Katalog

CUMHURIYET/4 KÜLTÜRYAŞAM AĞUSTOS 1987 TELEVİZYON 19.00 Açdış ve Haberler 19.15 Ünlü ve Şanssız üfim, ATojn ıVt faTvja ederken Kogn'un bacağı kınltr. Bu olay Tım ve Samin okuldan uzeklastınlırjtlanna yol açar. Tım ailesine okuht bmkacağuu, böylect piyano çalifmak için daha fazla zaman buLcağmı soyler. O arada da Bemie one bir if tekhjeâer. TRT NIN ICINDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN Salzburg Festivali Kültür Servisi Arnold Schoenberg'in "Musa ve Aron" adlı opera parçası, bu yıl ilk kez Salzburg Festivali'nde yer alıyor. Schoenberg'in yapıtı, 13 ağustostan başlayarak JeanPierre Ponnelle'in sahnelemesiyle sergilenecek. Orkestrayı James Levine yönetecek, baş'rolleri ise Theo Adam ve William Johns üstlenecek. Festivalde bu yılın öteki operaları arasında Mozart'ın "Saraydan Ktz Kaçırma" adlı yapıtı ve Herbert von Karajan ile Michael Hampe'nin ortak yapımı olan "Don Giovanni" de yer alıyor. Mozart'ın "Figaro'nun Düğünü" adlı yapıtı, Strauss'un "Capriccio"su ve Monteverdi'nin "Ulisse'in Dönüşü " de bu yıl yeniden sahneleniyor. Duyuyor musunuz? ~ TRT, bunalıma yol açıyor. Bunalımın teknedeni, radyo ve ozellikle de TV yayınlarının Başbakan Özal'ın tekeline girmesi değil... Çok daha önemli bir neden, TRT'nin "yasak"tan yana birtutumu benımsemesi ve halkı korkutarak onu "tutuculuğa" yöneltmesidir. TRT aynı amaca yönelik yayınlan, 1982 Anayasası'nın halkoyuna sunulmasından önce de yapmıştı. Gerek 1982 Anayasası ile doğrudan doğruya ilişkili radyo ve TV izlencelerinde, gerek diğer yayınların kimilerinde sürekli olarak "evet" oyunun verilmesı gerektiği vurgulanmıştı. 1982 Anayasası'nın olumsuz yanları TRT'de de.TRTdışmda da hiç tartışmaya açılmadı. Tartışma hakkı tümden ortadan kaldırıldı. Daha da kötüsü, 1982 Anayasası'na "hayır" demek, "yatan hainliöi" ile eşdeğerde tutuldu. "Hayır" demeyi düşünenler TRT ile korkutuîdu. "Demokrasiye geçiş dönemi" diye adlandınlan o günlerde, TRT yayınlan ile yaratılan "korku" sonucunda 1982 Anayasası'nın yüzde 90'nın üzerinde "evet" oyu alması sağlandı. Kanımca, "evet" oyu oranının bu denli yüksek olmasında TRT'nin yarattığı "korku" tek başına rol oynadı. O günlerdeki sıkıyönetim ve diğer baskı yöntemleriyle TRT'nin "korku" yaratması kolaydı. Ne ki, aynı baskı yoluyla günümüzde de yasaklı liderler için yapılacak halkoylamasının "hayır"lasonuçlandırılmasınagidiliyor. Bunalım da bundan doğuyor. Daha da artacak. Çünkü 6 Eylül'de yapılacak halkoylamasının, 1982 Anayasası halkoylamasına kıyasla daha başka ve daha çok sayıda sakıncalı yanları var. Bir kez, eski liderlere yasağı halk koymadı ki, yasağı kaldırma kararı da halka bırakılsın. Ikincisi ve daha önemlisi, 6 Eylül halkoylaması ile halka bu yasağı kaldırmama seçeneğı de tanınıyor. Yani halk, bir "yasağı" kaldırmama fırsatı ile karşı karşıya bırakılarak "tutuculuğa" itilmektedir. Demokrasinin bulunduğu ileri sürülen bir ülkede halkın tutuculuğa ıtilmesi. en kahredici ve en kötü yollardan biri değil midir? Üstelik, bugün Türkiye'nin karşı karşıya olduğu yasak, salt eski liderlerle de ilgili değildir. Diyelim ki, 6 Eylül'de eski liderle ilgili yasağın kaldırılması kararlaştınldı. Halkla, işçilerle, kültür ve sanat yaşamımızla, günlük işlerimizle ilgili diğer yasaklar süreceğine göre, eski liderlerle ilgili yasağı tek başına kaldırmamn çok büyük bir yararı da olmayacaktır. Ama elbette bu yasağı da, diğerlerini de kaldırmak gerek^yor. Yasakları pariamento tümden kaldırabilir. Halkı, "Yasaklar sürmeli mi, sürmemeli mi?" sorusuna yanıt vermek zorunda bırakmadan, sorun milletin vekilleri ile çözümlenmeliydi. Demokrasi budur. Demokraside "yasak" lehinde görüş bildirmeye ya da "yasaklar kalmalı mı, kalmamalı mı" tartışmasına uygun bir ortam yaratılmaz. Böyle bir ortamın yaratılması, halkın korkmasına yol açar ve onu tutuculuğa götürür. Kaldı ki TRT'nin günümüzde de sürdürdüğü tutumu görünce, radyolarda ve televizyonda "yasakların kaldınlması"nı savunan görüşlere hiç yer verilmeyeceğini anlıyoruz. TRT'deki bu yayın yasağı sonucunda vatandaş üzerinde 6 Eylül halkoylaması ile ilgili "korku"nun ve yasaklarla ilgili "tutuculuğun" daha da pekiştirilmesine çalışılacaktır. Bir ülkeyi "korkuya"ve "tutuculuğa" itmeye kimsenin hakkı yoktur. Oyla işbaşına geldiğini ileri süren bir iktidar, radyoyu ve televizyonu her akşam istediği gibi kullanamaz. Demokratik olduğu ileri sürülen bir ülkenin yayın tekelini elinde tutan TRT gibi kurumların yöneticileri, radyoyu ve televizyonu iktidara peşkeş çekemezler. Duyuyor musunuz? 19.40 Beraber ve Solo Şarkılar tvnir Rodyosu TOrk Sanat Uftaği Korosu, fef Ntcdet Erdemli yönetiminde Ufşak ve Hüseynı makamında eserler sunuyortar. Programa solist olarak, HOseyin Guleç, Belkıs Dıkmen, Cülfen Kaya, Seval Içli ve Neşe öztaş katılıyor. 20.10 Karban Derileri 20.30 Haberier ve Hava Duramn 21.15 Bayrama Girerken Programda, Diyanel lşleri Bafkanı Doç. Dr. Said Yazıaoğlu "Kurban bayrammm getirdifi birtik beraberlik ve kanteflık duygulan" Ozerine bir konufma yapıyor. 21.25 Haber Program Cevat Tayian'm hazırladığı programda Basra KOrfezi'ndeki gelipneler, TOrkAmerikm ilifkileri. F16 atımı ve sıcak havalar konu ediliyor. Programm Amerika ile ilifkUer bölamünde Setma Berksoy'un ABD Difişıen Bakan Yardımcısı Michael Armacost Ue yaptığı görOfme Ue Reha Alasav'ın tfashinglon'dan bıldırdıği gelifmekr yer alıyor. 22.20 Dikkat 23.30 TV'de Sinema: tkinci Bolüm YOnetmenügini Robtn Moore'un yaptığı fîlmde bajroUeri James Caan ile Mar*ha Mason paylaşıyor ABD'mn en popüler oyun yazan Ntil Simon'ın bir yapıtından uyarianan Jilmuı konusu şöyle: Ceorge Schneıder kanstnı yıtirtti Oç ay olmuftur. Schneıder bir türlü kendini toparlayamamıjtır. Kardefi Leo, kendisine yardıma olmaya çabalamakia, ama bu çabalcı bir işt yaramamaktadır. Bu arada Schneıder bir rastlantı sonucu, kocasından yeni bofanmif bir kad.r.le Jennie MCKlaine ile tanışır. "Kızıl Ordu" İsraiVde Kültür Servisi Sovyetler Birliği'nin önde gelen sanat topluluklanndan ikisi, Bolşoy Balesi ve Kızıl Ordu Korosu, Israil'de gösteriler sunacak. Bolşoy Balesi ve Kızıl Ordu Korosu'nun tsrail'deki gösterilerinin, Sovyeller Birliği ile tsraii arasındaki kültürel ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacağı belirtildi Sovyet asıllı tsrailli emprezaryo Victor Freilich, tsraii gazetelerinde çıkan haberi doğrulayarak, her iki toplulukla da 1989 yılı için sözleşme imzaladığını açıkladı. Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği, 1967'deki Ortadoğu Savaşı'ndan sonra tsrail'le her türlü ilişkiyi kesmişti. 00.30 Haberier ve Kapamş İKİNCİKANAL 19.50 Açıhş 19.51 Gelişen Dünya Bilim ve teknik alanmdaki getijmeleri konu abm programda, bu alandakı felifmelttt değiniliyor. Martin Scorses Roman Polanski İVoody AUen Yönetmenlerin isyanı Film yönetmenlerinin "Barcelona Manifestosu"ndaki istekleri: 1) SiyahBeyaz klasikler renklendirilmesin. 2) Dublaj sırasmda filmler değişikliğe uğramasın. 3) Filmlerin çeşitli sahneleri makaslanmasın. 4) TV'de filmlerin arasına reklam sokulmasın. Aralannda Woody AUen, Akira Kurosawa, Fedehco Fellini ve Roman Polanski'nin de bulunduğu yönetmenler, yapıtlarının kendi tasarladıkları gibi gösterilmesini istiyorlar. Kiiltür Servisi Bu yıl ilk kez diizenlenen Barcelona Film Festivali sırasmda, aralannda birçok ünliinün de yer aldıgı beş yiizden fuzla film yönetmeni bir "manifesto" yayımladı. Yönetmenler "manifesto"da, fümlerinin seyirciye kendi gerçekleştırdikleri biçimde ulaştınlmasını istediler ve yapıtlannda çeşitli biçimlerde yapılan değişiklikler protesto ettiler. Barcelona Film Festivali'ne katılan ünlü yönetmen Fred Zinnemann, "Barcelona Manifestosu'nun, yeni ba$latılan bir mücadele açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Bildiriye imza atan film yönetmenlerinin en çok üstesinden gelinmesini istedikleri sorunlar arasında, aslında siyahbeyaz çekilmiş sinema klasiklerinin renklendirilmesi, dublaj sırasmda filmlerde meydana gelen değişiklikler, filmlerin çeşitli sahnelerinin kesilmesi yer alıyor. Yönetmenler, televizyonda gösterilen filmlerinin arasına reklam sokulmasına da karşı çıkıyorlar. Bildiride imzası yer alan yönetmenler arasında Zinnemann'm yanı sıra Woody Allen, Bernardo Bertolucci, Robert Bresson, CostaGavras. Federico Fellini, Akira Kurosawa, Claude Lelouch, Sidney Lumet, Louis Malle, Paul Nevrman, Brian de Palma, Roman Polanski, Karel Reisz, Alain Resnais, Ettore Scola, Martin Scosese ve Bertrand Tavernier de bulunuyor. Öte yandan, daha önce Barcelona Film Haftaları olarak sürdürülen etkinlik, bu yıl ilk kez Barcelona Film Festivali'ne dönüştüriildü. Festivalde "Avnıpa Ödülü", "Barbar Düğünler" adlı filmi dolayısıyla 38 yaşındaki Belçikalı kadın yönetmen Marion Haensel'e verildi. Haensel'in filmi, 1985'te Goncourt Ödülü alan aynı adlı romanın beyazperde uyarlaması niteliğinde. Barcelona Film Festivali'nde İngiliz yönetmen Nicholas Granby'mn "Kapab DevTe" adlı yapıtına da En tyi Kısa Film Ödülü verildi. Filmlerinin makaslanmasını protesto ettiler 20.15 t.tl. Türk Sanat Müzigi Korosu 21.00 Hobiler Jım Hallon ünlü bir akrobasi pılotudur. U(ak akrobasisini Oğrenmek isteyen bir arkadttfuuı bu sporun bülOn inceliklenm Ogretir. 2130 Haberier 22.00 Eglence2 Namık Kasapbajoğlu'nun haarladığt programa Zekai Tunca, Tülin Berbergil, Füsun öıtat, Kayahan katılıyor. Dif kaynaklı mözikte ise Tina Tumer ve Beatles'ın parçalan yer alıyor. Programda, Tank Pabuççuoğlu ve Rasım öztekin'in rol aldıklan parodileri de izltyecefız Dorothy Parkerhn külleri Kültür Servisi 1967 yılında ölen ünlü Amerikalı yazar Dorothy Parker'ın külleri, yazarın sağlığında sık sık gittiği Manhattan 'daki Algonquin Oteli'nin Yuvarlak Masası'na konulacak. Dorothy Parker'ın bir vazo içinde duran küllerinin konulması için yıllardtr uygun bir yer bulunamamıştı. Parker'ın avukatı Paul O'Dvvyer, yazarın küllerinin nerdeyse on yıldır kendi bürosunda durduğunu, ancak vazo için en uygun yerin zamanmda Parker'la birlikte ünlü edebiyatçıların ve tiyatrocularm uğrak yeri sayılan Yuvarlak Masa olduğunu belirtti. 22.45 Pannak Öamgası Son Iraz Ana, Mahmufu, torunu kasla olduğu için kıyıda bekteyememiftir. Bir gün Mahmuı'a arttk yaflandığım ve eve bakacak bir kadm olması gerektiğinı sOyler, Mahmut Senihe Oğretmene sevdalanmifttr. Iraz Ana tnınu hisseder ve oğlunun derdıni öğrenmeye çalifir. 2330 Kapamş tZLEYİCİ GOZUYLE "Uyku" nasıl göıterÜdi? Orhan Kemal'in bir eserinden TV'ye uyarianan "Uyku" adlı film, nasıl oldu da TRT Telerizyonu'nca yaytmlandı? Ifçilerin, Ozellikle çocuk ifçilerin zor koşullardaki çalifma yafamlanm konu alan TV filmi; her gün beyazcamdan evimize yansıyan gOrüntülerden, yüksek sosyetede dönen dolaplan anlatan, kımın elintn kimin cebinde olduğunu bir türlü çuzemedtitmız Amerikan dızılennden çok hüyük farktıhklarla aynltyordu. "Uyku"nun yOnetmeni Naci Çelik Berksoy'u ve filmin bafanlı oyunculannı kutlanz. AHMET KARALI htanbul SANAT KLILİSİ Modern santıta ışık! ^ tf Uluslararası İstanbul Festivali, gelecek yılın bombalarını patlattı RADYO T R T I 05.00 Aplij, pro<rmm ve l u u haberier. OSJS Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 KOye haberier. 96.10 Günaydın. 07J0 Haberler. VIM Günün içinden. 0 M 0 Arkan yınn. VtM Kısa haberier. 1105 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.0S Tdrküler geçidi İLM TOrk sanat mOziiı toplu pırogramı. 12.00 Kısa Haberler. 11.05 Reklamlar. 12.10 ötl« Ozeri. 12J5 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 TOrk Halk MUzijh. 13J0 Bolgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk kö$esi. 15.00 Kıu haberler. 15.05 Ogleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Çeşitli mttzik. 16J0 Şarkılar ve oyun havglan. 17.00 Kısa baberler. 17.05 KOyumUz köytOmOz 17.25 B«lgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Haftanın çocuk sarlua. İS^O Berahnak failı 1L50 HafıT muzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve o jylann ıçmden. 20JM Yeni sesler 20JO Tarkçe söılü hafıf müıik. M.40 Yeni sesler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içinden. 21J5 TUrk halk müzjji dinleyid isıekleri 22.00 Çeşitli muzik. 22J0 Solistlerden seçmeler. UM Haberier. 2X13 Gecenin içinden. ML55 CunOn haberlerinden özetler. ILM Program ve kapanıs. 0 X 0 5 4 S J ( Gece yayını. T R T I I 07.00 .AÇÜIJ ve program. tnSO. Solisüerden seçmeler. 07 J 0 Haberler. 07.40 TOrkOkr ve oyun havalan. 0 M 0 tki solıstten şarkılar 08 J 0 Sabah konseri. 09.00 Türkflkr. 09. 15 Çocuk babce«09J0 Brenda U e soylUyor 10.00 Şarkılar. 10.20 Turkuler geçidi. 10.40 TOrkçe sozla hafıf muzik. 11.00 Küçük koro. UJO Turkuler. 11.45 Hafıf müzik 12.00 Beraber ve solo sarkılar. UJO Yurttan sesler kadınlar toplulugu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif mdzik. UJO Caz duygusu. 14J0 Turkuler geçidi 14J0Yabana dil dersi. 15J0 Barok müzik. MJM Şarkılar. lCJt Arkası yann. 16.40 Gönlümüzün dilinden sasmızın telinden. 17.00 KüçOk koro. 17J0 Çeşitli muzik. 18.00 Yurttan sesler. 1IJ0 Din ve ahlak. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Turkuler geçidi. 20.30 YabaDa dü dersı. 21J0 Hafıf mOzik. 21.45 Şarkılar 22.15 Hafıf mOzık. 22J0 Bir roman / bir yazardan hiklyekr. 2145 Turkuler. 2340 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 2X40 Hafıf müzik. 23.55 Salı konseri. 00J5 Program ve kapamş. T R T m 07.00 Aph} ve program. 0742 Hafıf muzik. 07 J 0 Sabah komeri. OS.00 Sabah ıçin mOzik. »9.00 Haberler. 09.15 Müzikli dakikalar. 10.00 Rcck dOnyasından. 11.00 Oİtleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 Gttnün konseri. 13.00 tki solinten şarkılar. UJO Turkülefgeçidi. 14J0 Konser saati. 15J0 Solistler geçidi. 15J5 Iki solistten tttrkttler. 1625 Haftanın çocuk sarkısı. 16J0 Caz sanau. 17.00 Haberler. 17.15 Sohstlertopiuluklar. l a J » Muzik ydpazesi. 19.00 Haberler. 19.15 Muzik ve yorumcular. 20.00 Müzik demeü. UMSenfonik müzik. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenıngetitdikleri. 2X00 Salı konseri. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanıs. BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Çoktan ^eçmeli bir test sonısunda yer alan yanlış kar;ılık ya da "leçcnek. 2/ Madenleri yontmada kullanılan çelik araç... Boksta rakibin jumruklarını bileklerle çelme işi. 3/ Yapraklar durumunda styrılabilen parlak bir mineral... Yargı. 4/ tsraii parlamentosuna verilen ad. 5/ Dahil... Lezzet... Tavlada bir say;. 6/ îleri sürulerek savunulan duşünce... Bir se>in doğru olduğunu belırtmek için yapılan işaret. 7/ Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan de^er... Radyumun simgesi. 8/ Üzgü... Bir ay. 9/ Kâğıtla yapılan işlemler. YUKARIDAN AŞAĞ1YA 1/ Arsızca karşüık vermek. 2/ Siğil, et beni... Ağzunızdaki dişlerin bir bölümune verilen ad. 3/ Kirliliği gösteren iz... Sinema ya da muzik yıldızı. 4/ Sıva ya da boyadan önce vurulan kat. 5/ Kahn bukülmuş sicim .. Ekvator kuşağındakı genış çayırlara verilen ad. 6/ Bir spor aracı... Duygu. 7/ Gelir... Bir nota. 8/ Bir müzik turii... Tekirdaj'ın bir ilçesi. 9/ Buro. Türk Havayollarrnın bir uçagana binecek olursanız, önünüzdekı kolıugun ,ş. arkasındaki "cep"«e bir de '" ?• THY'nin yayımladığı •"Magazin" bulursunuz. Amn uçağa ıcmınuz ayında binmışseniz, elinize geçen "Magazin" haiıran 1987 tarihltdir. "Magaan"'in sayfalarını çevirecek olursantz, 36. sayfada "Anadolu Medeniyeti Modern Sanaıa Işık Tutuyor" ba$lık!ı bir yazıya rastlarsınız, Ister istemez, böyle bir bajltkıan sonra Anadolu mcdentyeunin modern sanata nasıl,; ık tuttuğunu merak edersiniz ve yazıyı okumaya başlarsını?. Ama okudukça ağzmız bir kanş a«ık kalır. Çunkü yazıda konuyia ilgili olarak yalnızca şu satırlar vardır: "...Anadolu kökenli sanat eserieri modern sanatlara Ornek olmaktadır.'.." Yazıyı hazıriayan, ancak imzasını koymayan kişi, ardtndarı •'Anadoiu mexieniyeti"ni anlaımaya koyvıiut. O zaman yazıya niçin böyle bir başlık atılmıştır? Siz bu sorunun yanıtım bulamadan uçağınız inişe geçecektir. Mües Davis ve Joan Baezgeüyor Köyde pandomim gösterisi Kültür Servisi Pandomim çalışmalarını uzun yıllar Almanya'nın Köln kentindeki pandomim stüdyosunda sürdüre Mehmet Fıstık, üç yıldır Alman pandomimcilerini Muğla'nın Turnalı köyüne getirip yaz pandomim çalışmalan yaptırıyor. Bu yıl da 29 temmuzda başlayan pardomim kampu bugün sona erecek ve akşam ise on üç Alman pandomimci Tumalı köylulerine bir gösteri yapıp, kursiarını bitirecekler. istanbul Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Aydın Gün, gelecek yılın festivaline Maurice Bejart'ın 20. Yüzyıl Balesi'nin, Paco de Lucia'nm, Viyana Çocuk Korosu'nun geleceğini açıkladı. Festival yönetimi, Miles Davis ve Joan Baez'le de anlaşmak üzere. Gün, Tina Tumer, David Bowie ya da Madonna gibi bir sanatçıyı getirip stadyumda konser verdirmeyi de tasarlıyor. Wagner Festivali Kültür Servisi Federal Almanya'nın Bayreuth kentinde her yıl düzenlenen Richard fVagner Festivali'nde bu yıl ünlü Alman film yönetmeni Werner Herzog, Wagner'in "Lohengrin" operasını sahneliyor. Orkestrayı Peter Schneider'in yöneteceği yapıtta başrolü Paul Frey üstleniyor. ler bunun dışında. Geçen yüa oranla yüzde 30'luk bir artış söz konusu sanınrn. Tabii fiyatlardaki artışın da bunda etkisi var. Bu yıl tahmin ettiğimiz bütçenin altına düşmedik. Bu yüa ilişlun bir özeleştiri yapmanız gerekse... GÜN Bu yılın bizim için en olumsuz yanı, seyircinin içeriye alınması sırasmda görev yapan elemanlann yetersizliğiydi. tçeriye girişte seyircilerin de hatası yok değildi. Mesela konser başlamadan 1015 dâkika önce geliyorlardı. Aynca bu yıl özeUikle caz konserlerinde bedavacılar türedi. Bunlann engellenmesi için bizim personele, eğitilmiş personele ihtiyacımız var. önümüzdeki yıl daha iyi önlemier alacağız. GELECEK FESTİVALİN BOMBALARI İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Aydın Gün 'ün açıklamasına göre, festival yönetimi gelecek yıl için ünlü caz sanatçısı Miles Davis (ustte) ve bir dönemin efsanevi şarkıcısı Joan Baez Ve anlaşmak üzere. Miles Davis, son yıllardaki A vrupa konserleriyle caz dünyasında yeni ve daha yaygın bir popülerlik kazandı. Joan Baez ise uzun bir suskunluktan sonra ABD'de bugünlerde yeniden gündemde. Bunun dışında daha pek çok isün var. Ama şimdi açıklamak istemiyorum. Bu yıl festival öncesi izleyictterin "yer bulamama" kaygısına karşıhk pek çok gösteri bo$tu. Mesela Krakov Filarmoni Orkestra ve Korosu, Bucket Dans Tiyatrosu, Kanada Büyük Balesi ve Capitole de Toulouse Ulusal Orkestrası gibi önemli konser ve gösteriler bos gecti. Aynca resitallerin bir bölümü de yeterli ilgiyi göremedi. Sürenin uzun tutulması ve yogun bir program hazııianmasıu neden gösterebüir nüyiz? GÜN Bu yü 15. yüınuzı kutladığımız için süreyi 15 gün uzattık. önümüzdeki yıl yine bir aybk süreye alacağız festivali. Bazı gösterilerin umulandan daha az izleyici çekmesinin nedeni bence, yeterli tanıtımı yapamamamızdan. Mesela, Bucket Dans Tiyatrosu'nu ele alalun. Başlangıcta elimizde yeterli belge yoktu tanıtım için. Sonra yaptığımız ilave ise başarıya ulaşamadı. Gecikmiş tik. Seyirci, bütçesini ona göre ayarlamış ve alacağı gösteriyi almıştı. Sonra festival öncesi gazetede bir arkadaşın Bucket ve Kanada Büyük Balesi'ni konu alan yazısında "Bu yıl festivalde bale zayıf" deyişini kullanması da bu gösterilerin az seyirci almasına yol açtı. Ancak festival öncesi yayımtadığımız Krakov Filarmoni Orkestra ve Korosu ile ilgtti bir başka yazıda Penderecki için "Dünyarun en önemli çağdas bestecilerinden biri gçliyör" baslıgını kullandık. Ama Krakov'un her iki konseri de doldurulamadı. GÜN Birçok seyirciyi "çagdaş" sözcüğü itiyor. Müziğin onların algılayamayacağı kadar hoşlanamayacağı kadar modern olduğunu düşünüyorlar. Ama büiyorsunuz ki, Krakov Filarmoni'ye gelen izleyicinin tezahüratı da olağanüstüydü. YURDAGUL ERKOCA 15. Uluslararası İstanbul Festivali sona erdi! Yaşasın 16. Uluslararası istanbul Festivali! Sanatseverler bir kez daha ozellikle klasik müzik ve caz alanlannda dünyarun önde gelen müzisyenlerini izleme olanagı buldular. Ancak bu arada, daha çok tstanbul'un salonsuzluğundan kaynaklanan "çile"lere de katlanmak zorunda kaldılar. Festival öncesi "bilet bulamama" kaygısıyla oluşturulan uzun kuyruklar, zaman zaman festival sırasmda da sürdü. Ama sözgelimi ünlü Polonyalı besteci Penderecki yönetimindeki Krakov Filarmoni Orkestrası ve Korosu'nun konseri gibi bazı «kinlikler de izleyici sıkıntısı çekti. Spor ve Sergi Sarayı "hamamı"nın dayanıimaz sıcaklığı, Açıkhava Tiyatrosu'nun konser ortamını dağıtan konumuna, İstanbul trafığinin yaz sıcağındaki azizliklerı de eklenince, sanatseverler festivali izlemek için "kahnnnanca bir savaşım" vermek zorunda kaldılar. Uluslararası İstanbul Fesüvali'rün bir degerlendirmesini almak, bütün bu sözünü ettiğimiz sonınlan konuşmak için tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Aydın Gün'le görüşmeye gittiğimizde, kendisini gelecek yılın festivalinin prograrru üstünde çahşırken bulduk. Gerçi program henüz kesinleşmiş oünaktan uzaktı, ama Uluslararası İstanbul Festivali'nin "sessiz miman" Aydın Gün, bazı adları sıralamaktan kenditu alamadı. Gün'ün sözünü ettiji adlar, belki daha da parlak bir festivali müjdeliyordu: Giizellik prodüileri! THY'mn • Magazin"ının 60. ve 61, sayfaian ise "Dunyada Ahşveriş"e aynlrmv Tepedc şöyle bir açıklama var: "Seyahatlerinizde nereye giderseniz gidin bir aro getirirsiniz. Bazılan gittiğini? ülkeyi temsil eder, ba/jlannı almak ise iyi bir altjveriş yapmaktır. Her fitkenin en iyi ürunü, en özçön ürunü se en ilginç t\j uyia sauija hunduğu ürun. aiağıdakt haritada belirleniyor." Bu açıklarnanın altında iki sayfayı kaplayan bir dünya haritasmda kırmızı çizgilerk gdMerıimiş ulkeler ve ürünleri (!) yer alıyor. Ancak hanlaya şöylc bir göz attığınızda dehşeıe kapılıyorsunuz. Kuzey Amerika kttası olaral gösterilen yerde 'Doğu Yakası" di>e bir ülke var. Biraz aşağıya indiğînizde ise Guney Amerika'da "'Amazon" diye bir lilkeye rasllıyorsunuz ve ainndaki açıklamadan "Amazon" Cıikesinden "hamak" alabüeceğinizı ögreniyorsunuz. Hariıadaki avıklamalara göre, Reunyon Adalan'ndan "vanilya", Kenya'dan "devekuju yumurtası", Brezilya'dan "koleksiyon kelebekleri", Çin'den "yerel obje"' alabıiirsini/. Ama en guzeli Polinezya'dan: "Monoy güzellik prodüileri!.." Sakın, "Peki ya Fransa'dan ne . aiacağım" diye dujünmeye kalkmayın. Çünku Fransa haritada yok!.. Plisetskaya İspanya'da Kültür Servisi Sovyetler Birliği'nin Bolşoy Balesi'nin en buyük sanatçılarından, ünlü balerin Maya Plisetskaya, tspanya Ulusal Balesi'nin sanat yönetmenliğine getiriliyor. İspanya Kültür Bakanlığı sözcüsunün Madrid'de yaptığı açıklamaya göre, Plisetskaya ile önümüzdeki aralık ayından başlayarak geçerli olmak üzere iki yıllık bir sözleşme imzalanacak. Plisetskaya, yılın altı ayını tspanya'da, altı ayını da ülkesi Sovyetler Birliği 'nde geçirecek. Tiyatro şenüği Önümüzdeki yıl için planladıgınız başka degişiklikler var mı? GÜN önümüzdeki yıl, eğer yönetim kurulumuz da kabul ederse, tiyatroyu ayn bir bölüm olarak duşünüyoruz. Bir tiyatro şenliği. Sinemayı ayırmamız mükemmel bir başanya ulastı. Şimdi aynısını tiyatro için de yapmayı duşünüyoruz. Sanınm sık sık lmyl«çtıgınıT bir sonı: "Spor ve Sergi Hamamı"ndan festivali ne zaman kurtaracaksınız? GÜN Geçen gun bir profesör arkadaşım, "Festival şehri aşü" dedi. Çok doğru bir tanımlamaydı. Artık butün yöneticiler ve düzenleyiciler bunu bilmeli ve bu ayıbı kapatmalıyız. Biz seyirciye Spor ve Sergi Sarayı'nda resmen işkence çektiriyoruz. Bunu yapmaya hakkımız yok. Ama ne yapalım ki, böyle bir yerimiz olmasa, bu kadar seyirciyi içeri alamasak, bu festivali yapma koşulumuz yok. Son bir sonı: önümüzdeki yılın programını hazırlamaya başladıgınua gore, festival öncesi Sayın Dalan'ın deyişiyle "halka dönuklügun" saglanması için neler yapacaksınız? GÜN Ben bizim yaptığımız her şeyin halka dönük olduğu kanaatindeyim. Bizim en büyük somnumi'z demin de söylediğım gibi salon sorunu. Bundan kacamayız. Eğer halkı seviyorsak, halka saygımız varsa halkın isteğine cevap vermeliyiz. Halka saygı budur bence. Halkın rahatca içeri girebileceği, rahatça görüp, işitip, rahat koltuklarda oturacag; bir salona ibıiyaç var. Her şeyden önce bunu düşuneUm, sonra programlar üzerinde tartışalım. Liberace müzesi Kültür Servisi Geçen şubat ayında AIDS'e yakalanarak ölen Amerikalı ünlü piyanist ve şovmen Liberace'm kız kardeşi Angie Liberace, ağabeyinin Las Vegas kentindeki villasını müzeye dönüştürmek isıediğini açıkladı. Ancak Angie Liberace, ünlü piyanistin milyonlarca dolar tutarındaki mirası avukatınm ve maliyecisinin denetiminde bulunduğundan, villayı bir Liberace Müzesi'ne' dönüştürebilmek için 5 milyon dolar kadar bir para bulmak gerektiğini belirtti. Angie Liberace, ağabeyinin villasının, tıpkı Elvis Presley'in Memphis'teki Graceland Müzesi gibi bir "tapınak" olduğunu ve mutlaka korunması gerektiğini söyledi. HAVA DURUMU Mm "7"' M n «•a*» Mm OngM Mım K k > k \ Boh sr M eıra 30* 18" EdKVl 3S*M*Enaun 30* 13* EtfftNr 36* 25* GıttMp 34*23* Sdnuatm 1 29*22* hctttl l 29* M* IttR&ul 1 3 0 * 1 5 * 1ar* * 28* 17* Km 30* 1t* KMUnnı J 37*î»*««ı*f A B A * Y B A A Y V B • 30" 18* Kfltyl 28° 8 * t U u y ı 30° 14* MuOtt 35° 23* MQd* 25* 18* Stmui 28* 17* Sirt 27* 19* Snop 34*2O*Snv 28* 10* S U*^ 2>*14*Tr*«ın 29» 18* Vmgn A 33*17* A 31*17* A 31* 18* A 3TH* B A B A A A e 27* i r 28* 20» 34* 25* 27*20* 30* 17* 3S*28* AnMnvn «M Bıg« e«grad 6>rt« 8om CtflVVI» triK* a »*2Î" 8 28*17" CUM Fortdui SfM KMn 19° A 34" 42° ' 1 26" t 22" 23" 20" ~i 22* J 44" i 23" » 38* ) 23" LOKrt MOSKM Munlı H*w Yoik e A 21° 27" 22° 28" 18° 23" 4S" 29° 24° 34" 35° B Y B Y a° 88'in kesinleşmeyen programı "Bu programm çalışmalanna çok önceden basladık. Dengeli bir progranı oluşturmaya çalışıyoruz. Bale bölümunde önemli ginşimlerimiz var. Mesela Maurice Bejart'ın 20. Yüzyıl Balesi'ni getirtiyoruz. Avrupa'run bu bir numaralı balesiyle anlaşmaya vardık. Varşova Orkestrası, Lyon Orkestrası'nın gelme ihtimali büyük. BBC Orkestrası ile görüşmeleri sürdürüyoruz. Viyana Oda Orkestrası Ue Viyana Çocuk Korosu'nun gelmesi kesinlesti. Moskova'dan bir koronun gelmesi söz konusu. Joan Baez ve Miles Davis'le anlaşmak Uzereyiz. P«co de Lucia da programda. Eğer olanak bulursak, büyük bir pop ya da rock şarkıcısı getirtip sıadyumda konser verdirmek istiyoruz. Tina Turoer, David Bowe ya da Madonna olabilir. Pans flyıd Honu SMya Sam TdAv. lu* 0» B A A 8 A A Y 810 ktisur milyon hasılat Acaba fiyatlann yüksek olmasının da etkisi olabUir mi? GÜN Fiyatlann etkisinin olduğu kamsında değiüm. Ucuzyerler de vardı. 1015 bin liralık yerler olduğu gibi 3 bin liralık yerler de vardı. Bu yıl öğrenci indirimi de yapmıştık. Vakfın bu yılki hasüatı nedir? Boş geçen gösteriler, konserler beklenenden duşük hasılata yol açtı mı? GÜN Bu yıl 810 küsur milyon lira hasılat yaptık bilet satı$lanndan. Aynca aldığımız destek Oofr M M n * ! » * » *0>» m n j n r t ı ı ı o t a ı g a t HAVA S1CAH.ICJ An 0ta «* OogH KattMtı yto^ıh tftv tfMUtı t{A gtftctlı DıM n ı M l mgtji tfup oMt < oaız SUYU sçMuajn AMHL IMMHVI 30. FW« m . mm. Nıtyı 29. A M * I \b* a c«mi ' Smn. TMM. Srtav 25 CnaMc* 24 Sn» 23. nnya 22 « m v(