19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Sağlar'ın demeç ve açıklama alanına kısıtlama Iııöııü krizi dondurdu Bundan böyle SHP'nin cumhurbaşkanlığı, silahlı kuvvetler ve dış politika açıklamalarını yalmzca lnönü yapacak. SHP Genel Başkanı MYK üyelerinden haziranda yapılacak kurultaya kadar birlikte ve uyum içinde çahşmalarını istedi. Aksi takdirde olağanüstü kurultaya gitmekten söz ettı. ftlTNTERINKOPUGU AHMETTAıN Insan.. bısan.. . "Yaşam nedir" sorusunu nasıl yanülamr ki? Yaşam, nasıl söze dökulebılır kı? "Söz tutkusu"nun boş bır serüven olduğunu Duygu Aykal daha minicikken kavramış. Baleye, koregrafıye sevdası bu yuzden... Yaşamı sözlerle değil, "dünyanın en guzel, en mükemmel enstrümanı" dediği "insan bedeni" ile açıklamaya sevdalanması bu yüzden. Duygu nefes nefese bır heyecandı. Uçarı bir bulut, zıpzıp bir stvinçti. Cıvıltıydı, yaratma tutkusuydu. Kısacası yaşamdı. Dünyanın en güzel enstrümanı ile dünyanın en güzel enstrtimanını anlatmaya yönelmesi bu yüzdendı belki de. Balenin yazgısıyla insanın yazgısı aynıydı. Elde geriye solmaya hükümlü fotoğraflar gibi afışler, program broşürleri kalıyordu. Balenin, daha doğrusu koregrafmın roman gibi, tablo gibi, muzik gibi "yeniden yasanabilirliği" yoktu. Duygu Aykal'm "tnsan tnsan" adlı ıkı perdelik balesımn programını da Duygu kendisı yazdı, kendisi derleyıp düzenledi. Güzel anısı önünde eğilerek bu programdan bazt kesıtler sunuyoruz: "tnsan doğada duşunen tek canlı" onun bildığımız tek tanımı bu. Yeryüzünün bu en akıllı varlığı bugüne dek aklıyla ne yaptı1' Kuşaklar gelıyor, kuşaklar gidıyor, aklın urettığı bıtmez tükenmez varlıklarla dohıyor dünyamız. Uzayın gizleri çözülüyor onunla. Artık o, bir sözüyle her şeyi yapacak durumda. Çehov'un bır espnsı geldı aklıma şu an. " O, bir söznyle ber şeyi yapacak guçte. O, bir sözüylc kendisine bir pantolon yapabilir mi?" AkıUı insanlar yetiştirmek ve eşyaya biçım vermek yanşı, yüzyıllar boyu sürüp gidiyor dünyamızda. Bütün bu olup bitende bir eksiklık olması gerek. İnsanın özgürlük alanı, onla yeterınce ılgıtenmedığımızden doğan bır eksıkhk. Evet, evet, kişi olarak insanın unutulduğu bir yanş var, insanlıgın önemsedigi, çok onemsedigi insansız bir yanş vmr. • •• dım. Barışçıydı, özgürlükten yanaydı. Tüm insanları, aynı heyecan ve aşkla seven seçkin bir candı. Avrupa'daki son din savaşları sırasında bir köye çekılmıştı. Kapısının eşiğıne de yazmıştı: "Nereden gcUrecniz gelin, gjrin, hoş geldiniz." Bu guzelım çağrıyı yanıtlayan kımseler oldu elbette.. Mıhsler... Kendı evlerine girercesıne ginp ışkembesını söktüler adamın. (Camus) • • * tnsanın mükemmellcşeceğine yine de inanıyorum. Fakat hemen uyanmadıgı, uyandınlmadığı takdirde, doğrusu ya, onun bu hedefe varacağından oldukça kuşkuluyum. (Fromm) *•* İnsanlar ne kadar kötü olsalar da erdemin düşmanı görünmeye cesaret edemezler. Erdeme düşmanlık etmek ıstediklen zaman da sahteliğiru iddıaya kalkışırlar, ya da ona suçlar yöneltirler. (La Rochefoucauld) *•• Her insanın Tanrı olduğu anlar vardır. (S. Eyuboğlu) • •• SHFDE GÖZLER İÇEL'DE 'Partiyi hiçbiryere kaçırmadık' Görevden alınan ll Başkanı Ali Osman Cihan, "Kimse telaşa düşmesin. Partiyi bir yere kaçırmadık. Birkaç güne kadar başka binaya taşınıyoruz. Göreve iade edilenlerin yazıları ne zaman gelirse, partiyi o zaman devretmeye hazırız" dedi. MERStN (Cumhuriyet Guney tDeri Burosu) SHP Partı Meclısf nın içel'de 11 Yönetım Kurulu'nun değıstınlmesıne ılışkın karanndan hemen sonra partının labelası da dahıl eşyaların bır depoya kaldırılmasına tepkıler sürerken, Genel Sekreter Fikn Saglar, sonınun bına sahıbıyle eskı bır anlaşmazhktan kaynaklandığını eşyalann böylesme bır ortamda tahlıye ettınlmesırun bır rastlantı olduğunu söyledı Sağlar, bu durumun partı meclısmın söz konusu kararı aldığı toplantısında da gündeme geldığını ve Ali Osman Cihao yönetımının eleştırıldığını belırttı Görevden alınan 11 Başkanı Ali Osman Cıhan da, "Kimse teleşa düşmesin, partiyi hiçbir yere kaçırmadık" dedı Partı bınasının öncekı gün boşaJtılmasına "Atama il yooetımıııin bu lur yollara başvurmasını anlamsu bulnyonız" dıye tepkı gösteren eskı ıl başkanı Ahmel Şevki Goklevent 30 ocakta olağanusıu kongre karan alınmasını da eleştırerek, "Bu davranışlarla partiye zarar veriyoriar. Vetküi kunü oimadıklan ıcin kongre kararian gecersiz. Partı meclisınin karanyla vctkili organın bizim oldngumm ortaya çıkmıştır. Koagreyk getaniş bir heyet olarak normal görev saremizi tamamlayıp partiyi kongreye götnrmeye biz yetkiliyiz" dıye konuştu Eskı Merkez Hçe Başkaru Gaip Özkan da Fıkn Sağlar ile dayısı Kaya Mutla'yu partı ıçındekı tutumlarından dolayı eleştırerek, "SHP'oln depolara kapatılmayacağını" söyledı Paru mcclısınce görevden alınan 11 Başkanı Ah Osraan Cıhan da eleştınlere şu karşılığı verdı, "Kimse telaşa düşmesin. Partiyi hiçbir yere kaçırmadık. Partımmn bulunduğu bina, sabıbı tarafından başkasına satıldı. Bu d« oncekı gun eşvalanmızı aynı binanın ah kaondaki depoya koymak zonında kaldık. Bindan (ikmanuş olsaydık, burayı lokal olarak kullanacakbk. Birkaç gane kadar Atlıhan Oteli cıvannda bir binaya taşınacağız. Hanrtık vaptınyoruz. Göreve iade edilenlenn genel mcrkezden yazılan ne zaman geline, partiyi de o zaman devretmeye hazınz." SHP Içel orgutu eşyalarırun bır depova kaldınlmasına ılışkın gazetemızde dttn yayımlanan haber uzenne bır açıklama yapan SHP Genel Sekreten Fıkn Sağlar, eşyalann depoya konmasının görevden alınan yönetıcılerce kasıtlı bır şeküde taşındığı ızlenımım doğurduğunu, bunun gerçekle ılışkısının olmadığını söyledı Partı merkezının bulunduğu binanın sahıbıyle uzun süredır anlaşılamadığını belırten Sağlar, partı meclisınin söz konusu karan aldığı toplantıda da konunun gündeme getınldığım ve Ah Osman Cıhan yönetımının eleştırıldığıru söyledı Sağlar, "Binadaki eşyalann böylesme bir ortamda tahliye ettirilmesi bir rastlantıdan başka bir şey degiMir" dedı ANKARA (Cumnuriyet Burosu) SHP'de parü ıçı tartışmalara Genel Başkan Erdal tnonn el koydu Inönu, Merkez Yurütme Kurulu uyelerınden tartışmaları kesıp "uyum içinde" çahşmalarını ısterken yönetım değışıkhğı ıçın olağanusıu kurultaydan söz ettı Inonu, Genel Sekreter Fikri Sa|lar'ın demeç ve açıklama alanına da kısıtlama getırdı SHP'nin Cumhurbaşkanlığı, silahlı kuvvetler ve dış polıuka açıklamalarını artık valnızca İnönu yapacak lnönu, partı ıçınde ortaya çıkan bunalımı göruşmek uzere MYK'yı topladı MYK uyelemle öncekı akşam kısa bır göruşme yapan Inonu, paru meclısmde Genel Sekreter Sağlar ve MYK'ya yoneltılen sert eleştırıler \e Sağlar'a karşı alınan örgut ıle ılgılı kararlar sonucu başlayan tartışmalann basında yer almasım doğ ru bulmadığını bıldırdı tnönu, partı ıçındekı tartışmaları görüşerek bır çözum bulmak gerektığını belırttı Uyumlu çalışalım tnonu'nun bu ısteğı uzerıne SHP, MVK dun sabah yenıden (oplandı SHP Genel Başkanı toplantıda yaptığı konuşmada hem MYK'ya hem genel sekretere hem de partı meclısıne uyarılarda bulundu. İnönu, seçım sonuçlanmn artık tartışılmaması gerektığjnı, seçımlerden başan ıle çıkıldığını bıldırerek baştadığı konuşmasında, MYK uyelerıne genel sekretere de guvenımn "tam" olduğunu söyledı tnönu, MYK üyelennden kurultaya kadar, "Biıiik içinde, uyum ıçınde çalışma için çaba harcamalanm" ıstedı SHP Genel Başkanı buna karşın birlikte çalışma olanağı bulunamaması durumunda Kadıköy Nüfus Müdürlüğü, örflerimiz için 'sakıncalı' buldu 'BeriP içîn isim davası Melis ve Lara adlanndan sonra Beril adını "Türk örf ve âdetlerine uygun" bulmayan Kadıköy Nüfus Müdürlüğü, Cumhuriyet Savcılığı'na yazı gönderdi. tanbullu müteahhıt Orhan Oguz Aktan ıle Hacer Aktan'uı kızlanna koyduğu Beril adını "Turk örf ve fidetlerine uygan" bulmayan Kadıköy Nufus Müdürlüğü'nün yaasının ardından30 12 1987 tarihınde KadıkOy Cumhunyet Savcı Yardımcısı Nurhaa Özci ımzasıyla yazılan ıddıanamede şu göruşlere yer venldı. "Davalının 8.7.1987 tarihinde dunyaya gelen kızına Beril adını verdigı, bu ısmın Atatnrk Kultur Dü ve Tanh V uksek Kuramu Başkanlıklannın yazılanna gore mıllı mllurumuze, ahlak kurallanmıza, orf ve idellenmize uygun olmadıgı ve çocuklara isım olarak venlmesinın sakıncalı olabüecegı Kadıköy Nufus Muduriugu'nun yazüanyia bildirildiginden Benl adının nufus kutugunden iptal edılmesine karar verilmesi kamu adına ıddıa olunur." Öte yandan ansıklopedı ve sözlukler, uzun yıllardan ben çocuklara ad ve nadıren soyadı olarak verılen Benl'ı, " 8 sertlıginde, bazen bıllurtar halinde bulunan şeffaf, mucevber olarak kallanılan, pembe san, gok ntavisı renkli" çeşıtlenyle tanımlıyor Zumrüt ıse "Berilin en değerli torudar" denılıyor Ortaan Oguz Aktan, kızına verdığı adla ılgılı gehşmeler karşısında şaşınp kaldığını belırterek şunlan söyledı • "Aklımız almadı bir turiu. Bır nufus mudurlugu naal karşı çıkabilıyor Beril adına? Sozluklerdekı anlamı bellı. Bız kızımızın gozlenni bu degerli mınerale benzetip bn adı koyduk. Sadece benım çevremden tanıdıgım 10 tane Benl adı >ar. Aynı andurluk daha once de başka isımlere karşı çıkmıştı. gazetelerden okuduk. Bu tur komıklıklere bır son \enlsın artık." Kuçıik Berıl'ın "ianı davası" 26 Ocak 1988 günu Kadıköy adliyesmde başlayacak. yönetım değışıklığının kurultayda yapılması gerektığını bıldırerek, "Eger vonetim değışikliği çok ıstediyorsa olaganuslu kurultayı toplanm" dedı Erdal tnönu, partı mechsınde MYK'ya yöneitılen yoğun eleştınlere de değınerek, "Parti meclisi, parlinin genel ilkeleri uzerinde goruş belirtmelı. Gunluk uygulamalan Merkez Yunılme Kurulu yapar Partı meclisini gunluk uygulamalara kanşacak bır organ gıbı gormek vanlıştır İkılı yapıyı bunun ıçın benımsedik. Boyle olmasaydı MKYK uygulamasına devam ederdik" dıye konuştu MYK toplantısında Turan Bayeat, Erol Agagil ve Ekrem Kangal, Genel Sekreter Fıkri Sagıar'ı savunarak partı meclısmde ortaya çıkan eleştınlenn yapay olduğunu öne sur duler Turan Bayezıt, "Parti içinde bir senaryo hazırlandığını, belirii hedefler seçilerek bu senaryo dogrultusunda taruşmalann başlatıldıgım" savundu Bu düşuncelere Ağagil ve Kangal da destek oldu Genel Sekreter Yardımcısı Ali Dinçer, tartışmalan senaryo gıbı göstermerun yanlış olacağını bıldırerek böyle bır sonuca ulaşılamayacağını söyledı Turkin Akyol da, bu tür suçlamalarla eleştınlere bır grup çıkışı damgası vurulmak ıstendığını söyledı MYK uyesı YigiC Gulöksuz ıse Genel Sekreter Sağlar'ın MYK'yı çalış tırmamasım eleştırdı Gulöksuz, haftada ıkı kez toplanması gereken MYK'nın genel sekreter tarafından uzunca bır suredır toplanmadığını belırttı MYK'dakı konuşmalarda Sağlar'ın protokol konusunda Genelkurmav Başkam'nı hedef alan ve tartışmalara yol açan açıklaması da eleştınldı Bu eleştınler uzenne İnönu, bundan sonra Cumhurbaşkanlığı, silahlı kuvvetler ve Dışışlen Bakanlığı ıle ılgılı açıklama ve demeçlen yalmzca kendısının yapacağmı belırterek, Sağlar'ın açıklamasını "talihsiz" olarak nıteledı tnönu, MYK'nın da bundan sonra haftada ıkı gun toplanmasını ıstedı Insan.. Insan tnsan her şeyın ölçüsüdür. (Protagoras) • •• Insan politik bır hayvandır. (Aristo) • • * tnsan ruhunun özü de, temeli de Tann kavramı kadar kararüıktır. (Eriugena) ' • •• tnsan insanın kurdudur. (Hobbes) *•• tnsanlann en kötusü en fazla kabuğuna çekılen, yüreğını yalruz kendine çevirendir. En iyısı de sevgılennı eşıtçe herkesle paylaşandır (Rousseau) • •• Hayatı başaruı bir biçimde yaşayan, onu kendı kendine yaratan ınsan tam ve ustün ınsandır. (Nietzsche) *•• tnsan bütün öbür canlılar gibi yaratılıştan gevşektir. Onu uyanp dürtükleyen olmazsa hemen hiç düşünmez. Törelerine ve alışkanlıkla rına uyarak bir otomat gibi yasar. (Eınstein) • •• Günümüzde insan aklım tamamı ıle yenı baştan meydana getirmek söz konusudur. (F. Bacon) Her insanda insanlığın tüm halleri vardır. (Montaıne) • * * Kuşkuya yer vermeyen apan bir kişi tanı Insan.. Insan.. bale 2 perde Koregrafı ve Sahneye Koyan: Duygu Aykal Sahne Düzenı ve Gıysı: Metin Deniz Ses Düzenı: Engin Aksan Koro Metni: Ahmet Tan Koro Şefı: Elena Puşkova Mehmet Balkan, Menh Çimenciler, özkan Aslan, Aysun özbudun, Altan Tekın, Sabriye Sezer, Mürıde Aksan, Fatoş Karaca, Efza Topçu, Binnaz Mutlu, Nurdan Baskurt, Serap özkartal, Şule Çalışkur, Neslihan Demirkıran, Sevtap Erensoy, Sevgi Feyman, Yasemin Erkan, Semra Göktan, Fatma Er, Bılge Berkın, Hülya Aydın, Handan Bajülken, Gülıstan Asya, Nımet Taragay, Ayşe Sun, Asuman Koryürek, Nevm Bötügıray, OmUr Tığrak , Erhan Ergüler, tdns Aydın, önder Dirın, Cevat Aydemır, Mustafa Altekin, Tufan Kaytmaz, Semıh Küren, Ateş Selçuk, Haluk özsoydaş, Cumhur Tandoğan, Tacettın Uyanık, Ferıt Kaygusuzer, Mehmet Yalız, Yeku Oktay, Can Odabaşı, ömer tnanç. Koregrafı Asıstaru: Ceyhun özsoy Işık: Vedat Hızal Kondüit: Saruhan Gazne, Oğuz Baydoğan Ankara Devlet Opera ve Balesı Korosu 'Güvenim tam' . Lrtanoul Haber ServU Kadıköy NUfus Mudurluğu'nun, "Turk örf ve âdetlenne urmadıgı" gerekçesıyle yenı doğan çocuklara konulan ısimlen ıptal etme amacıyla açtıkları davalara bır yenısı daha eklendı Melts ve Lara adlanndan sonra ts Savcılık gazetecilerin ifadesine başvurdu jşık ıçın soruşturma hazırlığı Yardımcısı Tevfik Hancıiar, dün saba"ı ılk olarak Hdrnyet gazetesınden Nenman Delen ıle Cumhuriyet Gazetesı'nden Fanık BiMirici'nın ıfadelenne başvurdu Eyüp Aşık'ın söz konusu açıklamalan ıle 677 sayüı tekke ve zavıyebaşvurdu DGM Savcılığı'mn Aşık hakkında, "677 sayıhtekkeve zavtye lenn kaldınlmasına ılışkın 1925 tanhh yasaya aykın davrandığı ve suç lerin kaklınlmasına daır yasaya ayolmasına karşın tankatlan övduğü kın davrandıgı gerekçesıyie 5 yıla kasavı ıncelenıyor Aşık'ın soruşturma dar hapıs cezasına çarpünlmasını sonucunda yasaya aykın davrandığı isteyebUecegi" belınılıyor ve tankatlan övduğü saptanırsa, Eyup Aşık'ın 11 Ocak 1988'de ANAP Genel Merkezi'nde düzenle hakkında hazırlanacak olan dosya, "Dokunulmazlıgın kaldınlması ve 3 dığı basın toplantısına katılan ve aydan az ounamak uzere S yua kadar "Ben Nakşibendiyim" bıçımındekı hapis cezasına çarptınlması" ıstesözlennı haberleştıren gazetecıler dun OGM Savcılığı'na çağrüarak ıfa mryle Adalet Bakanlığı'na göndenleBu arada DGM Savcılığı delenne başvuruldu DGM Savcı cek TBMM Genel Sekreterhğı'ne bır yazı yazarak Eyüp Aşık'ın mılletvekılı olup olmadığını soracak. Eyüp Aşık mılletvekıh olduğundan DGM Aşık'ın ifadesine başvurmayacak Ancak Aşık kendısı ısterse dokunulmazlığı bulunmasma rağmen DGM Savcılığı'na başvurarak ıfade verebılecek Adalet Bakanlığı hazırlanacak dosya uzennde gerekh ıncelemelen yaptıktan sonra, dokunuLmazlığının kaldınlması ıstemı üe TBMM'ye göndenlecek. Eyüp Aşık'ın dokunulmazlığı TBMM'de kaldınlmazsa yargılamanın yapılabılmesı ıçın Aşık'ın mılletvekıllığının sona ermesı beklenecek Eyüp Aşık'ın söz konusu açıklaması ıle aynı zamanda anayasaya da aykın davrandığı öne surüluyor. öğle saatlennde ara venlen SHP MYK toplantısına öğlenden sonra TBMM'de devam edıldı tnönu, ara sırasında TBMM'de yaptığı basın toplantısında ahşılmışın dışmda olarak partı ıçı çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu lnönu, MYK'nın partı mechsınde örgutler hakkında alınan karan ve eleştırılen görüştuğünu belırterek seçım sonuçlanmn SHP ıçın başanlı olduğunu yıneledı tnönu, "Halayı parti organlannda gormek yanlıştır. O bakımdan benım genel sekretere ve örgnte itımadım devam etmektedir. Partı meclisınin aldığı kararlar saygı ile uygulayacagımız kararlardır. Tuzuk çerçevesinde bu kararlar alınmıştır. Alınmaya devam edecektir. Ama parti meclisini gunluk uygulamalara kanşacak bir organ gibi gormek yanlıştır" dıye konuştu "Be« Nakşibendiyim" diye açıklama yapan ANAP Genel Başkan Yardımcılarından Eyüp Aşık için 5 yıla kadar hapis cezası istenebileceği bildiriliyor. ANKARA (Ounhuriyet Bu1 rosu) DGM I Savcılığı, "Ben ! Nakşibendiyim" dıye açıklama yapan ANAP Ge1 nel Başkan Yardımcılarından Eyup Aşık hakkında açılan so' nışturma nedenıyle basın toplantısında bulunan gazetecilerin ifadesine ve Türk: Partililere doğuda baskı yapılıyor ANKARA (ANKA) SHP Mardın mılletvekıllen Adnan Ekmen ıle Ahmel Turk, "tşkenceleri TBMM'de gündeme getirdikçe, Dogu'daki partüHerimize baskı yapılıyor" dedıler Ekmen ve Türk'un yaptıkları ortak açıklamada yaşlı ve hasta olan SHP Gercuş ılçe yönetım kurulu uyesı Nnri Kaya'mn 7 ocağı 8 ocağa bağlayan gece sabaha karşı guvenlık kuvvetlennce evınden alındtğı ve götürüldüğu; özel tım karargâhında günlerce ışkence uygulamasmdan geçınldiğını öne sürdüler. SHP mılletvekıllen, gıivenhk güçlerı tarafından ayrılıkçı mılıtan dıye teşhır edılen Kızıltepe ilçe başkanlan Senanik Onen'e de aynı uygulamamn yapıldığını, ancak Önen'ın çıkanldığı adlıye de aklandığuu hatırlattılar KONUK YAZAR Prof. ASIM MUTLU (Mimar) Yeşüdi Eski Istanbıd Aykal için gözyaşı Şehrin akciğeri vazifesini gören bahçe ve bostanlar, kısmen olsun yeşilsaha veparklara dönüştürülmeden arsa haline getirilerek yapüaştınldu Ünlü Langa, Yedikule, Yenibahçe, Kasımpaşa gibi bostan ve bahçeler yol oldu. gar On sekızıncı natta on dokuzuncu yüzyıla kadar Istanbul'a gelen Batılılar burasını dunyanın en yeşıl şehırlennden bırı olarak görmuşler ve ızlenımlenru seyahat not ve kıtaplarında hayranlıkla dıle getırmışlerdır. Eskı lstanbul'da Batılı anlamda parklar yoktu Şehnn yeşıUığım evlenn bahçelen, meydancıklardakı ulu cınarlar ve camı kubbelennin taçlandırdığj tepelere doğnı yukselen mahallelenn eteklennı bır dantela gıbı saran v adılerdekı bahçe ve bostanlar oluşturuyorlardı Cıvar köylerın duzluk ve vadılennde yer alan ve şehır halkırun mesıre yen vazifesini gören meşhur çayırlar da tstanbul'un yeşıllığıne buyıik zengınhk katıyorlardı Eskıden bır mılyon olan tstanbul'un nufusu Cumhuriyet'm ılk yıllannda aln yüz bıne kadar ınmıştı, ama eskı ve köklu buyuk bır ımpa ratorluğun temellen üzennde kurulan 1 urkıye ıle beraber tstanbul'un da kalabalıklaşması mukadderdı Ne yazık kı şehnn cıvannda yenı ıskân sahaları açarak büyütulmesı yenne, eskı hudutları ıçınde kalabalıklaştınlmasına kalkışıldı ve ıraar teranesı ıle tstanbul'un tahrıbıne başlandı veonun eşsızguzellığmı oluşturan unsurlardan bırı olan yeşıllıkler de yok edıldı tncirlîk'te işveren yıımuşadı IRahmefll Cerml Paşa nın (Ibpuzlu) yadtgân olan Gutiane'defi başka esaslı bır parkı olmayan Istanöul uykentlenn en az yeşılı olanlarından bırı haline geldı ka, Dohnabahçe arasında ongorduğu yeşıl saha ve parklar, çahşmasının en olumlu kısmı ıdı ve şehnmıze değer kazandıracaktı Ne yazık kı onları hâlâ hakıkı bırer park haline getırmedık Onları bır arsa deposu olarak görduğumuze de şuphe yok Spor Sergı Sarayı, hâlâ buyumekte olan Hılton, Sheraton, Orduevı Otelı, Ataturk Kıtaplığı hep bu yeşılhğı eksılterek bu sahada yapıldı Pans'te, Londra'da, Boulogne Ormanı parkında Hyde Park'ta bu tur bınaların yapılması kabıl mıdır9 Son gunlerde bır de Büyukdere Fıdanlığı ara zısının tunstık bır tesıse tahsısı gıbı korkunç bır haber ortaya çıktı Uygar ulkelerde halk bılınçlidır ve şehnnın bına olsun, park olsun, ağaç olsun değerlennın bılıncıne sahıptır ve onlar" dokunulmasına karşı duyarlı ve tepkıbdır Bızım ıse bu konulara karşı fazla hassas olduğumuz söylenemez Hemşerıler olarak bızler, temsılcılenmız olarak seçtığımız tstanbul mılletvekıllen, beledıye meclısı uyelerı, beledıye başkanımız, şehnınızın yönetıası, devletumzın temsılcısı saym valımız, ruyalar beldesı olan şehnmızın tam bır taş yığını haline dönuşmesıne hep beraber seyırcı mı kalacağız9 ADANA (Cumburiyet Guney İUeri Burosu) ABD'h ışveren şırketı Holmes And Narver'ın, lncırlık ışçısının Harbtş Sendıkası'nca dıle getınlen sorunlarını çözmeyı kabul ettığıöğrenıldı. Geçen hafta başında tşçılşveren Komıtesı'mn aldığı karar uyarınca tncırlık'tekı sorunları çözmek ıçın Adana'da bır araya gelen Harbtş ve Holmes And Narver yetkıhlen, bırçok konuda anlaşmaya vardı Harbİş Genel Başkan Yardımcısı Çeön Sovak, Adana Şube Başkanı Mustafa Acet ve Şube Sekreten Kizım Ozaayta'yla göruşen Hohtıes And Narver Genel Mudür Yardımcısı Ray Hamington, Endustn thşkılen Mudüru John Cobb, ışyen muduru Bob Steirs, Turk mudur Mustafa Bozcaadalı ve ışveren Turk mudur yardımcısı Ali Şener, ılk olarak 1987 ağustosunda tazmınatsız olarak ışıne son venlen Eyup Aşkan, Tahir Karsh ve Reşit Yeşil adlı ışçılen tekrar ışe almayı kabul ettıler Holmes And Narver yetkıhlen, ekım 1987'de SSK Ankara Meslek Hastalıklan Hastanesı'nden "ajır ışıtme kaybı" tarusı konularak, 'isytn degişikligi zorunludu^ volunda rapor alan Nurettın Ozger, Muhammed tşkar, Mehmet Kıyıa, Mostata Ksun Leba, Ramazan Şav«r, Ali İnsan Unkov ve AbduUab Oztekin adlı jeneratör ışçılen ıçın odedığı pnmı, yüzde 20"den 22'ye yukselttı. ABD'de vefat ' eden Devlet ve Opera Balesı koregrafı Duygu Aykal dün Ankara'da actlı bır tfirenle toprağa venldı Duygu Aykal ın eşt Cumhurbaşkanlığı Senfora Orkestrası şeflennden Gurer Aykal ıle oğlu Emre'nın ünlü koregrafın tabutu başındo bırbırlenne sarılarak saygı duruşunda bulunmalan çok hazın bır görunîüydü Maltepe Carras'ndek! cenaze törenmden önce üç çocuk annesı Aykal ıçın operada bır tören duzenlendı Törende arkadaşları rjuygulannı dıle getırdıler Maltepe Camısı ndekı törene SHP lıden Erdal lnönü, SHP lı Denız Baykal ve Hıkmet Çetm, eskı DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevıt Çankaya Beledrye Başkanı Erdoğan Yavuziar, YÖK Başkanı Ihsan Doğramacı ıle lstanbul, Izrmr ve Ankara dan genış bır sanatçı grubu katldı Aykal ın naaşı dün kılınan cenaze namazından son ra Cebecı Asn Mezariöı noa topraöa venldı (Fotoğraflar Rıza Ezer) Hukukçular üçlü zirveden yana Eskıden her evın arkasında bazen dave olarak yarunda yeterlı ve ağaçlıklı bır bahçesı vardı Bahçe dennlıklerını asganye ındırerek bına dennlıklennı arttıran ımar yönetmehklen yapıldı ve bunlar çok buyuk >anhş olarak eskı mahallelerde de uvgulanmaya başlandı ve bu surette eskı tstanbul mahallelenrun eşsız mımarı guzelhklen ve yeşıl bahçelen ıle beraber, ıdam fermaru çıkanlmış oldu Uygar ve eşsız bır şehır yerleşme ömeğı bu surette mıllı servete bugünku değerlerle yüz mılyarlar mertebesınde zarar vererek yok edıldı Şehnn akcığen vazifesini gören bahçe ve bostanlar da kısmen olsun yeşıl saha ve parklara dönüştürülmeden, arsa haline getirilerek yapılaştınldı tstanbul'un unlu Langa, Yedikule, Yenibahçe, Kasımpaşa, Beşıktaş, Ortaköy, Arnavutköy gıbı bostan ve bahçelen yol oldu lstanbul'un ünlü Çırpıcı, Kuşdılı, Kuçuksu, Beykoz, Baltalımanı, Buyukdere, Sarıyer gıbı çayırlannda da yapılara ızın venldı Rahmetlı Cemil Paşa'nm (Topuzlu) yadıgârı olan Gülhane'den başka esaslı bır parkı olmayan lstanbul uygar kentlenn en az yeşılı olanlanndan bırı halı. geldı Yıllar<a litan'' ''ıiu ı n u planları uzerinde eme veren H Proj un Taksım, Harbıye, Maç ANKARA (AA) Ek zam ıçın formul arayışlan surerken, hukukçular böyle bır uygulamanın toplusözleşme düzenını bozmayacağını, taraflann anlaşması durumunda ışçı lehıne değışıklıklenn yapılabıleceğını söyledıler Hukukçular, sorunun çözumu ıçın en uygun yolun "işciişverenlıukumel" uçlüsünün bır zırve toplantısında bır araya gelmesı olduğunu bıldırdıler Bu nedenle, ışveren (buna hukumet mudahale edemez) dıyebılır Işverenler, hukümet talımatıyla ek zam yapmış görunmekten çekınebılırler tşçı temsılalen, hukumet (hadı ek zam yapın) dedığınde kendı ıradelennın zedeleneceğınden, tabanın, (sız nasıl serbest ırademzı yaralarsınız'') demesınden çekınmektedır Turklş de, serbest ıradesının zedelendığı görüntüsu yaratmak ıstemıyor Bu nedenle (ben, kopardım aldım) havası ıç.nde bunu yapmak zorundadır Hukumetın, haklı olarak, ışçı ıle ışveren arasındakı bır konu olan top 'Ek zam düzeni bozmaz' lu ış sözleşmelenne el atması söz konusu değıldır Hukumetın tek başına özel sektöre ya da sendıkalara, (ışçılere şu kadar ek zam yapılsın) demesı hukukı değıldır Hukukçulann ek zam konusundakı açıklamalan şöyle: Prof Dr Kâmıl Turan (G U tktısadı ve tdarı Bılımler Fakültesı) "Toplu lş Sozleşmesi, Cre> ve Lokavt Yasası'mn 1 ve 2. maddeierinde toplu iş sozleşmesınin ışçı ıle işvereni ilgilendırdıgı belırtılmektedir. Gerçekten ışçınin sıkıntı ıçınde oldugu kabul edüiyorsa, toplu iş sozleşmesı hukukundaki serbest ırade ilkesını zedelemeden, ççi tabanını (lrademız elımızden alımyor mu') endişesiae duşurmeden bir formul aramakta yarar vardır. tşçiişverennJcvlet uçlusunun bır araya gelerek meseleyi halletmesi muır'.nndur. Turkiye'de uçlu zine uygubmalannın başlatılması gerekır. Olt > ııdan, hukumel ek zam konusuyla ilgilıdır. Çnnku ışçı ve işve rcn ilişküeri hukumeti ilgilendirir. Aynı zamanda devlel 700 bın kamu işçisinin işverenidir." Prof Dr Kemal Ogtızman ( t ü . Hukuk Fakültesı) "Ek zam, toplu iş sozleşmesi duzenini bozmaz. Ancak ek zam ışçi sendikası ıle ışveren arasında soz konusudur Doiayıayla, bakamn işçı lehine ya da alevhıne, toplu iş sozleşmesi duzenıne mudahale etme yetkısı yoktur. Bakanın roln tavsiye niteliginde olabUir." Prof Dr Sadun Aren: "Hukumelin kamu sektorunde ncretlere zam yapılmasını kararlaşürmasının toplu iş sozleşmesıne aykın olacağını sanmıyonım. Bunun ek zam yapmamak için gerekçe olarak gostenldiğinı duşunuyorum. Işçılenn lehine olan bır şey niçin toplu ış sozleşmesi duzenini bozsun k<? Hukumet ek zam vermeyı politıkasına uygun gonıyorsa bunu yapar. Ayak suramesının nedeni böyle bir niyetinin olmamasındandır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle