18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Gorbaçov: ABD ile diytdog süracek MOSKOVA (a.a.) Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, ABD'yle diyalogu sürdürmekte kararlı olduklannı söyledl Gorbaçov, "Başkan kim olursa olsun, fVashington'la diyalogumuz sürecek" dedi. Bir grup Amerikah Rusça öğretmenini kabulü sırasında konttşan Sovyet lideri, Başkan Reagan ile bazen birbirlerinden memnun olmasalar da, "ciddi bir diyalog" sürdürdüklerini belirtti "Görüşmeler sürüyor. Baztlannın bu görüsmelerin sadece sürüyor olmasında çıkarlan var, ancak bu bizi ilgilendirmez. Artık anlaşma aşamasına geçmeliyiz"dedi 4 ABD savaş gemisi eşliğindeki tankerler Hürmüz Boğazı'nı geçti Üç tanker dalıa Körfez'de Gas King, Sea Isle City ve Ocean City adındaki üç tanker ile ABD savaş gemilerinden oluşan konvoy, sürpriz bir kararla yola çıkanldı. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Reagan yönetiminin, tran ve Irak'a silah ambargosu uygulanmasını sağlayacak BM karar tasarısı üzerinde çalışmalara başladığını açıkladı. Dtş Haberier Servisi Amerikan bayrağı çeken ve bir süredir Basra Körfezi dışında bekletilen üç Kuveyt tankeri ile bunlara eşlik eden dört Amerikan savaş gemisi dün öğle saatlerinde Hürmüz Boğaa'ndan geçerek Körfez'de ilerlemeye başladılar. Körfez kaynaklan, konvoyun ilk 183 kilometrelik yolu olaysız geçtiğini bildiriyorlar. 46.727 tonluk "Gas King", 81.283 tonluk Sea lsfe City ve 79.989 tonluk Ocean City adındaki üç tanker, dün sabah erken saatlerde Umman Denizi'nden demir alarak Birleşik Arap Emirlikleri limanlannın açıklanna gelmişlerdi. Burada bir süre kalan konvoyun daha sonra Körfez girişinde ilerlemeye başladığı görüldü. Konvoy, ABD Savunma Bakanlığı'nın dün sabah yaptığı ve gemilerin önümüzdeki haftadan önce Körfez'e gjrmeyecekleri yolundaki açıklamasından birkaç gün sonra hareket etti. Pentagon'un tersini açıklamasına rağmen, konvoyun Körfez'e hareket etmesi, "sürpriz bir operasyon" olarak değerlendiriliyor. Amerikan bayrağı çeken ilk iki gemi, Gas Prince ve Bridgetonın Körfez'de ilerlemeleri sırasında Bridgeton tankerinin bir mayına çarpmasından sonra ABD, Körfez'in mayından temizlenmesini sağlayabilmek için Batılı ülkelerden yardım istemişti. ABDnin bu yöndeki çabalan hâlâ sürerken, üç petrol tankeri ile dört savaş gemisini Körfez'e sokması "bir şasırtmaca" olarak yorumlamyor. ABD'nin Körfez"deki mayınların temizlenmesi için uluslararası destek sağlama kampanyası da sonuça ulaşmış görünüyor. ttalya Dışişleri Bakanı Andreotti, BM bünyesinde uluslararası bir mayın temizleme fılosu kurulmasını önerirken, Hollanda basınında yer alan haberlere göre, Hollanda hükümeti Körfez'deki ABD operasyonlanmn, Avrupa ALİSİRMEN DUNYADABUGUN Fransızlar Deli mi? Reagan: Berlin Duvarı'nı yıkın tVASHINGTON (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'a, Berlin Duvarı'nı yıkma yolundaki çağrısınt yineledi. Reagan, haftaiık radyo konuşmasmda, yakında yapılışının 25. yıldönümü amlacak olan Berlin Duvarı'nın yıkılmasımn, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un uyguladığı "açıklık" politikasmm samimi bir ifadesi olacağını söyledi. Shultz Avrupa'dan umutlu. SILKWORM FUZELERtNEV SAYISI İOO'E ULAŞTI Iran 1 nıilyar dolarhk silah aldı WASHINGTON (AP) îran'ın, bu yılın ocak temmuz döneminde yaklaşık 1 milyar dolarhk silah satın aldığı, elindeki Çin yapısı "Silkworm" füzelerinin sayısının ise 100'e ulaştığı bildiriliyor. ABD haberalma kaynaklan tarafından belirlenen ve adının açıklanmasmı istemeyen Amerikah bir yetkili tarafından verilen bilgiye göre, Çin Îran'ın en fazla silah satın aldığı ülke olmaya devam ediyor. Çin, Iran'a silah sattığını reddediyor. Son raporda ABD'nin tran'a silah saulmaması konusundaki kampanyasının ardından, Çin'in, silah satışlarının düşebileceği görüşüne de yer veriliyor. Haberalma kaynaklarının verilerine göre, yılın ilk 7 ayında Çin'in, tran'a sattığı silkworm füzesi, roketatar ve uçaksavar füzelerinin değeri 400 milyon dolan buldu. tkinci sıradaki Kuzey Kore ise Iran'a yaklaşık 250 milyon dolarhk silah sattı. Rapora göre, Varşova Paktı üyelerinin İran'a yaptıkları silah satışı 200 milyon dolar civarında oldu ve daha çok küçuk tip silah, cephane satıldı. Listedeki diğer iki ulke ise, ABD'nin yakın müttefikleri Ispanya ve Portekiz. Bu iki ülke, İran'a silah sanayiinde kullanıhnak üzere 150 milyon dolar değerinde makine ve cephane sağladılar. Rapora göre tran, Batının tüm ters yöndeki çabalarına rağmen hâlâ istediği silahı satın alabiliyor. tranIrak savaşının başladığı 1980 yılından bu yana iran'ın silaha harcadığı paranın ise 3 milyar dolar civarında olduğu sanılıyor. Son değerlendirmelerde ortaya çıkan en önemli nokta, tran'ın bu yılın başında sadece 20 civarında olan Şilkworm füzelerinin sayısımn artmış olması. Yetkililer yaz başında 48'e ulaştığı belirlenen Silkwormların şimdi 100 olarak belirlenmesinin son iki ay içinde yeni alırnlar yapıldığının kamtı olduğunu belirtiyoriar. ABD Savunma Bakanlığı Çin yapımı Silkworm füzelerinin Körfez'deki gemiler için en büyük tehlike olduğu görüşünde. Rıza Pehlevi: Iran, ^HumeynVye alterriatif arıyor PARİS (a.a.) Devrik tran şahının oğlu Rıza Pehlevi, "7 ytldır deyam eden savaş, Humeyni'nin kişisel savaşıdır" dedi. Rıza Pehlevi, Fransız televızyonu 2. Kanalında tranIrak savaşı ve Mekke olaylanyla ilgili görüşlerini açıkladı. Humeyni rejimini suçlayan Rıza Pehlevi, tran halkının bugün bir alternatif arayışı içinde bulunduğunu öne sürerek, kendi yönetimini kurmak içm bir gün ülkesine döneceğine inandığını belirtti. Nikaragualı bir Contra örgütü, barış anlaşmasını destekledi Orta Amerikada barış umııdu Guatemala'da 5 Orta Amerika lideri tarafından imzalanan barış planını genel olarak desteklediğini bildiren "Nikaragua Direnişi" adlı örgüt, silahlanm bırakıp bırakmayacağtnı açıklamadı. GUATEMALA (AP) 5 Ortt Amerika ülkesinin liderlen tarafından önceki gün Guatemala'nın başkenti Guatemala'da imzalanan bulgedeki iç şavaşlann son bulmasına yonelik banş anlaşması, Nikaragualı karsıdevrimci bir örgüt tarafından desceklendi. EI Salvadorlu gerilla liderleri ise, barış anlaşmasına ilişkin henüz açıklamada bulunmadılar. Gozlemciler, anlaşmanın başarrtı olmasının ve bölgede banşın sağlanmasının, El Salvador'daki solcu ve Nikaragua'daki eski diktatör Somoza yanlısı sağcı gerillalann silahlanm bırakma>ı kabul etmelerıne bağlı olduğunu behrtiyorlar. Guatemala'da Nikaragua, El Salvador, Honduras, Guatemala ve Kosta Rika liderlen tarafından imzalanan 11 maddeli banş anlaşması, El Salvador ve Nikaragulı genllaJarın 3,5 ay içinde silahlanm bırakmaiannı, Orta Amerika ülkeleri hükümetleri ve gerilla örgütleri arasında görüşmeler yoluyla uzlaşma aranmasını, bolgede demokratikleşme yolunda adıralar atılmaanı, gerillalara komşu ülkeler tarafından üs verilmemesini, silah yardımı yapılmamasını ve süper guçlerın bolgeye müdahale etmemesini öngörüyor. Nikaragua'daki en büyük Contra örgutü olan "Nikaragua Direnişi'', Guatemala da bir bildiri yayımlayarak banş anlaşmasını genel olarak 4 Runıen akrobat ABD'ye sığındı KALtFORNlYA (UBA) Romen akrobasi grubundan 4 akrobat ABD'den siyasi sığınma hakkı istedi. ABD'nin Kaliforniya eyaletindeyken siyasi sığınma talebinde bulunan akrobatlann bir Rumen sirk grubuyla turnedeyken sığınma isteminde bulundukları bildirildi. ülkeleri tarafından diplomatik açıdan resmen desteklenmesi için çaba harcıyor. ABD'nin mayın temizleme çağrılarına önceleri olumsuz cevap veren Avrupa ülkelerinin, önümüzdeki hafta ortak bir operasyon önerisi sunacakları da Avrupa basınında yer alan haberier arasında. Bu arada, Federal Almanya Savunma Bakanhğı sözcüsü, ülkesinin Kuzey Atlantik ve Akdeniz'e gemi göndererek, bu bölgelerdeki Amerikan gemilerinin Körfez'e kaydınlmalarnıa olanak sağlayabileceğini açıkladı. Bu arada. ABD Dışişleri Bakanı George Sbultz, Reagan yönetiminin, Iran ve Irak'a silah satışlanna ambargo uygulanması sağlayacak Birleşmiş Milletler karar tasansının hazırlıklanna başladığmı açıkladı.ABD Dışişleri Bakanı Shultz, geçen ay BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilen ve Iran ile Irak'ın ateşkese uymamaları halinde silah ambargosunun gündeme getirilmesini öngören karar uyannca, ambargo konusu üzerinde çalışmalara başladığını açıkladı. Shultz, BM Güvenlik Konseyi'nin iki üyesi Çin ve Sovyetler Birliği'nin ambargo konusunda ikna edilebilmesi için Japonya ve Batı Avrupa ülkelerinin ABD'ye destek verecekleri umudunda olduğunu kaydetti. Senato'da konuşan Shultz, özellikle Japonya'nın sağlayacağı desteğin önemli olduğunu belirterek, ambargo kararının BM'den geçebilmesi için desteğe ihtiyaç duyulduğunda "Umanz, Japonya yanunızda olur" dedi. Shulu, Körfez'deki maymlann temizlenmesi için Batı Avrupa ulkeleriyle ortak bir operasyonun gerçekleştirilmesinin de söz konusu olduğunu kaydeti. İran'ın Körfez'e yerleştirdiği ve bölgede seyreden gemiler için buyük bir tehdit oluşturan mayınlann temizlenmesi konusuna da değinen Shultz, "Uluslararası sulara yerleştirilmiş mayınlar, uluslararası bir sonındur. Çeşitli Avrupa ttlkelerinden ortak bir operasyon yapılması teklifleri geliyor ve bu önerileri tartışıyonız" dedi. Hamaney'den Fransa'ya tehdit Iran Devlet Başkanı Ali Hamaney, İran'ın Körfez'de düzenlediği "Şüheda" tatbikatmı izlediği savaş gemisinde yaptığı bir açıklamada, Fransız savaş gemilerini uluslararası sulardan çıkmamalan konusunda uyardı. Iran resmi haber ajansı tRNA'ya göre Hamaney, "Körfez'e gelen Fransız savaş gemileri uluslararası snlarda seyretmeli ve diişmanca niyet bestememeli. Aksi halde çaoşma çıkabihr" dedi. Körfez'e giren yabancı gemilerin kötü niyetli olmaksızın dolaşmaları halinde hiç kimsenin saldırı yapmayacağını belirten Hamaney, "Voksa mutlaka bir çaüşma çıkar ve bundan Fransu gemileri zarar göriır. Körfez'de gerilim yaratmaya kalkışan her yabancı guç, gereken karşılıgı görecektir" dedi. Bu arada Fransa Sanayi Bakanlığı, Fransa'daki petrol şirketlerine çağrıda bulunarak lran'dan ham petrol ve petrol ürünleri ithalatını durdurmalannı istedi. Sanayi Bakanlığı'nın bu isteği, "Iran petrolüne ambargo" çağnsı olarak değerlendiriliyor. 30 temmuzda Fransa'dan hareket eden Fransız uçak gemisi"Ckmenceau" ve iki fırkateyn ile bir ikmal gemisinin bir hafta içinde Körfez'e ulaşması bekleniyor. Trablusha patlama: 7 ölü BEYRUT (a.a.) Lübnan 'ın kuzeyindeki Trablusşam kentinde, Filistinli gruplar arasında geçen yıl meydana gelen çatışmalardan kalma olduğu sanılan bir roket mermisinin infılak etmesi sonucu yedi kişi öldu. Polis, Minieh bölgesinde patlayan roket mermisine ilişkin olarak baska hiç bir bilgi vermedi. ORTBGA BARIŞ ZtRVEStNDE Nikamgua Devlet Baskanı Daniel Ortega (sağda) ve Dışişleri Bakanı Miguel d'Escota, Orta Amerika banş plarunın imzalanmasmdan sonra bölgenin diğer liderlen ile birükte bir bastn toplantısı düzenledüer. (Fotoğraf: AP) desteklediğini açıkladı, ancak silahlanm bırakıp bırakmayacağına ilişkin bir açıklamada bulunmadı. El Salvador'daki Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi örgutüne bağlı gerillalar ise anlasmaya ilişkin yorumda bulunmadılar. ABD Başkanı Ronald Reagan konuya ilişkin açıklama yapmazken, Temsilciler Meclisi sözcüsu demokrat temsilci Jim Wright, Başkan Reagan'ın bundan böyle Nikaragua'daki karşıdevrimcüere yeni yardını yapılması yolunda ABD Kongresi'ne öneride bulunmayacağmı umduğunu belirtti. 5 Orta Amerika ülkesinin djşişleri bakanlannın, onumılzdeki 3 ay içinde bölgeye ilişkin barış plarunın aynnülarını beürleyeceklen bildirüiyor. tç şavaşlann sona erdirilmesi ve bunu denetlenmesi konusunda da Meksika, Kolombiya, Panama ve Venezüella'dan oluşan Contadora grubu gözetimınde goruşmeler yapılacağı açıklandı. BM Genel Sekreteri Pereı de Cueliar, Orta Amerika'daki beş ülkenin devlet başkanlan tarafından imzalanan anlaşmayı, "Bolgede banşın kurulması için benzersiz bir fırsat" olarak niteledi. BM Genel Sekreteri, yaptığı yazılı açıklamada, imzalanan anlaşmada öngöruldüğu şeklıyle, anlaşma koşullanmn yerine getırilebilmesi için elinden gelen yardım ve desteği sağlamaya hazır olduğunu bildirdi. Sahi deli mi şu Fransızlar? Yoksa acizler mi? Korkuyoriar mı dersiniz, dişleri dökülmüş, penceleri sökülmüş, apoletleri, yıldızlan, yaldızları kalmamış bir SS subayından? 7 ağustos cuma günkü Bayram gazetesinde çıkan "5 yıldızlı kodes" başlıklı yazıya bakınca insan ister istemez düşünüyor, "Çıldırdı mı bu Fransızlar" diye. Klaus Barbie'nin haptshanede kalacağı hOcrenin üç bölümlu olduğu belirtiliyor yazıda. Yazıyı yazan ve genç olduğunu sandtğım, hapishane yüzünü ise hiç görmediği izlenimi veren arkadaş, Barbie'nin üç bölümlu hücresini lüks otellerin suitlerine benzetmiş. Habere göre, "Bolümlerden biri hazretin dinlenmesine aynlmış. İkincisi rahatlıkla TV izlemesi için, üçüncüsü temizlenip ak pak olacağı pınl pırıl bir banyo. Her üç bölüm de aynı koridor üzerinde yan yana. "Barbie'nin gardiyanları yerine Barbie'nin hizmetkarları" dense yeridir dediği gardiyanlann yılda 80 milyon Türk lirasına mal olduğunu söyiüyor genç arkadaş. Barbie'nin "damak zevkine de" yıtda 10 milyon TL harcanacağı belirtiliyor haberde. Belirtikjiğine göre, Barbie'nin Fransa'ya yıllık maltyeti 150 milyon TL olacakmış. İşte bu haberi okuyunca insan şaşınyor ve ciddi olarak düşünmeye başlıyor: "Acaba Fransızlar çıldırdı mı?" Biraz daha düşününce Fransızlann çılgınlıkla ikjileri olmadığını, son derece doğal davrandıklannı göruyorsunuz. Lyon Kasabı diye anılan eski SS subayı Barbie, Nazilerin, ikinci Dünya Savaşı'nın ve sonrasında CIA'nın bütün iğrençliklerini kişiltğinde simgeleştirmiş bir yaratık. Her türiü karanlık emele hizmet etmiş, İkinci Dünya Savaşı sırasında, sonrasında nice dolaplar çevirmiş, Orta Amerika diktatörleriyte yakın ilişki kurmuş, uyuşturucu kacakçılıgıyia servete kavuşmuş, işkenceci, iğrenç bir yaratık. Bir insanlık suçlusu olan Klaus Barbie, Fransız Direnişi'nin önderi Jean Moulin'i de ölüme gönderen kişi. insanlık suçu işleyen Klaus Barbie'den tüm Fransa tiksiniyor. Yargı, onun kendisine yüklenen suçlan işlediği kanısına vardığından ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Barbie'nin işlediği suçun boyutu karşısında bıle kimse çıkıp da "Asacağımız yerde, besieyelim mi" demedi. Çünkü Fransa, ölüm cezası ilkelliğini aşmış bir ülke. Barbie'nin suçu bile gelinen bu noktadan geri dönülmesine yol açmıyor. Fransız adaleti, suçu cezasız bırakmadı. Daha çok uzun yitlar yaşamasını dilediğimiz Barbie, ömrünün sonuna dek hapiste yaşayacak. öbür mahkumlaıia görüşmeyecek. Bu koşullann ne olduğunu kafasında canlandırabilenler, Barbie'nin insanlık suçunu ödemeye başladığını anlayacaklardır. Ama binlerce Fransızın ölümünden sorumlu olan Barbie, hapishanede cezasını çekerken, yine de insanca koşullar içinde yaşayacak. Fransa, Barbie'nin cezasını verdi ve böytelikle adalet yerine geldi. Ama ondan sonra, Barbie'ye kötü davranmak, insanlık dışı koşullar içinde yaşatmak, aç bırakmak kötü beslemek, saglık koşullanndan uzak yaşatmak, Fransız adalettne ve Fransız Devleti'nin onuruna gölge düşürür. 0 zaman Fransa da başka bir suç ile gölgelenir. işte bu yüzden Fransızlar, Barbie'yi televizyonlu hücrede tutuyorlar. Tıpkı Papa'ya tabanca çeken Mehmet Ali Ağca'nın yaşadığı televizyonlu hücre gibi. Bayram gazetesindeki haberi yazan genç arkadaş, bu koşullan yadırgamış ve yazısını brtirirken de "Kısacası Klaus Barbie belki de kendisine Lyon Kasabı unvanını kazandıran SS subaylığı günlerinde böytesine rahat, böylesine güvenli bir ortam bulamamıştı" demiş. Doğrusu bu görüşe katılmak güç. "Kana kan, intikam" görüşünden esinlenmiş izlenimi veren bu gibi tavıriar, gerçeği saptırmaktır. Genç arkadaş kendisine üç yüz sopa vurulmasını emreden yeniçeri ağasına "Ağam sen ya hesap bilmiyorsun, ya da hiç sopa yememişsin" yanrtının verildiği öyküyu çağrıştınyor hemen insana. Bir ömür boyu, kimse ile konuşamadan, günde bir saat havalandırma, yeterince bir cezadır. Bu cezaya sıcak koltuğundan dudak bükenler, hapishane koşullannı ya bilmeyenler ya da anlamayanlar olabilir. Ama bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz nokta bu da değil. insan, Barbie'nin hapislik koşullannı okurken, kahroluyor, uzüntüden ve utançtan yerin dibine geçiyor. öyle ya Fransızlann yurttaşlarının ulusal kahramanlarmm ölümüne yol açan işkenceci, iğrenç bir insanlık suçlusu SS subayına reva görmediği muameleyi bizler, kendi öz evlatlarımıza reva görüyorsak ve Metris gibi bazı cezaevierinde, kendi gençlerimizi Barbie'ninkiyle kıyaslanmayacak koşullarda yaşatıyor ve bayram açık görüşmesinden bile yoksun bırakıyorsak, devtetin de, yurttaşın da, insanlığın da onuruna gölge düşürüyoruz demektir. Evet Fransızlar deli ve çılgın değil. Eğer Fransızlara Barbie'ye davranışlarından dolayı deli diyecek biri çıkarsa, ben de kendilerine "Keşke biz de onlar kadar deli olabilseydik. Çünkü bu delilik, uygartığın ve insanlığın ta kendisidir" derim. l Reagan GüneyAfrika'yu ekonomik darbeIrangate'ten 200 bin siyah işçi bugün genel greve başlaıken, Ingiltere'nin önde gelen bankacılık kuruluşu Standard Chartered Bank, Güney Afrika'dan çekilme kararı aldı. yük firmalann yanı sıra, bazı küçük kuruluşlann sahibi olduğu madenlerde yapılacak grevin, Botha yönetimi tarafından yasadışı ilan edilmesi olasüığının bulunduğu belirtiliyor. Sendika grev kararını, istenen yuzde 30 ücret zama karşın işverenlerin, sadece yüzde 15 ile yuzde 23.4 arasında değişen arttışlan kabul etmeleri üzerine aldı. Güney Afrika'nın en büyük bankacılık kuruluşlarından biri olan Standard Bank'ın hisselerinin yüzde 39"una sahip İngiliz Standart Chartered Bank, ülkedeki tüm yatırımlarını elden çıkaracağını açıkladı. 1862 yılından beri ülkede faaliyet gösteren Standard Chartered Bank', Standard Bank'daki hisselerini yaklaşık 240 milyon dolar karşıhğında sattığını açıkladı. BBC Radyosu, bu konudaki haberinde Standard Chartered'in ülkeden geri çekilme kararının Botha yönetimi için büyuk bir darbe olduğunu kaydetti. Standard Chartered'in kararı için bir neden gösterilmemesine karşın bankacılık çevreleri, bankanın Güney Afrika'daki yoğun faaliyetlerinin, ABD"deki varhğını ve büyümesini engellemesi üzerine bu yola gidildiğini öne sürüyorlar. Mona Lisa, kalp krizinden öltnüş TOKYO (ANKA) Bir Japon doktor, Leonardo da Vinci'nin ünlü Mona Lisa tablosuna konu ettiği kadının kalp krizinden öldüğünü öne sürdü. Japon tıp dergisinde bu konuda bir yazısı çıkan Dr. Haruo Sakamura, Paris'ın ünlü Louvre Müzesi'nde sergilenmekıe olan "Mona Lisa" tablosundaki, gülümsemesiyle unlü kadının yüksek kolesteral olduğunu ve büyük olasılıkla bir kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini iddia etti. Dr. 'iaruo Nakamura, "Mona Lisa"mn tıp dilinde kalp rahatsızlığı anlamma gelen "Miyocardial Infarction" ve "Angina Pectoris" rahatsızhklan bulunduğuna inandığını belirtti. Leonardo da Vinci'nin 1503 ile 1507 tarihleri arasında tablosunu yaptığı kadının burun kemiği ile sol gö'z kapağı arasında küçtik bir yumru olduğunu belirten Dr. Nakamura, teşhisini buna dayanarak koyduğunu ifade etti. JOHANNESBURG (ANKA) Irkçı beyaz azmhk yönetimindeki Güney Afrika Cumhuriyeti'nde durum iyice gerginleşti Ulusal Siyah Madenciler Sendikası, 200 bin işçinin katılacağı grevin planlandığı gibi bugün başlayacağını açıklarken, tngiltere'nin önde gelen bankacılık kuruluşu Standard Chartered Bank'ın ülkeden geri çekilme kararı, büyük tepkilere yol açtı. Sendikanın açıklamasına göre, 28 altın ve 18 kömür madeninde etküi olacak grev Botha yönetimi tarafından yasadışı ilan edildi. Sendika ve yetkilileri, grevin yapılacağı madenlerin yöneticilerini güvenlik kuvvetlermi devreye sokmaktan kaçınmaya çağırdı. Grevci madencilerden işyerlerinden uzak kalmalan istendi. AngloAmerican gibi çok bu PORTRE / NELSON MANDELA Siyalılaruı özgürlük simgesi Güney Afrikalı siyahlann "özgürlük simgesi" haline gelen Nelson Mandela, hapishanedeki 25'inci yıhnı doldurdu. Mandela, ırkçı Pretoria yönetimine karşı silahlı mücadele veren gerilla örgutü Afrika Ulusal Kongresi (ANC)'nin "Ulusun Zıpkını" adlı askeri kanadının liderliğini yaparkcn 1%2 yılında tutuklanmıştı. Silahlı mücadeleyi tek kurtuluş olarak goren Mandela, 1980 yılı başlarında ırkçılığa karşı mücadelenin yoğunlaşması üzerine adını bütün dünyaya duyurdu ve bir anda siyahlann özgürlük simgesi haline geldi. 1985 yıhnda Güney Afrika Devlet Başkanı Pieter Botha, şiddet olaylanndan vazgeçmesi koşuluyla Mandela'yı serbest bırakma önerisinde bulundu. Botha'nın önerisini defelarca yinelemesine karşın Mandela, koşullu serbest bırakılmayı kabul etmedi. Mandela, bugun artık tam anlamıyla siyasi bir efsane haline geldi. Birçok şarkıcı Mandela için sarkı besteledi, birçok sokağa adı verildi. Güney Afrika'da yeni kuşak siyahlar, gösterilerde, Mandela'nın adıyla sloganlar atıyorlar ve bu yuzden tutuklanıyorlar. Tutuklananların çoğunluğunun da, fotoğraflannın yasaklanması nedeniyle Mandela'yı tanımadıkları belirtiüyor. Mandela 25 yüdır haplste. WASHINGTON (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan, Kongre tstihbarat Komisyonu'na yapılacak gizli operasyonlar hakkında birkaç gün içinde bilgi vermeyi kararlaştırdı. Gözlemciler, bu konudaki açıklamanın, Başkamn trangate skandahndan ders almış olduğunu gosterdiğini beh'rtiyorlar. Beyaz Saray Sözcüsu Marlin Fitzwater, Beyaz Saray'la Kongre arasında yapılan bir dizi görüşme sonunda belirlenen yeni "kurallann", "özel operasyonlann" Kongre komisyonlanna bildirihnesi ve bu komisyonlann bunları yeniden değerlendirmesiyle ilgili olduğunu belirtti. Bu konularda, Kongre komisyonlanrun "uygnn bir zamanda" bilgilendirümesi gerekirken, Reagan, tran'a yapılan sflah satışım haber vermekte 11 ay geç kalmıştı. Başkan Reagan, önceki gün Senato Istihbarat Komisyonunun, Başkan ve Başkan Yardımcısına konuya ilişkin bir mektup verdi. Reagan, mektubunda, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin 1 temmuzdaki toplantısında kendisine yapılan önerileri kabul ettiğini belirtti. ABD Başkanı, bundan sonra gizli operasyonlar hakkında Kongre'ye birkaç gün içinde bilgi vermeyi kararlaştırdı. dersaldı Panama'da muhalefet direniyor Rmama'nınbaskentiPünama'da önceki gün düzenlenen hükümet aleyhtan gösteriden sonra muhalefet, genel grev çağnsında bulundu, Halk, yönetime karşı banşçü protesto gösterilerini sürdürüyor. Gözlemciler, 17 ağustosta başlaması planlanan genel grevin, ülkede yaşamı büyük ölcüde etkileyebüeceğini betirtiyorlar. Panama'da dün düzenlenen hükümet aleyhtan gösteriye katuan on binlerce kişi, ülkede perde arkasmda iküdan etinde tutan Gendkurmay Başkanı Manuel Antonio Noriega'ntn istifa etmesini istediler. Gösterisırasında askeri birükler ve polisin herhangi bir müdahalede bulunmadığı bildirüdL Panama Genelkurmay Başkanı Noriega, seçimlere hile kanstvdığı gerekçesiyU istifa etmesi yönündeki isteklerin yoğunlaşması üzerine, muhalefet üzerindeki baskısuu arttırmıştu ABD yönetimi, Panama 'daki gelişmeler üzerine bu ülkeye yaptığı yardımı kesmişti. Güney Kıbrıs'taki ingiliz üssüne sabotaj girişimi İngiliz Piskobu Üssü'nün yakınlarındaki subay gazinosunun önünde patlayıcı yüklü bir kamyon bulundu. LEFKOŞA (ajı.) Güney Kıbrıs'taki tngiliz ussü Piskobuya sabotaj girişiminde bulunuldu. Rum gazeteleri Alithia ve Agon'da yer alan haberlere göre, tesir gücu yüksek patlayıcı madde yüklü bir kamyon, dün İngiliz Piskobu Üssü'ndeki subay gazinosunun önünde terk edilmiş halde bulundu. tngiliz makamları, kamyonda yaptıkları aramadan sonra çevrede geniş güvenlik önlemleri aldılar ve saat 13'te patlayıcıları etkisiz hale getirdiler. Gazeteler, olaydan sonra Rum plaka numaralı kamyonun çalınmış olduğunun anlaşıldığını, kamyonun, Basra Körfezi'ndeki gerginlik nedeniyle alarm durumunda buiunan Usse sokulabilmesinin tngiliz yetküileri endişelendirdiğini yazdılar. Gazeteler, patlayıcıların etkisiz hale getirilmesinden bir buçuk saat sonra da, üssun batısında, tngiliz asker ailelerinin kaldığı evleri tehdit eden buyük bir yangın çıktığını haber verdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle