18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 BEYRUT (a.a.) Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel'in tslami Işler Danışmam Muhammed Şukeyr, kimliği belirlenemeyen silahlı kişiler tarafından girişilen bir saldın sonucu öldü. Lübnan polisi, Şukeyr'i Beyrut'un Müslümanların çoğunlukta bulunduğu batı kesimindeki evinde öldüren saldırganların aranmakta olduğunu bildirdi. Müslüman olan Muhammed Şukeyr, Devlet Başkanı Emin Cemayel ile kendisini boykot eden Lübnan 'daki Müslüman liderler arasında arabuluculuk yapıyordu. CemayeVin danışmanına suikast Sri Lanka'da gerillalar, silahlarını bugün Hint askerlerine teslim edecek Tamiller silalı bırakıyor ALt SİRMEN DUNYADABUGIJN Denktaş: Makarios ırkçıydı LEFKOŞA (a.a.) KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, "Makarios, tarihe, Kıbrıs'ı bölen şoven bir lider, dünyayı bağımsızlık havariliğine inandıran Bizans sahtekân, eli kanh bir din adamı olarak kaydedilmiştir" dedi. KKTC Cumhurbaşkam, dün Lefkoşa'da verdiği demeçte, ada Rumlannın Makarios'u anmalannı eieştirdi. Denktaş, Makarios 'un, Kıbrıs'ı 1960'ta iki halktan oluşan bir ortaklık cumhuriyeti şekHnde devraldtğım, üç yıl sonra da Enosis uğruna başlattığı kanlı saldırılarla adayı ikiye böldüğünu hatırlatarak, "Makarios, meşru Kıbns hükümetini yok eden ırkçı bir lider olarak hatırlanmalıdır" diye konuştu. Dün yapılması planlanan teslim töreni bugüne ertelendi. Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları lideri Velupillai Probhakaran, sembolik bir jest yaparak, silahını ilk olarak teslim edecek. Tamil lideri Probhakaran, barış planı uyannca Tamillerin çoğunlukta olduğu bölgede kurulacak olan geçici yerel konseyde önemli bir göreve getirilecek. KOLOMBO (AP) Sri Lanka'nın en büyük gerilla örgütü Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanlan'nın, Hindistan ile Sri Lanka arasında imzalanan banş planına uymasını kabul ederek önceki gün ülkesine dönen Tamil lideri Velupillai Probhakaran, 2 bin Tamil gerillası ile birlikte silahını bugün Hint askerlerine teslim edecek. Dün yapılması planlanan silah teslim töreni bugüne ertelendi. Probhakaran'ın Sri Lanka'da yeni genel seçimler yapılıncaya kadar, Jaffna'daki geçici yerel hükümette önemli bir görev alacağı bildiriliyor. Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanları örgütünün lideri Probhakaran, önceki gün, örgütün sürgündeki karargâhlannın bulunduğu Hindistan'ın güneyindeki Madras kentinden Hindistan Hava Kuvvetleri'ne bağlı bir savaş ucağı ile ayrılarak Jaffna Yarımadası'na geldi. Gerilla lideri, buradan da helikopterle Nallur kasabasmdaki Tamil gerilla üssüne geldi. Tamiller, Probhakaran'ı coşkulu sevgi gösterileri ile karşıladılar. Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, gerilla liderinin, Hintli hükümet yetkilileri ile yaptığı 9 gun süren görüşmelerin sonucunda, örgütüne bağlı gerillaların silahlarını bırakmasını kabul ettiğini açıklamıştı. Sri Lanka hükümeti yetkilile Mahkum ve Tutuklu Aileleri... İçinizde onları tanıyanlar var kuşkusuz. Hatta içinizden bir bölümü onların ta kendisidir. Kiminin oğlu, kiminin kızı, kiminin eşi, kiminin babası, kiminin yeğeni, kiminin kardeşi içerdedir. Onları yakından tanıdım bir zamanlar; kanm, anam, oğlum, babam yakınlarımdılar ya da arkadaşlarımın eşleri, kardeşleri ana babalarıydılar. Hükümlü ya da tutuklu ailesi yakını olmanın ne güç zanaat olduğunu olayi yaşayanlar ve onları tanıyanlar bilirier ancak. Onlar da, tıpkı gardiyanlar gibi yarı mahkumdurlar. Bedenen dışarda düşünce olarak yaşamlarının yarısıyla içerdedirler. Yasamlarında iki tutkuları vardır Birincisi, yakınlarının içerde insanca koşullar içinde yaşamaları, ikincisi de en kısa zamanda onlara kavuşabilmektir. On beşte bir tel arkasından, cam ardından görürler sevdiklerini, yakınlarını. Kesik kesik, ama seslerini duyurabilmek için bağırarak konuşurlar. Eilerinde kirli torbalarıyla dönerler, kapısından içeri girebilmek için saatlerce güneş ve yağmur altında itiş kakış bekledikleri hapishaneden. Evde nasıl geçtiği anlaşılmayan kısa görüşü yenıden anımsamaya çalışıriar. "Bana neden öyle dedi?" Acaba bir şeye canı mı sıkılıyordu oğlumun?" diye düşünmeye koyulurlar. Genç kadın, kocasını bu kez daha iyi görmüştür, sevinir. Oğlan, bir yaşında iken yantndan ayrılan ve başka kentte yaşayan, bir bayram açık görüşünde iki yıl sonra ilk kez karşılaştığı babasını tanımaz, yadırgar ve açık görüş yerindeki masanın üstünde ağlamaya başlar... Evet zor zanaattır tutuklu ya da hükümlü ailesi olmak. Onlar içerdekilerin gözü kulağı, eli ayağı ve bir ölçude yüreğidirler. Onun için de, bir kaplan gibi yırtıcı olurlar gereğinde, sevdikjerine yaşam olanağı sağlayabilmek uğruna. Ülkemizde çoktur tutuklu ve hükümlü ailesi. Ve bugün rahat koltuğunda oturanların hiçbirinin güvencesi yoktur yann öbür gün tutuklu ve hükümlü aitesi olmayacaklan yolunda. Çünkü ülkemizde hapislik herkesin başında, kimbılir, nerede nasıl, kaç yaşında... Onların yaşamı uzun bir çileye dönüşmüştür. ve en çok korktukları, tepki gösterdikleri konu ise, yakınlarına içerde işkence yapılması ve kötü davranılmasıdır. Bu uygulama da yaygındır ülkemizde. Mahkum ve tutukluya insanca davranmak bir türlü kabullenilen bir davranış olmamıştır nedense. Oysa olanaklıdır böyle bir davranış. Arkadaşlarımla birlikte, tutukluya, mahkuma insanca davranan yetkililer de gördük. Hapisten çıktıktan sonra da o yetkililerle dostça ilişkilerimiz sürdü. Kimi gardiyandı canımız kadar aziz, kimi savcıydı görevinin ve insanlığın bilincinde Ama ne yazık ki, onlar azınlıktadırlar. Bugün her bayram yaklaştığında yüreğimde sızı olan mahkum ve tutuklulan ve onlara reva görülen davranışı yazacaktım. Olmadı. Çünkü olay o boyutu da aştı. Artık mahkum ve tutuklu ailelerinin kadınlan da sürükleniyorlar saçlarından, babaları küfürler yiyerek, tekme sille tokat tıkılıyorlar poüs arabalarına; polisler olayı fotoğraflamak isteyen gazetecilere silahlannı doğrultup tehditler yağdırabiliyortar. Oysa daha insanca, daha görev sınırı içinde davranmak olanağının bulunduğunu gösteren meslektaşları da var. Ama kimileri aldırmıyorlar. Artık tutuklu ve hükümlü aileleri, yakınlarryla aynı yazgıyı paylaşıyorlar, her türlü kötü davranıştan nasiplerini aiıyorlar. Ve ülkemizde bu rejime demokrasi deniyor ve insan haklarına uygun davranıldığı yüz kızarmadan söylenebiliyor. Geçen hafta Sağmalcılar Ceza ve Tutukevi önünde yaşananlardan sonra, kim yüzü kızarmadan demokrasimizden, çağdaşlığımızdan söz edebilir artık? Yeni ve konforlu cezaevleri yapmakla öğünen yetkililerimize de bir çift sözümüz var. Cezaevinin konforu kuşkusuz önemsiz değil. Ama asıl önemli olan, o cezaevinde insanlara nasıl dayranıfdığıdır. " u1 Ülkemızdeki E tipi cezaevleri, eskilerine oranla daha koiV forlu, daha sağlıklıdır. Ama E tipi cezaevlerinin çoğunda hükümlülere davranışlar insan onurunun kabul edemeyeceği düzeydedir. Akşamları havalandırmanın erken kapanmasından tutun da, geceleri mahkumların yemekhanede yemek yemelerine izin verilmeyip, yemeklerini yatakhanelere çıkarıp, akşam yemeklerini orada yemek zorunda bırakılmaları gibi birçok uygulama yürürlüktedir. Gazete ve dergilerin yasaklanmasından, sağlık ve temizlik olanaklarının ellerinden alınması ve ruh sağlıklarını bozacak davranışlar reva görüldükten sonra mahkumlara, cezaevinin mimari yapısının ya da iç dekorasyonunun ne önemi kalıyor ki? Bütün bu davranışların, altında Türkiye Cumhuriyeti'nin imzası bulunan 31 Temmuz 1957 tarihli Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nce onaylanan "Tutuklu ve Hükümlü lere Muamelede Uyulması Gereken Asgari Kurallar" konvansiyonuna aykırı olduğunu da belirtmeye gerek yok sanırım. Bu kuralları uygulamak için illa açlık grevlerine mi gerek görülüyor acaba? Mahkum ve tutuklu ailelerini yerlerde sürükleyenler, türban gösterilerindeki tutumlarını neden unutuyorlar? Acaba birıleri onlara, "birincilere hoşgörülü davranın, öbürlerinin ise canına okuyun!" mu diyor. İster tutuklu, hükümlü olsun, ister özgür, ister mahkum ve tutuklu ailesi olsun, ister memur eşi, insanımıza insanca davranmayı öğrenmedikten sonra, yasalanmız boş bir kalıp, düzenimiz bir baskı aracı, bayramlarımız ise acılı güldürü birer panayır olmaktan öteye gidemeyecek. Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, önceki gün gittiği Madras'ta, Tamil lideri Probhakaranhn silahlan bırakmayı kabul ettiğini açıkladı (sağda). Tamiller, Sri Lanka'nm kuzey ve doğusunun bağımsızlığım istiyor (solda). rinin yaptıkları açıklamaya göre Probhakaran bugün, Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanlan örgütüne bağlı 2 bin gerilla ile birlikte silahını Hint askerlerine teslim edecek. Probhakaran'ın sembolik bir jest yaparak silahını ilk olarak teslim edeceği açıklandı. Teslim töreninin erteleniş nedeni ise açıklanmadı. Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanlan gerillalan, liderleri Probhakaran'ın sürgünde bulunduğu Hindistan'dan Jaffna'ya dönmesine izin verilinceye kadar silahlannı bırakmayacaklarını belirtmişlerdi. Bunun üzerine Probhakaran'ın ülkesine dönmesine izin verilmişti. Hindistan'ın Jaffna Yarımadası'na geçen hafta gönderdiği 3 bin askerin, gerillalann silahlannı bırakmasına ve Sri Lanka ordu birliklerinin bölgedeki Tamil köylerinden kışlalanna dönmesine gözcülük edecekleri ve ateşkesi denetleyecekleri haber veriliyor. Hint askerleri arasında Tamil Nadu eyaletinden gelen Hintli Tamiller, Pencaplı Sihler ve Himalayalı Gurkalar bulunuyor. Sri Lanka Devlet Başkanı Junius Jayevardene ile Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi arasında geçen çarşamba günü imzalanan barış planı uyannca, Sri Lankada Tamillerin nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu kuzey ve doğu bölgelerinde yerel bir konsey oluşturulacak. Bu konsey, ülkedeki gelecek seçimlere kadar bu bölgeleri yönetecek. Gerilla lideri Probhakaran'ın Jaffna'ya dönüşünden sonra bölgede durumun sakin olduğu ve çatışma meydana gelmediği belirtilirken, başkent Kolombo'da 3 Hint askerinin mayın patlaması sonucu yaralandığı iddia edildi. Ancak bu haber doğrulanmadı. Barış planı uyannca tüm Tamil gerillalarının silahlannı teslim etmelerinin uzun zaman alabileceği belirtiliyor. Plan uyannca Tamil siyasi tutuklular için de genel af ilan edilecek. Fransa'da Türk genci boğuldu DRAGUIGNAN (a.a.) Fransa'nm güneydoğusundaki Verdon bölgesinde, 17 yaşında bir Türk genci gölde boğularak öldü. Önder Ramazan adındaki genç, Verdon yöresindeki Aıgumes'de bir lokantada çalışıyordu. Hafta sonunu değerlendirmek amacıyla arkadaşlarıyla birlikte SainteCroix gölüne giden Ramazan, yüzmek için girdiği gölde boğularak öldü. F. ALMAN GE1VERAL ANZEIGER GAZETEStNÎN HABERİ Füzeler için Bonn'dan öneri Federal Alman gazetesine göre Bonn hükümeti, Sovyetler Birliği'nin eşit sayıda SCUDBtaktik füzesini Avrupa'dan çekmesi durumunda topraklarmdaki 72 adet Pershing 1A füzesinden vazgeçmeyi kabul edecek. Gazeteye göre, Sovyetler Birliği ile Federal Almanya bu konuda doğrvdan görüşmeler yapabüirler. WASHINGTON / BONN Bonn hükümetinin, Sovyetler Birliği'nin eşit sayıda SCUDB taktik füzesini çekmesi halinde elindeki 72 adet Pershing 1A füzesinden vazgeçmeye hazır olduğu bildirildi. Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı'na yakınlığıyla bilinen "General Anzeiger" gazetesine göre Bonn, SSCB'ye, Demokratik Almanya ve Çekoslovakya'da konuşlandınlmış olan SCUDB taktik füzelerinin sökülmesine karşılık Pershing 1A'ların bertaraf edilmesini önermeye hazırlanıyor. Gazete, böyle bir öneriyle, AlmanSovyet doğrudan görüşmelerinin başlayabileceğini yazdı. Pershing 1A'lar, Federal Almanya Hava Kuvvetleri'ne ait bulunuyor, ancak nükleer başlıkları Amerikan denetimi altında. Bu füzeler, SSCB'yle ABD arasında orta menzilli füzelerin sökülmesi konusunda bir anlaşma yapılabilmesi konusunda en büyük engellerden birini oluşturuyor. Bu arada, ABD'nin, Federal Almanya hükümetine Pershing 1A füzelerinin ortadan kaldırılması konusunda baskı yapmaya niyeti olmadığı bildirildi. Amerikan Silahsızlanma Ajansı (ACDA) Müdürü Kenneth Adelman, CBS Televizyonu'na verdiği demeçte, "Beyaz Saray yönetiminin, SSCB'yle bir silahsızlanma anlaşmasını kolaylaştırmak amacıyla Bonn iizerinde Pershing 1A'lar i;in baskı yapmaya niyeti yoktur" dedi. Adelman, nükleer başlıkları ABD'ye ait olan 72 Pershing 1A'nın sökülmesi yolundaki Sovyet isteğini "blör' olarak nitelendirdi ve SSCB'yle ABD arasındaki silahsızlanma görüşmelerinin Sovyetler'in "blöfler zinciri" haline geldiğini öne sürerek, ' "ABD olarak iyi dayandık" dedi. Adelman, Sovyetler'in, bütün orta menzilli füzelerin sökülmesi konusunda bir anlaşma yapılmasından önce de "yeni engeller" çıkaracağı göruşünu savundu. Kampelman'ın açıklaması Cenevre'deki silahsızlanma görüşmelerinde ABD heyetine başkanlık eden Max Kampelman, görüşmelerde Pershing 1A'lann da ele alındığını bildirdi. Kampelman, bir ABD televizyonuna verdiği demeçte, ulkesinin Almanya ile ilişkileri tehlikeye atacak bir anlaşma yapmayacağmı söyledi. Sovyet heyeti başkan yardımcısı Aleksei Obukov ise, ABD'riin Pershing 1A'ların savaş başhklannın sokülmesini reddettiğini söyledi. Kampelman geçen hafta da Londra'da Pershing 1A'lann eski olduklarını ve Sovyetler için tehdit oluşturmadıklannı ileri sürmüştü. Kırun Türkleri Moskovcfda gösteri yaptı MOSKOVA (AP/a.a.) Yüzden fazla Kınm Türkü, dün sabah erken saatlerde Moskova'nın en büyük parkında anayurtları Kırım'a dönmek isteğiyle gösteri yaptı. Çevreleri çok sayıda polisle sarılan göstericilerin gazetecilerle konuşmalan engellendi. Kınm Türklerinin gösteri yaptıkları Ismailovo Parkı'nın, 15 araba polis, bir ambulans, bir itfaiye arabası ve bir su kamyonu ile çevrildiği bildirildi. Gözlemcilere göre İsmailovo Parkı'nda yaptıkJarı gösteri, Kınm Türklerinin büyük bir olasılıkla son gösterileri olacak ve bu göstericiler de başkent dışına gönderilecek. Bundan önce Moskova'daki Kızıl Meydan'da bir gösteri yapmalarına izin verilen Kırım Türklerinin büyük çoğunluğu polis tarafından Moskova'dan çıkartılarak evlerine gönderilmişti. tranhn doğal gaz tüketimi artıyor VtYANA (ANKA) tran 'da do&at gaz kullanımının 2000 yüma kadar üç kat artması bekleniyor. "World Gas Report" adlı yayında yer alan bilgilere göre, halen 15 milyar metre küp olan tran'daki doğal gaz tuketiminin 2000 yılında 40 milyar metre kübe çıkacağı tahmin ediliyor. Raporda, tran 'ın doğal gaz kullanımma beklenen artışta bu ülkenin nüfusundaki hızlı gelişmenin etkili olacağı belirtiliyor. tran 'daki nüfusun 1979 yılında 36 milyon iken halen 48.2 milyona ulaştığı sanılıyor. Albay Diaz, genelkurmay başkanı hakkındaki suçlamalarını geri aldı Panama'da Noriega'nın "zaferi"Tunus'ta Gözlemcilere göre, geçen hafta evi silahlı kuvvetler tarafından kuşatılan ve tutuklanan Albay Diaz, belgeyi, büyük olasılıkla baskı altında imzaladı. HaitVde saldın PORTAUPRINCE (AA) Haiti Demokratik Kurtuluş Partisi'nin (MODELH) kurucusu ve Genel Koordinatörü Louis Eugene Athis (46), önceki gün kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından öldürüldü. PortAuPrince'in 30 km güneybatısında bulunan Leogane'de. bir kilise önünde siyasi bir toplantı duzenleyen Athis, bazı kişilerin saldırısına uğradı. Kimliği belirlenemeyen saldırganlar, "Komünist" diye bağırarak, Athis'e bıçak, sopa ve taşlarla saldırdılar. Athis'in yardımcılarmdan François Jean'ı da öldüren saldırganlar, daha sonra Athis ve Jean'ın cesetlerini yaktılar. Haiti Demokratik Kurtuluş Partisi, 10 tlımlı siyasinin oluşturduğu Demokratik Merkez 'in üyesi bulunuyor. bombah saldırılar PANAMA CITY (ANKA) Orta Amerika ülkelerinden Panama'da Silahlı Kuvvetler Komutanı ve yönetimin "güçlü adamı" General Manuel Antonio Noriega hakkında ağır suçlamalarda bulunan eski yardımcısı Albay Roberto Diaz'ın iddialarını geri aldığı bildirildi. Geçen hafta, evi silahlı kuvvetler tarafından kuşatılmasından sonra tutuklanan Albay Diaz'ın avukatı, müvekkilinin "delil bulunmadığı"m kabul ederek iddialarını geri aldığıru belirten bir yazı imzaladığını açıkladı. Ancak avukat, kendisine Diaz ile temas kurma olanağının verilmediğini de söyledi. Diaz'ın avukatının açıklamalarını değerlendiren siyasal gözlemciler, albayın yazıyı büyük bir olasılıkla baskı altında imzaladığını öne sürüyorlar. Geçen haziran ayında Roberto Diaz, Noriega'yı Devlet Başkanı General Omar Torrijos'un 1 3 kişinin yaralanmasma yol açan 4 patlamadan radikal tslamcıların sorumlu olduğu sanılıvor. TUNUS (AP) Tunus'un Sus ve Monastır kentlerinde önceki gece patlayan 4 bomba, 13 turistin yaralanmasma neden oldu. Bombalama eylemlerinden radikal tslamcıların sorumlu olduğu sanılıyor. Tunus resmi haber ajansı TAP tarafından olaya ilişkin yayımlanan bildiride, "bombalama eylemleri ülke çapındaki sukuneti ve huzuru bozamayacak <kadar destekten yoksun bir girişimdir" denildi. İçişleri Bakanlığı, patlamalara el yapısı bombaların yol açtığını bildirdi. Yaralananların durumunun ağır olmadığı haber verildi. Albay Diaz 'tn suçlamalan, Panama 'da Genelkurmay Başkam Soriega 'ya karşı büyük protesto gosterilerine yol açmıştu öldüğü uçak kazasında rol oynamakla ve seçimlerde yolsuzluk yapmakla suçlamıştı. Bunun üzerine Noriega'nın istifası talebi ile ülke çapında protesto gösterileri başlamıstı. Arnerikan Senatosu'nun konuya ilişkin bir soruşturma sonuçlanıncaya kadar Noriega'nın görevinden aynlması ve yargılanması yolunda bir karar tasansının onaylanması üzerine Panama ile ABD arasındaki ilişkiler iyice bozulmuştu. Panama City'de hükümetin onayı ile Amerikan Büyükelçilik binasına, yönetim yanlısı unsurlarca saldınlması üzerine Washington, bu ülkeye yaptığı yardımı kesmişti. Panama yönetimi 26 temmuzda üç muhalefet gazetesini kapatırken 2728 temmuzda Noriega karşıtları, 48 saatlik genel greve gitmişlerdi. Füzelerin parasını CIA ödemîş WASH1NGTON (a.a.) Lübnan'daki AmenKalı rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak amacıvla Iran'a gizlice silah satılması ve elde edüen gelirin Nikaragua'dakı sandinistayönetiminekarşısavaşanConlra gerillalarına aktanlmasını soruşturan ABD Kongresi'nin ilgili komisyonunda dün, Savunma Bakanı Caspar VVeinberger'in dinlenmesi ile ifade alma sureci sona erdi. Soruşturma Komisyonu Uyesi, Jack Brooks, bir milyon doları aşan satışların Kongre'ye bildirilmesini zonınlu kılan yasa hükmunden kurtulmak için, CIA tarafından, İran'a yollanan Tow füzeleri için her partıde* 999.999 dolar ödendiğini ileri sürdü. Dun ıfadesine başvurulan Savunma Bakanı Caspar Weinberger, Brooks'un açıklamasını şaşkınlıkla karşılayarak, kendisinin sadece toplam tutardan haberdar olduğunu, CIA'nın ödeme şekillerine ilişkin bir bilgısi olmadığını kaydetti. Weinberget "Eger CIA odcmeleri böyle yapmışsa, bütün işi yuzüne gözüne hulaşlırmış, ben sadece toplam olarak ne kadar ödendiğini biliyorum" dedi. Savunma Bakanı aynca, gerek kendisinin gerek Dışişleri Bakanı George Shultz'un silahlann Iran'a satışına karşı çıktıklarını \e olavları gazetelerden öğrendıklerıni soyledı. Soruşturma Komisvonu Başkanı Senator Danıel lnouye, Irangate skandalını, "Tüyler ürpertici bir olay. Hile, diızenbazlık ve yasaya saygısızlığın hikâyesi" olarak nitelendirdi. İRANGATE SKANDALI İsrail 120 FiUstinliyi serbest bıraktı KUDÜS (AA) tsrail, cezalarının büyük bir kısmınt tamamlamış 120 Filistinli gerillayı kurban bayramı dolayısıyla serbest bıraktı. İsrailli yetkililer, Gazze'de tutuklu bulunan ve daha önce serbest bırakılması düşünülen 50 kadar Filistinliyi ise şimdilik tutmaya devam edeceklerini kaydettiler. tsrail cezaevlerinde yaklaşık 4 bin ıdar Filistinli bulunuyor. Milyonlarca Iranlıyı ayağa kaldırdı Iran devriminin lideri Ayetullah Ruhullah Musavi Humeyni, 1900 yılında Tahran yakınlarındaki Humeyn kasabasında doğdu. Militan din adamları yetiştirmesiyle tanınan bir aile ortamında büyüyen Humeyni, iki yaşmdayken bir suikast sonucu babasını kaybetti. Kuran kurslarına giden Humeyni, ağabeyinden de Arapça ve mantık dersleri aldı. 20 yaşmdayken Irak'a geçti ve ünlü ilahiyatçı Abdülkerim Hayri Yezdi'nin yanında ilahiyat ve edebiyat okudu. Bu arada astronomi ve felsefe oğrenimi de yapan Humeyni, Iran'a dönuşünde kutsal Kum kentine yerleşti ve genç yaşına rağmen kısa zamanda kendisini gösterdi; sayılan, sözüne uyulan biri oldu. Otuz yaşmdayken bir mollanın kızıyla evlendi ve beş çocuk babası oldu. 1941'de "Kesfü'lEsrar" adlı ilk kitabını yayımladı. Bunda Şahlık rejimine şiddetle çatıyordu. 1950'de "Ayetuliah" seçildi. 1962'den itibaren de İran'daki Şiilerin dini lideri konumuna geldi. 1963 yılında tutuklandı ise de halkın gösterdiği sert tepki üzerine serbest bırakıldı. Ancak yönetim ile Humeyni yanlıları arasında çatışmaların artması üzerine kasım 1964'te Türkiye'ye sürgün edildi. Bir yıl Ankara ve Bursa'da yaşayan Humeyni, daha sonra lrak'ın Şii merkezi Necef'e gitti. Sürgünde olmasına rağmen mollalar aracılığıyla fikirlerini Iran halkına iletebilen Humeyni, Şahlık yönetimine karşı mücadeleyi yoğunlaştırdı. Ulke içinde etkisinin artması üzerine İran Bağdat'a baskı yaparak Humeyni'nin Irak tan ayrılmasını sağladı. Fransa'ya giden Humeyni ise buradan yabancı basınla cok etkili bir ilişki kurarak Şah yönetimini yıpratmayı sürdurdü. Nitekim onca baskı ve zulme rağmen Şah yönetimi muhalefeti durdurmayı başaramadı Şah ve ailesi sonunda 16 Ocak 1979'da dinlenmek amaayla ve geçici olarak İran'dan ayrıldı. Ama bu kalıcı bir aynlış olacaktı. Çünkü 1 şubat günü Humeyni Tahran'a ayak bastı. 30 martta İslam Cumhuriyeti için halkoylaması yapıldı. İki gun sonra, yani Iranlılarca milli bayram olarak kabul edüen 1 nisan günü, İran İslam Cumhuriyeti resmen doğdu. PORTRE AYETULLAH HUMEYNI FKÖ lideri Amfat, Hindistartcla YENİ DELHİ (ANKA) Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Yaser Arafat, üç günlük resmi bir ziyaret için Hindistan'a geldi. Yeni Delhi Havaalanı'nda Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi tarafından karşılanan Arafat'ın Hintli yetkililer ile yapacağı görüşınelerde ağırlığı Orta Doğu Barış Konferansı'run düzenlenmesi konusuna vereceği bildirildi. Hindistan'ı yedinci kez ziyaret eden Arafat ile yapılacak görüşmelerde aynca ikÛi, bölgesel ve uluslararası konular üzerinde de durulacağı kaydedildi. Yeni Delhi Havaalanı'nda basına bir açıklama yapan Arafat, Hindistan'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve ziyaretin Hindistan ile FKÖ arasındaki "sıcak" ilişkileri daha da güçlendirmeyi amaçladığını söyledi. Bu arada, görüşmelerde geçen ay Hindistan ile İsrail arasında Davis Kupası çerçevesinde yapılan tenis karşılaşmasının gündeme gelmesi bekleniyor. Reagan'a yeni suçlama Daniel lnouye. "Bu olay, büyük bir ultısun kendisini büyük yapan prensiptere ihanet ederek, rehin alanlara tutsak olmasının hikâyesidir" şeklinde konuştu. J&ıgoslavyu 'da uçak kazası BELGRAD (AA) Yugoslavya 'da önceki gün meydana gelen bir uçak kazasında 5 kişinin öldüğü bildirildi. Yugoslav Tanjug Haber Ajansı, bir kulübe ait olan ve sportif faaliyeüer için kullanılan Fransız yapısı uçağın, Ljubliana 'nın yaklaşık 50 km güneyindeki Bovec'te düştüğünü duyurdu. PARtS (a.a.) Iran'm eski Cumhurbaşkam Ebiilhasan Bcni Sadr, Ronald Reagan'ın, 1980 ekiminde başkan adayı olduğu sırada İran'dan, Tahran'daki Amerikan Büyükelçiliğinde tutulan Amerikalı rehinelerin salıverilmesini seçim sonrasına kadar ertelemesini istediğini öne sürdü. Beni Sadr, Fransız dergisi VSD'ye verdiği demeçte, Reagan'ın bu onerisini, o dönemde Iran Adalet Bakanı olan Ayetullah Muhammed Hüseyin Beheşti aracılığıyla yaptığını söyledi. Reagan'ın, isteğinin yerıne getirilmesi karşüığında İran'a silah ve yedek parça vaadinde bulunduğunu kaydeden Beni Sadr, bu olayın "İrangate'in girizgâhı" olduğunu ifade etti. Amacın, Ronald Reagan'ın seçilip Jimm> Carter'ın elenmesini beklemek olduğunu söyleyen Beni Sadr, 4 kasımdaki Reagan zaferinden sonra rehinelerin serbest bırakıldığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle