19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NtSAN 1987 HABERLER CUMHURİYEfAlY Anayasa Mahkemesı Meclis araştırması önergesinin görüşülmesine bugün devam edilecek Meclis'te TÖBAJNK ı SHP'li Aydın Güven Gürkan ve arkadaşlannca verilen TÖBANK operasyonuyla ilgili Meclis araştırması açılmasını isteyen önergenin görüşülmesi sırasmda, ANAP ve muhalefet partileri arasında tartışma çıktı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) SHP'li Aydın Güven Gürkan ve arkadaşları tarafından verilen TÖBANK'a ilişkin Meclis araştırması onergesi dün Mecliste elektrikli bir hava içinde de alındı. ANAP ve muhalefet üyeleri zaman zaman karşılıklı olarak tarüştılar Çalışma süresi dolduğundan önergenin göruşulmesine bugün de devam edilecek. Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem TÖBANK operasyonunu savunurken, "Hazine bu operasyondan zarartı degil. kâriı çıkacaktır" dedi. Bankalar Yasası'run 64. maddesini genel kurula okuyan Erdem, TÖBANK'la ilgili maddenin birinci ve ikincd fıkrası hukumlerinin uygulandığını, daha sonra da yeminli murakıplann önerisi doğrultusunda bir operasyon gerçekleştirildiğini anlattı. Erdem, bankanın, muhalefetin önerdiği gibi tüm aktif ve pasifleri ile birlikte Ziraat Bankası'na devrinin Hazineyi en az 6070 milyar lira zarara sokacağını öne sürerken, geçmişte Ziraat Bankası'na devredilen uç bankayı ornek gösterdi, "Halbuki şimdi Hazine, zaran sıfırlama şansına sahiptir. operasyondan zarariı değii. kâriı çıkacaktır, tşciler ortada kalmayacak, bankacılık sistemine zarar verümejecektir" dedi. Tobank'ın bir diğer bankayla birleştirilmesi halinde her iki bankanın da tuzel kişiliğinin ortadan kalkacağına işaret eden Erdem, "Örnegin Ziraat Bankasi)la birieşurseydik, hem TÖBANK hem de Ziraat Bankası ortadan kalkacaktı" diye konuştu. Erdem muhalefetin eski TÖBANK yöneticilerinden ve halen Devlet Bakanı olan Ali Bozer'i hedef alan iddialara yanıt verirken şunları söyledi: "Bu operasyonun kendi gereginin dışında bir sebebi olamaz. Sayın bakanın operasyon hakkındaki bilgisi diğer bakanlar kadardır, burokrasi tarafından önerilen bu operasyon Bakanlar Kurulu'nda aynen onaylandı." Erdem bir bankanın kurtarılmasıyla ilgili işlemlerin davul zurnayla ilan edilemeyeceğini, aksi halde o bankanın daha kötu duruma düşürüleceğini söylediği sırada salonda ANAP ve muhalefet milletvekilleriyle Başbakan Yardımcısı arasında karşılıklı laf atmalar ve suçlamalar oldu. Tartışma şoyle gelişti: SHP'li Banş Can: TÖBANK operasyonunun adını koyun. SHP'li Profesor Aydın Guven Gürkan: Sayın Bakan, bu işlerin adı ne? ANAP'h Abdurrahman Bozkır (Konya): Seni profesör yapanın... Banş Can: Ağzını topla, terbiyeli konuş. ANAP'h Ahmet Ekici (Küuhya): Başkan, at dışan, ne söyledigini bilmiyor. Başkan İskender Cenap Ege: Lütfen sakin olalım. DYP'U Ali thsan Elgin (Kaya Erdem'e hitaben): "Hırsuhk ve yolsuzluk yaptınyorsunuz. Kardeşlerinin orak olduğu Okan Holding'e DESİYAB'ı, Ziraal Bankası'm ve Anadolu Bankası'm soydurdun. Kaya Erdem: Hesabını mahkemede vereceksin. Üslubunuz Ute böyle. Mahkemede ne ce\'ap vereceginin telaşı içinde. Ali thsan Elgin: Seninle yüce Mecliste görüşeceğiz. Araya 50 kişi ko>dun 'önergeni çek' diye. Bankerlik faciasını yaratan sensia, yann bankalar faciasını getireceksin. Kaya Erdem: Mahkemede hesap vereceksin. Ali İhsan Elgin: Yalan söylüyorsun, ben hesabını soracağım. Mecliste karşılıklı atışmalardan sonra sozlerini surduren Erdem, 1984 yılmdan itibaren her 6 ayda bir bankalar yeminli murakıplarınca TÖBANK'ın durumunun sürekli kontrol edildiğini ve sermayesine yeni ortaklann ya da oğretmenlerin katılması yolunda rapor verildiğini, bu doğrultuda hareket edilerek operasyonun duzenlendiğini anlattı, operasyonda hiçbir pazarhk ve vaadin olmadığını sözlerine ekledi. DYP Grubu adına konuşan Çanakkale Milletvekili Cafer Tayyar Sadıklar ise, 24 Ocak kararlarının Demirel döneminde alınmış yerinde kararlar olduğunu belirıerek ANAP hükümetinın bankaları ve şirketleri önce zor duruma soktuğunu, sonra da kurtardığını söyledi ve "bankaları bükümete medyun bırakıyorsunuz" dedi. lfemînli v mali . müşavirliğe 1 iptal ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Anayasa Mahkemesi 4 Aralık 1985 gün ve 3239 sayılı Vergi Paketi Yasası'nda geçen "yeminli mali müsavijiik" bolumü ile ilgili ek maddeyi iptal etti. Maddenin anayasaya aykın olduğuna ilişkin mahkeme ka ranmn yakında Resmi Gazete'de ya', yımlanacağı oğrenildi. ' Vergj paketine ilişkin birçok yasa '. da değişiklik yapan yasa 11 Aralık " 1985 gün ve 18955 sayılı Resmi Ga '• \ zete'deyayımlanmıştı. Yasa, Resmi' Gazete'de çıkınca SHP 12 maddenin anayasaya aykın olduğunu ileri sürerek Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme 12istekten 10'unu reddetti, iki istegi ise uygun buldu. Kabul edilen isteklerden biri "yeminU mali miişavuiik"le ilgili. Buna göre Maden Yasası ile Imar Yasası'nda olduğu gibi devlet tarafından devlet memurlan eliyle yürutülmesi gereken işlerin gerçek ve tuzel kışilere bırakılması, bu maddenin anayasaya aykırılık gerekçesi sayıldı. Anayasa Mahkemesi karan 19 Mart 1987 günü alındı. İptal edilen yasada yeminli mali muşavirliklerin görevleri sayılmakta, gerçek ve tüzel kişilerin muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek; işletmecUik, finans, mali mevzuat işlemlerini duzenlemek; yukümlulerin mali mevzuatla ilgili defterlerini onaylamak da vardı. CumhurbaşkanıEvren, Fas'ın kurtancısı 5. Muhammed'in mozolesine çelenk koydu. (Fotoğraf: a.a.) Kararlı Batıhlık (Baştarafi 1. Sayfada) yi yaşatabiliyor. O zaman kralın toplum üstü özellikleri giriyor devreye... II. Hasan'm en çok kulianılan sıfatı "Amir DMüminin", ama sadece müminlerin âmiri değil Kral Hasan. Üstelik "Hazreti Muhammed'in 39. kuşaktan torunu." ...Sonra ikinci özelliği geliyor.. Bu yöre insanlarını Fransız sömürgeciliğinden kurtaran 5. Muhammed'in "Sadık oğlu..." Sultan Muhammed Bin Yusuf Fransızların direnişini kınp 1955'te ülkesine döndüğunde, iki yıl sonra S. Muhammed olarak bağımsız Fas'ın ilk kralı olduğunda, yanında hep oğlu Hasan vardır... Bu ara genç veliahdın Fransa'da hareketli bir yaşamı olur, ama 1961'de babasının ani ölümü üstüne tahta geçer... Inaıııldığına ya da savunulduğuna göre bİT de "Bereket" vardır Kral II. Hasan'ı koruyan, bu yüzdendir birçok suikastten yarasLz kurtulması... Bu özelliklerine bir de "kanuiı Batılılık" eklenmiştir. Ve Kral'm kişiliğinde bir araya gelebilen bu "özellikler" ülkede kendi dfyimleriyle "Mberalizm ve monarşinin bir araja gelmesi" biçiminde ortaya çıkmıştır. Bu birliktelik gelecek için de şöyle hazırlanıyor: Ülkenin en büyük özel şirketler grubunun başındaki Fuad Filali, (31 yaşında Fransa'da ekonomi eğitimi, ABD'de bankacılık deneyimi) kralın damadı. Fuat Filali'nin babası Abdüllalif Filali'de bir süre önce Türkiye'ye gelmiş olan Fas Dışişleri Bakanı. Kral hem "müminlerin âmiri" hem de "kararlı Batılı" olunca Fas'ta da krallığın veliahd prens Muhammed ile, liberalizmin de damad Fuad ile sürmesi doğal. • •• Siyasal liberalizmde ise krallık iradesi çerçevesinde kontrollu açılım da "kararlı Batılılık" uyannca gerçekleşiyor. Yılda iki kez toplanan 306 üyeli parlamentoda sosyal demokratların 39, komünistlerin 2 sandalyesi var. Her siyasi görüşü savunan gazetelerin cokluğu da düşünce özgürlüğü açısından övünç konusu... Fashlar hem ekonomide, hem siyasette liberalizmi kralhkla uyuşturarak AET'de de özledikleri yeri alacaklanna inamyorlar. Hava iyimser (Baştarafi 1. Sayfada) nunu Lahey UÎuslararası Adalet Divanı'na götüımek konusundaki ısran da dikkat çekiyor. Rubattis, "Papandreu, Ankara'ya ne mesaj gönderdi?" sorusuna, "Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na konuyu götürecek bir compromissium yapümasından öteye hiçbir mesaj gönderümemiştir. Yunan hükünıetiniıı görüşlerinde hiçbir degişiklik yoktur" yanıtını verdi. Rubattis "compromissium"un ne olduğunu da şu sözlerle açıkladı: "Bu, hnkuki bir terimdir. Yunanistan ve Türkiye hazırtanacak bu belgeyi, ya da compromissumu temel alarak sorunu Divan'a götürme konusunda uyuşmaya varacaklardır. Divan. sonınla ilgili olarak bu belgeye dayanarak karar alacaktır." Yunan hükümet sözcüsü, Taşoz Adası'nın 10 mil açığında sondaj yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise, ana muhalefet lideri Konstantin Mitsotakis ile polemiği devam ettirerek, "Bizim millileştirme karanmız üzerine Kıuey Ege Petrolleri Şirketi. sondajlan durduracağını açıklamıştır. Mitsotakis gitsin, şirketin açıklamasını okusun. Ege'deki petrol araştırmalan ve sondajların ne zaman, nerede yapılıp yapılmayacağının karan Yunan hükümetine aittir" karşıhğını verdi. Rubattis, tıpkı özal'm önceki günkü konuşmasına uygun bıçimde bir Papandreuözal zirvesi ihtimalini de tümüyle reddetmeyerek, bu konudaki bir soruyu, "Bunun için diplomaside ön hazırlıklardan geçilmesi gerekir" diye karşıladı. tktidar yanlısı Yunan basını, dün oldukça iyimser başhklarla çıktı. Ta Nea gazetesi haberi, "Ozal kapılan açıyor" başlığı ve "Papandreu'nun önerilerini bir başlangıç için kabul ediyor" alt başlığı ile yayımladı. Eleftherotipia, "Özal: Labey için de konusuruz" üst başlığı ve "Tiirk Once konusalım (Baştarafi 1. Sayfada) bakanı Papandreu'nun geçen pazar günü görüştüğü Atina Büyükelçisi Nazmi Akıman aracılığıyla Özal'a gönderdiği mesaj başlıca iki önemli urtsur taşıyor. Bunlardan birincisi, Yunan Basbakanı, kıta sahanlığı uyuşmazlığının Uluslararası Adalet Divanı'na götürülmesi yolundaki önerisini tekrarhyor. Mesajın bu boyutu Ankara açısından yeni bir unsur taşımıyor. Daha önemli olan ikinci unsur ise, Papandreu'nun Uk kez Divan'm yanı sıra, "daha geniş kapsanüı bir diyaloga yonetebilecegine" ilişkin işaretler vermiş olması. Buyükelçi Nazmi Akıman'ın Ankara'ya aktardığı izlenimler, Papandreu cephesinde bu yönde bir havanın belirmekte olduğunu gösteriyor. Ankara, ilk aşamada belirlediği stratejide her iki unsuru da birlikte degedendirme durumuna girdı. Başbakan özal, Papandreu'nun bu yaklaşımı karşısında ikinci unsuru deşerek, Yunanistan'ı diyaloğa çekmeye çalışıyor. Bir başka deyişle, Ankara ortaya çıkan diplomatik hareketlilikten yararlanarak Yunan hükümetini göruşme masasına çekmek amacıyla manevraya girişiyor. ADALET DtVANI MI? Başbakan Özal'm Papandreu'ya gönderdiği yanıtta, kıta sahanlığı sorunu için Adalet Divanı seçeneğini "banşçı yollardan biri" olarak dışlamayacağı, ancak bu konuda kendisini bağlamayacağı da bildiriliyor. Üst düzey bir Türk yetkili, dün bu konuda Cumhuriyet'e, "Ege sorunu nasıl çözüralenecek? Divan'a mı gideceğiz, yoksa başka yontemler mi denenecek? Bu da bir diyalog konusudur. Ne yapacagınuza karar vermek için önce oturup konuşmamız gerekir" diyerek Ankara'nın konuya bakış açısını özetledi. Papandreu'nun Türkiye ile gireceği diyaloğu, Yunanistan'ın, öteden beri savunduğu Divan'a gitme seçeneğine çekmek isteyebileceği Ankara'da yapılan değerlendirmelerde ağırlıklı bir yer tutuyor. Başbakan Özal'm önceki günkü basın toplantısmda "Divan'a da gidebiliriz" diyerek bu olasılığı dışlamadığını belirtmesıne karşılık, Ankara, bu konudaki isteksizliğini koruyor. özal'ın Türk tarafının müzakerc pozisyonuna önemli bir esneklik getiren ve eleştirilere yol açan bu çıkışı, Yunanistan'la başlayan yumuşama havasını konımak ve bir polemik yaratmamak için yaptığj belirtiliyor. Bir yetkili, "Karşı tarafın tuturounda betirgin bir değişiklik seziünctr, Sayın Başbakan da bu siireci bozmamak amaayl» esnek bir yaklaşıma yönetmiş olabilir" diye konuştu. ' ZlMNt SENARVO Alınan bügilere göre, TürkYunan ilişkilerinde son üç gun içinde ortaya çıkan yumuşama havası, Atina Büyükelçisi Akıman ile Yunan Dışisleri Bakanlığı Müsteşan Kapsis arasında oluşturulan "nmni" bir senaryoya göre yürütülüyor. Bu senaryoya göre, gerek Atina gerek Ankara ortaya çıkan yumuşama havasını bozmamak ve kriz yaratmamak için azami dikkat sarfediyor. Her iki tarafın sözcüleri yaptıklan açıklamalarda tonu düşiık tutmaya çaba sarfediyorlar. Ancak Ankara'da, Papandreu'nun yeni yönelişi karşısında, iyimserliğin yanı sıra ihtiyatlı bir havanın da bulunduğu gözleniyor. Üst düzey bir yetkili. "Önce Papandreu'nun ne >apmak istediğini dognı bir şekilde teşhis etmemiz gerekiyor. Yapılan ilk temaslarda karsı tarafı yoklamaya, gerçek niyetinin ne olduğunu tespit etmeye çahşıyorur" şeklinde konuştu. Türk yetkililer, bu aşamada temaslann, taraflann, diyaloğun başlatılmasına ilişkin ilk zemin yoklaması şeklinde geçtigine dikkat çekerek, "şimdilik sadece kapıdan içeri bir adım etmiş dunımdayız. Odanın icine heniiz girmedik" şeklinde konuştular. Bir yetkili, diyaloğun süreklilik kazanması halinde nasıl bir yöntem üzerinde yüriltüleceğinin de henüz belli olmadığuu ifade ederek, "daha isin başındayız" diye konuştu. Ankara'daki bu havanın ışığında, Buyükelçi Akıman'ın Atina'ya beraberinde götüreceği mesajın bir "ön yanıt" niteliği taşıyacağı, Türk tarafının asıl tutumunun, gelişmelerin seyrine ve yapılacak değerlendirmelerin sonuçlanna göre daha sonra şekilleneceği belirtiliyor. lerin dönüşü" başlığını kullandı. Çok satan Ethnos, "AndreasOzal diyaloğu başladı" başlığı ve "Özal, Papandreu'nun kıta sahanlığının sınırlandırılmasına ilişkin önerisini kabul etti" alt başlığı ile dikkat çekti. Ethnos gazetesi aynca, Türkiye*nin Lahey'e gidilmesini kabul etmesiyle "Yollar zirveye açılıyor" biçiminde başhğının yanında bir de spot kullandı. Yunan basın geleneğine uygun biçimde muhalefet gazeteleri de alaycı ve hükümeti suçlayıcı başlıklar kullandı. Messimvrini, "Andreas ve Özal, güvercin oldular" başlığını kullanırken, Eleftheros Tipos, şimşir başhklarla "tktidardan gidinizEge'yi Tiirkleştirdiniz" başlığı ile yayımlandı. Yunanistan Basbakanı Papandreu, dün sabah bir süre önce Türkiye'yi ziyaret eden Yunanlı parlamenter Yannis Buttos'u ve aynca eski Dışişleri Bakanlarından parlamenter Yorgos Mavros'u ve Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisi Başkanı ve EDEK lideri sosyalist Vassos LJssarides'i kabul ederek bir süre görüştü. Görüşmelerin Türkiye ile Yunanistan arasında son günlerde beliren yeni durum üzerinde cereyan ettiği sanıhyor. Atina artık Nazmi Akıman'ın Ankara'dan dönüşünü ve getireceklerini bekliyor. ABD'NİN MEKTUBU öte yandan Messimvrini gazetesinin dünkü sayısında yer alan ilginç bir haber de Rubattis tarafından "kısmen" doğnılandı. Gazetenin haberine göre 27 mart cuma gecesi Ege bunalımı doruğa ulaştığı sırada Ankara'daki ABD Büyükelçisi Robert StrauszHupe ile Atina'daki ABD Elçisi Robert Keeley iki ülke dışişlerine sorunun çözümü için ABD önerilerini iceren bir mektup verdi. Mektubun içeriğinin ultimatom havasında olduğu belirtiliyor. Habere göre Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannls Kapsis, Keeley'e, "Eğer Hora Türk karasulan dışına çıkmazsa biz de çıkmayacağız" dedi. Konuyla ilgili olarak dünkü basın toplantısında bir soru soran gazetecilere Rubattis, "Kısmen dognı" yanıtını verdi. ABD'nin baskısı TANJU AKERSON WASHINGTON Reagan yönetiminin TürkYunan gerginliğinde bir tırmanmayı önleme yolunda Ankara ve Atina arasında yoğun bir diplomatik çalışma uygularken, taraflara hazırladığı kriz paketini kabul ettirmek için ağırlığını koyduğu öğrenildi. Hafta sonu, özal hükümelinın Hora'yı son anda karasulannda tutma karanyla çatışma tehlikesinin ortadan kalkmasından sonra Pentagon, Dışişleri ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nin ilgili uyeleri ortak bir toplantı yaptı. Toplantıda, Ege krizinin gelişme biçimi incelenerek kısa bir değerlendirme çalışması (summary) hazırlandı. Söz konusu çalışma sırasında TürkYunan gerginliğinin genel hatlanyla kontrollü, kalıcı bir yumuşama sürecine dönüşmesi için kriz giderici bir önlemler paketinin işlerlik kazanmasının gerekliliği üzerinde duruldu. Bu önlemler sırasıyla Ege'deki ihnlaflı sularda petrol arama calışmalanmn karşılıklı durdunüması, kıta sahanlığı sorununun çözümü için uluslararası Adalet Divanı'na başvurulması \« Kıbns için alt düzeyde paralel görüşmelerin başlatılması olarak saptandı. Baştaki iki önlemin Ege sorununun kontrol altına alınmasında mesafe kaydedilmesini sağlayacağı, alt düzeydeki paralel görüşmelerin başlatılmasının ise tıkanan Kıbns sorununa yeni bir hareket kazandırarak özellikle Kongre'deki sertleşmeyi durdurabileceği görüşü savunuldu. Taraflann Ege kıta sahanlığı somnunu Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na götürme konusunda anlaşmaya varmalanmn çok önemli bir adım olacagı üzerinde durulurken, Türk Basbakanı Özal'ın bu konuda yaptığı son açıklamaların cesaret verici olmasına dikkat çekildi. SSCB'DE AÇIKLAMA Sovyetler Birliği, Ege'deki TürkYunan sorunlarının "Banşçı, siyasi yöntemlerlc çözümlenmesinden yana olduğunu" açıkladı. Sovyet Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada, Yunanistan'la Türkiye arasmdaki görüş ayrılıklarının, "Bolgedeki gerginligin artmasından çıkan olan dış çevrelerce derinleştirildigi" görüşune yer verilerek Yunanistan Basbakanı Papandreu'nun, Ege'deki durumdan ABD'yi sonımlu tuttuğu haurlauldı. uçlu El Salvador (Baştarafi 1. Sayfada) kümete karşı savaşan "Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cepbesi" adlı gerilla örgütü, yaptığı radyo yayınmda, aralarında üs komutanı ve yardımcısının da bulunduğu 600 subay ve askeri öldürdüklerini acıklarken, resmi kaynaklar, saldında 12 asker ve 30 gerillanın öldüğünü öne sürdü. Salvador'daki ABD Büyükelciliği, adı açıklanmayan Amerikalı danışmanın ölümünü doğrularken, yabancı bir diplomat, 800 kadar gerillanın üsse saldırısının dehşet verici bir görüntü olduğunu ve 19'uncu yüzyılın "Vabşi Batı"sındaki "Kızılderili" hücumlarına benzediğini söyledi. Evrerfden diyalog (Baştarafi 1. Sayfada) Evren, yaklaşık 2.5 saat suren görüşmede Yunanistan'la ilişkileri aynntılı bir şekilde Kral Hasan'a anlattı. Kral Hasan da gerginligin giderilmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti. îki komşu ülkenin, sorunlan, görüşmeler ve banşçı yollarla halletmesini arzu ettiğini kaydetti. Evren, görüşmede aynca Türkiye'nin Kıbns konusuna yaklaşımını izah etti. Rum kesiminin uluslararası alanda tanınmasından duyulan rahatsızJığı dile getirdi ve Bulgaristan'daki Türklere yapılan baskılar üzerinde durdu. Cumhurbaşkanı Evren'le Fas Kralı II. Hasan arasındaki görüşmede ikili ilişkiler ve vize konusu da ele alındı. Kral Hasan vizenin kaldırılması konusunda görüşmeler yapması için nisan ayı sonunda Fas îçişleri Bakanı'nı Türkiye'ye göndereceğini bildirdi. Fas, geçen yıl eylül aymda, teröre karşı mücadele amacıyla aralarında Türkiye de olmak üzere birçok ülkeye vize zorunluluğu koymuştu. Evren, dün ayrıca Fas'ın kurucusu Beşinci Muhammed'in kabrini ziyaret etti, Evren ile Kral II. Hasan önceki akşam özel yemekte bir araya geldiler. tki liderin yemek sırasındaki görüşmelerinin uzaması, dünkü resmi programın saatlerinin ileriye alınmasını gerektirdi. Evren'in Fez gezisinin programında da değişiklik oldu. Yeni programa göre EvTen, bu sabah Fez'e gidecek ve Madina'yı gezecek. Fas Krah II. Hasan dün geceyansı Evren onuruna bir yemek verdi. Evren yemekte yaptığı konuşmada, "Gerek Bulgaristan, gerekse Yunanistan ile aramızdaki sorunlann müzakerelerle çözümlenmesi yolundaki çağrılanmıza olumlu bir cevap alabilme ümidimizi muhafaza etmekteyiz" dedi. Evren, şöyle dedi: "Bulgaristan, ülkesinde yaşayan Miisliiman Türk azınlıga karşı uyguladıgı baskı ve zorla asimilasyon kampanyasını sürdürmektedir. Türkiye bu ciddi sorunun diyalog yoluyla çözümlenmesine taraftardır, ancak Bulgaristan'ın diyaloğa yanaşmaması yüzünden meselenin bugüne kadar halli mümkiin olamamıştır. Bu masum insanların gelecegi için Dünya ve Miisliiman kamuoyunun gösterecegi ilgi bttyiik öoem taşımaktadır." 2.btanbulKitapŞenliği CumhuriYet 312 Nisan panel programı 4 Nl«an 1987 CumartMİ GRAFİK SANATI: Mengü Ertel, Ali Akdamar, Sadık Karamustafa, Emre Senan 5 Nisan 1987 Pazar 1980 SONRASI TÜRK SİNEMASI: Onat Kutlar, Atilla Dorsay, Müjde Ar, Atıf Yılmaz, Barış Pirhasan 6 NİMn 1987 Pazartesl BlR SPOR DALI FUTBOL VE FUTBOL YAZARL1ĞI: Abdulkadir YUcelman. HıncaJ Uluç, lslam Çupi, Doğan Koloğlu, Togay Bayatlı 8 Niaan 1987 Çarsamba BASKI DONEMLERİNDE IC^RI1C•^TÜRÜN İŞLEVİ: Turgul Çeviker, Tan Oral, Ali Ulvi, Ferruh Dogan 9 Nlaan 1987 Parşembe SÖYLEŞİ: Ali Sırmen, tlhan Selcuk 10 Nisan 1987 Cuma BİLCİSAYAR VE TOPLUM. Prof.Dr. Yahya Karshgil, Doç.Dr. Eşref Adalı, tskender Savaşır, Melih Kıbar, Bülent Aydemir 11 Nt»an 1987 CumatMİ ÇEVİRİ EDEBİYAT1: Ahmet Cemal, Cevat Çapan, Bertan Onaran, Yurdanur Salman 12 Nisan 1987 Pazar 1980 SONRASI TÜRK POP MÜZİĞİNDEKİ YÖNELİŞLER: Ümit Kıvanç, Nejat YavaşoguUan, Nadir GOkturk (Ezginin Günluğü), llhan Şesen (Grup Gündoğarken), Derya Körojlu (Yeni Türkü) Ayşe Tutuncü (Mozaik) 12 Nisan 1987 Pazar Beyoğlu kitapcılık, saat: 12.0016.00 saatleri arasında mezat düzenleyecektir. M : Paneter her gün 14 0016 00 saatten arasında yapılacakDr 12 N s n 1967 Pazar gunu 16 0018 00 saaBen arsandadır KitapKulübü V F/M Kültür Merkezi Onaklar Cad. 17 Mecidiyeköy/ÎSTANBUL Her gün: Saat 11.00 20.00 Giriş: 100 TL. Öğretmen öğrenci: 50 TL. CKK uyeleri: Ccretsiz. Van Gogh'un (Baştarafi 1. Sayfada) "ChristieY'in sözcüsü Peter. Rose, Van Gogh'un tablosunu satın alan koleksiyoncunun adının bilinmediğini, koleksiyoncunun açıkarttırmaya telefonla katıldığını açıkladı. Öte yandan, Geç tzlenimciliğuı (postmodernizm) temsilcilerinden sayılan ve 20. yüzyıl başındaki çağdaş akımlan etkileyen başlıca sanatçılardan biri olan Van Gogh'un 1890'da intihar etmeden bir yıl önce, 1889'da aynı tabloyu 40 dolara satmaya çalıştığı, ancak alıcı bulamadığı belirtildi. "Christie's"deki açıkarttırmadan önce yetkililer, tablonun yaklaşık 10 milyon sterline satılacağmı tahmin ettiklerini açıklamışlardı. A readytowear merchandising seryices company has vacancies for the fotlowing positions: SHIPPING MANAGER 1 KTTAP ŞENLİGrnın ACCTV Kamera Kontrol Güventık sısumı EROL UĞURLU Vuessesesnce kunılmuftur. Ankara Tel 9 (41) 188300 259485 3 years' experience in an internationa! forwarding company. • Familiarity with customs and related banking procedures. STYLIST • Well acquainted with pattern making. • Able to control and rectify measurements and fittings. • Capable of managing the guality control department. 3 Nisan 1987 Cuma / İsmail Cem / Necati Cumalı / S. Kudret Aksal / Naim Tirali / Muzaffer Izgü / Cevat Çapan / Tarık Dursun K. / Nedim Gürsel. 4 Nisan 1987 Cumartesf / Rıfat llgaz / Kemal Sülker / Aziz Nesın / Müjdat Gezen / Müzehher Vanu / Sabahattin Selek / Uğur Mumcu / Muzaffer Abayhan. 5 Nisan 1987 Pazar / Asım Şezirci / Oner Yağcı / Can Yücel / Bilgesu Erenus / Onat Kuflar / Salah Birsel / Barlas Ozarıkça / Ibrahim Artuç. 6 Nisan 1987 Pazartesi / Yalçın Pekşen / Doğu Perinçek / Fehmi Işıklar / İlhami Soysal / Nail Gürelı / Osman Şahin / Doç. Dr. Haluk Yavuzer / Orhan Koloğlu / Afşar Timuçin. 7 Nisan 1987 Saiı / Atilla Dorsay / Arslan Başer Kafaoğlu / Vedat Türkali / Ferruh Doöan / Necati Güngör / Haluk Şahin. 8 Nisan 1987 Çarsamba / ilhan Selcuk / Oktay Akbal / Abdullah Başturk / Ali Sirmen / Hikmet Çetinkaya / Semra Ozdamar. 9 Nisan 1987 Persembe / Esen Yel / llhan Berk / Mehmet Kemal / Güven Turan / Inci Aral / Ahmet Oktay. 10 Nisan 1987 Cuma / Mehmet Başaran / Emre Kongar / Işıl Özgentürk / Kemal Ozer / Bekir Yıldız / Refık Durbaş / Sennur Sezer / Seval Esaslı / Hıncal Uluç. 11 Nisan 1987 Cumartesi / Zeynep Oral / Hilmi Yavuz / Şinasi Özdenoğlu / Hikmet Altınkaynak / Erbil Tuşalp / Alev Alatlı / Hıfzı Veldet Velidedeoğlu / Erdal Atabek. 12 Nisan 1987 Pazar / Arif Damar / Mustafa Balel / Talat Turtıan / Şükran Kurdakul / Vedat Günyol / Namık Doymuş / Erdoğan Alkan. Rekortmen (Baştarafi 1. Sayfada) lMS'te Andrea Mantegna'nm "Mecusilerin (Baştarafi 1. Sayfada) 10.449.000 dolara (yaklaşık 8 milyar 250 milyon lira.) lMS'te Edouard Manet'nin "Mosnier Sokağı'nda Yol tşçileri" adlı tablosu 11.088.000 dolara (yaklaşık 8 milyar 600 milyon lira.) 1991'de Vincent van Gogh'un "Ay Çiçekleri" adlı yapıtı 39.850.000 dolara (yaklaşık 31 milyar 282 milyon lira.) (Rakamiar tfolann bugünkü değen Azerindefl Türk Urası'na çevnlmıştır.) Şirket (Baştarafi I. Sayfada) ki yasayla, zor durumdaki şirketlerin mali yapılannın güçlendirilmesi, hisse senetlerinin halka yaygınlaştınlması, ihracat sigortası sisteminin kurulması öngörülüyor. Meclis tarafından 25 martta onaylanan yasa, halka açüan şirketlerin kurumlar vergisi mükellefiyetlerinin azaltılması, Devlet Yatırım Bankası'nın ihracat sigortası bankası haline dönüşmesi düzenlemelerini de getiriyor. Yasaya göre, finansman güçlüğü içinde bulunan anonim şirketlerden alacaklı olan bankalar, alacaklarının sermayeye dönüştürülmesi için şirkete teklifte buIunabilecekler. SECRETARY • With a minimum 3 years' office experience. Perfect spoken and written English is essential for ali positions. Applicants should be between 2535 years of age. Males must have completed their military service. Send applications, mentioning the job position, with C.V. and photo to: P.O.B. 533 Sirkeciİstanbul İSTANBUL DEFTERDARLIĞINDAN Vergı Usul Kanunu Uyannca Vergi Mükellefleri Tarafından Kulianılan Belgelerin Basım ve Dagıtımı Hakkında Yönetmelik Hükumlerine göre Defterdarlığırnızla anlaşma yapmış olan ve aşağıda anlaşma numaralan, adv soyadı, unvanı \e adresleri gösterüen matbaa işletmecilerinin yönetmelik ve anlaşma hükumlerine aykın şekilde belge basıp dagıtımını yaptıklan tespit edildığinden anlaşmalar Defterdarlığımızca tek taraflı olarak feshedilmiş olup, yaıırmış olduklan leminatları hazineye irat kaydedilmistir. İlan olunur. Anlaşma Numarası: AdıSoyadı: Unvanı: Adresi: 1) 1986/138 Şukran Yıldırım Grafo t.M.Ç. 5 Blok No: 5730 Unkapanı 2) 1986/396 Sadi Göncü Gürhan Matbaası Alemdar Cad. No. 6 Sultanahmet 3) 1985/502 Orhan Batur Batur Matbaası Çatalçeşme Salacak 19/1 Cağaloğlu 4) 1986/526 Sadetüa Lüleci Lüleci Matbaası Sakızagacı Rüya Sk. 3/C Bakırköy 5) 1985/552 Arslan Gülenoglu Gülenoglu Talatpaşa Cad. No: 115 Gültepe Matbaası 6) 1985/574 Rasim Meydancı Yeni Eser Şaiı'Ziya Paşa Cad. Mergen Han 14/16 Karaköy Matbaası 7) 1985/578 Veysel Yuksel Yüksel Matbaası özbak Süleyman Sk. Aras Pasajı No: 51 K. M. Paşa. Basın: 15730
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle