19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef l'şaklıgil, ^ azı tşîerı Muduru Oka) Gonensin. # Habcr Merkezı Muduru Sahıbı Cumhun>et Maıbaacılık. \e Gazetecıhk Turk \nonim Şırketı adına NadirNadi # Genel Yavın Mjduru Hısın Cemal, Muesıese Muduru Emine Valçın Ba>er. Savfa Duzcnı Voneımem \li \car, 0 Temnkıler A\K\RA >aK'm Dogan. İZMİR Hikmet Çe<ınka\a. M » N \ Celal Başlangıç. Istanbul Haberlerı Eriıan Almldız. Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı Osnran l lagaj. Kulıur Celal L'sler, Spor Danıjmam Abdulkadir \ucelman, Dıueltme Refik Durbaş, BılımEgnım Şahin Alpaj, fşSendtka Şukran Kelenci. > urt Haberlerı Necdet Dogan, Dızı Yazılar Kerem Çahşkan, Bursa I evenl Gençelli, A Koordınaıor \hmel Korulsan, % Malı lşler Erol Erkul, 9 Reklam \y,e Torun, Ek Yayınlar Hul>a \k\ol £ Idare Huse>in Curer, tşletme Onder Çelîk, Bılgı tjlem Nail tnal bu\an uf Ya\on Cumhurı>eı Matbaacılık ve Ga^eletniık T A Ş 1 urk Ocagı Cad 39>41 Cagaloftlu 3J33Î l>! PK 246tvanbul Td 512 05 0 ! 120 tıal) Trle» 22246 FaA (1) 526 60 "2 # Burolar Ankırm: Z,, r.Dkalp Blv lnkılap S Nc 19.4. Tci 133 11 4]4, Teleı 42344 Fax (4) 1 3 3 8 2 6 4 % lımır H Zıya BK 1 3 5 2 S 2 3 . T c l 1 3 1 2 3 0 . Tclex 52359 Fax (51)13 12 30 0 \d.na !on..Cad U 9 S No 1 Kal I. Td 114550119131, Tdcx 362155.Fax ( ? ! l | 3 2 8 O 5 6 TAKVİM 21 OCAK 1988 Imsak: 5.47 Güneş: 7.16 öğle: 12.20 Ikindi: 14.50 Akşam: 17.13 Yatsı: 18.37 \arın karne stresi yaratmayın NİLAY KARMAN Yann karne günü. Yüz binlerce öğrenci, yaklaşık 4 aylık eğitim dönetnini geride bırakıp, iki haftalık yanyıl latiline girmeye hazırlanırken yürelderinin çarpınusına engel olamıyorlar. Pek çok öğrencı ve anne ile baba için "karne" geride bırakılan yan öğretim dönerainin bir değerlendirmesi anlamım taşıyor. Çunkü gunuraüz anne ve babalannın arasında karne notlarına adeta bir kişilik değerlendirmesi biçiminde bakma eğilimi hayli yaygın. Işte bu noktada, "Karne nedir?" sorusuna yanıt aramak gerekiyor. Aileiçi ilişkiler ve uyuşmazlıklar konusunda uzman Psikolog Dr. Kadir Özer, kameye, öğrencinin komşunun çocuğuna evdeki kardeşine ya da sınıf arkadaşına kıyasla ne ölçüde değerli ya da değersiz, tembel ya da çalışkan, zeki ya da aptal olduğu gibi bir anlam verilmemesi gerektiğini vurguluyor. Özer, kamedeki zayıf notlann kişilık notu olmadığına özellikle dikkat çekerken, karneyi "çeşitli konulardaki bilgi ve becerilerin ne ölçüde kazanıldıLlannın " olarak tanımhyor. Boğaaçi Universitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimi Bölüm Başkanı Doçent Neda Öner, karnemn "ashnda çocugun içjnde bulundııgu egiUm sistemine uyup uymadıgını gösteren bir mesaj olduğu" görüşünü savunuyor. Doçent öner'e görc, karnedeki bu notlar, öğrencinin öğrenim Yarıyıl tatili başlarken uzman psikologların anne ve babalara önemli bir uyarısı var 2 bin dolar ödiillü karikatür yurışması İstanbul Haber Servisi Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği'nce (IPRA) ABD'in New York şehrinde "Uyuşturucuya Karşı Mücadele" konulu uluslararası bir yarışma düzenleniyor. Aralarında unlu "çizgi romancı" Sempe'nin de buiunduğu 7 kışilik jiıri larafından değerlendirilecek olan eserterin son katılma tarihi 1 Marı J988'de sona eriyor. Yarışmada birinciye 2 bin dolar, ikinciye bin dolar ödül verilecek. Ödül alan eserler, nisan ayında Avustralya'mn Melburn kentinde, ekim ayında da Viyana ve Budapeşte'de yapılacak derneğin kongrelerinde sergilenecek. KARNET NEDİRNE DEĞİLDİR? Dr. Kadir özer: Karne çocuğun diğer çocuklara göre daha değerlideğersiz, tembelçalışkan, zekiaptal diye kıyaslanabileceği bir ölçü değildir. Zayıf notlar, ikinci yan için olumlu bir yaklaşımla ele alınmalı. Doç. Dlecla öner: Karne aslında öğrencinin sisteme uyup uymadığını gösteren bir mesaj. Az bilerek iyi not, çok bilerek de kırık not alınabilir. Ezberci eğitim, çocukları olumsuz etkileyebiliyor. not nedeniyle çocuğa başarısız damgası vurmak, onun özgüvenini sarsar. Çocuğa maddimanevi ceza vermek de hem yararsızdır hem olumsuz sonuçlar doğurabilir. cuğa ebebeynleri tarafmdan verilen rtıaddi cezalann yararsızlığı, Dr. Özer, zayıf getiren çocuğa verilen maddi cezanın, manevi ceza ile birleşince çocukta daha da olumsuz etki ler yarattığıru bildiriyor. Karnesinde zayıf getiren çocuğa maddı ceza vermemek kadar, karnesi çok iyi olan çocuğa verilen maddi odülun de abartılmaması salık veriliyor. Psikolojik danışman Çekirge de ebeveynlerin çocuklarını yaJnızca ders konusunda odüllendirmelerinin yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Doçent Necla Öner, hayat başansı ile okul başansı arasındaki ilişkinin tam olmadığı. hatta yapılan araştırmaların bu ilişkinin duşuk olduğunu gösterdiği gerçeğini dile getırirken, anne ve babalann karne notlarını değerlendiriren, bu konuyu goz ardı etmemelerini salık veriyor. Iş:e bu nedenle aileler, çocuklan okuldan zayıf notlu karne getirince karamsarlığa kapılmamalıdır. Hayatta başarı kazanüması için okul eğıtimiyle birlikte ailelerin, çocuğa düşunmesinı ve sorunları çözmesini öğretmesi gerekiyor. Kame sonrası, psikologlar tarafmdan ebebeynlere salık verilen bir diğer öneri de, ailelerin çocuklanyla birlikte ozeleştiri yapmaları. Dr. Kadir Özer, yalmzca karnede Dantşman JSükhet Çeklrge: Kamedeki özellikle iltokula yeni başlayan çocuklarda ılk kamenin olumsuz etki yaratmaması ıçın anne ve babalar dıkkatlı olmalı ve bilgi duzeyini tam ve hatasız olarak yansıtmamasına karşın, öğrencıden bu sisteme uyması bekleniyor. Oysa diyor Doçent Necla Öner, "Bir ogrenci az bilerek iyi not ya da çok bilerek kınk nol alabitir." Öner ayrıca ideal eğitimde, çocuğun düşunce sistemini geliştirmesinın istenmesine karşın, okullarda çocuktan ezberciliğin istenebileceği hallerin görülebildiğini belirtiyor. Doçent öner, ayrıca psikometride 'psikolojik ölçme' her zaman yanılma payı olduğu gerçeğinden hareketle, karneye sadece birkaç sınav sonunda verilen notlan abartmamak gerektiği görüşünü savunuyor. Öner, eğitimcilerin hatayı aza indirgemek için çocuklan sadece notla değil, çok yönlü değerlendirmeye tabi tutmaları gerektiği göruşunü savunuyor. Psikolojik damşman Nükbel Çekirge de, günümuzde karne olayının öğrenciler üzerinde buyük bir "stres" yarattığına dikkat çekerken bu alanda, aile ve toplumsal baskılann çakıştığı noktalarda çocuk üzerinde yaratılan baskıların "dramatik" boyutlara ulaştığını söylüyor. Çekirgeye göre, kamedeki notlanndan dolayı, "başansız" damgasır yiyen bir çocuğun özgüveni büyük ölçüde sarsıhyor. Psikolog Dr. Kadir Özer, çocuk üzerinde psikolojik açıdan zedelevicı etki yaratmamak için ebebeynlerin zayıf not karşısında çocuklara rnutsuzluklarını göstermemeleri gerektiğini belirtiyor. Özer, anne ve babalann çocuklanna "Bizim mutlu olmaraızı istersen, zayıf getirme" yolundaki sözlerinin çocuklar tarafından kolaylıkla anne ve babayı mutsuz etme ilanı olarak görulebildiğini söylüyor ve bu bir davranışın aşırı ucunda zaman zaman rastlanan "çocuk İDtiharlanrun" meydana geldiğini hatırlatıyor. Psikolog Dr. Özer ve psikolojik danışman Çekirge'nin, üzerinde birleştiği bir konu da, zayıf getiren ço ki zayıf değil, başanlı notlann nedenlerinın değerlendirilmesinın gerekliliğıne dikkat çekerek, bunun geleceğe yönelik akılcı ve gerçekçi yaklaşım olduğunu belirtiyor. Çocuğun zayıf not getirmesi durumunda, "Zamanını mı iyi planla>amadı, çalışma zamanını ders dışı faaüyetlerle mi doldurdu, yeteni mola mı vermedi?" sorulanna olumlu bir yaklaşım sayılıyor. Psikolog Dr. Özer, anne ve babalann ve hatta çocukların karneyi genellikle geleceğin de muhasebesı gibi görduklerini ve daha şimdiden ikmallerle geçecek bir yaz tatılini duşunduklerini hatırlatıyor. Bunu anne ve babalar açısından yar.lış bir davranış olarak değerlendiren özer, "İkinci dönem heniız yaşaomamıştır. Bunu bizzat ya$a>arak gormekte yarar var. Gecen donemin muhasebesini yaptıktan sonra. anneler ve babalar, gelecek döneme daha olumlu bakmalıdırlar" diyor. Doçent Necla Öner de, anne ve babalann, karnelerinde zayıf getiren çocuklanna, "Sen degersizsin" mesajını vermemeleri gerektiğini vurgularken, ebebeynlerin olumsuz olarak gördukleri değerlendirrneleri, yeni yollar arayarak yapıcı bir biçımde çözmelerinin gerektiğini hatırlatıyor. Psikolojik danışman Nükhet Çekirge ise karne ve stres sorununun aile içinde hafifleterek çozumlenecek bir sorun olduğunu belirtiyor. Sonuç olarak psikologlar anne ve babalann, çocukların karne notlarına bakarak, "sen bizim için degerlisin ya da degersizsin mesajını vermemeleri gerektiğini" vurguluyorlar. Prematüre bebekler İSTANBUL (AA) Avrupa Pediatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Angel Ballabriga, Hilton Oteli'nde "düfük tartılı (prematüre) bebeklerde, yağ asitleri" konulu bir konferans verdi. Angel Ballabriga, 700 gram ile 1 kilogram arası doğan çocukların yaşama şansının az olduğunu belirterek, bunun, annenin hamileliği döneminde normal beslenememesinden kaynaklandığım kaydetıi. Prematüre'nin kalıtımsal da olabileceğine dikkat çeken Ballabriga, "bir anne çok çalışıyor, çok yoruluyorsa, düzenli beslenemiyorsa, prematüre doğum diğer nesl geçebiliyor" dedi. Hacettepe Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Yalaz 'Her 10 çocuktan biri menenjitten ölüyor' İstanbul Üniversitesi Çapa Çocuk Hastanesi'ne 1 Ekim 87 18 Ocak 88 tarihleri arasında menenjit ön tanısı ile 41 hastanın yatınldığı bildiriliyor. Konuk Yazar Kahvecfden YOK için 'pembe vaat' Devlet Bakanı Adnan Kahveci, YÖK'ün yeniden dü'zenleneceğini ve üretimi teşvik eden bir yapıya kavuşturulacağını söyledi. YÖK daha çok asgari standartla denetim yapan bir kuruluş haline dönüşecek. ANKARA (AA) Devlet Bakanı Adnan Kahveci, ODTÜ öğrencılerinden fikir üretmek, yeni projeler ve önerilerde bulunmak veya uygulamaya katılmak için gönüllü danışmanlık yapmalannı istedi. Kahveci, önceki akşam Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde öğrencilerle bir sohbet toplantısı yaptı. Adnan Kahveci, yükseköğretimin sorunlarına değinirken, bunun ekonomik sorundan kaynaklandığım, kaynak arttınmının hem devlet bütçesinden hem de universitenin kendi gayreti ile sağlanacağını söyledi. Kahveci, YÖK'te yapılacak değişiklikle ilgili olarak da şunları söyledi: "Getirilecek yeni düzen, insanlan çalışmaya ve uretime teşvik edici, daha sonra da zorlayıcı bir düzen olacak. YÖK daha ziyade asgari standartla denetim yapan bir kuruluş haline dönüşecek. Üniversite yapısı da eski ODTÜ'ye benzer bir yapıya dönüşecek. lerel yönelimlerin. üniversite yönetimindeki ağırlıgının ne olacagı konusunda benüz bir karar vermedik." Türkiye'de, üniversiteye giremeyen gençlerin ne olacağına ilişkin sonı üzerine Kahveci, geçen 4 yıl içinde altyapı çahşmalannın yapıldığını, bundan sonra eğitim ve sağlığa yöneleceklerini kaydetti. Turkiye'nin en acil sorununun kaynaklann iyi kullamlarak işsiz gençlere iş olanağı sağlamak olduğunu ifade eden Kahveci, üniversiteye gıremeyen gençlere televizyonda verecekleri eğitimle vasıf kazandırılacağını bildirdi. Kahveci, "Her yıl iş piyasasuıa girmeye hazır 1 milyon insan var. Bunlardan binde biri silaha sarılsa Turkiye'nin durumu ne olur?Bu insanlara iyi bir iş, iyi bir eğitim veremezsek, en büyük sosyal adaletsizliği yapmış oluruz" diye konuşlu. Çok kanalfı televızyon programıyla, şehir ve köy arasındaki eğitim eşitsizliğinın giderileceğini kaydeden Adnan Kahveci, şoyle devam etti: "Düşündüğümuz mekanizma şu: Uydu kanahyla bütun bolgelerimize yer istasyonlanndan 5 kanah ulaştırmak. Nihai hedef bu. 1. kanal ilk ve ortaokullar için 2. kanal liseler, 3. kanal meslek liseleri ve 4. kanal hem lise hem üniversiteler için. Dallannda en iyi ögrelmenler tarafmdan verilecek dersi teievizyonla her okulda, her sınıfa ulaşürma duşuncesi icindeyiz. Oğretmen, dersio nasıl verüdiğini oğrenecek. ogrenci o bilgiyi en iyi şekilde oğrenecek. Eve geldiginde de aynı bandı izleme oianağı bularak tekrariayacak. Bu bujuk bir yatırun, şu anda bilançosu 500 milyann üzerinde. Bu sistemin finansman ve teknik sorunlannın >anı sıra örgutlenme sorunuyla da karşı karşıyayız." Söz konusu projenin dünyada denenmediğine işaret eden Kah\ecı, "Dunyada denenmentiş şeyi denemekie buyuk bir kumar oynu\oruz" dedi. Kahveci, yurtdışına yaz aylannda çok sayıda öğrencinin gönderilmesi konusunda çahşmaların olduğunu, bunun sağlanması halinde dar gelırlı öğrencilerin Konut Fonu'na ödeyecekleri paralann kendileri tarafından odeneceğinı söyledi. Öğrencilerin. De\let Bakanı Adnan Kahveci'ye yonelttikleri soruların ağırlıgının, yukseköğrenimin dışından oluştuğu gozlendi. ODTU oğrencileri, KİT'lerin özelleştırilmesi, Guneydoğu'daki anarşik olaylar, Türkiye'nın doğusunda yaşayan azınlıklarla ilgili görüşleri, nufus artışı ve aile planlaması, Turk Dil Kurumu'nun konumu, Konut Fonu'ndaki darboğazlar ve işkence gibi konularda sorular yonelttiler. Adnan Kahveci, universıtelerde oğrencılerle düzenlediği sohbet toplantılarının amacının, daha dinamik bir şekilde öğrencilerin görüşlerini almak ve bunları uygulama aşamasına getirmek olduğunu söyledi. Menenjite erken önlem Prof. Dr. OLCAY NEYZt~ Son günlerde gazetelerde yer alan çocuklarda menenjit hastahğı ile ılgili haberler özellikle okul çağı çocuklannın anne ve babaJarında endişeler yaratmıştır. Konuya açıklık getirmek amacıyla, şehrimiz çocuklarının önemli bir bölümüne hizmet veren l.Ü. Çapa Çocuk Hastanesi'ne başvuran hastalar ve bulaşıcı menenjit hastalığı hakkında aydınlatıcı bilgi vermek görevimizdir. Solunum yohı hastaüklan, grip gibi damlacık yolu ile bulaşan hastalıkların sıklığı kı; aylannda tum ülkelerde artma gösterir. Bunun başlıca nedeni soğuk havalarda günlerin büyük bir kısmının kapalı yerlerde gecirilmesidir. Bu şekilde, boğazında mikrop taşıyan kimselerden etraf İstanbul Haber Senisi Türkiye'de çocuk ölumlerinin yuzde dokuzunun nedeni olan menenjit hastalığı, yılbaşından bu yana kamuoyunun gündemihden inmiyor. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile üniversiteler arasındaki tartışma sürerken, tstanbul Tabipler Odası, salgın olmadığıru açıkladı. Çocuk Hastalıklan Uzmanı Dr. Osman Aylaç, Bakteriyoloji Uzmanı Dr. Sait Öıtan ile Anestezi Uzmanı Dr. Gülperi Orbey'in yaptığı araştırmaya göre, "tstanbul'da son günlerde basına yansıdıgı gibi bir menenjit salgı•1 soz konusu degil." Hacettepe Tıp Fakiiltesi Çocuk Nöroloj'si ogretim üyesi Prof. Dr. Kalbiye Yalaz, Türkiye'deki çocuk ölümlerinin yüzde 9'unun menenjitten kaynaklandığım belirterek şu acı gerçeği gözJer önune serdı: "Ulkemizde kaba bir rakamla her 10 çocuktan biri menenjitten öluyor." Sosyal ekonomik düzeyi duşuk toplumlarda menenjıtin daha sık goruldüğunu vurgula>an Prof. Yalaz, \ucut direncinin kırık olmasının, beslenme yetersizliğinin, temizlik kurallarına uyulmamasının hastalığa yakalanmada etkisinin büyuk olduğunu belirtti. Bu hastalığın kış aylannda artış gösterdiğine dikkat çeken uzmanlar, bu yılın vaka saytsmın geçen yıl yatınlan hasta sayısına çok yakın olduğunu söyluyorlar. İstanbul'da ll Sağlık Müdürlüğü, son uç ay içinde 21 menenjit vakasımn kendüerine ulaştığını belirtirken, tstanbul Üniversitesi Çapa Çocuk Hastanesi'ne 1 Ekim 1987 tarihinden 18 Ocak 1988'e kadar menenjit öntanısı ile 41 hasta yatınldığı bildirildi. Bu farklı açıklamalar, anne babalann kafasında soru işaretleri uyandırırken, sağlık birimlerinin de tartışmasına yol açtı. İstanbul Üniversitesi istanbul Tıp Fakültesi öğretim uyelerinden Prof. Dr. Olcay Neyzi'nin, kliniklerine gelen hasta çocuk sayısını açıklaması üzerine Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı, İstanbul ll Müdurluğu'ne bu rakamlann iletilmediğmi belirterek sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu büdirdi. Prof. Dr. Olcay Neyzi ise tüm vakalann il müdürlüğune ihbar edildığini, bunlann ihbar defterlerinde kayıtlı olduğunu söyledi. Öte yandan Gaziantep'te de menenjitten ' çocuğun öldüğu. 5 çocuğun da tedavi edildiği öğrenildi. Ağaç dikme ve sökme makineleri (Arkası 13. Sayfada) Özel kıırslarda ehliyet almak 221 bin lira HALİL NEBİLER Trafik yasasında yapılan değişikliğe göre süriicu adaylarına ders vermek için İstanbul'da altı, Türkiye'de 57 özel sürucu kursunun, kuruluşlanru tamamladığı öğrenildi. Millı Eğitim Gençük ve Spor Bakanlığı müfettişlerinin denetiminde çalısacak olan şoför kurslanndan sertifıka alabilmek için "B amfı" ehliyet isteyenIer bir ayda 76 saat; C, Dve E sınıfı ehliyet isteyenler ise 85 saat eğitim yapacaklar. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Daire Başkanhğı'na bağlı olarak eğitim verecek kurslarda sürücü adaylarına direksiyon eğitimi en az 5 yıllık meslek deneyimi olan şoförler tarafmdan verilecek. Şoförler. bir saatlık ders ucreti olarak 5 bin lira alacaklar. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası'nda değişiklik yapan 4.4.1985 tarihli 3176 sayılı yasaya göre İstanbul'da sürücü eğitimi yapmak için kurulan özel kurslar şunlar: Kozyatağı'nda tstanbul Sürücü Kurso, Kozyatağı'nda Bora Süriicö Kursu, Bostancı'da Aabadem Surucü Kursu, Beşiktaş'ta Temaş Süriıcü Kursu, tncirli'de Atilla Süıücü Kursu. Bağcılar'da Bağcüar Sürücü Kursu. Aylık öğrenci kapasiteleri 4 bin 500 5 bin dolayında olan bu kursların yam sıra, 2 özel kursun da basvuru yaptığı öğrenildi. Yasaya göre, ehliyet almak isteyen sürücü adaylan nufus cuzdanları. (Arkası 13. Sayfada) öğrenim belgeleri, 4 fotoğraf, sağlık raporu ve sabıka kayıtlarıyla özel kursa başvuracaklar. Surucü adaylan, bu kurslardaki bir aylık eğitim programlarında 10 saat ilkyardım bilgisi, 16 saat motor bilgisi, 30 saat trafik bilgisi ve 20 saat direksiyon eğitimi alacaklar. Profesyonel ehliyet almak için izlenmesi gereken bu eğitim programına karşın Otobus ve kamyon kullanabilmek için gereken "C, D, E, sınıfı" ehliyet almak isteyenler 10 saat ilkyardım bilgisi. 20 saat motor bilgisi, 30 saat trafik bilgisi ve 25 saat direksiyon eğitimini içeren toplam 85 saatlik kurs programını ızleyecekler. Kurslara katılan sürücü adaylarının kurslara ödeyecekleri saat başı Dalan: Bilkent gibi üniversite kuracağız ANKARA (AA) İstanbul Buyükşehir Belediye Başkanı Bedrelü'n Dalan, başkanlığım yaptığı İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı kanalıyla kurulacak ozel universiteyle ilgili çalışmalann sürdüğünu söyledi. Bedrettin Dalan yapıığı açıklamada şöyle dedi: "Türkiye'de özel üniversite ancak vakıflar kanalıyla kurulabiliyor. Bizim de tstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı isimli bir vakfımız var. Vakıf kanalıyla üniversite kuracağız. Bir nevi Bilkenl modeli olacak." Dalan. Anadolu yakasında kurulacak universitenin teknoioji ağıriıklı olacagını bildirdi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafmdan alınan, "ağaç sökme, nakletme ve dikme makineleri" ile ağaçlandırma çalışmalan başlatıldı. Makineler daha önce açtıkları çukura 15 yaşına kadar olan yetişkin ağaçları, kökünü çevreleyen toprağı ile birlikte sökerek dikebiliyor. Öte yandan makinelerin Bostancı 'daki tanıtım toplantısına katılan Bedrettin Dalan, Karakoy dönüşti için bineceği deniz otobüsü 15 dakika geciktirilince, yolcuların bir kısmı olayı protesto etti. Bunun üzerine Dalan, kaptan köşkıine çıkarak buradan yolculara hitap etti ve ozitr diledi. (Fotoğraf: Uğur Gunyüz) Dünyn yulancılar şampiyvnu WASHINGTON (Cumhuriyet) ABD'nin Burlington Wisconsin kentinde yapılan "Dunya Yalancılık Şampiyonası" kupasını Ed Boyacıyan adlı bir Amerikalı Ermeni kazandı. Aralarında Çin ve Hindistan'dan gelen yarışmacıların da buiunduğu "yalancılar" 2 gun süreyle yarıştı. 71 yaşındaki Ed Boyacıyan, 1929 yıhndan beri yapılmakta olan şampiyonayı büyük farkla kazandı. Ed Boyacıyan 'a kupa getiren yalan, bir plağm hep aynı yüzunü çalarak o yüzü tamamen erittiği için şarkıyı, arka yüzündeki şarkı ile birlikte dinlemek zorunda kalan bir adamın öyküsüne ilişkin. tkinciliği de "Hava o kadar soğuktu ki hayâtımda ilk kez bir politikacıyı elinı kendi cebine sokmuş olarak gördüm" cümlesiyle başlayan bir oykü kazandı. MPVİPVİ ları defileler butün hıayla süruyor. Fransız modacı Christian Lacroix'nin kırrnızı organze balon eteK üstünde, kırmızı cepkenli ve külahlı modeli büyük ilgi topladı Yaz akşamları için düşünulen bu gece kıyafetinde klasik doöu motifleri VB Mevlevi külahını çağrıştıran şapka dikkati çekiyordu. Balon etek ise geleneksel Mevlevi siluetini, alttan hafif kırpılmış bir şekilde tamamlıyordu Batılı modacılann Doğu kultüründen esınlenerek çızdikleri birçok model gibi bu kıyafet de moda dünyasında oluşan ilgınç kültur sentezlerinden birini simgeliyordu. A C İ l i t İ İ P r Pans'te modacıların 1 8 98 m C V I C V I C d l l l U I C I baharyaz giysilerini sunduk Yazııı denize, kışın Kuşadası'na Kuşadası marinası teknede yaşayan birçok yabancı ailenin en sevdiği "kışlak" yerlerinden biri oldu. Denizci turistler "Bütün dünyada bu kadar samimi bir ortam görmedik" diyorlar. TARIK ERSOY KUŞADASI Kuşadası marinası, kış mevsimi boyunca tekrar sıcak sulara açılacakları gunleri bekleyen yüzlerce tekne ve insana evsahipliği yapıyor. Munihli Christa Klaus, eşinin yaz boyunca işlettiği yelkenlilerden birinin altında boya yapıyor. Bir yandan üzerine cıktığı merdıvende boya fırçasını sallarken, "Yaza hazıriık yapıyonız; bunlar ufak işler, ama ihıiıal etmeye gdmez" diyor. Biraz ileride ufak bir teknenin içinde beyaz saçlı lngiliz çift, yeni demlenmiş çaylarıyla gune başlıyorlar. Orta yaşlı bir Fransız çift günluk alışverişlerini yapmak için bakkala giderken, karşılaştıkları herkese gülerek "bonjour" demeyi ihmal etmiyorlar. Guvertelere çıkarılan çamaşırlar, yelken iplerine asılıyor. Marina'nın buyükluğu dolayısıyla ulaşım çoğunlukla bisikletlerle yapılıyor. Bu işten en hoşnut olanlardan biri de kuşkusuz annesinin kullandığı bisiklelin arkasmda, bir portakal sandığının içinde çevreyi gozetleyen kuçük Rose oluyor. Fotoğraflarının çekildiğini görünce duran Rose"un annesi Grace, bizi tekneye kahve içmeye davet ediyor. Teknede Grace'in eşi. başında bir gemici kasketi, sırtında siyah bir deri ceket ile "Güverteye hoşgeldiniz" diyor. Yaklaşık 25 metre uzunluğunda, ahşap gövdeli yelkenlinin içi adeta bir daire gibi döşenmış. Tık ağacı ile kaplanmış oturma odasmda orta boy bir kütüphane, müzik seti ve yağhboya resimler yer abyor. Teknede uzun süre denizde kalmak için gereken her şey yer alıyor; uydu haberleşme sistemleri, radar ve otomatik seyir araçlarının buiunduğu tekne, yaklaşık 93 yıl önce kızağa konulmuş. Grace, Türkiye'ye eylul ayında geldiklerini ve nisana kadar Kuşadası marinasında kalacaklarını söyledikten sonra sözü eşi Keith alıyor: "Bu tekne ashnda bizim değil. Bir ttalyan arkadasıma ait. Benim leknem şu anda San Fransisto'da demirli. ltalyan arkadaşım bize kışı kendi teknesinde geçirmemizi önerdi. Teknenin ber turlu bakımını, boyasını ve tamirini yapıyoruz. Bu bizim if in de bir tatil oluyor." Asıl mesleği marangozluk olan Keith, teknelerin ahşap aksamlannı yapıyor. Keith, "Hemen hemen biitün dünyayı gezdim, ama hiçbir yerde Türkiye'de gördüğumuz kadar iyi davranış görmedik. Bazen oylesine sıcak •Igi göniyoruz ki kuçük Rose bile ne yapacagım şasmyor" diyor ODTÜ batık araştırmaları ANKARA (AA) Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sualtı Topluluğu (SAT), Batık Araştırmaları Grubu'nu kurdu. Grup, deniz ve içsularımızda bulunan antik ve yeni dönemlere ilişkin gemilerin yam sıra su altında kalmış şehir ve yerleşim alanlarını keşif ve araştırma gezileri düzenleyecek. Kuçük Rrjse, aılesi ile beraber mannada yaşayan en küçük denizci.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle