 3 0 3 J B p O n r U Z g d N hiko Koshıno'nun hazır I M M M H » « Unlü Japon modacı Mic EN BÛYÛK YAKUT New York'ta, unlu Sotheby's firmasınca muzayedeye çıkarılan 48.02 kırat Mandalay yakutunun 15 milyon dolara alıcı bulması bekleniyor. Dunyanın en büyük yakutu küçük pırlanta taşlarla süslu. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI Ürdün Veüahü'nın 'yddırım'ziyareu ~ Filistin tarihinde yeni sayfa arafı I. Sayfada) (Haştaraft sıydı" dcdi. Arafat, Filistin devlelını ilan etmekle "ılımlı vc esnt'k" tutuınlarını gösterdikleı ini söylediktcn sonra "Iopsimdi ABU'de" dedi. FKÖ licleri, "Cezayir loplanlısı inlifada (Filistin ayaklanması) orlamında yapıldı. Ama bu toplantı ABD ve lsrail ile barış toplantısı da olabilirdi. Biz barış için yalvarmıyoruz. üigerleri ile eşil koşullarda barış istiyoruz" şcklinde konuştu. vaDtıkları yardımı vardımı arttırdilerine yaptıkları ıııııvıı davet eltiği" belirtildi. Filisliııli parlamenterlerin, "Arap uluslarını da Filistin halkına verdikleri siyasi deslegi arttırmaya" davet ettikleri kaydedilen bildiride ayrıca, "İşgal topraklarındaki Filistin ayaklanmasının güçlenerek devam etmesi için çalışmalara başlaııdıgı" ifadc cdildi. FKÖ'ııün de "BM Güvcnlik Konscyi'nin 242 ve 338 sayılı kararlarının vc Filistin halkının milli lıaklarının garanti edilmesinin BM kontrolü uluslararası barış konferansı için teınel oluşturntasını" istediği bilBu arada, Filistin Ulusal Kon diıildi. seyi, yayımladığı bir bildiride, "Batı Şeria ve Ga/.ze Şeridi'nde FUK'nın Cezayir'deki çalışmayaşayan Filislinlilerin knrunması larını tamamlamasından sonra bir ve lsrail işgalinin sona erdirilme bildiri yayımlayan FKÖ, "Orladosi için, işgal topraklarının belirli gu sorunu konusunda uluslararabir süre BM kontrolü altına veril sı barış konferansı düzenlenmesi mesini" istcdi. gerektiğini" belirtti. Birleşmiş Millctlcr'in 242 ve 338 Bildiride, "Filistin Ulusal Konseyi'nin, işgal toprakları dışında numaratı kararlaıı vc uluslararayaşayan bütün Filistinlileri, ken sı bir barış konferansı toplanmas sı talebini içeren bir "siyasal bildiri"nin okunması ile çalışmalarını lamamlayan Filistin Ulusal Konseyi'nin bu tarihi toplantısı, Ortadoğu'daki dengelere kuşkusuz "çok önemli" yeni unsurlar ekleyecek bir niteliğe sahip. FKÖ lideri Yaser Arafat, dün sabaha karşı yaptığı ve sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında, yeni Filistin devletinin 15 Kasım 1988'den itibaren kurulduğunu ilan ederken, salonda bulunan kimi delegelerin gözlerinin dolduğu görülüyordu. Filistin devletinin ilanı, dört gun süren toplantının yapıldığı salonlarda düzenlenen eğlencelerle kutlandı. Gerçek bir devlet ilanı gibi sade ve duygu dolııydıı. Bandonun çaldığı marş eşliğinde göndere Filistin bayrağı çekildiğinde, birçok kişinin gözleri yaşardı. tnsanlar birbirini kutluyor, kucaklaşıyordu. Ancak birkaç dakika süren bu sade ve duygulu törenden sonra, Filistinlilcr katı gcrçeklcrlc yine karşı karşıya gcldilcr. Bağımsızlık ilan cdilmişti, ama bundan sonra nc olacaktı? Ülkc işgal altında idi ve hükümet yoktu. Bcslcncn tüm umutlara rağmen gelecek, yan aydınlık, yan karanlıktı. Özetle, hüzünle neşeyi bir arada yaşadı konsey. Biraz önceki coşku ve umul dolu sahne, sanki tatlı bir rüyadan ibaıetti. Akıllara, bağımsızlık ilanından kısa süre önce oy çokluğuyla alınan ve zımni de olsa, Is rail devletinin varlığını tanıyan kararlar geldi. Gönül rızasıyla değil, koşullar gereği kabul edilen kararlar... Banş görüşmelerinin yolunun açılması için dünyaya yapılan çuğrıyı içeren kaıarlar... 1967 yılındaki 6 günlük savaştan sonra Filistinlilerin suratlarına inen bir tokat gibi gördiikleri, ama mücadeleler, eylemler, bölılnmeler, duygulu birleşmeler, tekrar bölünmeler, lsrail saldırılan ve acılarla geçen 21 yıl sonra ABDnin barış görüşmelerinin başlaması için şart koştuğu BM Güvenlik Konscyi'nin 242 numaralı kararına "siyasal bildiri"dc atıf yapma zorunluluğu. FKÖ'nün önündc yeni bir dönem başlıyordu dün sabahki kapanış oturumunun sonunda. "Siyasal bildiri", bir aleyhte, bir çekimser oyla kabul edilirken, 242 ve 338 numaralı kararlara atıf yapan madde, 46'ya katşı 253 oyla benimseniyordu. Barış görüşmelerinin kapısını aralamak için, dünya siyasal koşullarının zorladığı yeni koşullara ayak uydurmak için, Batı yakasında, Gazzc'dc vc Kudüs'ün Arap kesiminde devam cdcn intifadamn (ayaklanma) bir yerc ulaşması için yeni kararlar almak gerekiyordu. Şiddetli muhalefete rağmen kararlar, Yaser Arafat'ın ağırlığını koymasıyla alındı. Ama Uç gün süren kıyasıya tartışmadan çıkan sonuç, duygusal yönden burukluk olmasına rağmen, maııtık yolunun izlenmesini gerektirdiğinin kongre çoğunluğunca iyi anlaşıldığı idi... Karşı çıkanlar bile bunu kavramış olmalılar ki, konsey toplantısını terk eden olmadı. 242 numaralı karara karşı olanlar, siyasal bildirinin tamamına lchte oy verdi. Georgcs Ilabbaş'ın önderliğindcki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi vc El Fctih içinde bazı grupların muhalefct ctmclcrinc rağmen, Arafal'ın yolunda gitmeyi bir ycrdc kabul ettikleri söylencbilir. FKÖ, bundan sonra uluslararası politika sahnesinde yoğun bir dip lomatik mücadclc yürütme konusunda inisiyatifi clc almış görııniıyoı. Bundan öncc, Filislin Kurtuluş Örgütü'nün azami hcdeflcrinden uzaklaşırken attığı hcr adım, askeri planda uğradığı bir yenilgi sonunda ya da Arap dünyası içinde tecrit olduğu zamanlarda gcrçekleşti. Bu kez, inlifadaııın lsrail'in varlığını tehdit etmese dc güçler dengcsi planında FKO'ye bazı avantajlar sağladığı ve Filistin lıa reketinin Arap dünyasıyla uluslararası forumlarda görece biı ha reket özgürlüğüne sahip olduğu koşullarda atılan bu "barış adımı", Yaser Arafat vc arkadaşlaıına dunya kamuoyundan özlcdikleri yaıııtı sağlayabilccck mi? Bu sorunun yaıııtı, kimilerine göre I'ilislin lidcrliğinin kadcrini dc bclirleyecek. Başbakan Turgut Özal, Haşimi Ürdün Krallığı Veliahtı Prens Hasan Bin Tallal'ı Başbakanlık Konutu 'nda kabul etti. AfNKARA (Cumhuriyet Büro su) Ürdün Veliahtı Prens Hasan bin Tallal'ın dün Ankara'ya yaptığı bir günlük "yıldırım" ziyaretin Filistin Ulusal Konseyi (FUK) toplantısının yapıldıgı bir sıraya rastlaması diplomalik kulislerde spekülasyonlara yol açtı. Dışlslerl Bakanlıgı yetkilileri, Prens Hasan'ın ziyaretinin FUK toplantısı ile aynı zamanda gerçekleşmesinin "lamamcn bir rastlantı" olduğunu, FKÖ ile Türkiye arasındaki ilişkiler için başkalarının devrcyc girmcsine gerek bulunmadı^ını kavdcttilcr. Ürdün Veliaht Prensinin dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Ozal ile yaptığı göıüşmede uluslararası sorıınlar ele alınırken, bağımsız bir Filistin devletinin ilan edilmesi ve Ortadoğu sorunu üzerinde ağırlıklı olarak durulduğu kaydediliyor. Dısişleri Bakanlığı, Hasan Bin Tallal'ın Cumhurbaşkanı F.vren ve Başbakun özal ile yaptığı göruşmelerde, Türkiye'nin Ürdün ile mevcut ilişkilerinin gözden geçirildiğini, bazı işbirliği projelerinin clc alındığını bıldirdi. Dısişleri BakaıılığYııın konu ile ilgili açıklamasında, ayrıca Ürdün Veliaht Prensi'nin, Başbakan özal'la yaptığı görüşmedc, bölgesel ve uluslararası sorunların da cle alındığı belirtildi. Veliaht Prens Tallal, temaslarını tamamladıktan sonra dün akşam Ankara'dan ayrıldı. Batı temkinli lsrail reddetti Bağımsız Filistin Devleti'ni Arap ülkeleri genellikle desteklerken ABD tek yanlı kararlara karşı olduğunu, ancak FUK toplantısında olumlu gelişmeler gözlendiğini açıkladı. Bir fırtbol maçı iizeriııe "Başbakandan tüm parti liderlerine ve tüm önemli kişilete kadar herkes demeç veriyor ve İnönü dışında hemen hepsinin yorumlarken kullandıkları ölçü, çoğu kişiyi şaşırtıyordu. Televizyon, maçı bir değil, iki kez gösteriyor, ertesi sabah ilk haberlerde yine maçın goileri bilmem kaçına kez ekrana getiriliyordu. Ne olmuştu? Ali Sami Yen'de milletin makus talihi mi yenilmişti? Demokrasinin sorunları mı çözülmüştü? Enflasyon tek rakama mı inmişti?" MELİH CEVDET ANDAY Dostum Gani Girgin, GalatasarayNeuchatel karşılaşması oynandığı saatlerde tstanbul'un nerdeyse bütün meyhanelerini gezmiş ve futbol meraklılarının karanlık radyo ekranı karşısmda heyecandan bunalarak maçı izlediklerini görüp şaşmış.. Akşama doğruydu, gazeteye uğradı. tskemlelerini radyo ekranına çevirmişlerdi, diye anlattı, ilk gol olduğunda Sirkeci'de bir meyhanedeydim, müşteriler masalarından fırlayıp oynamaya başladılar. Televizyon maçı verseydi bu ilgiye şaşmayacak mıydın? diye sordum. Gani Girgin: Nasıl anlamıyorsıın, diye bağırdı. Radyo dinlerken radyoya bakılmaz, bunlar yerlerini televizyon ekranına göre ayarlamışlardı, yani karşı karşıya oturan kimse yoktu masalarda, maç spikerinin konuştuğu kutuya bakıyordu herkes. Bundaki akıldışılığı nasıl anlamıyorsun! Odada sinırli sinirli dolaşmasına bakıp, Sevinmedin mi 50'lik skora? diye sordum. Gani Girgin: Hayır, dedi. Bugünlerde Ceza Kanunu'nun 141. ve 142. maddeleri üzerinde toplumun ilgisi uyandmlmıştı, o güme gidecek. Bak görürsün, devlet, hükümet büyüklerinden Galatasaray kulübüne telgraflar yağacak, sokaklar bayram yerine dönecek, mac bir kaç kez televizyondan verilecek... Dostum, Halkın bu kadar mutlu olması beni kaygılandırıyor, diye sürdürdü sözlerini. Bilim adamlarımız bu konu üzerinde durmah, düşünmeli. Ben sosyolog değilim, sosyal psikoloji ile de uğraşmadım, fakat uzmanların bu olaydan halkımızın daha uluslaşmamış olduğu sonucunu çıkaracaklarından korkarım. Çünkü uluslaşmış halklann övünç konuları, bugün, bilimsel ve sanatsal alanlarda odaklanmıştır. Avustralya'daki bir ilkel kabileye Avrupalılar I'utbolu öğretmişler, l'akat bakmışlar ki yengi yenilgi yok, takımlar hep berabere kalıyorlar. Nedenini araştırmışlar ve öğrenmişler ki yerliler futbol maçını ölümkalım sorunu olarak değerlendirmekteler. Beraberliğın anlamı bu. Cumartesi günkü yazısında Ali Sirmen de konuyu Gani Girgin'in görüşüne yakın bir açıdan ele almıştı. Diyordu ki: "Başbakan'dan tüm parti liderlerine ve tüm önemli kişilere kadar herkes demeç veriyor ve İnönü dışında hemen hepsinin yorumlarken kullandıkları ölçü çoğu kişiyi şaşırtıyordu. Televizyon maçı bir değil, iki kez gösteriyor, ertesi sabah ilk haberlerde yine maçın goileri bilmem kaçıncı kez ekrana getiriliyordu. Ne olmuştu? Ali Sami Yende milletin maküs talihi mi yenilmişti? Demokrasinin sorunları mı çözülmüştü? Enflasyon tek rakama mı inmişti?" Ali Sirmen'in maçı görmüş olması bu sözlerin önemini arttırıyor. Sanıyorum ki, Gani Girgin de Ali Sirmen de Galatasaray başarısının tadını çıkarmışlardır; onların şaşkınlığı ya da kızgınlığı, bu tür bir sevincin akıl ölçülerini aşmasından kaynaklanıyordu. Orıları ürküten, sürü psikolojisi idi, spor severliğin halka mal olması değil. Benim çocukluğumda bu tür sevinçler sadece stadyum içinde yaşanırdı, dışarı taşsa da bir yol boyu sürerdi ancak. O günden bu yana iletişim araçlan alanında büyük bir gelişme oldu elbet ve bu gelişme sadece kitleye mal olmakla kalmadı, kendi kitlesini de yarattı. Bizler, radyonun, televizyonun iyi kullanıldığında iyi sonuçlar vereceğini düşünmekle yetiniyorduk, modern iletişim araçlarının bizim niyetlerimizi aşahilecek bir güce sahip olduklarını aklımızın ucundan geçirmiyorduk. Oysa Batılı bir bilginin dediğine göre bu araçlar kendi başlarına bir ileti (message) taşımaktadırlar. Diyelim bu maç minareden duyurulsaydı başka türden bir tepki uyandıracaktı. Kitlesel coşkunun, o kitleyi oluşturan bireylerin tek tek coşkuları toplamından daha fazla olduğunu biliyoruz. Buna televizyonun iletisini de katmamız gerekiyor. Ben sanıyorum ki, Galatasaray Neuchatel maçının televizyondan canlı olarak verilmemesi futbol düşkünlerinin nevrozunu körüklemiştir, çünkü onlar alıştıkları televizyon iletisini alamamaktan bunaJıma kapılmışlardır. Üstelik radyonun bu heyecanlı süreci kara kutudan damla damla sunması, düzeleme (dosage) bakımından yanlış olmuştur, kısacası açlığı arttırnuşUr. Imdi televizyonun daha sonra maçı kayıttan vermesi bütün ülkeyi kaynama durumuna gctirmiştir. Bunlan biliyorum, ama ben maç sırasında hakemin başına bozuk para atılmasım anlamadım, çünkü bunu yaşanan heyecanın artı sonsuza yükselmesi süreci içinde çok zayıf buldum. Kille coşkusu içinde kendini bunca kollamış olan o kişiyi tanıyıp incelemek gerekir. Bütün spor dalları içinde bizim halkın ilgisini en çok çekenin futbol olması, bu dalda toplu heyecanın daha çabuk oluşmasındandır diyebiliriz. Bir topluluk içinde, ne yoldan olursa olsun bir birlik yaratmak, hcr zaman sevinilecek bir sosyal olay değildir. Burada dikkat edilecek olan, sürü ve birey etmenlerinin etki payıdır. Sürü nıantığına yol açan ya da sürü mantığından doğan birlcştirici etmen, bir süre için de olsa, bireyi kural dışı bıraktığı için toplumu düzleştirir; birörnek, tekdüze kılar. Sadece spor alanında kaldığımızı varsayarsak, spor dalları arasında sürübirey etki dengisini sağlamak gerekir. Başka bir deyişle, sürünün heyecanına değil, bireyin seçimine yatkın spor dallarına özcndirici davranılmalıdır. Uygarlığımızın en önemli konularından biridir bu. Bireyi kendi başına seçime alıştırmamış olan bir toplumda demokratik haklar gereğince korunamaz. Ben bir futbol maçı seyircisi isem, benim bireysel seçim haklarım elimden alınmıştır, doğru bir tahminde bulunmak için bile elimde hiçbir bilgi yoktur. Üstelik şaşırtıcı olan sonuçlar beni daha çok mutlu kılar. Başarılı bir polis romanı okuru olabilirim, ama başarılı bir futbol seyircisi ol manın ne demeye gel Bağımsızlık sevlncl FKÜ lideri Yaser Arafat ile Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Habbaş bağımsızlık ilanını coşkuyla kutladılar. (Reuter) Türkiye tanıdı (Baftarafı 1. Sayfada) Başbakan Özal tarafından açıklanması, ayrıca dikkat çckti. Başbakan özal'ın açıklaması ayncn şöyle: "Filistin sorunıınıın içinde bıılundııgıı şu larihi donemde, 1214 kasıında Ce/.ayir'de loplanan Filistin Ulusal Konseyi'ndc, 15 kasım günü, 1947'den bu yana alınan Birleşmiş Milletler kararlarının kabulü ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması yolunda alınan kararlan, Türkiye memnunlukla karsılamıştır. Kardeş Filistin halkının, öteden beri yegflne meşru temsildsi olarak tanıdıgınıız Filistin Kurtuluş Örgütü'nün oncülügünde Filislin Ulusal Konseyi'nde izledigi gerekçe ve yapıcı lıılıımıın bir sonucu olarak değcrlcndirdiğimiz bu kararlan deslekliyor, kııruldıığu ilan edilen bağımsız Filistin devlelini luı.ıyor, bu kararlann Filislin davasının geleceği açısından oldtıgu kadar, bölgede, tüm laraflann barış ve güvenlik içinde yaşamlannı mümkün kılacak adil ve kalıcı bir barışın tesisi yönünden de hayırlı olmasını içtenlikle diliyoruz." ütc yandan Filistin devletini ilk tanıyan ülkcler bu yöndcki karar larını dısişleri bakanlıkları kanalıyla yaparlaıkcn Türkiye'nin kararııun, bi/zal Başbakan Özal tarafından bildirilmesi özelliklc dikkat çekti ve diplonıutik kulislcrde yoğun spekulasyona ncdcn oldu. Başkentteki diplomatık kulislerde, Filistin dcvletiııin Türkiye tarafından bu kadaı çabuk ve Ortadoğu sorıınuna doğrudan taraf birçok Arap ulkesinden öııce lanınması konusunda, Başbakanlık ile üışişleri Bakanlığı arasında görüş ayrılığı bulunması olasılığı üzerinde duruluyor. Hatırlanacağı gibi Dışişleıi çevreleri, FKÖ lideri Yaser Arafal'ın geçcn ayın sonunda Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında ilan edilecek bağımsız bir Filistin devlctinin Ankara tarafından tanınması konusunda, "Türkiye böyle bir kararı almadan, diger Arap ülkeloriııin lııtumunu göz önünc alacaktır. Bu arada Avrııpa'da mültefiki olan ülkclerin yaklaşımı da önemli olacaktır" şeklinclc göruş bildirmişlerdi. Türkiye'nin bağını sız Filistin'i tanıyacak ilk ulkelcr arasında yer alacafiını zaıınctmcdiklerini kaydetmişlerdi. ötc yandan lsrail, Türkiye'nin bağımsız Filistin devletini taıııma kararını "üzüntü" ile kaışıladıgı nı bildırdi. lsrail'in Ankaıa Büyükelçiliği kanalıyla yapılan resnıi açıklanıada şunlar denildi: "I'urk hükümelinin kararını üzüntüylc duymuş bulunııyorıı/. Bagımsı/ bir siızde Filislin devlelinin ilaııı, gorüşmelerle vanlacak bir çözümuıı oııüııdc sadece bir engel oluşturıır. lsrail bu kompleks sorunun çri/ümiıne yönelik tek yanlı her türlü girişimi reddelmekledir." SIIP Genel Başkanı Erdal İnönü de l'BMM grubunda yaptığı konuşmada, "Bu devlel destekleıneıni/. gercken bir umulla sonuçlanınışlır. Bu dcvlcl kararı, BM ilkeleri doğrultusunda alınmıştır. Bu devlel Orladogu ve dünyada kalıcı bir barısı getirecektir" dedi. DYP Gcııel Başkanı Süleyman Demirel de TBMM grubundaki konuşmasında, "Bağımsız Filistin devleti kurulması kararını alkışlıyorum. Türkiye de bağımsız Filislin devletini desleklemelidir" ifadcsini kullandı. DSP Genel Sekreteri Selçuk Sönmez ise yazılı açıklamasında TUrkiyc'nin kurulacak olan Filistin devletini tanıyan ilk Ulkelerden biri olması gcrcktiğini vurguladı. SHP Ankara Milletvekili Erol Agagil de TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı gündem dışı konuşmada, bağımsız Filistin devleti kurulmasını yürekten desteklediklerini söyledi. Filistin Ulusal Konseyi'nin bu konudaki kararını tarihi bir karar olarak nitclendiren Agagil, Filistin olayımıı Türk Istiklal Harbi ve KKTC halkının bağımsızlık mucadeleleri ile birçok benzerlikler taşıdığını söyledi. Filistin devleti kurulmasının en başta Israil'c ve onun yöneticilerine ters gelcccğini kaydcden Ağagil, lsrail halkının zamamnda çektiği işkencc vc toplu katliamları unutmamasını, Filistinlilcrin insaııca yaşama ve bir ulus olma haklaıına saygı duyması gerckliğini bcliıtti. Ortadoğu'da Siyonizm fikrinden aıınmış bir lsrail devleti ile birlikte bağımsız bir Filistin devletinin yan yana barış içinde yaşamalarını ve varolmalarını dileyen Agagil, KKTC'nin 5. kuruluş yıldönümunu de kulladı. Başbakan Turgut özal'ın Turkiye'nin Cezayir'dc ilan edilen bağımsız Filistin devletini tanıdığı yoluudaki açıklaması, Ankara'daki diplomatik çevrelerde "sürpriz" olarak karşılanmadı. ANKA muhabiri için Özal hükumeliniıı karannı yorumlayan deneyinıli Halılı ulkclcrin diploınatlan, "Açıklama sürpriz olmadı. Kararın alınmasında Ulusal Filislin Konseyi'nin İsnıil'in varolına hakkını da içereıı Birleşmiş Milletler'in 242 ve 338 numaralı kararlarını kahul etmesinin mııllaka etkisi oldu" şcklinde konuştulaı. Ankara'daki Batılı diplomallar, ayrıca I ürkiyc'nin bir bağımsız Filistin devletini tanıyacağının, Filislin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat'ın geçcn ay Ankara'ya yaplığı ziyarcl sırasında anlaşıldığını da savundular. "Halkın bu kadar mutlu olması beni kaygılandırıyor. Bilim adamlarımız bu konu üzerinde durmah, düşünmeli. Uluslaşmış halklann övünç konuları, bugün, bilimsel ve sanatsal alanda odaklanmıştır.' Dış Haberler Servisi Ceza devletin tanınıp tanınmaması koyir'de toplanan Filistin Kurluluş nusunda ayrıntı verilmedi. Konscyi'nin (Sürgündeki Filistin • İngiltere Dısişleri Bakanlığı'nParlamcntosu) dün sabaha karşı dan yapılan açıklamada bağımsız bağımsız Filistin Devleti'ni ilan et Filistin Devleti ilanı, erken bir kamesi dünyada çeşitli tepkilere yol rar olarak nitelendi. açtı. Batı ülkeleri kararı "ihtiyat• tran, Filistin Dcvleti'nin ilala" karşılarken lsrail reddetti. nını, "geriye atılmış bir adım" olaABD tek yanlı kararlara karşı ol rak niteledi. duğunu bildirdi, ancak FUK top• Federal Almanya ve Fransa lantısında olumlu gelişmeler göz kararı "dikkatle incclcdiklerini" lediklerini açıkladı. açıkladılar. Bağımsız Filistin Devleti'ni ilk • Cezayir Dısişleri Bakanı Butanıyan ulkeler arasında; Cezayir, alem Bessayil dün sabah Filistin Irak, Kuveyt, Tıınııs, Ürdün, Bah Ulusal Konseyi'nde yaptığı açıkreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, lamada ülkesinin bağımsız FilisSuudi Arahislan, Ku/ey ile Güncy tin Devletini tanıdığını bildirdi. Yemen, KKTC, Malezya ve Mori Cezayir, böylece Filistin Devletitanya bulunuyor. Bağımsız Filis ni tanıyan ilk ülke oldu. Filistin tin Dcvlcti'nin ilanına tepkileı şöy Devletinin ilk büyükelçiliği Cezale: yir'de açılacak. • lsrail radyosu haberi flaş ola• Cezayir'in açıklamasından kırak, ancak yorumsuz vcrdi, lsrail sa süre sonra Irak da bağımsız FiBaşbakanı İzak Şamir bilinen tıı listin Devletini tanıdığını açıklalumunu yinclcycrek Filistin Dev dı. Bağdat radyosundan dün saletini tanımayacağını ve FKÖ ile bah yapılan resnıi açıklamada hiçbir • zaman görüşmeyeceğini Irak Dcvrim Komuta Konseyi'nin söyledi. lsrail'in karara ilk tepki yeni Filislin Devletini tanıdığı bilsi, işgal altındaki Batı Şcria'nın dış dirildi. Açıklamada, ayrıca Irak'dunya ile bağlanüsını tamamen ııı yeni Filistin Devletini, atacağı kesmek şeklinde oldu. lsrail askeri her adım ve alacağı her kararda radyosu dün sabah verdiği haber uluslararası forumlarda desteklede, Batı Şeria'daki tııııı keııı ve yeceği de belirtildi. mülteci kamplarında sokağa çık• Malezya ise Cezayir ve Irak'ma yasağı ilan edildiğini duyurdu. tan sonra bağımsız Filistin Devİşgal altındaki Gazze'de ise Filis letini lanıyan uçüncü ülke oldu. tinliler, bağımsız devleli havai fi Malezya Dısişleri Bakanlığı, dün şekler, balonlarla kutlarken ya sabah yaptığı açıklamada bağımsaklanmış olan Filistin bayrakla sız Filistin Devletini tanıdıklannı rı ile gösteriler yaptılaı. ve "tarihi" olarak niteledikleri bu • ABD yönelimi, FUK'un Ce gelişmeyi memnunlukla karşılazayir'deki toplantısında "olumlu dıklarını bildirdi. gclişTieler" olduğunu açıkladı. • Bu arada Kuveyt de Filistin Bcyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitz Devletini tanıdığını açıkladı. vvater, ABD'nin bağımsız Filistin • Lefkoşa muhabirimiz Izzet Devleti gibi tek yanlı kararlara karşı olduğunu hatırlattı, ancak Rıza Yalın'ın bildirdiğine göre batoplantıda BM Güvenlik Konseyi1 ğımsız Filistin Devletinin ilanı niıı 242 ve 338 sayılı kararlarının KKTC'de olumlu ve yerinde bir kabulu gibi olumlu gelişmeler karar olarak karşılandı. KKTC Bakanlar Kurulu dün sagözlendiklerini vurguladı. Sözcü, FKÖ'nün unnıtlar yaratma ve da at 17.00'de toplanarak Filistin'i taha sonra bunları somullaştırnıa ıııma kararı aldı. Bu yöndeki kanıa alışkanlığındu olduğunu da rarı KKTC'nin 5. kuruluş yıldönümü dolayısıyla cumhurbaşkanlığıöne sürdü. nın verdiği rcscpsiyonda Başkan • Yunanistan Hııkumet Sözcusü Denktaş açıkladı. Bakanlar KuruSotiris Kostopıılos dıııı yaptığı lu yayınladığı bildiride alınan kaaçıklamada, "Yunanistan, FUK rarın lıak ve adalctin tecellisi olun Birleşmiş Milletler kararlan ve duğunu belirtli. uluslararası hukuk çcrçevesinde KKTC Cumhurbaşkanı Rauf aldığı cesur kararı kutlar" dedi. Sözcü, Yunanistan'ın bağımsız Fi Denklaş, başta Filistin Kurtuluş listin Devleti'ni tanıyıp tanımaya örgııtu lideri Yaser Arafat olmak üzere tum Filistinlileri bu kararcağını açıklamadı. larından ötürü kutlarken, "yıllar• SSCB kararı, "FKÖ'nün ger dan beri özgürlük ve lemel hakçekçi tutumu" olarak yorumladı ları için mücadelc edcn Filistin ve FUK toplantısının çalışmala halkının bağımsız devlel kıırma rınclan "ıııemnuniyet duyduğunu" kararının yerinde bir karar belirtti. Ancak kurulan bağımsız olduğunu" söyledi. diğini bilemem. Spor dalları arasında bizi demokrasiyc yaklaştıran vc demokrasiden u/aklaştıranlar bulunduğu konusu yabana atılmamalıdır. GalatasarayNeuchatel maçı olayı en ateşli günlerini yaşarken Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün, kendi üyelerine dağıttığı (yazık ki satışta bulunmayan) "Çerçeve" adlı dergisindc "Oyun Demokrasisi, Moda Demokrasisi" başlıklı bir yazı çıktı. Sayın Ali Akay, Paris'ten yolladığı yazıya şöyle başlıyordu: "Eylem sosyoloğu Paul Yonnet'ye göre at yarışlarına para yatırmayıp futbol maçlarını izliyor, stadyumlarda 'goool' diye bağırıyorsanız, iyi bir demokrat değilsiniz, tersi durumda ise bireysel kitle toplumuna dahilsiniz" Paul Yonnet'nin 1985 yılında Gallimard Yayınevi'nce basılan kitabının adı "Jeux, Modes et Masses, La Societd Française et le Moderne"dir. Dilimize çevrilmesini candan dilediğim bu kitaptan söz ederken Sayın Ali Akay şöyle diyor: "Yazara göre at yarışı oyunu bir rastlantı oyunu değil, hesap oyunudur. Tahmin yürütmek ise bir çeşit yaratıcılıktır... Futbol maçlarının kitle psikolojisinc dayanmasına karşın at yarışçıları bircysellik içindedirler. Futbol seyircisinin sürü niteliğine karşın at yarışı oynayanlar sürüden çıkanlardır. Bu insanlar demokrasiyc inananları oluştururlar, çünkü bu belli bir iddia oyjnudur, tıpkı seçmenlerin politikaya katılmaları gibi bir şey... Yani burada bir seçenek söz konusudur ve bunu bir kâğıt üzerine kaydederek aday politikacıyı veya aday atı seçerler" Paul Yonnet'nin atletizm konusunda nedüşündüğünü gerçekten merak ederdim. Ali Akay bize bu konuda metinler bulursa sevinirim. Çünkü ülkemizde atletizmin sevilmesini, tutulıııasını istiyorum. Diyelim bir yüksek atlayıcının kendi rekorunu kırmak için giriştiği savaşım beni hayran bırakıyor. Finlandiyalı ünlü koşucu Nurmi, yarışırken rakiplerine değil, saatine bakarmış. tnsan için en korkunç yarışma, kendisiyle giriştiği yarışmadır. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL (Baştarafı 2. Sayfaılu) yaşam keyfı sürsün! ANAP'ın, kendisine güvenmeyen emekçi halkımızdan öç almak için yeni yeni düzenlemelere başvurmak istediği ortadadır. Özal anlayışı, tutkusu, ayakta kaldığı sürece emeğiyle geçinen Türk halkını ancak acı ve ıstırap bekleyecektir. Almanya savaş sonrasında büyük özverilerle kalkınmış. Kendi dıyor, savaş sonrasında!.. Evet, öyledir, Almanya'nın yerle bir edilmesinden beş altı yıl geçmeden ülke kalkınmıştı, belli bir refah düzeyıne ulaşmıştı. Ama bu, birkaç yıl boyunca yaşanan bilinçli bir olay... Bay Özal bizim emekçi halkımızdan Almanya'nın 1945 ile 50 arasındaki üstün çabasını, akıl almaz özverisini bekliyor. Hangi yetkıyle bekliyor? Türkiye büyük bir savaştan mı çıktı? Hayır Türkiye'yı sekiz yıldır Bay Özal yönetiyor. Başbakan Yardımcısı, daha sonra Başbakan olarak... Ülkemizi ve halkımızı bir savaş sonrasının bıtkin, yılgın durumuna sokanların başında kendisı var! Sekiz yıldır, özellikle tek başına sorumlu olduğu son beş yıldır hiçbir alanda başarılı olamamış, ülkeyi bir büyük savaş sonrasının korkunç yoksulluğuna düşürmüş... Gerçek sorumlu kendısidir, ANAP lideri Bay özal'dır. Şimdi hiç sıkılmadan emekçi halkımızdan nasıl büyük 'fedakârlık' bekler? Özyeride bulunmak diye bir durum varsa, bunun ilk örneğini Bay Özal vermelıdır. Bir gün bile gecikmeden 'ben bu işi beceremedım, yüzüme gözüme bulaştırdım, görevi bırakıyorum' demekle!.. Hatta yanlış işlerinin hesabını yargı önünde verebileceğını de söylemekle' Suçludur değildir, orasını yargı kararlaştırır. Ama bir ülke halkı yoksulluğa hızla itilirse; ANAP yönetiminin, Özal kafasının beceriksızliğı, halka karşı sevgisizliği yüzünden itilirse, bunun bir sorumlusu olmalıdır.Osorumlu da bunun hesabını verebılmelıdır. Doğru, Türkiye'de gerçek bir muhalefet de yok. Nerde 194650 arasının Demokrat Parti muhalefeti? Nerde 195460 arasının CHP muhalefetı? O yılları anımsayanlar, bir iktıdarın nasıl eleştirileceğinı, nasıl depreme tutulmuş gibi sarsılabileceğini bilirler. Adam açık açık 'sizi daha güç koşullarda yaşatacağım, sizi daha çok sıkıntıya sokacağım, daha çok ezeceğim' diyor, kimsenin sesi çıkmıyor! Bu kadar suskunluk, bu kadar yüreksizlik, bu kadar çekingenlık daha önce bu ülkede yaşanmamıştı... 242 No'lu karar BM Güvenlik Konscyi'nin ıızcrindc ateşli tartışmalann yapıldığı 242 sayılı vc 1967 tarihli karan, lsrail'in işgal ettiği topraklaı dan çekilıncsini vc bölgcdeki tum devletlerin güvenliğinin sağlanmasını istiyoı. Kaıaı böylccc, lsrail devletinin vaılığııu tanıyoı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle