25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 NİSAN 1987 •¥•••• HABERLERIN DEVAMI Yavuzturk: CUMHURİYET/13 Atina yokluyor Bu arada, Yunan hukumet sözcusu Yannis Rubatis. dun, Yunanlı gazetecilerin Papandreu'nun Özal'a ne zaman yanıt vereceği yolundaki sorularına karşılık olarak, yarutın "bu hafta içinde" verileceğinı soyledı. Rubatıs, geçen çarşamba gunu, Turkıye Buyükelçisi Nazmi Akıman'ın Ankara'dan getirdigi mesajın Papandreu tarafından hafta ıçinde yanıtlanacağını belinirken, "Buyuk bir olasdıkla Papandreu'nun vereceği yanıta karşı Türkive Başbakam Turgut Özal'ın da yanıtı beklenecektir' şeklınde konuştu. Rubatis aynca, "Ozal^ ın verecegi yanıttan sonra, kıta sabanlığı sorununun Lanev'e göturulmesinden once taraflann karşılıklı vaatlerde bulunmsüan çerçevesinde bir on hazıriık için he>et oluşturabileceklerini ve gonışmelere başiayafeileceklerini" soyledı. Bu arada, Yunanistan ana muhalefet tiden Konstantin MitsoCakis, ulkesimn. Kıbrıs sorunu başta olmak uzere, Turkiye ıJe siyası diyaiog başlatması gerektiğani belirtti. Yeru Demokrasi Partisi Başkanı Mıtsotakıs, Atma'da duzenledıği basın toplantısında, sıyasal diyaloğun "acil bir ihtiyaç" olduğunu savunarak, Kıbrıs konusunda başlayacak goruşmeienn Ege sorunlan ıle devam edebileceğını kaydettı. Mitsotakıs, •'Turkiye ve Yunanisian'ın, buyuk sorurüar iızerinde samimi ve duzetıü bir diyaiog başlatmalan gertVıyor" diye konuştu. "Ortak Pa7ar'a girmek isteyen Türkiye'nin, oncelikle Kıbns sorununa çorum getirerek bir iyi niyel jesti" >rapabileceğını savunan Mıtsotakıs, "Diyalogsuz biçbir şey yapılamaz" dedı. Ana muhaJefet liden, Başbakan Andreas Papandreu'yu suçlayarak, Taşoz Adası'nın doğusunda uluslararası bir konsorsiyum tarafından petrol araştırmaları yapılmasırun engellenmesinı. "buyuk bir hata" olarak nıteledı. Bu durumu "geri adım" oiarak kabul ettiklennı ıfade eden Mıtsotakıs, "Bu yuzden Turkiye, Yunanistan'a yöneluV tahriklerini arttırdı, YunanisUn'ın tulumuna bakarak zayıfiık var zannetli ve yararlanmak isledi" şekhnde konuştu. Mitsotakıs, Yunan hukumetinin dış politikada gizlilığı bırakarak daha açık bir sıyaset izlemesı gerektığini de savundu. öte yandan, Yunan Dışişleri Bakan Yardıması Yannis Kapsis, önceki gun, ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi (YDP) mılletvekıli ve eskı basın sözcusu Athannassios Çaldaris ıle bir göruşrae yaptı. Kapsis, Çaldans'e, Türkiye'nin Atina Buyükelçisi Nazmi Akıman ıle yaptığı göruşmeler hakkında bılgi verdı. Anımsanacağı üzere, YDP yanlısı "Vradini" gazetesi, geçen hafta ıçınde, Kapsis"in Akıman'a "Yunanistan'ın 28 raarttTaşoz'un 10 mil doğusunda sondaj işlemlerine başlamava kararlı olduğunu" söylediğini öne surmuştü. YDP ise, "Vradini" gazetesınde çıkan bu haberden sonra hukümete bu konuya açıklık getırmesı ıçın çağnda bulunmuştu. YDP'nin bu isteğjne yarut veren hukumet sözcüluğu, Kapsıs'in, Akıman'a böyle bir şey söylemediğinı açıkJamıştı. Ancak hükttmet sözcüsünün açıklaraasını yeterlı bulmayan YDP, bu kez. Kapsis ile Akıman arasında geçen göruşmelerle ilgilı hukumetın resmi belgelerinın açıklanmasını istemişti. Bunun uzerine, Yunan Dışişleri BakarüığYmn aldığı bir karar iie Yannis Kapsis'in, YDP temsilcisi Athannassios Çaldaris ıle goruşturulmesı uygun goruldü. öte yandan son gunlerde ikı ulkeyı savaş eşiğine getıren çok uluslu "Kuzey Ege Petrol Şirketi"run Tasoz Adası'nın 10 mil doğusunda ve Yu (Baştarafı 1. Sayfada) nan karasuları dışmda sondaj yapacağı ile ilgilı kararın, bu şirketin hısselenni millileştirmekle durdurulduğunu ilk kez açıkça behrten Başbakan Papandreu, "Yunanisun'ın kaderini vabancı bir şirketin elinde bırakamazdık" ifadesinı kullandı. Çok uluslu şirketin devlet denetımı altına ahnmasıru öngoren yasa tasarısının acılen goruşulmesı i!e ilgili konu ise dun parlamentonun gundemine getirıldi. Ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisı Baskanı Konstantin Mitsotakıs. PASOK hukumetinin söz konusu yasa tasansına "Turkiye"ye ödun veriyor" iddiasıyla karşı geliyor. Yunan hukumetinin çok uluslu şirketin en buyuk hisselerıni elinde bulunduran (yüzde 62 ile) Kanada "Denisson" şirketinin hjsselerinı satın almayı ve petrol şirketinin yörede yapması söz konusu olan petrol arama ve sondaj işlemlerı için alınacak kararları kendi denetimi altında bulundurmayı ongören yasa tasarısıyla. öyle anlasılıyor ki, Bern Anlaşmasını bir yandan kendisı için "geçerli" olmadığını ifade ederken"fiilen" ihlal etmemeyi yeğliyor. Ancak Başbakan Papandreu, Ta Nea gazetesinin bu yöndeki sorularını >dnıtlarken, seçimlerın PASOK hukurnetinin süresi dolmadan önce, yanı 1989'dan önce yapılmayacağını söyledi. F. Almanya'nın haftalık haber dergisi Der Spiegel'in dün piyasaya çıkan sayısında Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun Türkiye1 nin AET üyeliği ve ikı ülke arasındaki diyaiog konularındakı görüşlerini ıçeren bir mülakat yayımlandı. Tamamı Türk Yunan ilışkılenne yonelik olan özel mülakat, Spiegel'in notuna göre, Ege bunalımından önce yapıimıştı. Ancak, yayından önce Papandreu ile temas kurularak guncelleştirildi. Der Spiegel'in, "Başbakan Özal, Turkiye'nin Yunan lopraklannda goziı olmadığını açıkladı. Niçin diyalog knrmaya karsısınu?" sorusuna Papandreu'nun yarutı şöyle: "Burada sizin onünuzde Ozal'ı göruşme>e davet ediyorum. Ama bir şartla. O da Ege Denizi'ndeki hukuki statıinun değişmemesi. Kimseye ulusal topraklanmızdan bir parça dahi vermere hazır degilim. l luslararası hukukun ve mevcut anlaşmalann geçerli olduğunu kabul etsin, Ozal'Ia masa başına otururum." Papandreu, mulakatta daha sonra Turkiye AET ilişkıleri ve Atına'nın 1963 ortaklık anlaşmasının kabulüyle ilgili tavnnı Der Spiegel dergisine şöyle anlatıyor: "Tutumumuzu AET Komisyonu ile goniserek belirleyeceğiz, ama Türkiye'ye Avrupa Topluhıgu'nun kapısını açmamız için Ankara hukumetinin lstanbul'dan goçe zoriadığı Yunanlılara tazminat vaadinde bulunması gerek. Bu kişiler, 1964'te çıkartılan bir kararnarae ile varlıklannı >itirmişler >e tazmin edilmemislerdir. Bu mal variıklannın odenroesi şartür, hem de 1964ten geçerli olarak." Yunanistan Başbakam'nın, Ankara'nın AET tam uyeliğine karşı veto hakkını kullanıp kullanmavacağı sorusuna yanıtı ise şöyle: "tspanya ve Portekiz'in tam uyelikleri ile AET ekonomik ve mali sonınlar içine girmistir. Bana kalırsa toplulugun bu genişlemeyi hazmelmesi daha epey zaman alacaktır. Aynca, Yunanistan evet dese de o>eki AET uyelerinin Türkiye'nin topluluğa katılmasına razı olacaklannı sanmıyonım. Oteki uyeler, şimdilik bizim arkamıza saklannorlar. Ve Turkiye'yi dışarda tutan itirazlanmıza için için memnuı ohıyortar. TürirîyVden saldın tehdldi surdukçe, bu ülkenin 4vnıpa ioplulugu'na ginnesini kabul etmemiz berhalde beklenemez. Buna biçbir Vunan bukuraeti yanaşmaz." AuncCya tehdit söz konusu değil Milli Savunma Bakanı, Papandreu 'nun partisinin milletvekillerinden Glivanos'a ticari ilişkilerin gelişmesinin iki ülkenin kalkınmasım hızlandıracağını söyledi. ANKARA (a.a.) Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuzturk, Turkiye ile Yunanistan arasında savunma alanında dayanışma yapılırken, ekonomik aJanda ışbırlıği bulunmamasının yanlış olduğunu belırterek, "İki ulkenin okonomik dayanışma yapmalan zonınlulugu vardır" dedı. Milli Savunma Bakanı Yavuzturk, dun Nor\eclı parlamenter IngerLise Skarstein başkarüığındaki Kuze)' Atlantik Asamblesı heyetini kabul ettı. Bakan Yavuzturk, kabulde, heyet uyesı Yunanlı Parlamenter PASOK Milletvekili Eleutherios Glinavos'a. Turkiye ile Yunanistan arasında tican alanda işbirliğinin her iki ülkenin savunrna harcamalannın azalmasına yarayacağını ve ekonomik gelişmede daha ıleri gıdilebileceğıni kaydettı. Turkıye'den, Yunanistan'a karşı bır tehdıdın söz konusu olmadığını vurgulayan Bakan Yavuzturk, Ataturk ıle Venizelos'un başlattığı TurkYunan dostluğunun surdurulmesı gerektiğı uzennde durdu. Yavuzturk, Yunanlı parlamenter Glinavos'a, PASOK'un kilıse arazilerıne el konulması uzerinde neden bu kadar onemle durduğunu sordu Glinavos, Yavuzturk'un bu sorusuna, "Kilisenin mallan buyuk olmayabilir, bunun anlamı buyuk, alacağız" diye cevap verdi Mıllı Savunma Bakanı Yavuzturk, "Turk kamuoyunda NATO'nun yeri nedir?" sorusu uzerine, şöyle konuştu: "NATO, Turkiye'de iyi tanınmaktadır. Turk balkı savunma konulannda geleneksel deslek sağlamaktadır ve NATO'ya sempatik bakmaktadır. Turkiye'de savunma konulannda pasifist gruplar yoktur." Lahey, güven için gerekli torası yaprruş. Hafta içinde sık sık sözünü ettigi "compromissiun" teriminden ne anladığını deşıyonım. Bir uluslararası ilişkiler doktorunun uluslararası hukuk nosyonu da olmalı. "Uluslararası hukuk. bildigim kadanyla sizin dilinizde tahkimname olarak ifade edüen bir terim" dıyor. "Ingilizce uziasma anlamına gelen compromise sörcügu ile kanşOnlmamalı." Tahkimname kelimesini Türkçe telaffuz ediyor. Rubatis, Yunan tarafında bulunabılecek en uygar tavırlı yetkılilerın başında geliyor. Papandreu'ya ıletılen Turk mesajının ıçeriği ve Papandreu'nun TürkYunan savaşı tehlikesınin atlatılmasından hemen sonra Turgut Ozal'a gonderdıği soziü mesajın nıtelığı hakkında hiçbir bılgı veremeyeceğinı ozur dileyerek ve özellikle bıldinyor. Her iki ulke basınının, nüanslan, ince aynntılan kavrayamadığmdan yakıruyor. Kendi açıklamalanndan pasajlar okuyup yoramluyor ve o gunku Yunan basınında tam aksi yönde çıkan yorumlarla karşılaştırıyor. Rubatis'e göre iki ülkenin şu sıradakı ilişkıleri "son derece bassas ve nazik" bir noktada bulunuvor. Ne Rubatis, ne Türkiye'nin Atina Buyükelçisi Nazmi Akıman'dan, ilişkilerin bu "çok hassas ve nazik bir noktada bulunması" nedeniyle PapandreuÖzal mesaj alışverişınin içeriği konusunda kelime sızdırmak imkânsız Nazmi Akıman, Papandreu ile yaptığı ıkinci göruşmeden sonra kendısiyle yaptığımız göruşmede, bızj, duruma ılişkin olarak "gerçegin ötesine taşacak yorumJara gitmememiz" konusunda uyarmışü. Her şey daha pek bır başlangıç safhasındaydj. Türkiye ile Yunamstan arasında ne başlamış bir diyaiog vardı ne de krizden önce olduğu gibi bir diyalogsuzluk durumu. Akıman'ın dort gun tçinde ikı kez Papandreu ile baş başa oturması, Papandreu'dan edindiği izlenimlen Türkiye'ye gidip aktarması \e buna bır yanıt getirmesi elbette bır tur diyalog idi. Ama buna Türkıye ile Yunanistan'ın bir dıyaloğa olundugu anlanunı vermek de çok aşırı bir yorum olacaktı. Bir süre once Türkiye"de temaslarda bulunan ve krizin ertesinde Papandreu'nun göruştuğu iki parlamenterden biri olan Yannis Butos, bize, "Anladığım kadanyla taraflar konuşabilmek için konusuyorlar. Bir diyalogun nasıl vapılabileceği hakkında bir diyaiog var" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) Rubatis, bu saptamaya katıldığını ıma ediyor. Ancak, taraflann bütun ağız sıkılıgına rağmen Turkiye ıle Yunanistan arasındakı mesaj alışvenşinın esas olarak Lahey Uluslararası Adalet Dıvanı'na kıta sahanlığı sorununun çozumu ıçın başvuru yöntemı uzerinde cereyan ettiği belli oluyor. Konunun bu olduğu, biraz tuzak nitelığindeki bir soruya Rubatis'ten aldığımız tepkıden anlasılıyor "Peki, şu andaki durumun 1975 vılındaki ÇağlayangilBitsios goruşmesinde ulaşılan noktadan ne farkı var? Çaglayangil ile Bitsios Lahey Uluslararası Adalet Divam'na basvurulması amaayla hazırianacak bir tahkimname için ön goruşme yapmışlardı. Ve bir sure sonra Türk ve Yunan taraflannın hukuk uzmanlanndan olusan heyetler belirli aralarla bir ara>a gelmişlerdi" dedı. Rubatis, bır sure tereddut etükten sonra, "Aynı şey değil. Hatırladığım kadanyla, Çağlayangil ile Bitsios arasında kıta sahanlığı dışındaki sorunlar da ele alınmıstı" karşılığını verdı. Bu yanıttan bir çıkarsama yapacaksak, şu anda taraflar arasında sadece kıta sahanlığı sorununun ele alındığı ve Lahey'e gitme yontemi uzerinde diplomatık manevralann yapıldığı anlasılıyor. Turkiye'mn Yunanistan ile daha genel bır diyalog çerçevesı aradığı bır sır değil. Zaten Rubatis de bunu yalanlamıyor, hatta uluslararası ilişkilerin "oyun kurallanna" gore Türkiye'nin böyle davranmasının gayet anlaşılır ve meşru olduğunu da ifade ediyor. Ne var kı, Yunanistan buna kapı aralamış gözukmuyor. Nıtekim Nazmi Akıman, Yunanistan Başbakanı Papandreu ile Ankara' ya apar topar gitmesine neden olan ilk goruşmesinde Papandreu'nun genel bir diyaloga yonelebileceğı ızlenimi ahnmakla bırlikte, Andreas'ın ağzından boyle bir söz çıkmadığını da açık yureklilikle söylüyor. KARŞILIKLI GÜVEN GEREĞİ Turkiye bugune kadar Ege sorununu bir paket ıçinde ele alınabılir bir sorun olarak gormuştu. Sadece kıta sahanlığı uzennde goruşmelere yönelrnek ve hatta Lahey Uluslararası Adalet Divam'na konuyu aktaracak bir tahkimname uzerinde göruşmek Ankara hesabına olağanustu bır tavız sayılmaz mıydı? Turkiye, böylece kıta sahanlığı sorununu Ege sorunu paketınin dışına çıkarmış olmayacak mıydı? Yannis Rubatis, bu noktada Papandreu'nun da bır taviz verdığini Sıkıyönetim kalkıyor (Baştarafı 1. Sayfada) dar göre\ yapmasının tasarlandığını behrten Guzel, bugune kadar ikı kez toplanan komıtenin çalışmalanna başladığını vurguladı. Guzel, komıtenin görevlerıni sıralarken, uzerinde çalışılan konunun mali portesinın çıkarılacağını \e ne kadarlık bır kaynak gerekiyorsa burokrasiye sokulmadan suratle sağlanmasına çalışılacağını sözlerine ekledi. Öte yandan, Içişlen Bakanlığı'ndan bir üst duzey yetkilisı ise sıkıyonetımın kaldırılacağı illerde denetimin Içişlen Bakanlığj'na geçeceğinı anımsatarak, bakanlığın bu amaçla şimdiden yeni onlemlerın arayışı ıçensine girdiğmi söyledi. Bakanlığın bu onlemlerle bırlıkte, özellikle güneydoğudaki bölucu eyiemcilerle mücadelede yeni taktiklerin arayışı içerisınde olduğunu kaydeden yetkilı, bolgede bir "guvenlik boslugunun" yaratılmamasının amaçlandığını bıldirdi. Yetkili, Olağamıstu Hal Yasası1 nda yapılması duşunulen bır değışiklikle, zorunlu durumlarda öncehkle sıkıyönetim uygulamasına gecılmesınin önleneceğiru söyledi. Yetkili, bu hallerde once olağanustu hal uygulamasının başlamasımn, bunun yeterli olmadığı hallerde sıkıyönetıme geçılmesinın duşünulduğunu bildirdi. Hukumet Sozcusü Guzel, "Sıkıyönetimin kaldırılacağı illerde bir sure daha sıkıyonetimin kalktığının pek hissettirilmeveceği" şeklındekı bır soruyu yanıtlarken, "Sıkıyonetimin kaldınlması gibi olumlu bir olayın gölgelenmemesini" ıstedı ve "Devlet gereken guvenlik onlemlerini her zaman alır. Sıkıyonetimin kalklığı illerde once olağanustu hal uygulamasına geçiliyor, yani bir asamalı geçis soz konusu. Kanunlar çerçevesinde gereken guvenlik onlemleri İslanbulda da alınır, Hakkâri'de de alınır" dedi. Içişleri Bakanlığı'nın uzerinde durduğu yeni önlemler ise şöyle sıralanıypr: Özel timler: Emnıyet Genel Mudurluğu'nun \e Jandarma Genel Komutanlığı'nın elinde bulunan 1200 kadar özel egitilmiş personel, bolgede gorev alacak. Bunlar 10"ar kışıbk tımler halınde gorevlendirilecek ve bölgede genis çaplı tarama çalışmaları yapacaklar. Termal enerji: Sımrdan geçışlen kontrol altında bulundurmak amacıyla, insanların ve hayvanların vucut ısılarına duyarlı bu sistem, sınır boylarında oluşturulacak yeni karakol ve gözetleme kulelerine yerleştırilecek. Bu sistem, elde ettiği bulguIarı televizyon ekranına yansıtacak. Havadan denetim: Sımrdan gecişlen kontrol etmek aynı zamanda dağlık alanda operasyon gerçekleştirmek amacıyla, maket uçaklardan ve helikopterlerden yararlanılacak. Içişlen Bakar.lığı. bu amaçla gerekli çalışmaları başlattı Fiziki engel sistemi Sınırlann saptanarak, ızmsiz geçışlerın önlenmesini amaçlayan bu sistemin yaygınlastırılması hedeflendi. Sistem, Suriye, lran ve Irak sınırlarını kapsayacak. Koy koruculan: Buyuk çoğunluğu Guneydoğu Anadolu bolgesınde bulunan 13 ılde oluşturulan kov koruculannın sayılan anınlabılecek. Yetkililer, halen 7 bin koy korucusu kadrosunun bulunduğunu, ancak bunun 5 bınınin dolu olduğunu anımsattılar. Bu kadrolann buyuk bir bolumu Diyarbakır, Mardın, Hakkân ve Sıin illerinde bulunuyor. gozonune almak gerektiğine değiniyor Rubatis'e gore, "Papandreu bugune kadar sadece Turkiye ile Yunanistan arasındakı sorunlan sıralanuştı. Çozumden hiç soz etmemişti. Kıta sahanlığına ilişkin olarak ilk kez, Turkiye ile Vunanistan arasında bir sonınun çozulebilirliğini belirtmiş oluyor." Papandreu'nun çok yakınındaki Rubatis için bu konuda bir ilerleme saSIanma'iinır buvuk onemi var. Çunku, bu noktada "UVteme saglanması Turkiye ile Yunanistan arasında guven arttıncı önlemlerin (confıdence buildıng measurus) oluşması bakımından çok önemli." ikı ülkenin aralannda guven arttırıcı önlemlerin oluşması, iki ülkenin hiç değilse bir konuda aralarındaki sorunlan banşçı yollandan çozme doğrultusunda ilerleyebilmelen, gelecek için, Ege"de barış için tarafları çok rahatlatacak. Yani, kıta sahanlığı sorununun çozümunde sağlanacak bir guven duygusu diğer sorunların uzerine de diyalog yoluyla eğilinmesinın kapısını açabılır mi? ikı ülkenin bundan boyle yönelecekleri işbirliği ne olabilır? Yannis Rubatis, bu sorunun ce\abına kesinlikle angaje olmuyor. Bu, tumuyle bır spekulasyon konusu. "Eğer, kıta sahanlığının paylaşılması değil de sınırlanması Labey'de taraflann ortak nzası ile mumkun olursa, belki iki ulke petrol aramalannı ortaklaşa yunıtebilirler, kimbilir?" dıyerek spekulasyonun sınırı olmadığını anlatmak istiyor. Ama karasuları, hava sahası, Ege'de hava komuta \e kontrolu ve Kıbrıs konulannda diyaloga donuk hiçbir umut ışığını, hiç değilse, şu and? vakmıyor. Rubatis'e guzel bır bahar gunununyasandığı cumartesi sabahımn rehavetı ıle tam bır hafta öncesini soruyorum. Turkiye ıle Yunanistan arasında bir savaş patlayacağına gerçekten inanmış mıydı? "Kesinlikle evet" diyor. "Cuma gunu (2"' mart) oğleden sonra o kadar kesin inanmıştım ki, burada kaçınılmaz bir savaşa gore gorev dağılımı >aptık. Herkesin nerede, ne vapacagı belırlenmişli. Gece ransına doğnı ve sabaha karşı durum değişti." TurkYunan ilişkilerinin bugünku halı, ağır ve tehlıkeli bır ameliyatın ardından hastanın kritik nekahet dönemine benzıyor. Hasta, amelıyat masasında kalmadı, ama kritik nekahet masasında her şey olabilir. Bir süre sonra taburcu da olabilir; yeniden durumu ağırlaşabılir de. Papandreu'nun Larıssa konuşmasını ve Larissa donuşu ayak ustu Ta Nea'ya verdiği demeci bu çerçevede değerlendırmek gerekiyor. Zaten Rubatis bizımle goruşürken, Papandreu'nun birkaç saat sonra ne konuşacağından ve herhalde neden öyle konusacağından haberbydı. Papandreu kesin bir dille Larissa'da Ege kıta sahanlığının yuzde 97'sinın Yunanistan'a aıt olduğunu ıfade edıverdi. Bir yandan Lahey onensını de tekrarladı. Bu durumda Lahey'de yapılacak iş, söz konusu yuzde 97'nin sınırlannın nerelerden geçtiğini, koordinatlannı belirlemekten başka bir şey olmayacak. Ancak Larıssa donuşu Ta Nea muhabirinin sorularına cevap verirken, Turgut Özal ile bir zırveyı de "Lahev konusunda bir anlaşmaya varma on şartıyla olabilir" dıyerek, TürkYunan ilişkilerini genel bir çerçeve ıçinde ele alabıleceğını de ıma etmış oldu. Kıta sahanlığından başka diyalog konusu yoksa, bu konuda anlaşmaya varılırsa Özal ile oturup ne konuşacak? Hal hatır mı soracak? Papandreu'nun gerçek nivetleri ve manevra alanının sınırları lyice kestırilmeden TurkYunan ilişkilerinin üzerinde sallanan soru ışaretlerıne şu sırada anlamlı cevaplar getirmek çok zor. Atina'ya bahar geldi. TurkYunan ilişkıleri ise havanın her an bozulmasının mumkun olduğu kuşkulu bır bahar havasının eşiğinde. UĞUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) TKP Gorbaçov'dan önce, Brejnev'in izlediğı siyasetı alkışlıyordu; bugün ise Gorbaçov'u.. Oysa, Brejnev, söz gelişı, rejim karşıtlarını cezaevlerine kapatıyordu; Gorbaçov ise cezaevi kapılannı açıyor. Dün, TKP'den, Brejnev'e karşı tek ses yükselmiyordu; bugün, Brejnev'in yaptıklannı tek tek ortadan kaldırmaya çalışan Gorbaçov aynı TKP tarafından aJkışlanıyor. TKP, Gorbaçov'un "açılma" politikasını izliyor. Bu yüzden, Haydar Kutlu adıyla bilinen Nabi Yağcı'nın açıklamaları, bir bağımsız siyaseti değil; tersine yine o eski "bağımlı sryaseti" yansıtıyor. Bu bakımdan, TKP'de hiçbir yenilik yok.. Böyle bir yenilik olmaz; olamaz da.. Olamaz çünkü, TKP, Sovyetier Birliği Komünist Partisi'ne bağımlı bir örgüttür. Dün öyleydı, öncek1 gün öyleydi, yarın da elbette böyle olacak Bundan ne şüphe? TKP'yi oluşturan nasıl bir kışıliktir bu? Bu bağımlılık, Sovyet bürokrasisinin Kremlin'e bağlıhğı gibi bir bağımhlıktır. öylesine köru körüne ve öylesine "emirkumanda zinciri" içinde!. Bütün bunlar, Turkiye'de bağımsızlığı baş tacı yapacak bir sosyalist partinın nıçin kurulması gerekiiğinı de kendilığınden ortaya koyuyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın "tam bağımsızlık" ilkesinden yola çıkan, çağımızın çoğulcu demokrasi modelinı benimseyen ve "proletarya dıktatöriüğü" görüşünü açıkça reddeden bir sosyalist parti niçın gereklidir? Işte, en azından, bunun için gereklidir. Böyle bir partiyi kimler kurar? Nasıl kurar? İşçilerden, sendikacılardan ve işyeri temsilcilerinden böyle bir istek, böyle bir özlem gelmezse, bır sosyalist parti kurulabitir mi? Hayır kurulamaz. 141 ve 142'nci maddeler kaldırılmazsa, bu siyasal yelpazede sosyalist parti rahatça yerinı alabilir mi? Hayır alamaz. Pekı alamazsa, bu 141 ve 142'ncı maddelerin kalkması mı beklenecek? Beklenecekse kim kaldıracak bu maddeleri? Kim "lütfedecek" de kaldıracak bu maddeleri? Sosyalizm için savasım olmadan sosyalist parti kurulmaz. İlle de bu maddeler kalksın diye beklenirse, TKP çizgisi, dogacak bosluğu doldurmaya çalışır ve bu oiuşum, Turkiye'de sosyalizmi geriletir, sosyaJist birıkimin saygınlı^ını azaltır. Ömeğin TKP, "Kurdistan" adını taktığı yörelerdeki sılahlı eylemlere arka çıkıyor. Kürtlerin, Turkiye Cumhuriyeti topraklarından ayrılması tezini savunuyor. Parti 5. Kongresi'nde bu konuda karartar alınıyor. Genel Sekreter Haydar Kutlu'nun TKP'nin 64. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşma (Information Bulletin. s. 10) tam bır etnik kışkırtıcılığı yansıtıyor. "Ablım" adlı yayın organında aynı görüşler sergileniyor. "Gerçeğın Sesi" bu etnik kışkırtıcılığa yeşil ışık yakıyor. Kutlu bugün, "Ulusal azınhklar dediğimiz zaman toprak sorunundan söz etmiyonız... Türkiye'den kimsenin toprak istediği yok" dıyor, diyor ama TKP 5. •Congresi'nde "Kürt ulusunun aynlmast hakkmın savunutması" karan alındığını da unutuyor! (Gerçeğin Sesi, 14 Kasım 1984, s 7). TKP'nın yayımladığı "TKPnm Çıkış Yolu önerisî: Banş ve Ulusal Demokrasi" adlı kıtapçığın 38'inci sayfasında "Kürt halkınin ayn devlet kunva hakkı"mn savunulmasının da unutulduğunu sanıyor Turkiye'de sorunların çözümü bugune kadar, hep "yasakçı düzenler"<ie arandı. Bu yasakçı düzen anlayışı ile varılan nokta bın bır sorunlu Türkiye'dir. Çözüm yolları, özgüıiükçü düzenlerdedir. Çözüm, 141142 ve 163'üncü maddelerın kaldırılması ve herkese söz ve örgütlenme hakkı verilmesindedir. TKR bugune kadar "ihegalitafeftstzmTndenyarariandı ve böylece eğer varsa gücünü bu yasaklardan aldı. ABD hükümetinin görüşlerinı yansrtan "Problems of Communism" adlı yayın organında, ("Checklist of Communist Parties in 1985" başlıklı yazı, nisanmart 1986, s. 66) dünyadaki bütün komünist partilerin 200500 arası üyesi olan partilere kadar üye sayılarının dökümü yapılırken, TKP için verilen bılgı şudur: Negligible. Türkçesi ıle "önemsenmeye değmez!" ABD, bir yandan, TKP için "önemsenmeye değmez" derken, öte yandan da siyasetini "komünizm tehlikesı senaryosu"na dayandırmaktadır. ABD için gerçek tehlike, ulusal bağımsızlığımıza sahip çıkmaktır. "Kuvayi Milliye ruhu"dur, Atatürk'ün tam bağımsızlık ilkesidir ve çoğulcu demokraside bu düşüncelerin geniş hafk yığınlarınca benimsenmesidir Ne TKP'dir ne şudur ne budur. 'nin değerli katkıları ile... ANADOLU BANKASI EHAGNOSTICA TECHNICA THERAPEUTIOV U D • BaVcr A G B Almanva • Bcclon D n . k o n s . i n C r A B D • B c g o G m b H B Almdn^a • Belmar \ Ş • B c m ^ L a l v ı r j ı o n e s huropc A B D « B c ı g \ Ş • Bıwki,.la[ A Ş • Bımcü A S. 5. İSEVNBUL,IUÜSLARARASI HASIANE DONAMMI VE H P dHAZLARI FIARI ^vıleı I n t • \ B D • \O A G B ^ i m a n v a • B a d c p ^ Ş • Bakır L l d • Balzers Aklıcngtsellschall Lıcnchten^te'n • Bard L l d İ n g ı l ı e r e » Bard Cardıosurgerv Int Fransa • Bausch 4 L o m b Soflen» Dıvısıon • B« Mednu» \ B D • BııvTck I n t • B ı r u h t ı Corp • ' • • • • U S Ltd I n g ı l ı e r e * C a M ı N i S A S İMlsj«Co!,ıplası A'S A B D » Dcpm Danımarka • Cook G r o u p A B D • Coraıan Srl I l a h a • CoromeırKS I n l A B D S»nths~(Rob M a l h , s | Isvıçre • A r o m a L l d • Japonva • AcuHrm B A l m a r n . ı » AestulapVVerke A C B Almaına • Agla Gc\acri N V. Bclçıka • \ ı r S h ı l d s A B D • Akad A Ş • A k ı m T i i r • Almed Fransa • A l ı n r r * A m b u I m D a n ı m a r k a » \ ı r e ı i j A G h ı ı ç r e * A m e n t a n D a J f C ı ı r p A B D • A m o r ı u n H I V L T S ı h u l l ı d r p A B D A m e n c a n O p l ı c a l t o r p A B U • Amen,ham I n l Plc I n g l l t e r e * tae< L a b o r a l o n e s I n g ı l t c r c * Analıvık C ı h a j U r A Ş • V g c n L l d A v u > ı r a l v a « Ashaı K o g a k u k ı L l d J a p m ı \ a « M l a s Kımva A Ş • M m o s Medıcal E q u ı p m e n t B A l m a n v a * A ı o m Medivdl C o r p I j p o n v j » * u a ı M J C j l l a n ı l u l v a » A u t . ' S u l u r e !nt Int. < B D • A\ 1 A C j İ s » ı ^ a • B B r j u n MıKungcn \ \ B D • Bıobak \ Ş • B ı o t h r o m K G B A l m a n v a * B ı o c c ı m f o n G m b H B A l m a n ı a • Bıuku S A K p a n v j • Bıolııe llaiıana Srt l t j K a « Bıomcı L l d A B D • Bınmcl L l d Ingıttere • Bıonıc G m b H B Mmanva • B ı o K « e m s S A K p a n ı a • Bıoıec Labdraıones • I n g ı ' l e r c * Bıotrol l rjnsa • Bıoırnn S ^ l,panva • Bınd 5 Bınb,n A Ş l u l s a • C d m p L t d I n g ı l l c r e # Carl Zesss Oberkochen B Almanva • C a r n ı e l l ı S p A İlalva • Caner ı J & A ı Ltd • l n g ı l t e r r # C a s l e l l ı n ı S p A l t a l ı a # Catcvç j a p o n v a # Cavıt Tulça • Cenlral Medıkal • Chas F Thackrav Lîd • De»S A l'pama • D ı a t k I m o r p o r a ı e d A B D » I n g ı h e r e # C h e m a p I s v ı ç r e * ChıranaRı.dlı?a!n>n Inchcbd Çcknslovakva # C h n o r ü » j c M a t h ı n e n G > r p k n r c \ B D • Blantomed G m b H • Blease L t d l n p l l e r c » Bııehrmger M j n n h c ı m G m b H B Mmanva • Bnrısh H c a l l h C a r e I n e ı l l e r c » B R L B n t ı e s d j Research Laboraloncs I n g ı l l e r e » B r u k e r G m b H B A l m a ı n a • Buchı A G İ M i ç r e * Buko»ansk» Ge, m b H A ı u M u r ^ a • Bun7İ aııd Bıach \ G * v u M u r \ ? • B \ t PlaMiı. L l d Ingıhere • Cambrıdgc B.omcdıı ı! • Cınıllcr L l d Ingıltere • C m ı ı u . n L U Ingıllerc • C u l l c r ı M ı l c s ) A B D • D a n ı c ı V S D a n ı m a r k a • Ddrfilm A Ş » D a r ı a r e Ot Canada l ıd kanada • Data Teknık Tıt • Da\s Mtdıcal Aıds L l d • Ingılıcı? • D D I D ı l l u i " n D e n u ı r c FrançdıscF ransj D u g e n G m b H B A l m a p v a » DıagnoTek A Ş • D ı a g n o T ı p A Ş • Dıagnnsucs P a i l e u r Fransa • Dogsan • DongA V R a i Korc • Dov.ns S u r g ı ^ ı L ı d l n g ı l l e r e » D P C D ı a g n o s l ı c Pruducts C n r p A B D • D r Brum> L j n g e G m b H B Almanva t b a r a C o L t d J a p o r ı a » Ece T ı c a r e t » E d » a r d VVetk and Co Inc A B D • Ekdata A Ş • LleclroNuclconıcs I n l L ı d H o l l a n d a » Eleclromedıcs im. A B D • I lUb I>anımarka • Fma 1 t d Fınspor Ltd D e ' v i g d G m b H B A l m a r ı a • D e v ı l b ü * Co A B D D r Hammer Doknait G m b H B A l m a m a • D r K ı r m a g e r f V a n ç n » D r a g e r ^ c r k A G Luncck B Almanva • D\cem L t d İ n g ı i t e r e « E Benson H o . x l Laboratorıcs Inc A B D » i M S S A İsııvre • Fn\ıronmental Tcı.tonıcs C o r p A B D I ı n n d e n l O V I ınl.ındıv.ı • [ ısher &.ıentılıc A B D • Fıscher Me0i7in FlektronıkTechnık A B D » Hıl!Rom A B D » • Frbe G m b H B Alman>a • Frıch Jcager G m b H B Almanva • t r o l Medıkal • Fscrımann Bross&VValsh L t d İ n g ı l t e r e » Fthıcon L t d İ n g ı l t e r e » E T M L elecmılechnıe Medıcsle Fransa • F H o l t m a n n La R o t h e I s M c r e » Fabersanıtas S A . İspan\a • Famet U d # Fanmet A Ş • E erno Inl A B D » Flcxı T h t r m • A B ü • F l o » L a b r r a t o n e s İ i g ı l t c r c » F n t z H n f m a n n G m b H B A l m a m a • F m u d Surgı^al l t d Ingıltere • F u j ı r c b ı o l n c J a p o n v a » Fukuda Denshı L t d Japonva • I u k u d î Sang>o Japon\a » G e b r u d e r Vlarun B t l ı u ı u • ü e n c r j l J a k l r ! k A Ş » H e l h n g G m b H B A l m a n v a » He*letı I s p a n v a » Ibıcı S p A l l a l v a » llerı • G c r p a , » G c n t e i . 1 t d • OırKO L t d lskııç*a • Gı>reTex G m b H A B D » G o k h a n A Ş » Gunev Dı> D e p " ^ " A Ş • H O g ı n o L U J a p o n t ı • H a m ı l ı . T Bıinatuz AG l*ııçre • HansGeuder G m b H • B Almanva • Heınc Opmteı.hrnk G m b H B A l m a n v a » Hemnch A m e l J n g G m b H B A l m j n u • Helena Laboratorıcs • A B D P a t k d r d A B D • H G M M e d ı ı a l LdserSvstems [ n t A B D » Mcl.il \ Ş » I n K d V V d m L r L d m b c n H c a l t h T e c h L ı d İng.ltere • I m m u t o r l n t A B D • ImmumMech C O T ) A B D » I m p r d Inc A B D • I M S S R L halva • lnpharplast S p A İtalva • Instılm V m o n VVurzburg B Almanva • Inıermedıcs Inı. A B D » K o l l Şıı • 1 Bııbv l t d I n g ı l ı e r e » l e l r u s C o r p A B D • J u n A ı r D a n ı m a r k a » K a b ı v u n j m İ s v e « » KalleMad larx>ratones A B D » Fınldndıva » L'Actessono Radıografıco S p A İtalva » Laerda) Medıcal • N o r v e ç » Laser Industrıes L t d Krdil » Appardte G m b H B Aiman\d • Mennen Mcdıtrdl A B D » H ı m h ı C o r p J a p r n v a » H ı ^ p a L t ü U \ , t s ' e » H o v a C o r p J j p n n v a » H u m a n G m b H B A i m a n v a » Humphrev B A l m a n v a » Hunl'eıgn TeLİınologv PK I n g ı ' t e r e » H v b n ı e c h Europe S A Belcıka • H v d r o n Europe L t d i n g ı l l e r e » Ibeho^pıte» S'\ Ismunıl lıalya • K a c C o r p A B D • I v a d o r ' \ ı v a d e r ı t U v ı v r t » IrKckdrdlar Ltd $tı » I n d e m A Ş • imertarmd k u r t A Ş • Labor Tıp L t d • Laboraiorıes A n ı m F r a n ~ a » Laboratuar S p j t F r a n s a » Labsvstems K a r l K . i p * G m b H • B Almanva • K a r l Stor7 G m b H 8 Almanva • Kavala • K a v o G m b H B A l m a n v a » kavıasumı I n ^ J a p o n v a » Keeler L t d I n g ı l t e r e » kemblc L ı d • Ingıltere • KerrSvbron tsvıçre • k ı m u r a L t d Japonvd • Kılıdıs O r t n p e d ı » k n ı ı k e r b o > . k e r S A L Ispanva • Kokusan EnshınkıCo L t d J a p o n v a » Kombınat V e b C j r ! Z s ı » J c n a D Almanva • Kunfaş A Ş • K r s l z T e c h n ı k G m b H A v u s t u r v a » K r p p p Medı/ıntechnık G m b H • B Almanva • K u m o v a Kımva A 5 • Kumova Tıp Lıd • k u r l i Lavvton G m b H B Almanva » Lequeux S A Fransa • Leventon S A hpanva » Levland L t d • I n g t l t e r e » L u ı Laboratoncs Ltd • Ingıltere » L K B Prııdukter A B • Lıtema B Almanva » M Sthaerer AG İsvıçre » MdcherevSagel G m o H B Almanva » Makına • Mi t rocı>pv Inc A B D • Mıllıpfırt İmertech Inc A B D » M ı r Medıkal L t d • M ı r a m e d S p A italva • M ı l r a l L t d A B D • Mı[subıhı Lıd J j p o n v a • MLVV Intermed E»ponlmp..rt D Almanva • Moncx!onal Antıb<idies I n t Ingıltsre • MSf Sııenlılıt Optık L t d • MdlliiK.kr.idt G m b H B A f m d n v j • M a ü L t d Ingjlıere • Meadov Inc A B D • Meda • \tede « n • MedıKım l.ıd • Vedıca! S A S llalva • Meciıcoıı t G • B Almanva • Medıcor Ronlgen Matarıstan • Medılarma • Mcdıkal I'h • Medson L ı d Kore • Medıtec B Almanva • Medtek A Ş • M c d ı r o n u • A B D • Mela Llekıromedi7in B Almanva • Meldg M e n • Merk L t d • Met Ltd • Metsan • Vtettler A B D İ n g ı ! t e r e » N a k j n ı s h ı L ı d Japonva • Narıta A Ş • Nassettı A 5 • Nel Nukleeı A Ş • Sevv England N u c l e a r B A l m a n v a » N ı h o n K o h d e n C o r p Japonva • V s s h o C o r p J a p o n v j • Sabeı Kıtapcvı • Nopa G m o H B A'manvd • Suclear Erterpnces L ı d I n g ı l t e r e • Nunc A ^ S D a n ı m j r k a • Nuve A Ş • OfcC Inc • A B O » O b ı o S A İsp,ın>d • O l v m p u L ı d Japonvd • O p t ı c j m kvıçre • Optronık L t d • O r t h o Inc A B D • Ortopedıa G m b H B Almanva • O S T O I g u n Makına Ltd • OSVV Leıbıngcr G m b H B Almanvd » O x l o r d Medıcdl Ingıltere • Overscas L t d Ingıltere • Peta> A $ • Phıhps/Pve L ı d İngıkcrc • Pıe Dald Medıcal Holldnda • P ı l k ı n p o n Medıtal Ingıltcre • Plaslımed Fransa • Polaroıd ı L K I L l d t n g ı l t c r e » Polvslan A / S D a n ı m d r k a » P o r t e i l ı d İ n g ı l ı e r e » Pr«.lınıcsS A I s p a n v a » Promed A Ş • Protek A G Isvıçre • PurıldnBenne'l C o r p A B D » P v m d h Lıd İrlanda • Q u ı n w n Instrument C o A B D » Q u ı m o n L.Kİe l S A Hollanda • R Boscr G m b H B A l m a n v a » Rddmmeter Danımarka • Remco S p A kalva • Rep'oset A $ • Rıtcıl B Almanvd • Rodenvt(xk G m b H B A l m a n v d » RSB G m b H B A l m d n v a » Rudolph B r a n d G m b H Co B Almanvd » S Bınbav v e O r l » S a f ı n Fransa • Sanamat/DrKern B Almanva • SaSan L t d » S c h m ı t z B Almanvd • SclavoS p A italva • Sega Flectronıque Fransa • Seırm K a s e ı G m b H B A l m a n v j » Seral VVdter Punfıcalıon G m b H B Almanva • Seı • Sevgen A 5 » S f ı l Fransa • Shervvood [ t d Ingiltcre » Shılev innırporated A B D » Sıemens Gammasonıcs H o l l a n d a » Sım Ltd » Sımpla L t d İngılıere » S ı n \ S p A llalva » S m ı t h a n d Nephevv L t d I n g ı h e t • SomaDenta A Ş » S o r S A İspanva » Sonn Bıornedjca llalva » Sovuvute Medsdrt A S » S p a c e l a b s A B D » Space Laser S r L Iıaiva » S p a r u n A B D » Speuramed ( G o u l d Mcdıcal) Hollanda • Suppon Svstem^ Franva • Surgıkos L t d ingılıere • Sv.a Int İngılıere • Tecan.r AB İ s v e ç » T r e h n ı c o n Ltd A B D • Techno Medıca • A B D » T e k a A Ş » T e k n ı k e l A Ş • TeknoVledıcal G m b H B Almanva • Temtech L t d K Irianda • The "loshıda Dental L ı d Japonva VVeınman H a m b u r g B A l m a n v a » VVdlcomc DıagnnstKs • Speclrospın A G Kvıçrc • Slocken B Almanva • Stoddard Ingıltere • S ı n k e r Int A B D • • T h o m s o n t G R F r a n s a » 1 M lıalıa S p A Italva • " M Mıddlc East S A A B D » T ı b s e i A S • Tıp Tek A Ş • Torav L ı d Jdpcmva • Toshıba laponva • Transcojet! B A mdnvd • Traveno 1 Ltd A B D • Trıcomed L t d I n g ı l t e r e » Trıdac L i d İngılıere • Trophv Radıologıe Fransa • TruLzc Inc A B D • Lnımed S A I s v ı ç r e » l SC I Int A B D • \7 Fvren A Ş < V a l l e v l a b A B D • VanTec Incorporated A B D • Vatan Haslanelen G r u b u • V G G r o u p s İngılıere • V ı g g o l n ı İ n g ı l t e r e » Vısıon Corneal Needlc L l d I n g ı l t e r e » Vısıscan A B D • V v g o n S A Fransa • VV'H Ges m b H A v u s l u r v a » \Vame Franklın İngıltere • VVaters Dıvisıon O l M ı l l ı p o r e A B D » Wıll Wet7lar G m b H B A l m a n v a » VVıllv Rusch A G B Almanva » VVılegGlasgerale B A l m a n v a » Yamada L t d J a p o n v a » Zıg Zag Medıcal Fransa Ingıllere » VVeslevJcssen C o r p A B D » 8 1 2 NISAN1987 Hilton Convention&Ddıibition Gnter (*) Gerçek anlamda bir "Sektörel Fuar" yabuzea tek bir sektöre ait lOffdenfazlafırmayı aynı çatı altında, yılda yalnızca bır kez toplayan ve ilgili kişilere sunarak ticaret hacmiyaratan cıddi ve istikrarh organizasyonlardır. Oysa ülkemizde birbiri ile hiç ılişkisi olmayan sektörlere ait yetersiz adettefırmalan, ciddiyetien yoksun mekân ve koşullarda yılda birkaç kez aunyada eşi emsali duyulmamış genelleme ısimler altında bir araya getirerek, duzenleyen kışilerden başka kımseye menfaat sağlamayan sözde organizasyon tara tanık o/unmaktadır. Gerek ıştirakçisine, gerek ziyaretçisıne zaman vepara kaybından başka hiçbir sonuç sağlamayan ancak adımaalesef fuar olduğu için kolaylıkla istismar konusu olan bu tur duzenlemeiere ticaret dünyamızm ve sayın halkımızın, sağA&D duyusu ve arian tecrübesi ile, gerekli tavn mutlaka koyacağına inanıyoruz. ZiyaretSaatIm:11.0021.00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle