Katalog

CUMHURİYET/6 GAP'ta toprakları sanayici kapattı VAN (AA) Van'da incelemelerde bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Cahit Aral bir gazetecinin Güneydoğu'ya özel sektör yatınmlanmn neden gelmediğini sorması uzerine, "özel sektör, bazı şartlar kendine uygun olduğu zaman gelir" dedi. Aral, Koç ve Sabana'nm da dahil olduğu birçok işadamınm Güneydoğu'da fabrika yapmak üzere şimdiden arazi kapattığını belirterek, "Buralarda ürün olacak, fabrikalar da ürünün yanında olur, akılcı olan da budur" dedi. H Evren, Lüleburgaz'da konuşmak istemedi: Dedîkodu olur Cumhurbaşkanı, "Geçmekte olduğumuz dönem nedeniyle konuşmak istemiyorum. Bir taraf bir türlü, öteki taraf başka türlti anlar" dedi. YALÇIN ÇAK1R EDJRNE/LÜLEBLRGAZ Cumhurbaşkanı Keaan Evren. dun Lüleburgaz'da yaptığı konuşmada, "Geçmekte olduğumuz donem nedeni>le konuşma vapmak istemiyorum. Bir taraf başka turier anlar, oburtı başka turlu anlar. BCDİDI kim olduğumu ve ne oldugumu vatandaşlar bilir. Ben de vatandaşlanmı tanıyorum. Onun için konuşmak istemivorum. Sonra Cumhurbaşkanı konuşlu derier, dedikodu yayarlar" dedi. f^'^ T.,,1.,, e : >ennde ta r ı^ Hboyunca oynanan oyunların bundan sonra da devam edeceğını, bu oyunlara gelmemek ıçın cehaletın venıl BUge Erol'un, yürütmeyi durdurma istemine ret * ANKARA (AA) Karlsruhe Başkonsolos Yardımcısı iken Dışişleri Bakanlığı'nca merkeze ahnan Bılge Erol'un, "yürütmeyi durdurma" istemiyle açtığı dava, Ankara Nöbetçi ldare Mahkemesi'nce reddedildi. Bilge Erol, "yapılan sözlü ve yaztlı uyanlara rağmen, Devlet Memurları Kanunu 'na aykın fîil ve halini değiştirmemekte ısrarlı görüldüğü" gerekçesiyle 3 Haziran 1987 tarihinde merkeze alındı. Bu olaydan sonra avukatı Şahin Mengil aracılığıyla ldare Mahkemesi'ne başvuran Bilge Erel, merkeze ahnması komısuyla ilgili olarak "yürütmenin durdurulması" kararı verilmesini talep etti. Ahnan bilgiye göre, başkanlığını Gülsen Yenişehirli, uyeliklerini de Metin Ertuğ ve Şebnem özturk'ün yaptığı NObetçi ldare Mahkemesi, Dışisleri Bakanlığı'ndan gelen savunma ve işlem dosyasım inceledi. Mahkeme, yapılan işlemı yasaya ve ilgili mevzuata aykın görmeyerek, Bilge Erol'un "yürütmenin durdurulması" istemini reddettı. 3900 dekar orman yandı MUĞLA (a.a.) Muğla Orman BOlge Mudürlüğü'ne bağlı orman işletmelerinde 3 ayn yerde çıkan yangınlardan ikisi kontrol altına alındı, birisi ise devam ediyor. 3 yangında 3900 dekar alandaki ağaçlar yandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yetkilılerinin verdiğı bilgiye göre, Muğla'mn Kavakhdere Orman Işletmesi Belliboz serisinde önceki gün çıkan orman yangımnda 1200 dekar olan yandı. Yangın devam ediyor. öte yandan, Milas Orman tşletmesi Karacahısar Bölgesi Fesleğen serisindekı orman yangını ise yaklaşık 2 bin dekarlık bozuk baltahk alan kül olduktan sonra dün sabah kontrol altına alınabıldi. Askeri helikopter düştü: 3 ynrah ŞIRNAK (Cumhuriyet) Siirt'in Şırnak ilçesine bağlı Uşaklı mezrası yakınlarmda duşen askeri helikopterde 3 kişinin yaralandığı bildırildi. Helikopterin duştuğu Uşaklı mezrası yakınlarmda genis güvenlik onlemleri alındığı ve 100 metre yakmına kadar kimsenin yaklaştırılmadığı gorüldü. Görgu tanıklan, helikopterin pilotunun paraşütle atlayarak kurtulduğunu, diğer uç personelin ise yara aldığını belirttiler. Tanıklar, helikopter parçalarımn da çevreye yayıldığını söylediler. Ancak Siirt Valisi Selami Teker, helikopterin düştuğünü kabul etmeyerek, "hava koridorundaki elektriklenme"den dolayı zorunlu inış yaptığmı söyledi. Teker, olayda yaralanan olmadığını belirtti. EVREN SELİMİYE'DE Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün Edirne'den ayrümadan önce Setimiyt Camisi'ni gezdi ve restorasyon çahşmalan hakkında bilgi aUh. Evren, Lültburgaz'daki konuşmasmdan sonra lstanbuVa dondü. (Fotoğraf: AA) mesi ve kultur seviyesının yukseltilmesı gerektığıni söyledi Trakya bolgesindekı ıncelemelerı sırasında dun sabah Edırne'mn tarıhi beledıye binasına gıden \e burada Ataturk'un 1930 yılında ziyaretı sırasında kaldığı odayı da gezen Evren, daha sonra Selımiye Camısi'ne geçtı ve restorasyon çalı>raalan hakkında bılgi aldı. Edırne Muzesı ve Turk İslam Muzesı ıle 1488'de ınşa edılen Beyazıt Kulliyesı'nde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı daha sonra beraberinde Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanı Metin Emirogiu ile bırlikte Luleburgaz'a geçtı. Evren'e, hukumet konağında Beiediye Başkanı tarafından fahrı hemşehrilık beratı verıldi. Evren, halka hitaben yaptığı konuşmada, ilk defa Luleburgazlılara hitapettığinı belirterek, bunun gerekçesini şöyle açıkladı: "Bir şev duydum, Luleburgaztılar sizi beklivor dediler. Şimdiye kadar hiçbir Cumhurbaşkanı gelmemiş. \taturk hiç ugramamış. niye? Ataturk buraya kuskunmuş, nive? tstiklal Harbi sırasında sozde buradan birkaç kişi biz cumhuriyet istemiyonız, Bulgarlar'ı istiyonız demişler. Hiç bovle şey olur mu? Duyunca uzuldum. Yann geliyorum dedim. guya Ataturk kusmuş hiç böyle şev olur mu?" Evren, Ataturk'e çeşitlı saldırılar olduğunu ve onun halkın gözunde küçük duşürulmek ıstendiğmi belirterek, "1950'de Ataturk'un büsllerine, heykellerine saldırmadılar mı? Ticaniler diye bir grup çıktı. Ataturk'e neler dediler. Dinsiz dediler. Dini kaldırdı dediler. Bu oyuna gelmeyin sevgili vatandaşlanm" dedi. Evren, kendisınin bazı kasetler dinledığıni, aynı kasetlerin Kuran kurslarında dınletılen kasetierden olduğunu anlattı. Evren, konuvla ilgili olarak, "Ataturk'e kufrediyorlar, deccal diyorlar, mektnel kusuyorlar. Bir de yalan soyluyorlar. Çanakkale muhaberelerini o kazanmaınış, Maraşal Fevzi Çakmak kazanmış, kasete alıp halka dinletiyorlar. Tum sebep milleti Ataturk'ten sogutmaktır" dedi. ANAJ Başkanlık Div Bakanlar yola: ANAP'lı bakan ve milletvekillerinin görevlendirildikleri il ve bölgelerde 6 Eylül'e kada sürekli gezmeleri ve hükümet çalışmaları ile referandum konusundaki hükümet görüşünü anlatmaları kararlaştırıldı Başarıya ödül: Milletvekillerinin bölgelerinde aldıkları referandum sonucu, çalışmalarının değerlendirilmesinde gösterge olarak kabul edilecek. Milletvekilleri referandum sonucuna göı ödüllendirilecek • 6 Eylül çekirdeği ) ~ * Referandumda evet kadar hayır oyları da demokratik ve kutsaldır. tbrahım Özdemir (ANAP Genel Başkan Yardımcısı) Toplu konutçular vakfı GUNEYDE1V REFERANDUM NOTLARI ANKARA (ANKA) KentKoop tarafından, ortak kooperatiflerinin ve katılımlannın yönetimdenetim kurulu üyelerı ile, çalışanlannm katılacağı yeni bir vakıf kurulacağı açıklandı, "Kent Vakıf" adtyla kurulacak vakfın KentKoop Topluluğu 'nu kaynaştırmanm yanı sıra, çalısanlann topluluğun ekonomik yönetimine daha etkin biçimde katılmalannı sağlayacağı belırtıliyor. Vakıf tarafından ayrıca üyelerine SSK dışında 2'nci derecede sosyal guvenlık, sağlık yardımı, ödünç para verme gibi hizmetlenn yanı sıra, bazı sosyal olanaklar sağlanması amaçlanıyor. Çok sandıkİL, az demokmsi CELAL BAŞLANGIÇ ADANA Camları kalın sarı kâğıtlarla kapatılmış telefon kulübeleri, en çok tncirlik Ussü'nde görevli Amerıkalılann ilgısinı çekti. Üzenndeki yanyı okudularsa da TUrkçe olduğu için anlamadılar. îçinde ankesör bulunmayan, boş telefon kulübelerine girerek saklanır gıbı yaptılar. sonra da gulüşerek gittiler. TUrklerden, telefon kulübelennin üzerinde yazan "oy kultanmt kabini" yazısına kimse bakmadı bıle. Sımr kapüarından, limarüardan, havaalanlarından Türkıye'ye girenleri karjılayan seçım sandıklan Adana'ya uçakla gelenlere de, bogvcu sıcaklarla birlikte "hoş gtİdmiz " diyordu. "Guney tav»a"nın neredeyse tümü nem olup, çıkacaku. Yüzde doksan beşler, doksan sekizlerle ölçülüyordu nem oraru. Uçaktan alana inen yapış yapış oluyordu. Bu sıcağı uçaktakı yabancılar ıslıklarla, yerliler de sessizce karşüadı Aprondan terrnınale girerken, gelişigüzel kâğıtlarda yazılı " 1 noiu seçim sandıgı", " 2 nolu seçım sandığı" belirtmeleri hiç kımserun ilgisını çekmedı. Kravatlı, kısa kollu gömlekli iki kişi ellerinde bond çantalanyla aprondan terminale girerken, referandum sandıklarını ve camlan kâğıtiarla örtülerek "oy kullanma kabini" yapılmış boş telefon kulübelenni gönlnce gulduler "Ne memkket yahu" dedi bın "Hem, demokrasi yok, diyorlar hem de seçim sandıgı hiç eksik olmuyor." Bıraz da sıcağın verdiğı gevsekhkten olsa gerek, diğeri dunımu daha sakin karşıladı: "Bizde saiKhk çok da, demokrasi ız... Bu iş 1982'de anayasa oylamasyla başladı. 83te gitük, 84'te gittik. 86'da bazı kentlerde 87 de bazı kuçiık jerierde seçim oldu. Şimdi bir daha gidecegiz..." Anlaşüan, "Allah buyuk, ama tekne kaçük" bizde tersine dönrnüştü: Sandık büytık, ama demokrasi küçük... Havaalam'ndaki sandığa ve telefon kulübesinden bozma oy verme kabinine uğrayan hiç olmadı. Demek ki, "merakhsı" yoktu. Sandık başındakı görev liler de önlerinden geçenleri seyredıyorlardı. Kendilenne ilgı gösteren hiç olmamıştı. Yolcular, bagaja verdiklen eşyalanna daha çok ilgi gösıerip, alan görevlilerine "ne zaman gfttcek" dıye soruyorlardı. laşma ve Dayanısma Fonu"dur diyen iktidar çevrelerı, referandum yaklaştıkça, neden yeni bir ad takmışlardı fona? Acaba fona başvurup yardım ısteyen yurttaşlann referandumda "hayır" oyu vennesı için mi, yeni adı halka "hayırlı fon" biçiminde duyumluyordu. DYP Hatay milletvekili Marat Sokmenotlu, bu konuda bir de soru önergesi verdi. Karaevli'nin yanıtlamasını istedıği Onergede Sökmenoğlu, "A»ayasanın geçici 4. naddesinin kalkmaması için bu fondan yardım yapüarak istifade edBdi£i dogru mudur? 'Hayır'ı haUriatmak gayesiyle 'hayırh fon' denmesi devtetin tarafsızlıgına golge duşunnez mi?" sorusunu yönelüyordu^ Kompresör sustu. Caddede çık yok. Geçen arabalarm çıkardığı gürültü büe, kompresör sesindtn sonra, tatb bir melodiyi andvnyor. Kompresör isçüeri üe verdikleri kısa molada konusuyoruz. Sezai Yüduvn, 38 yaşmda, Ordulu on yılhk kompresör işçisi, kulaklan ağv işitiyor. Sesbnizin tonunu yükseltertk anlaşmaya çaüşıyoruz. Sorunlar birbiri ardma sıralanıyor. Sözü referanduma gettriyoruz. Sezai Yddınm, yasaklann kalması gerektiğini iki üç kere tekrarlayarak, "Ben eski CHPVyim, bana kalsa (sadece EcevÜtn yasaklan kalksm) derbn ama öbürlerinin de yasaklan kalkacakmış, yani ben Ecevit'e evet diytceğim, bundan diğerleri de yarartanacak. Bu beni rahatsu ediyor, ama yine de evet kuUanacağtm" diyor. Diğer bir kompresör işçisi Seyit Sivrikaya, kompresör işinde yeni olduğu için, kulaklannda herhangi bir sorun yok. Ama ilerde neler olabüeceğini o da büiyor. Yuzde seksen evetçU "Ecevitin, Demirelin, Erbakan'm yasaklan kalksm, ama yalnız birinin yasaklannın kalkması beni rahatstz ediyor. Herhalde oyum evet olacak. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) Gürültüden 'evet çıktı 9 Özal, '12 Eylül ı gelir ne'dedikçc bu Mehmet 1 Kececiler bir adım öne geliyor. Gokberk Ergenekon (DYl Genel Sekreteh) Herkes hıirdur, istediği şekild oyunu verir. Bir daha 12 Eylül öncesine dönmemeliyiz. Husnu Doğan (Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanı) Yumurtalı omlet gibi, yasaklı demokrasi de ohnaz. tlhamı Soysal (GazeteciYazar) IZMlB'den HIKMET ÇETIMKAYA Baykal'uı istifasmm öyküsü tZMtR Aylar unceyazmıştık Merkez tlçe Beledıye Başkanı Süha BaykaVm ANAP'tan ıstifa edeceğını. Suha Baykal da aylar önce bıze, "ANAP takunyalıların eline geçiyor, benim bu partide işim yok" demiştı. Ve Suha Baykal dun sabah ANAP'tan ıstifa etti... Süha Baykal, ANAP içinde ilginç bir kişıliğe sahipti. Geçen yıl 28 eylül ara seçimlerınden önce ANAP'm Petek1 otobusünde Başbakan Özal'ı şoyle sunuyordu: Aziz hemşerilerim, dunyanın en büyük devlet adamı, canımtz, ciğerimiz Başbakan Turgut özal sizlere selam ve muhabbetlerini sunuyor. Bu sırada Petek1 seçım otobüsünün önunde davul zurna, ödemiş zeybeğı çalmaya başlıyor. Turgut özal, Atilla Yurtçu ve Süha Baykal oynamaya bâşlıyorlardı. Arka sıralarda oturan Anakent Beiediye Başkanı Burhan Özfatura, Süha Baykal'm Başbakan özal'la olan bu yakınlığına tavır alırken, şöyle diyordu: Şu Süha, sirklerde görev alsa daha başartlı olurdu. Ve Süha Baykal dün ANAP'tan istifa etti. Aylar nun uzerine. Özal, küplere biniyordu: Süha, bizi üç milletvekiüiğinden ettin. Baykal, şöyle bir durdu. Genel başkanma karşı saygıda kusur etmek istemiyordu. ANAP ıçindekı olup bitenlen anlatmak istedi. Nafıle, Turgut özal dınlemiyordu. Baykal dayanamadı bu kez, içini dokmeye başladı genel başkanma: Bu örgut bu kafayla giderse, bu partide ne siz kahrsuuz, ne ben... özal, yine kesti sozunü. Semra özal'a "ünneciğim" derdi Baykal. Onu telefonla aradı: Anneciğim, Mehmet Keçeciler bu partide önemli olduğu sürece biz çok şey kaybederiz. Semra Özat Süha, sen îzmire dön, ben haüederim sorunlan... Süha Baykal, tzmir'e döndti. Üç gün sonra Içişleri Bakanlığı müfettişlerı akın etti merkez ilçe belediyesıne. Bu soruşturmaların ardı arkası kesümedi. Şu anda belediyede beş mufettiş dosyaları inceliyor. Süha Baykal, önceleri tl Başkanı Ramiz Sevinç ve Merkez İlçe Başkanı Sevinç Fişek "i uyardv Burhan Özfatura'ya dikkat edin... tzdaş Holding kokenlı ıkı başkan, özfatura ile beraberdiler. Suha Baykal'a karşı çıktılar. Gerekçelen şuydu: Baykal dengesiz... Özfatura adım adım hedefine yaklaşıyordu. Delege seçimlerini kazandı. Ramiz Sevinç ile Sevinç Fişek'in paçaları tutuşmuştu. ANAPU takunyalılar ele geçiriyor... Süha Baykal bir demeç verdi: Ben size demedim mi, atı alan Üsküdar'ı geçer. Sevinç Fışek kongreyi yitirdi. tzmir'de en buyuk Burhan özfatura'ydı. Bır sure sonra Buca ve Konak ilçe oldu. Baykal'm beiediye sınırları daraldı. özfatura'nın sağ kolu Erdinç Mayacı, Buca Beiediye Koordınatörü oldu. Suha Baykal, istifa için il kongresinin sonucunu bekleyecekti, ama "Ben ANAPa bir kazık atayım da görsünler" dedi. Kazık dun atıldı... Baykal, Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal'a gönderdıği uç sayfalık gerekçeli istifa mektubunda şöyle diyordu: Atatürkçülüğü, supermarket tezgâhlannda Ataturk'un nutkunu dağttmak zanneden bu zihniyetin, bu ulkeyi nerelere götüreceğini size yazdığım mektuplarda dile getirdim. Siz Özfatura'yı, arkadaslarına sorun. Bir ANAPIı olarak KeçecUer ve Özfatura ile aynı çatıda kalamam. Süha Baykal'm gerekçeli istifa mektubu, ANAP'ın nereden gelıp nereye gittiğını gösteren somut bir kanıttır... Tam 6 Eylul halkoylaması öncesi ANAP, Ege'de çattrdıyor. Ege, 6 Eylul'de halkoylamasım değıl, genel seçımı yaşayacak. Gazetecilen, yazarları "taraf" olmakla suçlayan Başbakan özal, Suha Baykal'm istıfasına bakalım ne dıyecek? Polis referandum yaparsa Yurtdışından Türkıye'ye gelenler için "erken açrfan" referandum sandıkları, Adana'da, Doğulu ve Güneydoğulu yurttaslar için de "bir an öace" açümıştı. Adana'nın girış çıkışlannda, gar ve otogannda polis de bir referandum başlattı. Özal ıktidarı 6 Eylul'dekı referandumda "hayır" diyenlere "devlet hizmeti" sozü vehrken, pohslerin yaptığı referandumda tam tersı bir uygulama yapıhyor ve "evet" diyenlere "devlet hizmeti" veriliyordu. Polısin yaptığı referandumda, sandık ya da oy kullanma kabimne dönüştürülmüş telefon kulubesine gerek yok. Sözlü bildirim yeterli. Emniyet görevlilen gözlerine kestirdıklen yuntaşlara "Doguhı musua" ya da "Guneydogulu musun" diye soruyor Yanıtınız "evet"se, bır de üstünüz başııuz bıraz "dokük"se, iyisinden bir "devlet hizmed"ni hak ettiniz demekür. Karakola çağnlıp, kımhgjnizde yazan "dogum yeri"nUden herhangi bır sabıkanız ya da şüpheli bir durumunuz olmadığma Uışkin yanıt gelene kadar, en yakın karakolda konuk edılirsıniz. Ancak şunu hemen belinelim ki, daha önceki uygulamaiann tersine, polisın yaptığı bu "referandum"da "karakol dayağı" yok. Olsa olsa, bcş on saatiniz gider, bır de duyduğunuz bazı "kibar" sözcüklerle, kulaklannızm pası silinir. Özal'ın "referandujn" karannı eleştirirken, SHP'h Cuneyt Canver, "Şişman, kısa boylu, gözlnklu bir adam, bötün Türkije'de bir 'evethayır oyunu' başlatmıstır" demışti. Şu "bol sandıklı, az demokrasi" de "evethayır" oyununu başlatanlar bir tek "şişman, kısa boylu, gozlukliT'ler olsa ıyı Bır de "sismandan daha şişman", "kısa boyludan daha kısa boylu", "gözlıiklnlerden daha gözluklıi" olanlar var... Kamyoncııların tepkisi tstanbul Haber Servisi Kamyon sahipleri, dernekleri aracılığı ıle bir araya gelerek kamyoncu esnafının çalışmaları uygulamasınm kaldırılmasını ıstediler. Beşıktaş'ta yapılan toplantıda bir konuşma yapan tstanbul Kamyoncular Esnaf Derneği Başkanı Cemal Yerkazan, kamyoncularm gece çalışmasmın çeşitlı sorunları da beraberinde getıreceğini öne sürdü. Yerkazan, geceleri ışık yetersiz olacağından iş kazalarının artacağım, fazfa mesai nedeniyle elektrik sarfıyatı, gürultü ve polısiye olaylann artacağım, esnafın can ve mal guvenliklerinin tehlikeye düşeceğinı, ulkenin sanayi ve ticaret hayatına btiyük darbe ineceğıni savundu. Özallar'a 'evet' Fikri Sağlar, tişörtlerin özaüar'a ı karşüığında ne isterlerse odeyecek eşi için "büyuk beden" tisört buln tişörtü giyecek kimse katmadığı Yangın kiracıyı da yakacak ANKARA (ANKA) Yargıtay Onuncu Hukuk Dairesi, oturduğu evde çıkan yangımn meydana getirdiği zararı, yangında kusursuz olduğunu kanıtlayamaması halinde kiracının ödemek zorunda olduğuna karar verdi. Yargıtay 'ın karara bağladığı olayda, ev sahibi, kiradaki evinde çıkan yangımn meydana getirdiği zarann karşılanması istemiyle kiracısını mahkemeye verdi. Yerel mahkeme, yangında kiracının kusurlu olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığı gerekçesiyle ev sahibi kiracı aleyhine açtığı davayı reddetti. Karann ev sahibi tarafından temyız edilmesı uzerine, Yargıtay, kiracının kiraladığı evi teslim aldığı gibi geri vermek ve hor kullanmadan doğan zaran karşılamakla yükümlti olduğu ve kusuru bulunmadığını kanıtlayamaması halinde, çıkan yangımn meydana getirdiği zarardan da sorumlu olacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin karannı bozdu. Hayırlı fon Yarutı istenen bir soru daha vardı. Muhalefet "FakFukFon" dedikçe kızan, "onun adı Sosyal Yardım önce yazmıştık bu sonucu. Baykal da bize, "ANAP takunyalıların eline geçiyor, benim bu partide işim yok" demişti. Süha Baykal'a asıl uğursuz gelen 28 Eylül 1986 ara seçimleri oldu. Geçen yıl Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Suha Baykal'm yanındaydı. Baykal, bu güçle ayakta duruyordu. Başbakan özal, ilk göz ağrısı Suha Baykal'ı, olaylı ANAP ıl kongresinden sonra pek tutmuyordu, ama uçuncU buyuk kent Izmır'de karışıklık istemiyordu. Suha Baykal ile Burhan Ozfatura düşman kardeştıler. Ozfatura her gittığı yerde Baykal'a çatıyor, "Bu adam alkolik, ANAP'a zarar veriyor" diyordu. Baykal alkolik falan değildi. Ancak yemesinı, içmesini seven kişiydi. Dost masalarında şiirler okuyan, ud çalan, gençlik yıllarında solculuk yapmış, dunya ile barışık bırısıydi. Gazeteciliğin son yıllarında 24 Ocak Kararları'nı en çok o eleştırmiş, kime nıyet kime kısmet, 1983 yılında ANAP merkez ilçe başkanı, 25 mart ara seçimlerinde de merkez ılçe beiediye bay kanı olmuştu. Politikayı çok iyı bilıyor, sevilıyordu. 28 Eylul 1986 ara seçimleri Suha Baykal'a uğursuz geldi. ANAP ıl ve ilçe örgütu, ikıncı bölgede Atilla Yurtçu'nun seçım yıtirmesınin faturasını Baykal'a çıkardı. Sadece tzmir'de Yurtçu değil, Manisa'da Mehmet Keçeciler ile Ekrem Pakdemirli'mn seçimı yıtırmelerinın gunahı Suha Baykal'mdı. Başbakan Turgut Özal. Suha Baykal'ı Ankara'ya çağırdı bu Bu referandum bir bardak sııda fırtma Yaşar Kemal: Doğru için gerekçeli karar, referandumdan sonra ANKARA (AA) Anayasa Mahkemesi'nin gündemınde, 10 eyltil tarihıne kadar herhangı bir göruşme olmadığı bildırildi. Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başkanı AbdUlkerim Doğru hakkında, mahkemenin haziran ayı başında verdiği "yasak dışı" kararıyla ilgili gerekçeli karar da, 14 eylülde açıklanacak. Anayasa Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcısı Firuz Çilindiroğlu'nun, "Siyasi Partiler Kanunu 'nun geçicı 1. maddesi ile anayasanın geçici 4. maddesi fthnancı işçilerin referandum 9 konusundaki bilgisi yetersiz tstanbul Haber Servisi Federal Almanya'daki Türk işçilerinin referandum konusunda yeterli bilgiye sahip bıılunmadıklan belirtilerek, Türkiye'ye gelen işçilere smırlarda oy kullandırılması eleştirildi. Federal Almanya'daki Turk sosyal demokratların üst örgutu HDF, Türkiye'de referandumda insan haklannın oylandığı göruşunu savunarak, bu durumu kınadıklarını, ancak demokratik haklann yerleşmesi ve yasakların kalkması için referandumda *Wet" oyu vereceklerini bildirdiler HDF eski başkanı Ertekin Özcan, eski 2. başkan Can Bek ve uye Serpil Aksoy, Almanya'daki Türklerin çoğunluğunun referandum konusunda bilgisiz olduğunu kaydetti. Turk işçilerinin ancak yayın organlarından referandum konusunda bilgi edinebildiklerini anlatan HDF yoneticileri, hukumetın bu konuda bilgi akımını sağlayacak önlemler almasını ıstediler. ANAP ve DYP'nin Almanya'da yayımlanan Turk gazetelerine propaganda ilanlan verdiklerini kaydeden yöneticiler, sınırlardaki oylamayı da "komedi" olarak nitelediler. HDF'liler, Almanya'da yaşayan Turklenn, demokratik ortamdan etkilendiklerinı, referanduma çoğunlukla "evet" dıyeceklerini, Almanların ise Turkiye'deki referandumu komik bulduklannı söylediler. Oylamada renklerin kullanılmasını da eleştiren HDF'liler "spor takınu seçer gibi oylama yapılıyor" dediler. SANDIĞA ELEŞTİRİ Halkçı Devrimci Federasyonu eski başkanı Ertekin Özcan, eski 2. başkan Can Bek ve üye Serpil Aksoy, gumruk kapılannda oy veren gurbetçi işçilerin referandum konusunda pek az şey bildiklerini söylediler. (Fotoğraf: SÜLEYMAN SAR1LAR) tr ğru'nun yasaklı olması dolayısıyla bir siyasi partide görev alamayacağı ve bu yüzden parti genel başkanltğından çıkanlması" istemiyle yaptığı başvuruyu reddetmişti. Anayasa Mahkemesi red kararında, Doğru'nun "süresi içinde idare mahkemesinden yasaklı olmadığma daır karar çıkartmış olduğunu" kaydetmisti. I flHH ^B^B ^^^H ^^^H ^^^H ^^^^1 ^^^^m hükümlerine göre, tstanbul Haber Servisi Yazar şar Kemal referandum duşuncesinin çok saçma bir şey olduğunu, belirte "Bütün bir ülkeyi birkaç insan içir. ferber et, bu olacak gibi degil. Bir dak suda fırtına diye bu referandı derier" dedi. Hiçbir demokratik u de buna benzer bir referandum ol dığını belirten Yaşar Kemal Cumh yet'e referanaum konusundaki görı rini şöyle açıkladı: "Birtakım politikacılann ymsal I lannı ellerinden al, sonra da referaı n u git. Bunun bir tek anlamı var. S yasal haklannız yasal olmayan yoll eunizden almır, biz de bunu doner u onaylatınz. Bunun için Türkiye'<<« mokratik güçler, hayır isteyen , karşı çıkmaular. Demokrasilerde bıı gulamaya karşı ulusumuz elinden ; ni yapmalı. Bu oylamanın olamays bir anlamı da demokrasi mi ya da ka bir duzen istemi mi? Bu cağda bir uygar ulusun demokrasiden bı bir seçenegi ve çaresi yok." Referanduma "evet" dıyen Yaşar mal, Ecevit ve Demirel ile ilgili bir rumuzu da şöyle yanıtladı: "Söz konusu Ecevit'in ve Dem in geçmişi ya da gelecegi degil. Bı kişi, ulkemizde ne kadar onemii o larsa olsunlar, kişüer geçicidir ve sc kişisel sorvn degildir."