28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AĞUSTOS 1987 HABERLER CUMHURİYET/13 Iııöııü: 'Evet' lıalkuı yüzünü güldürecek tZLENtMLER Yüksek sesle: 'Evet RAGIP DURAN TRABZON Kalabalıklar bir partinin siyasi ve moral temelini oluşturuyor galiba. SHP'nin "Güneş" otobüsü Ordu il sınınna girdikten sonra konvoy Karadeniz kadar caıüı, kıvrak ve kalabalıktı. Bir ara otobüsün üzerinden temiz hava ve çevrenin Gauguinvari manzarasını gözlerken Ordu SHP örgütünun "uzun ince bir yolda", belki 300 araçlık bir kervan oluşturduğunu saptadım. Ortam, bol klaksonlu ve SHP bayraklı. Sık sık "Başbakan Inönü" slogarüan atıhyor. 24 yıl öncesinin "ajans haberierinden" hatırlanan bir söz bu. Tenne çıkışında Evci Belediyesi, SHP konvoyuna bir "ögle pavyonu" şöleni çekti. "Öğle rakısı'ndan sonra çıkan bu usul, saat 14'e doğru yemeklişarkılıtürkülü solistli bir eğlence. "Mavi mavi masmavi" neredeyse ulusal marş. "Leytim ley" ve "Aldınna gönul aldırma" parçalanyla Sabahattin Âü'yi andık. Yeşil taban ve tavanlı, pembe kolonlu salonda ayrıca yine Sabahattin Âli'nin öykülerindeki "taşra eşrafuuo fllemierini" andıran sahneler görundu. Şantöz kızımız, magazin basınına manşetlik fotoğraflar verirken, Istanbul Konservatuyan'nda öğrenci olduğunu anlatıyor, ancak vakit yetersizliğinden Olympia ve Royal Albert Hall konserlerinden söz edemiyordu. Ordu'ya fındığın en hararetli günlerinde girdik. Toplama mevsimi neredeyse tam olarak bitmiş, herkes hızla aylıklama sevincine girmiş 9 ti. Halkın çoğunluğu işbaşında olmasına rağmen Erdal tnönü, gerek ilçelerde, gerekse il merkezinde büyük kalabalıklar toplamayı başardı. Akşam, Oıdu Belediyesi'nin imitasyon lambri döşemeli düğün ve nikâh salonunda SHP il örgütü, çingene palamudu ve anasonlu suyla iktidara yürümenin zevk ve erdemlerini yüksek sesle düşledi. Orkestra "Symphatie" parçasını çalarken, kalabalık salonda bir masada tek başına küskünce oturan bir partiliye aradaşları şöyle sataştı: "Ne öyle o, Ecevit gibi çeldlip oturmuşsun bir kenara? SHP, Karadeniz gezisinde laz havalarıyla canlandı. Mavi gömlekli DYP Ordu tl Başkanı Güner Sağra (82 referandumunda da mavili gezindiği için soruşturmaya uğramış) tnönü'yü izleyen gazetecileri ağırlayarak "evet" dayanışmasının güzel bir örneğini verdi. Sonuç olarak Erdal İnönü, konuşmalannda pek sistemli olmasa da, tarihi, güncel ve geleceksel konulan peş peşe işlese de, ses tonu dümdüz gitse de, Karadeniz gezisi SHP açısından kitlesel bir gövde gösterisine dönüştü. Hele Trabzon mitingi yöre insanlannın Özal'a karşı yürüttükleri muhalefetin derecesini göstermesi açısından oldukça belirleyici ve ilginçti. Karadeniz'de insanlar yüksek sesle "Evet" diyorlar. SHP lideri Erdal inönü, 6 Eylül öncesinde yapacakları 3 büyük mitingden ilki olan Trabzon mitinginde, özal'ın şaşkınlık içinde olduğunu söyleyerek, "Hayır çıkartmak için 12 Eylül öncesi yöntemler uyguluyor" dedi. HAKKI ERDEM ÖMER GÜNER TRABZON SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, 6 Eylül halkoylaması öncesinde programlanan 3 büyük mitingden ilkini dün Trabzon'da yaptı. İnönü, Trabzon'da vatandaşların, yasakların kalkması için evet oyu kullanmalannı istedi ve evet oylanrun çokluğunun halkın yüzünün gülmesini kolaylaştıracağını söyledi. İnönü, yasakların kalkmasının ve Başbakanlıktan aynlmanın "şaşkınlık içinde" diye nitelediği Özal'a yarayacağını bildirdi. Karadeniz Bölgesi'ndeki evet kampanyasının 3. gününde Trabzon'a oldukça görkemli bir araç konvoyuyla giren SHP lideri İnönü, yol boyunca tüm yerleşim birimlerinde yurttaşlan selamladı ve 6 Eylül halkoylamasında "demokrasi için mavi evet oyu kullanılmasını" istedi. İnönü, Trabzon Atapark alamnda düzenlenen mitingde beklendiği ölçüde buyük bir kalabalık bulamadı. SHP mitinginin bir süre önce aynı alanda Süleyman Demirel'in yaptığı miting ölçüsünde kalabalık toplayamadığı dikkati çekti. SHP lideri, Başbakan özal'ın yasaklar kalktığı takdirde 12 Eylül öncesine dönüleceği biçiminde konuşmasına karşın kendisinin hayır çıkarmak için 12 Eylül öncesi yöntemlere başvurduğunu bildirdi. İnönü, "Yasaklar kalktığında 12 Eylül öncesine dönülür diyen Özal, uyguladığı baskı ve yöntemlerle kendisi 12 Eylül öocesini getiriyor" dedi. 6 Eylül'de, vatandaşların yasaklann kalkması için evet deyip özal'a hanyayı konyayı göstereceklerini kaydeden İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasakh denilen kişiler zaten gezip konuşuyor. Özal'ın giicü yasaklan uygulamaya yetmiyor. Sayın Özal'ın aklı varsa bu işi bıraksın, berkesle beraber olstın, evet desin. Sandıktan evet çıkınca Özal'ın artık halkı aldatamadıgını herkes gorecek. Evetler ne kadar çok olursa. halkın yüzü•nn gülmesi o kadar kolay olur." Başbakan Özal'ın şaşkınlık içinde olduğunu ve hocası Demirel'i geçmeye kalktığını, ancak yüzüne gözüne bulaştırdığmı anlatan İnönü, şöyle konuştu: "Yasaklar SMrdükçe demokrasi olmaz. Şimdi yapılacak şey mertçe, erkekçe yasaklann kalktığını ilan etmektir. Özal bugünlerde çok şaşırdı. Sayın Ozal kendi duşen ağlamaz. Kendi açtığınız kuyuya düşüyor, kendi tuzagınıza giriyorsunuz. Isparta'da vatandaşlan suçiaması, hiddetienmesi de .şaşkınlığım gösteriyor. Sayın Özal Isparta Emniyet Müdüriı'nün Doğu'ya sürülmesini istemiş. Başbakan Doğu'yu sürgün yerleri gibi göniyor. Biz de Doğu'da asayişin saglanmasını, sorunlann çözülmesini bekliyoruz. Başbakanın bu kafası ile Doğu'da sorunlar çözülmez." Trabzon'a gelirken Giresun'un Görele ilçesinde boynunu fındıklardan oluşan bir kolye takılan İnönü, Eynesil'de de belediyeyi ziyaret etti. Inönü'nün Eynesilde yaptığı konuşma seçim otobüsü Güneş'in hoparlörlerinin yanı sıra belediyenin kent içindeki ses düzenininden de yayınlandı. Karadeniz gezisine Çorum ve Amasya'da domdom kurşunu ve yürüyorum dikenlerin Ustünde türkulerini yayınlayarak başlayan SHP seçim otobüsü Güneş'ten Karadeniz kıyılannda ise Karadeniz türküleri yayınlandı. 6 Eylül halkoylamsı için evet için mavi renkteki evet oylannın kullanılmasıra isteyen Inönü'nün bulunduğu SHP seçim otobüsü Güneş Trabzon'a "Mavi, mavi, mavi, mavi en büyük bordo mavi" sözlerinin yer aldığı Trabzonspor türkusü ile girdi. Güneş miting alanına girerken yeniden dom dom kurşununu çalmaya başladı. SHP'lilerin birbuçuk saat kadar geç kahndığı için beklendiği ölçüde kalabalığın olmadığını söyledikleri mitingte konuşan İnönü, Başbakan Özal'ın bir yandan yasakların kalkması konusunu halka gotürduğünü, bir yandan da vaıandaşlara "Fikrini soylersen canına okunım" dediğini söyledi. İnönü, Özal'ı hukuku guguk yaptığını da kaydederek, özal'uı oyunlarına tahammül edemediğini bildirdi ve "Çünkü bir devlet adanuna böyle oyunlar, düzenbazlıklar yakışmaz" dedi. SHP'nin halkoylaması ile ne kurtaracak bir lideri olduğunu, ne de iktidarda kalmak için oyunlara ihtiyacı bulunmadığım bildiren SHP lideri, özal'ın eski siyasileri partizanlıkla suçlarken, ikiyuzlülük yaptığını asil partizanlığın bu dönemde uygulandığını söyledi. tnönu, özal'ın "Alçak dağlan ben yarttım" havasında olduğunu da kaydederek, "Özal'ın yarattığı yalnn soygun, talan düzeni ve yolsuzlukiar. Özal herşeyi ben yaptım, ben ettim diyor. Bazılan kedisini padişahlara benzetiyor. Padişahlar bile böyle konuşmazdı. Ben değil biz derlerdi" diye konuştu. SHP Genel Başkanı Özal'ın gençlere halkoylamasında hayır oyu kullanmaları telkininde bulunmasının kendisini çok kızdırdığını belırterek, "Bir Başbakana bundan daha çok vaktşmayan bir davranış olmaz. Gençlere köşeyi dönme felsefesi aşılamyor. Bu düşüncede olanlann devletin değil, şirketlerin başında olmalan gerekir. Özal, hâlâ şirketten aynldığının, hükümette olduğunnn farkında değU" dedi. SHP Genel Başkanı ANAP iktidannın uygulamalarını sert bir dille eleştirdiği ve sorunlann çözümü için SHP iktidannın gerekJiliğini anlattığı konuşmasında TRT'ni halkoylaması ile ilgili tutumunu da kınadı. TRT'nin bugünkü durumunun Türkiyeyi yönetenlerin yüz karsı olduğunu söyledi. SHP Genel Başkanı tnönu, Karadeniz Bölgesi'ndeki evet kampanyasını bugün tamamlayarak Ankara'ya dönecek. TRABZON MİTİNGİ Hk büyük mitingini Trabzon'da yapan İnönü, özal'ın gücünün yasaklan uygulamaya yetmediğini belirterek, "Yasakh denen kişiler, zaten gelip konuşuyor" dedL Ecevit, Özal'ı bukalemuna benzetti Koşullara, ortama göre özal'la yanşabilecek tek yaratık bukalemundur. Rengini, tutumunu ve kafasım değiştire değiştire bir bilinmez hedefe doğru ilerlemektedir. RAMAN Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, Başbakan Turgut Özal'ın koşullara göre renk değiştirdiğini savunarak, "Renk değiştirmede Özal'la yanşabilecek tek yaratık bukalemundur" dedi. DSP'nin düzenlediği UĞURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) ve haktan yana bir lideri alkışlama özlemi içinde kji. "Kalabalık ne kadardı, kaç bin kişiydF'? diye sorarsanız bir fikir vermek için "özal'ın Afyon'da 4 gun önce topladığı kalabalık kadardı" diyebilirim. Afyon'daki kalabalık kamera oyunu ile TRT ekranına nasıl da, sanki alanda o gün 100 bin kişi topianmış gibi sunulmuştu. SHP, Trabzon'da CHP'nin tabanına oturmuş gibi. Eski CHP'liler biraz yaşlanmışlar. CHP'li delikanlılar orta yaşlara ulaşmışlar. Biraz saçlan ağarmış o kadar. Aynı coşkuyla, aynı özveriyle yollara düşmüsler, Erdal inönü'yu karşılıyorlardı. Of, İyidere ve Derepazan'nda halk inönü'nün yotunu kesiyor ve sevgi gösterilerinde bulunuyordu. Bence, TrabzonRize arasındaki bu sevgi gösterileri mitinglerden çok daha anlamlıydı. Yol üzerindeki bu beklenmedik ikji, SHP'lilerin yüzlerini güldürmeye yetti. CHP gibi bir partiyi olaganüstü dönemin lermanlan" ile yok etme oianağı yoktur.ÇunküCHRdevlet kııran parndir. Çünkü CHP, Kurtuluş Savaşı'nda kan ve atesle yogrularak kurulmuştur. CHP'nin kökeninde Mustafa Kemal Paşa'nın, İsmet Paşa'nın ilk harçlan yatmaktadır. Devlet kuran partinin adını değiştirebilirsiniz, yöneticilerini hapis de edebilirsiniz, ama böyle bir partiye can ve kan vermiş olan "Kuvayi Milliye ruhu"r\u yok edemezsiniz. Buna 12 Eylül paşalarf nın güçleri yetmezl Bir armatörün başkanlığında hazırtanan anayasanın gucü ise bu kaynağı kurutmaya hiç yetmez. Trabzon'da SHP'liler, CHP'nin doğal mirasçılan olarak eskiye sahip çıkıyotiardı. Trabzon'da nasıl fındığı ve çayt yok edemezseniz, nasıl tomençeleri ellerinden alıp atamazsanız, nasıl türkulerini yasaklayamazsanız eski CHP'lileri de öyle yok edemezsiniz. Yok ettiğinizi sandığınız kökler, yeni filizler, yeni sürgünler verir. Ve gün olur, bu sosyal uyanış Karadenizin o coşkun dakjalan gibi doruklara vurur da vurur. Kayalan eritir, yüreklere ve bilinçlere taze umutlar eker. Trabzon güngörmüş bir kent. Türkiye'nin yazgısına egemen olmuş siyasetçiler ve devlet adamten yeoştirmiş bu soylu kent geçmişini, kaynağını, kökenini hiç unutmuyor. Trabzonlularla "Mudafaaı hukuk" ve "Kuvayi Milliye" günlerini konuşuyoruz. Konular sonra CHP'ye geliyor. Sosyal demokrat solun bugün içinde bulunduğu çıkmazlara gelip dayanıyor. "Bir birieşsek" diyoriar. Birteşsek iktidar oluruz. SHP, halkoylaması propagandalanna çok geç başlamıştı. Partide bir dağınıklık ve beceriksizlik huküm sürmekteydi. Halk kendi sesini duyuracak partinin daha güçlü ve daha etkin otmasını istiyordu. Trabzon'da eski CHP'liler SHP'yi bekliyoriardı. DSP'ye karşı kırgındılar. Ecevit'e ise küskün. Hele Ecevit'in geçenlerde "SHP'de aşın soteu/ar otduğu" yolundaki suçiaması "Sürmene bıçağı" gibi ciğerierine işlemişti. Tam bu konulan konuşurken bir espri patladı: Demirel so/a kayiyor, Ecevit sağa... Demirel'in aslında sola mola kaydığı yoktu. Arnacı sola göz kırpıp hayır oylannın evet oylanna donüşmesini sağlamaktı, bu nedenle "demokrat rotüne" çıknvştı. ve bu rolde birçok sosyal demokratın da aklını çelmişti. Yasaksız Türkiye, cezaevlerinde bir tek siyasal tutuklunun bulunmadığı demekti. Yasaksız Türkiye, "16 yaşındakj genç çocukların güvenlik raporian ile kn/aJanmadığı" bir Türkiye demekti. Yasaksız Türkiye, "Sadun Areriin, siyasal haklara sahip dduğu" Türkiye demekti. Yasaksız Türkiye, "Abdullah Başturk'un yargılanmadığı" bir Türkiye demekti. Yasaksız Türkiye, "Mehmet Mi Aybafa, Halit Çelenk'e, Turgut Kazan'a her yurttaş gibi rahetça pasaport veriküği" bir Türkiye demekti. Yasaksız Türkiye, "Behice Boran'm ve Doğu Perinçek'in de ttpkı Demirel gibi bu memleketin yurttaşlan olarak dHedikJeri partUere girme ve diledikleri düşunceleri açıkiama özgürluğü" demekti. "Demokrat rolune" soyunan Demiret, yasaksız Türkiye kavramını değiştirip nerede ise bunu kendisi ile özdeşleştirmişti. "Kırk yıllık Kânl, olur mu yani?" diye bir özlü söz vardır. Demirel de böyledir. Evet, Demirel'in sola kaydığı yoktu. Ama Ecevit son yedi sekiz yıl içinde bir başka Ecevit ok muştu. SHP ve "aşın soteu otduğu" suçiaması henüz Demirel'in ağzından bile çıkmamıştı. Türkeş bile henüz böyle "keslfte" bulunmamıştı. Ecevit'in, kendisini "Karaoğlan" yapan, iki kaz başbakanlık koHuğuna oturtan, dağlaraiaşiara "Umudumuz Ecevit" yazan eski örgütünü suçiaması Trabzonlu eski CHP'lileri, SHP'lileri çok üzmüştü. Bugünkü seçim sistemi karşısında sosyal demokratlann iki yarı parti olarak seçime girmeleri "bir intihar" olayıdır. Çünkü bu seçim sistemi, yüzde 3032'lik oranda oy alan bir partiyi iktidara getiriyor. Solun 6 kasım seçimlerinde, yani en olumsuz koşullarda aldığı oy yüzde 30'un üzerinde, ANAP ve DYP arasında gün geçtikçe çirkinleşen ve "tencere dibin kara, seninki benden kara" özdeyişini anımsatırcasına ilkelleşen kavga sağ kesimin oylarını bir karnıyank gibi tkiye bölecek. Sosyal demokratlar için bu bir şanstır. Sosyal demokratlar gelecek seçimlerde bu şanslannı kullanamazlarsa Türkiye'de mali oligarşi, alaturka sağın arabesk liberaiizmi ile birlikte Türkiye'de iyice kök salacaktır. Böyle bir ipotek yalnızca Türkiye'yi yeni sorunlarla başbaşa bırakmayacak, sosyal demokratlan da bir vicdan azabı ile başbaşa bırakacaktır. "Sorumluluk" kimileri için ne anlamlı, kimileri için de ne anlamsız sözcük oldu! AKSARAY/EREGLt/KA mitinglerde konuşan Ecevit, özal'ın "ben'Mik hastalığına tutulduğunu ve ne söylediğinin farkında olmadığını da öne sürdü. Beraberinde eşi ve DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, DSP Genel Sekreter Yardımcısı Haluk Özdalga ile birlikte dün sabah Ankara'dan ayrılan Bülent Ecevit, ilk olarak Niğde Aksaray'da ilçe merkezinin uzağındaki "dere kıyısı" mevkünde konuştu. Eşi Rahşan Ecevit'in elindeki yazılı metni okuyarak yaptığı konuşmadan sonra kamyon üzerinde kürsüye çıkan Bülent Ecevit, vatandaşlardan "evet" oylarını sandıklara dökerek özal'a haddini bildirmesini istedi. 12 Eylül'ün, enflasyon düşmüyor ve şiddet eylemleri durmuyor şeklinde iki "mazeret"i olduğunu anlatan Ecevit, 12 Eylül öncesinı karalayan Özal'ın döneminde de enflasyonun düşmediğini ve Güneydoğu'da şiddet eylemlerinin durmadığını bildirdi. Kendisinin polemiği sevmediğini, ancak Özal'ın kendisini buna mecbur ettiğini belirten Bülent Ecevit, "Her akşam televizyon ekranında göriiyonız. Karşımızda bir iktidar, bir başbakan yok, sadece Özal var. Meclisi, Bakanlar Kurulu'nu yok farz edip, her seyi ben yaptım, diyor. Ben, ben diye karşınııza çıkarsa tüm olumsuz isler de onun omuzuna kalır." CİNDORUK siyasi yankesici Güney ve Güneydoğu'da evet kampanyası sürdüren DYP lideri Cindoruk, Başbakan özal'ı "siyasi yankesicilik yapmakla" suçladı ve "Gucü yetiyorsa Güneydoğu'daki olayları durdursun" dedi. ÇETtN YtYENOGLU İSKENDERUN / ANTAKYA DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan özal'ı, "siyasi yankesicilik yapmakla" ve "devleti yüksek katdmın sarraflanna döndirmekle" suçladı. Cindoruk, Başbakan'ın "Cüalı tbo" gibi turuncu şapkayla ve amigolanyla avare avare dolaştığını da söyleyerek, 40 gündür Bakanlar Kurulu'nu topîamadığı için eleştirdi. DYP Genel Başkanı Cindoruk, "özaliM eğer gücü yetiryorsa Güneydoğu'daki olayian durdursun. Kansuıa kızına söz geçiremeyen adam eşkıyaya mı söz geçtatcek" şeklinde konuştu. Güney ve güneydoğu illerini kapsayan 3 günlük referandum gezisine dün başlayan DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Adana'nın Ceyhan, Hatayın Erzin, Dörtyol ilçeleriyle Iskendenın ve Antakya'da konuştu. Cindoruk, "Cilaü lbo"ya benzettiği Başbakan özal'ın turuncu şapka giyerek kiminin önünde "No, no, no" kiminin "La, la, la" yazan amigolanyla avare avare dolaştığını belirterek, "40 gundör Bakanlar Kurulu toplannuyor. Memleketin butün işleri yüzüstü btrakıldı. Başbakan yok. Hükümet yok. Özal, eünde mikrofon türkü söylüyor" diye konuştu. Mavinin sadece bir hak ve halk oylaması olmadığını kaydeden Cindoruk, "Bn millet kendine yasak koyamaz. Demirel'in, Ecevifia Mlegindeki yasak zinciri size bagiıdır. Bv sıra zinciri(Ur. Kendi vasagınm kaldınn. Efer kaldırmazsanız yeai yasaklan hanrtanıır" dedi. Cindoruk, Ozal'tn halkoylaması konusunda yalan söylediğini de üeri sürerek, "Bu, refenndumun Erbakan'la TkrkeşTe, Behice Boranla, Do| n Perinçekle alftkası yok. Onlar hakkında yargj kararlan oldağu için yasaklüar" dedi. Özal Bülent Ecevit, özal *m ortama ve koşullara göre renk değiştirdiğini öne sürerek, 'Bugun rengi turuncudur, yarm rengtnin ne olacağı belü değildir' şeklinde konuştu. (Fotoğraf: A A) AKSARAY'dan YALÇIM DO6AH nıyor. Anadolu insamnda malzeme bol. Anadolu insanı sosyal demokrasiye hasret. Anadolu insanı kendi iktidarına hasret. Ama... önce Rahşan Ecevit konuşmaya başlıyor. Daha sonra Bülent Ecevit'in yazdığı metni okuHalkın arasında dolaşıyoruz. Eski günleri ammsayınca şok ge yor. Rahşan Ecevit'in söylediklerinden anlaşılabilenler arasınçiriyoruz. Tüylerimiz dikenda, çekilen kurada kazanan kediken... Neden böyle oldu? limeleh şöyle bir stralarsak: "Cammıza okudu bizim abi, "Köy... Köykent... Özal... canımıza okudu. Şimdi de gövKopya çekmek... Sanayii... lhde gösterisi yapmak istiyor." 100150 kişiden alkış, bunun "Bvrleşmek için Ecevit'in ken tiyaç... Kooperatif..." yansından "Halkçt Ecevit"sesRahşan Ecevit'in okudukladisini yenmesi lazım abi. Işte leri. Geriye kalan 700800 kişi, nndan kimse bir şey anlamıyor. put gibi. Çıt yok onlarda. yoksa böyle olur bu insanlar.." Daha sonra kürsüde Bülent Işte Ecevitler'in Aksaray mi"Çatlak üstte. Çıkarlan için Ecevit... ön svada haflf bir daltinginden bir görüntü. Konya birleşmiyorlar. Ama horlanan galanma, biraz alkış.. Ancak Ereğlisinde biraz daha canlı, bi biz oluyoruz. Yalnız kalan biz üçüncü, dördüncü svradan itibaraz daha kalabalık. Araba sayı oluyoruz." ren kimseden ses yok. Onlar « Ereğli'de 3'ten 33 'e, Karapı"Kerhen geldik toplantıya, SHP •liler.. ' 'Biz sadece Ecevit 7 nar'da 33'ten 35'e çıkıyor. Ha Ecevit 'e sevgimizden geldik. görmeye geldik, alanı o kadar da fifbir konvoy oluşuyor. Topia Ama işte bu kadar toplanabilboş bırakmak istemedik " diyen nanlann sayısı biraz daha artı dik." SHP'liler.. yor. "Bekliyoruz ki birleşsin. tmEcevit, Özal'ı, nerdeyse sadeza topuıyoruz birleşmek için. Hani nerede kilometrelerce ce özal'ı eleştiriyor. liginç bir Birlesmezsek sol biter. Sağm işi noktadan eleştiriyor. "Ozal sasiiren araba konvoyları? Hani ne geliyor bizim durumumuz. nerede o binlerce insan? Hani dece ben, ben, ben diyor," deEcevit bunu nasıl görmüyor, hır diğini aktanyor Ecevit. Özal'ı nerede o çılgın tempotar? Hani nerede o inançlı kalabalıklar, ik sına nasıl yeniliyor. Bunu oldukça ilginç bir noktadan yaanlamıyoruz" tidara susamış insanlar? kalıyor Ecevit.. Referanduma 1980 öncesindeki insanlara ne Oysa, Niğde ve Konya çevreçok az değiniyor. TRT kendisi oldu? Ne oldu Ecevit'in toplansinde dert öyle çok ki.. örneğin, için değil Eurovision için çekim tılarına. Kent yerle bir mi olurmercimek. Taban fıyatım Özal yapıyor. Batı ülkeleri, Ecevit'le du? İnsanlar Ecevit'e değmek 330 liradan ilan ediyor. TMO, Demirel'in mitinglerini TRT'ye için birbirini mi ezerdi? Yer gök çiftçi kendisine başvurunca 230 ısmarlıyor. TRT, bu çekimleri inler miydi? Dağ, taş nehirlere lira diyor. Gerekçe olarak dünTürk halkı için değil, A vrupa temi karışırdı? Ormanlar gürler, yafıyaılannı gösteriyor. tşfıilen levizyonları için çekiyor. Ecevit, gök alabora olur, hayvanlar inalıma gelince 330 lira ilan edilen yerinde bir deyişle, "BenAvrusana mı donüşürdü? Neydi o kı fiyat, aniden 165 liraya düşüyor. pa 'da değil, demokrasi mücadeyamet? örneğin, buğday. Tohumlulesini Türkiye'de yürütüyorum" Ya şimdi? Aslında Ecevit'i ğunu 185 liradan satıyor devlet. diyor. kutlamak gerek. Gümbür gümDaha sonra aynı buğdayı 93 liHem Aksaray'da, hem Ereğbür o kalabalıklardan sel gibi radan alıyor... li'de birpankart dikkat çekiyor: akan insanlardan sonra bu cılız Örneğin, arpa.. Tohumunu "Ekran onun olsun, meydantopluluklarm karşısma çıkabil 135 liradan satıyor. Daha sonra lar senin Karaoğlan." mek, onlara konuşabilmek, mil 84 liradan almaya çalışıyor. Diğer yerleri bilmeyiz, ama yonlara seslenen o kürsülerden Ama köylünün cebine kilo başı dün Aksaray ve Ereğli'yi görinip kamyonlara sığmaya çalışa na 68 lira giriyor. dükten sonra ne yazık ki, artık bilmek için gerçekten yürek istşte şöyle bir dokununca hemeydanlar da Karaoğlan 'm deter. men bu sorunlar art arda sırala ğil. nılan kamyonun arkasmda duruyor iiç araba. Sessizce. "Kıbns Fatihi, köylünün, haşhaşın savunucusu, sosyal demokrasinin doğal lideri Bülent Ecevit ile DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit iniyor arabalarm birinden. Sekizon kişi koşuyor arabalara. Sekizon kişi sadece. Ecevitler kamyona yürüyor rahathkla. Yani "kürsüye çıkıyorlar." (Baştarafı 1. Sayfada) Insanın bunu içine sindirebilmesi için, bilemiyoruz başka ne ister? Bu bir dramdır. Sadece Ecevit'in değil, Türkiye'deki solun dramıdır. Ecevit'in "önderlik ettiği" solun dramı. Ecevit, Aksaray'dan sonra Konya'nın Ereğli, Karapınar ve Karaman ilçelerinde de halka hitap etti. Ereğli ye 30 kilometre kala DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz ve DSP Genel Başkan Yardımcısı işadamı Murtaza Çelikel'in de aralarında bulunduğu yaklaşık 40 arabalık bir konvoy tarafından karşılanan Ecevit, Ereğli'de bin civannda yurttaşa hitap etti. özal'ın kişüiğini yakından tanımakta yarar olduğunu anlatan Ecevit, Gürbahçe semtinde kendisine ayrılan meydanda yaptığı konuşmada Özal'ı bukalemuna benzetti. Ecevit şöyle konuştu: "Benim kendisi ile hiç bzel Uişkim olmadı, ama kişiliğinin gözler onündeki bazı belirtilerine bakarak kendisini yakından tanıyabiliriz. Özal kimdir, nedir? Özal, Sayın Demirel'in musteşan iken, onun her isteğine evet deyip, 12 Eylül ardından hiikümete gjnne konusunda bile ondan kazet alıp, ama başbakan olunca eski efendisine selam bile vermeyen ve ona karşı hayır kampanyası açan kişidir. MSP adayı iken, Erbakan'ın ardından koşnp, halkoylamasına giderken onn umacı gibi gösteren kişidir. MSP'li iken AT'ye uyeliğe karşı çıkıp, AN AP'ın başkanı olunca AT'ye tam üyelik başvunısunda bulunmakla övunen kişidir. MSP'ci iken, faizi haram sayıp, başbakan olunca faizi serbest bırakan kişidir. Seçim öncesinde enflasyonu kalkınma önünde en büyük engel gibi gösterip, başbakan olunca enflasyonsuz kalkınma olamayacağını öne süren kişidir. Yabancı sermayeye Türkiye'yi ucuz işçilik cenneti yapmakla övünen, ama içerde işçilere işçi ücretlerinin enflasy ondan daha hızlı yükseldiğini iddia eden kişidir." Ecevit, Özal'ın Demirel ile, "askerler hoş karşılamadıgı" için selamı kestiğini ağzından kaçırdığını belirterek, "Özal koşullara, ortama göre renk degiştirir. Bugün rengi turuncudur, yarın rengmin ne olacağı belli degfldir. Koşullara, ortama göre renk degiştirmede Özal'la yanşabilecek tek yaratık bukalemundur. Bukalemun adının Yunanca kökeni 'yer aslanı' anlamına gelir. Özal tıpkı bir yer aslanı gibi geçtiği otların, taşların rengine gire gire, rengini, tutumunu ve kafasını değiştire değiştire bir bilinmez hedefe doğru ilerlemekte, memleketi de ardından sürüklemektedir" dedi. Referandum, özel havayollarına yaradı İDRİS AKYÜZ Referandum en çok özel havayollannın işine yaradı. özel uçaklara her sefer için ortalama 4 milyon lira ödeniyor. Referandum gezilerinde uçak ve helikopter kullanma konusunda ANAP ile DYP adeta yarışıyor. ANAP'hlar, Özal'ın özel uçağmın dışında Anadolu Hava Yollan'ndan Sovyet yapısı Antonov tipi bir uçağı 5 eylüle kadar kiraladılar. Bu uçakla basın mensupları parti yöneticileri ve davetliler taşınıyor. Bu uçak da yetersiz kaldığı zamanlarda içi "tunıncu" olan Talia Hava Yollan'ndan üçüncü bir uçak devreye sokuluyor. DYP'liler de Anadolu Hava Yollan'nın uçağını kiralıyorlar. İki partinin aynı uçağı kiralaması, gectiğimiz gece kanşıklığa neden oldu. ANAP'hlan Erzincan'dan Ankara'ya getirecek uçak geç kalkınca, Süleyman Demirel ve beraberindekiler aynı uçakla Ankara'ya dotıebihnek için Dalaman Havaalanı'nda 3 saat beklemek zorunda kaldı. Kısa mesafelerde ise her iki parti de çok sayıda helikopter kirahyor. Bu helikopterler genellikle, gezinin yapılacağı yöreden kiralanıyor. SHP'liler ise referandum için uçak ve helikopter kiralamıyor. "Biz zengin değiliz" diyen SHP'liler gezilerinde genellikle karayolunu tercih ediyorlar. Uzun mesafelerde ise THY'nin tarifeli seferlerinden yararlanılıyor. Anadolu Hava Yolları Genel Müdurü Gediz Acar, referandum kampanyasının kendilerine maddi açıdan büytık yarar sağladığırı söyledi. Hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. FATMA YÜCEL Nüfus cuzdannnı, sigorta karumı, tren pasomu ve el hukumsOzdur. DtLEKTOPÇU Liderler. nerede? Özal Kütahya, Eskişehir Demirel Diyarbakır Ecevit Konya (Bozkır, Seydişehir) Cindoruk Diyarbakır YARIN Özal Ankara (Kocatepe camisinin açılışı) Demirel Eskişehir Erbakan Bolu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle