Katalog

7 NÎSAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 n onn (axı.) tsrail D Devlet Başkanı Haim Herzog, beş günlük resmi bir ziyarette bulunmak üzere dün Federal Almanya'ya geldL Herzog'un bu ziyareti, Federal Almanya'ya gelen ilk tsrail devlet başkanı olması nedeniyle büyük önem taşıyor. tsrail Devlet Başkanı'nın ziyareti, Federal Almanya'da "tarihi bir olay" olarak •' nitelendiritirken, hrail'de halkın büyük tepkisine yol açtığı belirtiliy'or. Herzog, Bonn'daki temasları sırasmda Cumhurbaşkanı Richard Von Veizsaecker ile görüşecek. Berlin ve fVorms kentlerindeki Yahudi cemiyetlerini de ziyaret edecek olan Haim Herzog'a bu gezileri sırasmda Weizsaecker de eşlik edecek. tsrail Cumhurbaşkanı F. Almanya'da Mısır'da 14.5 milyon seçmen sandık başına gitti Kelepçeli seçim Yeni parlamentonun belirleneceği seçimden önce yüzlerce muhalifin tutuklandığı bildirildi "Müslüman Kardeşler" örgütünün adayları da 30 yıl sonra ilk kez seçimlere katılıyorlar. t)lkede çok sıkı güvenlik önlemleri alındu Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in partisinin seçimi kazanması bekleniyor. KAHİRE (AP) Mısır'da, 448 sandalyeli parlamentonun üyelerini belirlemek amacıyla dün yaklaşık 14.5 milyon seçmen sandık başına gitti. Muhalefet, oy verme işleminin başlamasından önce, yaklaşık 1500 üyesinin tutuklandığıru belirterek hükümeti suçladı. Siyasal gözlemciler Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in lideri bulunduğu iktidardaki Uiusal Demokratik Parti'nin seçimleri rahat bir biçimde kazanmasının beklendiği bildiriliyor. Seçimlerde, muhalefetteki merkez sol eğilimli Sosyalist tşçi Partisi, merkez sağ eğilimli Liberal Parti ve Müshıman Kardeşler Islami İttifak'Ia temsil edilirken MuhafazakAr Parti Moskova yaalısı Ulusal İlerlemeci Birlik Partisi ve lslamcı Ümmet Partisi seçimlere ayn ayrı katıldılar. Mısır'da 1954'ten 1984'e kadar yasadışı ilan edilen Müslüman Kardeşler'in seçimlere katılmasına izin verilmesine rağmen, bu örgütün adaylan, seçimlere Müslüman Kardeşler adıyla katılamıvorlar. Fransa'nın en zengin on adamından olan Doumeng Komünist Partisi üyesi idi. "Kızd Milyarder" öldü Fransa DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Onuriu Bir Ses "Bir daha dünyaya gelsem koşe yazarı olacağım. Her gün istediğimi yazacağım." Bİfiyle demiş Sayın Evren Kalender'de gazete sahip ve yoneticilerine verdiği yemekte. Sözün Kalender'de söylenmiş olması karşısında, bizler de kalenderiıkle gülümseyıp geçebılınz Hatta, "Kdşe yazarı olmak haydı kolay dıyelım, ama ya yazdığını okutmak Ûyle ya yazı da top tüfek zoruyla okutulmaz ya" gibi düşuncelen de bir yana bırakalım. Ama tümcenin ortaya serdiğı yazara bakış açısı üzücü değil mi? Sayın Başbakan sol amigo yazarlardan soz edryordu. Sayın Ecevit de bir ara "fırkacı fıkra yazartan" drye tutturmamış mıydı? Tarihi yapantan, yaptıklannı yazanlara duyduklan öfkeyi aniamak guc, kabul etmek ise olanaksızdır. Koşe yazan her gün aklına eseni, isfediğini mi yazar? Doğrusu, istediğımiz her zaman pembe tablolar çizmek, bugün içinde çtrpındığımız soruntardan başka şeyter yazmak. Ama otmuyor, "mutsuz bir Sokrates'in mutlu bir şapsaldan çok daha lyı olduğu" gerçeğını unutup da, önümüzdeki kara tabloyu görmezlıkten gelıp umut dağrtamıyoruz herkese. Kimbilir belki de, olaylara boylesıne umut pompalayıcı, pembe tablolar çızici bir yCıkseklikten bakmaya yetmiyor yapımız. Hem köse yazariannın yazdıklanna kızacak yerde ona kulak verse bazı yöneticiler, emın olun, çok daha <yı ederier Ömeğın Sayın Evren, keşke şu Rogersın gavur Amr İbnul As oyununa ınanıp Rogers Planı'nı kabul etmeden önce, o dönemlerde her tüıiü tehlıkeyı göze alarak, gerçeği yazan, kendısini uyaran yazarlan daha dikkatle okusaydı ve yazdıklan üzerinde biraz duşunseydi. Kısacası diyeceğımız o kı. Sayın Evren bize kızacağı yerde soyiediklertmıze kulak verseydi, Türkıye'nın çıkarları bugün daha lyı korunmuş durumda olurdu. Sayın özal ıçin de durum aynı değil mi? SEİA imzalanırken kendisi birçok kez, basının çok büyük bir çoğurv luğu tarafından uyarılmadı mı'' Türkjye'nin yükümlülükterinin açık seçik tanımlanıp betırtilmtş olmasına karşılık, ABD'nin hemen hiçbir yükümlüluk artına girmemiş olması nin sakıncaları bıkıp usanmadan sayılıp dökülmedi mi? "Yönetim"ın elınden gelen çabayı harcayacağı "Best etforts" deyiminin bir guvence olmadığı, bir anlam taşımadığı hep soytenip yazılmadı mı? "Yonetim"ın, gerçek durumun aksine bir an için yüzde yuz iyiniyetli olduğunu varsaysak bile, Beyaz Saray'ın hiç de güc4ü olmadığı Kongre karşısında etkınlığını yrtırdiğı, Kongre'nin ise Turkiye'ye karşı tutumuyla birlikte "Rebus Stc Standibus" denen değışık koşulların anlaşmanın gozden geçınlmesı gereğını doğurduğu, dile getirilmedi mi? Üstelik uzun yıllar boyu, bir devletın başka bir devlet ile ılişkisınin devletten devtete ılişki olduğu, devletten yönetime, devletten kongreye diye garip iliski bıçimleri düşünülemeyeceği hep yazılmadı mı? Bu gerçekleri dıle getırenlenn soyledıklenne kulak verilmiş olsaydı, bugün ne SEİA anlaşması dolayısıyia boylesıne kazık yemış olurdu ne de ABO ikide bir bize "Kongre def'r'ni ilerı sürebılırdı. O zaman ABD'nin temsılcilerıne "Kongreyonetım çatışması sizın ıç sorununuzdur Bizi ılgılendırmez. Sız kendı iç konjonktürünüzü ve çekişmelerinizi bize yansttmayın" diyecek kişiler bulunurdu. Oysa bunlann hiçblri yapılmamış, yalnızca tarihi yapanlann tarihi yazanlara ve uvartda Ijulunanlara öfkelenmelenyle yetınilmiştir. İşin ilginç yönü SElA'nın imzalanmasından sonrakı gelışmeler karşısında da seyirci kalınmıstır. Kongre komisyonlarının, Turkiye'ye yapılması öngdrülen askeri yardımın tutannı kısması ve gerçekleşmesıni de Kıbrıs'ta ABD'nin istediği doğruttuda bir polrtika ızlenmesi ve verilen sılahlann orada kullanılmayacağı yolunda güvenceye bağlanması kosulunu öne sürmesı ile Kongre'nin Ermenı olaylan konusunda Türkiye karşrtı bir karar çıkarması olasılığı da, devletın içinde kımseyi fazla tedirgin etmemlş görunuyor. Gerçi Sayın Evren, Ermeni karar tasansı kabul edillrse ABD gezisinden vazgeçeceğini açıkladı. Ama doğrusu bu açıklamayi yeterli ve tutariı politik bir tepki olarak gormek de olanaksızdı. Öyle ya, SElA'yı ımzalamamak gibi bir sılah varken onu kullanmayıp da Kongre üyelennin hiç de tazla umursamayacaklarını sandığımız bir "gelmem ha" çıkışına başvurmak belkı gosterişlı bir çıkış, ama galiba fazla akılcı da değil. Bu durumda insan üzuntu ile aoruyor kendi kendine: "Ne oluyoruz, ülke bu denlı sahıpsiz mi?" Bu düşünceler ıçindeyten Erdal Inönü, sakin sesini yükseltmeyen ve eskiye oranla çok daha az tekleyen konuşmasıyla ortaya çıkmış ve yonetimi elinde tutanlann soyiemeleri gerekenlen soylemiştir Erdal Inönü'nün ABD'ye uvansını bir kez daha dikkatle okumakta büyük yarartar vardır. Batı ile Türkiye arasındaki ortak idealin demokrasi olduğunu vurgulayan inönu'nün VVashıngton'a uyansı açık.net ve serttir. Ve doğrusu bir muhalefet lıdennm çapını aşıp, bir devlet adamının bovutuna ulaşmaktadır. önce özal'ı uyarmaya çalışan, sonra Çankaya'ya basvurup Sayın Evren'i uyarmaya çabalayan ve her ıkı çıkişından da sonuç alamayan Inönü, daha Çankaya'ya gıttiğinde amacının ABD'ye ültenın sahipsiz kalmadığını göstermek olduğunu vurguluyordu. Geçen hafta sonu yaptığı konuşmalarda Inönü, devletin sahıpsiz o(madığını, muhalefetin ve onun temsil ettiği topluluğun yönetimın çok ilerisinde bir dikkat ve duyarlılık içinde olduğunu gostermiştır. Dünkü Mıllıyet Gazetesi manşetinde "Inönü babası gibi konuştu" diyordu. Gerçekten de öyle oldu. Inönü babası gibi konuştu ve sıyaset sahnemizde onuriu bir lider sesı (bu konuda Sayın Bulent Ecevit'ın tutumu da övgüye değer hiç kuşkusuz) duyulmuş ülkenın sahıpsiz kalmadığı anlaşılmış oldu. Keşke köse yazariarına öfkelenenler, onlara kızacak yerde söylediklerine kulak verselerdi de, Inönü'nün onuriu sesi solo olmasaydı ABDne karşı iyi harmonize edilmiş çoksesli bir koro belkı de daha etkili bile olurdu. M oskova (a.a.) Çernobil nükleer santralındaki kazanın uzerinden tam bir yıl geçtikten sonra bile, bu santralda çalışan işçilerin, Sovyetler Birliği'ndeki öteki reaktörlerdeki işçilere oranla üç kat fazla radyasyona maruz kaldıkları bildirildi. Sovyetler Birliği'ni ziyaret eden bir tngiliz sendika heyetinin üyeleri, işçilerin aldıkları radyasyon oramnın, yine de uluslararası sımrlar içerisinde bulunduğunu söylediler. tngiliz Belediye ve Genel tşçi Sendikası'nın Genel Sekreteri John Edmonds, Sovyet yetkililerinden aldıkları bilgilerin, Çernobil santralmm tam olarak temizlenmediğini gösterdiğini Öelirtti. Edmonds, kendi sendikasma Uye işçilerin bu düzeyde radyasyon almasına razı olamayacağını da kaydetti. Çernobil'de tehlike sürüyor Genscher ABD'ye gidecek TTfashington (anka) W Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, mayıs ayında ABD'ye resmi bir ziyaret yapacak. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ziyaretin 7 mayısta başlayacağt bildirildi. Genscher'in ABD Dışişleri Bakanı George Shultz ve diğer yetkililerle yapacağı görüsmelerde, ikili ve uluslararası sorunlar üzerinde durulacak. Papa^şimdide Arjantutlde İkinci Jean Paul, Şili gezisinin son gününde açlık grevlerindeki siyasi tutuklularla görüştü. BUENOS AtRES (AP) Latin Amerika gezisini sürdüren Papa tkinci Jean Paul dün sabah Şili'nin kuzeyindeki Antofagasta kentinde açlık grevinde bulunan askeri rejim muhalifi siyasi tutuklulan ziyaret ettikten sonra Arjantin'e geçti. Antofagasta kentindeki bazı siyasi tutuklulann Papa ile görüşmelerinin önlenmesi amacıyla başka cezaevlerine nakledildikleri bildiriliyor. Papa İkinci Jean Paul'ün La SABETAY VAROL PARtS Fransız ekonomi ve siyasal yaşamının tanınmış kişilerinden "Kızıl Milyarder " takma adıyla ünle Jean Batiste Doumeng dün öldü. Fransa'nın ilk on zengini arasına girecek kadar servet sahibi olmasına rağmen, Fransız Komünist Partisi üyeliğinden vazgeçemeyen yaşlı işadamı, tanm ürünleri ve tarım endüstrisi alanlannda Doğu Bloku ülkeleri ile Batılı ulkeler arasında yürütülen ticareti neredeyse tek başına elinde tutuyordu. Fransa'nın güneybatı bölgesinin başkenti sayılan Toulouse kökenli olan Doumeng, tkinci Dunya Savaşı sırasmda bir direnişçi olarak genç yaşta Fransız Komünist Partisi'ne üye olmuş ve savaştan sonra tanm kooperatiflerindeki örgudeme çalışmalarıyla iş hayatında sivrilmişti. Kooperatifçilik hayatından özel girişimciliğe geçen "Kızıl Milyarder", Stalin, Brejnev ve Gorbaçov gibi savaş sonrası dönemde, Sovyet yöneticileriyle kişisel ilişSIKI GÜVENLtK Mısır 'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, önceki gün seçim kampanyası sırasm kurdu ve politik faaliyetlekiler da ülkeain güneyindeki Assiut Hastanesi'nin önunden geçerken güvenlik kuvvetUri Mübarek V yak ve inançlanyla kişisel çıkarlari lajmak isteyen hemfireleri öniüyor. (Fotoğraf: REUTER) nnı 40 yıl boyunca bağdaştırmaAP ajansı, oy verme işleminin bozmak suçlanndan tutuklandı nu belirtti ve seçimlerin bu açı yı başardı. Doğu Bloku ülkeleri dışında başlamasından önce, hukümetin ğıru söyledi. dan belirleyici olacağını söyledi. "ilerid" Afrika rejimlerinde de yaklaşık 1500 muhalif üyeyi hapMısır'da Devlet Başkanı HüsMısır'da seçimler nedeniyle se attığını bildirirken, Mısır'ın hükümet dün sıkı güvenlik ön nü Mübarek'in, gelecek yıl yeni tarımsal ve hayvancıhk yatınmresmi El Ahram gazetesi, son bir lemleri aldı. den Devlet Başkanlığı'na aday lanna girişen Doumangue, Cezakaç gün içinde 500 radikal Musgösterilmesi bekleniyor. Müba yir ve Kongo gibi ülkelerde baDevlet Başkanı ve iktidardaki lumanın tutuklandığıru duvurdu. Ulusal Demokratik Parti'nin li rek, muhalefetin, parlamento şansızbğa uğradı ve Fransız çevre Buna karşılık, Mısır tçışleri deri Hüsnü Mübarek ise önceki nun hileli biçimde seçildiğıni id uzmanı ve bilim adamlan taraBakanlığı'nın bir yetkilisi, sade gece televizyondan halka yaptı dia etmesi üzerine seçim yasasın fından Afrika'da doğa dengesice Müslüman Kardeşler örgütü ğı çağnda, "istikrara" oy verme da değişiklik yaparak parlamen ni bozucu girişimlerde bulunnün 100 üyesinin seçim kampan lerini istedi. Mübarek, kendisinin to seçimlerini iki yıl öne almış ve makla suçlandı. Afrika macerasuıua başansızyalan sırasmda kamu düzenini Mısır'ın geleceği ile ilgili olduğu meclisi feshetmişti. lığa uğramakla birlikte, Komünist Partisi üyesi milyarder işadamı, Fransa'da Sovyetler Birliği'nde önemli siyasal değişiklikler olduğu zaman TV ve radyoların fikrine başvurduğu kişilerin başında geliyordu. Kral Hüseyin Hollandada msterdam (ap) Ortadoğu barış girişimleri konusunda temaslarını yoğunlaştıran Ürdün Kralı Huseyin, Hollanda'da Başbakan Ruud Lubbers ve Dışişleri Bakanı Hans van den Broek ile görüştü. tsrail ile Arap ülkeleri arasında ılımlı bir köprü olarak görulen Kral Hüseyin daha sonra Belçika ve ABD'ye gidecek. Bir Filistinli öldürüldü İsvicre n eyrut (a.a.) Beyrut'ta MJ bugun silahların susmasından sonra, güneydeki Şatila Filistin kampına yiyecek taşınması sırasmda bir Filistinli öldu. Kampta bulunan El Fetih remsilcisi, Filistinli'nin, kampa yiyecek getiren beş kamyondan birinin boşaltılmasına yardım ettiği sırada Şiiler'in açtığı ateş sonucu oldürulduğüniı açıkladı. 132 gundur Şii Emel örgutunün elinde bulunan Şatila kampına Kuveyt'in gönderdiği 33 ton konserve, 13,5 ton un, 180 giyecek bavulu ve 57 ortü sandığı bugun öğleden sonra geldi. 4000 Filistinli mültecinin yaşadığı kampa yiyecek taşınmasına Suriyeli askerlerin nezaret ettiği belırtildi. Sığınma hakkı referandunüa suurlandı BERN (a.a.) Isviçre'de dün tamamlanan referandum sonucu halk, yabancılara sığınma hakkı verilmesiyle ilgili yasanın sertleştirilmesini onayladı. Çarşamba günü başlayan ve dün biten öteki oyiamarun sonucu ise, halkın, savunma harcamaları konusunda son söz hakkına sahip olmayı istemediğini gösterdi. 23 kantonun 20'sinden alınan oylama sonuçlan, sığınma hakkıyla ilgili yasa değişikliğinin benimsendıgini, savunma harcamalanyla ilgili yasa değişikliklerinin ise onaylanmadığı sonucunu verdi. Dünyada ilk kez bu iki konuda halkın görüşüne başvurularak referandum yapılmış oldu. tin Amerika gezisinin son durağı olan Arjantin'de solcu gruplann Papa'mn gelişini protesto gösterileri devam ediyor. Ülkedeki bazı sanatçı ve yazarlann da dahil olduğu gruplar, Papa'mn askeri cunta döneminde de Arjantin'i ziyaret etmiş obnasını kınamak amacıyla bu ziyarete karşı çıkıyorlar. Buenos Aires'te geçen hafta Papa tkinci Jean Paul'ün ziyaretini protesto eden göstericiler polise taşlarla saldırmış, bir polisin yaralanması üzerine polisler göstericileri coplarla dövmeye başlamışlardı. Başkentin La Plaza bölgesinde meydana gelen olaylarda 12 kişi yaralanmıştı. Arjantin'de Papa'mn ziyareti öncesinde kitiselerde bombalar da patlamıştı. Papa tkinci Jean Paul, 1982 hazirarunda Falkland Savaşı sırasmda da îngiltere'den sonra Ariantin'e 4 günlük bir ziyarette bulunmus, askeri cunta yetkilileri ile görüşmüştü. NEW YORK (a.a.) ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger'ın, Amerikan donanmasının Basra Körfezi çevresindeki varhğını arttırmasını emrettiği bildirildi. "The New York Times" gazetesi, Savunma Bakanlığı kaynaklanna dayanarak verdiği haberde, Umman Denizinde bulunan Kitty Hawk uçak gemisinin, mayısa kadar burada kalması ve bölgede surekli olarak 68 savaş gemisinin bulunmasının emredildiğini bildirdi. Gazete, bu kararla Körfezde petrol taşımacılığının aksamadan devam etmesinin amaçlandığını haber verdi. ABD'nin aynca, uçak gemilerinin üzerindeki yükü hafifletmek için bölgeye deniz muharebe CONCEPCIOflTDA Ptpt U. 1tan Paul, Arjantbt k («(midM önct ŞW1Un Ometp filoları göndermeyi planladıcion kmtindt bir ayini yönettt (Fotofnıf: REUTER) ğı belırtildi. ABDVlen Körfez'de bekçiliğe devam SAYIN DOKTORVEECZACHARAI GRAMNEGATİFBAKTERİ İNFEKSrvONLARININ TEDAVİSİNDE AZACTAM Aztreonam piyasaya verilmistir ! 5 • * £t>Kt • * Monobaktam Antibiyotik ^ Selahattin Göler 19291984 19461984 Ali Alakuş Çok sevdiğimi? istanbul Haber Servısı Şefimiz SELAHArTlNGÛLER ve foto muhabıri arkadaşjmc ALİ ALAKUŞ He Selahattin Gülerin eşi İstanbul Deniz Poltsi Mudiresi SEVGIGÛLER ve makam şoföru, PolisMemumOKANOKAN'ı üç yıl önce bugün acı bir traftk kazasında göreve gtderken yitjrdik Arkadaşlanmızı sevgryle arayor ve azız hatjralan önünde saygryla eğtlıyoruz CUMHURİYET ÇALIŞANLARI AZACTAM" 0,5 g jktbl Aztreonam Monobaktam Antibiyotik 1gflakonlM/IV SQU1BB 0,5 g f lakon IM/IV