Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/7 Sağlardan mavi çağrısı 8HF Genel Sekreteri Fikri Sağlar, 52 milyon insanın bağtmsızlığının ipotek altında olduğunu ileri sürdü. Sağlar, sosyal demokratların Bülent Ecevit faktörü ile sürekli tahrik edildiğini söyleyerek "Ecevit'e kızanlar bu tutumlannı 6 eylül sonrasındaki genel seçimlerde ona oy vermeyerek göstersinler" dedi. MERSİN (Cumhııriyet) SHP Genel Sekreteri Fikri SafImr, 6 eylülde sandıktan "evet" çıkması için tüm sosyal demokıatlann çaba göstermelerini istedi, "Sandıktan hayır çıkarsa, 12 EytiU'ün kaü, baskıa, çağdışı uygâlamalan aamasuca devam edecektir" dedi. Sağlar, "Bülent Ecevit'e k ı z a o t m b.tuüanm. 6 eylüldeo sonraki seçimlerde oy vermeyerek göstenneferini" istedi. Referandumda "hayır" oyu çıkmasından sadece sosyal demokratlann değil, 52 milyon insanın zarar göreceğini söyleyen Sağlar, şöyle konuştu: "52 mttyon insanın getecegi ve bafımsızlıgı ipotek altındadır. Bu insanlar işbaşında kaldıklan sörede filkenin bağımsızlıgının yanı sra iilke topraklannı da satacaklardır, onun hazırlığı içerisindedirier. 6 eylülde hayır çıkarsa ANAP'ı artık kimse zaptedemez. Bn 12 Eyliü'ün katı, baskıcı, çagdışı uygulamalan acımasızca devam edecektir anlamına gelir. Biz 12 EylüDeri ara ve kara dönemleri onaylamadıgımız için. hak ve özgürtükleri kısıtiayan anayasalan kabnl etmediğimiz için, tüm antidemokratik yasalara karşı çıktığınuz için, demokrasi için evet diyoruz." Sosyal demokratlann Bülent Ecevit faktörü ile sürekli tahrik edildiğini öne süren Sağlar, Ecevit'e kızanlann bu tutumlannı 6 eylül sonrasındaki genel seçimlerde oy kullanmayarak göstermelerini isteyerek, "Biz Süleyman Demirel ve Bülent Ecevitin yasaklan kalksın da partil inin başlanna geçsinler diye 'evet' demiyonız. Biz 234 kişinin değil, 82 Anayasası ile seçme ve seçilme haklan gaspedilen 2 milyon insanın yasaklannın kalkması için 'evet' diyoruz. Bugün diişünce suçundan ceza ve tutukevlerinde çürüyen 10 bini aşkın yurttaşın genel af kapsamı içine girmesi için 'evet' diyoruz" dedi. 'Sandıktan hayır çıkarsaANAP'ı kimse zaptedemez' AHIUET TAJV GÜNLERİN KÖPİJĞt Referandum kulisi Hayır deme, 'cık'de. Eski AP kökenli, yeni ANAP'lı ya da DYP'li işadamlarının bürolarının bulunduğu bir iş hanında, dil olanaklan zorlanarak "hayır" ve "evef'in yerini tutacak sözcükler kullanılıyor. lşte, bu iş hanında bulunan ve referandumda "hayır" kampanyası açan bir kesim, son günlerde hiç "evet" demiyormuş. "Evet" demeleri gerektiğinde ise ya "bee" diyorlarmış ya da başlarıyla onaylıyorlarmış. Bunlann arasında sıkıştığında, TV'de "evethayır" programının yapımcısı Erkan Yolaç'ın kulaklarun çınlatarak "yes" diyenler de oluyormuş. Referandumda "evef'ten yana olanlar da "bayır" sözcüğünü kullanmıyormuş bu iş hanında. Hayır demeleri gerektiğinde ya " a k " diyorlarmış ya da başlanyla "hayır" yapıyorlarmış. Bazı DYP'lilerin iddiasına göre, Adana'daki baa ANAP'hlar "evet"i çagnştıracak her türlü sözcüğe tepki gösteriyor. örneğin, birisi "ev" mi dese, hemen "konut" diye düzeltiyorlar. Ardından da hükümetin "toplu konut projesini" baJlandıra ballandıra anlatıyorlar. Bilindiği gibi, "Kurban Bayramı" ile " e t " birbirini çağnştıran kavramlardır. "Evef'e karşı olanlar Kurban Bayramı'ndan da yararlanmışlar. Yanlannda birisi sözgelimi "evet" mi dedi. Hemen atıhyormuş ordan, "Eve et gerekmez canım" diyormuş, "Bak Kurban Bayramı geldi. Her yerde et var. Evetin ne geregi var.'" Son günlerde Adana'da bir de referandumda "evet" ya da "hayır"ın yüzdesi üzerine müşterek bahisler oynandığı bildiriliyor. At ya1 nşı ve horoz dövüşlerinden müşterek bahise alışkın Adanalılar, oylamanın nasıl sonuçlanacağı konusunda yüklü paralar karşılığında yerel deyimle "cay gidiyorlarmış." Ağustosun ortalanna dogru Çukurova'da hava sıcaklikları çok artar. Halk, bu günlere "yanar gnnler" adını takmıştır. Referandum için, geriye saymanm hızlanacağı bugünlerde Çukurova'da havalar daha çok ısınacağa benzer. Adana siyasi kulislerinde dil olanakları zorlanarak 'evet' ve 'hayır'ın yerini tutacak sözcükler kullanılmaya başlandı. Hayırcılar artık 'evet' yerine 'hee', evetçiler ise hayır yerine 'cık' diyor. Olur ya birisinin kulağına 'evet' ya da 'hayır' yapışır da oyunu etkiler diye... ÇETtN YİĞENOĞLU ADANAYabancı bir ülkenin bakanıydı. Ülkesinin Akdeniz sahilinde yapacağı termik santral bölgesinde incelemede bulunmak üzere Çukurova'ya gelmişti. Santral bölgesine giderken, tarla kenannda bekleşen tanm işçilerini görünce otomobili durdurarak, yanındakilere işçilere hitaben bir konuşma yapmak istediğini söyledi. Türk yetkililerin şaşkın bakışları arasında otomobilin üzerine çıkarak lngilizce konuşmaya basladı. Bakanın, ülkesinin Türkiye'yle tarihsel bağlan ve geleceğe yönelik projelerini anlattığı konuşması, yanında bulunan çevirmen tarafından çevriliyordu. Tanm işçilerinin alkışları arasıda biten konuşmadan sonra otomobile binen konuk bakana Türk yetkili sordu: Neden böyle bir konuşmaya gerek duydunnz? Efendim, tam 15 gündür ülkemden, yurttaşlanmdan, seçmenlerimden aynyım... tyi, ama... lyisi var mı? Bir politikacı böyle bir kalabahğı görür de konuşmadan gecer mi?.. Referandumda "evet" kampanyasına çıkan AP'lı eski bakanlardan Selahattin Kınç, 6 eylül sonrası için antrenman yaptığını söylediği bir sohbette, konuk bakanla ilgili bu anı anlatıhnca şöyle der: Sayın Bakan, iilkesinden ve politikadan 15 gün ayrı kalınca öyle davranmış. Ya bizim gibi yıllarca yasaklı olsaydı?! Adana'daki siyasi kulislerde politikacıların yaratıcı zekâlarının yeni ürünlerinden söz ediliyor bujrünlerd.e. ^4». f, c ^ Befemndumun benimle ügisiyok BODRUM (Cumhııriyet Ege Bürosu) 12 Eylul döneminin bütün kararlarına damgasını vuranlardan, MGK'nin beş uyesinden biri olan Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Tahân Şahinkaya 6 eylülde yapılacak referandum ile ilgili soruya, "Benimle hiçbir aiakası yok" yanıtını verdi. Yaz tatilini Kurban Bayramı'nı birleştirerek uzatan ve Bodrum Aktur'daki evinde eşi ve çocuklanyla dinlenen Tahsin Şahinkaya, gazetecilerin kendisi ile görüşme istemlerini sürekli geri çevirdi. Başbakan Turgul Özal ile Devlet Bakanı, Başbakan Yardtmcısı Kay» Erdem'in de evlerinin bulunduğu Aktur'daki en büyük konutlardan olan "alanguln" tipindeki evinde ve plajda kendisine aynlan yerde bayrara boyunca ziyaretçi kabul eden Şahinkaya' nın yuzündeki "sıcak" tebessum hiç eksik olmadı. Şahinkay ı'ya başka bir yöntem olmadığı ıçin, plajda "bayramiaşmak isteyen bir vataadaş" gibı yaklaştık. "tyi baynunlar" dilegımize yine sıcak bir tebessüm ile karşdık veren Şahinkaya, kendimizi tanmnca yüzünü astı. Yönelttiğiraiz sorulan kısa ve kesik yanıtladı: Sayın Şahinkaya 6 eylülde yasaklı liderlerle ilgili olarak yapılacak referandum konusunda sizin goriişlerioiz oedir? ŞAHİNKAYA Referandumun benimle hiçbir aiakası yok. Gazete oiarak refeıiuıdıııııa 1 ay kala bir platform oluşlurmayı ve burada her kesimden ilgili yetkililerin göriişlerine yer vernıeyi düşüniiyonız... ŞAHtNKAYA İyi ediyorsunuz. Bu nedenle sizin görüşlerinizi de almak istemiştik. ŞAHİNKAYA Benim agzımdan tek kelime alamazsınız. Peki en azından oyunuzu kallanacaksınız degil mi? ŞAHİNKAYA Şahinkaya: I ta Yalova, Çmarcık ve diğer sahilleri lerinde sürat motoruyla gezerek haltrinde oturan Özal, bikinili bir genç SANER / HAKAN KARA) ^ı|Mübarek Kurban Bayramınızı "" En İyi Dileklerimle Tebıik e Ege'deydi ısevdi «Igesinde bir çay bahçesinde bikinili bir Gazetecüerin fotoğraf çekmek istemesi nden fırlayarak genç kızı perdelemeye çade kızı uzaklaştırmaya çalışırken, özal irli bir şekilde baktı ve masadan kalktı. ya dönerek teknevle veniden denize açıl/ramın uçüncü günü Dalaman'a özel bir gle habcrlerinde öğrenildi. özal'ın cuma Murat131 marka bir otomobille yanına Can Pulak'ı alarak AutUrk Havaalanıie izlemek de gazeteciler için yine sorun ı dogruca Marmahs'e geçti, tçmeler köı. Daha sonra bındıği bir balıkçı teknesi yumaşlarla bayramlaştı. özal'ın habertrmahs'te bulunan Enerji ve Tabü Kay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Miicilerin "Başbakan Özal bunda, siz oaa ırusuna gülerek, "Gaıeteci degil misiniz, gcceki nıyanızı gerçek sanı>orsuDuz" dee açıldüar. ntaşlara bayramı nasıl geçirdiklerini, bir sordu. Bazı yurttaşlann "Refenndamcr" demeleri özal'ı mutlu kıldı. özal daha ne giderek, burada bir süre dinlendi. GaBaşbakan Yardımcısı Kay* Erdem'le herjıadığını belirterek, "Böylc bir jey yok. • Bafayorum bazı yazarianmız refenn». Rtferandum, demokrasinin gercfidir. Mtemli dejil. Sandıklar knrnluyona buledi. Bazı köşe yazarlarının referandum cakınmalannı isteyen özal, "Benden oyar•abcup olariar" diye konuştu. özal, batutumları nedeniyle eleştirildigini anımtesÜrUeriıne kaUaoamıyoıiar" dedi. Bodrum'a geçti ve Aktur'daki evine gitti. ı Efe Özal'da olduğunu hatırlayınca yaz«irum'a donen başbakan, yol boyunca el . Kent içinde bir ciple dolaşırken kendian" diye bağıranlara ANAP selanu veryemegi yiyen özal, gazetecilere, Aktur'da fotografı anımsatarak, "Özal yiyor, mil•iayacak diye yazmazsınız degil mi?" diliraya mal oldugu belirtilen "Halikarnas ledikten sonra kalabalık Bodrum sokakSaat 23.OO'te Bodmm'dan aynlan özal, Dtel'de geçirdi. çinde bir tur atu. Yerli ve yabancı turista bazı yurttaşlar, "Stni sevmeyen olsiin" sadası 30 Evler'deki dayısının oğlu Şeflk adaki çocuklara Türkiye'deki siyası parıden dognı yanıt ahnca, gazetecilere dollk depoutize oMn diye. Bakın çocoklar eki siyaai partflerin tttmüaa" dedi. n uzaması nedeniyle Çeşme gezısini iptal »Selçuk'ta yedı. Ç i p Havaalanı'nda Boddası'na yaptığı ziyaretten olumlu izlenim«Özal, "tnsanlan güleryüzlü ve gelecekten lirterek, "Turistik yerlerin en biiyük soan en kısa zamanda çoziımleıunesi lazun. ime çok oiumlu. Yalnız biraz daha fazla ) da olacak. Bu yeriere daha büyuk onem k neslin çok iyi olduğunu söyleyen Özal, » nesli dediğini belirtti ve bir soru üzeritidarda kalacaklannı yıneledi. Başbakan tadan sonra bindiği Gull Stream tipi özel ı geldi. Başbakanhğa ait GAP adlı uçak raberindekileri Ankara'ya gotürürken ha• Ataturk Havaalam'na kor inişi yapmışTaner'in kayınpederine ait Murat3 adlı gıden Özal, daha sonra stadyuma geçti jay karşılaşmasının bir bölümünü izledi. e programım soran gazetecilere, "Bir aryecejim, beai bulamazsınız, boşuna di. Kurban Bayramı'nda kutama kartlan çok renklı ve çok mesajlı idi. Turunou ve maviler de vardı. Âma bunlar, istanbul'da Fatih'te Ûskudar'da "best selter" olan yeşfl ve siyah renkJilerin yanında gölgede kaldılar. Mavi renkJi "Demokrasiyi seviyonjm" ya da turuncu "Hayır'h bayramlar" kartlan çocuk oyuncağı idi. Makınalı tufekJi, el bombalı, mitralyozlu ve atasözlüler çok ilgi çekici idiler: "Müslümanca yaşamın olmadığı bir yerde, Müslumanca ölmenin elbette bir yolu vardır....", "Bizim mücahide ihtiyacımız yok, ama sizin cihada ihtiyacınız var...", "Fitne kalmayıncaya ve din tamamen Allahın oluncaya kadar kafirlerie savaşın". Ûlkemizin gidiş yonünü merak eden okuDann ve üstsuz sörf yapan hanım kız kartpostalına cezai işlem yapan yetkililerin geçmiş bayramları kutiu olsun Bayram Kartlanmız Düşmanım Mozart Muzik öğretmeni Ahrrrat Çoban, yüzlerce Batı bestecisi arasında niye Mozart'ı kendisine düşman seçmişti? Kimi öğrencılere göre bunun nedeni basitti: Cumhuriyet'in Başyazarı Naöir Nadi'nin dostum dediği elin gavuruna düşman olmayacak da kime olacaktı? Siirt Eğitim Yüksekokulu'nda müzik berslerinde, "Mozart'ın eşek dıskısı tokladığını" anlatıyor, insan türunden sayılmayacağını "ders olarak" öğrencilenne okutuyordu. Aynı derste "flütün ilk dört deliğının sol el ile tutulması nedeni ile bu işin komünizan olduğunu dile getıriyordu. Müzik öğretmeni Çoban'ın bu tür müzik "tedrisatı" yapmasına büyüklerin bir ıtirazı olmamıştı. Ancak Çoban öğretmen ne zaman ki müzik dersterinde "teonk eğitimi" bırakıp "uygulamaya" yani ilahi söyletmeye başladı. o zaman büyükler işe el koymaya karar verdiler. Ve kendısı hakkında soruşturma başlattılar. Siirt muhabirımiz Cengiz Mumay. bu soruşturma ile ilgilenirken, Eğitim Yuksekokulu son sınıf öğrencisı Mehmet Güzel ile karşılaştı. Mehmet Güzel intıhara teşebbüs etmışti. "Okukja Mozart düsmanlan yetıştirilmesi bir şey değil" diyordu Tedavi gören öğrenci Güzel, Türk dilı okutmanlarının ramazanda yemekhaneleri dolaşmasından, yemek yiyenleri saptamasından, daha sonra da sınıf geçme notunu bu listelere göre beliriemesınden dehşete düşmüştü. Etmezsen Etme Çok günahlar işlemiş bir adam, bir yaur bahçesinde namaz kıldıktan sonra diz çökup, Allahım günahlanmı affet, diye duaya baslamış. Daha önceden ağaca çıkmış bir arkadaşı, ağacın tepesinden, Etmeeem! diye seslenmiş. Adam, daha çok yalvarmış: Sen bilirsin. Günahlanmı affet! Etmeeem! Nice yatvarsa boş. Hep, Etmeeem! cevabı alıyor. Adam da, Etmezsen etme, diye bağırmış. Zaten ben de namazı , abdestsiz kılmıştım. Muhalefet partilerinin Istanbul bayramlaşması 'Evet' dedîler, evet' yediler dc iyi bayramlar, evetli bayramlar diliyonız. Artı hayır sozcügunu unatacagız" dedi. lnsan haklannın oylanamayacagım vurgulayajı Keçeli, mavi evetli flamalarla suslenmiş salonda, "kalleşçe siyasal haklann gasp edttmeye çalışıldıgını' söyledi. Vunü Ankan da bayram sohbetinde, referandum görüşmeleri sırasında Başbakan Turgut özal'ın Mecnste yaptığı konuşmada "Bu yasaklar bakazdır. Mantakla da bagdaşmaz" dediğini anımsatarak. "Nasıl olnyor da aynı Başbakan televizyona çılup hayır propagandası yapabiiiyor. Ben bunun izahını yapamıyorum. Ortada ttbbi bir vaka var" şeklinde konuştu. Başbakanın Meclis konuşmasında "miliete gitsinler pasaport alsnlar" dediğini belirterek, "Ben kalkjp 'Bir pasaportun ıki işlevi vardır. Bir girmeye yarar, bir çıkmaya, eğer biz evetleri alırsak gireriz, bu sizin için de çıkış pasaportu olur' dediın" diye konuştu. Ankan'uı konuşması salonda butunanlar tarafından coşkulu alkışlar aldı. Başbakanı "laf dinlemeyen çocuklar"a benzeten Arıkan, Özal ın kendine göre hukuk oluşturduğunu kaydetti, "Bir gün o hukuk çarlanın arasna yine de duşmemesini temenni ederim" dedi. Partilerin U merkezlerinde "'hayır"sız bir bayram yaşandı. Istanbul'da ANAP dışında partilerin il merkezlerinde düzenlenen bayramlaşmalarda konuklar "evetli baynunlar"la karşüandı, "evetli bayramlar"la uğurlandı. Bayramın ikinci günunde DYP il merkezinde düzenlenen bayramlaşmada "mavi evet"li çikolatalar dağıtıldı, salon "mavi evet"li afis ve bayraklarla süslendi. Keçeli, konukları kapıda mavi evetli çikolatalarla karşılayarak iyi bayramlar diledi. DYP il merkezinde oldukça kalabalık konuklar arasında ANAP'ın eski Maliye ve Gümrük Bakanı yeni DYP'li Vurml Ankaa da vardı ve partililer ağırlıktaydı. SHP İstanbul tl Başkanı Hasan Fehmi Güneş kapıdan gırdiğinde bir alkış koptu. Güneş'i kapıda karşılayan Keçeli, mavi "evel"li çikolata ikramından sonra Guneş'in yakaana Süvarili mavi evet rozeti taktı. Demird'in posteri önünde fotograf çektirdi. Keçeli, bayramlaşmaya gelenleri etrafmda toplayarak bir konuşma yaptı. Başbakan Özal'ı "erkekçe tavnnı açtklamamakla" suçlay; . Keçeli, Başbakanın hep atasözlerinin ardına sığınarak "hayırh baynunlar, hayıriı yolculuklar" dediğini anımsatarak, birbirinden farklı dört siyasal partinin "evet"le birlestiğini söyledi. Başbakanın hayırcıhgın, aynmcüığjn şampiyonluğunu yapuğını öne süren Keçeli, "Özal, bizim literatürümüzden hayır kelimesini çıkaracak. O, hayuiı bayranlar diyor biz Aynı gün Yaşar Keçeli ve Hasan Fehmi Güneş birlikte DSP tstanbul ü merkezine bayramlaşmaya gjttiler. DSP tstanbul İl Sekreteri ve Başkan Vekili İskender Odabaşıoğlu ve az sayıda partilinin bulunduğu DSP il merkezinde bir durgunluk yaşanıyordu. Birkaç partilı masanın etrafmda oturmuş sohbet ediyorlardı. Sohbetin konusu da istifa eden DSP tl Başkanı Seyfettin Gursel'di. Bu sırada Yaşar Keçeli ve Hasan Fehmi Guneş'in salona girmesiyle bir canlanma oldu. tl Başkan Vekili İskender Odabaşıoğlu, konukları karşılayarak, Ecevit fotografının yer aldığı bir masaya oturttu. Keçeli'nin mavi evetli çikolatalannı ve evetli flamalannı alan Odabaşıoğlu, flamaları masamn arkasına astırdı. Hasan Fehmi Güneş'le İskender Odabaşıoğlu'nun arasına oturan Yaşar Keçeli, iki başkana birleşmelerini önerdi. Keçeli, "Yok aslmda birbiriaizden farkınz, birle^ ." dedi. Keçeli.evetli çikolatalannı göstererek, "Biz Ecevit mavisiyle Demirel mavisini birieştirdik, İnönu mavisinde karar kıldık" dedi. Demokrasinin güçlenmesı için siyasal partilerin "asgari möştereklerde" birleşmeleri gerektiğini vurgulayan Keçeli, yapay aynhklann da ortadan kalkması gerektiğini soyledi. Keçeli, "Biz sizin seçimden önce birleşecefinize inanıyoruz" dedi. Hasan Fehrni Güneş de Keçeli'nin soylediklerıne katıldığım belirterek yapay engellerin birlikte kaldınlacağını söyledi. iskender Odabaşıoğlu da partilerin bir araya gelerek sonınlara birlikte çözüm bulmaları gerektiğini vurguladı. SHP il merkezindeki bayramlaşmada ise büyuk bir kalabalık vardı. Salonu hınca hınç dolduran kalabalık arasında Keçeli ve Guneş öpüşerek bayramlaştılar. İl merkezine gelen Aydın Güven Giirkan da konuklarla bayramlaşarak evetli bayramlar düedi. Keçeli, yine DSPSHP birleşmesine değinerek, "Birleşin, ama bu binada. Bu bina daha guzel çiioku" dedi. SHP ve DYP il başkanlan RP il merkezini de ziyartit ederek bayramlaştılar. İsıanbul'da bayramlaşma yapılmayan tek parti ise ANAP il merkeziydi. ANAP il yöneticilerinin hepsinin tatilde bulunması öteki partililerce "Onlar zenginler. Hepsi bir yeriere kaçtılar. Hayır kampanyası yiirutüyortar" şeklinde değerlendırildi. ANAP il merkezinde ise kimse yoktu ve kapı kilitliydi. Partilerin il merkezlerindeki bayramlaşmalarda adeta "hayır" sözcüğü hiç kullanılmadı. Hep "evetli bayramlar" ya da "iyi bayramlar" denildi. Özellikle DYP il merkezinde her yer evetlerle suslenmiş, evetli çikolatalar ikram edilmiş, her şeye evet denilmışti. 6 D Y P İstanbul il merkezine gelen öteki muhalefet partilerinden konuklara, bayram şekeri olarak üzerinde 'evet' yazan mavi ambalajlı çikolatalar dağıtıldı. SÜLEYMAN SARILAR . 12 Nu> INt) Tirkiyr dc Ortanm Saliıou ulasaTMak tek kîfî var»a o da benim.» (Cınlnırireı. 14 H n M IH7) «Dt; İM.rçlar Törkiyc'uıı itıbannı gtetcnı* (Oıkjrlr».. II Hma 1M7) •Parkla oturuKkl» • e a M e t modalati nalkdilmn. Oyk obayıh. U y B k Wr p«lk yaptınr bep beraWr otomrd«kj» (Cnmlur.rtt. 17 T n İWt) «Birfainmııi yemıyelım, birbîfÎBİaî ytyerek kamıaaısı doyuraouıyuJ l« T DYP tstanbul tl Başkanı Yaşar Keçeü, aralannda SHP tstanbul tl Başkanı Hasan Fehmi Guneş'in de bulunduğu konukJarını kapıda mavi "evet" yazıh çikolatalanyla karşüayarak "evetli bayramlar" diledi. Keçeli. konuklannın yakalanna "'SuvariB evet" rozetleri takmayı da ihmal etmedi. SHP, DYP, DSP, RP il başkanları ayn ayn parti il merkezlerini ziyaret ederek evetli bayramlar dilediler. Bayramın ikinci günü ilk bayramlaşma DYP il merkezinde yapıldı. DYP il merkezinde Başkan Yaşar Demirel'in ki [ ri pencereden dcgil, bina tepeaialâzımdır.» (C>mhurlr«. H Taaaııı IM?) ÎÜLEYMAI 9EMİREL DER Kİ. Din dersi öğretmeni, Kimlere yardım yaprimaz? diye sordu. Öğrenci cevap veremeyince, öğretmen, Ben sana birini söyteyeyim, sen öbürlerini hatırla, dedi. Mesela zenginlere yardım iım yapılmaz. Başka? Öğrenci: Evet efendim, dedi, bir de nufusu az olan il ve ilçelere pılmaz. Yardım Fitt 3 Lirt A Başbakan Özal'ın, "Cümtemi siz tamamlayın, ne demek istediğimı anlarsınız" demesıne dek, özgün biçimlerde ve bayram seyran molası bile vermeden sürdürülüyor. İşte bir yenisi... 1970 yılında basılmış, "Her Vatandaşın El Kitabı Süleyman Demirel Der k i " adlı, Demirel'in başbakanlığmın ilk ve ikinci döneminde soytediği veciz sözleri içeren bir kjtap teksir edilmiş olarak dağıtılıyor. Yukarıda, kitabın ön ve arka kapağı. Karaevli'nin Koyunu ANAP bakanlan kentlerde Avrupalılık dilekçesı vermiş olmakla övünüyorlar. Köylere kasabalara gidince de köylulük ile hava basıyorlar. Bunlann en hızlısı Devlet Bakanı Ahmet Karaevli. Karaevli, Tekirdağ'ın merkez ilçe ve Çorlu kongrelerinde ayn ayrı nutuklar attı: Ben köylü çocuğuyum dedi. Biçe. ?ver kullanmasını benden sorun. Daha sonra da, öküzlerinin sayısı bıçe1 joverlerınden çok ilerde bir ülkenin bakanı olduğunu fark etmiş olmah ki, daha az teknik bir özelliğini ortaya koydu: Yüz koyunu bir saatte sağabilırim... Konuşmayı izleyen arkadaşımız Erdal Özcan kulaklarına güvenemeyip, teyb bandını yeniden dmledi: Köylü çocuğuyum, yuz koyunu bir saatte sağabilirim... Bir saatte yüz koyun 36 saniyede bir koyun demek. Koyunlar meme memeye ait alta üst üste dizilmeyi, koyun koyun Karaevli'nin parmakları tarafından kuzu kuzu mıncıklanmayı bekleseler bile sütlerini Karaevli'nin kovasına 36 saniyede boşaltmaları çok zor. Öyleyse iki olasılık var. Ya koyunlar daha önce bir başka köylü bakan tarafından sağılmış olmalı ya da cinsiyetini soylemedığine göre, koyunları erkek olmalı. Bayram tatilı nedeni ile kendısını bulamadığımız Karaevli inşallah bayram ertesı bir açıklama yapar hem Trakyalı hemşehrilerıni hem de koyunları aydınlatır Hüsnü gut Özal bayramın birinci günü e Cumhurbaşkam 'yla bayramlaşkün bahçesinde gazetecilerle sohaganda yapmadığım belirterek bir al'ın fıkrası şöyle: todek Hüsnü, derlermiş. Bir arka•k Husnü'yle sohbet ederken, (haI demiş. Ordek Hüsnü alınmış ve dek dedin) diye tutturmus. lşte biz randum propagandası yapıyor deUgisiyok". Florya'da Özal üe tstanbul protokotüne dahil kişüeri, bayramın birinci günü kabul ederek bayramlaştı. Cumhurbaşkam, bayramm tkind günü Kücükyah Çocuk Yuvaa üe tstanbul Tıp FaküUesi Hastanesi bünyesindeki lösemili çocuklarla çocuk hastahklan bölümünü ziyaret ederek hastalann bayramlarvu kutladı, onlara armağanlar verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Bedretttn Dalan da bayram süresince Darülaceze ve itfaiyenin Fatih 'teki merkezi üe Güney HaBç kolektörunde bayram ziyaretleri yaptı. (Frto&raf: SÜLEYMAN SARILAR) Tiyatro sanatçısı Turgut Boralı bayramın ilk akşamı • Büyükada 'da çilingir sofrası kurmuş demleniyordu. Masanın çevresinde dolaşan 5 yaşındaki Mehmet Akgünel'i çevirdi: Adın ne senin? Mehmet seninki ne? Turgut? Turgut Özal mı? Boralı, şaşkınlıkla çevresine bakındı ellehni k'aldınp. Yahu.bu memlekette tek Turgut o mu? Turgut Reis var. Turgut Boralı var. Üstelik bunlar Özal'dan çok önce vardı..." Boralı bunlan söylerken küçük Mehmet'e bir salkım üzüm uzattı. Benim adım Turgut Boralı. Mehmet üzümü aldı. Arkasını dönüp uzaklaşırken teşekkür etti ve ekledi: Turgut amca! Senin adın Turgut neydi?..