Katalog

EYLÜL 1987 CUMHURÎYET/15 Gülbeniz'in sokak konseri Gülbeniz Şentay, TÜYAP Sergi Sarayı meydanında dün, bir afikhava konseri verdi. Sanatçımn, Bob Dylan ve Joan Baez'in bestelerinin yani sıra kendi parçalanna da yer verdiği konseri iki saate yakın sürdü. 1956 doğumlu olan Gülbeniz Şentay daha önce de Diküi Festivali'nde, Harbiye Şehir Tiyatrosu'nda yapılan gençlik günlerinde ve çeşitli karma konserlerde yer abnıştı. (Fotoğraf: LALE FİLOĞLU) Istanbul Haber Servisi Alanya'da hırsızlık yapan sabıkalı bir kişi, İstanbul'da intihar etti. Verilen bilgjye göre uç gun önce Alanya'da tanıdığı bir kişiden 7 milyon lira çalıp Istanbul'a kaçtığı belirlenen Ramazan Kerik (27), hırsızlık masası elemanlarınca yakalandı. Asayiş Şubesi'nde gözaltında tutulan Ramazan Kerik, dün sabah polis memuru Nevzat Fırtına ile birlikte araştırma yapılmak üzere Kurtuluş'ta yeni kiraladığı eve gitti. Kerik'in arama sırasında polis memuru Fırtına'nın dalgınlığından yararlanarak silarunı kaptığı ve tek kursunla intihar ettiği bildirildi. tstanbul Emniyet Müdürlüğü yetküileri intihar eden Ramazan Kerik ile ilgili soruşturmanın yürütüldüğünü, Alanya'dan görevli olarak gelen polis memurunun gözaltına alındığmı bildirdiler. İntihar eden hırsız Bisikletli protesto LAHEY (AA) Hollanda1daki sol örgütler, Türkiye'de hükümetin temel hak ve hürriyetler konusunda halk üzerinde baskı politikası uyguladığını öne sürerek, dün RotterdamLahey arasındaki 30 kilometrelik yol boyunca, bisikletli protesto yürüyuşü düzenlediler. 100 dolayında kişi, öğie saatlerinde Rotterdarn'da bir aıaya geldiler. Üzerlerine "Zindanlar boşaltılsın, "Genel poiitik af" ve "lnsanhk onuru işkenceyi yenecek" sloganları yazılı tişörtler giyen gostericiler, bir süre Rotterdam caddelerinde toplu halde dolaştılar. Göstericiler, daha sonra birlikte Delf kenti üzerinden Lahey'e geldiler. Kruger meydanında yapılan mitinge başka göstericiler de katıldı. Burada yapılan konuşmalarda Türkiye'de baskı uygulandığı öne sürüldü. Yemen'in 25. ulusal günü tstanbul Haber Servisi Yemen Arap Cumhuriyeti 'nin kuruluşunun 25. yıldönümü nedeniyle, Yemen htanbul Başkonsvlosu Ali Mohammed Althour, Sheraton Oteli'nde kokteyl verdi. Yabancı ülkelerin konsolos düzeyindeki temsilcileri ile bazı işadamlarınm katıldığı kokteylde bir konuşma yapan Althour, "Ülkenizde açtığımız başkonsolosluk ve sizin Yemen'de açacağınız konsolosluk ile iki ülfre arasmda sıcak bir döneme giriyoruz" dedi. Ipekyolu Ekspresi ayrıldı tstanbul Haber Servisi Ipekyolu ve Marko Polo'nun geçtiğiyolu izleyerek Hong Kong'a kadar gidecek olan lpekyolu Ekspresi dün tstanbul'dan ayrıldı. tngıltere'den yola çıkarak Türkiye üzerinden geçen lpekyolu Ekspresi, Haydarpaşa Garı'ndan bando, mızıka vefolklor ekipierinin gösterisi ile uğurlandı. Yaklaşık 1.5 ay sürecek yolculuğa Amerika ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden turist kafüelerinin yanı sıra Kıbrıs Türk kesiminden de 4 kişilik bir aile katıhyor. HABERLERİN DEVAMI BATI BERLİN'den YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) Bu sorularm yamtlarını kenolmah ki, Türk isçüeri adına ya disinde ve çevresinde aramak ya (Baştarafı 1. Sayfada) pılan konuşmalarda herkes Baş nıltıcı. Çünkü, Özal ve çevresi lanacak yapünmı tek taraflı" bakan Özal'ın propagandasım negöre, "görüşmeler muhteşem olarak niteliyor. Bir başka deyişle yapü." geçiyor, A vrupa 'nın Özal'a hay Türkiye "Sadece tran'a değil, siBatı Berlin televizyonu, Özal' ranlığı her geçen gün müthiş ar lah ambargosunun Irak'a konulın Türk işçileri ile düzenlediği tıyor." Sanırsınız ki, çok yakın masının da doğru olacagını" satoplantıyı Alman halkına aynen da A vrupalılar "kendi ülkelerin vunuyor. Türkiye'nin değerlende bir Özalheykeli" bile dikebi dirmesine göre "Ambargo konuböyle duyuruyor. Çok büyük bir olasılıkla özal lirler... lacaksa iki tarafa da Buna karşılık, Avrupalılarm konulmalıdır" mantığını işliyor. seçimler sırasında bu toplantıyı "seçim malzemesi" olarak kul çevresinden edindiğimiz izlenim, Öte yandan IDU bildirisinde lanacak. Kürsülere çıkarak, tıpkı Alman televizyonunun ya Türkiye'yi ilgilendiren bir başka "Yurtdışındaki işçiler bizi tutu yım gibi çok daha gerçekçi. bölüm, Kıbns sorununa ilişkin "Avrupa, Türkiye'yeyatınm "dilekte" yer alıyor. Bildiride yor, iste Berlin deki konusmalarda bizim için bunlan bunlan yapar mı?" Kıbrıs'la ilgili ifade aynen şöyle: söylediler''' diyecek. Almanya'mn ö'nde gelen bir "Taraflar Kıbrıs sonınunun Eloğlunun "garip" bulduğu yüksek bürokratı bu soruya ay devamından duydukları kaygıyı bu düzenlemeyi, bu propaganda nen şu yanıtı veriyor: belirtip, BM Genel Sekreteri'nin biçimini Türk halkına yutturma"Atlan su içmeye götürürüz. iyi niyet görevine desteklerini dile ya çalışacak. Hiç kuşkunuz ol Ama onlan su içmeye zorlaya getirmişlerdir. konunun dışişlemasın, bunun ardından seçim mayu." ri komitesince izlenmesine karar meydanlannda yine aynı mantığı Yani, belki yabancı firmalar vermişlerdir." sergileyecek. Türkiye'de yatınm için kendi IDU bildirisinde Kıbns Rum' 'Eskiden Türkiye 'yi kabul et hükümetleri tarafmdan teşvik larının arzuladıkları gibi bir ifameyen ülkelerin başbakanları edilebilir. Ancak bu teşvik ne öl de yer almadı. Kıbrıslı Rumların şimdi benimle görüşmek için sı çüde yatırıma dönüşür, o henüz "Adadan askerlerin çekilmesi, raya girdiler.. tşte Alman Başba belli değil. Bununla birlikte, göçmenlerin evlerine dönmesi, kanı. tşte Fransız Başbakanı, iş "pastadan pay almak için atla toprak satın alma, adada dolaşte Ingiliz Başbakanı ile konuş nn tımar edildikleri" de gözden ma, istediği yerde yerleşme" gitum..." uzak tuiulamaz. bi Rum tezleri kabul görmedi. Doğru. Elbette konuşmalar Siyasi yönden ise durum şöyBununla birlikte Kıbrıs sorubirbirini izledi. Ama burada le özetlenebilir: Şu sırada "Av nuna dünyadaki muhafazakâr önemli birfark var. "Avrupa' rupa 'nın sözü geçen partilerin bakış açılarında da nın büyükler"i, Türkiye'deki ülkelerinde"çoğunlukla muha herhangi bir ilerleme kaydedilpastadanpay almak istiyor. özal fazakâr partiler iktidarda. Özal medi. Bildiride yer alan ifadenin da "Otoyol, 3. köprü, "onlann kulübündeki üyelerden daha önce çeşitli toplantılarda santrallar" diyerek A vrupa 'nın biri. " Kulübün kendi içinde da kullanılan "en uygun ifade" oliştahını kabartıyor. Avrupa'mn yanışmanın, destek bulmak açı duğu ve bu ifadenin son birkaç ıştahı arttıkça, özal bunu "yur sından özal'a "şans kapısı yıldır konuya dönuk her bildiritiçinde siyasi koz" olarak kui açtığı" ortada. de vurgulandığı belirtildi. lanma eğilimine giriyor. Orneğin Fransa Başbakanı Daha ötesi de var... Chirac, "Türkiye ile Fransa ilisözal erken seçim öncesinde kilerinde kaybettiğimiz 10 yılı ^Avrupa'nın büyükleri" ile ne mutlaka hemen telafi etmeliyiz" (Baştarafı 1. Sayfada) den Berlin'de buluşuyor? tki sözünü 1,5 saatlik konuşmada Yardımcısı Mehayağı bir pabuçta iken, Berlin ' beş altt kez yineliyor. Ya da tnde üç gün, dakika ara vermeden giltere Başbakanı Thatcher, met Ali Ulusal, Romen öğrenci"Dikkat edin, seçimi kazanmak nin yakıtı bittiği için mecburi iniş neden nefes tükeüyor? Çok açık. özal, "dış istiyorsanız, favori olmaktan yaptığının öğrenildiğini bildirdi bağlantılannı" hazırhyor. Eğer stynlın" öğüdünü vermeyi ihmal ve "Kendisi ABD'ye iltica isteminde bulundu. Olaya, ilgili maseçimi kazamrsa, "dış ittifakla etmiyor. tarafmdan el n güçlenmiş bir iktidar" konuözal da siyasal desteğin önem kamlar munu sağlamak istiyor. "Dış li bir uzantısı olarak, "Siz atla konulmuştur" dedi. Ulusal, bağlantılannı kurmuş" bir ikti nnıza Türkiye'de su içirin" me uçakta güvenlik görevlilerini bekleyen Romen pilotun Karadedar olarak koltuğa oturmak is sajını iletiyor. tiyor. Seçimi kazanması duru"Berlin buluşması", seçimi niz üzerinden Türkiye"ye geldiğimunda, seçim sonrasmda kendi kazanması durumunda, ANAP ni ve ABD'ye gitmek istediğini sine dışarda güçlük yaratacak iktidannın "dış bağlantılanna sözlerine ekledi. Romanya'dan sorunlan Avrupa'daki "Muha yeni bir halka" eklemiş olabilir. hangi askeri alandan kalktığı hefazakâr PartOer Birtiği" kanahy thüyatla değerlendirilmesi gere nüz bilinmeyen pilotun astsubay askeri öğrencisi olduğu belirtilken bir halka. la eritmeye çalışıyor. Ama "bu küçük halka", se di. Bu arada Romen uçağı kor' 'Berlin buhısmasmdaki sihir'' çim kampanyası sırasında "Ber don altına alınırken, pilotun iste bu. Akla hemen şu soru geliyor: lin''de Özal heykeli''ne dönüşür Kırklareli'de sorgusunun yapüdıse buna kimse şaşırmasm. Ne de ğı ve Türk hava sahasını ihlal suözal bunu ne kadar başardı? Ekonomik ve siyasal yönden ne olsa, propaganda üstatları çundan adliyeye verileceği belirtiliyor. ANAP'ta toplanıyor. ölçüde başardı?.. Konserve ihracı kârlı iş Belçika'yı karışhran "bozuk konserve" olayımn yeni olmadığı ve daha önce de Menteşoğlu'nun gönderdiği bozuk konservelerin imha edildiği anlaşıldı. BRÜKSEL/İSTANBUL (Cumhuriyet) Menteşoğlu dışsatım firmasının, daha önce de Belçika'ya Uçüncü bir ülkeye "satılmak" uzere gönderdiği konservelerin "bozuk" çıktığı gerekçesiyle imha edildiği ortaya çıktı. Bu arada, Menteşoğlu firmasımn Karadeniz'den kilosunu 800 liraya topladığı yer mantarlarını konserveleyerek ihraç etmesi sonucu kiloda 10 bin lira dolayında vergi iadesi aldığı saptandı. Belçika yetküileri, Liege gümrüğünde bekleyen "kokmuş" konservelerle ilgili soruşturmalarını sürdürurken, ayrıntılı bilgi vermekten kaçınıyorlar. Yvan Petitjean adlı Belçikalı celebin sahibi bulunduğu ve daha önce Hollanda'dan hormonlu et ithal ettiği için hakkında soruşturma açılan Petitjean Freres S.A. şirketinin yöneticileri de basından kaçıyorlar. Menteşoğlu, Belçika'ya bu firma aracıhğıyla Türkiye'den "konserve" gönderiyor. Olayla ilgili çevreler, konservelerin satılmak ve pazarlanmak amacıyla değil, ağırlık olsun ve Türkiye'den çıktıktan sonra imha edilsin diye gönderildiği izleniminin ağırlık kazandığını söylüyorlar. Liege'de Cumhuriyet muhabirinin yaptığı araştırmaya göre, Menteşoğlu firmasının gönderdiği ve sağhğa uygun olmadığı için Bejçika'da imha edilen konservelerin miktar ve cinsleri şöyle: 1986 yılı içinde 458 ton mantar, 1987 şubatında 95 ton mantar, haziranda 146 ton midye ve temmuz ayında da 268 ton midye. Gümrük belgelerinde bu cinsler gösterilerek geçen konservelerin aslında ne ihtiva ettiği bilinmiyor. Çünkü, ne karton kutulann üzerinde, ne de konserve kutularında hiçbir etiket ve ibare bulunmuyor. Ekonomi Servisi'mizin haberine göre, Türkiye 1987 yılının ilk altı ayında 950 ton yer mantarı ihraç etti. Bir kilonun altındaki ambalajla kilosu 70 dolardan satılan mantarlar için 1. numaralı vergi iadesi listesinden yüzde 8 vergi iadesi ahnabiliyor. Türkiye'nin mantar, kerevit, midye ve salyangoz gibi dışsatımının önemli bir bölümünü gerçekleştiren Menteşoğlufirması,50 milyon dolarhk dışsatım sımrını geçtiğinden, bu tür dışsatımlarda yüzde 6 oranında ek bir vergi iadesi daha alıyor. Bu durumda, vergi iadesi oranı yüzde 14'e ulaşıyor. Basit bir hesaplamayla kilosu 70 dolardan satılan bir kilo mantardan yaklaşık 10 bin lira vergi iadesi ahnmış oluyor. Menteşoğlu'nun yer mantarı diye sattığı, latince adı "Lactarus Pıparatus" olan "Dilbumn" mantarını Karadeniz bölgesinden yaklaşık 800 Hraya topladığı biliniyor. Mantar türü dışsatırnla uğraşan bir firmarun yetkilisi, "Mantar dışsatımının konserve olarak yapılması büyuk kazançlar getiriyor. İç piyasadan aldığı değerin 10 katı vergi iadesi saglanabiliyor. Yani, mantan 800 liradan topluyorsunuz, karşılığında 10 bin lira vergi iadesi alıyorsunuz. Artık bunu bir de satmak için pazar aramaya gerek yok. Yalmzca TIR'ların ve vagonlann gümrük işlemlerinden sonra sınır kapısından dışan çıkması önemli. Adam bu kadar para kazamrsa, niye içine gerçek malı koysun. Yazdığınız gibi su ve kılçık koymak ve daha sonra imha etmek daha da kazançh" dedi. Bu firma yetkilisi, "Dilbunın" mantannın adi mantarlar sınıfına girdiğini \e Avrupa'da hiçbir değeri ve pazarının bulunmadığını ekledi. Bu arada, taze mantar dışsatımının vergi iadesi kapsamında bulunmadığı ortaya çıktı. GOZLEM UĞURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Bu yüzden 12, askeri müdahale yanlıları için uğurlu sayıdır. Ya27? 27 sayısı 1960 ihtilalini stmgeler Ülkemizde birtakım çevreler, "tepeden inme" denilince hemen akıllarına 27 Mayıs'ı getirirler de nedense 12 Mart'ı ve 12 Eylül'ü pek "tepeden inmeci" görmezler. 12 Mart ve 12 Eylül, "tepeden inme"değil, tepeden kaymadır olsa olsa! İki çarpı 12, ne eder? 24... 24 Ocak Kararları ancak 12 Eylül gibi bir askeri dönemde yürür. Ekonomide "askeriliberalizm" döneminde Özal'ın yol açtığı banker olayında kaç milyar lira havaya uçtu? Ben öyle uğurlu uğursuz sayıya hiç inanmam . Yalnız demokrasi için uğursuz gördüğüm sayılar var tabii. 141142 ve 163 bunlardan bazıları. 1402 Sıkıyönetim Yasası'nın sayısıdır. 1402 aynı zamanda Timurlenk'in Yıldırım Beyazıt'ı Ankara yakınlarındaki Çubuk ovasında yendiği ve tutsak aldığı tarihtir. "746", anayasayı zorla değiştirme eyleminin Ceza Yasası'ndaki faturasının sayısıdır. 146'ya göre "Anayasayı ihlale teşebbüs" suçtur. "Teşebbüs" aşamasını geçıp, anayasayı "tağyir, tebdilve ilga" ederseniz, hiç sorun yoktur. "Teşebbüs" aşamasında yakayı ele verince adamı tutup asarlar. "10" da demokrasimizin yazgısını belirleyıci sayıdır. Neden mi? "Her on yılda bir ihtilal oluyor" da ondan.. 60ta ihtilal, 71'de ihtilal, 80'de ihtilal.. Ya 90'da? Allah saklasın . Seçimin erkeni ile ihtilalin erkeni arasmda bir "neden sonuç" ilişkisi var mı? "Var" diyorlar. Adnan Menderes, 1958 yılında yapılması gereken seçimleri 1957 yılında yaptırmamış mıydı? Evet yaptırmıştı. 1957'deki erken seçim, 1960 ihtilalini getirdı.. Bülent Ecevit, 77 ekiminde yapılması gereken seçimleri birkaç ay erkene aldı. 1977'de yapılan "erken seçim'öen sonra 1980 ihtilali gelmedi mi? geldi. 1957'de erken seçim... "Pat" ihtilal. 1977'de erken seçim... Yine "pat" ihtilal! Şimdi de yine sonu 7 ile biten bir tarihte, 87'de bir erken seçim... Sonu 7 ile biten yıllar hiç de hayırlı gelmiyor.. Dedim ya; ben hiç inanmam bu uğurlu ve uğursuz sayılara .. Fakat inanan çok. Hele 7 sayısına! "Kim" diye soracaksınız "bu 7 sayısının uğurlu sayı olduğuna inanan?" Benim başımı belaya mı sokacaksınız... Yok, yok, vallahi de söylemem billahi de söylemem. Neyse, dün yaz saatinden kış saatine geçildi. Bir saat geri aldınız mı saatınizi? Küçıkh midyeler kokuyor Menteşoğlu'nun Belçikalı celebe gönderdiği ve yaydığı kokular, TV'nin ilk haberi olan konservelerden ikisi evimin içini altüst etmiş durumda. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Cansiperane gayretlerime rağmen, şu ana kadar havalandırma işlemleri bir yarar sağlamış değil. Evim fecaat bir biçimde kokuyor. Konserve açarken fışkıran sıvı, mutfağımı berbat etti. Oldukça pahalıya satın almış olduğum kutu açacağından ise ilelebet feragat etmek zorunda kaldım. Ellerimi defalarca yıkamama rağmen koku, haberi yazdığım bilgisayarın tuşlarına bile sinmiş durumda. Üstelik kızım, haddini bilmezlik edip, derhal bir deodoran almadığım takdirde evi terk edeceği tehdidini savurdu. Ve üstüne üstlük konserve kutularını açış ve fotoğraflama işlemi sırasında noteri çağırmadığım için de Haber Merkezi Müdürüm Yalçın Bayer'den zılgıtı yemiş bulunuyorum. sorunu araştırmaya karar verince, yapılacak işlerden birisi gumrüğün kapısını çalmaktı. Taşralı memurlar, "mesleki sır" diyerek ser verip sır vermemelerine rağmen, daha önce televizyonun da çekim yaptığını belirtmemden sonra, 1200 ton konserve kutusunun yığılı olduğu depoyu fotoğraflamama kerhen nza gösterdiler. Daha önce "Menteşoğlu İhracaf'ın yolladığı tam 967 ton "konservenin" bozuk çıkıp imha edilmesine aldırmayan ve kasaplık mesleğiyle hiç ilgisi bulunmayan bu garip ticareti, ne hikmetse Menteşoğlu firmasıyla sürdürmeye kararlı gözüken Belçikalı celep efendinin getirttiği son parti mal, deponun üç katını birden kaphyordu. Karton paketlerin içinde, konserve kutuları vardı. Paketlerden bir bölümü parçalanmış ve kutular dışarıya dökülmüştü. Görünürdeki kutuların bazılan paslı bazılan değil, bazıları şişkin bazılan normaldi. Etrafa ağır bir koku yayıhyordu. Dikkatimi çeken nokta, ne paketlerin ne de konservelerin üzerinde hiçbir etiketin ya da konservelerin niteliğini belirtecek bir işaretin olmamasıydı. Hatta, normal olarak bütün konserve kutulannın tenekelerine, kalıplama ya da doldurma sırasında baskı yöntemiyle konulması gereken rumuzlar dahi bu kutularda yoktu. Yani, konservelerin pazarlanmak amacıyla ithal edildiği ve bunların üzerine sonradan etiket yapıştınlacağı farzedilse bile, en azından, her bir karton paket için birer kutu açmak gerekecekti. tşte bütün bunları, bana "mukayyet olmakla" görevli gümrük muhafızıyla konuşurken, adamcağıza fark ettirmeden kutulardan üçünü çantama atıverdim. Bunların ikisi evimin leş gibi kokmasına sebep oldu. Geri kalan iki milyon dört yüz doksan dokuz bin dokuz yüz seksen iki konserve de Liege gümrük deposunda bulunuyor. On beş tane seçilmiş eşantiyon ise Belçika Sağlık Bakanlığı Liege Tahlil Laboratuvan'nda. Laboratuvar tahlili, Menteşoğlu thracat'ın ne tür kerevit, mantar, balık, karides ve midye ihraç ettiğinin, Belçikalı celebin ise neden biftekleri beğenmeyip illa Türk konserveleri diye tutturduğunu ortaya koyacak. Romen Ayşe'ye 6geçici ecnebi' belg< (Baştarafı 1. Sayfada) "Siz emniyet müdurlüğüne başvurun. Oradan hallederler" dedi. Ikinci durak Adıyaman Emniyet Müdürlüğü idi. Mehmet Ülaç yine "durum şöyle şöyle" diye anlattı ve karısı Ayşe Ülaç'ın nüfusa kaydedilmesi için gereken işlemin yapılmasmı istedi. Yetkililer, "resim" dediler. Ayşe Ülaç, vesikalık resim çektirdi. İşleri oluyordu. Adıyaman Emniyet Mudürü Mustafa Peştemalcıoğlu'nun imzasını taşıyan kimliği sevinerek aldılar. Artık Ayşe Ülaç'ın da bir resmi kimliği vardı. Sonunda vatandaş kimliğine kavuşmuştu. 8 çocuğunu nüfusa kaydettirebilecek, okullara yazdırabilecek, 20 yıllık helali ile resmi nikâh kıydırabilecekti. Ama kendisine verilen kimlik hiç de düşündüğü gibi değildi. Üzerinde "6 aylık" süre verildiği belirtilmişti. Ayrıca "ecnebilere mahsus geçki ikametgâh tezkeresi" yazıyordu. Tezkereye gore, Ayşe Ülaç'a ABD'den, Fransa'dan, Belçika'dan, îngiltere'den, Tanzanya'dan ya da Kenya veya Mozambik'ten gelip Türkiye'de bir süre konuk olarak kalacak "yabancı" muamelesi yapılmıştı. Yabancı olarak tezkeresinde numarası da vardı: 67 bin 176*ncı konuk... Bütün bunlan, ellerindeki kimlikte tekrar nüfus müdürlüğüne başvurduklannda öğrendiler. Emniyet müdürlüğünde verdikleri bin lira da işte bu 6 aylık izin için alınmıştı. Eğer her 6 ayda bir bin lira yatırılmaz, süre geçirilirse, o zaman "sınır dışı" edilebilirdi. Peki nereye? Orası belli değildi. Nüfus müdürlüğü "Bu kimlikle resmi nikâh olmaz, çocuklarıruz da nüfusa kaydedilmez" dedi. Kırk yıllık Adıyamanlı Ayşe, bir yabancı, bir " e l " oluvermişti. 8 çocuğu nüfusa kaydedilmeyen ve kendi memleketinde "6 aylık gecici" ve "ecnebilere mahsus ikâmetgah belgesi" ile yaşayan Ayşe Ulaç gibi, 200'ü aşkın vatandaşımızın daha olduğunu öğreniyoruz İçişleri Bakanlığı'ndan. Ayşe Ülaç'ın Adıyaman Barosu avukatiarından olan avukatı Mustafa Özbey de olayı doğruluyor. özbey, "Bu çok hatalı işlemin İçişleri Bakanlıgı'ndan düzeltileceğinden emindik. Hatta bu anormal işlemi yapanlar hakkında soruşturma açıİMcagını bekliyorduk. Ama 'İşlem normaldir' yanıtı getince ne yapacagımız şaşirdık" diyor ve konunun mahkemeye iletileceğini anlatıyor. SHP Adıyaman Milletvekili Sırrı Özbek de olayı "bir skandal" olarak değerlendiriyor. Özbek'in görüşleri şöyle: "Oiayın siyasi boyutu çok büyüktiir. Bunun ne anlama geldiği ve geleceği açıktır. Doğulu vatandaşı vatandaştan saymama, yabancı kabul etme anlanuria gelir ki, İçişleri Bakanlığı bu yasadışılığının. yasa bilmez tutumunun hesabını vermelidir. Güneydoğu'da binlerce insanın kimli; gi, nüfusa kaydı yoktur. Bunun ; sorumlusu, orada sahipsiz bıra { kılmıs vatandaşlarımız değil, ı devlettir. Köyünün adı, hatta] kendisinin ve çocuğunun ismii zorla değiştirilen, devletten sef1 kat \e yatınm yerirte baskı göj ren Dogulu insana yapılan en] son çirkin muamele Ayşe Ülaç'a] yapılan uygulamadır." Özbek'in bu tepkisinden %on\ ra Ayşe Ülaç'a verilen "ecnebil lere mahsus gecici ikametgğh tezkeresi"ne bir daha bakıyoruz.| "MUIiyeti" bölümüne "Islam' yazılı sadece. Böylece "tslam' diye bir ülkenin, milletin varlıl ğını da öğrenrniş oluyoruz. VeJ rilen tezkerenin 18. sayfasında itibaren ise "ecnebilere mahs ihtarlar" yer alıyor. "Her türli yanlış beyanat" ya da "ikametJ gâh siıresinin geçirilmesi" halinj de sınır dışı edileceğini yazıyor] Tezkerenin 21. sayfasında isej aynı ihtarlar Fransızca yazılmı; CUNEYT ARCAYÜREK yazıyor Bütün bunların sorumlusu ise iki sefil konserve kutusu. Yani "Menteşoğlu İhracat" şirketi tatoplumu dilediği yönde dilediği Kurulu, Demirel'le birlikte bilin rafından Belçika'nın "Petitjean (Baştarafı 1. Sayfada) biçime yoğuracak kişilik arayışı meyen yerlerde gizli toplantılar Frerers S.A." celep firmasına nü kesmeye çalışıyor. içinde. yapıyor. Muhalefet kanadmda gönderilmiş olan ve şu anda LiSöylediklerine bakılırsa, "ken Siyasal devinimleri önlenemez asıl gürültünün pazartesi günü ege gumrük deposunda bulunan disini iktidara yakm hissetmiyor çoğunluğu sağlarsa, cumhurbaş başlaması güçlü olasılık. iki buçuk milyon konserveden muş, ama halkoylaması sonuçla kanını tabii kendisini halkın Liste tartışmalarını bastıran iki tanesi. Tabii ki kutuların ken bunu gösteriyormuş" gibi hem seçmesini isteyecek. Düne kadar olay, Aydın Menderes'le başladı, ramet gösterip civciv ve kuş yuinancını dile getiren hem de oy cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir süre daha gündemde yer ala murüamasuu beklemiyordum. hesaplannı pekiştirmeye yönelen duşüncelerini "sadece bir fîkir cağa benziyor. Menderes'in ne Fakat, gümrük deposunun resmi davranış içinde. olarak" ortaya attığını soyleyen yapmak istediğini kestiremeyen kayıtlannda yazdığı gibi, kutulaÖzal'm "seçim bu, belli olÖzal, halkı yuzde 40 oya zorla ler çoğunlukta. Aydın Menderes, rın içinden, kerevit, mantar, kamaz"a getiren irdelemeleri ise bir yarak daha sonra ne yapacağını "•Siyasete dönüşünü seçimden rides, midye ya da balık çıkmaaldatmaca. Bugün yüzde 3233 gösteren işaretler veriyor. Konu, sonraya bağlıyor"... Söyleşüerde sını bekliyordum. oyla iktidar olmanın olanaksızbir fıkir olmaktan çıkmış kafa • ANAP'a geçmesini olanaksız go Yanılmışım, kutulann içinden lığından soz eden Başbakan, dün sında, Fransız modeli mi yoksa ren Menderes'in, DYP'nin "ala önce leş gibi bir koku çıktı. Sonbu oranla yeterli çoğunluğu ala ABD biçimi başkanlık sisiemi mi cağt sonuçtan sonra" fıili siyase ra da birinin içinden pis sarı bir cağını ilan ediyordu. Bugün an şimdi bu arayışlan kamuoyuna te döneceğini gösteren belirtiler su ve küçük balık kılçıklan, ötecak yüzde 4243'le "rahat biçim getiriyor. Hele Güney Amerika giderek artıyor. Nitekim Mende kinin içinden ise bu defa açık de iktidar olunabikceğini" açık daki kimi ülkelerde göruldüğü res, söyleşılerimizde "fiili siyasete renk bir su ve mantar parçaları layan Özal, iki ay once yüzde 40 gibi hem tek dereceli seçimle baş dö'nmek için objektif sonuçlann, çıktı. Bunların yenilebilirliği bir oyu düşlerinde bile göremiyor, kanlık sistemi getirir hem de ik belirli eğilim ve isteklerin çıkma tarafa, açıldıkları takdirde gaz hemen önlem alıyor, yüzde 32'lik tidar grubunu tümüyle başkana sı" gerektiğini vurguluyordu. maskesi takmadan otuz saniye oyla iktidar sağlayan yasa deği bağlayan bir düzenlemeyi sağlar Bu sözler, bir ölçüde "siyase yanında kalabilmek, başlıbaşına şikliği yapıyordu. sa, her istediğini Çankaya'dan te dönmesi için seçim sonrası be bir kahramanlık. özal'a yüzde 40'ın üzerinde oy yönlendirecek, dilediği her yasa lirli isteklerin, çağnlann" gelme Birinci konserve normal olaisteme cesaretini veren, halkoy yı, kararı buyruğundaki grupla sini bektediği izlenimini doğuru rak 250 gramlık, ikincisi ise yalaması sonuçları. Bir yerde hal dilediği gibi çıkarıp uygulayabi yor. Kısacası, "seçimin getirece rım kiloluk kalibredeydi. Maatkoylamasındaki hayır oylannın lecek. ği yeni siyasal biçimi ve zamanı teessüf evimde hassas terazi olhepsinin ANAP'a ait olmadığıBu belirtiler, 1 kasım seçimi kolluyor" ve bekliyor. Bir yerde madığı için gerçek ağırlıklarını nı söylüyor, ama yine de bu ora nin önemini giderek artırıyor. tam seçim arifesi aldığı bu kara saptayamadım. Ama her ikisinin na oynamayı yeğliyor. Tünelin sonunda böylesine bir rm, "esfeı ideal arkadaslarına de bu gramajların çok altında olÖzal, başka bir sonuç peşinde. ışık gören Özal, nasılsa cebinde olumsuz etkiler yapmasmdan" duğundan eminim. Başbakan, artık yüzde 32 ile ye saydığıyüzde32'nin çok otesin kaygılanıyor. Menderes, duygu"Balık konservesinin" içinde tinmeyeceğini duyuyor. Yüzde 40 de, yüzde 40'ları aşan oyun pe salltk taşıyan bu noktada, bir tutamlık kılçık ve pulla, pasoy ve bu Seçim Yasası'yla muha şine düşmüş görunüyor. Seçim "DYP'ye seçimde nasıl yararîı h bir sudan başka bir şey olmalefetin tümüyle silinmesini hedef kampanyasında pahalılık altında olabileceğini araştıran formüller dığı için, bunun muhteviyatına almış, daha çok oy, daha çok oy inleyecek, ama "daha rahat" bir üzerinde duruyor." iHşkin fîkir yürütebilecek duihtirasına kendini kaptırmış, 1 Türkiye için halkı yüzde 40'ın Kımi yorumlara göre, aldığı rumda değilim. Mantar konserkasıma yöneliyor. Bu Seçim Ya üzerinde orana yöneltmeye çalı karar Menderes'in kişiliğine, geçvesinin ise hakkını yememek gesası'yla yüzde 32 oyun Mecliste şacağı son sözleriyle ortaya çıkı mişten miras siyasal etkenliğine rekiyor. Kokuya rağmen, bu ya250300 arası bir çoğunluk sağ yor. Özal'm gidişi hemen her çev olumsuz etkiler yapabilir. run kiloluk kutunun içinde su ve layacağı hesaplannın yapıldığı şu rede seziliyordu, ama Berlin'den DP'nin, sonradan AP'nin ve bu mantar vardı. Fakat, ben az çok sıralarda, özal'ın önlenemez ih kişisel isteğmin, ihtirasının sesi günlerde de DYP'nin malı olan değişik mantar soslarını bilen bitirası daha fazla yüzde, dahafaz ni yükselterek, somut dokundur bir söz, dere geçilirken aı değiy risi olmama rağmen, bu kutunun la sayıda milletvekili istiyor. Baş malarla dondü. tirilmemesini içeren bir deyim, içindeki türden mantarların yebakanın "dikensiz gül bahçesi" Muhalefet liste derdine düş Menderes'e başka türlü yakıştı nilebildiğini ne gördüm.ne de özlemini kanıthyor. müş, halkı uyarma görevini bir' rılıyor, "Dere geçerken attan in duydum. Tıpkı Türkiye'de, konDüne kadar yüzde 32 oyla ik aylık süreye sıkıştırmış, içe dö mek doğru mu" gibi sorularm serve kutusuyla ihraç edilecek tidar arayan, bu oranla yetinen nük çalışmalar içinde. SHP'de DYP kulislerinde söylenmeye kadar mantar Uretildiğini de bilözal'daki bu ani değişiklik "tek aday listeleri bugün yarın kesin başlandığt gözleniyor. mediğim gibi. adam + tek parti"ye yönetişinin, leşecek. DYP tedirgin, hâlâ ilk Bu kutular elime nasıl geçti? Özal, "ideallerin doruğunda'l bu istekle yanıp tutuştuğunun elemelerle uğraşıyor. SHP'de yü muhalefet partileri iç kargaşadan Cuma sabahı alelacele Liege*e gibelli başlı kanıtı. Artık tek başı rtitme kunılunun aday listeleri dışa donmeye hazırlanan bir dö dip, Belçikahlan gumruk depona iktidar olmakla yetinmiyor dün parti meclisine sunulurken, nemden geçiyor, geriye saymayı sundaki kokudan, beni de hayaözal, yüzde 40'ın üzerinde oyla DYP'de dar çerçeveli Seçiciler surdüruyoruz. li ihracatun dolayı ilgilendiren İçişleri: "İşlem normal" Türkiye'de yaşaması "izne bağlı" Âyşe Ülaç'ın eline tutuşturulan "ecnebilere mahsus" tezkereye göre, Türkiye'de çahşması da izne bağlıydı. Tezkereye göre "Türkiye'de gecici ikametgâh izni" verilen Ulaç, eğer "konuk geldiği Türkiye'de "çalışmaya niyetlenirse, emniyet müdurlüğüne başvuracak, ancak izin verilirse çalışabilecekti. Bunun için de, "ecnebilere mahsus gecici çalışma izni" alması gerekiyordu. Emniyet müdürlüğü hata mı yapmıştı? Bunu öğrenmek için Adıyaman Valiliği'ne başvurdular. Yapılan hatanın düzeltilmesini istediler. Valilik, emniyet müdurlüğüne yapılan işlemin gerekçesini sordu. Yanıt şöyleydi: "Nüfusa kaydı gözükmeyen Ayşe Ülaç'ın Türkçe bilmediğinden işbu kimlik kendisine verilmiştir. Emniyet Müdürii Mustafa Peştemalcıoglu." Adıyaman Valiliği gelen yanıtı da iliştirerek, bu kez İçişleri Bakanlığı Nüfus Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne Ayşe Ülaç'a yapılan işlemin durumunu soruyor. Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nden gelen 38217 236.117 sayüı yanıtta ise, Ayşe Ülaç'ın durumu kesinlik kazanıyor: "Adıyaman Emniyet Müdürlügü'nce yapılan işlem doğrudur. Nüfusa kaydı olmayan ve Türkçe bilmeyen Ayşe Ülaç'a kimlik olarak Adıyaman Emniyet Müdürlüğü'nce uygun bulunan tezkerenin verilmesi işleme uygundur. Bu nedenle yapılan itirazın kabul edilmemesi gerekir." ÖZGÜRLÜK DEMOKRASİYİ ÇİZMEK... SELDA BACCAN " " BEYOGLU ATLAS SINEMASI 3 EKİM 1987 • 21 15 • GISE. TEL 143 75 76