21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1987 HABERLER ESKİ BAKAN ŞÎDE CUMHURİYET/9 65 yaş sağlık raporu A nkara (a.a.) 65 x\. yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz Türk vatandaşlanna ayhk bağlanması hakkındaki yasada değişiklik yapan kanun hükmünde kararname dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karamameye göre, daha önce, ayhk bağlanacak vatandaşlardan istenen tam teşekküllü hastanelerden alınacak, "sağlık kurulu raporu" yerine, resmi sağlık kurumlannda görevli bir hekimin vereceği rapor yeterli sayılacak. Super emeklıligın sosyal gtivencesı yok SSKEmekli Genel Müdür Müşaviri TUrla: Süper emeklilik, çok az bir kesimi ilgilendiriyor. Dolayısıyla, sosyal güvenlik anlayışına uymuyor. İşçi Emeklileri Cemiyeti eski Başkam Alpdündar: îşçiler, külfette olduğu gibi, nimette ve gelir dağılımında da sosyal adalet isterler.. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Süper emeklilik uygulaması, sosyal güvenlik anlayışına ters bulundu. SSK Genel Müdürlüğü eski müşavirlerinden Selahattin Turla, süper emekliliğin çok az bir kesimi ilgilendirdiğini belirterek, yeni sistemin sosyal güvenlik anlayışına uymadığını bildirdi. Eski Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Şide, yeni sistemin sosyal güvenlik esprisi dışma çıktığını, genellik ve eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti. Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti eski başkam Mustafa Alpdündar da, işçilerin külfette olduğu gibi, nimette ve gelir dağılımında da sosyal adalet istediklerini kaydederek, yeni emeklilik sistemine karşı çıktı. Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu öğretim görevlisi ve SSK Genel Müdürlüğü eski müşavirlerinden Selahattin Turla, yeni süper emeklilik sisteminin çok küçük bir elit tabakaya büyük menfaatler sağladığmı ileri sürerek, "Bir ko>, beş al gibi bir sistem getirilecegi yerde, insan haysiyetine yaraşır bir sistem geliştirilmeliydi" dedi. Turla, şu goruşlere yer verdi: "1800lerde İngiltere'de maden işçilerine buna benzer bir sistemle hayat poliçesi verilmiş. Ancak. işçiler bu hayat poliçeleri için gerekli primi, ayiıgı ödemeyince bu poliçeter sıfıra düşmüş. Devlet bundan sonra sosyal güvenlik alanına girmiş. Oysa biz, demode olmuş, 1800lerde acı sonuçları görülmüş sistemi uyguluyoruz. Öte yandan, işçiler şu anda aldıklan ücretlerle, öngöriılen ek primleri nasıl odeyecekler? Çok küçük bir kesim ödeyebilecek ve onlar bu sistemden istifade edebHeceklerdir. Bu da sosyal güvenlik anlayışı ile taban tabana nttır." Eski Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Şide de, süper emekliliği, bir tür özel sigortaya benzeterek, bunun eşitlik ve genellik ilkesine ters düştüğünü anlattı. Işverenin süper emeklilik primlerini ödememek için çaba göstereceğine de dikkat çeken Şide, "İşveren, prim Ödememek için işçi ile pazarlık yapacaktır. Sigorta primini ödemeyecegini, işçi eğer bu sisteme girerse, işten atacağını söyleyebilecektir. Bunu geçmişte yasadık" dedi. Şide, yeni sistemin SSK'nin aktüerya dengesini de olumsuz yönde etkileyeceğini sözlerine ekledi. Türkiye İşçi Emeklileri Cemieti eski Başkam ve Türk HarbSendikası Genel Sekreteri Mustafa Alpdündar ise, çalışanlann, geçim sıkmtısı ile kıvranırken, her ay gelirinden 5060 bin lira daha fazla SSK primini ödemesinin zor olduğunu kaydetti. Bu prim miktarların karşıhğını da rızasıyla işverenlerin ödemeyeceği kamsında olduğunu ifade eden Alpdtmdar, "Bu dunım herkesçe bilindigi halde, getirilmeye çalışılan ek göstergeli istege bağlı süper sistemden sadece eş, dost ve işveren yakınlan, holdingci kişilerden başka kim yararlanabilir?" diye sordu. Süper ek göstergeli sistem gerçekleşecekse, bir geçicı ek madde ile mevcut emeklilerin bulunduklan göstergeler üzerinden borçlandınlmak suretiyle intibaklannın yapılmasını da öneren Alpdündar, "Özlenen amaca ulaşmak için, ber çalışanın ödediği vergi matrahına esas ayhk ücreti üzerinden prim almak ve son 3 yıllık ücret ortalaması üzerinden de yüzde 70 oranında emeklilik geİiri bağlamak adil olur ve biıtün sızlanmalan ortadan kaldırır" dedi. r GIJ1%LER11\ KOPİGİI I4\ İbretü Alemül Rabıta Cumhuriyet, Rabrta'nm ucundan tutup çekmeye başlaymca Hgililerin "Kim?", "Ne?", "Ben?", "Tovbeeee.." diyeferyatfigar»örgütten değH, sözcükten ötürü imiş meğer. Rabrta'yı Osmanlıca sözlük "igi, ateka, münasebet" olarak tammlıyor. O zaman RuDrta'ya "ilgisiz", "alakasız" hatta "münasebe^iz" görünmek can yeteği çaresiz. ' Hat'.lamıyorum.." " İngaizce idi.." 'Yüzlerce imzanın arasında herhalde gözümden." Ve zihmlere yorgunluk, akıllara durgunluk vereni: Saym AtatünVun yuzüncü yıidönumu törenlerini duşünmekten ben de hal mi kalm^ö..." Törenterde mevit okuhimadı. Gizü karamameyi, 12 Eylül büyükterimizin Bakanlar Kurulu'nda yüksek sesJe kıraat etmeteri "Fatiha" yerine geom'ıştir herhalde.. Rabıta i e rabrtası ortaya dökütenterin cezai, siyasi hatta hissi bir sorumluluk duyduMan pek soylenemez. (Şimdilik, Sayın Cumhurbaşkanrnın "yapacağım" dediği acıklaması yine de bir umut •şığ«.) Rabrta'nm siyasetteki yerini saptamak zor oldu. Belki edebiyattaki yerine değinmek ilgisizleAksa kan sel gibi, durduracak vasrta yok.." Akif bu. Engintere sığmaz taşacak.. "Durduracak tek vasrta" deyince yirmibirinci yüzyjla dördüncü vitesle gittiğimiz bu zamanda geçer akçe tek vasrta ne oiabilirdi kj: Dolar elbetta "Rabrtacılar" da Türkiye Cumhuriyeti yönetileri de imamlanmız da öyie düşünmüşler. Hazine tamtakır dolu bakır. Doiarebet.. , Dısarda A1DS henüz ne ana rahmine dusmOş ne de srvrisineklerin kamına. Ama komunizm, siyonizm, alkolizm kol geziyor. Dtşardaki isçilerimjzin kotuna girip göturmesi işten büe değil. Çare? Careden bol bir şey yok. "Çünkü mesruiyet içinde çare tükenmez" boşuna mı diyordu, ha>kanın bir ucunu elinde tutan büyuğümüz. "Dolar etbet", "Dolar elbet" diyerek 25 Agustos 1960 tarihinde Amjpa'daki imamlanmızı RabrtaOI Alemül İstam'a ihale ve havale ediverdi. Bu keyfiyet "ibretü Atemi islam" sayılmamaJı idi. Çünkü netıce ıtıbarıyte parayı verenler de din kardeşimiz pardon, din agabeylerimizdi. İbred alem, Türkiye Cumhuriyetrnin bir ucu Demiretln elinde, orfâsı 12 Eyiül yoneticiterinin boynunda, öteki ucu ise Başbakanjmızın ayağından şeriat düzeni ile rabrtalandınlrnası da değildi. Asıl ibreti alem Başbakanımızın uydulardan dunyayı alemce seyredilirken hiç benzetecek bir şey yok gibi, "İmamlanmızı verip doiarian akkk" ın savunmastnı "Kararname çıkankjıgında döviz durumu belli idi. Gübre almak için de pamuk veriyorduk" diye yapmasrydı. "Mesete kjeotojik bir şekilde biraz büyütühnüştür" demesi idi. Başbakantrntzjn nekahet dönemMen kurtulamadtgı gözJerinden değl ama, sözterinden anlaşılryordu. Avrupa'ya, deptesmana irnam göndermek ideotejik değldi efcet (Komunizmle, sSyortonle hatta alkolizmle) mücadetenin de bir İdec4ojik yanı oK mamaiı idi. imamlann cebine ideotojisi seriat oian bir devlet desteğindeki örgütün kasasından dolar akıtmak, parastnı akıtmak ideotojik oiabitir mi idi? TUran Güneş anılacak nkara (anka) Eski dışişleri bakanlarından CHP Kocaeli Milletvekili Türan Güneş için Olümünün 5. ytldönumunde bir anma programı düzenlenecek. 4 nisanda Ankara Fransız Kültür Merkezi'nde düzenlecenek anma programmın açış konuşmasım Deniz Baykal yapacak. İki önerge reddedildi A nkara (Cumhuriyet Jm. Bürosu) Mecliste dün Meclis araştırması açılmasmı isteyen iki önerge reddedildi. SHP Tokat Milletvekili Enver özcan ve arkadaşları tarafmdan özal ve yakmlarımn haksız yoldan menfaat sağladıklanna iliskin iddialar konusunda Meclis araştırması açılmasmı isteyen önerge görüşülürken, konuşan Maliye Bakanı Alptemoçin, iktidarlan döneminde haksız kazanç ve imtiyaza yer olmadığım savundu. özcan ise özal ailesi ile ANAP tstanbul tl Başkam Eymen Topbaş, özal ailesinin damatlan Bayraktar ve Kalaycıoğulları'mn kurduklan şirketlerle Al Baraka, Faisal Finans ve Rabıla ile iç içe bulunduklannı iddia etti. önergenin ANAP'hlann çok az bir çoğunluğu ile kabul edilmesinden sonra DYP lstanbul Milletvekili Yılmaz Hastürk ve arkadaşlanmn TRT için istediği Meclis araştırması önergesi SHP* lilerinki ile birleştirilerek görüşuldü. Ancak konuşmalardan sonra ANAP'lı üyelerin oylanyla kabul edilmedi. * KURS SONRASI Bomonti konfeksiyon atölyesinde çahsan Handan Güler (32/sağda) ile Seda Aydoğan (16), beceri kazandırma kursu mezunu. 6 Iş garantili beceri kursu KURStYERLER NE DİYOR? Kocamustafapaşa Lisesi'ni bitirdim. Üniversite smavına girdim, kazanamadım. Bu kurslara kattlmak için başvurdum. Benim gibi 50 kişi vardı. Bizi önce yazılı testten geçirdiler, sonra mülakat yaptılar. 20 kişi kabul edildi. Bundan sonra boşta gezmeyeceğimi umuyorum. mezunuyum. Üniversite sınavım kazanamayınca askere gidip geldim. Altı ay boşta gezdim. Bir ara bir şirkette getir götür işleri yaptım ve 6 ay daha işsiz gezdim. Sonra gazeteden buranm ilanmı gördüm ve geldim. Normalde ekonomik koşullarım bö'yle bir kursa gitmeme uygun değil. Şimdi bu kursu bitirince bir fîrmada çalışmayı düşünüyorum. Bunlann 32'si devam ediyor. Şimdiye kadar kursu bitiren 842 kişiden 504'ü işe yerleştirildi. lstanbul Ili Beceri Kazandırma Kurslan Koordinatöru, işe yerleştirilemeyenlerin durumunu şöyle açıklıyor: "tşe yerleştiremediğimiz kişiler, bazen ücreti >etersiz buluyor. Yıllardır o işte çalışanlann aldığı parayı istiyor. İşyeri sabibi, beceri kursunu bitirene, hiç vermese asgari ucret veriyor. Bazılan da işyeri begenmiyor. Örneğin, mennercilik kursu açacaktık; eleman bulamadığımızdan olmadı. Mermer tozunda çalışmak istemiyorlar. Bizim vatandaşımu masa başı işi istiyor. Biz kişilere mesiek begendiremiyoruz." Beceri kazandırma kurslanna, öncelikle 1325 yaş arasındaki işsiz gençler kabul ediliyor. Kurslann bitiminde; işsize iş bulmak, işsize kendi işini kurmasını sağlamak ve boş zamanlannda çalışarak mali katkı sağlamak hedefleniyor. Aşçılıktan el işine, modelistlikten avize imalatma kadar çok çeşitli dallarda açılan kurslar, günde 68 saatten 26 ay sürebiliyor. Genç, kurs bitiminde gönderiîdiği işyerinde bir süre stajyerlik yaptıktan sonra işverenle anlaşabilirse o işyerinde kalıyor. Kurslara katılabilmenin ön koşulu olan diploma derecesi meslek dalına göre değişiyor. örneğin bilgisayar kursu için lise, daktilo, muhasebe için ortaokul diplomalan gerekirken, halıcılık kurslannda okuryazar belgesi yeterli kabul edilebiliyor. Beceri kazandırma kurslanpda, işsiz kursiyerlere en azından yol paralanm karşılayabilmeleri için ayhk 1012 bin liraiık harçhk verilmesi gerekiyor. 9 r n» m ASİYE UYSAL Devlet Bakanhğı'nın " i ş garantili" beceri kazandırma kurşlannı bitirenlerin tümü iş sahibi olamıyor. Bakanlığın bir üst yetkilisi bu durumu, bir kısım işsizlerin "verilen ücreti", bir kısmının dflsaglananişortamınıbeğenmemesine bağlarken, lstanbul Ili Beceri Kazandırma Kursları Koordinatöru Yakup Erdogan, "Biz, kişilere meslek begendiremiyoruz" dedi. Mesleki öğretime, MiUi Eğitim Bakanhğı'nın yanı sıra, Başbakanhğın "işsizlikle mücadele" projesi kapsamındaki "müteşebbisler eliyle beceri kazandırma kurslan" ile Tmaz Titiz'in Devlet Bakanhğı da el atmış durumda. Devlet Bakanhğı'nın meslek kurslan, Milli Eğitim'in meslek kurslanndan farklı olarak, "kurs bitiınind« işiniz hazır" sloganıyla yürütülüyor. IUerde valilerin, ilçelerde kaymakamlann başkanhğında beceri kazandırma komisyonlan tarafmdan yürütülen söz konusu kurslan, esnaf ve zanaatkâr vakıflan ve özel kuruluşlar açabiliyorlar. Bu kuruluşlann beceri kazandırma kursu açabilmesinin önkoşulu, kurs bitiren gençlere iş garantisi verebümesi. Devlet Bakanlığı'nın üst düzey yöneticilerinden alınan bilgilere göre, Ankara, tzmir, tstanbul ve Nevşehir'de 1985 yıhnda başlayan pilot uygulama halen 41 ilde 100 meslek dalında sürdürülüyor. Önümüzdeki haftalarda 67 ile yaygınlaştınlacak beceri kazandırma kurslanna bugüne kadar 12 bin işsiz katıldı; bunlann üç bini kurs bitirdi ve iş buldu. İstihdam edilenlerin kaçuun çalışmaya devam ettiği belirsiz. Istanbul'da bugüne kadar 75 beceri kazandırma kursu açıldı. Arzu Fnnda Tttzün (17): Rabıta üç aylağına transfer attiği imamlara üzerinde "Put Adam"m resmi bulunan Türk Llrası verecek değil ya. Buna /mam efendllerimiz de pek gönüllü olmazlardı. Gerçl bir Türk dünyaya bedeldl, ama maalesef 800 lira 1 dolara bedeldl. Olamazdı. Çünkü Rabıta, üç yıltığına transfer ettiği imamlara üzerinde "Put Adam"ın resmi bulunan Türk Lirası verecek değildi ya. Buna imam efenditertmiz de pek gönüllü olamaziardı. Zira Misakı M i i sınırtan dışında kjiler. Gerçi bir Türk dünyaya bedetdi ama, maalesef 800 lira bir dolara bedekJi. (O günlerde bu oran pek farklı değildi..) Kakjı ki, dolar hem imama, hem imana uygundu. >eşil renk sünnet idi. Hepsindeh önemlisi de dolariann üzerinde 'Allah'ın keiâmı" vardı. İn God We Trust (Güvenimiz Allahtadır)" yaalı yeşil paralan Rabrta dağrtmayacak da Allahsız KGB'mi dağrtacaktı. Halil Begenmiş (23): Lise Demir Çelik'e atama A nkara <OM.) Türkiye XM. Demir ve Çelik Işletmeleri Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdıîrluğü'ne Dr. Ali thsan Aktay atandı. Aktay'ın atanmasına iliskin kararname Cumhurbaşkam Kenan Evren tarafmdan onaylandu Türkiye'de sendikal haklar, Isveç Meclisfnde Sosyal Demokrat işçi Partisi milletvekili Franck'ın, "Türkiye'deki siyasi gelişmeler" konusundaki soru önergesini yamtlayan Dışişleri Bakanı Andersson, Türkiye'nin geçerli bir demokrasiye sahip olması için önünde "uzun bir yol olduğunu" söyledi. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Isveç Dışişleri Bakaru Sten Andersson, demokrasi ve insan haklan yerleşinceye kadar Turkiye'ye baskılann süreceğini belirterek, sendikal hak ve özgürlükler konusundaki uygulamaları Avrupa Konseyi toplantısına getireceğini söyledi. Sosyal Demokrat İşçi Partisi milletvekülerinden Hans Goran Franck'ın "Türkiye'deki siyasi gelişmeler" konusunda verdiği bir soruönergesini yanıtlamak üzere parlamentoda konuşan İsveç Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin geçerli bir demokrasiye sahip olması için önünde çok uzun yol olduğunu kaydetti.Türkiye dehu kuk düzeni içinde işkence ve dayak gibi muamelelerin hâlâ uygulanmakta öTmasmı, Güneydoğu Anadolu'da teröristlere misilleme sırasında sivil insanların öldürülmesini ve 264 DİSK üyesinin mahkum edilerek örgütün feshedilmesini, demokrasiye gecişi engelleyici unsurlar olarak gösteren Sten Andersson, "her şeye ragmen" demokrasiye geçiş sürecinin devam etmekte olduğunu belirtti. Türkiye'deki gelişmeleri mayıs ayında yapılacak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi toplantısına getireceğini söyleyen Andersson, bu toplantıda özellikle "Türkiyede sendikal hak ve özgüriüklere getirflen kısıtlamalar" üzerinde duracağım belirtti. Andersson'un yanıtını "tatmin edici" bulan Hans Goran Franck, Isveç ve diğer Batı Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki insan haklan uygulamaları konusunda Avrupa Konseyi'ni "uyanık" tutması gerektiğini öne sürdü. Franck, "tnsan haklan ihlalleri sürerse Türkiye'nin konsey üyeligi düşer" dedi. ODTÜ'ye iıtom Mertnzi ve camJ yapma kannm Ankanda YÖK değll, MeMre'de Amplar verdi. Yukarıda Altıkulaç'm kalemlnden altı taiırtık yazı il» DPT'ye takdimi \te bu işin Arapçaaı. Sayıştay'daki sınava iptal A nkara, (anka) 1720 x \ mart tarihleri arasında yapılan Sayıştay Denetçi Yardımcılığı smavına iliskin sorulann, "sağ kadrolaşma" amacıyla belirli kişilere önceden sızdınldığının kesin olarak belirlenmesi uzerine sınav iptal edildi. Sayıştay Başkam Servet Şamlıoğlu ANKA'ya yaptığı yazılı açıklamada, "Basımmıza duyurulan ve muhtelif gazetelerde yer alan iddialar başkanlığımızca mcelenmek suretiyle değerlendirilmiş ve kamuoyunda kurumumuz hakkında uyanması muhtemel şüphelerin giderilmesi için yapılmış olan yazılı sınav iptal edilmiştir" dedi KEÇECİLER'tN SEMPATİ Ç1KARMASI Iıtica, rakı ve kıuııar sohbetli yemek Faize karşı olduğunu belirten Mehmet Keçeciler, dansöz oynatma konusunda şöyle konuştu: Bir erkek, eline, diline, beline sahip olmalı. KEMAL KÜÇÜK Devlet Bakanı Hasan Cdal Güzd, Maliye Bakaru Kurtcebc Alptemoçin ve Genel Başkan Yardımcısı Şfikrii Yüriir'ü yedeğine alan ANAP'ın Sclametçi kanat lideri Mehmet Kecedkr, önceki gece Istanbul'da yazılı basının yöneticıleri ile köşe yazarlanna tam bir sempati çıkarması yaptı. Kendisi ve Güzel ile Yürür'ün alkoüü içki içmedikleri, ancak Maliye Bakanı Alptemoçin'in gazetecilcrin şerefîne rakı kadehi kaldırdığı Keçeciler gecesinde, Babıali'run unlü kalem sahipleriyle, ANAP kurmaylan özal'ın yoklugunda inicadan, kumara ve rakı ımal tekniklerine kadar hemen her şeyi tamşırken, çıkarmanın mağlubu Maliye Bakanı Kurtcebe Alptemoçin oldu. "Faizin faydasua buuunıyonun", "Slytsel etme suça kabul etmiyonız" gibi flaş sözlerle gecenin yıldızı olduğunu basına iyice hissettiren Keçeciler'in belki de en çok keyfini kaçıran, lstanbul Milletvekili Orhan Ergöder oldu. Bir gece önce evine hırsız giren ve onun şokunu henuz üzerinden atamadığı sanılan Orhan Ergüder, eski genel başkanım dedigi Süleyman Demirel'in siyasi yasaklarınm ergeç kalkacagını söylerken, eski demokratlarm affını lnöni'nun gerçeklestirdiğini belirterek, Demirel'in affının da 2. inönD'ye kalabileceğini adeta üna etü. Marmara Etap Oteli'ndeki sürpriz yemek öncesi verilen kokteylde elindeki soda bardağı, "acaba dn mlî" şeklinde esprilere yol açan Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel'in yanı sıra Mehmet Keçeciler, "Başbakanın yoklugunda neden bu toptanüyı yaptuuz?" sorusunu, "Neler y«pddı|ını b*sın> anlatnuk için bn yeroegi düşünmüştüm" diye yanıtlıyordu. "Basın bu yemekte siri daha iyi tanıyabüecek mi?" sorusuna ise Keçeciler, "sorariarsa anlaünm" yanıtını yapıştırdı. Yemek sonrasında Başbakan Vekili Kaya Erdem'in katılamayışı nedeniyle özür dileyen Mehmet Keçeciler'eilk soru Anayasa değişıkligi ve 175. maddeden geldi. 175 konusunda Güzel ile birlikte özal'ın tam kopyesi bir savunma vermeye çalışan Keçeciler, "Siyaset suça kabııl ediyormusunnz?" sorusuna bıraz zorlanarak, "h«yır" diyor ancak hemen ekliyordu: "Bizim demokrasi anlayışunız ve bu, bir takdim tebir meselesi" ve Keçeciler önce 175, sonra geçicı 4. madde savunmasında gardını düşürmeraeye çabştı. Keçeciler'i zorlayan iki soru Dalan ve dansöz uzerineydi. Bu davetin DaJan'ın yurtdışında olduğu bir sırada düzenlenmesinin nedenine Keçeciler, "Yemejin daha ooce diizenlendigini, kar yuzunden iki kez ertdendigini" anlatırken, "lslanbol'un basanlı Belediye Başkanıyla problemimiz yoktur. Birlikte olduğumuz, ayrüdıgıınız noktalar vardır. Iiberal ve maneviyalçı kesim araanda bir surtuşme yoktur. Ben bu mejdeyi bu kadar vahim görmüyorum" dedi. Dalan'ı toplantıda Başkanvekili Hikmet Bozanoğlu temsil ediyordu. Bir yazann, "Siyasilerin dansözle göıünmekten niye korktuklannı" sorması Ozerine Keçeciler'in yanıtı üginçti: "Bir erkek eline, dJUne, beJine sahip olmah, Anadolu'da bu böyledir." Bu arada gecenin en hızb tarusması bir dönemin Anayasa hazırlayıcılanndan emeklı büyukelçi ve gunümüzün köşe yazarı Coşkun Kırca ile Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel arasında gerçekleşirken, Güzel'in "Elit anayasası yerine, halkın yaptıgı anayasa" tezıyle, Kırca'yı köşeye sıkışurdığı gözlendi. Bu arada Kaya Erdem'in yerine kendini "yakın ikame malı" ilan eden Maliye Bakanı Alptemoçin uzun kursü nutku ile sıkıntıL dakikalar yasattı. Yaklaşık dört saat süren ve kumar makinelerinden fuhuşa kadar her konunun tartışıldığı gece, yeniden buluşulmak dıleğıyle bittı. Gazetecilerin "kumarfaaneye gJdeUm" önerisini gülerek karşılayan Keçeciler el sıkışıp odasına çıktı. rin ügisini çekebilir. Tevfik Fıkret ile Mehmet Akif, ' Başbakanımız TVden maalesef bunlan açıklamadı. Tuttu dayıoğlu Hüsnü'ye muhabbette taRabrta'yı mısra içinde kullanan iki ayn halka. rım reformunu anlattı. Bunu herhalde Fıkret'in dilinde rabıta: Başbakanımcan, hısım akraba tutkusuna venmek "Seninte rabrtamız hoş bir itüaf (uygunluk) işgerek. te. Ancak "usta"dan "çtrağa" uzayan Rabıta halFakat bu itilaf hali mi (uzak mı) ruhu ezmekkalanna akıl erdirmek yine de zor. Çünkü ten." diye ifade bulmuş. "kaKalık" dönemtni btte çoktan geride brakan heDemirel ile Özal zincirin iki başındaki iki Başsap adamının eski adamı Başbakanımızın hesabakan. Ama aralanndaki rabıta, biri ötekinin adtbı pek acık değH. nı duyunca donup kaiacak kadar "nahoş" Şairin söz ettiği ruhun ezMmesine gelince: Dedi ki, döviz durumumuz beffl idi, döviz sıkı"Mesele büyütülmuştürf' şıklığı vardı. Geçici çozüm olarak imamlan RaHouston'da fizik tedavi gören Başbakammrzın brta'nm desteğine bıraktk. teza tariki ile TVden yaptığı tesbitlere göre "ruh" Taşarona terk edilen imam saytsı 41 idi. Gizli (laiklik ruhu elbet) ezilmemiş, sadece biraz makararname ortaya çtktığında bendeniz gözJerimsaj görmuştu. le gördüm. "41 kere maşalah" diye bir kucük paMehmet AkTin edebiyattaki "rabıta"sına gelinrantez bile açılmamış. ce: Şimdi gelelim hesaba: Vötan şairimiz, CamhbeTden söz ediyor. (Eya/•vrupa'da 2 milyon Türk'ün yaşadıği devjetimilet merkezi Teksastan söz edecek değüdi ya): zin malumu. Her Türk'ün en azından teorik ola"Çamlıbet sanki şehir, zabrta yok, rabrta yok. rak imama gereksinmesi var. 41 imamı aylığı bin dolardan terk etmek, Türkiye Cumhuriyeti'ne ayda 41 bin dolar kar sağKARTPOSTALEV DÜJ İLE lamıştır. (Gerçi bu 41'in sadece 25'ini Rabıta üstienmiştir.) Bu durumda Rabrta'nm Türkiye Cumhuriyeti'ne sağladığı kar 25 bin dolardır. Bu paraya "Allah bereket versin" denebilir. Ama ortaya çıkan iki şey vardır. Biri, Hk halkayı elinde tutan Demirel döneminde 70 sente muhtaç ojduğumuz biliniyordu. Ama 25 bin doiarian biriktirerek Türkiye'nin sermaye birikimini sağladtğımız ilk defa ortaya cıkıyordu. İkincisi ise Rabrta'nm koskoca Avruoa'nın, koskoca Avrupa krtasının iki milyon Türk için kiralaya kiralaya yalnızca 25 imam kiralaması idi. Eğer Rabrta, 25 yerine 25 bin imam kiralasa idi, döviz dar boğazını daha anayasa referandumu sırasında çoktan aşmış olacaktık. Asıl sorun şu: Rabıta niye 2 milyon kişi için 25 imamla yetinmişti? Diptomatik ekonomi, polis, adtiye muhabirierimizle Ankara Bürosu olarak bunu da araştırdılc Rabıta "Bir Türk dünyaya bedeldir" lafını saptamış buradan da "Bir Türk imamı da 80 bin kişiye eşdeğerdir" diye hesap yapmış. Ancak Rabrta'nm hesabında bir kucük eksik var. İmamlann icraı sanat etmesi bu 80 bin ktşinin btraraya gelmesi ile mümkün. Bunun için havaalanlarına veya statlara ihtiyaç var. Elin Almanı, BelçikaİBi, Fransızı, Müslüman Türk işçi anrfının statlara doluşmasına, santra yuvarlağında imamlarımızın namaz kıldırmasına izin vermeyeceğine göre... Kala kala bu kadar kişiyi alacak camiler yaptırmak kalryor. Bu konuda ODTÜ'ye ve onun "dipiomatik" ilişkilerde uzman reklörlüğüne büyük görev düşüyor. Çünkü cami yapım protokolan düzenleme, cami projesi onaylama gibi akademik faalryetierin yuvası orası. Rektöriük, cami yaptırma dernekleri ile protokol düzenleyip, Rabrta zincirinin bol tarafını görv lü bol bir btcimde Avrupa'ya doğru uzatmalıdır. İmamlanmızı santra yuvarlağında bırakmak ayıptır. Cami protokoiünün aslı kayıptr. Bakiselam... Okurtara merhaba... Dr. Atabek'in konferansı A nkara (Cumhuriyet fm. Bürosu) Dr. Erdal Atabek, bugun "Ulusal Sağlık Sorunlan" konulu bir konferans verecek. Mülkiyeliler Birliği'nin geleneksel çarşamba konferanslan dizisi içinde düzenlediği konferans saat 18.00'de başlayacak. Atılgan' Maaşım artmadı A nkara (Cumhuriyet iM. Bürosu) Altmdağ Belediye Başkam Muzaffer Atılgan, maaşımn başlangıçtan bu yana "350 bin lira brıit" olduğunu sö'yleyerek, maaşında bir artmamn söz konusu olmadığım bildirdi. Atılgan, maaşımn tamamım Altmdağ bölgesinin fakir ve yardıma muhtaç kişilerine dağıttığını büdirerek "maaşımn 1 milyon liradan 1 milyon 250 bin liraya çıkarıldığı" iddialannın ise doğru olmadığım belirtti Beterin beteri var.. TIRNAK "Politika, dünyanın en eski ikinci mesleği. Deneyim kazandıkça birinciye olan saygım artıyor..." Reagan Mart 1987
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle