19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 6 EYLÜL 1987 \azaı; eğlence üreticisi mi? BUKET UZUNER Uluslararası Yazarlar Toplantısı'nın en ilginç simalanndan 76 yaşındaki îsveçli yazar Olof Lagercrantz, "Biyografiler ve Teşhircilik" konusunda yaptığı konuşmasına birçok yazar ve basın mensubunjı güldurerek başladı: . "Başkan Reagan bu yakınlarda kendine resmi bir biyografı yazan tayin ederek herkesin gizli gizli hayal ettigi bir seyi gerçeklestirdi: Özyaşamının tasvirini yapacak kişiyi idare ve kontrol elme rüyasi!" (guluşmeler, kahkahalar...) ] "Kendine diirust olabilen, gerçek bir biyografı yazan, biyografisini yazacagı klşinin ölumunu beklemek zonındadır." '. (Protesto sesleri, gülmeler...) "Bir yasam ancak bittiğinde tanunJanabilir." , (Sessizlik...) "Çok uç/asın bir örnek verecegim size: Isa'yı ele ablım. Havarilerinden birisi onun biyografisini, felaketten, çarmıhtan ooce yazsaydı, lsa da diğer bilge adamlardan biri olarak kalacaktı." (Guluşmeler...) . "Otobiyografilere gelince, tavsiye edilir olmasına karşın, otobiyografı yazarlan ne yazık ki, ölumlerini bekleyememektedirier..." . (Kahkahalar...) Delikanlılara taş çıkartacak denli sağlıklı ve enerjik Olof Lagercrantz, yağmura gebe havanın serinliğinde sırtına bir kızılderili gibi doladığı battaniyesi içinde oturup, dalga geçmekle, ciddi olmaıun arasındaki o incecık çizgide hiç teklemeden gezindi durdu. zar Jim Haynes, orta yaşlı gözleriyle büyük bir zıtlık oluşturan hâlâ genç, cazip bedeni ve etkisinden kuşkusuz olduğu besbelli kalın sesiyle kıirsuye çıkıyor: "Hiçbir kültürii, hiçbir ulusu ve hiç ^& Ybmi dokvzOkeden yüz ytrmi iki yazartn ve çok saytda bastn mensubumm keükbğı bu ydki topUmtmm torat» kimseyi temsil etmiyonım. Burada kendi adıma vanm, "Edebiyat ve TkşÛrcB&'ti. Tbplantıya katılan yazarlar sıkstkşu soruyla birbirlerini vekendilerini kendi adıma konuşuyorum. Hiçbir yere ait de'^ilim. İngilizceyi, daba başka dille bu kadar iyi kosorgulathlar. "KitapUtnnda kendi deneykrinden sık sık yanuianan kurgu (fîctkm) yazarlan, bir banuşamadığım için konuşuyorum. Mesajım şu: Eğer kıma teşhirci değil midirler?" Kimisi bunu tam anlamıyla teşhircilik olarak nitekndirip daiga geçerken, kimisi aksini savundu. Bazı yazarlar da, yazann insanlar arası iktişimi sağlamak adma deneherkesin bir sevdiği olursa, sevmeyi bilme>en, tanımamış hiç kimse kalmazsa. yaşamayı beceremeyimlerini cesaretk kuüanıyor oluşuna ille "tefhtrcBik " etiketi taküocaksa, bunu severek kabul edeyen de kalmaz... Savaşlar yaşamayı bilmeyenlerce ceklerinı söyiedi. Bienale gelmesi beklenen Perulu yazar Marto Vargms Ltosa, bu yu bazı nedenkrçıkartılır. Norman Mailen 'Herkes sevgiye gerekle katüamadı, Cengiz Aytmatov ise rötarh gelebildi İki değertt eksikle başlayan iÛc oturumu, semtner komitesinden Finli Ottt AOta yönettl Îsveçli yazar Otof Lagercrantz. Amerikalı siyah kadın yasinir ve bunu hak eder' derken kesinlikle haklıyzar Gloria Naylor (Gloria, siyah ve kadın otusunun özellikle belirtilmesini istiyor), Japon Kenjidı. Hemen bugiin birinin sevdiği olun'...." ve Sovyet (Gürcistan) yazar Çabua Amiredfibi oturumun konusmacılanydı Neden olmasın? Masamızdaki yazarlardan Cengiz Aytmatov'un başı çok ağrıyor. Ilaç almamaktaki ısrarı karşısında insanın 'vasamak' iceudüsüvle nasıl bir karmaşa >uzmazhk oranından (kitap satışı ve okur sayısı azonu odasına dinlenmeye yollamaktan başka bir içinde yapayalnız kaldığırun şiirini sunuyor. Dralığı) etkilenışi göz önune ahnarak yapılması gereönerimiz kalmıyor. Gürcistanh Çabua Amiredjicodaidis'in lirik Fransızpasını Ingilizce'ye çeviren ğini vurguladı. bi, romanları Fince, Danca, Isveççe ve Almancaçevinnen hanımın araya sıkıştırdığı yorumu, Inİzleyen yazarlar arasında "Bu sorunlar yazan ya çevrilmiş, sinema ve televizyon senaryolarıyla gılızce anlayan yazarlan gülumsetiyor. Çevirmen nasıl etkiler, ne yöne yöneltir?" sorusu ortaya atıltanınan bir yazar. Çevirmen bayan vasıtasıyla bahanım: "Ohhh. harika bir deyiş, ya da korkanm dı. na Türkçe bir dörtluk söyleyeceğini haber veriyor. bunun lngilizcesi asla soylendigi kadar güzel BUtün bunlan panel masasında oturmuş izleyen "Ben babamdan öğüt aldım / Tek taş ile duvar ololmayacak" diyor içtenlikle... Olof Lagercrantz ilgisiz bir ifadeyle: "Ben fıkrimi maz, / Bir yerde ki sozüm gecmez / Bırakıp gitPhilippos Dracodaidis soruyor: "tnsanoğlunun söyledim. Batı'da yazar okura hosca vakit geçirsem ayıp olmaz." tecek eğlence üreticisi olmuştur. Boyle düsünüyo karmaşasını, kaygı ve tedirginliklerini yatıştırmaAnladım mı diye merakla bakıyor. Güzel deyiş! rum ve bunu tartışmak istemiyonım. Tartışmak is ya. çozmeye yalnızca akılcılık, yalnızca mantık yeFinlandiya, bütün dünyaya karşı! tecek mi dersiniz?" (Yanıt yok...) teyen sizlersîniz..." diyor. Şamata, gürültu ve Dunya Yazarlan takımı, Fin "İşte o zaman edebiyat, o zaman gerçek şiir orFırtına dinmiyor, ama sular bir süre için duruYazarlan 121 yeniyor. Misafiri olduğum Yeşil Parti taya çıkar. Şair yaratıadır... luyor bu sözlerin ardından. üyesi yazar arkadaşım Satu Hassi, toplantıya birTeşhircilige gelince, şiirin teşbire hiç gereksinilikte geldiği iki kuçuk kızı ve yazarlar arasında saEn büyük karmaşayı yaşıyoruz mi yoktur. Şiir sukuta ihtiyaç duyar!" bırh, düzenli bir trafık kurup, ara sıra birbirimize Daha sonra Avrupa merkezıyetçiliğinden (EuYunanb yazar ve şair Phitippos Dracodaidis söz rastladığımızda da yanındaki yazar ve basın menrocentralizm) dem vuran şair, Avrupa'nın, tarihi alıp, günümüz insanının bugunu ve geleceği için suplarıyla beni tanıştırmayı ihmal etmiyor. kendi tarih anlayışına göre yazarak, hasta ettiğini duyduğu endişenin tarihteki en büyük "kaygıHemen hepsinden aynı soru geliyor: belirtiyor. boyutuna" eriştiğine dikkatleri çekiyor. "Yaşamakta olduğumuz, biitiın zamanlar içinde en büyük Gençlerin artık kitap okumadıkları ve "hayal Yol filmi tipleri karmaşa (confusion)dır" diyor. etme" yeteneğinin can çekiştiği duşüncelerini de "Türkiyeli yazar bir kadının sonınlan, neler hisdile getiren Dracodaidis uzun uzun alkışlanıyor. settiği, neler çektiği..." Sonra meraklı gozler, onDaha sonra, yüzyıhn teknoloji ve serse^mleten lan heyecanlandıracak, çok farklı, çok egzotik şey'hız'ıyla duygusal ve maddesel olarak tehdıt cttiği On sekiz yıldır Paris'te yaşayan Arnerikalı yaler anlatmamı bekleyerek uzerime çevriliyor. Isveç Asıllı Finli gazeteci Pia Ingström, Türkiye ve edebiyatına olan yakın ilgisi, tanıdıklığıyla hemen yanıt veriyor: "Biz Avrupalılar Türkiye'den gelen herkcai Yümaz Ganey'in Yol fUmüıdcki tjpkr olarak görmek istiyoruz. Bizi şaşırtanlara katlanamıyoruz pek..." Pia'ya bakıyorum. bana göz kırpıyor. Son zamanlaıda Batı'run merakla izlediği Glasnost (açıklık) uzerine konuşan Cengiz Aytmatovun konuşması ilgi topluyor. Glasnost'u olumlu bir hareket olarak nitelendiren Aytmatov, Sovyet aydınlannın bunu desteklediğini belirtiyor. Glasnostu bir reform olarak tanımladığını vurguluyor. Toplantı Lahti Kenı Tiyatrosu'nda yapılan Uluslararası Şiir Okuma suaresi, gölde botla gezi ve veda partisiyle süresini dolduruyor. Eşyalar toplanıyor, kitap ve adresler değiştiriliyor. Gelecek toplantıya kadar geçecek iki yıl içinde yaşanacak sevinçler, sancılar, heyecanlar, tutkular can çekiştiği söylense de, hep yazarların kalemınden kâğıtlara geçmeyi, kâğıtlardan kıtaplara, kitaplardan insanlara ulaşmayı bekleyecek. Lahti'deki Yazarlar Birliği Bienali'nde bir açık hava loplanusı. Her ulkeden yazar yan yana. Finlandiya'da yapılan Uluslararası Yazarlar Toplantısı'nda ilginç sorunlar tartışıldı Buenos Aires'ten Uluslararası Yazarlar Bi Batılı yazar Bir ara sözü Doğu ve Batı'daki yazarların işlevlerine getiren Lagercrantz, Batı'da, özellikle lngiKzce dilinin konuşulduğu dunyada, yazarların artık birer "eğlence üreticisi" nitelığe buründükleiini, oysa Doğu'da yazarlar ve şairlerin hâlâ tophımun gerçek annebabalan konumunda olduğumı söyledi. "Doğu'da eserleriyle sürgiinü veya hapsi göze alarak, sağlığını ve özgurlügiinü tehlikeye atarak hükümeüere, sistemlere, haksızlıklara karşı savaşan yazariann toplumdaki işlevleri Batı'dakinden farklıdır. Oysa bunlar Batı'da ya küçumsenir ya da gormezden gelinir..." Yaşlı Kanona Oteli'nin bahçesine dizilmiş banklarda oturan yazarlar, fotoğraf ve fılm kameralarıyla anlar gibi çalışan basın mensuplan arasında bir hareketlenme, bir gürültü başladı ki, seyrine doyum olmaz! Eller havada, gulenler, protesto 'edenler, bağıranlar... , Herkes söz istiyor... Amerikalı yazar Gloria Naylor söz aldı ve kendisini asla bir eğlence üreticisi olarak değil, bir sanatçı olarak tanımladığını belirtti. Naylor, Doğu ve Batı'daki yazarların durumu taruşmasmın, Doğu'da hâlâ okumayazma bilmeyen insanlar diye bir kavramın söz konusu olduğu, üstelik bu insanlann sayısınm hiç de küçümsenmeyecek boyutlara vardığı gerçeği yanı sıra, yazarın ekonomik (kitap alamama, guncel yayınları izleyememek vb.) politik sorunlardan ve okuma Kilisenin atağı VAMIK KURAL BUENOS AIRES Seks, kilise ve demokrasi... Bunlardan son ikisı zaten Arjantin'de lafı edilmeden gün geçmeyen konular. Seks ise yeni> populer oldu. Okullara seks eğitimi konması laflan ortada dolaşmaya başlayınca kilise beklediği fırsatı yakalamanın sevinciyle kendini gösterip politik duzene ve politikacılara savaş açtı! Yalnız bu sefer sosyal yaşamla ilgili çizdiği karanbk panorama ve ulkenin manevi yonden batmakta olduğuna ilişkin kelam beklendiğinden daha fazla panru kopardı. Boşanma yasasının tartışılmasından bu yana,,birkaç aydır sesi çıkmayan Katolik Kilisesi AlfonsinHn, Kataük KUlsesi'ni dünyevi ijlerden uzaklaştınp tophan üzerindeki etkisbü azaltmaya çahpnası yenl bir geüşme değil Işbaşma geldiklerinden biri aralan ttmoni. Okullara seks dersi konması laflan ortada dolaşmaya başlayınca kilise, beklediği fırsatı yakalamanın sevinciyle kendini gösterip düzene ve politikacılara savaş açtu birikmişlerini boşalttı, fakat beklediği sempati ve alkışı toplayamadı. Arjantin'de Katolik Kilisesi, manevi değerleri kendi çizdiği sınırlar içinde gelişen, dini inançlannı dikte ettirebileceği, diğer bir deyişle, dişinı her zaman geçirebileceği bir toplum duzeninden yana. Bu, eski gunlerden kalma bir abşkanlık olsa gerek. Her kelamının kanun kuvvetinde kabul görmesine alışmış. Ama bu ahşkanlık artık bozulmuşa benziyor. Arjantinliler, 1983'e kadar devam eden dikta rejimi ile çok sıkı fıkı ilişkiler içerisindeki kilisenin o gunlerdeki tutumunu henuz pek unutmuşa benzemiyor. 'Pis savaş yıllannda' rejimin en büyük des(ekçisi& olup, kendi içinden o gunlerdeki haksızlıklara karşı çıktıkları için 'kaybolan' üyelerinin akıbetlerini sonraki yıllarda örtbas etmeye çalışmasını halkın çoğunluğu henüz affetmemiş. Buna karşılık, gücünu büyuk çapta kaybeHayvanat bahçesınden den din hiyerarşisi, zaman dört baykuşu kaçıranlar zaman tabulara yönelik tu toplam 3 milyon lira kaka yaklaşımiarıyla, insanfıdye istiyor. Yetkiiiler, lan has&as yonlerinden yakalayıp toplum üzerinde tekrar kuşlarm Suudi eski hâkimiyetlerini kurabilArabistan'da çok para me çabasında. etmesi nedeniyle Tu kaka konulann başınAraplardan da da ne gelir? Tabii ki başkuşkulanıyor. ta seks! Aslında konunun EDtP EMİL ÖYMEN ~ kirn tarafından ne zaman ve nasıl ortaya atıldığı da tam LONDRA Hayvanat belli değil. Bazı eğitimcüer bahçesinin don mumtaz bay seks konusunun biyoloji, fıkuşu hainane emellere alet zik, müzik gibi diğer dersleredilerek kaçınldı. Beher kuş den farkh tutulmamasıru ve 350 bin lira ancak ederken, okullara ders olarak konup, mücrimler toplam 3 milyon gençleri bu konuda daha billira fidye istiyorlar. gili, daha sağlıkh yetiştirmeHayvanat bahçesi, "terö nin gereğini savunuyorlar. ristlerle fidye pazarlıgı Kimine göre konuyu herkesin yapılmaz" diyerek sert çıktı. tabii şekilde kendisinin keşÖyle ya, bugun baykuş kaçı fetmesi çok daha romantik ran, yarın kaplan kaçınr, fil ise de, bu tezi savunanlara kaçırır. Hepsine fıdye mi göre, cinsel yaşamın insanlaodeyeceğiz geri almak için? nn fiziki gelişmelerinin yanı Zaten baykuşlar gitti gider sıra ruhi dengelerini de gibi. "Fidye yoksa, kuşiar da onemli derecede etkilemesi yok". Scotland Yard'dan bir konunun bu kadar basit gesivil, bu tür yırtıcı kuşlara çiştirilmemesi için yeterli. Ortadoğu'dan çok istekli olHükürnetteki Radikal Parduğunu ciddi bir ses tonuyla ti üyelerinin yanı sıra, muhaaçıkladı. "tlk kez bir baykuş lefet sözcüleri de kiliseyi tersiçin fidye isteniyor". Sonra leyince beklenen dramatik düzeltip, "Baykuşlar" dedi. ortam pek yaratılamadı. İnNe de olsa çoğul. "İşin için sanlar da ülkenin manevi de Araplar olabilir. Bu, tabii yönden batıp batmadığını bir olasılık. Arabistan'da tam olarak anlayamadılar! baykuş degerlidir." Kilisenin en büyuk hesap Baykuş sorunu İngıltere' yanlışı zamanlamada oldu. de kamuoyunu ilk kez meş Seçim havasında muhalefetin gul etmiyor. Bir çan kulesin oy toplama amacıyla konuyu de yarasaları korkutup kaçır istismar etmesi beklenirken mak için "mumya" bir bay hesap tutmadı. Kilisenin, kuş caiz midir sorusunu "do ahiret işlerinden ziyade, dünğayı koruma konseyi" yevi işlerle meşgul olurken "hayır" diye yanıtlamıştı. kendi mcnfaatlerini ön plan"Geceleri dolaşan hayvanla da tuttuğuna işaret eden Pen, doğal kuluçka yerlerinden ronist Parti seçim adayı Maetmek, 1981 vahşi doğa ve caya, din adamlarının ülkekırlık alanlan koruma > asa de yeni neslin yetişmesine bu sına aykındır." kadar önem veriyorlarsa, Yarasalann çan kulesine seks vs. gibi kaka konularla bıraktıklan pislikten yilan ra uğraşmayı bırakıp; evsiz, aihip, her orta sınıf Ingili? gi lesiz sokak çocuklarının topbi once "Times"a bir yakın luma kazandınlması konuma mektubu yazıp içini dok sundaki çahşmalara katılmamuş, sonra da içi doldurul sını tavsiye etti. muş "mevta" bir baykuş Konunun hassasiyeti nedeayarlayıp kulenin korkuluğu niyle, kilise ile arası bozuk bina dayamıştı. Yarasaları kor le olsa, hükümet yine de kakutup kaçırmak suçmuş me çak gureşiyor. Aslında probğerse. lem, guııdemdeki konudan Son sozü yine rahip sovlekaynaklanı>or. Seks lafı edidi: "Neden yasakmış? Ben lince herkes sesini alcaltıp, ineklerin de korunmasından söyleyeceğini iki kere düşüvanayım. Amakoru>acağım nüyor. Herhangi bir diğer diye alıp da evimde besleyekonuda gelişme, modernleşcek değilim \a." me 07lemi gosteren aydınlar Londra'nın bayku^ları da olayı uzaktan seyretmeyi acaba kimin e\inde şimdi? tercih ediyorlar. Rumeli Cemiyeti'nden, ÜskUplü merhum Esat özsüt vc merhume Ramize Ozsüt'ün oğullan; merhum Sait Şakarcan ve Ümmü Şakarcan'ın damatları; Hacı Hasan Fehmi özsüt ve Ferit Nadi özsüt'ün yeğenleri; Saniye Tetikduranoğlu ve Şaban ozsüt'ün ağabeylcri; Türhan, llhan, Erdal, Ruveyde, Biraur, Ayşe Şakarcan'ın ve Nebahat Bilge'nin enişteleri; Faruk Bilge'nin bacanağı; Sedat Fidan'ın kayinpederi; Zehra Fidan, Dr. Halit özsüt ve Esra ozsüt'ün babalan; Emre Fidanın biricik dedesi; Hedise Ozsüt'ün eşi, tyiliksever, yoksul babası, eski özsüt Muhallebicisi sahibi VEFAT Londra'dan Baykuşumu kaçırdılar S Eylül 1987 Cumartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 6 Eylül 1987 Pazar günü öğle namazını müteakip Fatih Camii'nden kaldınlacaktır. Allah rahmet eylesin. RECEP ÖZSÜT AİLESt NOT: Çelenk gönderilmemesi, arzu edenlerin T.E. Vakfı'na bagışta bulunmaları rica olunur. MİMARLAR refabrike İnşaat konusuna ilgi duyan, ya da bu alanda bilgisini ilerletmeye gönüllü, Merkez Büromuzda proje ve çizimde görev alacak genç Mimarlar ile tanışmak. birlikte çalışmak istiyoruz. Adaylardan erkeklerin, askerlikle ilişiği bulunmamalıdır. OZEL MART1 YABANCI DILKURSLARI Adayların, kişisel görüşmeler için, 145 660714406 35den Necla Karabuluftan randevu almalannı rica ederiz. Çıroğon Co<l.KcMqkO6 Han.No.38, Kat.1. Boşlktoş Istonbul Tet.:158 8O29 İNŞAAT VE TICARET A.Ş Y I L İşletmeciler! İşletme Mühendisleri! Makine Mühendisleri! Elektrik ve Elektronik Mühendisleri! Endüstri Mühendisleri! İnşaat Mühendisleri! Mimarlar! BROŞUR tSTEYIN KursUnmu Brıtısh Councıl taratınam onanmıstır Arels F«CO uyesıOır BTA İŞYERİ GEBZE. İMKANLAR İYİ. • B.Ü., O.D.T.Ü., İ.T.Ü ve H.Ü. mezunuysamz • İyi deıecedelngüizcebüıyorsanız, •Askerüğiniziyaptıysanız (erkek adaylar için), lutien. ozgeçmışınızı. totoğratınızı. (varsa) telelon numaranızı ıçeren başvunanuzu. en geç 2 hatta içinde. "personel' rumuzuyla PK 482ŞışlıISTANBULadresınegondenn Ulkemızınen buyuk sanayı kuruluşlanndan bırınde çalışmcrya. he men başlayın İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMAMERKEZİ Cumhurıyet Cad 173/1 Elmadağ 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı Tel (1)148 39 77148 79 43 140 9684 Tlx 27498 TUSM TR Fax (1) 140 97 29 tursem 657900 No'lu ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MURAT DEMİR Kıralık Daıre 90m! ikinci kat 150.000. TL. kirası Adres: Ortaköy Ulus Mah. öz Kesen Cad. No: »2/3 (Ibrahim Çay)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle