Katalog

31 MART 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Pakistan, Afgan jetini düşürdü ' slamabad (a.a.) / Pakistan jetleri, dun sabah, bir Afgan uçağını düşurdüler. Afganistan sınınndaki Paraşinar kasabası resmi yetkililerinin açıklamasma göre, Amerikan yapımı iki F16 savaş uçağı, sınırı ihlal eden bir Afgan uçağını, TSÎ 09.45 sıralarında vurdular. Afgan uçağı, Afganistan tarafmdakı Kone Safeid dağlık bölgesine düştu. Gözlemciler, 26 şubattan bu yana Afgan uçaklarınm Pakistan sınır bölgesini bombalamalan sırasında yaklaşık 300 kişinin öldüğünü hatırlattılar. Moskova'da diyalog Margaret Thatcher, Mihail Gorbaçov'la yaptığı ilk tur görüşmenin uzun sürmesinin gerekçesini, "Yanda kesilemeyecek kadar enteresandı" şeklinde belirtti. MOSKOVA (AP) Resmi bir ziyaret için Moskova'da bulunan îngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'la dün ilk resmi görüşmesini yaptı. İki lider arasındaki ilk gonişme planlanandan daha uzun sürdü ve ancak 4 saatte tamamlandı. İngiliz kaynakları, görüşmenin, "açık, enerjik fakal asla düşmanca" geçmediğini belirtirlerken, iki liderin siyasi sistemleri ve felsefeleri arasındaki farklılıktan insan haklanna ve silahsızlanma görüşmelerine kadar birçok değişik konuda görüş alışverişinde bulunduklarını bildirdiler. Margaret Thatcher, ilk tur görüşmelerinin planlanandan daha uzun sürmesi konusunda danışmanlanna "yanda kesilmeyecek kadar enteresandı" yanıtını verdi. îki lider arasındaki ilk tur gorüşmeleri değerlendiren tngiliz heyetinden bir yetkili, Gorbaçov ve Thatcher'ın bir arada yaşamalan gerektiği gerçeğinden hareket ederek birbirlerini anlamaya çalıştıklarını belirtti ve bu nedenle iki liderin de görüşmeleri canlı bir biçimde sürdurdüğünü kaydetti. Thatcher'la Gorbaçov arasında dün sabah yapılan ikili görüşmelerin ardından, öğleden Thatcher Gorbaçov görüşmesi programı aşarak4 saat sürdü Dış yardun bütçesi tehükede Reagan 'm dış yardım bütçesinin Kongre'de görülmemiş engellerle karşılaşacağı bildiriliyor. WASHINGTON (a.a.) Kongre'de her zaman zorluklarla karşılaşan ABD Başkanı Ronald Reagan'ın dış yardım bütçesinin, bu mali yılda şimdiye kadar görülmemiş ölçüde engellerle karşı karşıya bulunduğu ve tum çağrılara rağmen Kongre tarafından kesileceği bildiriliyor. İngiliz Reuters Ajansı'nın yorumunda, ülkelerin askeri ve ekonomik ihıiyaçlannı giderecek biçimde dış yardımın nasıl dağıtılacağı ve hangi ulkelere yardım yapılması gerektiğinin Kongre'de her yıl tartışılan bir konu haline geldiği belirtildi. Ancak bu yıl, artan Amerikan bütçe açığının azaltılması ihtiyacı ve Reagan'ın, bütçe tüzüğünü karşılamak için vergilerin arttırılması isteğini reddetmesi konularında yeni siyasi bölünmeler olduğu hatırlatıldı. Reagan, 1988 dış yardım bütçesi için 15.2 milyar dolar önermişti. Bu miktar, 1987 bütçesine göre 13.6 miiyar dolar daha fazla ve Amerikan bütçesinin yüzde 2'sini oluşturuyor. Ancak 1988 dış yardım önerilerini gözden geçirmekte~~oian Kongre komiteleri, öngörüîerT miktan ya 1987 düzeyinde ya da altında tutmaya çalışıyorlar. Reagan'ın 1988 yılı için önerdiği ödeneğin 5.3 milyar dolârı İsrail ve Mısır'a veriliyor, bu da toplam dış yardım bütçesinin yüzde 35'ini oluşturuyor. Reagan'ın dış yardım bütçesinden toplam 2.1 milyar dolar ise Türkiye, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Filipinler arasında pay ediliyor. Bu arada, İsrail'in Irangate skandalında oynadığı rol ve Jonathan Pollard casusluk olayıyla ilgili olarak iki ülke ilişkilerinin gerginleşmesi nedeniyle İsrail'e yapılacak yardımda da kesintiye gidilebileceği belirtiliyor. DUIVtADA BUGUN ALI SIRMEN Ege'de Çözüm Gerek Yeni yetmelıkle delikanlılık arasmda bocalayan genç, sustalıyı elıne almış, ikide bir düğmesine basıyor, kapayıp açıyor, afili afili oynuyordu Yaşını başını almış, ununu eleyip eleğini asmış, eski "delikanh'hardan biri, onu gülümseyerek izledi. Sonra yanına yaklaşıp elini omzuna koydu ve: Delikanlı, ars'anım, sen onu istersen taşıma yanında, dedi. Bizimkı öfkeyle tepeden bakıp sertçe sordu: Neden? Hiç, dedi eski kulağı kesik, çünkü onu bir kere birine çektin mi, ya sokarsın, ya da sokarlar. Andreas Papandreıı' nun, Ege bunalımı sırasında şantaj kokan bir davranışla ABD üssünü kapatması karşısında bu olayı anımsamamak elde mi? Zavallı Andreas, bir şantaj yaptı, ağzına yüzüne bulaştırdı. Yirmi dört saat geçmeden tükürdüğünü yaladı. Andreas'ın kendi yarattığı Ege bunalımı sırasındaki tek gafı ve şantajı bu da değildi. Bir NATO üyesi olarak, Bulgaristan ile bunalımın başında dırsek temasına girişmesi de, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istediği Batı platformunda, hiç de onun yararına puan sağlamadı. Belki de o yüzdendir ki, bu kez Washington'un baskısı, Ankara'dan çok Atına'ya yönelik oldu. İşin ilginci, VVashington bu baskı ıçin Avrupa'yı kullanıyor, F. Almanlar tarafından Papandreu'nun kulağına gelecek yıl Avrupa'dan bekledıği sübvansiyona bir Bonn vetosu istemiyorsa, uzlaşmaz tutumundan vazgeçmesı gerektığıni fısıldatıyordu. Doğrusunu söylemek gerekırse, Papandreu'nun bu gaflarına sevinmemiz gerek. Hatta diyebiliriz ki, bu gaflar olmasaydı, oldukça güç duruma düşecektik. Çünkü olaya bizim cephemizden bakınca da pek ıçaçıcı bir görüntü ile karşılaşmıyoruz. Sayın Özal'ın garip tutumunun da Andreas Papandreu1 nunkinden pek aşağı olmadığını görüyoruz. O da, bunalımın doruk noktasına ulaştığı sıralarda, Londra'da "dinleniyordu". Sayın Başbakan sonradan bu gafını anlamış olacak ki, Türkiye1 ye dönuşünde, Londrada kaldığı sırada, Türk tezini çok iyi anlatıp durumu lehimıze çevirttiğini söyleyiverdi. Buna kim inandı, daha doğrusu kım bu açıklamayı son derece garip hatta yakışıksız ve komik bulmadı, onu da Tanrı bilir. Bu kadar ciddi bir sorunda, böylesıne cıddiyetsiz bir açıklama doğrusu Türk dış polıtikasının geleceği açısından hiç de umut vermedi. Her neyse karşılıklı gaflar ve iki tarafın da Sam Amcalarının araya girmesıyle Ege bunalımı şimdilik atlatılmış, sular bir süre için daha durulmuştur. Bu sonuca elbette ki sevınmek gerek. Ancak sevincin daha sonra gelenekselleşmiş rehavetımıze bir kez daha donüşmemesı de zorunlu. Türkiye bugünden başlayarak, artık Ege'de Yunan oldu bittilerine karşı savunma durumunu bırakmah, Ege bunahmının sürüncemede kalmaması için kolları sıvamalıdır. Ankara, Atina'yı Ege sorununun çözümü için görüşmeleri başlatmaya ikna etmelidir. Bu çabaya koşut olarak da Ege'deki tezlerimızin haklılığını bütün dünyaya anlatma yolunda yoğun bir kampanya başlatılmalıdır. Avrupa platformunu iyi değerlendirmek için şu arada ortam son derecede elverışlıdir. . Ankara, kararlı bir tutumla bundan böyle Ege'de yalnız Yunan oldu bittılerine göz yumamayacağını değıl, ama aynı zamanda çözümsüzlüğün sürmesine de katlanamayacağım açık seçik anlatmalıdır. Bu arada hem Atina'ya hem de Avrupa'ya Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege sorununun hukuksal değil, politik bir sorun olduğu anlatılmalıdır ki, ikide bir Atina'nın "Yüksek Adalet Divanı'na gidelim" önerisinı ısıtıp ısıtıp onümuze koyması önlenebilsin. Herkes bilir ki, Yüksek Adalet Dıvanı politik sorunların çözüm yerı değildir. Herkesin bildiği bu gerçeğin artık Atina'ya anlatılması zamanı gelrniştir. Sayın Özal, Nazmi Akıman'ı alelacele Papandreu ile görüşmeye gönderirken, bilmiyoruz böylesine uzun erimli hesapları yapmış mıydı? Hükümet eğer bugüne kadar bu hesapları yapmamışsa bile bugünden başlayarak, Ege'de çözüme yönelıK, karartı.etkili bir politikayı uygulamaya koymalıdır. Gerçek bir zeytın dalı politikası ancak böyle bir tutumla olanakhdır. Yoksa, yakın bir gelecekte, Ege'nin ufuklarının bir kez daha savaş bulutlarıyla kararması kaçınılmazdır. Ve hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki birbirini ızleyen bunahmlar bir gün kimse ıstemese bile. galibi olmayan, olsa olsa daha az yeniğı olabilecek olan bir savaşa dönuşebılır. r Israil: Casusluk skandalı el Aviv (a.a.) ABD tarafından Potlard casusluk skandalı ile ilgili olarak suçlanan fsrailli Albay Aviem Setla, utkesinı zor durumda bırakmamak ıçin, askeri hava ussu komutanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı. Albay Sella, Israıl ıle Amerika arasındaki ilişkilerin kendisı yuzünden kötüleşmemesi ıçin bu kararı verdiğini söyledı. Albay Sella açıklamasında, casusluk skandalındaki rolünü kabul etmediğini, istifa kararının sadece us komutanhğıyla ilgili olduğunu ve hava kuvvetlerinden ayrılmayı düşunmediğini belirtti. MEMNUN Margaret Thatcher, dün Sovyet lideri Gorbaçov'la görüştükten sonra yaptığı açıklamada, görüşmeden memnun kaldığuu söyledt (Fotoğraf: AP) sonra, İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe ve Sovyet Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin de katıldığı ikinci tur göruşmeler düzenlendi. İngiltere Başbakanı Thatcher, Gorbaçov'la görüşmesinden önce, Sovyetler Birliği'ndeki barış grubunu kabul etti. Sovyet barış grubu, İngiltere'nin silahlanmaya yönelik politikasını eleştirirken, Margaret Thatcher, "niikleer silahların 40 yıldır Avrupa'da savaş çıkmasını önlediğini ve caydırıcı bir rol oynadığını" söyledi. Margaret Thatcher, Kremlin'ı ziyaretinden önce Meçhul Asker Anıtı'na kırmızı karanfillerden oluşan bir çelenk koydu. Thatcher, önceki gün ise, Zagorsk'taki tarihi manastırı ve Moskova'da bir Sovyet ailesinin evini, bir süpermarketi ve bir stadyumu ziyaret etti. Thatcher'ın Moskova ziyareti 5 gun sürecek. Ote yandan, Sovyet rejım aleyhtarı Andrei Saharov'un, Moskova'ya 400 kilometre uzaklıktaki Gorki kentinde 10 gün kaldıktan sonra dün aniden Moskova'da döndüğü bildirildi. Sakharov'un Moskova'ya dönüşünün, Margaret Thatcher'ın Sovyetler Birliği'ni ziyaretiyle ilgili olup olmadığı konusu açıklık kazanmadı. Irak, boru hattına saldırdı nağdat (a.a.) Irak, MJ tran'm petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg Adası 'na petrol taşıyan boru hattına hava saldırısı duzenledığini bildirdi. Irak askeri sözcusu, çok sayıda Irak savaş uçağının, Ganaveh 'ten Harg Adası 'na petrol pompalayan şebekeye ve boru hattına duzenlediklerı saldırıda buyük tahhbata yol açtıklarını ve tesislerde yangın . çıktığmı ö'ne surdü. Iran ise, Irak 'a ait bir uçağı duşürdüğünu bildirdi. InmSuriye gerginiiği Suriye birliklerinin Beyrut'un güneyinde İran yanlısı Hizbullah'ın bölgesine girmeyi tasarladıkları bildiriliyor. Dış Haberler Servisi Suriye birliklerinin şubatta Batı Beyrut'a girmesinden bu yana Lübnan'da dikkatleri çeken ilginç bir gelişme, Iran'la Suriye arasındaki gerginliğin giderek artması. Körfez Savaşı'nda lrak'a karşı işbirliği yapan iki ülke Lubnan'da rakip duruma geldiler. Associated Press Ajansı, Suriye birliklerinin, Batı Beyrut'un güneyinde İran yanlısı Hizbullah'ın bölgesine girmeye hazırlandıklarını bildiriyor ve bu olgunun Suriyeİran ilişkilerinde kopmaya yol açabileceğini belirtiyor. AP muhabirinin Lefkoşa'dan kaleme aldığı haberyorum şöyle devam ediyor: "Suriye, Balı Beyrut'un güneyinde, İran yanlısı Hizbullah'ın bölgesine girme planlarını erleledi. Ancak, Suriyeİran ilişkileri gerginliğini koruyor. Güvenilir Arap kaynakları, Suriye birliklerinin, Hizbullah'ın bölgesine girmekte kararlı olduklarını ve yakında bunu gerçekleşlireceklerini belirtiyorlar. Ama Suriye birliklerinin komutanı General Gazi Kenan. Batılı rehinelerin nerede saklandığım henüz saptayabilmış değil. Bu nedenle, Hizbullah'ın bölgesine henüz girmiyor. Batılı rehinelerin Hizbullah'ın bölgesinde tutuldukları aşağı yukarı kesin. Suriye birlikleri 22 şubatta Batı Beyrut'a girdiklerinde, Hizbullah, buradaki en buyük üssunü terk etmişti. Görgü tanıkları. gözleri bağlı 20'den fazla insanın Hizbullah'ın rnerkez binasından çıkartılıp, arabalara bindirildiklerini gördüklerini belirttiler. Silahlı gerillaların da bindikleri arabalar bilinmeyen bir yöreye gittiler. Arap kaynaklanna göre, Suriye, Lübnan'ın Hıristiyan Cumhurbaşkanı Emin Cemayel'e, yakında Hizbullah'ın bölgesine gireceği yolunda gü\ence verdi. Hıristiyanlar, Lubnan'da barış konusunda Suriye ile işbirliği yapmak için, Şii Hizbullah tehlikesinin bertaraf edilmesini şart koşuyorlar. Gözlemcilere göre, Suriye, Hizbullah'ın bölgesine girdiği an, İranSuriye ilişkileri çok ağır bir darbe yiyecek. İranSuriye ilişkilerinin kopması ise Arap dünyasında yeni ittifaklara yol açacak. Suudi Arabistan'ın önderliğindeki ılıralı ülkeler, Suriye'yi tekrar Arap dünyasına almak için uzun süredir çaba harcıyorlar. Suriye1 nin İran'dan kopması ile, bu işlem gerçekleşebilecek. İran ise, Arap dunyasındaki en yakın mıittefikini kaybetmiş olacak. Öte yandan, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin de son zamanlarda İran'la arasına mesafe koynıaya başladığı ve Hizbullah'ı eleştirdiği dikkat çekiyur. Kaddafi uç hafta kadar once yaptığı bir açıklamada Hizbullah'ı teroristlikle suçlamış ve Lubnan'da bir İslam Cumhuriyeti'nin kurulmasına olanak bulunmadıgını soylemişti." AP Ajansı'na göre, iki ülkenin ilişkileri giderek bozuluyor Bir Libyalı subay daha Mısır'a sığındı KAHİRE (AP) Libya'ya ait bir askeri lıelikopterin, Mısır'ın batı kesünine indikten sonra, helikopterin içindeki bir subay ve iki askerin Mısır'dan siyasi sığınma hakkı istediği bildirildi. Mısır'ın resmi Ortadoğu haber ajansı MENA, Libya Hava Kuvvetleri'ne ait Chinook tipi bir helikopterin onceki akşam Mısır hava sahasına girmek için izin istediğini ve yetkililerin de gerekli guvenlik önlemlerini aldıktan sonra, helikopterin ülkenin batısındaki bir hava ussüne ınmesine izin verdiklerini belirtti. Kahire Havaalam'nda adının açıklanmasını istemeyen bir görevli, helikopterin Libya sınırından 130 kilometre mesafede Marsa Matruh adlı hava ussüne indiğini bildirirken, Mısır Radyo ve Televizyonu normal yayını keserek duyurduğu haberde, siyasi iltica talebinde bulunun 3 Libyalının sorgulanmasına başlandığını duyurdu. Bu ayın başında C130 tipi bir askeri nakliye uçağı da Mısır'a inmiş ve üçu subay olmak üzere beş kişilik murettebatı Mısır'dan siyasi sığınma hakkı istemişti. Mısır, iki Libyalı subayın siyasi sığınma talebini kabul etmesine rağmen, ötekilerin durumu henuz açıklık kazanmadı. Chirac ABD'ye gitti JMf ashington (a a.) W Fransa Başbakanı Jacques Chirac, dört gunluk resmi bir ziyaret için ABD'ye gitti. Gezisinin ilk durağı olan New York'ta çeşıtli özel temaslarda bulunacak olan Jacques Chirac, yarın Washington 'a geçerek ABD yönetiminin en ust düzeydekı yeıkilileriyle göruşmeler yapacak. Amerikan yetkilileri, geçen yıt boyunca, ABD'nin Libya'ya düzenlediğı saldırı ve AET ıle ABD arasındaki ticaret savaşı tehdidi yuzünden gergin dönemlerden geçen Amerikan Fransız ilişkiterindeki püruzlerin büyük olçüde giderildisinı belirtiyorlar. HL'MEYNt VE SURİYE ASKERİ Suriye askerleri Batı Beyrut'ta HumeynVnln resminin asılı olduğu Amerikan Üniversitesi'nin önünde de nöbet tutuyorlar. Güney Afrika'da şiddet: 19 ölü J ohannesburg (a.a.) J Irkçı beyaz azınlık yonetimındekı Güney Afrika'da, kabileler arasmda neden çıktığı belirtenemeyen çatışmalarda 19 siyahın öldüğü bildirildi. Polis, pazar gunü Ngcongıni kabilesinden 15, Sugobo kabilesinen ise 4 kişinin olduğu olaylardan sonra, kuzeydeki Satal bölgesinde yer alan kırsal Tugela Ferry bölgesindekı gerginliğin gıderilmesine çalışıldığını haber verdi. BORSA BANKERLİGÎ BELGESI AOu. M t a k u l K ı i f M t U r A . Ş . nin 24*9 sayıiı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 31 ve 22 ncı maddeteri çerçevesinde, 16 3 1W7 Unhındeo iUbarpn aracıhk faalivetmdc butunmasına izin venlmiflir Bu belge sahibı aracı kunnnun, araeıhk yâklenıınleri(tBd*r»rıting> <to4a>myla iıstleııebiİFcegi mah soruralultığun azami sınırt, odenmtş s«rm«>nı>le >edek akçekri Loplamından, varsa zararlann indınlmesınden sonra kaian mıktarın 10 katıdır 16 3 an Çok adayk seçimler haziranda MOSKOVA (a.a.) Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçovun bu yılın başlarında yapılan Merkez Komitesi toplantısında açıkladığı önerilere uygun olarak, ülkedeki yerel yönetim birimleri olan "Sovyetlerin" yoneticilerinin, ilk kez birden fazla aday arasından seçimine ilişkin uygulama haziran ayında başlayacak. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS'ın bildirdiğine göre, "deneme" niteliğindeki "gizli oyla birden fazla aday arasından yapılacak" seçimin sınırlı sayıda Sovyet'te gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, bu konudaki onerisini bu yıl başlarında yapılan Merkez Komitesi toplantısında açıklamış, ancak Merkez Komitesi toplantısında öneri aleyhindeki muhalefetin güçlü olması yuzünden, Merkez Komitesi'nin bildirisinde bu konuyla ilgili bir karar çıkmamıştı. Zehirli yğ yuğ P ort au Prince (a.a.) Haiti'de yeni anayasa, onceki gün yapılan referandum sonucıı vuzde 99.81'le kabul edildi. Haitı Enforınasyon Başkanhğı 'nın bildirdığine göre, yeni anayasaya 210 bin 52 kişi "Evet", 358 kişi de "Hayır" dedi. Gözlemciler, geçen yıl JeanClaude Duvalier'nin 29 yıllık dıktatörlüğüne son veren Haıti halkınırı, "şahsı iktidara" karşı olduğunu açık bir şekilde belirttığini ifade eıtıler. Ülkede çoğulcu demokrasinin yerleşınesmi ongören yeni anayasa, eski rejim taraftarlarının 10 vıi boyunca seçimlere katılmasını yasakhyor. Haiti'de yeni anayasa 4*«*.V |!J ^.Jr. Ism.llTytk 650 kişinin ölümüne neden olan zehirli yağ skandalıyla ilgili dava, dün Madrid'de basladı. 40sanığın yargılandığı davanın başlaması nedeniyle mahkeme çevresinde olağanüstü guvenlik önlemleri alındu 5 yıl süren araştırma ve soruşturma sonucu açılan davada, 250 bin sayfahk bir dosya haıırlandu îspanya'da "yüzyıhn davası" olarak nitelenen davanın 5 ay sürmesi bekleniyor. Sanıklar, piyasaya sürdükleri zeytinyağına, organizmada çeşitli sendromlara neden olan kolza yağı kanştırarak, "toplu" ölümlere neden olmakla suçlanıyorlar. Fotoğrafta, zehirli yağın genç bir kurbanı mahkeme kapısmda görülüyor. (Fotoğraf: AP) X%X rdsrdprdsrdördBTdsrdE ACI BİR KAYIP Üniversitemiz, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden HİZMETİNİZDEYİZ! TURKINVEST A.O.G MENKLIL KFYMETLER AŞ Büyükdere Cad. 108 Enka Han Kat 2 Esentepetstanbul Telefon: 158 94 90 (5 hat) Telex: 28 011 AOG TR 2499 sayılı Sermaye Pıyasası Kanunu emrı ıle ılân mahıyetınde yayınlanmaktadır Prof. Dr. MUHLİS TUZLACTyı kaybetmenin derin üzüntüsü içindedir.31 Mart 1987 Salı gunü saat 09.30'da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Burhanettin Toker Anfisi'nde yapılacak törenden sonra Şişli Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu aile kabristamnda toprağa verilecektir. Merhuma Tanrı'dan rahmet, ailesine, üniversitemiz mensuplarına ve öğrencilerine başsağlığı dileriz. İSTANBUL ÜNİVERSİTESt REKTÖRLÜĞÜ