19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 NİSAN 1987 EKONOMİ CUMHURİYET/11 Mercimekte radyasyon paniği SİtRT (Cumhuriyet) Dışsatım için değişik meslek gruplanndan tüccarlann stokladıklan 600 ton mercimek elde kaldı. Kırmızı mercimek piyasasında paniğe yol açan bu duruma Suudi Arabistan'ın radyasyonlu olduğu gerekçeayle iade ettiğj 15 ton mercimeğin neden olduğu bildirildi. Sezon başındaki flyat düşükluğunden yararlanarak mercimeği 280300 lira arasında tutarak kapatan çok sayıda tüccar, komşu Arap ulkeleriyle dışsaunı bağlantılan kurmaya başladı. Dışsatım bağlamısı yapılan 600 ton mercimefin ilk 79 tonu Suudi Arabistan'a gönderildi. Daha sonra gönderilen 15 ton mercimek, radyasyonlu olduğu gerekçesiyle Suudi Arabistan tarafından iade edilince, diğer 521 ton da elde kaldı. Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileri, mercimek piyasasmda paniğe yol açan bu durumu, "tşin ehli olmayan iosanlann piyasaya girmesine" bağladılar. Mercimek üreticileri, stok edilen 600 ton mercimeğin bitlenmeye başladığını öne surerek, "Mercimeğin büyük bolümiı özelliğini \itirdi. Nadasını, ekimini. hasadını ve bakımını japtığımız urunumuzu >ok pahasına tuccara kaptımorduk. Bizim artımızdan mil>onlar kazanılı>ordu. Tüccar, radyasyon olasılıgını dıışunmeden kendi oyununa geldi" şeklinde konuştular. PETKİM ürünlerinin fonları düşürüldü, süttozu ve kalem korumaya alındı Zamcıya ithalat markajı İthalat rejiminde yapılan değişiklikle PETKÎM'in 8 Ûrününde ithalat fonlart 1550 dolar arasında düşürüldü. Suni ve sentetik iplik üretiminde ise hem girdilerin hem de son Orünlerin fonlan 50 dolardan 15 dolara indirildL Beri, fonlu listeden çıkarılırken Gümrük Vergisi'nden muaf tutuldu. Bu kararla deri piyasasmda görülen spekülatif hareketin önlenmesinin amaçlandığı bildirildi. Süttozu ithalatından alınan fon tonda 600'den 800 dolara yükselülirken, plastikten mamul fiber uçlu kalem ithaline 100 adet için 1.5 dolar fon getirildi. Vluslararası taşımacüık yapanlarla yurtdtşında çalışan müteahhitlerin de kendi dövizleriyle gereksinimlerini karşılamak uzere ithalata gidebilecekleri hükme bağlandı. runlu hale gelen LAB'ın gumruk vergisi yüzde 5'e düşürüldü. İthalat rejiminin tanma ilişkin bölümünde, süttozu fonu tonda 600 dolardan 800 dolara yükseltildi. Dollenmiş embrio gümrük vergisinden muaf hale gelirken, zirai mücadelede kullanılacak uçak motorları ile helikopterlerde gümrük vergisinden muaf tutuldu. ö t e yandan yeni düzenlemelerle kalem üreticileri korumaya alındı. Plastikten mamul fiber uçlu kalem ithaline 100 adet için 1.5 dolar fon getirilirken, yüzde 30 gümrük vergisi alınması karara bağlandı. Yapılan bir başka değişikliğe göre, kamyon ve çekiciler ile traktör üzerine monte edilebilen çok amaçlı hidrolik teleskopik vinç ithalinde, cif bedelin yüzde 15'i tutarında fon alınacak. Renkli televizyon alıcılarında kullanılan katodik tüp ithalinde beher adet için 10 dolar fon uygulanacak. Ayrıca, baskılı ölçüm şeritleri ithalinde cif bedelin yüzde 10'u tutarında fon alınacak. Yüzeyaktif organik müstah Dış borç bacayt sardı Türkiye 5 yıl içinde 21.7 milyar dolar dış borç ödeyecek. Miktarın daha da artması bekleniyor. ANKARA (a.a.) Türkiye, 1987'nin de içinde bulunduğu önümüzdeki beş yılda, faizleriyie birlikte toplam 21 milyar 689 milyon dolar borç ödeyecek. Bu borçlara Uluslararası Paıa Fonu'na (IMF) ödenecek olanlar da dahil bulunuyor. Merkez Bankası'nın "Yıllık Raporu"na göre, 1986 yıu sonundaki kurlar üzerinden, önümüzdeki beş yıl içinde 14 milyar 823 milyon dolar anapara öderaesi yapılacak. Borçların faizi olarak da 6 milyar 866 milyon dolar ödenecek. Rapora göre, Türkiye bu yıl 3 milyar 207 milyon dolan anapara, 1 milyar 618 milyon dolan da faiz olmak üzere 4 milyar 825 milyon dolar borç ödeyecek. 1988'de ise gelecek beş yılın en yüksek borç ödemesi yapılacak ve 5 milyar 78 milyon dolar ödenecek. Bu miktann 3 milyar 558 milyon dolan anapara olacak. Bugünkü r a k a m l a r a göre, 1989'dan itibaren ödemeler azalarak sürecek. 1989'da 4 milyar 569 milyon dolar, 1990'da 3 milyar 854 milyon dolar ve 1991'de de 3 milyar 363 milyon dolar borç tasfiye edilecek. Yapılan hesaplara göre, borç ödemelerinin yüzde 80'i kamu kesimince yapılacak. Kamu kurum ve kuruluşları, 19871991 döneminde 17 milyar 389 milyon dolar borç odeyecekler. Bu miktarın 11.2 milyar dolan borçların anapara karşılığı olacak. Merkez Bankası, beş yıla 3 milyar 71 milyon dolarlık bir ödeme sığdıracak. Bunun 2 milyar 644 milyon dolarını anapara ödemeleri oluşturacak. Özel sektörun beş yılda ödeyeceği toplam borç miktarı ise 966 milyon dolan ana para olmak uzere 1 milyar 226 milyon doları bulacak. 1SCEN1N EVREMNDEN ŞUKRAN KETENa ANKARA (Cumhuriyet) KİT zamlarının ilk faturası Petkim'e çıkarıldı. Bu kuruluş ürünlerinin ithalatındaki koruma duvan önemli ölçüde indirildi. Suni ve sentetik iplik üretiminde hem girdi hem de son ürün fonları düşüTüIürken, deterjan üretiminde kullanımı zorunlu hale gelen LAB'ın gümriik vergisi yüzde 5'e çekildi. Hükümet çevrelerince ilk üç aylık yüksek enflasyon hızının sorumlusu olarak görülen KlT zamlan karşısında, Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın başkanlığındaki Fiyat Izleme Komitesi'nin önlemi dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni ithalat rejimi değişikliğiyle Petkim'in 8 ürününde ithalat fonları 1550 dolar arasında düşürüldü. Suni ve sentetik iplik üretiminde ise hem girdilerin hem de son ürün fonları aynı oranda düşürüldü. Söz konusu fonlar 50 dolardan 15 dolara indirildi. Deri, fonlu listeden çıkarılırken, gümruk vergisinden muaf tutuldu. Bu kararla deri piyasasında görülen spekülatif hareketlerin önlenmesinin amaçlandığı bildirildi. Deterjan üretiminde kullanımı zo zarlar ile sabun içersin veya içermesin, yıkama müstahzarları ithalinde yüzde 20, fotoğraf kâğıtları ithalinde yüzde 15, kraft karton ithalinde yüzde 20, makine halısı ithalinde de yüzde 40 oranında gümrük vergisi uygulanacak. Değişikliğe göre, bale ayakkabısı ithalinden yüzde 1 gümrük vergisi alınacak. Ayrıca, kol saati camı için yüzde 5, diğer saat camları için yüzde 40, float camı için yüzde 25, boş kan torbası için yüzde 5, ampuller için gerekli ampul dipleri ile bunlann parçalarının ithalinden de yüzde 30 oranında gümrük vergisi alınacak. Doğalgazın bin metrekupüne 5 dolar fon konuldu. Ancak, doğalgaz gümrük vergisinden muaf hale geldi. Güreşin geliştirilmesi amacıyla güreş minderinin ithalatındaki gümrük vergisi de yüzde l'e indirildi. İthalat rejiminde yapıtan bir diğer değtşiklik de uluslararası taşıma hizmeti verenlerin ve yurtdışı müteahhitlerin de ihracatçı ve turizmciler gibi kendi dövizleriyle gereksinimlerini karşılamak üzere ithalata gidebilecekleri hükme bağlandı. AT'ye Üyelik ve İşçiler Özal hükümetinin biraz surpriz sayılan AT'ye tam üyelik başvurusu zor durumdaki iktidarın yeni bir soluk araytşı olarak kabul ediliyor. Yunanistan'da geçmişinde köylülerden oy alamamış iktidardaki PASOK'un AT üyeliğinden gelen destekle oy patlaması yaptığı, böylece iktkjannı sürdürebildiği ekonomi yorumculannın yaygın ortak kanısı. Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvurusunun yanıtının ne olacağı bir yana, tam üyeliğin Türkiye'ye neler getirip, neleri götüreceği güncel, yaygın tartışma konusu. AT üyeliğinin ekonomik cephesine ilişkin lehte, aleyhte pek çok görüş kamuoyuna yansıdı. Ancak AT'ye üyeliğin işçi cephesine yansımasına ilişkin Türkiş'in bir raporu dışında kamuoyuna yansımış görüşler yok. AT üyeliği işçi kesimine, çalışan kesime nasıl yansıyacak? Ne getirip, neler götürecek? AT üyeliği ve işçiler denince ilk akla geien yurtdışında çalışan ve daha önemli boyutu ile Türkiye'deki işçinin serbest do|aşım hakkı üzerinde çok fazla iyimser olma şansı yok. Türkİş serbest dolaşım hakkında taviz verilmemesi görüşünde ısrariı. Türk hükümetinin resmi görüşü de bu doğruKuda. Ancak özal hükümetinin tam üyelik başvurusu ile ortaya çıkan durumda, politik tercihlerin, ekonomik tercihlerin önüne alındtğı ve serbest dolaşım hakkından taviz veriieceği anlaşılıyor. Türkiye, AT ülkelerinin işçilerin serbest dolaşım hakkını ilerki yıllara atmayı ve çok sınırlı, kademeli gerçekleştirmeyi öngören dayatmalanna uyacağı izlenimini veriyor. AT üyeliği gerçekleşirse, serbest dolaşım hakkı, uzun yılları kapsayan bir süreç içinde, öncelikle yurtdışındaki Türk isçileri için ve kademeli olarak gerçekleşecek gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. AT üyeliği Türkİş görüşüne göre asıl sosyal, siyasal boyutu ile önem taşıyor. AT üyeliğini hükümet, siyasal iktidar ne kadar görmezlikten gelirse gelsin, asıl demokrasi, demokratik vesendikal haklar açısından önem taşıdığı vurgulanıyor. AT üyeliğinin demokratik ve sendikal haklarda AT ülkeleri standartlarının Türkiye'ye de gelmeşi için uğraş vermede sendikaları güçlendireceğine işaret ediliyor. Demokratik ve sendikal haklar konusunda ilk bakışta AT'de üye ülkeleri bağlayıcı, uymaya zorlayıcı ilkeler yok gibi görülür. örneğin Uluslararası Çalışma urgütü ILO sözleşmeleri gibi, üye ülkelerin uyma yükümlülukleri olan sözleşme ve İlkeler AT'de yoktur. Oysa AT üyeliği, ILO üyeliğinden çok daha etkili ve bağlayıcı olarak demokratik ve sendikal haklarda uyumluluğu zorunlu kılmaktadır. ILO'ya gelişmiş, gelişmemiş, demokrasiyi, sendikal hakları özümsemiş ya da uygulamayan dünya ülkeleri üyedir. ILO'nun üye ülkeleri bağlayıcı sözleşme ve ilkeleri asgari sendikal hak sınıriarını, taban hakları belirter. Türkiye'nin yaptığı gibi ince yasa teknik ve oyunları ile sendikal haklan varmış gibi gösterip, özünü kullandırmama yöntemleri ile bu bağlayıcı kural ve ilkelerden sıyrılınmaya çalışılır. Bir kısım sözleşme ve ilkeler için imzalama yolundan kaçınılarak uymamanın çareleri aranır. Kaçılamayan sözleşme hükümleri ve ilkeler için ise, yine Türkiye'nin yaptığı gibi "yasalan değiştireceğiz" yolunda taahhüt mektupları ile zaman kazanılmaya çalışılır. En kötüsü ile de ILO'da yargılanma göze alınarak, ILO ilkelerine uyulmaması halinde yaptırım olmamasından yarartanılır. AT üyeliğinde durum çok farklıdır. AT'ye demokrasiyi, sendikal hakları özümsemiş, yaşam biçimi haline getirmiş ülkeler üyedir. AT'nin demokratik ve sendikal hakiar konusunda bağlayıcı sözleşme hükümleri yoktur, ancak çok yerleşmiş gelenekleri vardır. Üye ülkeler bir diğer üye ülkenin AT'nin standartlannda demokratik haklar ve sendikal hakları tanımadığı kaygısını taşıyorlarsa, buna göz yummazlar, yumamazlar. Siyasal iktidaıiar olarak buna göz yummaya kalkarlarsa, o ülkelerin muhalefet partileri, sendikal örgütlenmeleri göz yummaya karşı çıkarlar. Üye ülkeleri demokratik ve sendikal hakları tanımayan ülkeye karşı yaptırım uygulamaya zorlaıiar. AT içindek) her ilişki, karşıhkiı çıkar ilişkisi sonucunu getiren anlaşmalar zinciri niteliğinde olduğundan, AT'nin demokratik ve sendikal hak standartlarına uymayan ülke zor durumda kalır. Günü kurtarma çabası içindeki Özal iktidarı, Türkiye'nin AH ye üye ülkelerle kıyaslanmayacak boyutta geri demokratik haklar ve sendikal haklar düzeyinde olduğunu göz ardı etme niyetinde gözükmektedir. Ancak AT üyeliği gerçekleşirse, göz ardı etmenin uzun süre geçerli olabileceği kanısı zayıftır. Hatta Özal iktidannın içinde bulunduğu darboğazdan kurtulabilme uğruna, demokratikleşme yolunda AT'ye bazı tavizler vermeyi kabul ettiği, buna dayanarak üyelik başvurusuna cesaret edildiği kanısında olanlar da vardır. Yine de AT üyeliği ile Türkiye'de demokratikleşme, sendikal haklann kazamlması sürecinin işlemeye başlayacağını varsaymak fazla iyimserlik olacaktır. AT üyeliği olsa olsa Türkiye'de verilecek demokrasi ve sendikal haklar mücadelesinde bir ek destek, dayanak olabilir. TURKIYE'den Sovyetler'den oyuncak ithal ediliyor nkara (anka) Türkiye ilk kez Sovyetler Birliği'nden oyuncak ithal edecek. Koç Holding'e bağlı Ram Dış Ticaret Şirketi, deneme niteliğinde 20 bin dolarltk Sovyet yapımı oyuncak satın aldı. Ram Dış Ticaret ile bu konuda yapılan anlaşma, 711 nisan tarihleri arasında Turk dış ticaret şirketlerinin Türk ihracat ürünlerini tamtmak üzere Moskova'da düzenlediği sergi sırasında imzalandı. Bu arada, Ram Dış Ticaret tarafından ithal edilecek oyuncaklarm daha çok küçük çocuklara yönelik yumuşak oyuncaklardan oluştuğu kaydedildi. İşadamları: İşsizlik artar, Başbakanlık: îstihdam artar OzeUeştirmede işsizlik sorunu gündemde BARIŞ KUDAR İZMİR KlTlerin özelleştirilmesi konusunun ilk kez kamuoyu önünde ele alınması bir çelişkiyi ortaya çıkardı. İsadamlan ve sanayiciler KİTlerin özelleştirilmesinin işsizliği artıracağını öne surerken, Başbakanlık yetkilileri, istihdamı genişletici etkisi olacağı görüşunu savundular. lzmir Ticaret Odası'nca duzenlenen "KİT'lerin Özelleştirilmesi Sempozyumu" sonrasında yapılan panelde söz atan konuşmacılardan bilim adamlan, işadamları ve sanayiciler, "Gelişmekie olan bir iilkede KİT'lerin özelleştirilnıesinin çok guç olacağını" vurguladılar. Konuşmacılardan Prof. Dr. Diindar Sağiam KİT'lerin özelleştirilmesinin kamu tekellerinden kaçmayı da amaçladığım ammsatarak, "Dikkat edilmezse hisseleri toplayacak özel tekeller ortaya çıkabilir" dedi. Koç Holding Finansman Başkan Yardımcısı Tevfik Altınok ise KtT'lerden şikâyet edenlerin baskıları ve müdahaleleri nedeniyle kamu kuruluşlannm bu duruma duştüğunu one sürerek. "KİTleri alabilecek finansmanı sağbyacak özei kuruluş olduğunu sanmıyorum" biçiminde konuştu. Daha sonra söz alan DYP Milletvekili CaferTayyar Sadıklar, "Şirket Kurtarma Yasası" ile birçok özel sektör kuruluşunun KÎTleştirilcceğini ammsatarak, "Öncelikle işiemesi imkânsız KİTIer bırakılmalı" dedi. Işadamlanndan Kenan Gencülgen tekelleşmenin önlenemedigini belirterek, "KtT'lerin özelliştirilmesi durumunda iş olanagı yaracılmaz. Ben bir KİTten alacagım hisseterle yttkiü duzeye gelsem. fazla tşçi)i çıkanr %erimli çalışmasını sağlamaya çalışınm. Bu >utden işsizlik artar" görüşunu dile getırdi. Eleştirileri yamtlayan Başbakanlık damşmanlarından Süleyman Yaşar işsizlik konusunda ortaya atılan göruşlerin doğru olmadığını öne surerek şunları söyledi: •KİTIer özelleştiriUrse işçi atılır deniyor. Bu kesinlikle söz konusu d«ğildir. KİT'lerin biiyuk bölumu düşiik kapasite ile çalışmakladır. Özelleştirme ile kapasite kullanım oranı artacak >e personel ihtiyacı olacaktır. Özelleştirme bu nedenle istihdama katkıda bile bulunabilecektir. Bir örnek vermek gerekirse, PTT'nin kurduğu Telelaş ile Nelaş yabancı ve özel >ermaye ile ortaklıklara gitti. Bu bir anlamda ozelleşlirme idi. Teletaş1 ta 1983 vılında 230 i$çi çalışırken bugun 1800 isci çalışıyor vt çok kartı bir durumda.*' Tekel Genel Müdürü Siıreyya Yücel Özden ue Yaşar'ı destekle>erek, kendi sorumluluğunda olan kuruluşun gecirdiği evreleri anlattı. Özden, "Sosyal zorunlulukla verimlilik çalışır gibi gonınuyor ama soruna çözum bulunabilir. Verimlilik az sayıda işçiyle de sağlanabilir ama esas konu ekonominin acımadan koşullannı uygulamasıdır" dedi. KITlerde yonetıci durumunda olanlarm "inisiyatin" olmadığına işaret eden Özden, bu nedenle bu kuruluşlann zor durumda olduğunu söyledi. Camel mayısta gelecek konomi Servisi Son ıkı haftadır başgösteren Camelsigarasıkıntısımn mayıs ayının ortalarma doğru sona ereceği öğrenildL Camelsigarasını ithal eden Unipa fırmasıyetkilileri, Tekel'in siparişinin gecikmesinden dolayı piyasada birsıkıntı olduğunu kabulederek "Yeni parti mal şu andayolda. Yakındasıkıntı bitecek"dedi. Tekel'in elinde mal olmadığı gerekçesiyle piyasaya mal vermediği belirülirken, Camel sigarasını ithal eden Anadolu Endustri Holding kuruluşlarından Unipa fırması Genel Müdürü Omer Karacalar, "Sigaramıza Marlboro gibi bir zam yapılması söz konusu değil. Bu sıkıntı tamamen Tekel'in verdiği siparişin gecikmesinden kaynaklanıyor" dedi. Altm geriledî Ekonomi Servisi ABD Dolan Avrupa borsalannda merkez bankalannın müdahaleleri sonucu değer kazanınca, altın fiyatlan da geriledi. Dolar dün yaşanan müdahaleler sonucu Londra'da 1.82 marka ve Tokyo Borsası'nda 142.65 yene, Tahtakalede de yine 800 sınınnı aşarak 804 liraya yükseldi. Altın fiyatlan ise dün hem dış borsalarda hem de Kapalıçarşfda değer kaybetti. Altının onsu Londra Borsası'nda 446.80 dolara gerilerken, önceki gün 455 dolara kadar fırladığı Hong Kong Borsası'nda 7 dolardan fazla değer kaybederek 447 dolara indi. Iç piyasada ise altının külçe fıyatı 11 bin 750 liraya, Cumhuriyet Ata 78 bin 500 liraya kadar düştü. Antalya'da şeker sıkıntısı A ntalya (axu) A ntalya 'da toz ve küp şeker sıkıntısı baş JM. gösterdi. Antalyalı bazı bakkallar, şeker satışlarmı azalttılar. Müşterilere bir kilodanfazla şeker verilmediğini sö'yleyen Antalyalı bakkallar, sıkıntının şeker ihracatmdan kaynaklandığım öne sürdüler. Burdur Şeker Fabrikası müdürü Asım özbek ise şeker tesliminde birsorun bulunmadığını söyledi Antalya'daki şeker sıkıntısı ile ilgili soruları cevaplandıran toptancı Mehmet Dağyar şunları söyledi: "Burdur şekerfabrikasınaparamı yattrdım. Şekeri, ancak 1015 gun sırada bekledikten sonra alabildim. Antalya'ya ayda 56 kamyon şeker getiriyoruz Getirdiğimiz şeker kamyondan inmeden satılıyor." A kdeniz Belediyeler Birliği tanzim satış yetkilileri de, şeker sıkıntısı olduğunu, günliik ihtiyacı 50 ton olan Antalya'ya günde 20 ton şeker geldiğini kaydettiler. 'Hayali ihracat9 ortada kaldı ANKARA (a.a.) lhracatta \ergi iadesi konusunda yapılmış buıün denetimlere ilişkin raporlar ile soruşturma dosyalannın DPTye gönderilmesi hakkındaki karardan sonra hiçbir işlem yapılmadı. Edinilen bilgiye göre, denetim elemanları tarafından ihracatta vergi iadesi ineelemesi tamamlanmış, ancak raporlan henüz işleme konulmamış ya da incelenmesi devam eden işlere ilişkin dosyalar, halen Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarbğı'nda bekletiliyor. DPPnin bir üst düzey yetkilisi, bugüne kadar müsteşarlığa bu konuda herhangı bir dosya gelmediğini belirterek, 'lhracatta \ergi iadesi konusu ndaki incelemeler. eskiden uygulanan sistem çercevesinde yapılıuır. Kararnamcnin dışında, ilgili kuruluşlardan, ellerindeki dosyalan gondermeleri için de bir taleple bulunulmadı" dedi. Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı yetkilileri de DPT'nin, incelenen dosyaların gönderilmesi için herhangi bir istekte bulunmadığmı bildirdiler. Edinilen bilgiye göre, Bakanlar Kurulu'nun DPT'ye yetki veren kararına rağmen, ihracatta vergi iadesi konusunda, haksız kazanç sağlanması ve bu yönde usulsuzluk yapılması ihtimaline karşı, musteşarhk bünyesinde oluşturulması gereken "inceleme btdirimi" de kurulmadı. Migros hmir'e açılıyor Tf konomi Servisi Migros tstanbul dışmdaki ilk mağarasını M2J ağustos ayı içinde îzmir'de açıyor. Yaklaşık 30yıldır îstanbul'daki mağaza zinciri ve gezici satış arabalarıyla faaliyetini sürdüren Migros, tzmir'deki mağaza sayısını gelecek yılsonunda 10'a çıkartmayı planlıyor. Bornovayolu üzerinde 1000 metre kare alanda kurulacak olan mağazada ekmekten buzdolabına kadarçeşitli mallar satılacak. Migros'un gezici satış arabaları da Izmir sokaklarında dolaşmaya başlayacak. Bu arada Îstanbul'daki mağazalarda ramazan nedeniyle bazı mallarınfıyatları indirildL 23 nisan 20 mayıs arasmdaki dönemde fiyatlan indirilen mallar arasında zeyünyağı, ayçiçek yağı, zeytin, salça, güllaç ve çay yer alıyor. EKONOMİ DERGİLERİ ARASINDA HAZIRLAYAN: arihin belirli dönemleri, toptum yaşamıyla, dola>ısıyla ekonomik düzenle ilgili inançlardaki köklü degişmelerle anıhyorlar. 1980'li yıllann ilk yansı da, herhalde, dünyada ve Türkiye'de, devletin ekonomik yaşamı düzenlemede oynadığı rolün sorgulanmasından kaynaklanan bir dızi görüşle amlacak. Müdahalesiz işleyen piyasa mekanizmasına, kişisel çıkar dürtüsünün ekonomiyi en iyi biçimde yönlendirebileceğine duyulan inanç, bu donemin belirleyici özelliklerinden. Ama bugün bu inancın yerini, yavaş yavaş ekonominin sosyal amaçlar doğrulıusunda yönlendirilmesi gerektiğini kabul eden yaklaşımlara bıraktığını göriiyoruz. Son ydların deneyimini ve bu deneyimin sonuçlannı yansıtan bu yaklaşımlar, ekonomiyle ilgili tartışmaların artık, liberalizm/devletçilik, planlama/piyasa, özel mülkiyet/kamu mülkiyeti gibi basit karşıtlıklar çerçevesinde sürdürülemeyeceğine işaret eder gibi görunüyorlar. AgŞE BUĞRA DÖYİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florıni 1 Isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 italyan Liretı 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Sertwst pıyasada Dolar: 804 Mark: 442 ' Plan ve piyasa tartışmasında yeni boyutlar T Enerji kaynağı olarak hidrojen Dergia'nin Şubat sayısında, ekoloji sorunlannı ciddiye alanlana, yani ınsanın içine çektiği havayı, ictiği suyu, yediği ekmegi zehirieyip durmasını, doğa>n yasanmaz duruma getirmesini endişe verici b«tanların yüzünü biraz otsun güldttrebilecek bir yazt var. Bir eaerji kaynağı olarak hidrojenle ilgili bu yanda, Nejat Veziroğiu *, hidro>enin yakıt olaıak kuüanılmasıyla, ce\re kidenm«si sorunlarının büyük ölçüde örüenebileceğini öne sarüyor. Yazıda aynca, hklrojeom tökenmez ve bol bir kaynak olusunun da alu çiziliyor. Şimdilik en önemli sorun, hidrojenin petroie göre daha pahalı otma&ı. Doğal olarak, raaliyetlet piyasa ölçütlerine göte hesaplandıgmda. Yani zararlı yak.llann çevreyi tahribinin maliycti dikkate alınmadığında. Piyasa, dünyayı saıan toprak, hava ve su tabakasırun yaşamamız için gerekli bu tabakanın, tahrip obnasının maiiyetini dikkate almtyor. Burada, samyorum, insan ekonomisinın bütününün kendi kurallanna göre işleyen piyasaya bırakıtamayacagtni savunardan haklı cıkaran çok önemli bir örnek buluyoruz. şi var. Dış Tkarette Dunım'un Mart sayısında da, Cem Alpar, Okan Aktan ve Özer Çınar ile Türkiye'nin tam üyeliğe hazır olup olmadığını tartışıyor. Bu konuda kuşkulu görunen Çınar'ın, üzerinde durduğu sorunlardan biri politik nitelikli. Çınar, Türkiye'nin, AT'nin demokratik kuruluş ve kavramlanna ayak uydurmaya calışırken, "toplumsal frenlerden" vazgeçip, bunalıtna duşebileceginden korktuğunu belirtiyor. Oysa, aynı dergideki TürkiyeAT ilişkilerinin başlangıç noktasım oluşturan 1963 Ankara Anlaşması'yla ilgili basın taramasının da gosterdiği gibi, AT üyeliği öteden beri pek çok kişi tarafından Türkiye'nin demokratik bir yapıya kavuşması açısından değerlendirilip olumlu bulunmuş. Dış Tkarette Dunım'daki tamsmada, AT uyeliğine karşı bir seçenek olarak, İslam ülkelcriyle ilişkilerin yoğunlaşmasından söz ediliyor. Ekonomi'de Diyalog'un İngilizce yayımlanan Mart sayısında, Beşinci İslam Zirvesi Konferansı nedeniyle, büyük ölçüde Türkiye'nin İslam ülkeleriyle ilişkilerine ayrılmış. Aynı sayıda, serbest ticaret bölgeleriyle ilgili bir yazı da yer alıyor. Yazıda, bu bölgelerin, yabancı sermaye yatırımlarınm artması, modern teknolojiden yararlar.ılabilmesi, ihracatın artması gibi olumlu sonuçlarından bol bol söz ediliyor. Buna karşılık, ulusal vergi, çevre korunması, iş ilişkileri yasalarırun işlemediği alanlar olarak, serbest bölgelerin yol açabilecekleri sorunlar üzerinde hiç durulmamış. Dış ekonomik ilişkiler gibi, sanayiin fınansman sorunlan da, uzun süredir ekonomik tartışmalarda önemli yer tutan sorunlardan. İSO Dergisi'nin Şubat sayısında, bu sorunlar, özellikle kuçuk işletmelerin karşı karşıya bulundukları güçlukler bağlamında ele alınıyor. Yeni yasayla ilgili olarak Üzerinde durulan konulardan biri, sermaye piyasasını küçük tasarrufçu için cazip bir duruma getirmek amacıyla, işletmelerin, özellikle kuçuk işletmelerin, fınansman sorunlannın çözulmesi amacı arasındaki çelişkkiler. İSO Dergisi'nde İbrahim Bodur, yasanın bu çelişkiyi derinleştirdiğini öne sürüyor. asarruflarım nasıl değerlendireceklerini duşunenler için, Para ve Sermaye Piyasası'nın son sayısı özellikle ilginç. Bu sayıda, Demir Demirgil'in çeşitli tasarruf alternatiflerini değerlendiren yorum yazısmın yani sıra. bu alıernatifleri tek tek ele alan değişik yazılar buluyoruz. DÜNYA'dan ABD, Çin'i de tehdit etti Doviz Al.ş 794.90 562.79 62.15 436.45 21.08 116.00 179.94 131.30 386.53 125.83 531.35 61.26 557.82 2926.19 1294.49 211.97 Doviz Satış 798.87 565.60 62.46 438.63 21.19 116.58 180.84 131.96 388.46 126.46 534.01 61.57 560.61 2940.82 1300.96 213.03 Efektif Al.ş 794.90 551.53 62.15 436.45 20.66 116.00 176.34 131.30 386.53 125.83 531.35 60.03 546.66 2867.67 1294.49 207.73 Efektif Satış 806.82 571.23 63.08 443.00 2140 117.74 182.64 133.27 392.33 127.72 539.32 6218 566.19 2970.08 1313.91 215.15 P ekin (a.a.) ABD, dış ticaret açığını kapatmak için "iç pazarlannı ABD mallanna daha fazla açmaları" yolunda Asya ülkelerine baskı yapmaya devam ediyor. Geçen hafta içinde, Japonya ve Guney Kore'ye pazarlannı ABD ürünlerine daha fazla açması için baskı yapan ABD, bu defa aynı isteği Çin 'e yöneltti. Güney Kore'deki temastarım ^«v, ^mm^m tamamlayan ABD Ticaret Bakanı Malcolm Baldrige, dün Çin 'e geçti. ÇinABD Karma Ekonomik Komisyon toplantısında konuşan Baldrige, iki ülke arasmdaki ticaretin genişlemesinin Çin'in lehine olacağını belirterek, Çin'den ABD'den daha fazla mal almasını istedi. Baldrige, "Bir yıl içinde, Çin'in ABD'ye tekstil ihracat ı yüzde 65 oranında artmıştır. Bunun tek taraflı sürmesi imkânsızdır. Bu durum bizi bazı önlemler almaya yönlendirebilir" şeklinde konuştu. Baldrige, ayrıca Çin yönetiminin ABD'li ihracatçı fırmalara uyguladığı kısıtlayıcı önlemlerin hafıfletilmesini istedi ve bu durumun sürmesi halinde iki ülke arasmdaki ticaretin bozulabileceği tehdidinde bulundu. ÇAPRAZKUR 1 ABD DOLAfll 1.8212 B.AIman Markı 6.0540 Franstz Frangı 2.0665 Hollanda Florinı 1.4960 isviçre Frangı 1297.58 Italyan Liretı 142.50 Japon Yeni 3.7500 S.Arabistan Riyali 1 Stedin 1.6284 ABD Dolan AUIM GÜMÜŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar tculçe 22 ayar btlezik 900 ayar gumuş ALIŞ 77.500 100.000 11.700 10.530 189 SATIŞ 78.500 105.000 11.750 11.500 191 AET: Dolar büyümemizi yavaşlattı n onn (a.a.) Doların değer kaybetmesinin Avrupa . O Ekonomik Topluluğu (AET) üyesi ülkelerin ekonomilerini olumsuz yönde etkilediği bildirildi. AET'den yapılan açıklamada, doların değer kaybetmesi nedeniyle, ortalama yüzde 2.8'lik büyüme hedeflerine ulaşılamadığı belirtildi. Açıklamada, ABD para bihminin değer kaybmın dünya ticaretini daraltacağı endişesiyle, büyüme tahminlerinin yüzde 2.3'e düşürüldüğüne işaret edildi. Yetkililer, geçen yıl yüzde 3 oiarak hesaplanan yıllık enflasyon oranımn, bu yıl AET ülkelerinde yüzde 3.2'ye çıkacağını söylediler. İşsizlik oranlannm da yüzde 12 civarında kalacağı belirtildi. AET kaynaklan, dünya ticaretinde büyük payı olan ülkelerin ödemeler dengesi açıklannm, ekonomiler için ağır yük oluşturmaya devam edeceğine, bunun da döviz piyasalannda dengesizliğe yol açacağına dikkat çektiler. Bu gelişmelerin, bir noktada Türkiye'deki ekonomi tartışmalanna yansıması da kaçınılmaz. Başka bir deyişle, sosyal onlemlere inananların piyasa yasalanm gözardı etmekten vazgeçmelerini, kendine liberal diyenlerin de sosyal amaçlar doğrultusunda planlı. müdahalelerin gerekli olduğu alanlarm varhğını kabul etmelerini bekleyebiliriz. Kapital'in Mart sayısında, SHP program taslağını eleştiren Cahit Düzel'in "Liberal Sol Olmaz mı?" başuklı yazısı, bu çerçeve içinde değerlendirilebilir. Aynı biçimde, İslanbul Sanayi Odası (İSO) Dergisi'nin Şubat sayısında DPT Müsteşar Yardımcısı Ertan Yülek'le yapılan soyleşi de, dev' Wam Üntversıtes! Hidrı^en Enspst Birtff Başkar» »eTeletin ekonomideki rolünü azaltmaya yönelik bir nfe Yatot Araşsma EnsUBisu Mudörü. özelleştirme programının bile, toplumsal amaçlar doğrultusunda, planlı bir biçimde yürütülmesi ge şunduğumuzde, Akturk'un gözleminin önemi rektiği gerçeğini ortaya koyuyor. ortaya çıkıyor. Başka bir deyişle, Türk liberalizminin kesinlikle ademi merkeziyetçi bir özellik tau durumda, planla şımadığı, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir ma konusunun ye olgu olarak karşımıza çıkıyor. Planlama anlayışni bir biçimde ele alınma larından bağımsız olarak, açıkoturuma katılanlası gerekliliği doğuyor. nn hepsinin vurguladıklan bir nokta, 1980 sonrası Maliye Yazılan'nın eli döneminde, işsizlik, sağlık ve eğitim alamndaki yemize oldukça gecikmeli tersizlikler, çarpık şehirleşme ve çevre kirlenmesi geçen Aralık/Ocak sayı gibi toplumsal sorunların ikinci planda bırakılmış sıran büyük ölçüde plan olması. Bu noktadaki göruş birliği, Türkiye'deki lama konusuna ayrılmış tartışmaların yeni alanlara kayabileceğini göste. ^ ^ ^ ^ ^ olması, bu bakımdan rir nitelikte. = • ^ Y * ^ ^ ^ B önemli. Ayrıca, Ziya """ • ' B i Müezzinoğlu, Osman eni yeni gündeme gelmeye başlayan Nuri Torun, Sevim Görgün, Bilsay Kuruç ve Yıldınm Aktürk'ün katıldıkları "Cumhariyet Döne konulann yani sıra, uzun minde Türkiye'de Planlamacıhk ve DPT" konulu süredir tartışılan baa koaçıkoturumda, 1980 sonrası döneminin değerlen nular, önemlerini korudirilmesiyle ilgili ilginç gözlemler yer alıyor. Or maya devam ediyorlar. neğin, Yıldınm Akturk, son yedi yılda ekonominin TürkiyeAT ilişkileri bu işleyişine, daha önceki dönemlerin hiçbirinde rast konulardan biri. İSO lanmayan bir kişisel merkeziyetçüiğin hf.Mm ol Dergisi'nin Şubat sayıduğunu öne sürüyor. Bu dönemde hükümetin, sında, AT Komisyonu bütçenin dörtte birini oluşturan fonlan, Meclis de Genel Sekreteri Emile netimi dışında, kendi kontrolünde tuttuğunu dü Noel'le yapılan bir söyle Prof. Cem Alpar İS Zy 23 NİSMI 1987 TARİNİIIDEKİ DÖVİZ KURLARI T.C. ZİRAAT BANKASI DÖVİZ AUSTL 794.90 562.79 62.15 436.45 21.08 116.00 179.94 131.30 386.53 125.83 531.35 61.26 557.82 595.21 2926 19 117.68 1 294 49 211.97 SATIŞ Tt. 798.87 565.60 62.46 438.63 21.19 116.58 180.84 131.96 388.46 126.46 534.01 61.57 560.61 598.19 2940.82 118.27 1300 96 213.03 Sg ZV SATIŞ TL 806.82 571.23 63.08 443 00 21.40 117.74 182.64 133.27 392.33 127.72 539.32 62.18 566.19 604.14 2970.08 119.45 1313.91 215 15 DÛVİZİN CİNSİ 1 ABDDOIMI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURYA SİÜHİ 1 MTt MJMAM MARK1 1KLÇkAFRAI« 1 DABİMARM KRORU IFtaHARKKASI 1 FRAIMZFRARfil 1 H0LUUA aORVIİ itSVEÇKROMU 1 ISVİÇRf FRANGI 100 İTALYAK ÜRfTİ 100 JAPOH YENİ •\ KAHADA DOİARI 1 KUVEYT DtHARI 1 MORVEÇ KRONU 1 STERLİN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ EFEKTİF ALIŞ TL. 794.90 551.53 62.15 436.45 20.66 116.00 176.34 131.30 386.53 125.83 531.35 60.03 546.66 583.31 2867.67 115.33 1294.49 207.73 B Y T T.C. ZİUAAT BAHKAS1 "Gucuoc crifflmcz"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle