19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ri ...tasdik etmek ...vergi matrahımn gerçek olduğunu onaylamak görev ve yetkisine sahip olacaklardır. ...Tasdik işlemi, ...Bakanlığın yetkili elemanlannca incelenmiş belge niteliğine sahip olacaktır. ...Müşavirlerin (memur) olmadıklannda şüphe yoktur ...aksine, ...sözleşme yapmış ve ücretle çalışan serbest meslek sahibidirler. Ancak ...tasdik yetkisi nedeniyle ...hizmetin ...bir kamu hizmeti olduğu açıktır. ...devlet ...müşavir arasındaki ilişki bir kamu hizmeti ilişkisidir. .. JCendilerine görev verilmesi özel hukuk sözleşmesi ile değil bir kanunla olmaktadır. ...Müşavirleri ...tasdik yetkisi nedeniyle, bir (kamu görevlisi) saymak gerekir. * Kanunla düzenlenmesi gereken, kamu görevlileri, ...müşavirler ...Bakanlar Kurulu'na bırakılmış olduğundan bu düzenleme, anayasamn 128. ve 7. maddelerine aykındır!' Azınlık görüşünü de özetle aktarahm: "...Eksikliği duyulan ve toplumun bütün kesimlerince kurulması istenen <...müsavirlik) kurumu ...gerçekleştirilmiştir... Müsavirlik mesleği, dava konusu maddede açıklandığı gibi; (... mali tabloları ve beyannameleri ... ilgıli mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ve denetim standartları açısından tasdik) edecek nitelikteki elemanlarca yürütülecek bir meslektir. ...Müşavirlere verilen (tasdik yetkisi) ve bu yetkinin (kamu idaresinin yetkili elemanlannca) yapılacak tasdik işlemi ile eşdeğer sayılması; yapılan hizmete bir (kamu hizmeti) niteliği kazandınrsa da, ...müşavirleri bir (kamu görevlisi) haline getiremez. Bu nedenle ... düzenlemenin, anayasamn (kamu hizmeti görevlileri ile ilgili hükümleri) belirleyen 128. maddesi ile doğrudan bir ilgisi olmadığı gibi; 7. maddesinde yer alan (yasama yetkisinin) ihlali ile de ilgisi yoktur. Bu nedenle çoğunluk görüşüne karşıyız!' meti niteliği, serbest meslek ve bağımsız faaliyet nitelikleri ile, mantıkta, bağdaşmaz görünür. Ancak kamu hizmeti deyimini kamuca unvan verme ve kamu gözetimi diye yorumlarsak, mantıkta, bağdaşmaz durum ortadan kalkar. Deyim yerindeyse, danışman bilirkişi işlevi yapar, mali tablolan ve vergi beyannamelerini bilirkişi niteliği ile kaşe koyarak imzalar, bu kaşe ve imza devletin mührü yerine geçmez, devletin inceleme yetkisi sakhdır. Bir serbest meslek için kurallar koyma, kimi sınırlamalarla kimi kişileri dışlar, kimi kişilere haklar verir ve yukümlülükler getirir. Bu tür kurallar, anayasamıza göre yasayla konulabilir. Birinci gerekçeye dayanılmasa, yalmzca ikinci gerekçeye dayanılsa bile, kararda çoğunluk görüşü hukuksal yönder de, azınlık görüşüne göre ağır basar. Danışmanlık ve denetçilik, bu iki meslek, bir hukuk sisteminde birbirine koşuttur. Bir mesleği yasayla, öbür mesleği yönetmelikle oluşturursak, sistemde çelişkiye düşeriz. Karar, danışmanlığı doğrudan bağlar, denetçüiği dolaylı bağlar. Böyle ise, denetçilik için yönetmelik yetmez, temelde yasa da zorunlu olur, görüşündeyim. Güven tyidir, Denetim Daha tyidir PENCERE Göstergeler?.. 14 OCAK 1988 tllkemizde danışman ile denetçi, bu iki serbest meslek sahibi için hukuk sistemimize ve karşılaştırmalı hukuka uygun kurallar koyabilmiş değiliz. Anayasa Mahkememiz kararı ile kural koymanın yasaya dayanması gerektiği ortaya çıktı. Bu durumda bir denetçi yasasına; milyonlarca yükümlüyü denetlemek istiyorsak, bir de danışman yasasına gereksinmemiz var. Prof.Dr. SALİH ŞANVER Geçen yıl, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcüığı bir tebliğle (Resmi Gazete RG, 16 Ocak 1987) .. banka bağımsız denetim kuruluşlannı; Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), bir yönetmelikle (RG, 13 Aralık 1987) sermaye piyasası bağımsız dış denetleme * Jcunıluşlannı düzenleyiverdi. Bu arada Anayasa '. Mahkemesi'nin Vergi Usul Kanunu'nun yeminli mali müşavirlik kurallarını iptal eden karan (RG, 12 Kasım 1987) yayımlandı. Tebliğ, ulusal yönüy' le bir yaama (Cumhuriyet, 29 Ocak 1987, Ulusal • Denetim) konu olmuştu. Yönetmelik ve karar, ser• "best meslekleri oluşturma yönleriyle, bu yanmın Vonusudur. nıluşun yöneHcilerinde; hukuk, iktisat, maliye, muhasebe, işletmecilik veya bankacılık alanlarında en az üç yıllık yükseköğrenim; kendi alanlarında en az on yıllık deneyim koşulu aranır. SPK'nın uygun göreceği, yabancı memleketlerde bağımsız denetleme belgesi bu koşullar yerine geçer. Kuruluşun denetçilerinde; anılan alanlarda en az üç yıllık yükseköğrenim; denetleme bilgisi ve yeteneği; muhasebe, vergi, banka ve kambiyo, işletme analizi, organizasyon ve denetlemeleri konularında en az beş yıllık deneyim koşulları aranır. Yabancı ülkelerde bağımsız denetleme belgesi bu koşullar yerine geçer. Anonim ortaklık, SPK'ya başvurur; SPK, sıralanan koşullan inceler, koşulları taşıyan anonim ortakbğı bağımsız denetleme kuruluşu olarak listeye alır; SPK koşulları yitiren anonim ortaklığı listeden çıkanr. Yönetmelikte, vergi denetçüiği ve danışmanlığı, sermaye piyasası denetçiliğinden ayrılmıştır. Sermaye piyasası denetçiliğinin vergi konularında yetkisi yoktur. Denetlenmiş mali tablo ve raporlar, SPK'nın yetkili elemanlannca incelenmiş belgeler olarak kabul edilir. Ancak, SPK'nın denetleme ve inceleme yetkileri saklıdır. Sonuç Yönetmeliğin içeriğine değiniyorum. Denetçiye değil kuruluşa öncelik veren, yönetime hem kural koyma ve hem de kuralı uygulama yetkisi tanıyan, anonim ortaklık koşulu getiren, yabancılan kayıran, iki tür kuruluş oluşturan içerik için karşılaştırmalı hukukta bir emsal bulamıyorum. Bir özdeyişi aktararak sonuca geiiyorum! Silahsızlanma doruğunun imza töreninde Başkan Reagan, Genel Sekreter Gorbaçov'a, Rusça, "Güven iyidir, denetim daha iyidir" dedi. Bu özdeyiş Lenin'indi ve Batının denetim yazınında başlık olarak kullanılıyordu. Ülkemizde şimdi denetçi var, denetçi ile yüzün altında bankayı, birkaç binin altında sermaye piyasası ortakhğını denetleyeceğiz de; ülkemizde danışman yok, danışman ile milyonlarca yükümlüyü denetleyemeyeceğiz. Bu olmaz, diyorum. Ülkemizde danışman ile denetçi, bu iki serbest meslek sahibi için hukuk sistemimize ve karşılaştırmalı hukuka uygun kurallar koyabilmiş değiliz. Anayasa Mahkememiz kararı ile kural koymanın yasaya dayanması gerektiği ortaya çıktı. Bu durumda bir denetçi yasasına, milyonlarca yükümlüyü denetlemek istiyorsak, bir de danışman yasasına gereksinmemiz var. \Yönetmelik Tebliğdeki kuruluşa birinci tür kuruluş dersek, .yönetmelikteki kunıluş ikinci tür kunıluştur. Bi /inci tür kuruluş hem banka denetirni hem de ser, maye piyasası denetlemesi yapar, ikinci tür kuruJuş yalnızca sermaye piyasası denetlemesi yapar. .Yönetmeliğin ikinci tür kuruluşa, yöneticilerine ve denetçilerine ilişkin kurallan, özetle, aşağıdaki gi. bidir: Ana sözleşmesi yönetmelik hükümlerine uygun .olan, donanım ve organizasyon biçimi denetleme i$ini yürütebilecek düzeyde bulunan, yalnızca yö netim danışmanlığı ve bağımsız denetleme alan'larında faaliyet gösteren, hisse senetleri ada yazılı ve senetlerin en az *?o 51'i sorumlu yönetici ve denetçüere ait olan, en az yüz milyon lira esas sermayesi bulunan, bu koşulları taşıyan anonim ortaklık, bağımsız denetleme kuruluşu olabilir. Ku Değerlendirme Karar: Danışman kamu görevlisidir, kamu görevlisi olma tasdik yetkisi nedeniyledir; danışmanhk kurallan yasa ile konulur, diye ikili gerekçeye dayanıyor. Türk hukukunda avukatlık kamu hizmetidir. Batı Alman hukukunda vergi danışmanı ya da denetçi unvanlan kamuca verilir, bu kişiler devletin gözetimi altında iş görürler. Her iki hukukta da söz konusu kişiler, serbest meslek sahibidir ve bağımsız faaliyette bulunurlar. Kamu hiz Karar Anayasa Mahkemesi, mali müsavirlik kurallannı, yediye dört çoğunlukla iptal etti. Çoğunluk görüşünü, özetle aktaraüm: "...Müşavirler ...mali tabloları ve beyannamele EVET/HAYIR OKTJVY AKBAL "Ahdediyorvz, hep yerti mali kullanacağız." 18 Kânunuevvel 1930 günü çıkan "Cumhuriyefm manşetinde bu cümle yer alıyor. Hem de kırmızı harflerle... Alttaki satır da şöyle: "İstiklâl mücadel&mizi nasıl başardıksa bu mücadeleyi de behemehal kazanacağız." Üniversitede yapılan bir toplantıda Müderris Zühtü Bey şöyle konuşuyor: "Yarli mali Türk malıdır. Türk vatanının bir cüz'üdür Vatanın her bucağınt ayrı ayrı temsil ve remzeden her yerti mali bir vatanparedir. Milli iktisatçı diyor Vfert/ malını seymek vatanı sevmekle beraberdir. YÖTİİ malını aramak bu sevginin tahmil ettiği ilk vazifedir. Aynı zamanda sevdirmek, tanıtmak, kullanmak ve kullandırmak..." Gazetemizin 1988 Duvar Takvimini inceliyorum. Her hafta için 'Cumhuriyefm geçmiş sayılarından birinin başsayfası ayrılmış. 1928'den yakın günlere kadar... Geçmiş zamanı bir aynagibi yansrtan başiıMar, yazılar, habetier... Daha çok 1930'lann gaâtoieri ilgimi çekiyor. Işte 10 Eylül 1930 tarihli "Cumhuriyefm başlığı: "Gazi Hazretierinin Nadi Bey'e cevabı." 8 Eylül 1930 günü Gazi'nin gönderdiği bir mektup: "Ben Cumhuriyet Halk Fırkasının umumi reisiyim. Cumhuriyet Halk Fırkası Anadoiu'ya ilk ayak basbğım andan itibaren teşekkül ed'ıp benimle çalışan Anaddu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin mevhjd'ıdir. Bu teşekküle tarihen bağlıyım. Bu bağı çözmek için hiçbir sebep ve icap yoktur ve olamaz. Resmi vazifemin hitamında Cumhuriyet Halk Fırkasının başında fiilen çalışacağım. Bu noktada tereddude mahal yoktur?' 1 Kânunuevvel 1928günlü başlık: "Türk Matbuat hayatında tarihibirgün"... Yeni yazı kabul edilmiştir. Başyazar Yunus Nadi şöyte yazryor: "'Yeni harflerin hakiki manası şudur: Hakikaten ve maddeten Avrupa'ya iltihak etmiş bir Türkiye. Bu vaziyetin manası çok büyük, çok uzun ve çok derindir. Yoni harfleri tamamen benimsemiş, tamamen kendine mal etmiş Türkiyef• nin istikbalini o kadar paıiak görüyoruz ki bu pariaklık karşısında adeta gözlerimiz kamaşıyor, işte yeni yazının mahiyet ve manası budur." 9 Kânunuevvel 1929'daki başlık: "Mali ve İktisadi Seferberlik.Paramızı yüksefteceğiz." Aşağıda çerçeve içinde bir haber: "İngiliz lirası 10 lira 50 kuruş." icra Vekillerinin 4 aralık 1929 günü aldığı karar her yerde ve her işte yerii mali ve mamulatının kullanılmasıdır. Her yerde her işte yerli mali kullanılacak. Yerti mali ile yapılması mümkün olmayan işlerden tehiri mümkün olanlar tehir edilecek. Vekiller Heyeti'nin aldığı kararın 9. maddesi şöyle: "\erii mamulatın istimaline dair 688 no.lu kanun hükmünün tatbik edilip edilmediğinin daire müfettiş, müdürieri ve komiserier tarafından devamlı surette murakabesine itina o/unacak." Yunus Nadi baş yazısında, bu önlemlerin geçici olduğuriu belirtip diyor ki: Biz nihayet öyle bir memleket isteriz ki hariçten vuku bulacak rthalatın çokluğundan asla müteessir olmasm. öyle bir memleket dahilde çok istihsal edip harice çok mal gönderen bir memlekettir. Bir kere o dereceyi bulursak hariçten istenitdiği kadar mal ithalinden pervamız olamaz. Bu neticelere varmak için biraz hesap ve kitabımızı bilen bir sıkıntıya katlanmaya mecburuz." „ • : İnsan düşünüyor, acaba dışsatımda bu çizgiyi aşan bir ülke >Üpiduk mu ki şimdi en gereksiz nesneleri bile dış ülkelerden ge'^irip ülkemizde sattırıyoruz. İstatistikler tersine gösteriyor, dıl.şarıya sattıklarımızla dtsardan aldıklarımız arasında büyükfark :var! Bu fark hiç de Yunus Nadi'nin beklediği, umduğu gibi de'•; ğil... Gereksiz yere yurt kapılarını yabancılara alabildiğine açIığımız acı bir gerçek... ! ; • 30 Kânunuevvel 1930 sayısından bir foioğraf: "YükseköğreZfİim gençHği yerli malını destekleyen bir gösteri yapmıştırf' MTB l'Başkanı Muzaffer Cambulat, hukuktan Azmi, tıptan Bahtiyar, ;lMühendis Mektebinden Osman Tevfik beyler bu konuda kr> •>uşmuşlar, sonra da yüzlerce genç yürüyüşe geçmiş... Z Daha yakın günlere gelsek mi? İşte 3 Haziran 1956'dayız. l'DP iktidan iş başındadır. Başlığı okuyalım: "Basın tasanları gel'çeyarısı komisyondan çıktı," Bir başka başlık "Dünya Bize Ba•Zkıyor. Her memlekette gazeteler DP'nin yeni basın tasarısından rbuyük başlıklaria ve hayretle bahsediyoriarf' Haberde şöyle yaIzılı: "Milletlerarası Basın Enstitüsu'nün Türkiye'deki basına kar>$/ girişilen hareketi tetkik edeceği, bir rapor hazırlayarak bütün \demokrat memleketiere dağrtacağı bildiriliypr." ; Sağcı ya da sağa yakın iktidar partilerinin başvurduğu bir ;îştir bu, basını susturmak ya da kendine yakın bir kukla basın 'yaratmak... 1950'de basının desteğiyle iktidara gelenler altı yıl ' sonra basını susturmanın çarelerini arıyorlar! ibret verici bir du. rum! özal'cı ANAP iktidan da beş yıl geçmeden basını sus turmak, daha doğrusu muhalefet yapan basını yıkmak için her türiü önlemi almıyor mu? Hem yasal hem de yasal olmayan baskılarla... ; 3 Haziran 1956 günlü "Cumhuriyet"\e Ali Ulvi bu olayın anlamını birkaç çizgide vermiş: Basın tutmuş elinden Menderes'i iktidara gotürmüş, şimdi de Menderes almış basını ters yöne götürüyor! Karikatürün altındaki yazı "Hayat bir mekteptir." Geçmişi iyi bilmeden bugünü anlayamayız, yarını en güzel en yararlı biçimde kuramayız. Yaşam bir okuldur. Ama yaşam okulundan gerekli dersleri almak gerek... Bizim politika adamlarımız, üç beş yıl iktidar koltuğuna ısındıktan sonra, ne olduklarını şaşırıp batak yollara sapmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar!.. ,; "Cumhuriyet"\n 1988 yılı duvar takvimindeki bir kaç başsayf faya şöyle bir göz atmak bile bu gerçekleri bir kez daha anlatmaya yetiyor. Yaşam Bir Okuldur... Cilt kapakları satışa sunuldu Cumhuriyet BİLİM TEKNİK dergisi birinci dldinin kapaklan hazırlanmıştır. Yaldız baskılı özel cilt kapaklan 2000 TL karşüığında, Cumhuriyet Gazetesi burolanndan, Cumhuriyet Kitap Kulübü temsilciliklerinden edinilebilir. BIUMTIKNIK I D U Y U R U VERSO YAYINCIUK GRUBUNA AİT OLAN KUZEY YAYINLARI VE SÖYLEM YAYINLARI N,N TÜRKİYE GENEL DAĞITIMINI Cumhuriyet gazete bürosu veya Kitap Kulübü temsilciliklerinin bulunmadığı kentlerden gelecek talepleri posta ile karşılayacağız. Bu okurlanmuın 2000 TL'yi adresimize posta havalesi İle göndermeleri gerekmektedir. Adres: Cumhuriyet Matbaucılık Gazetecilik T.A.Ş. Cumhuriyet Bllim Teknlk TOrkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/İstanbul CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ YÜRÜTECEKTİR ADRES:TÜRKOCAGl CAD.NO:39/41 CAĞALOĞLU/İSTANBUL TEL:512 05 05 Koskoca bir meydan. Bir süru sokağın ve caddenin kavşağı. Arabalar birbirine girmiş. Klaksonlar çalryor. Şoförler öfkeli. Polisler şaşkın. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Çünku trafik ışıklan çıgnndan çıkmış. Yeşil, san, kırmızı hep birden yanıp sönüyor. Yayalar ortalıkta dolaşryor. Kimi guluyor. Kimileri kavga ediyorlar. Kimi kahkaha alıyor. Kimileri sovüp sayryoriar. Nedir bu? Ne kadar kargaşa olursa olsun, bu bir meydandır, arabalar arabadır, insanlar insandır, polisler polistir. Trafik gostergeleri kırmızı, san, yeşil yanarlar; ama bu gös.ergelerin kanştklıQında kafalar kanşmamalı. Kimi zaman siyaset meydanlan da trafik ışıklan bozulmuş kavsaklara donüşebilir. • Türkiye yine trafik gostergeleri bozulmuş koskoca ve kalabalık bir meydana donüştü. Şimdi ne oluyor ulkede? Bir yandan Avrupa İnsan Hakları Işkence Sözleşmesi'ne imza atiyoruz. Aman ne güzel, derken eşzamanda işkence yürümüyor mu? Komünist Partisi yöneticilerine Başbakanlığın iki adım ötesinde neler yapıkjı? Terorcüler Kandıra'da askBri biriiği basryortar. Herkes, "Ne oiuyona" diye sorarkan, Başbakan ortaya çıkıp diyor ki: İki yıl sonra cumhurbaskanı otacağım, Türidye'deki sistemi degiştirip başkanlık sistemi yapacağım. "O öyle demiyor kf' diye karşı çtkanlar bulunabittr. Peki, Başbakan ne diyor? Niçin durmadan konuşuyor? Niyeti bal gibi ortadadır. "Aman rejbm ekten gkffyor" diye teiaş edenler bile var. Hangi rejim ekJen gkJiyor? 12 Eylül rejimi mi? Başkanlık sisteminde cumhurbaşkanını halk seçer. Klmlne göre bu yöntem, dikta yonetimine kapı acar, kjmine göre Çankaya'yı Ordu'nun vesayetinden kurtanr ve sivilleşmeye doğru bir adımdır. >B protokol öyküsüne ne diyelım? Törenlerde kim kimden daha önde duracak, kim kimin yanında yer alacak? Haydi, yine asker sivil tartışması. Cumhurbaskanı ki bir askeri darbenin de lidendir açtktama yaptyor. "KomutarUar rahatstzl..", "Yaksa yen b f r k r i u d p l i y k ^ y\ Y y f k p tokol yuzunden darbe olur mu? Pett anarşiye ne dryelim? Sonra terör, dış borç tuzağı, bankalar bunalımı, batık krediler, ekonominin zorianması, azınlık oylannın Meclisin üçte iki çoğunluğunu ele geçirmesi... Başbakanın oğlunun Amerika'dan getirdiği genç arkadaşlanyla bütün kamu bankalanna el koyma operasyonu, kamu sektörünün kar eden fabrikalannı Amerikan Morgan fırması aracıltğryla paravan şirkettere devretmesi girişimi.. basını susturmak için gündeme getiriten baskı tasanlan, Turk Lirası'nın önlenemeyen düşüşü, enflasyonun durdurulamayan azgınlığı, imtiyazlı azınhğm çıkjınlığı, devletin şirketleştirilmesi, gözetilen yirmi şirket ve on aileyte yakın ilişkiler, ülkenin dış dünyaya tolluk diye sunulması yotundaki tasanmlann gün geçtikçe daha belirginleşmesi, savunma kesimir de yabancılara ihale işlerinin milyariık tezgahlannda dokunarı kuşku işaretleri... • Kırmızı, yeşil, san gostergeterin hepsi birden yanıp sönmeye başladı mı, kafalar kanşır: Demokrasiye giden yolda mıyız? Faşizmin ayak sesleri mi duyuluyor? Askeri mudahale mi söz konusu? Sivilleşme sürecinde miyiz? Saşırmamak için elde iki pusula var: Birisi "ulusal", öteki "stnıfseJ"... Peki, pusulalar neyi gösteriyor? 12 Eylül komutanian, Başbakanlığa gtden yolu özal'a açmışlardı. Şimdi özal, halkın seçtiği (!) cumhurbaskanı sıfatıyta kcmutanlara neden başkomutan olmasın? Bu, onun kisisel hırsının hakkıdır. Ama bu gelişmenin dışa bağımlı büyük sermayenin egemenliğine ilişkin bir içeriği bulunduğu da kesin. Kişinin, ailenin, çevrenin, gözetilen hokjinglerin Çankaya'yı da ele geçirmeleri, siyasal iktidarda ortak tanımayanlann, devtette de ortak tanımadıklannı kanıtlayacaktır. BARIŞ YILDIRIM 10 yıl önce karanlık güçler seni bizden ayırdı. UNUTMADIK! UNUTMAYACAGIZ! AUesi adına BİRLEŞİK TÜRK KÖRFEZ BANKASI A.Ş. YÖNETtM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN Birleşik Türk Körfez Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu'nun 11.1.1988 tarih ve 1988/1 sayıh karan ile bankamız sermayesinden 1.500.000.000 (birbuçuk milyar) TL. tutanndaki odenmemiş bölümün, 1.2.1988 Pazartesi günü akşamma kadar ödenmesine karar verilmiştir. Bu karar gereğince, pay sahibi ortaklarımızm taahhütlcrinin yüzde 18.75 oranındaki bölümlerini ikinci apel olarak, 1.2.1988 Pazartesi günü mesai saati sonuna kadar, T. Garanti Bankası Gaiatasaray Şubesi'ndeki 400013 sayıh bankamız hesabma yatırmalan saygı ile duyurulur. GEÇMİŞLE GELECEK Sabahattin Kudret Aksal 2. bası, 1400 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlutstanbul CELAL YILDIRIM 19541978 Sevgili DOKTOR ALINACAKTIR Turkıye Demır Çelık Işletmelerı mensupları Sağlık Eğıtım ve Sosyal Yardım Vakfına aıt halen Karabuk'te faaliyette bulunan OZEL DEMİR ÇELİK HASTAHANESİ ıcın muhtelıf branşlarda DUYGU AYKAL Her zaman kalbimizdesin OKTAY DUYGU VARLIER MfldÖROZCUN MUZIK YAPIM SflPA BAĞCAH SUNAR ' BtRLEŞİK TÜRK KÖRFEZ BANKASI A.Ş. YÖNETİM KURULU Önce SEVGİ'yi ve şimdi seni yitirdik • UZMAN HEKIM • PRATİSYEN HEKİM alınacaktır. Isteklılerın kısa ozgeçmışlerı ile bırlıkte asağıdakı adrese muracaatları rıca olunur. Muracaat : OZEL DEMİR CELIK HASTAHANESİ .KARABUK Tel. 83 410 (Kod 463) DUYGU "BULUTLAR NEREYE GÎDER?" DESTE CUNAYDIN CANIMI YOLUNA KOYDUCUM Tüm Plakçılarda Stuöyo Degışım Tonmeıster SEZER BACCAN I M Ç 6 Bıok 6506 Unkapanılst Tel 512 58 32 Müzlk Dünyasında Kardeşlerin KAYAGÖNÜLtZZETMİNE ışte Arşivlik bir kaset daha Aliye ve Mithat Yenen'in değerli kızları; Kaya ve Betül Yenen'in, Gönül ve Doğan öney'in, Sevgi Soysal'ın, tzzet Yenen'in, Mine ve Adnan Kazmaoğlu'nun kardeşleri; Oğuz, Tunç, Alp, Ali Yenen ile Yasemin Sagırboyu'nun halalan; Aylin Kabaoğlu, Sezin öney, Korkut Nutku, Defne ve Funda Soysal ve Aras Kazmaoğlu'nun teyzeleri; Şadiye ve Tevfik Aykal'ın gelinleri; Erdoğan ve Ergün Aykal'ın, Iclal ve Hayri özgül'ün, Güleren ve Doğan Cangal'm yengeleri; Kerem, Emre ve Can Aykal'ın anneleri ve Gürer Aykal'ın sevgüi eşi DUYGU AYKAL 8 Ocak 1988 cuma günü vefat etmiştir. 14 Ocak 1988 (bugün) perşembe günü saat 10.30'da Ankara Devlet Opera ve Balesi önunde yapılacak anma töreninin ardından, cenazesi Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. 19.00 Aydınlar, Türkiye, Teknoloji 2: "Teknoloji Kimden Yana?", Ufuk AKDAĞ. GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ ile Resim Çalışmalan 10.00 CafeFoyer Yerli basın, çay, kahve, hafıf içkiler. 17.00 CafeBar 18.00 BtLSAK RESTAURANT EROL PEKCANFATtH ERKOÇERGUN ÜÇLÜSÜ BİLSAK Sıraselviler Caddesi, Soğancı Sokak 7, ClHANGİR. 143 28 79143 28 99 1727 yaşlannda bayanlar İngiltere'de çocuğa bak, karşılığında lngilizce öğren. 158 53 42 BİLSAK'TA BUGÜN TEŞEKKÜR G.A.T.A. Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'nde geçirdiğim (Aorto Kroner By Pass) ameliyatımı ba&arı ile yapan başta Hastane Komutanı Baştabibi eşsiz insan, değerli hekim PROFESÖR DOKTOR TUĞGENERAL ÇETtN GÜRLER olmak üzere Doçent Doktor Albay ÖMER ÖZTÜRK, Operatör Doktor HALİL TÜRKOĞLU, Operatör Doktor AYTEKİN ÖZDEMİR, Asietan Doktor ALİ KOCAİLtK, Asistan Doktor MUTASIM S Ü N G Ü N , Anestezist Doçent Doktor Albay U Ğ U R ORAL, Kardioloğ Doçent Doktor Albay M U H A R R E M COŞKUN, Kardioloğ Doçent Doktor Yarbay MEHMET DtNÇTÜRK, Uzman Doktor Yarbay YUSUF ERZURUM, Lzman Doktor Binba«ı S A L M A N ÇELİK Ue Kardioloji ve Kalp Damar Servisi hemşire, hastabakıcüan ve hastane tüm çalışanlanna te$ekkttr eder, minnet ve şükranlanmı sunanm. LEVAZIM KIDEMLİ BAŞÇAVUŞ ZEKERtYA EN>ftCE ve EŞİ AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle