Katalog

20 EYLÜL Düııyad a umut Dış Haberler Servisi ABD ile Sovyetler Birliği'nin orta menzilli füzelerle (INF) kısa orta menzilli füzelerin kaldınlması (SRINF) konusunda anlaşmaları dünyada genellikle olumlu karşılandı. ABD Başkanı Ronald Reagan "tarihi anlaşmayı" Gorbacov'la sonbaharda bir doruk toplantısında imzalamayı umduğunu söyledi, ancak stratejik silahlann kısıtlanmasına ilişkin bir başka anlaşma yapılması için yıldız savaşlan olarak tanınan Stratejik Savunma Girişimi'nden (SDI) vazgeçmeyeceğini biidirdi. Reagan dün yaptığı haftahk olağan radyo konuşmasında "Sovyet Dtşişleri Bakanı'na SDI programını feda etmeyeceğimi açıkça söyledim" dedi. ABD ve Sovyet Dışişleri Bakanının üç gün suren görüşmeleri sonunda "önemii Oeriemeler" kaydedildiğini belirten Reagan anlaşmanın imzalanacağını doruk gündemin "bem banş hem özgürlük" olacağını söyledi. NATO ülkeleri başkentlerinden yapüan açıklamalarda anlaşmanın olumlu karşılandığı bildirilirken, Federal Aİman hükümeti, ABD ile SSCB'nin anlaşmaya varması nedeniyle, topraklanndaki Pershing 1A füzelerini planlanandan önce kaldıracağını açıkladı. AA'nın Bonn kaynaklı haberine göre, hükümet sözcüsu Friedhelm Osl, önceki gün yaptığı açıklamada, Pershing 1A'ların ABD ve Sovyet füzeleri söküldukçe ortadan kaldınlacağını belirtti. Sözcü, hükümetin bu kararının ABD Başkanı Ronald Regan'a iletildiğini de biidirdi. Başbakan Helmat Kohl, 26 ağustosta yaptığı açıklamada, Federal Almanya'nın Pershing 1A füzelerini, Sovyetler Birliği ve ABD'nin Avrupa'daki orta menzilli nükleer füzelerini sökmelerinden sonra ortadan kaidıracağını açıklamıştı. önceki gün yapılan açıklama, Federal Aİman hükümetinin ileri bir adım daha atarak Sovyetler Birliği ve ABD füzelerini söktükçe, füzelerini ortadan kaldırmaya başlaması ve füze sökme işleminin aynı tarihlerde tamamlanmasmı kabul etmesi açısından önem taşıyor. Federal Almanya'daki Pershing 1A füzeleri süper güçlerin silahsızlanma anlaşmasının imzalanmasını tehlikeye düşürmüştü, ..„.,., Sovyetler Birliği anlaşmaya Pershing'lerin de dahil edilmesini şart koşarken ABD, füzelerin Federal Almanya'nın olduğu ve ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki bir pazarlığa konu olamayacağını belirtmişti. ttalyan yetkilileri de anlaşmayı ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki diyalogun bir zaferi olarak nitelediler. AP'nin haberine göre, Dışişleri Bakanı Giulio Andreotti "Haberden çok memnun oldum. ABD ile Sovyetler Birliği arasında, bizim her zaraan desteklediğimiz diyalog olumlu sonuç verdi" dedi. Andreotti sözlerini şöyle sürdürdu: "Şimdi stratejik füzeler, kimyasal silahlar ve konvansiyonel sUahlann indirimi sorunları kaldı." Yunanistan, Belçika, Hollanda, Kanada, Norveç ve Çin de anlaşmayı olumlu karşıladıklannı açıkladüar. 1987 HABERLER CUMHURİYET/17 ONDRA ABD ile Sovyetler Birliği'nin orta menzilli füzelerle kısa orta menzilli füzelerin kaldırılması konusunda yaptıkları prensip anlaşması dünyada genellikle yumuşak bir hava yarattı. NATO başkentlerinden yapılan açıklamalarda anlaşmanın olumlu karşılandığı bildirilirken, Federal Alman hükümeti ABD ile SSCB'nin anlaşmaya varması nedeniyle topraklarındaki Pershing 1A füzelerini planlanandan önce kaldınlacağını açıkladı. Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Tttm ABD ve Sovyet orta menzilli füzelerinin kaldırılması tarihsel öneme sahip bir gelişme olacaktır" dendi. 1979 tarihli NATO kararına göre, Hollanda'nın da 48 Cruise füzesini kabul etmesi gerekiyordu. Ancak ülkede fuzelere karşı yoğun tepki olduğundan Hollanda hükümetleri bu konudaki kararı surekli olarak ertelediler. Sonunda Başbakan Ruud Lubbers'in merkez sağ koalisyonu 1985 kasımında, yaptığı açıklamada füzelerin yerleştirilmesini kabul ettiğini biidirdi. Ancak, Hollanda hükümeti bu karara rağmen henüz Cruise füzelerini yerleştirmemiş durumunda. Hollanda 5 Avrupa ülkesi arasında (İngiltere, Belçika, F.Almanya, Aspin, "Sovyetler'in konvansiyonel gücüniin daha fazla oldugunu görmezlikten gelmek çıkar yol değildir" dedi. Aspin, "Anlaşmanın yanlış bir adım olduğunu, çunkiı konvansiyonel giiç dengesinden söz etmedigini" kaydetti. ABD'nin eski Moskova Buyukelçisi Malcolm Toon ise, televizyonda yaptığı açıklamada, "NATO füzeleri olmadan zayıf bir organizasyon haline gelir. Bu nedenle Sovyet konvansiyonel gücünde kesinlikle bir kısıtlanmaya gidilmesi gerekir" dedi. NATO Genel Sekreteri Lord Carrington da, geçen perşembe günü yaptığı açıklamada, Sovyetler'in yeni uzun menzilli füzeler inşa ederek, anlaşma ile kaldınlacak orta menzilli füzelerin Füze anlaşmasının, Amerikan Kongresi'nin iki kanadından birini oluşturan Senato'nun onayından geçmesi gerekiyor. SSCB'nin tepkisi Sovyetler Birliği'nde anlaşma kararıyla ilgili haberlerin, genellikle "gösterişsiz" bir şekilde verildiği dikkat çekti. Üçüncü bir Reagan Gorbaçov zirvesinin yapılacağı haberini ilk veren Sovyet haber ajansı TASS, tek cümlelik bir haberle yetinirken, Sovyet televizyonu da, bu konuyu ana haber bülteninde beşinci haber olarak verdi. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yayın organı Pravda gazetesi de haberi yorumsuz verdi. Başlangıcın başlangıcı... İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, anlaşmadan büyük bir memnunluk duyduğunu belirterek, "Ancak bu silahsızlanma yönünde atılmış adımların başlangıcının başlangıcıdır" yorumunu yaptı. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Hovve, anlaşmadan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi, ancak bunun "'silahsızlanma yönünde atılmış adımların başlangıcının başlangıçı" olduğunu vurguladı. Orta menzilli füze anlaşması, Ing'ltere'de basın ve yayın organlarında "tarihi ve dramatik" sözcükleriyle tanımlanıyorsa da genelde bir "ihliyatlılık" egemen. Ingiltere'nin eski Dışişleri Bakanlarından ve halen NATO Genel Sekreteri olan Lord Carrington da "Uzun bir sttredir böyle bir anlaşma sağlamaya çaba gösterildigini" söyledi ve bunun, stratejik nükleer silahların da yüzde 50 oranında azaltılması yolunda ilk adım olmasını umduğunu belirtti. Lord Carrington, "Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü"nde yaptığı konuşmada, ihtiyatı da elden bırakmamak gerektiğini şöyle vurguladı: "Kurtlarla kuzuların bir arada yaşayacaklannı, ya da T72 tanklarının. traktore dönüştüriîleceklerini sanmayalım." Nitekim bu ihtiyath yaklaşım, Financial Times'ın başyazısında da görülüyor. "Mükemmel bir yumuşama ve detant dönemi başlıyor demek de, Batının, özellikle de Batı Avrupa'nın giivenliginde önemii bir boşluk doğuyor diye düşünmek de hatalıdır. İki süper giiçün elinde tüm nüfuslannı yer yüzenden silecek sayıda ve giiçte stratejik silahlar vardır" diyen Financial Times, VAHİT HALEFOĞLU Konvansiyonel silahsızlanmada da müspet sonuçlar sağlanmalı. Doğu Bloku memnun Sovyetler Birliği'nin Doğu Avrupalı muttefikleri anlaşmayı "olumlu" karşıladılar. Çekoslovakya Devlet Başkanı Gustov Husak anlaşmayı "memnuniyetle" karşıladığını biidirdi. Bulgaristan Haber Ajansı BTA da anlaşma için "Bu çok iyi bir haber. Amerikan ve Sovyet halkları için de tiim dunya insanları için d e " ifadesini kullandı. Romanya'da ise resmı haber ajansı Agerpres anlaşmanın dünyadaki siyasi atmosfer uzerinde olumlu eıkileri olacağını bildirirken. Polonya televizyonu anlaşmayı "tarihi" bir belge olarak niteledi, Demokratik Almanya Komünist Parti organı Neues Deutschland ise anlaşmanın mantık ve gerçekçiliğin bir başarısı olduğunu kaydetti. Yugoslavya INF anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Moskova'yla ilişkileri iyi olmayan Arnavutluk anlaşmayı eleştirdi. Resmi haber ajansı ATA, iki c üper gücün savaşmakla ilgili faaliyetlerini bir dakika bile durdurmadıklannı belirtti, bu iki ulkenin çok büyük nükleer ve konvansiyonel silah arsenallerine sahip olduklarını ifade etti. NKARA Konvansiyonel sikdısızlanmada da anlaşma sağiansın BM Genel Kurulu 'nun 42. dönem toplantısma katılmak için New York'a hareketinden önce bir açıklama yapan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, kısa ve ortakısa menzilli füzelerin kaldırılması konusunda varılan prensip anlaşmasını Türkiye'nin desteklediğini belirterek, konvansiyonel silahsızlanmanm önemini vurguladı. ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Türkiye'nin ABD iie Sovyetler Birliği arasında kısa ve ortakısa menzilli füzelerin kaldırılması konusunda varılan prensip anlaşmasını desteklediğini belirterek, konvansiyonel silahsızlanmanın önemini vurguladı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 42. dönem toplantısına katılmak için dün Ankara'dan ayrılmadan önce Esenboğa Havaalanf nda basına bir demeç veren Halefoğlu, Genel Kurul'da yapacağı konuşma ve New York'taki ikili temasları hakkında bilgi verdi. Dışişleri Bakanı, "tlginç geçecege benziyor" diye nitelediği BM Genel Kurulu 42. dönem toplantısında yapacağı konuşmada Türkiye'nin çeşitli dunya . ve bolge sorunları hakkında goruşlerini açıklayacağını ve DoğuBatı ilişkileri ile silahsızlanma alanındaki son gelişmelere değineceğini biidirdi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı çerçevesinde yürütülen çalışmaların DoğuBatı ilişkilerinin geleceği açısından önem taşıdığım söyieyen Halefoğlu, "Bu çerçevede bütün ilgili ülkeleri n Helsinki Nihai Senedi'ne ve özellikle bu senette öngöriilen insani ilişkiler ve insan haklarıyla ilgili hususlara tam olarak uymalan gerekliğini de Genel Kurul konuşmamda vurgulayacağım" dedi. Halefoğlu, ABD ile Sovyetler Birliği arasında orta ve ortakısa menzilli nükleer silahların kaldırılması konusunda vardıkları prensip anlaşması hakkında şunları söyledi: "Bu konu bizi de yakından ilgilendirmektedir. Biz dün yaptığımız bir açıklamayla silahsızlanmayı desteklediğimizi ve bu konudaki görüşlerimizi etraflı bir şekilde dile getirdik. Burada iki noktanın unutulmaması gerekmektedir. Nükleer silahların indirilmesi ve\a kaldırılması goruşuldukten sonra ve bunda mutabakata varıldıktan sonra eie alınması gereken önemii konulardan biri konvansiyonel silahlarda da aynı şekilde müspel gelişmelerin sağlanmasına bütün Uraflann yardımcı olmasıdır. Türkiye bunu desteklemektedir. Ayrıca, bütün bunlar olurken Helsinki Nihai Senedi'nde öngorülen insani konularda göz ardı edilmeınesi lazımdır." Halefoğlu, Genel Kurul toplantısı sırasında temas edeceği diğer konuları İranlrak savaşı, Körfez gerginliği, Ortadoğu banş süreci, Guney Afrika'nın uyguladığı ırk ayrımı pofitikası, uluslararası terorizm, Afganistan, Kampuçya, Kore ve Orta Amerika ile TürkYunan ilişkileri, Kıbrıs ve Bulgaristan'daki Türk azınlığının durumu diye sıraladı. Zirve Başkan Reagan'la Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un yapacakları zirvenin kesin tarihi konusunda ise henüz bir açıklamada bulunulmadı. Washington'daki kaynaklar Gorbaçov'un anlaşmayı imzalamak için büyük bir olasıhkla kasım ayında Washington'a geleceğini belirtiyorlar. Zirve tarihi George Shultz'la Eduard Şevardnadze'nin yapacaklan yeni göruşmelerde saptanacak. önümüzdeki aylarda, Avrupa'daki geleneksel kuvvetlerin azaltılmasına yönelik duruşmalarda gerçek bir ilerleme olup olmadığına bakmak gerektiğini belirtiyor. Gazeteler arasında en çarpıcı bastık "Today"de: "Bin füzenin sonu..." ancak daha "ciddi" gazeteler, örneğin "Independent" serinkanh bir şekilde "silahlann denetimi konusunda hayale kapılmaya gerek yok" diyor. Independent'in başyazısında, "süpergüçler, kendi aralannda orta menzilli füzeler konusunda anlaşma sagladıkça, Avrupa'nın güvenligi açısından İngiltere ve Fransa'nın kendi caydıncı nükleer gücü önem kazanmaktadır" deniyor. r tnsanhk için önemii bir udım. (Telefoto: Italya, Hollanda) Amerikan orta menzilli füzelerini yerleştirmemiş olan tek ülke. AP/AA) hedeflediği yerleri yine hedef olarak seçebileceğine dikkati çekmişti. Shultz'un demeci v AA'nın Washington kaynaklı haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Sovyetler Birliği'yle varılan anlaşma uyannca, ilk kez nukleer silahlarda "bütiin bir sınıfın" kaldınlacağını, ancak orta menzilli füzeleri (INF) sökmenin de ötesinde, iki süper gücün, silahsızlanma konusunda yapacağı daha çok şey bulunduğunu söyledi. ABD Başkanı Ronald Reagan'ın, INF anlaşmasını imzalamak için, sonbaharda Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'la bir araya geleceğini açıklamasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Shultz, INF anlaşmasının bir başlangıç olduğunu ve bu bakımdan da büyük bir önem taşıdığım söyledi. Howard Baker'ın açıklaması AA'nın haberine göre Beyaz Saray Genel Sekreteri Howard Baker, Başkan Reagan'ın "NATO'yu zayıflatmayacagına tamamen emin olmadan" Sovyetler'le bir silahsızlanma anlaşması imzalamayacağını sövledi. Baker, önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamada, başkanın böyle bir anlaşmaya imza koymadan önce anlaşmaya uyulup uyulmadığının denetiminin gerçekleşeceğinden de emin olması gerektiğini belirtti. Baker, "Eger Reagan bir anlaşma imzalarsa, bunun denetlenebileceğinden emin olabiliriz" ifadesini kullandı. NATO resmen memnıın aıııa ABD ile Sovyetler arasındaki nükleer uzlaşma Brüksel'deki NATO merkezinde resmen "memnuniyet", resmi olmayan biçimde "kaygıyla" karşılandı. HADt ULUENGtN BRÜKSEL Önceki akşam Washington'da Sovyet Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ile ABD'li meslektaşı George Shultz'un, Avrupa ve Asya'daki orta ve ortakısa menzilli nükleer füzelerin sökülmesi konusunda ilke anlaşmasına varmaları, Brüksel'deki NATO merkezinde resmen "memnuniyet", resmi olmayan biçimde ise "kaygıyla" karşılandı. ilk anlaşmanın kesinleşmesinden sonra bir açıklama yapan NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, iki süper devlet arasındaki bu yeni silahsızlanma sürecinin ittifakın banşa olan inancını pekiştirdiğini vurgulayarak memnuniyet ifade etti. Ancak NATO koridorlarına yansıyan ve gayri resmi biçimde ifade edilen tepkiler ise, Carrington'un açıklaması kadar iyimser bir içerik taşımadı ve esas ağır, lığı geleceğe ilişkin kaygılar olufturdu. Bu kaygılar, hem Kuzey Atlanti Paktı'nın askeri kanadında hem de Avrupalı muttefiklere yakın delegasyonlarda odaklaştı. lerini zora sokacaktır. Diğer bir deyişle Sovyetler Birliği bir taşla ikinci kuşu da vuracaktır. • ABD'nin Sovyet önerilerini kabul etmesi, Avrupah müttefıklerin Washington'a olan güvenini sarsmıştır ve anlaşmanın belki de en önemii olumsuz unsuru budur. Beyaz Saray'm bütün açıklamalarına rağmen, Birleşik Amerika'nın orta ya da uzun vadede "İıolasyonist" bir siyaset izlemeye başlamayacağım ve Batı Avrupa'yı Sovyetler Birliği karşısında yalnız bırakmayacağını kimse garanti edemez. Orta menzilli füzelerin Avrupa'dan kaldırılmasını ABD'nin onaylaması, pek çok Batı başkentinde ve NATO'da, AVashington'un Avrupa'yı artık kendi kaderiyle baş başa bırakmada attığı bir ilk adım olarak algılanmaktadır ve bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan beri geçerli olan bütün dünya dengesini alt üst edecek bir gelişmedir. • Sovyetler Birliği, orta menzilli füzeler konusunda Washington'u "kafese koyarak", çok büyük bir diplomatik basan kazanmıştır ve Gorbaçov'un girişimlerini sürdüreceği kesindir. Buna karşüık NATO, özelükle, 1979 yılında aldığı "Sovyet füzeleri kalkarsa ABD füzeleri de kalkar" kararıyla büyük bir diplomatik gaf yapmıştır. Moskova, işte bu gafı kullanarak Batılı muttefikleri "kontrpiyede" bırakmıştır. Bilindiği gibi, zaten Reykjavik'deki ilk ReaganGorbaçov zirvesinde ABD Başkanırun orta menzilli füzelerin sökülmesine yeşil ışık yakması, hem Batı başkentlerinde bugün Brükselde ifade edilen kaygıların ilk kez gün ışığına çıkmasına yol açmış hem de o zaman NATO Müttefik Kuvvetleri Komutanı olan General Bernard Rogers, Reagan'ın tutumunu "teslimiyetçilik" olarak yorumlamıştı. Öte yandan, ikili çerçevede bakıldığında iki süper güç arasındaki yeni silahsızlanma ilke anlaşması Belçika hükümeti tarafından "ihtiyaüı bir iyimserlikle" karşılandı. Başbakan Wilfried Martens bir açıklama yaparak, taraflar arasında anlaşma imzalandığı takdirde Belçika'ya yerleştirilecek olan 32 adet "Pershing 2" füzesinin konuşlandırılmayacağım aksi taktirde ise yerleştirme sürecinin devam edeceğini duyurdu. Bilindiği gibi, 108 Pershing 2'den Belçika'nın payına düsen 48 füzenin 16'sı şu anda ülke güneyideki Florennes üssünde konuşlandırılmış bu•unuyor. KSEL Anlaşmanın kapsamı ABD ile Sovyetler Birliği arasında varılan anlaşma uyarınca orta menzilli füzelerle (INF), kısa orta menzilli füzeler (SRINF) tüm dünyada ortadan kaldırılacak. Orta menzilli füzeler 10005000 kilometre menzilli olan silahlar. Kısa orta menzilli füzelerin menzilleri ise 5001000 kilometre. Amerikan Cruise ve Pershing2 füzeleri ile Sovyetler1 in SS20 ve SS4 füzeleri orta menzilli füzeler sınıfına giriyor. Kısa orta menzilli füzeler ise Sovyetler'in SS22 ve SS23 füzeleri ile Federal Almanya'da konuşlandınlmış bulunan Pershing 1A füzelerinden oluşuyor. I Karamsar yorumlar ABD Savunma uzmanları, ABDSSCB silahsızlanma anlaşmasının, NATO, üyelerinin konvansiyonel gücü arttırılmadığı takdirde, Sovyetler Birliği'ni askeri açıdan Avrupa'da daha guçlü kılabileceği göruşünu savunuyorlar. ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı. tanınmış savunma uzmanı Les Tarihsel olay Anlaşma, özellikle orta menzilli füzelerin yerleştirilmesi konusunda sert tartışmalara sahne olan Hollanda'da memnunlukla karşılandı. Hollanda Dışişleri Fransa kaygıh Başbahan Chirac: Kendimizi, güvenlik alanında hayati bir adım atıldığı hayaline kaptırmamamız gerekiyor. bin askerin katıldığı dev bir tatbikata ilk kez Sovy«t askeri gözlemcilerin katılması, geçen yıl Stockholm'de imzalanan uluslararası anlaşmanın ilk uygulamalanndan biri şeklinde duyuruldu. Genel olarak, Avrupa füzelerinin imhası halinde konvansiyonel savunma yöntemlerinin ön plana çıkacağı inancı şimdiden yaygınlaşıyor. Sağ eğilimli Le Figaro gazetesi, anlaşma konusunda sözünü sakınmayarak, baş yazısına "tehlikeli bir anlaşma" başlığı attı. Le Figaro, kaybeden tarafın Avrupa olduğunu iddia ediyor. Figaro yazarı, "Fransa'nın herkesten çok anlaşmadan endişe duyacak taraf olduğuna" işaret ettikten sonra, bundan sonraki aşamada Sovyetler'in Fransız bağımsız nükleer vurucu 'gücünu pazarlık masasına getirmek isteyeceğine kesin gözuyle bakıyor. Gazete, Amerikalılann, "Dolaylı biçimde Avrupa birliğinin korunmasının her şeyden önce gelmediği" fıkrini kabulienmiş olduklarını öne sürüyor. Figaro ile "çok ender" aynı görüşleri paylaşan sol eğilimli Liberaüon gazetesi de önceki gün varılan anlaşma konusunda, "Bu anlaşma yarınlarınuzı güven altına alıyor gözüküyorsa da yanndan sonramız için kaygı duyma konumundayız" dedikten sonra şöyle devam etti: "tki büyük arasındaki pazarlıklar, Avrupalıları parantez içine alıyor. Avrupa, ya kendi askeri çabalarını arttırarak ABD'ye eski kıtadaki mevcudiyetinin boşuna olmadığını kanıtlar, ya da kademeli bir şekilde Finlandiyalılaşır." n 7UUS "PRİMAVERA" veya "AUTOCAD" UZMANI MISINIZ? • Büyük inşaat projelerinin "PRİMAVERA" programıyla yönlendirilmesi konusunda deneyim sahibi İnşaat Mühendisi ya da Endüstri Mühendisi misiniz? • IBM PC/AT Sistemlerinde 'AUTOCAD" programı kullanma deneyimi olan bir teknik eleman mısınız? • Veya bu konularda uzmanlaşmayı düşünüyor musunuz? Size, iş tatmini yüksek, yaratıcı bir çalışma ortamında görev öneriyoruz. "AUTOCAD" uygulamalannda, özel grafik sürücü kartlarıyla güçlendirilmiş 20 MB'lik "BERNOULLI" kartuşlarıyla çalışan; çizimleri anında ekrana çağırabilen; "PAN" ve "ZOOM" işlemlerini anında yapabilen çizim istasyonları kullanılacaktır. Görev yeri İstanbul'dur. Başvuruların yazılı olarak yapılması gerekmektedir. İsteklilerin, fotoğraflı özgeçmişlerini içeren başvurularını Dr. Haluk Çeçen, Yapı Merkezi, Çamlıca 81180 İstanbul adresine yapmaları rica olunur. Chırac Hayale kapılmayalım Bernard Rogers, Fransız Libiration gazetesine verdiği demeçte anlaşmaya karşı olduğunu belirtti. Söz konusu kaygıların odaklaştığı ana noktalar şu biçimde sekillendi: • Menzili 5 bin km. ile 500 km. arasında olan orta ve ortakısa menzilli füzelerin sökülmesi, ittifakın savunma stratejisini dayandırdığı "esnek ve kademeli nükleer caydırıcılık" ilkesini tehlikeye düşürmektedir. Çünkü NATO'nun elindeki "Cruise" ve "Pershing 2" füzelerinin ortadan kalkmasıyla, potansiyel bir vurucu guç oluşturan bütün nükleer silahlar da Batı paktının elinden çıkmaktadır. • Böylesine bir durum, Sovyetler Birliği'nin Avrupa cephesinde sahip olduğu konvansiyonel üstünlüğü siyasi planda daha da etkin kılacaktır. Yani uzun vadede önce Batı Almanya'nın sonra da Avrupa'nın "Finlandiyalılaştırması" sureci için kapı açılmıştır. • Yeni durum, ister istemez, "esnek ve kademeli nükleer caydıncılık" stratejisinin gözden geçirilmesini gerektirecektir. Yani hem çok kısa menzilli nükleer silahların (SNE) güçlendirilmesi, hem de mevcut klasik savunmanın modernize edilmesi gerekecektir. Bu da ittifak bünyesinde muhtemelen yeni siyasi bunalımlara yol açacak ve klasik savunma çok daha fazla harcama gerektirdiği için uye ülke hükümet Bernard Rogers'ın •* 'a demeci: Caydıtıeıhk unsuru politik hesaplara kurban ediliyor Dış Haberler Servisi Eski NATO Muttefik Kuvvetler Komutanı Bernard Rogers Fransız Liberation gazetesine verdiği demeçte, Avrupa'daki tüm orta menzilli füzelerin kaldırılması yolundaki anlaşmaya karşı olduğunu vurguladı. General Rogers, orta menzilli füzelerin kaldınlmasının, NATO'yu, birinci derecedeki görevi olan caydırıcıhktan yoksun bırakacağını yineledi. Orta menzilli füzelerin Sovyetler Birliği'nde istenilen hedefi vuracak nitelikte olduğunu. ayrıca, stratejik silahlardan önce başvurulacak aşama olduğunu belirten Rogers, bu konuda Avrupalı muttefiklere danışılmasının gereğine değindi. Caydıncılık unsurunun kısa vadeli politik hesaplara kurban edildiğini söyieyen General Rogers, Sovyetler Birliği'nin de bu durumda konvansiyonel silahlar konusunda Avrupa'nın karşısına dev bir güç olarak çıkacağını belirtti. General Rogers demecinde, "Sovyetler'in artık istedikleri yeri vurabilecek duruma geleceklerini" belirterek, "Bu durumda geriye kalan caydırıcı unsurlarımızı korumalıyız, Lance'leri, bombardıman uçaklanmızı yok etmemeliyiz" dedi. Rogers, İngiliz savunmasının ve konvansiyonel güçlerin modernize edilmesinin gerektiğini söyledi. Rogers, Fransız vurucu gücünun de orta menzilli füzelerin yokluğunda buyük önem kazanacağını belirtti. SABETAY VAROL PARİS ABD ile Sovyetler Birliği arasında orta menzilii füzelerin kaldırılması konusunda vanlan prensip anlaşması, kendi "bağımsu" nükleer gucu bulunan Fransa'da da "kâğıt üstünde" olumlu karşılandı. Ancak gerek basın, gerekse Paris'teki resmi çevreler, Avrupa güvenliğinin geleceği konusundaki kaygıfarını dile getirmekten kaçınmadılar. Başbakan Jacques Chirac "Kendimizi güvenlik alanında hayati bir adım atıldığı hayaline kaptırmamamız gerektiğine inanıyorum" dedi. Televizyon kanalları anlaşmayı olumsuz bir şekilde yorumlarken, önceki gün Paris'in kuzeyinde yapılan ve 25 yapı merkezi