Katalog

Cumhuriyet bafiıbı Cumhunyrl Matbaaol k % Ga2e'.e\.ılık f\lrk Anotum Şırkeu adına e \»dir N»di • Genel Yay.n Müduru Hasan Omal, MUessese MudurU. Emine UşakbgU, Yazı Işlen Müdürıl Ok*y Gontnan, • Haber Merkezı Müduru Yalçuı Baytf, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Afi Aor, • Temsıküer ANKARA \alçın DO*M. İZMİR: Hlımci Ç<tuk*ya, ADANA C«tal BaşUnpç. Istanbul Haberlen' Erhan Akyıldız, Dış Haberler. Ergun BaJcı. Ekonorr.r Osnus Ulaga>, Kjlıur Celal Lsler. Spor Danışmanı Abdulkadir Yucdman, Dılzeltme Rcfık Durbaş, BıhmEgıtını Şahjn Aipi), IşSendıka Şııkran Kftcnci, t'un Haberlen Necdtı Dogaıı. Dızı Yazılar: Kcrcm Çalışkan, Erzurum Mthıml Gultckin. Butsa Lrvtal GençeUi, • Koordınatör \hmcl korulsan, % Malı Işler Erol Erfcut, • Rcklam Avv TorunEk Yayınlar Hulya Akyol • Idare Hustyin Gurrr, tjletme. Onder Çtlik, Bılg]I,lem Nail Inal. Kovon C o n h u r i y n Maıbaacılık v* Caicrecılık T A Ş Turk Ocaft Cad M334 I s ı . PK. 246lsıanbul, Tcl 512 0< 0 ! (20 hat). Tdoc 22246 F « 39'41 C a i a l o j l u . % II) 526 60 7 2 Buralar Ankara. Zıya «"okalp Blv I n k J a p S S o ] 9 ' 4 , T e l 133 II 4 M 7 , Fax (51) 13 12 30 T s t a 42544 F M (4) 133 II 4] • izmtr H Zj>? BK . 1352 S 2 ' 3 , Tei 13 12 30 Tclcx 52359 % Vlan». Infln^ C a 11S S N Ü l K ı l 1. Tcl 1455019"5'., T c l » 62155 F»jı C l l ) 28 0 5 6 TAKVİM 14 AĞUSTOS 1987 tmsak: 4.27 Guneş: 6.05 öğle: 13.13 lkindi: 17.03 Akşam: 20.12 Yatsı: 21.43 Göller kirlitik alarmı veriyor Manyas Kus Gölü: Göle dökülen atık sularda çinko, kurşun, arsenik, bor, gübre ve boya var. Balıklar azaldı. Erozyon gölü batakhğa çeviriyor. E ğ r i d i r Gölö: Başta Kemik Hastanesi atıkları olmak üzere, çevreden gelen atık sular, gübre ve tarım ilaçları Isparîa'nm potansiyel su kaynağını tehdit ediyor. Tuz Gdlti: Çevresinde açılan kanallar ve sanayi atıkları gölü hızla kirletiyor. Köyeeğiz Gölü: Azot ve fosfor kirliliği kritik noktada. TUristik tesislerde antma yapılmazsa doğal ortam bozulacak. ASUMAN ABACIOĞLU İZMtR Evsel, tarımsal ve sanayi atıkları Türkiye'de gölleri kirleterek var olan canlı turlerinin yaşamını tehdit ediyor. Manyas Gölu, Sapanca Gölu, Ttız Gölü, Köyeeğiz Gölü, Eğridir Gölü'nde yapılan incelemelerde, bu göllerin kirlenme açısından tehlike sinyalleri verdikİCTİ belirlendi. Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Orhan Sekendiz, Türkiye'deki Avnıpa Konseyi'nin a sınıfı diplomasına sahip tek kuş cenneti milli parkının Manyas Gölü'nun kuzey kı>nsında yer aldığıru ve kuş cennetinde 230 civannda kuş türünun konakladığını belirterek, "Bugiin kuş cennetinin. dogrudan dognıya göle veya göle ulaşao derelere verilen evsel ve endüstriyel atıklar tarafından" kırletildiğini soyledi. Prof. Sekendiz, göl çevresinde atıkları göle dökulen veya derelere verilen 34 yerleşme alanı ve 40'ı aşkın sanayi kuruluşunun bulunduğunu anımsatarak, "Çeşitli raporiara göre atık sularda çinko, kurşun, arsenik, bor gibi metaller, gübre atıklan, pis su ve boya atıklan da yer almaktadır. Bu atıklar gölde yaşayan balıklar, diger hayvanlar ve bitkiler üzerinde tokât etki yapabileceklerdir. Nitekim değişik nedenlere bağlanmakla birlikte balık uretiminde biiyük oranda azalma vardır" diye konuştu. Kirlilikten birinci derecede sorumlu sanayi kuruluşları antma tesisi kurmak yerine, Balıkesir ValiliğTnce öngörillen 500'er bin liralık cezayı ödemeyi tercih ediyorlar. Göle başta Etibank olmak üzere aralannda yağ, mermer işleme ve prefabrik inşaat fabrikalan ile 6. Ana Jet Ussü bakım atölyesinin bulunduğu bir çok tesisin pis sulan akıyor. Prof. Sekendiz, eroz>ronun da gölün dolmasına yolaçtığını vurgulayarak, önlem alınmaması durumunda gölün dört yıl sonra bir bataklık haline geleceğini sözlerine ekledi. Turkiye'nin su kaynağı olarak en buyük doğal gollerinden biri olan Beyşehir Golu'nden sonra ikinci sırada yer alan Isparta sınırlan içmdeki Eğridir Gölü, Eğridir ilçe merkezinin atık sulan tarafından kirletiüyor. Isparta ilinin içme suyu kaynağı olarak duşunülen gölün kirlilik kaynakları, oturma bölgelerinden gelen kullanılmış sular, motorlu kayıklar, yağmur suları ile göle sızan gübre ve tanm ilaçlanyla karışan dereler olarak belirlendi. Gölü kırleten en büytık kaynağın ise kemik hastanesinin doğrudan verilen kullanılmış suları olduğu bildirildi. Göl kenarındaki otel, motel ve lokantaların da kirliliğe neden oldukları belirtildi. Çevre Sorunları Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, göl kirliliği ile ilgili yaptığı açıklamada, Orta Anadolu'da Tuz Gölü'nde devlet su işlerinin açtığı kanallar ve çevresindeki sanayi atıklarından doğan kirliliğin bulunduğunu, çevresindeki yerleşme yeri sayısı artan Sapanca Gölü'nun de büyük bir kirlilik ile karşı karşıya bulunduğunu söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin araştırma yaptığı Köyeeğiz Golu'nde ise büyuk oranda azot ve fosfor kirliliğinin olduğu belirlendi. Çevre Muhendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Orhan Uslu, Köyeeğiz Golü'nün deterjanın yoğun olduğu evsel atıklar, tanm ilaçları ve gübrelerden oluşan azot ve fosfor kirliliği yonünden tehlikeli bir durumda bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Şu anda gölün fosfor kirliliği kritik bir durumda. Daha fazla yerleşim, Ko>cegiz Gölü'nun tzmir Körferi'ne benzeraesine yol acar. Yapdacak turistik tesislerin antma tesisleri bulunmalı ve bu antma tesisleri ozellikle fosfor giderimini içeren bir teknolojide kunılmalıdır. Yörede yerleşimin artması durumunda yalnız kaplumbağaların degil. pek çok canlının dogai ortamdan kopmalanna yol açacaktır. Doğal güzelliklerimiz yok mu olacak? AYGITLAR ORTADA KALD1 Emniyet Genel Mudurlüğü "kalitesiz''' oldukları gerekçesiyle 7 adet bozuk röntgenli arama aygıtını teslim almıyor. Satın alıcı durumdaki Baymdırlık Bakanhğı, aygıtları L'laştırma Bakanhğı ve Devlet Hava Meydanlan lşlemesine de devredemedi. Bu kuruluşlar arasında yıllardır süren yauşmalar sonunda milyonluk araçlar Ataturk Havalimam 'nda "orlada" kaldı. (Fotoğraf: İDRÎS AKYÜZ) emzirebilir CENEVRE (AA) Annelerın, AIDS vırüsü taşısalar bıle bebeklerini emzırmeleri gerektiği, çünkü bu durumda emzirmenin faydasınm riskinden çok dahc fazla olduğu bildirildi. Dünya Sağlık Örgutu'nün AIDS de mücadele prograrnı sorumlusu Doktor Jonathan Mann, vırusü taşıyan annelerden doğan çocukların yuzde 25 ile SO'sınm AIDS virıisünü kaptıklannı ve virusün doğumdan once, doğum sırasında veya doğumdan sonra bulaşabileceğini söyledi. AIDS virüsü taşıyan sınır dışı Haber Merkezi Bulgaristan, AIDS virüsü tasıdığı saptanan 28 yabancıyı sınır dışı etti. Bulgar Haber Ajansı 'nın bildirdiğme gore ülkeye yeni giren yabancıların kan tahlilı yaptırması şart koşuluyor. Ülkede kalışları, kan tahlilı sonucuna göre belirleniyor. Hükümetin AIDS'e karşı aldığı önlemlerden bin de yabanalardan kan almamak. Ülke dışında bir aydan fazla kalan Bulgar vatandaşlan da AIDS testinden geçmek zorunda. 84 milyonluk stis' Elle aramaya devam: Guvenlik sisteminde kuUanılmak üzere 1983 yıhnda îngiltere'den ithal edilen aygıtlar kısa sürede bozuldu. 84 milyonluk aygıtlann yanı nda "elle arama" sürerken turistler, "Bunlar ne işe yarıyor" diye soruyor. İDRtS AKYÜZ Atatürk Havalimam'ndaki röntgen ışınlı guvenlik arama aygttlan Uç bakanhk arasında sornn oldu. Havalimam yeni dış hatlar terminali yapımı sırasında ihale ile Îngiltere'den satın ahnan ve kısa bir süre içerisinde anzalanıp, üç yıldan beri çahşmayan 7 adet "röntgen" aygıtı kalitesiz ve yctcrsiz oldukları gerekçesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından teslim alınmıyor. Bu arada. ozellikle yabancı yolcular, yalnızca " s ü s " görüntüsü veren aygıtlann yanı başında, kendilerini el yordamı ile aramaya tabi tutan guvenlik görevlilerine şaşkın bakarak, "Bu aygıtlar ne ise yarar?" diye soruyorlar. 1975 yılında yapımına başlanan Ataturk Havalimanı yeni dış hatlar terminalinin guvenlik sisteminde kullanılmak üzere 7 adet röntgen aygıtı alınmıştı. Îngiltere'den Bayındırlık Bakanhğı tarafından, o günün fiyatları ile 84 milyon lira ödenerek satın alman cihazlar, 1983 yılında kullanılmaya başlanmıştı. Ancak, dış hatlar körükiü yolcu salonlan giriş kapılanna yerleştirilen söz konusu aygıtlar kısa bir süre sonra onanlamayacak şekilde bozulmuştu. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri onanmları gerçekleşse dahi söz konusu "bagaj ve üst" arama aygıtlarının yetersiz olduğunu belirtiyorlar. Emniyet yetkilileri, aynca "üst anuna" kabinkrinden geçen herhangi bir kişinin diz kapağı altına yerleştirilebileceği silahı bile saptayamayan aygıtlann güven verici olmadığını vurguluyorlar. Üç yıldan beri çalışamaz durumda yolcu saionlan girişinde yalnızca " s ü s " olarak tutulan röntgen aygıtları, Bayındırbk, Ulastırma ve Içişleri Bakanlıkları arasında da sorun oldu. Aygıtlann satın alıcısı durumunda olan Bayındırlık Bakanhğı, Hava Meydanlan İnşaat Genel Mudurlüğü, ne tesisin işletmecisi durumunda olan Ulaştırma Bakanlığı, Devlet Hava Meydanlan Işletmesi Genel Müdürlüğüne, ne de güvenlikten sorumlu Emniyet Genel Müdürlüğüne aygıtlan teslim edemiyor. DHMİ, guvenlik kalite kontrol raporlanna dayanarak, söz konusu aygıtları teslim alamayacağını belirtirken, diğer taraftan da Emniyet Genel Mudurlüğü "Bunlar işimize yaramaz" diyerek aygıtlara sahip çıkmıyor. Bu uç bakanlığa bağlı kuruluşlar arasında yıllardır süre gelen yazışmalar sonucu da, aygıtlar olduklan yerde " s ü s " eşyası görünümünde, ozellikle, yabancı yolcuların dikkatini çekmeye devam ediyor. Atatürk Havalimanı'ndaki 7 röntgen aygıtı 3 yıldır çalışmıyor 4 Kalp krizine yx>l açan gen BOSTOV (A:\KA) Damar sertliği ve kalp kasmı besleyen atardamarların yetersizliği olarak bilinen koroner hastalığına yol açan yeni bir gen keşfedildi. Birleşik Amerika'nm Boston kentinde Tufts Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar sonucunda bulunan gen üzerinde yapdacak testlerle insamn koroner hastalıklara ve dolayısıyla da kalp krizine eğilimı olup olmadığı belirleniyor. Çirfde porno ve grup seks PEKÎ\ (ANKA) Çın 'de grup seksi yapmak amacıyla porno film izleyen ya da gösteren gençler 3 yıl süreyle ıslahevine gönderiliyor. Porno videoya karşı yurütülen operasyonlarda son olarak, Şanghay kentinde videoda porno film seyrettirip grup seksi duzenleyen 5 kişi polis tarafından tutuklandı. Polis yetkilileri, duzenlenen video gösterisine katılan 90 kişiden bazılarının grup seksi yaptıklanm da belirttiler. 40. Locarno Film Festivali Leoparın gözleri Ingiliz filminin VECDİ SAYAR LOCARNO 40. Uluslararası Locarno Film Festivali'nin ana bölümlerinden biri olan "Tetevizyon Filmleri Yanşması" dün sonuçlandı. Avusturyalı yonetmen FriU Lehner, Alman yapımcı Boris Heinze, Amerikalı yazar Howard Schuman ve İsveç Film Enstitusu Yoneticisi Bengt Forslund'dan oluşan jüri, televizyon filmleri dalındaki buyuk ödülu İngiliz filmi "Yaşam Ö>küsü"ne verdi. Televizyon filmleri dalındaki buyuk odülün adı "Altın Leopar'ın Gozleri". Konulu filmler dalındaki yarışmanın sonuçları, yanı Altın, Gumuş ve Bronz Leopar'ın sahipleri ise yarın belli olacak. Mick Jackson'un yönettiği "Yaşam Öykusü" bir BBC televizyonu yapımı. Jüri kararını açıklarken, filmin karmaşık temasını beyazperdeye yansıtmaktaki başarısını ozellikle vurguladı. Film, bir kuşağın genetik kodlarının bir başka kuşağa aktarılması sorunsahnı ele alıyor. Yaşamın bilinmeyenlerle dolu bu yönü, uzun yıllar bilimsel araştırmaların konusu olmuş, 1962'de Nobel Ödülu, insan yaşamında DNA'nın rolünu araştıran bılim adamlanna verilmişti. "Yaşanı Öykiisü" işte bu iki bilim adamının Cambridge'deki calışmalarını yansıüyor. Juri, filmin oyuncularını da özel bir mansiyonla değerlendirdi. Ikincilik odülu, yani "Gümüş Leopar'ın Gözleri" ise bir Gurcu televizyonu yapımı olan "Pıatno"ya verildi. Aleko Tabadze'nin filmi, gundelik yaşamı duygusallığa, melodrama başvurmaksızın yansıtan etkileyici bir çalışma. Üçuncülük odulu, "Bronz Leopar'ın Gozleri" ise pek çok festivalde gösterilmiş ve odüllendirilmiş (Chicago'da buyuk ödul) bir Avusturya filminin oldu. Ale\ Corti'nin "Viyana'ya Hoşgeldiniz" adlı filmi, yonetim ve goruntülerınin mukemmelliği ile ilgisiz kalınamayacak bir çalısma. İkinci Dunya Savaşı'nda bir grup Avusturyalı Yahudi'nın göçmen olarak yaşadıkları Amerika'dan Avrupa'ya Amerikan ordusu adına karşıcasusluk orgütünde çalışmak üzere gelişini anlatan Corti, ideolojik ve kültürel farklılıkların insan yaşamı ustündeki etkilerini irdeliyor. Locarno Televizyon Filmleri jürisi, İngiliz yazar Simon Gray'in "Pilkington'un Ardından" adlı kara kornedisini de ozel bir mansiyonla değerlendirdi. Fener Patriği 400 yıl sonra Moskova'da STELYO BERBERAKİS İstanbul Fener Patriği Dimitrios'un önümüzdeki hafta Moskova Patrikhanesi'ne yapacağı ziyaret, Ortodoks âleminde "tarihi bir görüşme" olarak değerlendiriliyor. rios'un geçen mayıs ayından başlayan ve aralıklı olarak aralık ayına kadar sürecek olan dunya Ortodoks kiliselerine bir dizi ziyareti, Ortodokslarca "tarihi ve kutsal" gealer olarak niteleniyor. Patrikhane yetkilileri, Patrik Dimitrios'un "yurtdışı" gezilerinin amacını, "iadei ziyaret" olarak gösteriyor. Patrik, Moskova ve Kazakistan kiliselerini ziyaret ettikten sonra, eylul ayında Yugoslavya, Romanya ve Bulgaristan patrikhanelerini ziyarete çıkacak. Kasım ayında ise Yunanistan'da Otosefal Yunan Ortodoks Kilisesi'ni ve Polonya Ortodoks Kilisesi'ni ziyaret edecek, daha sonra aralık ayında Vatikan'da Papa ile, İngiltere'de Anglikan Kilisesi yetkilileriyle gorüşecek ve son olarak Cenevre'de yapılacak Dunya Kiliseler Konseyi'nin toplantısma katılacak. Patrik Dimitrios, Yunanist a n ' ı ziyaretinde, "devlet adamı" payesi ile karşılanacak; cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümet uyeleri hazır bulunacak. Bu arada Yunan kilisesi ile hükümet arasında doğan anlaşmazhklar konusunda da bilgi alacak. Yunan hükümetinin, kilise arazilerinin kamulaştınlması ile ilgili yasasına, kilise karşı çıkmaya devam ediyor. Dokuz EyiiiVde cumartesi dersi İZMÎR (Cumhuriyet Ege Burosu) ilk ve orta dereceli okullarda ders saatleri azaltılırken, yuksekoğretim kurumlarında eğitim programı cumartesi gününe de kaydınlıvor. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğrenci sayısmın fazla olması nedenıyle ortak zorunlu derslerin cumartesi gunlerinde yapılmasına karar venldi. Fuhuşla mücadele yetersiz ATİNA istanbul Fener Patriği Dirrütrios. önurnuzdekı hafta içinde Sovyetler Birliği'nde Moskova Ortodoks Patriği'nı ziyarete gidecek. İstanbul Patrikhanesi'nin lideri, bu Moskova ziyaretiyle 1589 yılından sonra Moskova Patrikhanesi'ni ziyaret eden ilk patrik olacak. Ortodoks âlemi, bunu tarihi bir goruşme olarak değerlendiriyor. istanbul Fener Patrikhanesi, İ.S. 2. yuzyıldan bu yana tüm dunya Ordodokslarının ruhani lideri olarak kabul ediliyor. Roma İmparatorluğu'nun Doğu Batı diye ikiye aynlmasından sonra, istanbul Patrikhanesi, Ortodoksların merkezi ıdi. Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkıhşından sonra dünya üzerindeki etkinliği daha Ja ony a Jfl,Y)OTl b@U@kl@T'l P , "ytfi" olan her şeye kucak açan bir ülke. Teknolojiden modaya kadar her yenidaanmıştı. 1453'de Istanbul'un çuj/ ı / t l / t v t ^ ' * gırıhk Uk önce Tbkyo vitrinlerinde sergileniyor. Japonlar yarattcı sanatta suur tammıyorlar. fethinden sonra da bu liderliğini surduren Fener Patrikhanesi, Stern Dergisi'nde yer alan habtre göre, Tbkyo'da bugünlerde en gözde akım bir tür avantgarde sanat. Bu sanatm sosyetik çevrelerbugun için Iskenderiye'deki, Afdeki pazarlayıcılan ise, Tokyo'nun en genç gangster kuşağu Yeraltı gazinolan ve gayn menkul ticaretinden sonra sanata el atan rika, Kudus, Rus Ortodoks Patgenç mafyalar, çdgın sanatçuann son ürünlerini çok yuksek fıyatlarla, Tokyo sosyetesine satıyorlar. Keisuke Okuyama çılgm sanatrikhaneleri'nin de başı sayılıyor. çılann en gözdelerinden. Geleneksel Japon bebeklerini dev boyutlarda ve erotik simgelerle süslenmiş olarak yeniden yaratıyor. GeBunun yanı sıra Yunanistan giçiminigeyşa makyajı ile sağlayan Okuyama, bembeyaz boyadığı bedenlere, eski Japon dualan yazıyor. Binlerce kadrn Okuyama'ya bi, Yugoslavya, Romanya, Bulmakyajyaptırmak için deli oluyor. Dünyanın kötü, bebeklerin iyi olduğunu söyleyen Okuyama^nın en büyük düşü, "Bir gun yaratgaristan, Kıbns, Polonya, Arnatığı bebeklerin dünyayı ele geçirmesi". Okuyama'mn düşlerinden en çok yararlananlar kuşkusuz Tokyo'nun genç gangsterleri. vutluk gibi başpiskopos ya da metropolitliklerin ve İngiltere, Almanya, İberik Yanmadası'ndaki Ortodoks kiliseleri temsilciliklerinin de "en ust duzeylisi" kabul ediliyor. Ortodoks dunyası, bu nedenle İstanbul Patrikhanesi'ni "ekümenik" yani "dunya" Ortodoks kilısesinin başı bilmek için naıen vumnuKie bulunan yasa rı sayısı ı « 530. Gizli fuhuş yaptığı sanılan olarak goruyor. Ankara Emniyet Müdürü Ali mn iyUeştirilmesi şart" diye konuştular. kadın sayısı ise bin 200 olarak belirlenmiş. İstanbul Fener Patriği'nin 18 Akan, "Biz topluyoruz, 23 Ankara Emniyet Müdürü Ali Akan koAnkara Emniyet Müdürlüğu yetkililerinağustosta yapacağı Moskova ve saat sonra, aynı yerde nuyla ilgili olarak şunları söyledi: den ahnan bilgilere göre, Ankara'da bin kaKazakistan ziyareti ise, iki açı"Bizim ilgili birimlerimiz yasal çerçeve dar vesikalı olarak çalışan hayat kadını var. çalışmaya başlıyorlar. Fuhuşla dan buyük önem taşıyor. Biriniçinde üzerlerine düşen görevi yerine getiri Ancak bu hayat kadınlarının pek çoğunun cisı; bu ziyaretin 4 asır sonra ilk mücadele için yeni yasal yorlar. Ancak bizim yasalara gore yapabikaydı 1960'larda tutulan belgelere dayanıkez yapılması, ikıncisi ise Rus ve düzenlemeler gerekli" dedi. leceğimiz şeyler sınırlı. Biz şahısları yakala yor. Emniyet yetkilileri bunlann çoğunun 61 istanbul kiliseleri arasındakı Akan TV ve basında "teşvik dıktan sonra hastaneye sevkediyoruz. Buramüş olabileceğini belirtiyorlar. Yeni sayıla"bazı göruş ayrılıklarının 1960 da bir sağlık kontrolunden geçirilip bırakırı saptamaksa oldukça zor olarak ifade edici" yayımları da eleştirdi. yılından sonra giderilmış oldulıyorlar veya kontrol altına alınıyorlar. Biz ediliyor. ğunun bir kanıtı olarak kabul 23 saat sonra bu kişilere yine aynı yerde çaAnkara Emniyeti'nce son iki yılda saptaedilmesi. Soz konusu goruş ayTUNCAY ÖZKAN lışırken yakalayabiliyoruz." nan fuhuş olaylannın istatistiki dökümu ise nlıklan, kilise şonetiminden deANKARA Ankara Emniyet Müduru Ankara polisi ozellikle son yıllarda şöyle: 1985 yılındameydana gelen olay sayı ğil, ancak yürutme işlemlerinden Ali Akan polisin fuhuşla mücadelede etki"başbelası" olarak nitelendirdiği sı 120, sanık sayısı 333. tzinsiz kadın çalışkaynaklanıyordu. Nitekim 1960 siz kaldığım belirterek, konuyla ilgili yeni ya"eşcinsellerle" buyuk bir mücadele veriyor. tırma: Olay sayısı 64, sanık sayısı 64. Küçuk yılında Istanbul'u ilk kez ziyaret sal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu soyAncak yine de bir sonuç elde edilmiş değil. yaşta muşteri kabul: Olay sayısı 70, sanık sa eden Rus Ortodoks Patriği Alekledi. Ali Akan, "Biz topluyoruz, 23 saat Ankara'da son 1 ay içinde yalnızca Cinnah yısı 70. Zina (Ankara Emniyetine direkt ge sis'in İstanbul Rum Patriği Atsonra yine aynı yerde çalışmaya başlı>oıiar. \e Akay Caddelen'nde yakalanabilen eşcinlen, karakollar hariç): sanık sayısı 10, olay hinagoras ile yaptığı goruşme, Fuhuşla mücadele için >eni yasal düzenlemesel sayısı 49. Eşcinsellerin sayısında bir arsayısı 10. Ortodoks dunyasında "tarihi bir ler gerekli" dedi. tış gözlenmemekle birlikte bunlann şehirler 1986 yılında meydana gelen olay sayı goruşme" olarak kabul edilmi^Ankara Emniyet yetkilileri fuhuşun ekoarasında çok gezdikleri beliniliyor. Eşcinselsı 140, yakalanan sanık sayısı 402. lzinsiz ka ti. Rus patriklerinden sonuncunomik ve psikolojik boyutlannın bulunduler bazen polis ve belediyeler tarafından da dın çalıştırma: Sanık sayısı 56, olay sayısı 56. su olan Pimin ise, Dimitrios'un ğunu belirterek, "Ozellikle tele>iz>on ve jabir başka şehıre sürulebilivorlar. Küçük yaşta muşteri kabul: Sanık sayısı 68, patrik oluşu torenlerine katılzılı basın organlanmızda yer alan bazı yaTürkiye'de 1985 rakamlarına göre geneolay sayısı 68. Zina (Ankara emniyetine di mak için 1977'de Istanbul'a gelyınlar teşvik edici nitelikte. Bunun onlenmesi lev sayısı 550, genel kadın sayısı ise 3 bin 500 rekt gelen, karakollar hariç): Sanık sayısı 72, mişti. gerekli, ancak geneide fuhuşla mücadele edeolarak saptanmış. Kapatılan gizli fuhuş yeolav sayısı 72. istanbul Ram Patrieı Dimit Ankara Emniyet Müdürü Ali Akan'dan itiraf: BURDLR (A.A) Burdur'daki Kuruçay Höyüğü'nde arkeolojik kazı ve araştırma çalışmalarımn bu yılki bölümüne başlandı. Prof. Dr. Refik Duru başkanlığmdakı bir ekıp tarafından 1978 yılından bu yana surdurülen kazı ve araştırmalar sırasında, Anadolu'nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olan bölgedeki uygarlıklarm kalıntılan gün ışığına çıkanlıyor. Öte yandan, Burdur'un Ağlasun ilçesindeki Sagalassos antik kentinde bir ingiliz arkeoloji ekibi tarafından yüzey araştırmaları yapılıyor. Burdur^da ifte Çift kazı