19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 1988 HABKRLER CUMHURİYET/9 "Kürt sorunu" ve Eren'in durumu SHP içinde sorun yarattı İnönü: SHP ayrımcıdeğil Yanlış a n l a m a Bizden Türkiye'deki inanç farklılıklanm, kültür farklıhklarını siyaset malzemesi olarak kullanmamız beklenemez. Milletvekilimizin konuşmasının yanlış anlaşılmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Bu yanlış anlamaya neden olan olaylar varsa, onların düzeltilmesini elbette butün arkadaşlanmdan bekliyorum. A.NKARA (Cumhuriyel Bürosu) TBMM'de "Kürt sorunu" konusunda gündem dışı konuşma yapan lstanbul Milletvekiü Meamet Ali Ercn'in durumu, SHP içinde sorun yarattı. Eren'in durumu SHP MYK'mn dünkü toplantısında tartışıhrken tnönü Eren'in sözleri ile ilgili açıklama yaptı. Inönü. Eren'in GUNLERIN KOPUGU AHMET TAN söylüyorum hiçbir şeyden çekindiğimiz yoktur. Fikirlerimizi açıklıkla söylüyoruz. "Türkiye'de azmlıklar var" şeklinde bir yaklaşımı kabul etmiyoruz Türkiye'nin üniter bir devlet yapısı içinde insan haklarına saygılı bir yaklaşım istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Sağlıklı demokrasi yolu budur. ile SHP'ye yöneltilen suçlamalann hjçbirinin dayanağı olmadığını bildirdi ve Türkiye'deki inanç ve kültür farklılıklanm siyaset malzemesi olarak kullanmayı hiçbir şekilde ozendinneyi kabul etmeyeceklerini belirtti. Eren'in daha sonra yaptığı açıklaraada, amacırun hiçbir şekilde ulusal bütünluğe aykın bir davranış göstermek olmadığını belirten lnönü, bu konuşma ile SHP miUetvekillerinin kendi düşüncelerini dile getirdiğini anlattı. SHP'nin Atatürk ilkelerine bağlı olarak üniter devlet yapısı içinde insan haklarına saygılı bir toplum düzenini yerleştirmek isteyen bir parti olduğunu. büıün partilerin bu il Bir şeyden çekinmiyoruz Açıklıkla keyi korumalan gerektigini kaydeclen Inönü, şöyle konuştu: "Ülkemizdc TC vatandaşı olan bütün vatandaşlanınuın içinde tarihlen gelen etnik farklılıklar, inanç farkhhklan olduğunu biliyoruz. Bu farklılıklar, TC'nin kuruluş yıllannda düşmana karşı verilen mücadelede hiçbir şekilde engel olmamışlır. Insanlannuz arasında inanç ve kültür farknhklan, etnik aynhklar o zaman da vardı. Ama vatandaşlanmız bunlann dışına çtkarak, TC'yi misalu milli içinde bir butun olarak kurmuşlardır. O bakımdan hiçbir şekilde bizden Türkiye'deki inanç farklılıklanm, kültür farklılıklanm siyaset malzemesi olarak kullanmak beklenilemez. Boyle bir davranışı hiçbir şekilde özendirmeyiz. Boyle bir davranışa gidUirse buna karşı çıkanz. O bakımdan milletvekiUeriınizin konuşmasının yanlış anlaşılmasını üıüntü ile karşılıyorum. Çagdaş bir demokrasinin Türkiye'de kurulması Türkiye'nin tarihten gelen kultur farklıhklan, etnik farkhlıklar yüzunden engellenemez. Tam tersine insan haklanna saygılı bir yaklaşım Türkiye'nin bugünkü yapısı içerisinde üniter devlet yapısı içerisinde pekala yüriitnlebUir. Hiçbir partinin bizi bogün aynmalıkia suçlamasını kabul etmiyonım. Bu suçlamalann hiçbirinin dayanağı yoktur. Tam tersine Türkiye'yi ülkesiyle, milleli ile bölünmez bir bütün olarak demokrat bir ülke olarak insan haklanna saygılı bir ülke olarak yaşatacak davranış bizun davranışımızdır." İnönü, Eren hakkında bir işlem yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine, "Eksik kalnuş olan fikir farklılıklan varsa onlan da açıklığa kavuşturacak her türiü girişimi yapmaya hazınm" dedi. İnönü, Eren'in yeni bir açıklama yapması için gırişimde bulunup bulunmayacağı sorusuna ise, "Onun meselesidir" yanıtım verdi. Erdal İnönü, Eren'in konuşmasmda azınhk sözünün gecmesinin yanlış anlamalara yol açtığını belirterek "Bulgaristan'daki soydaşlanmızın karşı karşıya bulundugu muamelerle Türkiye'deki haksız uygulamalar aynı paralele getirilemez. Birbiriyle ilgisi olmayan çok farklı işlemlerdir. Orada Sayın Eren'in sözleri yanlış anlaşılmıştır" diye konuştu. İnönü, DYP Genel Başkanı Söleyman Demhel'in kendilerine yönetik eleştirilerini yanıtlarken de "Açıkhkla söylüyorum hiçbir şeyden çekindiğimiz yoktur. Fikirlerimizi açıklıkla söylüyoruz. Türkiye'de azınlıklar var şeklinde bir yaklaşımı kabul etmiyoruz. TC'nin üniter devlet yapısı içinde insan haklanna saygılı bir yaklaşım istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Sağlıkh dernokrasi yolu budur" diye konuştu. SHP Genel Başkanı İnönü, konuyu TBMM gündeminde "yanlış anlaşılmayacak bir şekilde" getirip getirmeyecekleri sorulunca da şunları soyledi: "Türkiye'de farklı ana dilleri konuşan insanlar vardır. Bu hiçbir şekilde Türkiye'nin bölünmez bütünlüğunu bozmaz. Farklı kültürler, farklı mezhepler, resmi dili Türkçe olan TC içinde devam ederler. Ama hepsi ortak kültürü zenginleştiruicr. Dunyada bunun başka ornekleri de var. Üniter devkt yapısı içinde farklı diHer obunaz, farklı kültürler olamaz yaklaşımı yanlıştır. Bu farklılıklan aynmcıhgı özendirerek, bu farkhhklar üzerine siyasette nerleme yoUannı deneyerek yaklaşmak da yanlıştır. Ve o Türkiye'nin bütünlügunü eninde sonunda zedeleyecek bir yaklaşımdır. Farklı kültürlerin mevcudiyetini kabul ediyorum ve onlann Türkiye'nin ortak küitüriınü zenginleştirecegini ifade ediyorum. Mesele gerçekleri yadsımak değildir. Ama Türkiye'nin gerçeklerini üniter devlet, bölünmez bütünlük yapısı içinde insan haklanna saygılı bir biçimde yaşatmaktır. Bu mümkundür ve amaamız da budur." İnönü, Eren'in konuşmasında, "Türkiye'de azınlıklar var" demekle parti programı dışına çıktığını bildirdi ve bir başka soru üzerine, "Konuşmanın zabıtlardan çıkması başkanlık divamnın bileceği bir konudur. Mecliste her şey söylenir, ama her soylenen şey dogrudur anlamı çıkmaz" dedi. SHP MYK'mn dünkü toplantısıda Kürt sorununu gündeme getiren Eren'in durumu Turan Bayezit'in yaptığı konuşma ile tartışmaya açıldı. Bayezit, İnönü'nün daha önce "parti programımıza aykın degil" dediği, Eren'in konuşmasının partinin misyonuna ve belgelerine aykın olduğunu soyledi. Bayezit, Eren hakkında işlem yapılmasını da önerdi. MYK'da konuşan tüm üyeler Eren'in konuşmasmın partiyi güç duruma düşurdüğünü, bunun düzeltilmesi gerektigini dile getirdiler. MYK'da yapılan konuşmalar ışığında İnönü'nün bu konuda bir açıklama yapması benimsendi. Bu arada Eren'in llurumu SHP grubu içinde de sorun oldu. Konuşma üzerine, SHP'ye yönelik eleştirilerin yoğunlaşması karşısında gnıpta Eren hakkında işlem yapılması, konuşulmaya başlandı. Eren'in durumu SHP TBMM Grup Yönetim Kurulu'nun pazanesi günü yapacağı toplantıda tartışıtacak. Konunun ayrıca SHP grubunun salı günü yapılacak toplantısında da bazı milletvekillerince gundeme getirilmcsi bekleniyor. Eren'in grup yönetiminden izin almadan yaptığı ve tartışmalara yol açan konuşma üzerine, SHP içinde milletvekilierinin yapacağı gündem dışı konuşmalaru "sıkı düzen" getirme çalışmaları d.: haslatıldı. SHP Grup İç Yöneımeliu'ne gündem dışı konuşmalar için mı.letvekillerinin önceden grup yönetir^ ,<n iznini alması hükmünün konması bekleniyor. Yeniden düzenlenecek olan grup iç yönetmeliğine bu konuda bağla>ncı bir hükum konacak ve yönetimin izni olmadan gündem dışı konuşma yapan milletvekilleri hakkında işlem yapılacak. Hürriyeti" eleklerin bazılan hem peygamberlere hem de diğer bazı insanlara Allah'tan haber getirirler. Boyle zamanlarda onlar, insanlann kendilerini görebiltcegi kdıklara girerier." Bu görüşler Doç. Dr. Beyza Bilgin'in ilkokul S. sınıflarda okutulan Din Kitabı'nda yer alryor. "Tebdili kıyafet" gezen melekler minik kafaları karışlırırken, velilerin de yakınmalarına yol açıyor. Aysd Şaşmaz adındaki anneveli, ilkokul 5. sınıftaki kızınm sorduğu, "Anne sen peri misin, babam ' peri mi, siz ne zaman peri olacaksmız?" gibi garip sorular karşısında neye uğradığını şaşırdığım belirtiyor, "Biz diyor, çocuklannuza cin peri gibi şeylerin hayal üriinii olduğunu anlatmaya çalışırken, devletin resmi kitabınm böyle saçma bilgiler vermesine çok saşırdım." Aynı şekilde Plevne Lisesi Biyoloji Öğretmeni Emrvllab Bakır, harf devrimi ile okuma oranının yüzde 65'ten yüzde 15'e düştüğünü iddia ederek, ögrencüerine "külttir takviyesi" için Ruhun Dirilişi, Kur'an'da Nifak Olayı ve Şuur ve Madde gibi kitapları dağıtıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nca ortaöğretim ögrencüerine tavsiye edilen Zafer Dergisi'nde ise, turistlerin "haram" olduğu belirtilerek, "Ben bür degil miyim? Bir caddenin bir ucundan ötekine haram görmeden gidebüme hurriyetim yok mu?" gibi cümleler yer alıyor. metinde yer almayan, "azudık ve asimlasyoa" sozlerinin, yanlış anlaşümalara imkân veren, maksadı aşan sözler olduğunu bildirerek SHP'nin temel politikasında bir değişiklik olmadığını belirtti. Erdal lnönü, SHP MYK'mn dünkü toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Eren'in konuşması nedeni Eren'in Meclisteki konuşmasına açıklık getirmesini istedi D Y P Genel Başkanı, yerel seçimlerin 29 kasımdaki gibi yapılması halinde figüran olmayacaklanm gerekirse katılmayacaklarım bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel. dun düzenlediği basın toplantısında çeşitli konulara ilışkin görüşlerini açıkladı. Demirel, SHP'li Meiıınet Ali Eren'in Meclis'teki gündem dışı konuşmasıyla ilgili olarak, etnik ve inanç farkhhklan üzerine siyaset yapılamayacağını, Türkiye'de azınlık bulunmadığını belirtti ve SHP'nin konuya açıklık getirmesini istedi. Türkiye'nin ciddi bir dış borç sorunuyla karşı karşıya bulundugu görüşünü yineleyen Demirel, Milli Savunraa Bakanı Ercan Vuralhan hakkında ellerinde belge bulunmadığını, ancak durum ciddiyet kazandığı takdirde söyleyecek çok şeyleri olduğunu kaydetti. Demirel, yerel seçimlerin 29 kasımdaki gibi yapılması halinde figüran olrnayacakların;, gerekirse katılmayacaklannı soyledi. Demirel, DYP Genel Jdare Kurulu toplantısı öncesinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin gündeminde bir haftadan fazla yaşayan konu bulunmadığını, seçimden bu yana 2 ay geçmesıne karşın, komisyonların ancak dün kurulabildiğini soyledi. Demirel, "Seçim niye yapıldı? Baskın şeklinde yapılan seçimin anlamı kalmamıştır. Bakarsınız, Medis'i somestr tatiline de sokariar. Meclis, iktidann rahatsu oldıığu bir mütssesedir" dedi. Demirel, Meclis'teki gündem dışı konuşmaya da değindiği basın toplantısında, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne herkesin sahip çıkması gerektiğini, etnik ve inanç farkhhklan üzerine siyaset yapmamn ülkeye yarar getirmeyeceğini vurguladı. Demirel, bu konuda şöyle konuştu: "Bu farklıhklar bize göre, ülkenin eksiklikleri değjl, zenginlikleridir. Bu ülkenin çocuklan, kaderde, kıvançta, tasada beraberdirler. Lozan Antlaşması'yla betirlencn bir kısıın gayri Demirel: Türkiye'de azınlık yok ile Şahinkaya arastnda çok Cun> hurbaşkam'nın öncetd gün Esenboğa'daki karşılama töreni sırasında bu dosiluğu elele yürüyerek sergilediler. Bu tablo Başbakanlık muhabirimiz Havva Can'ı bile heyecanlandırdı. ÛzalŞahinkaya yakınlığı her törende göze çarpar. Yukarıdaki resim daha önceki bir protokol töreninde iki dostu gösteriyor. Şahinkaya öteki üç paşa ile birlikte yerinı Ûzal'a verdi. Ama resme göre şapkayı vermeye pek isteklı görünmuyor. Bale söyleşisi Balemiz 40 yaşında I ngiltere'de yayımlanan "Dance" dergisi, son sayısında "Türk Balesi"ne de yer vermiş. Dergi yazısını şöyle özetliyor: ' Kısacası klasik balenin Türkiye'ye sadece 40 yıl önce girdigine iaanmak zordur." Bale, Türkiye'ye 1947 yılında Ingıliz eli ile gjrdi. Balemizin kurucusu Dame Ninette de Voloise adlı Ingiliz sanatçı. Bayan de Voloise'e Türk balesinin mürüvvetini göstermek ve kendisinin 90. yaş gününü Türkiye'de kutlamak hazırlığı var. Devlet Konservatuvan Bale Bölümü Başkanı tnci Kurşunlu ile Türk baksini konuştuk: Balemiz ne alemde? Büvük bir ilgi var. Kırkıncı yaş günü için hazırhklanmız sürüyor. Bu yıl ilk kez uluslararası bir yanşmaya katılıyoruz. Lozan'da yapüacak ve Japonya, ABD gibi çok sayıda ülke dansçılannın katılacağı ulusjararası bir yarışma. İki öğrenci ile katılıyoruz. Ayşem Sunal (14), Armağan Davran (18). Yan i m a beş gün sürüyor. 26 ocakta başlayacak. Klasik bale çeşitlemelen ile modern örneklerle katılınıyor. Bale öğreııimi nasıl? Okulumuzda halen 150 öğrencimiz var. 11 yaşından itibaren altyoruz., Klasik bale dansçısı yetiştirmenin yanı sıra, karakter danslan ve modern Nedir o? "SHP KONUYA AÇtKUK flETtltSİr Oün bir basın toplantsı duzenleyen DYP Genel Başkanı Demirel. Eren'in konuşmasıyta Ugili olarak, etnik ve inanç farktılıkları uzerine siyaset yapılamayacaöını belirterek SHP'nin tonuya açıklık getirmesini istedi. Müslim dışında Türkiye'de azınlık yoktur. Birinci, ikinci sınıf vatandaş yoktur. Meclis kursusü hürdür ıma, bütünlüğümüze bu kürsüden hançer saplamayı ayıplıyorum. SHP konuya mutlaka açıklık getirmelidir. Bu kişisel fikirdir diye Reçiştirilemez." DYP Genel Başkanı, bir meslek kuruluşunun Türkiye'nin borç durumunun endişe verici olduğuna Uişkin raporu karşısında iktidarın neredeyse bu kuruluşu boğazlayacağına isaret etti. "Devleti elinde tutanlann bu kadar saldırgan olmalan niye? Siyasi taviz vermek zorunda kalırsınız" diyen Demirel, İsviçre'de bir danışmanlık kuruluşu olan Business International'ın "Türkiye 2000 yılına kadar ANAP'la devam eder" diye referans vermesini de eleştirdi ve Türkiye'nin iç meselelerine karışmanın kimsenin haddi olmadığını soyledi. Devletin boğazına kadar israf içinde olduğunu savunan Demirel, Devlet Bakanlıkları sayısınm arttırılması girişimlerini de eleştirerek, bunun birtakım kimselere iş bulmaktan başka bir şey olmadığına dikkat çekti. Ziraat Bankası'nın seçim yorgunluğu nedeniyle 30 kasımdan beri kredi muamelelerini durdurduğunu anlatan Demirel, TKT'nin birkaç gündür 45 bin ton çayın radyasyonlu olduğu için imha edileceği haberine değindi. Demirel, her yıl 100 bin tondan fazla çay üreıildiğini bildirerek, 45 bin tonun üzerindeki çayın millete içirildiğini, milletin bu iktidardan davacı olacağını soyledi. Basın toplantısında gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Demirel, Milli Savunma Bakanı'yla ilgili olayda ellerinde belge bulunmadığını, belge olmayınca ses çıkarmalarının mümkün olmadığını soyledi. Hükümetin bakanı himaye eden tavnnı yadırgadıklannı, hükümetin arkasına Cumhurbaşkaru'nı almaması gerektiğini bildiren Demirel, bu konuda soru önergesi verdiklerine dikkat çekti. KİTlere çok sayıda danışman atanması konusunda seçilemeyen DYP'li milletvekillerine de görev verildiği takdirde, bunu kabul edip et meyecekleri sorusuna Demirel, "Böyle bir görev verilirse, bunlan kabul edenlere esef ederim" dedi. KİTlerin personelini azaltarak tepe kadroya bir adam getirdiklerini, 20 kişinin aç kalırken bir kişinin doyacağını kaydeden Demiret, yerel seçimlere ilişkin bir soruyu da, şöyle yamtladı: "Muhalefet secime hayır demez. Yalnız seçim durüst olmalıdır. Biı iktidar partisine figuran olmayız. 29 kasımdaki gibi bir secim yapılacaksa, biz yokuz. O çeşit secimi kolaylaştırmayrz, karşı çıkanz. Gerekirse katılmayız. 29 kasımda SHP katılmasaydı, bugün bu durum ortaya çıkmazdı. Devlet başkanına da burada göre* düşüyor. Her şeye sevirci kalamaz, yelkileri de vardır." bale eğitimi de uyguluyoruz. Bale yabancılar eli ile kuruldu. Bugün de yabancı hocalar var mı? Var. Bölümde toplam 12 hoca var. Bunlann dördü Sovyetler Birliği'nden. Bir Isviçreİi, bir de Ingiliz hoca var. Ingiliz hocamız koreoloji ögretiyor. Koreoloji, dans yazısı demek. İnsan vücudunun yaptığı tüm hareketlerin özel ışaretlerle notoya ve yazıya dökülmesidir. Kendinizie ilgili bir iki söz? Dört yıldan beri bölüm başkanıytm. 24 yıldır balenin içindeyim. 1974'dcn bu yana da dans öğretmenliği yapıyorum. Nedir o? BakanBakAn arlamento muhabirlerimiz ANAP kulislerindeki bakanların lakaplannı belirtediler. Kaya Erdem: Mızmız, Kazım Oksay: Mobil, Abdullah Tenekeci: Paşam, Veysel Atasoy. tMnci damat, Ali Bozer: Hocam, Yusuf Bozkurt Özal: Birader, Adnan Kahveci: Vezir, Mehmet Yazar: Gezgin, Cemil Çiçek: FakFuk, Nihat Kitapçı: Köylü, Oltan Sungurlu: Asparagas, Ercan Vuralhan: Çelik yelek, Mustafa Kalemli: Stepne, Mesut Yılmaz; Ekselans, Kurtcebe Alptemoçin: Cimri, Hasan CeJal Güzel: AlHasan, Safa Giray: Viyadük, Bülent Akarcalı: Nikotin, Ekrem Pakdemirli: Tele Ekrem, Hüsnü Doğan: Yetim Hüsnü, Imren Aykut: Yenge, Başağrdı Eczacılar P SHP'de Sağlar'a yeni darbe astalar doktorlardan şikaj'et ediyor. Doktorlar ilaçlardan, ilaç üreticileri eczacılardan, eczacılar sistemden... Türk Eczacılar Birligi Genel Sekreteri Doç. Nurettin Abaaoğlu, çağ atlansa bile bu atlama sırasında eczacılann olduklan yerde kalacakları inancında: Çağ atlama>a merak salındı, ama 25 metrekarelik dükkânlarda eczacılık hiımeti verilemez. H Sağlar'ın istifasma Itıönü den ret Sağlar, Içel tl örgütü'nün görevden alınmasmı istedi. Bu konudaki rapor MYK'da görüşülerek reddedilince Sağlar istifa etti. tnönü, Sağlar'la yaptığı görüşmeden sonra, "Genel Sekreter'e güvenim tamdır" dedi. SHP MYK bugün yeniden toplanarak konuyu görüşecek. HAKKI ERDEM sunması uzerine "Böyle oylamalar olur, ıma bunlar istifa>i gerektirmez. Hemen karar vermemek lazrnı" dedi. Genel Sekreterlikten istifa eden Sağlar dün akşam üzeri İnönü ile TBMM'deki odasında bir görüşme yaptı. Yarım saati aşkın süre devam eden görüşmeden sonra lnönü. Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine, "Genel sekrelere güvenim lamdır" dedi. İnönü İçel il örgütünün yeniden görevden alınıp alınmayacağı sorusuna ise "yann yapılacak işi bugünden nilelemek dogru olmaz" diye yamtladı. Fikri Sağlar, görüşmeden sonra TBMM'den aynlırken, istifasıyla ilgili sorulara, "Haber kaynaklannıza sorun" karşılığını verdi. Sağlar, "Haberin muhatabı sizsiniz onun için size sonıyoruz" denmesi üzerine de gülerek, "Ben genel başkanla her zaman konuşurum" diye konuştu. Sağlar'ın MYK'da genel sekreterlikten istifası MYK uyelerince de gizlenmek istendi. MYK çalışmalarıyla ilgili olarak bilgi vermek Uzere geçen günlerde MYK sözcüluğüne getirilen genel sekreter yardımcısı Ali Dinçer de gazetecilerin ısrarh sorularına karşın bu konuda bir açıklama yapmadı. İnönü ise akşam üzeri gazetecilerin sorularına muhatap olunca, "MYK sözcüsü Sayın Dinçer bu konuda size bilgi vertniş olmalı" dedi. Genel sekreterlikten istifa girişiminde bulunan Sağlar'ın İnönü ile gorüşmesinden sonra SHP MYK bugün için yeniden toplantıya cağnldı. MYK'da içel örgütunun yeniden gösi bekleniyor. 9 İlaç kututanndan eksik ilaç çıkıyor. Bazı kutulara malzemeler konulmuyor. Örnegin. iğnelerin içinde leslere olmuyor. Bu >üzden eczacılara müşteri "hırsız" gözü ile bakıyor. İlaç fiyatlan yenilecek yutulacak gibi degil. Erdem Mızmız Şükrü Yürür: Avarel, Fahrettin Kurt: Hafız, Tınaz Titiz: Bay bilgisayar. Ruhsat kargaşası var. Kozmetikçiler, gözlükçüler, spor malzemesi salanlara eczacılık imkânı verili>or. Bunlara doklorluk yapma olanağı niçin veritmiyor? ANKARA SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, seçim çevresi olan tçel il örgutünün yeniden görevden alınması girişimi MYK'da kabul edilmeyince istifa etti. Sağlar'ın istifası Genel Başkan Erdal İnönü tarafından reddedildi. SHP Genel Sekreteri Sağlar'ın önerisiyle seçimler öncesinde Çam Otel toplantısında görevden alınan ve bir süre önce parti meclisince göreve iade edilen Ahmet Şevki Göklevenl başkanlığındaki lçel il yönetiminin durumu SHP MYK'mn dünkü toplantısında yeniden tartışıldı. Sağlar'ın görevden atınmasını istediği Göklevent yönetirni ile ilgili olarak parti denetmenleri Kenan Süzer ve Kenan Nehrozoğlu'nun hazırladığı rapor ele alındı. Göklevent yönetiminin de, yerine atanan Ali Osman Cihan yönetiminin de görevden alınmasmı ve yerlerine herkesin benimseyebileceği yeni bir yönetim oluşturmasını içeren raporu MYK'da Sağlar savundu. MYK üyeleri Ali Ditıçer, İsmail Cem ve Fikrel Ünlü ise parti meclisince göreve iade edilen Göktevent yönetiminin yeniden görevden alınmasına karşı çıkarken, "Zortama ile iş yapmayahm. Bu şekilde hem genel sekreter hem de karan alan bizlcr yıpranıyoruz" diye konuştular. Daha sonra yapılan gizli oylamada denetmenler raporunun kabulu yönünde ancak 9 oy çıktı. I MYK üyesi rapora karşı oy verirken 2 üye de boş oy kullandı. SHP tüzüğü uyannca örgütlerin görevden alınması için MYK'da en az 10 oy gerektiğinden Göklevent başkanlığındaki tçel yönetiminin yeniden görevden alınması mümkün olmadı. Oylama sonucunun belli olınası üzerine Fikri Sağlar, önündeki kâğıda genel sekreterlikten istifasını yazarak Genel Başkan Inönü'ye hemen 'sundu. Sağlar. "Bu bir kaç ke? tekrar edildi. Yöre milletvekili olarak benim de örgülle ilgili göruşlerim var. Ancak, bunlann benimsenmediği gönilüyor. Görüşlerine rağmen bu karann alınmasmı bir güvcnsizlik olarak degeriendiriyorum" diye konuştu. lnönü, Sağlar'ın istifasını flıaleler ve Gölgeler avunma sanayii alanında son 5 yıl içerisinde gerçekleştirilen ortak projeler, bir dizi soru işaretleri taşıyor. İlgili çevrelerde ihaleler konusunda "ilgi çekici" bazı iddialar var. Şöyle: 1. F16 projesi: Türkiye'nin ortak yatırım ile üretmeyi planladığı savaş uçağı projesi için F16, F18 ve F20 uçaklan yanştı. Tercih yöntemi ile sonuçlandırılan bu projede, önceleri F18 uçağının üretiminin planlandığı belirtildi. Karar son anda F16 lehine çıktı. 1984 yılı başlarında sonuçlandırılan bu proje ile ilgili tüm toplantılara katılan o dönemin üst düzeyde bir askeri yetkilisi, bu konuda Cumhuriyet'e şunlan soyledi: "Hava Kuvvetleri Komutanlığı1 ndaki son toplantıda F16 uçaklannın seçilmesi önerisi gündem maddesi olarak geldi. Toplanlıva katılan arkadaşbır F16 uçaklannın sakıncalannı belirttiler. Hepimiz F16 uçaklannın seçiminin yanlış olacağını belirttik. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya da bu kuşkula S ANAP yasa atağına kalktı AJVAP'// miUetvekillerinin hazırladığı öneriler yasalaşırsa, halk ozanlarına maaş bağlanacak, gümrüklerde bekleyen mallar dövizle satüacak, köylerde kamulaşürma yetkisi ihtiyar heyetlerinden alınacak, büyükşehirde eğlence vergisi tüm ilçelere eşit olarak dağıtılacak. FARUK BİLDİRİCİ ANKARA A.NAP'lı milletvekili halk ozanlanna maaş bağlanması ve gümrüklerde bekletilen malların dövizle saıılması konusunda yasa önerileri hazırlıyorlar. ANAP'ın getirdiği büyükşehirlerde tum belediye başkanları için tek oy kullanılması sistemine karşı çıkan bir grup ANAPlı, muhalefetin istediği gibi eski seçim sistemine dönülmesi için hazırlıklara başladı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nm Tüketiciyi Koruma Yasası'nı bir yılı aşkın bir süredir gerçekleştirememesine sinirlenen bazı ANAP milletvekilleri tüketiciyi koruma yasa önerisi için kolları sıvadılar. ANAP Meclis Grup Yönetim Kurulu, geçen yasama döneminde olduğu gibi partili milletvekillerinin hazırladıkları yasa önerilerini önce gruba sunmalarını kararlaştırdı. Grup yönetiminin uygun görmesi halinde TBMM'ye sunulabilecek olan yasa önerileri için ANAP'lı milletvekilleri şimdiden çalışmalara başladılar. ANAP'lı bazı milletvekillerinin hazırlıklannı sürdürdükleri ve önumuzdeki günlerde ANAP Grup Yönetim Kurulu'na vermeleri beklenen yasa önerileri şöyle: Aşıklara maaş bağlanması: Kars Milletvekili İlhan Aküzüm, seçim bölgesinde yoğun olan halk ozanlannın (aşıklar) devlet himayesine alınmasını ve maaş bağlanmasını öngören bir yasa önerisi haarlıyor. İl genel meclisi uyeJerinin maaşlan: İl genel meclisi uyelerinın aldıklan maaşların arttırılması konusunda Kars Milletvekili İlhan Aküzüm bir yasa önerisi hazıruğı yapıyor. Bu yasa onerisinde, il genel meclislerinin yetkilerinin de arttırılması yolunda bau hükümler bulunacak. Tüketiciyi koruma: Tüketicinin korunması konusunda Sanayi ve Ticaret BakanlığYmn da hazırlandığı yolunda açıklamalar yapılmasına ve aradan bir yılı aşkın bir süre geçmesine karşın hâlâ bu konuda bir gelişme olmaması üzerine, ANAP milletvekilleri bu yasanın gercekleşmesi için hazırlığa giriştiler. Boş yerlerdeki belediye seçimlerinin ertelenmesi: ANAP Seçim İşleri Başkanı İbrahim Özdemir ve yardımcıları, 5 haziranda 127 boş ve yeni i.urulan belediyede yapılacak olan ara seçimlerin ertelenmesi için bir yasa önerisi hazırlıyorlar. Nereden Buldun Yasası: ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmel Keçeciler'ın hazırlıklannı sürdürdüğu yasa onerisinde bürokralların ve parlamenterlerin, bakanların ma' varlıklannm kaynağını açıklamaları ilkesi getirilecek. Köy Hizmetleri Yasası değişikliği: Ordu Milletvekili Giirbuz Yılmaz, kısa süre içerisinde ANAP grup yönetimine sunacağı yasa onerisinde, köy, lerde ihtiyar heyetlerinde olan kamulaştırma yetkisinin YSE'ye verilmesi hükmünü Eetirecek. I Gümnikteki mallann dövizle salışı: Yine Ordu Milletvekili Gurbüz Yılmaz'ın üzerinde çalıştığı başka bir yasa önerisi ile de gümrüklerde kalan mallann satışının dövizle yapılması sistemi getirilecek yasa önerisi, yurtiçindeki döviz biçimindeki tasarruflann toplanması amacına yönelik. Büyükşehirlerde belediye secimleri: ANAP Genel Başkan Müşaviri Mustafa Taşar ve Keçiören bölgesi milletvekili olan Alpaslan Pehlivanlı, büyükşehirlerde belediye başkanlarının ba/ılarının başansızlığmm bedelini, başanlı olanların ödememesi gerektigini savunuyorlar. 25 Mart 1984 yerel seçimlerinde büyükşehirlerde ilçe belediyeleri ile buyükşehir belediyelerinin başkanlan için ayn ayrı oy kullanılmıştı. Betediyc gclirlerinin eşil dağılılmas»: TBMM Adalet Komis>onu Başkanı Ankara Milletvekili Alpaslan Pehlivanlı, buyükşehirlerde kcntteki tum vatandaşların katkısıyla oluşan vergılerin tüm belediyelere eşit dağıulmasını öngören bir yasa önerisi hazırlıyor. İrnar affındaki boşluklar: ANAP' ın lstanbul Milletvekillerinden bir grup, Imar Affı Yasası'nda Anayasa Mahkemesi'nin iptalinden sonra meydana gelen boşluğun giderilmesi için hazırlıklara başladılar. nmıza katıldı. Ancak karar F16 olarak çıktı." 2. MLRS (Çok namlulu topçu roketi): Söz konusu proje için geçen yüın sonbahannda ABD hükümeti ile Türk hükümet yetkilileri arasında ön mutabakat sağlandı. Proje ihalesiz olarak ABD'nin LTV fırmasına verildi. Çok namlulu topçu roketini halihazırda Avrupa1 da oluşturulan konsorsiyum, Brezilya ve Almanya'da üretebiliyor. ABD'li fırmanın Turk ortağı ise hükümete yakınlığı ile tanman Şank Tara'nın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Enka Holding. Bu proje ile ilgili üçüncü bir soru işareti ise projenin "batık şirkel" Burtrak'ın tesislerinde uretimin planlanması. 3. Zjrhlı muharebe aracı üretimi: Yaklaşık 1.5 trilyon Türk Lirası bedelindeki ihalenin ABD'nin FMC fırmasına verildiği geçen hafta Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan tarafından açıklandı. Zırhlı muhabere aracı üretimine silahlı kuvvetlerin Almanların KraussMaffei fırmasından yana tavır ko>?duğu bi liniyordu. Hatta bu durum geçen yıl düzenlenen bir savunma sanayii seminerinde Tümgeneral İhsan Işak tarafından dile getirilmişti. Savunma Sanayi İcra Komitesinin basına bildirerek yaptığı 29 ağustos tarihli toplantısında da askeri kanat, Alman fırmasından yana tercih belirtmiş, ancak daha sonra projeyi yeniden incelemek amacıyla süre isteminde bulunmuştu. Askeri kaynaklara yakın çevreler, projenin ABD'lilere verilmesinde doların mark karşısında değer kaybetmesinde önemli rolü olduğunu ifade ettiler. 1988'in ilk günlerinde toplanan Savunma Sanayi icra Komitesi'nin toplantısının hemen ardından, ihalenin, ABD ve Alman fırmaları arasında paylaştınldığı söylentileri yaygınlaşırken karann ABD'li firma lehinde olduğunun açıklanması yine bazı kuşkulan beraberinde getirdi. Ihalelerdeki gölgeler, Vuralhan olayı ile daha da koyulaşmaz inşallah... Imece Adalet Kara Bahtını, Kömür Talihinı nkara'da kömür el yakmaya, fakat sobaları yakmamaya devam ediyor. Bir yanda çevre illerden I kalitesiz kömür getirerek köşe dönen "kömürzade"ler, öte yanda, çoluk çocuk titreşmek zorunda kalan "kö1 miirzede"ler. Ortada ise bu iki sınıfın değişik duygulaıla dua ettiği Belediye Başkanı Mebmet Alünsoy. Gazeteci Hüseyin Tek, 15.12.1987 tarihinde kömür sırasında idi. Torpilsiz kömür almak, ateşsiz sigara yakmak gibi idi. Tek, Altınsoy'dan bir röportaj sırasında kömür sırası almayı basarmıştı. ötesini kendi ağzından dinleyelim: "Kömiiriimüzü belirtilen tarihte alamadık. Ankara Belediye Başkanı, kömür sıkıntısı olmadığını, kömürüroü hemen alabilecegimi soyledi. Bir müdel daha bekledim, kömüriim gelmeyince TKİ deposunda gece>ansı 3'te sıraya girerek 57 nolu sırayı aldım. Ertesi gün 250 kişiye kömür dağıüldığı halde, ber nasılsa 57. sırada oUn benim ismim okunmadı. ttirazlanmıza karşı aldığımız yanıt yüziimüze kapanan pencerekr oldu. Benim dummumda olan uç kişi Adnan Beı denilen görevlinin yanına ginneyi başardık. Adnan Bey'e dunımumuzu anlatlık, bize, 'O Belediye Başkanı'nı tanıyorsanız söyleyin, önce bize kömür göndersin' dedi ve odadan hep beraber dışan atıldık." T urkiye'de adalet mekanizmasının geç işlemesi ve hâkimlerin önündeki dosya sayısınm kabank olması en önemli sorunlarımızdan. Çanakkale'nin Lapseki ilçesine bağlı Beyçayır köylüleri, bu sonınun farkına varmış olsalar gerek, mahkeme kapılarına pek yanaşmıyorlar. AA'nm haberine goı« Beyçayır köyünde, bütun anlaşmazlıklar kö> halkı tarafından çözumleniyor. Beyçayır köylüleri, mahkeme kapısının ne olduğunu bilmediklerini.öğrenmeyede niyctli olmadıklarını belirtiyorlar. Köyde çıkan bütun anlaşmazlıklar Köy İhtiyar Heyeti, inıam ve öğrelmenden oluşan bir "iahri mahkeme" tarafından görülüyor. Bu "fahri mahkemennin kararlarına da "tıs" deıneden herkes boyun eğiyor. A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle