19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 2 muhrip SSCB'ye gidiyor Haber Merkezi Turk Donanmasmdan iki muhrip 712 eylul tarihleri arasmda Sovyetler Birliği'nin Odessa limanmı ziyaret edecek. Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Vural Beyazıt'ın komutası altındaki Kocatepe ve Zafer muhripleri Odessa limamnda bulunduklart sıire içerısinde halkın ziyaretme açık tutulacak. Bu ziyaret geçen mart aymda Sovyetler Birliği Karadeniz Donanma Komutanmm emrınde îsıanbul îimanına gelen Sovyet savaş gemilerinin ztyaretini iade etmek amacını taşıyor. tsrail ölüııı yağcbrdı tsrail savaş uçakları dün Sayda'daki Filistin kampına üç dalga halinde saldırdı. Uçaklar tarafından atılan saatli bombalar, saldırıdan sonra uzun süre patlamaya devam etti. SAYDA (Ajanslar) İsrail savaş uçaklannın, dun sabah Lübnan'ın guneyindeki Sayda kenti yakınlarında bulunan El Hilve Filistin multeci kampını bombalaması sonucu 40 kişi öldu, 50 kişi de yaralandı. Ölenlerden 15'inin çocuk, 7'sinin de kadın olduğu bildiıildi. Lübnan polisi, üç dalga halinde gelen lsrail savaş uçaklannın bombardımanı sonucu Ayn ElHilve ve çevrede Filistinli multecilerin bulunduğu yerleşim bölgelerinde 40 kişinin olduğunu, 50 kişinin de yaralandığını açıkladı. Görgü tanıkları, tsrail savaş uçakları tarafından atılan saatli bombaların uzun sure patlamaya devam ettiğini belirtiyorlar. Gozlemciler, dunkü hava saldırısının İsrail'in 1982 yılında Lübnan'ı işgalinden bu yana duzenlediği en kanlı akın olduğunu belirtiyorlar. lsrail, saldınnın. Sayda'daki Filistin Kampı bombalandu40 ölü, 50yaralı DUIVYADABUGUN AU SIRMEN Demek ki Oluyormuş... : Koğuştaki tutuklular, kaygıyla ve heyecanla koridora kul'âk vermişierdi. Teğmen ya da yüzbaşının emri üzerine onbaşı adama "Pantolonunu çıkar" diyordu. Adam ise dıreniyordu: Hayır çıkarmam. Bu beni küçük düşürmek için yapılmış bir hareket. Gardiyan askerler de diretiyorlardı: Çıkaracaksın! Bakın dedi adam, ben pantclonumu çıkarmam. Kendimi] bu şekitde aratmaktansa, koğuşa döner ve orada kalır ölürüfo.' Ama beni küçük düşüremezsinız. Adam kanserdı ve hapıshaneden hastaneye nakli için yük ] sek yerden emir çıkmıştı Koğuştakilerin hepsi nefeslerini kesj miş, kulaklarını duvara dayamış dışarıyı dınlemeye çalışıyar j lardı. Bunların arasmda, artık ilericı sayılacak yaşı ve ıçerıde \ geçirdiği yılların yıpranmışltğıyla kulağı iyi duymayan ve yüzö' ne karşı söylenenleri bile bağırılmadığı zaman işitmeyen bki de vardı. Ve işin en hazin yönü, o da duymayan kulağını dayamıştı duvara. Gazeteci, olayı gördüğünde gülümseyemedi bile. Çünkü dısanda olanlar, herkesin kanını dondurmuştu. Sadece, "En aöılı ve kritik anlarda bile humour'u içeren olayiar da oluyor. Yaşamda hiçbir şey satt öyle ya da böyle değil" diye düşündü. ' Dışandariastaneye götürülmeden önce pantolonu da çıkarılmak ıstenen adam devlete 30 yıldan fazla diplomat olarak hizmet vermiş, 15 yıla yakın, büyükelçı olarak Cumhuriyet Devleti'ni temsil etmiş, seçkin ve onurlu bir kişi, emekü Büyüketçi Mahmut Dikerdem'di ve sonunda yaşamını ortaya kcyarak, verdiği onurlu savaşımını kazandı. Askerler dıretmekten vaz geçtiler ve herkese uyguladıktarı denetimi ona yapmadan alıp hâstaneye götürdüler. Gerçekte, Metris'te gençleri donlarına kadar soyup üstlerini arıyorlar, hatta donlarını çıkarıp makatlarını kontrol ediyorlardı. Koguştakiler, koridorda dayak yiyen insanları gozleriyte çj$rmüşler. koğuşların basılıp insanların coplanmasını, haykınşlan çok kez işitmişlerdi. Koğuştaki düşünce suçlularına, öbürlerine oranla güya daha iyi davranılıyordu. Ama ne farkederdi, onlar da her gece "Her Türk asker doğar" diye tempoyia bağırarak, sabarnn üçünde koşa koşa bütün hapishanedekileri ayağa kaldıranların sesiyle uyanıyorlardı. Güya hapıshanede slogan atmak yasaktı. "Onlar da İstiklal Marşı soyleyecek misiniz?" pazarlığıyia karşılaşmışlardı ve yanıt olarak da hapishane yöneticilerine, "Bakın, İstiklal Marşı" kimsenin malı değil, biz kendı bağımsızlığımızın anlamını sizden iyi biliriz ve onun simgesine de sizden fazla saygılıyız. Tabii ki soyieyeceğiz. Ama İstiklal Marşı'nın pazartık konusu edilmesini de kabul etrneyız. Eğer bu yüzden bize bir ayrıcahk yapacaksanız, bızim törene çıkmamıza karşın, siz bizi çıkmamış kabul edin" demişlerdi. Onlar da karşıda, hücrelere kapatılmış olanlan görüyortar, "Ziyaret hakkımız, söke söke alırız" sloganlarını ışitiyorlardı. Onlar da zaman zaman tehdıtlerle karşılaşıyorlardı. Bir binbaşı onlara "Bakın siz gerektığinde Genelkurmay Başkanı'na bile ulaşabilirsiniz ve oradan şunların şunların yapılmaması yolunda emir çıkartabilirsiniz, ama bu, bir şeyi değiştirmez. Biz gelen emre (başüstüne) der, sonra bildiğimız uygulamayı sürdürürüz, bunu htç aklınızdan çıkarmayın" diye gozdağı vermişti. Olayiar Metris'te geçiyordu. Evet Metris Haplshanesi, 1983 kışında tam bir kâbus şatosu, tam bir cehennemdi Yetkililer, davranışlarına gerekçe olarak, nizamnameleri göstenyorlardı. Koğuştakilerin büyuk bir bölümü, bir buçuk ay sonra Sağmalcılar Cezaevi'ne nakledildiklerinde, cehennemden kurtulmuş olmanın duygusunu yaşadılar ve kendilerini neredeyse, tahliye olmuş gibi hissettiler. Sağmalcılar da hapishaneydı. Orada da türlü olayiar oluyordu. Ama orada kimi binbaşısıyla, kımi savcısıyla, kimi müdürüyle, kirhi gardiyanıyia, unutamayacakları insanlatia da karşılaştılar. Orada da kurallar vardı. Ne var ki, kuralları uygulayanların kimi, yasanın sınırian içinde kalmaya ve karşılarındaki insanların însanlıklannı anımsayarak, kendi insanlıklannı korumaya öz^n gösteriyorlardı. Tüm bu olayları anımsamamızın nedeni, arkadaşımız Füsun özbilgen'in hapishanelerle ilgili yazıları oldu. Sanırım okurtarımızın büyük çoğunluğu bunları okumuştur. I Füsun'un 1 eylül günkü yazısı "Uygar bir askeri cezaevi Erzincan" başlığını taşıyordu ve özetle şöyle sürüyordu. "Tüzük aynı, ama Erzincan Askeri Cezaevi'nde mahkumlara diğer cezaevlerinde venlmeyen radyo ve teyp veriliyor, sağlık sorunları çözülüyor, TV, istenılen saate kadar izlenebiliyor, uyku saatleri dışında saz çalma izni var; yasaklanmış olanların .dışında tüm kitap, dergi ve gazeteler alınıyor" Füsun'un yazısı yoruma gerek bırakmayacak bir açıklıkta. Cezaevlerindeki olay gerçekten düzeltilmesi gereken bir tüzük sorunu olmanın ötesinde, bir insanlık sorunudur. Kendi insanlığının bilincinde olan yönetici, tüzüğü insanca uygulamasını da bilir. Erzincan Askeri Cezaevi, bu olgunun bir örneğinden başka bir şey değil. Füsun özbilgen'in yazısını başta cezaevleri yetkilileri ve infaz savcılan olmak üzere herkes okumalıdır. O zaman yöneticinin ınsanlığına sahip olması halinde, insanca koşulların uygulanmasının olanaklı olduğunu göreceklerdir. "Hazretler, demek ki oluyormuş" öyle değil mi? : Brezilya nükleergüç oldu SAO PAULO (AA) Brezilya Cumhurbaşkam Jose Sarney, ülkesinin uranyum zenginleşürme teknolojisini geliştirdiğini söyledi. Sarney, konuyla ilgili açıklamasmda, Brezilya 'nın politikasımn nükleer enerjinin sadece barışçı amaçlarla kullamtması yönunde olduğunu da belirtti. Devrik başkan Uganda'da Dış Haberler Servisi Uganda hukumetı, Brundi'de düzenlenen darbe girişimı ile görevden uzaklaştırılan Devlet Başkanı Bagaza 'ya siyasal stğınma hakkı tanıdı. Kenya'da bulunan Albay Jean Paptiste Bagaza bunun üzerine dün kıralanan bir uçakla Nairobi'den ayrıldı ve Uganda'ya gitti. Kenya yetkilileri Bagaza'nm ülkede bulunmasının sakmcalı olduğunu belırterek aynlmasmı istentişlerdı. lsrail uçaklanrun dün gerçekleştirdiği saldırı sonucu £7 HUve Filistin kampı enkaza dötuiftü. Çok kişi yıkılan binalann altında kaldığından ölü sayısının artmasmdan korkuluyor. (Fotoğraf: REUTER) yakın bir tarihte IsraiPe karşı eyleme geçmeye hazırlanan terörist örgütlerin karargâh olarak kullandığı bazı hedeflere yönelik olduğunu one sürdu. Sayda'daki görgü tanıklan, lsrail hava saldırısı sonucu El Fetih örgutune bağlı bazı binalann ağır hasar gördüğünü bildirdiler. Tahran, Cuellar'ajest yaparken Irak'a Fetih10 saldırısını başlattı İraırdan yeııi saldırı Tahran, Cuellar'ın ziyareti sırasında gerginliği arttırmayacağını açıklarken, Irak'a Fetih10 adlı yeni bir saldırı daha başlattı. TAHRAN (Ajanslar) Iran'ın, BM Genel Sekreteri Perez de Cnellar'ın Bağdat ve Tahran'a yapacağı ziyaretler sırasmda bölgedeki gerginliği tırmandırmaktan kaçınacağını açıklamasına karşın dün Irak'a karşı "Fetih10" adlı yeni bir saldın başlattığı büdirildi. Bu arada Kuveyt. füze olayından sonra tranlı 5 diplomatı istenmeyen adam ilan ederek bir hafta içinde ülkeden aynlmasmı istedi. Iran tarafından önceki gun yapılan açıklamaların ilki, de Cuellar'ın ziyareti konusundaydı. îran Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İşler Dairesi Başkanı Muhammed Cafer Mahailati, gazetecilere yaptığı açıklamada, "BM Genel Sekreteri Tahran'da bulunduğu siirece tran azami olçiıde ılımlı da\ranmaya hazır olacaktır" dedı. Mahailati, bu durumun Cuellar, bölgede bulunduğu sürece devam edeceğini de kaydetti. Bu açıklamanın ardından, önceki gun cuma namazında, Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da şehit edilmesinin yüdonumü nedeniyie bir konuşma yapan Meclis Başkanı Rafsancani, Amerikan askerlerirun Körfez'den çekilmelerini istedi. Rafsancani, konuşmasmda "AmeriVa, Basra Körfezi'ndcki biitiın gerilim ve bunalımlann baş sornmlusudur. Amerika için geri çekilmek dün, bugiinden daha kolay, bugiin isc yanndan daha kolaydır' dedi. Çad^Libyu topraklannda Çad birliklerinin, Libya'nın guneyindeki MaatanAsSarra adındaki askeri hava üssünü ele geçirdiği bildiriliyor. N'DJEMENA (AA) Çad, Libya'nın guneyinde bir askeri hava ussunu ele geçirdiğini açıkladı. Çad askeri bildirisinde, Çad birliklerinin MaatanAsSarra adındaki Libya üssünu işgal ederek, kontrolü ele aldıklan belirtildi. Bildiride, ussü ele geçirmek için yapılan çatışmalarda, çok sayıda Libya askerinin oldurulduğü ya da yaralandığı kaydedildi. Libya resmi haber ajansı JANA da, Çad ordusunun ülke topraklan içinde bir saldınya giriştiğini doğrulavarak, Çad birliklerinin, sivil bir havaalanı olan Sara'ya saldırdıklarını duyurdu. JANA, Libya'nın Çad'a duzenlidiği saldırılan durdurduğu bir sırada, Çad birliklerinin fırsattan yararlanarak, Lit^a toprakarının 300 km. içindeKi havaalanına saldırdıklarını kaydetti. Fransız haber ajansı AFP, N'Djemena'daki Batılı istihbarat servislerinin de, Çad birliklerinin Libya'da bir hava ussünu ele geçirdiklerini doğruladıkIarını bildirdi. Fetih10 saldınsı tran Genelkurmayı d ü n Fetih10 adı altında yeni bir saldın başlattıklarını ve Irak'ın Erbil eyaletinin kuzeydoğusundaki daglık kesimlerin ele geçirüdiğini, Irak topraklannda 80 km. ilerlediklerini açıkladı. UBA'nın haberine göre açıklamada, saldınlar sonucu Irak'a aiı 20 askeri kamp merkezinin ve 10 tankın imha edildiği, 550 kişinin de öldürüldüğü öne sürüldü. Öte yandan Irak'ın d ü n 18.40'ta Batı Azerbaycan'da bulunan Serses kentini uzun menzüli top ateşi altuıa aldığı, bu saldınlarda 9 kişinin öldüğu öğre Prenses Carotine 3. doğumunu yaptı MONAKO (AA) Monako Prensesi Caroline, dün sabah 3,5 kilo ağtrlığında bir erkek çocuk doğurdu. Prenslik Basın Servisi'nden yaptlan açıklamada, prensesin ve Pierre adı verilen bebeğin sağlık durumlartmn çok iyı olduğu belirtildi. Açıklamada, Prens Rainer, Caroline'in eşı Stefano Casiraghi ve Prens Albert'in de hazır bulunduğu doğum sırasmda, Caroline 'e anestezi yapılmadığı kaydedildi. nildi. HürTemşehir ve Abadan'a da saldınlar yapıldığı ve kentte hasar meydana geldiği büdirildi. Kuveyt, Iranlı beş diplomatı "islenmeyen adam" ilan ederek, ülkeyi terk etmeleri için bir hafta süre tanıdı. Kuveyt resmi haber ajansı KUNA, Dışişleri Müsteşan Süleyman Macid ElŞahin'in, îran'ın Kuveyt'teki maslahatgüzarını makamına davet ederek, hükümetin bu konudaki kararını ilettiğini bildirdi. KUNA'nın haberinde, beş diplomatın adları verilmedi. İran'ın Kuveyt'te 7 diplomatı bulunuyor. Kuveyt, önceki gün topraklanna düşen füzeyi tran'ın fırlattığını bildirmiş ve bu ülkeyi, BM nezdinde protesto etmişti. Arjantin'de bugün seçimler yapılıyor Alfoıısiıfiıı sınav günü Bugün yapılacak seçimlerde Millet Meclisi'nin yarısı ve 22 eyalette yaklaşık 10 bin yerel yönetici belirlenecek. PORTRE RAUL ALFONSfiV Raul Alfonsin'in Radikal Partisi'nin seçimlerden galip çıkacağını, ancak 254 üyeli parlamentoda mutlak çoğunluğu kaybedeceğini gösteriyor. Sonuçlar, Radikal Parti'nin kontrolünde bulunan eyalet valiliklerinin sayısının artacâğını, ancak partinin Buenos Aires Valiliği'ni kaybedeceğini ortaya koyuyor. Radikal Parti'nin en büyuk rakibi, Antonio Cafıero liderliğindeki Peroncu Adaletçi Parti. Arjantin'de 19761982 yılları arasındaki askeri cunta dönemlerinin sona ermesinin ardından seçimle iktidara gelen Alfonsin yönetimi doneminde demokrasi yolunda onemli adımlar atıldı. Cunta dönemindeki insan hakları ihlalleri gundeme getirildi ve 20 bin kişinin "kaybolduğu" kirli savaşın sorumluları yargı önüne çıkanldı. İnsan haklan ihlallerinden sorumlu 9 askeri yöneticiden 5'i muebbet, 4'ü de 1015 yıl arası hapis cezalarına çarptınldı. Yunanistan îtalya'da 32 kişi tutuklandı MASSA (AA) Italya'da, Ortadoğu 'ya silah kaçırdtkları santlan bir silah şirketinin sahibi ve oğluyla birikte 30 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasmda, Valsella Meccanotecnica adlt silah şirketinin başkanı Ferdinando Borletti, oğlu Giovanni ve şirketin dört yöneticisi de bulunuyor. Valsella Meccanotecnica hakkında bir siire önce, tran 'a yasadışı silah sattığı iddiasıyla soruşturma açılmıştı. Soz konusu tutuklamalar, ttalya'nın La Spezia îimanına gitmekıe olan Lübnan bandıralı bir gemide büyuk miktarda silah ve uyuşturucu bulunmasından sonra gerçekleştirildi. BUENOS AIRES (Ajanslar) Arjantin'de 20 milyon seçmen, Millet Meclisi'nin yarısı ve 22 eyalette yaklaşık 10 bin yerel yöneticiyi seçmek üzere bugün sandık başına gidiyor. Seçimler, Cumhurbaşkam Raul Alfonsin'in lideri olduğu iktidardaki Radikal Parti için buyük dnem taşıyor. Halen senatoda çoğunluğu mühalefetteki Peroncular elinde tutuyor. Radikal Parti ise 254 sandalyeli Millet Meclisi'nde 129 uye ile az bir çoğunluğa sahip. Seçimlerde gerilemesi, Alfonsin'in partisinin meclisteki çoğunluğunu yitirmesine yol açacak. 30 yıldan bu yana askeri darbelerle çalkalanan Arjantin'deki seçimler önemli bir gelişme olarak niteleniyor. Oldukça hareketli geçen seçim kampanyası sırasında meydana gelen olaylarda 1 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. Olaylarla ilgili görülen 41 kişi de tutuklandı. Ülkede yapılan son kamuoyu yoklamaları, 1983'ten beri iktidarda bulunan Devlet Başkanı İnsan haklan savunucusu Radikal Parti (Radikal Yurttaşlar Birliği) lideri Raul Alfonsin, iktidara geldiği 1983 yıhndan bu yana demokrasiye geçiş için çalışmış, insan haklan savunucusu bir avukat. 1927 doğumlu Alfonsin, gençliğinde subay olmak istiyordu, ama sonra fikir değiştirip, hukuk öğrenüni gördü. Alfonsin, 8 yılhk cunta döneminden sonra, Falkland bozgunu nedeniyie zorunlu olarak gidilen genel seçimlerde, 1983 aralığında devlet başkanı seçildi. Başkanlık koltuğuna oturmasından 48 saat sonra, eski cunta üyelf ri hakkında kamu davası açılmasına önayak oldu. Generallerin mahkum edilmeleri nedeniyie orduda başgösteren huzursuzluğu önlemek amacıyla, düşük rütbeli subaylar hakkındaki Usler anlaşmasını protesto ATtNA (Ajanslar) Yunanistan'daki ABD üslerinin.geleceği için on hazırlıklar sürerken, dün Atina'da anlaşmayı protesto için gösteri yapıldı. Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, Selanik Fuan'nın açılışında yaptığı konuşmada, "Türk tehdidi" iddiasını yineledi. ABD ile Yunanistan arasmda önceki gun Atina'da yapılan ön hazırhklardan sonra üslerle ilgili müzakerelerin eylül sonunda ya da ekim başında yapılması bekleniyor. Bu arada Mesimvrini gazetesi, güvenilir kaynaklanna dayanarak verdiği haberinde, ABD hükümetinin Yunanistandaki üslerle ilgili müzakere ve anlaşmaların 1987 yılı sonuna kadar gerçekleşmesinden yana olduğunu bildirdi. Atina'da üsler anlaşmasını protesto için yapılan gosteride, Papandreu'nun bu konuda verdiği sözde durması istendi. davalan durdurma kararı aldı. Alfonsin geçen nisan ayında Campo de Mayo üssünde isyan eden askerlerle tek başına göruşerek bir darbeyi önledi. Alfonsin ın üsse tek başına giderek darbeyi önlemesi ise, Arjantin demokrasisi üzerindeki bu tehdidi yok etti. ÖZEL BOĞAZtÇt İ KURSU *GENEL İNGİLÎZCE •ÖZEL AMAÇLA iNGİLtZCE Abidei Hurriyet Caddesi, Gökfıliz tşhanı, kat 8 MecidiyeköyİSTANBUL 172 00 2122 19871988 kurslanna kayıtlar başlamıştır. MATHIAS RUST OLAYI TÜRKİYE, İRAN OLUR MU? rıntılı bilginin henüz ellerine ulaşmadığını belirterek açıklama yapmadı. Federal Almanya'da yayımlanan Die Welt gazetesi ise Rust'a verilen cezanın bir komünist ülkenin standartlarına göre devrim niteliğinde olduğunu belirterek "Ancak karar Batı ülkelerine canavarca ve diktatörce görünüyor" yorumunda bulundu. Bu arada, Mathias Rust'un Sovyetler Birliği tarafından bir süre sonra serbest bırakılacağı yolunda söylentilerin özellikle Moskova'daki Batılı diplomatlar arasında yoğunlaştığına dikkat çekiliyor. Ancak Sovyet yetkililerinden bu konuda hiçbir işaret gelmediği belirtiliyor. Sovyet devriminin 70. yıldönümünün ya da üst düzey bir Federal Almanya yetkilisinin Moskova'ya yapacağı ziyaretin Rust'ın serbest bırakılması için iyi bir "vesile" olabileceği yapılan yorumlar arasmda. Moskova'daki mahkeme tarafından 4 yıl çalışma kampı cezasına çarptırılan Rust'un ailesi ve Bonn Hükümeti, 19 yaşındaki gencin erken tahliye edileceğini umut ettiklerini belirttiler. BONN (AA) Tek motorlu uçağı ile Moskova'nın Kızıl Meydanı'na inen 19 yaşındaki Federal Alman Mathias Rust'a verilen 4 yıl çalışma kampı cezası Federal Almanya'da şok etkisi yaratırken, anne ve baba Rust, oğullarına verilen cezayı kabul ettiklerini, ancak oğullannın her şeye karşın, "erken Uhliye" olacağını umduklannı belirtti. Anne Rust, mahkemeden çıkarken gazetecilerle konuşurken, "Oğlum çok iyi. Hakkında verilen karan metanetle karsılıyoruz. Umuyoruz ki, oğlumuz burada, giydiği hukum suresince kalmayacaktır" şeklinde konuştu. Bayan Rust, "Karan kabul ediyonız, ancak elbette iizüntumüz bttyük" diye konuştu. Federal Almanya parti liderleri ise Rust'a verilen cezayı çok ağır bulduklarını, ancak Moskovanın Rust'u serbest bırakacağı yolundaki umutlannı halen koruduklarını bildirdiler. Mühalefetteki Sosyal Demokrat Parti Lideri Hans Jockhen Vogen, Rustun cezasının çok insafsız olduğunu belirterek yakında serbest bırakılacağını umduklannı soyledi. İktidardaki Hıristiyan Demokrat Parti'nin parlamento grubu başkanı Alfred Dregger "Daha kötiisü olabilirdi, ancak Moskova'nın son söziinün bu ol Nokta, son yılların en sık sorulan sorusunun yanıtını araştırdı: Şeriat dü\ zeni Türkiye'ye gelir mi? Bilimadamları, gazeteciler, İslami çevreler, parti yöneticileri, işadamları tartıştılar • RP Genei Başkan Yardıması Rıza Ulu, cak: "Şeriat için referandum " • Türkiye'de Humeynicilik nasıl doğdu? •". Silahlı eylemleri benimşemeyen tarikatlannstratejileri»Türkiye ile İranarar. sında dini farklılıklar • İran'ın "devrim ihraa" polirikasında Türkiye'nin yeri., • Prof. Hüseyin Hatemi, Safa Mürsel, Doç. Nilüfer Göle, Sadık Aibayrak, Taha Akyol, Cengiz Çandar, işadamları ve siyasi parti yetkilileri ne aıyor? BORSA'DA BÜYÜK TEHLİKE ; Yüzbinlerin umudu bir avuç sahtekârın insafına terk edilmiş durumda. İsteyen pi' yasadan kâğıt alıp istediği senedi bastırabilir. Uzmanlar uyarıyor: "Borsa mı, bakkal dükkânı mı? Her an bir felaket olabilir." # Tutuklu yakını Didar Şensoy'un ölümüyle sonuçlanan olayın ilk kez yayımlanan fotoğrafları, Didar Şensoy'un ağzından 11 yılhk bir möcadelenin kesitleri... ANAP gemisini terk edenlerden Gaziantep Milletvekili Ata Akso:. "Hasatı Celal Güzel ANAP'tan ayrılacak." Hırsızhkla suçlanan işadamının yakalattığı çetenin ilginç öyküsü.' KörKir hayatımızın kanayan yarası: Tarihe sansür... Araştırmaalc£ ra verilmeyen 100 milyon belge... Ziya Gökalp'in, Ömer Sevfettin'in sansür makasından kurtulamayan eserleri... Yazananri; yazmadığı sayfalarla iki katına gkarılan kitaplar... Reklamlarda dnsellik furyası. Cinsel imajlar halkı nasıl etkiliyor? Re|c, lamalar, uzmanlar ne aiyor? \ Rust Hatasuu kabul etti. madıgına inanmak istiyorum" diyerek lkinci Dünya Savaşı öncesinde Moskova yakınlanna izinsiz inen bir Inedliz pilotunun bir süre sonra serbest bırakılmış olduğunu hatırlattı. Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı ise Mahkeme karan hakkında ay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle