Katalog

6 EYLÜL 1987 CUMHURİYET/D Modada 'gençliğe özlem' Fransa 'nin başkenti Paris'te yapılan moda defilesinde ilgi çeken giysilerden biri de okul çocuğu kıyafeti idî. Tanınmış modacılardan Jeff Sayre 'nin kreasyonunda, diz kapaklarma yaklasan kese pantolon ve geniş yakalı, bol kazak, giyside gençliğin ön planda tutulduğunu gösteriyordu. (Fotoğraf: REUTER) Yönetmen Marquand öldti LONDRA (AA) tngiliz film yönetmeni Rkhard Marqusınd, yakalandığı felçten kurtulamayarak 49 yaşında öldü. Londra yakınlarındaki Kent And Sussex Hastanesi yetkilileri, Marquand'ın önceki sabah öldüğünü açıkladılar. Marçjuand'ın en çok iş yapan fîlmleri arasında, "Jagged Edge" ve Return of The Jedi", (Jedi'nin Dönüşü) yer alıyor. Marquand'ın diğer önemli rdmleri, "tğnenin Gözii" ve "Eylül'e Kadar". Televizyon yönetmenliği de yapan Marquand'ın "Nil'in tzinde" adlı yapımı, 1972'de Emmy Ödülü kazanmıştı. "Bealles'ın Doguşu" da Marquand'ın yönettiği televizyon filmlerinden. Üniversüeyi süvariler koruyor SAMSUN (AA) Samsun 19 Mayıs Universitesi Kurupelit kampusu 3 atlı bekçi tarafından korunuyor. Kampusun 600 döniimlük alanını gün boyunca atlarla bekleyen Şaban Ulu, Ramazan Çakırcı ve Osman Bektaş, "Bu iş için özel kurs gördtik; üniversitenin ekili alanlanna, çevre köylerden ineklerini oüatmaya gelenler oluyor. Kışın ise kurtlar iniyor. Bu zararlüara karşı üniversite alanını atlı olarak bekliyoruz" dediler. İSTANBUL (AA) Uluslararası 4. TürkArap İlişkileri Konferansı, yarın Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun konuşmasıyla açılacak. Boğaziçi Üniversitesi'nde üç gun surecek konferansta, çeşitli Arap ve Batı ülkeleriyle Türkiyeden katılan yaklaşık 100 tarihçi ve ekonomist bildiri sunacaklar. İlk gün Osmanlı dönemindeki ilişkiler ele alınacak ve okul tarih kitaplanmn yazımı tartışılacak. Ikinci gün ise bugünkü TürkArap ekonomik ilişkileri üzerinde durulacak. 4. TürkArap İlişkileri Konferansı'nda, son gün sunulacak bildirilerin konusunu da, "20. yüzyıl Başında MilliyetçiJik Hareketleri ve TürkArap İlişkileri" oluşturacak. TürkArap ilişkileri konferansı yesi kif temizlik kampanyası açn. Sanyer Belediye Başkanı AliSandıkçı, camilerde din adamlannın temizlik konusunda vaaz vereceklerini, okuüaruı açdmasıyla öğretmenlerin de öğrencileri bu konuda eğiteceklerini söyledL Bu arada yeni kurulan Sanyer Kültür ve TUrizm Vakfu Sanyer Hn temizliği için çabşan ve yol yapan işçilere para ödülü ile işçi elbisesi armağan etti Düzenlenen ödül törenine katılan Devlet Bakanı 71naz Titiz de konuşmasında vakfın ileride daha basanlı olacağtna inandığını söyledL Sandıkçı da konuşmasında 556 işçiye verilen takım elbise ile 20'şer bin liraük para ödülü için bu bir başlangıçtır" dedi. Işçilere para ve elbise ödülü HABERLERIN DEVAMI Sırıkta Bubka (Bastarafı 16. Sayfada) daki Dünya Atletizm Şampiyonası'nda ferdi yarışmalarda iki birincilik elde eden üçüncu atlet oldu. 50 kilometre yiiriiyüşii Dün yapılan ilk final, 50 kilometre erkekler yüruyüşüydü. Yalnız erkek atletler arasında yapılan bu yarışı D.Alman atlet Hartvvig Gauter kazandı. Gauter'in dünya rekortmeni ve bu finale kadar dunya şampiyonu olan yurttaşı Ronald VVeigel'in önünde kazandığı yarıştaki derecesi üç saat 40 dakika 53 saniye. Gauter, bu derecesiyle VVeigel'in uç saat 43 dakika sekiz saniyelik oyunlar rekçırunu da kırmış oldu. Dunya rekortmeni Ronald Weigel'in gumuş madalyayı kazandığı finalde, Sovyet atlet Uyacheslav Ivanenko üçüncu oldu. Yarı finaller Finallerde birinci gelenlerin sevinmelerini seyrederken, takımdaki bir arkadaşlarının hatası yüzunden, erkekler 4 x 400 metre bayrak yarışı semi finallerinde diskalifiye olan Demokratik Almanya takımının üzüntüsünü, stadı dolduran bu işten anJayan her seyirci hissetti. Demokratik Almanya takımının 3. adamının, son düzlükte bayrağı elinden düşürmesi ile Demokratik Almanlar pazar günku finale katılma haklarım kaybettiler. Diğer taraftan, 4 x 100 ve 4 x 400 bayrak semi finallerinde iyi adamlarını finalde koşturmak için saklayan Amerika, yedek adamlan ile bile nasıl rekorlar kıracağını gosterdi. Bilhassa, 4 x 400 metre semi finalini kazanan Amerikan takımının yaptığı 2:59.08 yeni oyunlar rekoru oldu ve pazar günü, bu işin başından beri söylediğim gibi, Amerikan takımının dünya rekorunu kıracağını gosterdi. Ama, genellikle zenci Amerikalılardan kurulu 4 x 400 takımlarında sonucun ne olacağını, yanşın bitimine kadar tahmin etmeniz çok güçtür. Zira, bu genç atletler, bir ikisi hariç, yeni kabiliyetler olup, bayrak yarışlannda aranan tecrübeden yoksundurlar ve finallerde hep kendilerinden daha zayıf, ama takım halinde koşmasını bilen Demokratik Almanya ve Ruslarla başa baş çarpışırlar. 5binde (Bastarafı 16. Sayfada) 12.58.39, 2 Buckner (Ingiltere) 13.10.48, 3Gonzales (Ispanya) 13.12.34, 4Abas Cal (Isyanya) 13.12.49, 5O'Mara (trianda) 13.13.02. Dünya rekoru: S.Aouila (Fas) 12.58.39 Maraton: İngiliz atlet Steve Jons'un yokluğunda sürprize açık bir koşu olacak. Sıcaklığın yıiksek olması, Afrikalı atletlerin işine yarayacak. Yılın en iyi dereceleri: 1Taniguchi (Japonya) 2.9.50, 2 Nechadi (Fas) 2.10.9, 3H.Jones (Ingiltere) 2.10.11, 4Poli (İtalya), 2.10.15, 5 Kvernmo (Norveç) 2.10.17, 6M.Terzi (Türkiye) 2.10.25. Dunya rekoru: C.Lopez (Portekiz) 2.07.12 Oyunlar rekoru: Castella (Avustralya), 2.10.03. 4x400 m. (bayanlar): D. Almanya, S. Birliği ve Amerika arasında kıyasıya geçecek bir final. Ancak D. Almanya biraz daha ağır basıyor. Yılın en iyi dereceleri: 1 S. Birliği 3.20.41, 2 D. Almanya 3.20.60, 3 ABD 3.23.35, 4 F. Almanya 3.25.29, 5 Bulgaristan 3.26.90 Dünya rekoru: D. Almanya 3.15.92 Oyunlar rekoru: D. Almanya 3.19.23 4 x 4 0 0 m: Favori yine Amerika. Ancak D.Alman atler de oldukça formda. İyi bir mucadele olursa yeni bir dunya rekoru gelebilir. Yılın en iyi dereceleri: 1ABD 2.59.54, 2Kuba 2.59.72, 3Nijerya 3.00.55, 4D.Almanya 3.00.80, 5Ken>a 3.01.00 Dünya rekoru: ABD 2.56.16 Oyunlar rekoru: ABD 3.00.79. ROMA Seyircilerinden istediği bir tarakla, terden sınl sıklam olmuş dağmık saçlarını sahnede taramaya koyulunca, Jnventus stadyumunu dolduran 60 bin kişi kendinden geçti. 1.58 boyundaki 54 küoluk Madonna, Torino konserinde "miizik devi" değilse de, birinci sınıf bir şov yıldızı olduğunu bir kez daha kanıtladı. İtalyan basınının konser hakkında ileri sürduğü görüşler de bu kanıyı destekliyordu. "Rock'dan ziyade Broadway" diyordu Komünist Parti'nin yayın organı "L'unita". "RepubbErkekler yüksek aılamada. lica"nın yargısını ise, "20 yıl bnbaraj olan 2.27 metreyi geçen 15 cesiniıı müziğini yapan. vasat bir atlet, pazar gunü altın madalya şarkıcı. Fakat muazzam bir için yarışacaklar. Finalde ilk al dansçı" sözleri ile özetlemek tı sırayı alacağı tahmin edilen bu mümkündü. tün atletler bu barajı geçtiler ve İtalyan Devlet Televizyonu tailk kez olarak, belki de bu yuk rafından canlı yayınla çesitli ülsek atlama seçmelerinde, finale kelere verilen Madonna konsekalması gereken tum atletler, çı rini, İtalya'dan başka Fransa, taya takılmadan final hakkıru al Hollanda, Avustralya, Ispanya, dılar. Almanya, A\aıstur>'a ve Isveç'te 200 milyon kişi izledi. İşadamı Agneili, Modacı Giorgio Armani ve Fiorricci gibi İtalya'nın (Bastarafı 16. Sayfada) tanınmış isimlerinin de bizzat izyanıma oturmaz mı?.. lediği konserin bilet satışından İtalya'yı topuğundan vuran elde edilen gelir ise 2 milyon doGedik Ahmet Paşa'nın torunu lara yakındı. olduğumuzu mu anladı, yoksa Fakat bu konserin en ilginç bizi dünya şampiyonasının resmi , yönü, Madonna'nın bir kısmı (artık onun da adını siz koyun) İtalya'da bulunan ailesinin fenşeyi mi sandı nedir, hem oturdu, leri ile buluşması oldu. Asıl adı hem de saçaklı eteklerini beline Maria Louise Veronica Ciccone kadar sıyırmadı mı?.. oian ve Güney İtalya'da, dağlaBirden flaşlar çakmaya başla ra yaslanmış, 1500 kişilik bir kadı.. Şimdi kimbilir resimlerimiz saba olan " P a c e n l r o " d a n dünyanın kaç ülkesinin gazete ve dergilerinde yayımlanacak.. Ne yazık ki, çalıştığımız gazete müsait değil.. Şöyle rengârenk bir yerde çalışsak, bu resmin ar (Bastarafı 1. Sayfada) Televizyon yayını bugun haldından " E l a n o r e Vallone Geceleriın" diye üç gun tefrika koylaması nedeniyle 24.15'e kaeder, okurken kendimiz de ina dar sürecek. Ancak oylama sonucunun, bu saate kadar alınanırdık.. maması durumunda yayın süre**• Roma, dünyanın en ünlü ha si Uç saat daha uzatılacak. Yayırabelerine sahip kentlerinden bi nın uzatılması durumunda Cbic ri... Bu harabelerin arasına şim Corea'nın konseri ve "Bizim di, dünyanın en uniü aıletleri de EUer" adlı program ile "Sherlock karıştı.. Hani bizde spor sahala Holmes" adlı dizi film izlenebinnı mezarlığa çeviren bir taraf lecek. Halkoylaması sonuçları, teletar sloganı var ya.. Roma'nm mevizyonun birinci programında zar olduğu şampiyon ve rekortsaat 22.00'den itibaren verilmemen sayısız.. İşte şampiyonlar şampiyonu ye başlanacak. Sonuçlar TRT Marlise Gohr.. Finali güç yaptı, Haber Dairesi'ne ulaştıkça saat yedinci olabildi. İşte dünya re başı verilmeye devam edilecek. kortmeni VV'illie Banks.. Finale Televizyonun ikinci kanalında ise bile kalamadı. İşte muhteşem sonuçlar, 21.30'daki haber bülteninde ve 23.30'daki kapanış haKrotochvilova.. Finale, kazandığı için değil, kaybedenler arasında berlerinde toplu olarak ekrana iyi derece yaptığı için geldi, dör yansıtılacak. TVl'de yayın saat 24.15'e dek düncü okbffirdi. Los Angefcs Oümsurecek. Ancak halkoylaması sopiyatlan Şampiyonu Faslı El nucunun bu saate kadar kesinMülevekkil, finale bile kalamaleşmemesi durumunda yayın sadı. Los Angeles Şampiyonu Bert at 03.15'e kadar uzatılacak. SaCameron ancak altmcı olabildi. at 24.00'teki haberlerden sonra Atletler kra.li Daley Tbompyayının uzaması durumunda sason, dekatlonu ancak dokuzunat 01.00 ile 03.00'te de iki haber cu bitirebildi. Ezeü rakibi Jurgen bülteni daha yayımlanacak. Hingsen onu da yapamadı, terk etti. 1500 kişi çalışacak Los Angeles'ın efsanevi yürüTRT, referandum gecesi yapayüşçüsü Meksikah Enıasto Cancağı yayın sırasında siyasi parti to, burada diskalifiye edildi. Gerliderlerinin görüşlerini ilerleyen çi bunda biraz da, ev sahibi İtalsaatlerde vatandaşa yansıtacak. ya'ya bir altın madalya armağan Liderlerin görüşlerinin alınmasıetme çabası da vardı. Canto "hana oylama sonucunun yaklaştıyatımda bu kadar nizami yiirüğı saatlerde başlanılacak. TRT dfiğumü hatırlamıyorum" dedi. Haber Dairesi Başkanı Cafer Deama gözyaşlanna bakmadılar. O miral, yasaklı siyasetçilerin, yagün İtalyan Damilano'nun yanısaklarının oylama sonucuna dek na kim geldiyse diskalifiye edildi. süreceğini ve bu kişilerin sonuDünya rekortmeni ciritci Zecun "evel" çıkması durumunda leznu ancak üçüncu olabildi. tki yarın gece ekrana çıkıp çıkmayaaltını çantada keklik görerek gecaklannm henüz düsünüimediğilen Heike Drechsler bir gumüş, ni söyledi. Demiral, yann yapıbir bronz alabildi. Carl Levvis 100 iacak halkoylaması nedeniyle metrede hayatının en buyuk ye1500 dolayında TRT görevlisinin nilgisine uğradı. çahşacağını bildirdi. Ozet mi?.. Roma 87'ye "hayal kırıklıkları şampiyonası" denebilir. Tabii (Bastarafı 1. Sayfada) en buyuk hayal kırıklığı da bimühürüyle birlikte sandık kuruzimki.. Ben Johnson Carl Levvis ve Stefka Kostadinova Ta lunun önüne gelecek olan secmen, kurulun gözetiminde oy mara Bykova harika mucadelezarfını sandığın içine atacak ve leri ve dünya rekorları ile açılan sonra da seçmen listesinde adışampiyonanın geri kalan günlenın karşısındaki bölümü imzalarinde ne bir güzel mücadele goyacak. Seçmen listesinin rebildik ne de bir rekor... Şimdi imzalanmaması durumunda, son umitlerimiz son günde.. Baseçmen vatandaş ovunu kullanri açılışa yaraşır bir kapanış olsa.. mamış kabul edileceğinden 12 ROCK, Jazz plak bin 500 lira para cezasına çarpkoleksiyonumuzu tırılabilecek. Oy zarfında birden satıyoruz. Acele edin. çok pusula bulunması ya da müLATERNA Muhürdar hür dışında başka işaretler buCad. 70/13 Akmar Pasajı lunması durumunda oy iptal KAD1KÖY edilecek ve geçersiz sayılacak. Pazar gunu yapıiacak 4 x 400 metre bayrakta Amerika'nın rahatça kazanması gerek. Ama, cumartesi günkü semi finallerde de gorüldüğu gibi, Demokratik Almanlar olmadan da Amerikan takımı rekora itilir gibi geliyor. Zira, Kenyalılar, Jamaikalılar, Küba, İngiltere ve Nijerya takımları epey hızlı koştular ve pazar günü daha hırslı olup Amerika'yı yenmek veya onun arkasında sıralanmak için çahşacaklar. 4 x 100 erkekler bayrakta, Lewis ve Calvin Smith olmadan koşup pazar günkü finale kalan Amerikan takımı 38.33 ile birinci oldu. Jamaika ve Ben Johnson 1 ın ilk adam olarak koştuğu Kanada takımının Amerika arkasında sıraya gıreceği muhakkak gibi. îtalyanlar Madonna konseriııde büyülendi NÎLGÜN CERRAHOĞLU ABD'ye göçen Madonna'nın ailesinin İtalya'daki fertleri ile buluşmasını, teievizyonda tum İtalya heyecanla izledi. Ninesinin kız kardeşi 82 yasındaki Bambina Di tulio ve kendisine bir su damlası kadar benzeyen kuzeni, 11 yasındaki Giuseppe ile Amerikan aksanı ile Italyanca konuşmaya çalışması Madonna'ya, konserini televizyonları başında izleyen 25 milyon İtalyan seyircisinin sempatisini kazandırdı. Madonna sayesinde, İtalya'nın turizm haritalanna girmeye başlayan küçük Pacentro kasabasının restoranlarında lanse edilen "Madonna usulü makarna" ise, ünlü şarkıcının İtalya seferinin "İtalyan" özelliklerinden birini oluşturuyordu. Sahneye, "Köklerimi bulmaktan çok ama çok mutluyum" diyerek Marlene Dietrich gibi "mavi melek" tarzında çıkan Madonna, konserini İspanyol giysileri ile bitirdi. Bu arada belki 10 kez kılık ve tarz değiştiren Madonna, hareketli bir bant üzerinde dans ederek şarkı söylüyordu. (Bastarafı 1. Sayfada) 3 Kasım 1980tarihinde dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam'ın emriyle kurulan bakanhk, "Sıkıyönetim Koordinasyon Ünitesi" günumüzde de öğretmenlerin göreve başlaması konusunda "yetkili organ" olarak işlev göruyor. Bakanhk Personel Genel Müdurlüğu, soz konusu unitenin işlevini sürdürduğünü ilgililere gonderdiği "synt" rumuzlu yazılarla kanıtlıyor. Personel Genel Müdürü Mehmet Giindiiz, birimin kendi bünyelerinde bulunduğunu belirtti. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, Cumhuriyet muhabirinin konuyla ilgili olarak yönelttiği sorulara şu karşıhğı verdi: "Biz adı geçen kurulun yelkilerini oldukça kıstık. Şu an sadece güvenlik soruşlurmaları ve istihbarat görevini >ürutüyoriar. Bu birim bizim güvenlik biriraimizdir. Bakanhk bünyesine katılan öğretmenlerin güvenlik soruşturmalan bu birim tarafından yürütüluyor. Adının neden sıkıyönetim olarak geçtiğini bilmiyorum." 12 EylUl döneminde Baş bakanhk Sıkıyönetim Koordinasyon merkezine paralel olarak oluşturulan, Milli Eğitim Bakanlığı sıkıyönetim biriminin, bu dönemde "keyfi kararlar verdiği" de belirlendi. Donemin müsteşan Cezmi Biren'e bağlı olarak Hava Kurmay Albay Güner Kurtuluş'un yönetiminde çalışan birimin.Gazi Yuksek Öğretmen Okulu^ndaki 42 öğretmeni, sıkıyönetim komutanhklanndan gelen hiçbir istek olmadığı halde görevlerinden aldığı Danıştay kararıyla saptandı. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğiu, Sıkıyönetim Ünitesi'nin, Danıştay'ca "Keyfi ve Hukuka aykırı" bulunan kararı konusunda "Uygularna bizim dönemimizden önce olmuşlur" dedi. Emiroğlu kendi yönetimleri sırasında 660 mahkeme karannın uygulandığını ve hiçbir mahkeme kararının geri çevrilmediğini söyledi. Basın lfasası na karşı (Bastarafı 1. Savfada) nin yayın organlannın yayımdan önce dahi suç işleyebileceğini hükme bağlamasından kaynaklandığını belirten basın mensupları, "basının ne kadar keyfi ve şiddetli baskı ve miidabalelere maruz kalabilecegin e " dikkati çektiler. İmza kampanyası na katılan gazeteciler, "12 Eylül'den sonra Basın Yasası'na eklenen bütiin antidemokratik hükümlerin >ürürlukten kaldınlmasını ve eski Basın Y'asası'nın tartışmaya açümasını talep ediyoruz" dediler. Metni imzalayanlar şunlar: SABAH: Selahattin Duman (Yazı Işleri Md.), Teoman Erol, Azime Acar Bapoğlu, Osman S. Arolat, Murat Küruz, Seçkin Cılızoğlu, Bunyamin Çelebi, Bulent Can, İlhami Davutoğlu, Şule Talu, İlker Saner. BULVAR: Akın Kamacıoğlu (Yazı İşleri Md.). ZAMAN: Fehmi Koru, Ali Bulaç, Ulyi Alacakaptan. TERCÜMAN: Yuksel Baştunç (Yazişleri Md.). GÜNEŞ: Mehmet Barlas. CUMHURİYET: Okay Gönensin (Yazı İşleri Md.), Hasan Cemal, llhan Selçuk, Ismet Berkan, Necdet Doğan, Celal Üster, Erhan Akyıldız, Leyla Tavşanoğlu, Yalçın Bayer, Şükran Ketenci, Salim Alpaslan, Kerem Çalışkan, Semra Somersan, Osman Ulagay, Ismail Gülgeç, Nilay Karman, Kamil Masaracı, Abdülkadir Yücelman, Oktay Akbal, Yurdagül Erkoca, Şenay Kalkan, Adalet Can, Behiç Ak, Ahmet Tan, Işık Kansu, Faruk Bildirici, Bilal Çetin, Hav\B Can, Zeki Sarol, Enis Berberoğlu, Betül Uncular, Turan Yılmaz, Evren Değer, Hasan Uysal, Hakkı Erdem, Semih İdiz, Günseli Önal. MILLİYET: Eren Güvener (Sorumlu Yazı İşleri Md. TGS Başk.), Hasan Çakkalkurt (TGS îstanbul Şube Başkanı), Emin Karaca, Mehmet A. Kayabal, Musa Kart, Perihan Çakıroğlu, Sadullah Usumi, Güngor Gönültaş, Rafet Ballı, Necati Doğru, Aydın Ozdalga, A. Haydar Nergis, Emin Demircioğlu, Asuman Aydın, Nesimi Karikütal, Leyla Kolukısa, Ferit Farsakoğlu, Fusun Dedehayır, Recep Ertürk, Atilla Mavituna, Betül Çelepoğlu, Ahmet Güner Elgin, Melih Aşık, Soner Gürel, Rıdvan Günel, Adnan Gerger, Hatice Özer, Zülfükar Doğan, Şamil Tayyar, Yavuz Yüksef. DÜNYA: Alp Orçun. YENİGÜNDEM: Cengiz Turhan, Yazgulü Aldoğan, Murat Belge, Serpil Bildirici, Tanıl Bora, Şule Arasan, Tuğrul Eryılnıaz, Aydın Köymen, Ümit Kıvanç, Nihat Tuna, Selahattin Erkanlı, Can Kozanoğlu, Nermin Sungur, Ümit Sezgin, Nilgün Gürkan. NOKTA ve SÖZ: Hüseyin Şenı ürk, Ayşegül Evren, Gül Büyüklıeşe, Levent Boyacıoğlu, Nuray îjirin, Mahmut Kurdoğlu, Can ICarakaş, Ayşe Başturk, Ruşen <^akır, Gulay Göktürk, Arda Usl.an, Levent Tayla, Korhan Atav, ^'^iki Izrail, Alper Gormuş, Sema (jüler, Haşmet Babaoğlu, Ali Eloratav. ltır Şahin Giray, Emin Tanrıyar, Serhat Öztürk, Ergun Hiçyılmaz, Şaziye Karlıkh, Cenıile Mukaddes Özdemir, Filiz Koçali, Oya HaKaşi, Figen Yıldırım, Engin Ardıç, İpek Çalışlar, Reha Öz, Bülent Denli, Umur Talu, Vahap Munyar, Murat Kopru. Ereun Babahan, Nihan Bilkay, Mehmet Yaşin, Erhan Key, Ahmet Turhan Altıner, Aydın Demirer, Mehmet Övür, Yiğiter Ulu, Temel Özalak, Erzade Ertem, Batuham Kıran, Scrpil Berki, Celal Yıldınm, Kamil Yavuz, Asuman Ercan Akbay, Yaman Fetik, Sinan Hıncal, Şinasi Danışoğlu, Faik Bulut, Mehmet Yalçın, Ayşim Alpman, Deniz Teztel, Hakan Feyyat, Yasemin Kapıyoldaş, Alaaddin Demirtaş, A. ömer Kırkpınar, Ayhan Genç, Eider Erkek, Atilla özsever, Tülin Kolukısa, Murathan Mungan, Nurcan Akad, Cengiz Kuşcuoğlu, Nezih Tavlas, Dilek Turhan, Can Dündar. AJANS ve KURULUŞLAR: Nezih Demirkent (Gazeteciler Cemiyeti Bşk), Ercan San (Parlamento Muhabirleri Der. Bşk.), Ahmet Abakay (Çağdaş Gazeteciler Der. Bşk.). LfBA: Baki Özilhan, Genco Dönmez, Önder Doğan, Ayten Baştuğ, Ferhunde Kırış, Ahmet Kıvanç, Gülveren Dileklen, Ahmet Dirican, Nurcan Gökdemir, Özden Alpdağ. ANKA: Metin Aksoy, Fevzi Argun, Veli özdemir, Varlık özmenek, Fahrettin Fidan, Göksel Polat, Atilla Akay, Mümtaz ldil, Celal Yıldınm, Mehmet Öngeoğlu, Conception Işık, İsmet Demirdöğen, Nesrin Hocaoğlu. 9 Türk olnıak Demokrasi (Bastarafı 1. Sayfada) kerek, hukumeti, ihalenin Almanların KraussMaffei firmasma verilmesi yönünde ikna etmeye çahşacağını ifade etti. Bir askeri kaynak ise ihalenin Almanlara verilmesi halinde Türkiye'nin kazançh çıkacağını bildirdi ve "Çönkii Almanlann sundugu model 'çöl savaşı tankı' olarak da adlandırılan Leopard tanklarnın bir devamıdır. Bö>le bir ihale Almanlara verilirse, Leopard tanklannın üretim leknolojisi de Tiırkiye've gelecektir. Bu da Türkiye'nin savunma sanayii yatınmlarında gerçekten önemli bir mesafe katetraesi anlamını taşımaktadır" dedi. Bu arada hukümetin ABD'nin FMC (Föod and Machine Coorperation) firmasından yana tavır koymasını ise bir kaynak, " F M C . ABD'nin en gUçlü lobi şirketlerinden birisidir. Hükumet ABD'de Turkiye ile ilgili olası gelişmelere karşı FMC'\i destekliyot" şeklinde açıkladı. ABD UGUR MLMCU GOZLEM Türkiye, Körfez'de (Bastarafı 1. Sayfada) Mısır Dışişleri Bakanı Abdülmecit, TürkYunan uyuşmazlığını giderınek konusunda Mısır'ın muhtemel bir arabuluculuğuna ilişkin bir soruya karşılık olarak, "Bu bizim için çok bassas. karmaşık bir konu. Her iki iilkenin dostu olarak yardımcı oimak isteriz. Türk görüşiinü dikkatle dinledik. BM Genel Kurulu'nda Yunan Dışişleri Bakanı Karolos Papulias'ı göriıp onu da dinleyeceğim. Arabuluculuk için her iki tarafın da talebi olmalı. Şimdi böyle bir durum yok" diye konuştu. Ismet Abdülmecit, "Mısır, Türkiye ve Yunanistan arasında arabuluculuk yapmak için davetiye çıkarılmasını istiyor m u ? " sorusuna karşılık, " O kanıda değilim" dedikten sonra, ABD'nin Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlığı gidermekte öncelikli ülke olduğunu, gerek Mısır'ın gerekse ABD'nin TürkYunan yakınlaşmasından yana olduklarını bildirdi. Mısır Dışişleri Bakanı İsmet Abdülmecit, Ankara'da basın toplantısında Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin olarak söylediği ve barışçı çözüme ulaşılacaksa uluslararası bir toplantı ya da üçüncu bir tarafın duruma yardımcı olmasının kabul edilebileceği yolundaki sözlerinin Türk görüşlerine ters düştüğü, Türk tarafının BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın çerçeve anIaşması taslağı dışındaki girişimleri benimsemediği ve dolayısıyla sözlerinin Sovyet önerilerine denk düştüğu hatırlatılınca şunları söyledi: "Pek öyle değil. (Sovyet önerilerine denk düşmüyor). 'Taraflar bir mekanizmaya kendi rızalan ile gelmeu" dedim. Göruşmeler başlamalıdır. Ama tarafların nzası ile." Bunun üzerine Abdülmecit'.e, Rum tarafının BM Genel Kurulu'na Kıbrıs sorununu dört yıldır ilk kez götureceğini vurguladık. Mısır Dışişleri Bakanı bu konuda, "Eylül ayının son hattasında Kıbrıslılann (Rum tarafı) kafasında ne var anlayacağım. Sunacaklan karar taslagında ne yazılı, görmem lazım"diye konuştu. Mısır Dışişleri Bakanı Abdülmecit, Kıbrıs Rum tarafını incitebilecek bir söz sarfetmemeye, dikkat etmekle birlikte, Mısır heyetinden edinilen bilgiye göre, İsmet Abdülmecit'in Ankara'da yaptığı temaslardan sonra "Mısır, Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıkta Türkiyeye daha >akın bir noktaya geldi." Mısır Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdülmecit, Cumhuriyet'e, "Türk yöneticileri ile yapılan görüşmelerde Türkiye ile Mısır arasında birçok konuda gorüşlerin uyuştuğunun ortaya çıktığını, Mısır'a Türkiye için birinci derece önemdeki Kıbrıs ve Bulgaristan Türkleri konusunda geniş bilgi verildiğini" bildirdi. İsmet Abdülmecit ve beraberindeki heyet dün akşam Istanbul'dan Kahire'ye döndü. Abdülmecit, bu ay içinde Nevv York'taki BM genel kurul toplantısında Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu ile yine bir araya gelecek. Şensoy (Bastarafı 1. Sayfada) be Müdürü Metin Giinay ve Çevik Kuvvet Müdürü Necati Altuntaş, yürüyüşün yasal olmayacağını belirterek mezarlığa kadar araçlarla gidilmesini istediler. Cenazeye katılanlar ise sessizce yüruyeceklerini bildirdiler. Yaklaşık bir kilometrelik kortej oluşturan kalabalık, kolkola girerek trafıği engellemeden yürüdüler. Bu arada, kortejin çevik kuvvet tarafından çember altına alındığı, çok sayıda sivil polisin de kortej içinde yer aldığı, polis tarafından sürekli video banda kayıt yapıldığı görüldü. Kortejin, Şensoy'un toprağa verileceği mezara ulaşması 2 saat sürdü. Şensoy'un gömülmesinden sonra "Zindanlar boşalsın, işkenceye son", "İnsanlık onuru işkence>i yenecek", "Kahrolsun faşizm" sloganlan atılmaya başlandı. Bu arada cenazeye katılanlar, yumruklarını havaya kaldırarak "Didarlar ölmez" diye bağırdı. Emniyet yetkilileri, kalabalığı slogan atmamaları için uyardı. Uyarı üzerine mezarlığın kapısına sessizce yürüyen cenazeye katılanlar, burada polis tarafından hazırlanan halk otobüslerine binerek dağıldı. Rahatsızlık (Bastarafı 1. Sayfada) da ulaşan rahatsızlık katsayısının bundan sonraki 6 yıl içindeki seyri şöyle gelişti: "1981: yüzde 57.1, 1982: yüzde 43.1, 1983: yüzde 44.1, 1984: yüzde 66.3, 1985: yUzde 60.2, 1986: yüzde 46.4" Aynı oranın ABD hesabında, bu ülkedeki rahatsızlık katsayısının 197274 yıllarında yüzde 12.1, 197680 yıllarında yüzde 14.4 ve 198386 döneminde de yüzde 11.3 düzeyinde olduğu görülüyor. Japonya'da ise aynı katsayı 197274 dönemdeki yüzde 14.5'luk duzeyinden, 197680 yıllarında yüzde 7'ye ve 198386 döneminde de yüzde 4.1'e düşmüş. OECD genel onalaması 197274 yıllarında yuzde 12.4, 197680 yıllannda yüzde 13.6, 198386 yıllannda da yüzde 11.8 olarak ölçüldü. Nasıl oy Atina'da işgal eylemi Anadolu Ajansı'nın Atina bürosunu işgal ettikten sonra polis tarafından gözaltına alınan 13 kişi, ifadeleri alınıp, hüvivetleri tespit edildikten sonra serbest bırakıldılar. Işgalciler hakkında mahkemeye sevk edilip edilmeme kararının, savcılığın dosyayı incelemesinden sonra verileceği bildirildi. AA'nın Atina Bürosu'nun işgal edilmesi, Yunan Radyo ve Televizyonu'ndaki haber bultenlerinde, hükumet kontrolündeki Atina Haber Ajansı'nın İngilizce ve Yunanca yayınında ve Yunan basınında geniş yer aldı. (Bastarafı 1. Sayfada) Bay ve Bayan Reagan'larla ilgili bir öykü bu... İster inanın, ister inanmayın... Gerçi inanılacak gibi değil, ama ne yaparsınız ki, olay doğru... Efendim, geçen yıllarda Reagan ailesini bir telaş almış ki, sormayın. Kızları Patricia ailenin istemediği biri ile evlenmek üzere... Ne yapsın Bayan Reagan? Gitmiş, kocası Reagan'a... "Kız caz sanatçısı saksofoncu adam ile evleniyor" Reagan şaşırmış. Şaşırmış, ama ne yapsın? Kızın ikinci evliliği olacak bu... Patricia kimi isterse onunla evlenirdi. Ne yapacaktı "baba" olarak? Bayan Nancy hiç de öyle düşünmüyordu. Bulurdu bir kolayını... Saksofoncu damat adayı, o sıralar New York'ta "Marine Fashion Club"öa çalışıyordu. CIA'ya bir "talimaf verilir, damat adayı çalıştığı kulüpten kaçırılır, böylece evliliğe engel olunurdu... Koskoca CIA bu.. hükümet devirmiş, damat mı devirmeyecek? CIA'da ünlü bir bölüm başkanı varmış... Babası da eski CIA yöneticilerinden M. Eyemore... Eyemore sevimli bir adammış... Herkesi de tanırmış... M. Eyemore. Beyaz Saray yakınlarında "Oath Streen& otururmuş.. Hanı canım, şu "Nile Day Sfreef'ien sola dönünce karşınıza çıkan sokak... Ha, tam orada... Bir gün Bayan Reagan, Bay Eyemore'un "Oath Streefteki evine "çatkapı" girmiş. Yanında da bir konsotos bayan... CIA Şefi Eyemore, VVashington'u avcunun içi gibi biHrmiş.. Bilirmiş ama bu "operasyonu" CIA adına yapmayacsk kadar da akıllıymış... Bu işlerde "taşBron" kullanmak öteden beri CIA'nın başvurduğu bir yol değil miymiş? Eyemore de öyle yapmış. Patricia Reagan'ın caz sanatçısı saksofoncu adam ile evliliğine CIA nasıl engel olurdu? "Domuzlar körfezi çıkartması" değildi ki bu? CIA bu işi de "taşeron"a vermiş... Taşeron da Alexandre adlı bir Sicilyalıymış... Alexandre, VVashington'da kabadayııığı ile tanınmış, sözün6 güvenilir bir adammış... Bir reklam şirketi sahibi olan Alexandre ile CIA'dan Eyemore arasında da bir dostluk söz konusuymuş... Eyemore, Alexandre'ya bir zamanlar bir iyilik yapmış, Alexandre da bu iyiliğin altında kalmak istemiyormuş. Bayan Reagan, yanında bayan konsolos, CIA Şefi Eyemore'un VVashingtort'da "Oath S&©eHeki evine gelirîer. Eyemore, Alexandre'ı da eve çağırır. Nancy Reagan söze başlar: Patricia'nın adam ile evlenmesine kocam da karşı. CIA olarak bir şeyler yapın... Eyemore söze kanşır: Nevv York'taki Marine Fashion Club'a gidip, saksafoncu adamı kaçıracaksınız... Alexandre şöyle bir düşünür. Önce "no" der. Yani "hayır"... ısrar ederler. Alexandre yeniden "hayır" der. Aklı yatmamıştır. Hem aklı yatmamıştır ıem de Cumhuriyetçi Parti'den hiç hoşlanmazdı. Oemokrat Partili olarak tanınırdı Alexandre... Eyemore'un ısrarları karşısında "&h olabHir" der sonunda Sicilyalı Alexandre... İstanbul'daki arkadaşına telefon ederek "isi halletmesini" söyler. İstanbul'daki arkadaşı bu işi beceremez. Damadı tam kaçıracak.'ar, bakarlar ki, eski başkanlardan Nixon "Marine FasnionClub"tayemek yiyor. Hemen FBI'dan biri olayı duyup, doğru Patricia Reagan'a haber vermiş... Sonra ne mi olmuş? Olay, bir gazeteciye duyurulmuş. Gazeteci "Ben başkanların özel yaşantıları ile ilgili yazı yazmam" diye düşünmüş önceleri... "Ancak ortada devlet güçlerinin özel aile ilişkileri için kullanılması konusu varsa, iş değişir" diye konuyu açıklamak istemiş. Elinde bu konuda bir ses bandı da varmış. Konuyu üstü kapalı olarak yazmış. Başkan Reagan ile bir basın toptantısında bu konuda tartişmışlar, gazeteci elindeki ses bandını Başkan Reagan'a göstermiş. Bu bir "CIA öyküsü"dür. Gerçekle ilgisi var mıdır? Yok canım! Ben bir roman yazıyorum da, o romanda geçiyor bu konular... Hepsi bu. Neyse siz nasıl kullandınız bugün oyunuzu? Evet mı? Hayır mı?