18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Meclis'ten kız kaçırıldı A nkara (a.a.J ANAP JM Erzurum Milletvekili Sabahattin Aras'ı ziyarete gelen Halime Korkmaz adlı bir kızm, Muraı Gök adlı başka bir zıyaretçi tarafmdan TBMM Hatkla İlişkiler bınasından kaçırıldığı öne sUrüldü. Olay şöyle gelişii: Erzurum 'un Çat ilçesinden Halil Korkmaz adlı vatandaş, kızı Halime ile ANAP Erzurum Milletvekili Sabahattin Aras'ı ziyarete geldiler. Halil Korkmaz, Aras'ın odasına girerek kızmın hasta olduğunu, bu konuda yardımda bulunmasını istedi. Aras da bir kart yazarak bunu ilgiliye vermesini istedi. Korkmaz odadan çıktığmda kızını göremedi. îlgililer, Halime'nin genç bir kişiyle gittiğini söyledıler. Bunun üzerine Halil Korkmaz fenalık geçirerek bayıldı. îlgililer, kızı kaçırdığı iddia edilen Murat Gök'ün Halil ve Halime Korkmaz'la birlikte halkla ilişkiler binasına geldiklerini bildirdiler. Baba Halil Korkmaz, kızmın akli dengesinin yerınde olmadığını, kızını kaçıran Murat Gök'le TBMM'ye gırişte tanışttklarını söyledi. ANAP'ta yüksek tansiyon Rülent Akarcalı, politika üretilmediği yolundaki eleştirileri kabullenirken, Keçeciler, kongrelerde çekişmenin doğal sayılması gerektiğini, bu kongrelerde seçilmenin aslanın ağzında olduğunu söyledi. Kongrelehn yaklaşmasıyla birlikte ANAP'lı yöneticiler sertleşmeye başladı. ANAP Başkanlık Divam'nda Özal'ın yokluğunda partinin 'yeni politika üretemediği' konuşuldu, muhalefete yanıt verilmesi istendi. FARUK BİLDİRİCt ANKARA ANAP'ta kongrelerin yaklaşmasıyla birlikte parti içi gerginliğin arttığı ve yöneticilerin de sertleşmeye başladıklan gözleniyor. ANAP Başkanlık Divam'nda "Özal'ın yokluğunda partinin yeni politika üretemediği" yolunda eleştiriler yapıldığı oğrenildi. .. ANAP, Başbakan Turgut Özal'ın yokluğunda kongrelere hazırlanırken, "içerde çekişmeler ve kavgalar olmadığı" goruntüsii vermeye çahşıyor. ANAP kulisinden sağlanan bilgilere gore partinin tüm il ve ilçe örgutlerinde öncelikle "iiye kayıtlan çekişmesi" duzeyinde süren ve her milletvekili, her yöneticinin yeniden seçilme kaygısının belirlediği anlaşmazhklar, giderek açığa vurulmaya başlandı. ANAP Ankara il örgutündeki çekişmeyi İl Başkanı Rıfat Diker, birinci danışma toplantısında kürsüden, "Özal'a bağlılıktan, onun umdelerinden başka şeye inanan az savıda kişi vardır. Bunlar ya değişsinler ya da çekip gitsinier" diye ifade etti. Diker'in bu kopuşmasına, "Yalan söylüyor", "Kim ver" tepkileri yükseldi. Ayrıca yine aynı toplantıda ANAP Genel Sekreter Yardımcısı Alpaslan Pehlivanlı'nın Kırıkkaleli taraftarlannın Genel Başkan Vekili Mehmet Keçeciler'e, "Milliyetçi Keçeciler" di ye tempo tutması da milliyetçı kanadın işbirliğini sürdürme çabasının işareti olarak değerle"dirildi. Keçeciler'in son gunlerde muhalefet partilerine yöneli ' sert açıklamaları da bu kesimde sempati ile karşıiandı. Milliyeıçi kanattan Genel Sekreter Mustafa Taşar'ın, Keçeciler ile işbirliğini kişisel kaygılarla sürdürmek istemesi milliyetçi k;ınatta hor karşılanmn or. Taşar'ın kardeşi nedeniyle s.rsılan yerini sağlama bağlamak istemesi bu kanatta " k e n d i s o r u n u " olarak değeılendiriliyor. Mustafa Taşar'ın da dikkatleri başka yone çekmek için sert konuşmalar yapmaya başladığı dikkati çekiyor. Taşar'ın "Aziz Nesin gibi aydınları, gericiler >e Allahsızlık bayrağını dalgalandıran" kişiler olarak nitelemesi de parti içi çekişmelerin üzerine sünger çekme çabası olarak ele alınıyor. Parti yoneticileri sert açıklamalar yapmaya başlarken, bir yandan da parti kulisinde tüm >oneticiler birbirine dönuk eleş1 tirilerde bulunuyorlar. Mehmet Keçeciler'in, parti örgütlerindeki sorunları "Hallederiz, biraz bekleyin" tavnyla çözemediği ve bu yontem sonucunda 500'ü aşkın orgutte çeşitli duzeylerde sorunlar olduğu one sürulüyor. Bu örgutlerdeki sorunları da sadece Keçeciler'in bildiği, bu nedenle Keçeciler'in yerine atanacak bir kişinin anlaşmazlıklann içinden çıkmasının mümkün olmadığı ifade ediliyor. Mehmet Keçeciler ise, parti içi çekişmelerin olmasını doğal karşıladığını belirterek Cumhurıyet muhabirine, "Bu kongrelerde seçilmek aslanın ağzında" dedi. Keçeciler, 1 milyon 200 bin üyenin delegeleri seçeceğini anımsatarak, bu kongrenin parti içi demokrasinin sağlanmasındaki önemine değindi. POLİTİKA ÜRETİLEMEMESİ ANAP'ın Başkanlık Divanı toplantısında Ozal'ın yokluğun da yeni poliıiKa uretılemediğı yolunda eleştirilerde bulunulduğj oğrenildi. Edinilen bilgiye göre, bazı divan üyeleri Başbakan Özal'ın Turkiye'de olduğu gün 1 lerde kamuoyundaki gunden kendisinin belirlediğıne dikke çekerek, Özal'ın yokluğunda y( ni politika uretilemediğini ön. surduler. Yeni politika uretile memesinin yanı sıra muhalefet partilerinin eleştirilerine de yanıt verilmemesinden vazgeçilmesi gerektiği savunuldu. Bunun üzerine muhalefetin eleştirilerinin yanıtsız bırakılmaması benimsendi. Ayrıca yeni politika üretilememesi eleştirileri, sonunda Biılent Akarcalı'ya yoneldi. "Araştırma, planlama ve politika" saptanmasjyla görev li Genel Başkan Yardımcısı Akarcalı da toplantıdaki konuşmasında bu eleştfrileri kabul etti. Akarcalı, yeni politika uretilemediğini dile getirdi. Cindoruk: Türkiye Las Vegas gibi oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'nin "tiimüyle Las Vegas'a benzediğini", kumar makinelerinin ülkeyi "işgal ettiğini" belirterek, kumarhanelerin Türk vatandaşlarına kapatılmasını istedi. Cindoruk, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, partili milletvekillerinin bu konuda Meclis araştırması açılmasını istediklerini belirterek, geçen yıl en fazla vergiyi bir kumarhane işletmecisinin" ödediğine dikkat çekti. Basında bu uğurda servetlerini, namuslannı yitiren insanların hikâyelerinin yer aldığını bildiren Cindoruk, "Türkiye kumaristan olmuştur. Kim nişvet alıyor, kâr alıyor, komisyon alıyor, ciddi biçimde araştınlmalıdır" dedi. Cindoruk, Meclis araştırmasından sonra konunun bir yasayla düzene sokulması için çaba göstereceklerini de sözlerine ekledi. DYP Genel Başkanı, ABD Temsilciler Meclisi Alt Komitesi'nde Türkiye'ye yapılacak yardımın kısılması konusundaki soruyu yanıtlarken, Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'deki demokratik zeminlerde muhatabı kalmadığmı savundu. 7 senedir arayış içinde olduğumuzu belirten Cindoruk, "ABD ile münasebetlerimiz hükümeller arasıdır. Şimdi Türkiye bu yanlışın cezasını çekiyor. Seçimden sonra çıkacak parlamento ile ABD'nin Türkiye'ye güveni artacaktır. Mesele böylece çözülecektir" dedi. Cindoruk, bir başka soruyu da dış politikada Dışişlerinin ağırhğını arttırması gerektiğine değinerek, "Başbakan ağzını tulamıyor. Gereksiz ve sorumsuz konuşuyor. Siyasi adabın dışına çıkıyor" biçiminde yanıtladı. Ceza yasası ön tasansı tartışıldı İş kazası bir ölü stanbul Haber Servisi / Kazlıçeşme'de bir deri fabrikasında meydana gelen iş kazasında bir işçi öldü. Bir yıl önce Samsun 'dan Istanbul'a gelen ve 6 ay önce asgari ücretle Abdinur Alkoç Deri îşleme Fabrikası'nda işçi olarak çalışmaya başlayan Muharrem Yeşilyurt (16), dün saat 10.30 sıralannda bir anlık dalgmlığınm kurbanı oldu ve deri kurutma makinasında parçalanarak can verdi. Sungurhı: Yine topu bize attılar İstanbul Haber Servisi Ceza Yasası Ön Tasarısı. istanbul Barosu tarafından duzenlenen panelde tartışıldı. Konuşmacılardan Prof. Sahir Erman \e eski Adalet Bakanlarından Avukat Sahir Kurutluoglu olüm cezasının kaldırılması yonunde görüş bildirdi. Ceza Yasası Ön Tasansı'nı hazırlayan komisyonun Başkanı Prof. Sulhi Dönmezer ise "Bugıinku iktidar olum cezasından vazgecerse bendeniz hemen görüşlerine kalılınm" dedi. Panele katılan Adalet Bakanı Mahıtıul Ollan Sungurlu da olum cezası ıle ilgilı olarak "yine Copu bize altılar" diye konuştu. Marmara Universitesi konferans salonunda duzenlenen panelin açış konuşmasını yapan İstanbul Barosu Başkanı Selahattin Sulhi Tekinay, on tasarının tartışmaya açılmasının >ararlı olduğunu bildirdi. Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu da tartışmalarda taraf olmadığını yineleyerek, ceza yasası ön taslağının 6 ay sureyle tartışmaya açıldığını, ancak tartışmaların canlı olarak devam etmesi halinde surenin uzatılabileceğini bildirdi. Panelistlerden ilk konuşmayı yapan Prof. Sulhi Dönmezer, on tasarının geniş ölçude tartışılması gerektığıni biidirdikten sonra ön tasarının cezalar ile ilgilı bolumu hakkmda açıklamalar yaptı. Daha sonra konuşmaaları yanıtlayan Dönmezer, olum cezası ile ilgili eleştirileri yanıtlarken. "Kalp taşıyan insan, ölüm cezasından vana olmaz. Ancak Suriye'den. Irak'tan gelerek 2030 valandaşımm öldıirenler ile başedilebilecekse kaldınlsın. Bugunku iktidar olüm cezasından tazgeçerse bendeniz hemen göruşlerine katılınm. Bu tasannın hiçbir maddesi uzerinde ısrarlı degilim. Tartışmalar sonunda daha iyi sonuçlar çıkarsa degiştirilmesinden >ana\ım" dedi. Eski Adalet ve Içişleri Bakanlanndan Avukat Sahir Kunılhıoğlu, olum cezasının kaldınldığı ulkelerde suçların arttığma rastlanmadığını belirterek, "Bu lasanda olum cezası neden kaldınlmamıştır? 107 senedir kaldınlması beklenen olum cezasının kaldırılması için 100 sene daha mı bekleyecegiz?" dedikten sonra Prof. Donmezer'e dönerek, "Sen faşist de değilsin hocam, ama ne yapayım" dedi. Prof Sahir Erman ise ölüm cezasına eskiden berı karşı olduğunu belirterek, ön tasarıda yer alan olum cezası ıle olum cezasına çarptırılan. ancak Meclısıe ona\ lanmayarak muebbet hapıs cezasına cevrilen cezalıiann şartlı tahlıyeden yararlandanlmaması hükmüne karşı olduğunu söyledi. Turkıye'nin Avrupa ile ilişkilerine değinen Prof. Erman, "Bir kulube üye olmak isâjorsanız, o kutübün prensiplerine uymak zorundasınız" dedi. Panele konuşmacı olarak katılan Turkiye Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren, Adalet Bakanlığı Müsteşan Sabahatlin Okutan, Adalet Bakanlığı Kanunlar Dairesi Genel Muduru Engin Doğu ve Avukat Hamdi Üge de ceza >asası on tasansı konusunda fikirlerini bildirerek açıklamalarda bulundular. Öte yandan a.a.'nın haberine gore Adalet Bakanı CNtan Sungurlu dun çeşitli adli>elerde incelemelerde bulundu. Kadıko> adli>esini zi>are(i sırasında "Paralı adalet uzerinde duruyonız, ancak adaleti de parayla satacak degiliz" dedi. Sungurlu, Adalet Bakanlığının kırtasiye işlerinı cezae\lerindekı tutuklulara yaptırma\ı duşunduklerini de bildirdi Aybar'ın eşi öldü T stanbul Haber Servisi 1 TİP ve SDP eski genel başkanlanndan Mehmet Ali Aybar'ın eşi Siret Aybar dün öldü. Siret Aybar'ın cenazesinin bugün öğle namazından sonra Bebek Camü'nden kaldtrılarak Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verileceği bildirildi. Uolan InternarionalRoad Transport J Union (Uluslararası Karayolu Taşımacüığı Birliği), Bosfor Turizm 'in 11 şoförüne takdirname verdi. Törende bir konuşma yapan İstanbul Valisi Nevzat Ayaz, trafik kazalannın nedtninin büyük oranda sürücüden kaynaklandığını, sürücülere büyük görevler düştüğünü ve bu açıdan bakıldığmda Bosfor Turizm ve personelinin başansının daha da önemli olduğunu söyledi. Daha sonra, Çetin Yaşa, Şerafettin Şahin, Rafet Uçar, Enver Çakır, Erdinç Güneş, Osman Orgun, Şuayip Çankay, Mustafa Pak, Mehmet Günal, Sami Tüfekçi ve Mehmet Süslü adlı sürücülere takdir belgeleri verildi. Törene Uiastırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muammer Işıklıoğlu, Fransa Başkonsolosu Jacgues Berthod, f. Almanya Başkonsolosu Dr. Leuterits, ttalyan Başkonsolos Vekili Giuseppe DeLeanardo, Avusturya Başkonsolosu Karl Mayerhofer, Yunanistan Başkonsolos Vekili Kundream, Bulgaristan Başkonsolosu Georgi Leubenov, Isveç Başkonsolosu Mls Urban Allard da katıldılar ve takdir belgelerini sürücülere verdiler. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) IR Karda ölüm T stanbul (a. a.) A Çatalca 'da bir süre önce tipiye yakalanarak ölen kadının cesedi dün bulundu. Kalmakta olduğu Nurettin Ozkaymak Çiftliği'nden yiyecek maddesı almak için yakındaki Subası Köyü'ne gitmek üzere, yoğun kar ve tipinin etkili olduğu 4 mart tarihinde aynlan Gülbeyaz Çoban (33) geri dönmemişti. "Yeni Gündem" ve "Zemin" toplatıldı İstanbul Haber Servisi Istanbul'da yayımlanan aylık " Z e m i n " dergisinin mart sayısı ile haftalık "Yeni Gündem" dergisinin 15 mart tarihli sayısı İstanbul DGM kararıyla toplatıldı ve DGM Savcılığınca dergi sorumlularının ifadeleri alındı. İstanbul DGM, 16.3.1987 gun ve 1987/40 sayılı kararla, Banu Paker tarafından yazılan "Kadının Kurtuluşu ve Sosyalizm Üzerine Notlar" başlıklı yazıda "Komünizm propagandası yapıldığı" gerekçesiyle Zemin dergisinin mart 1987 tarihli 6. sayısı hakkında toplatma kararı verdi. Derginin Yazı İşleri Müdüru L'ğur Cankoçak ile Banu Paker'in ifadeleri de DGM Savcısı Aytekin Gani Ataman tarafından alındı. Yeni Gündem dergisinin Kürt sorununu kapak konusu alan 15 Mart 1987 tarihli 54. sayısı da DGM savcıhğının 20.3.1987 gunlu kararıyla toplatıldı. Toplatma karannın Paris'teki Kurt Enstitusü Başkanıyla yapılan söyleşi nedeniyle ahndığı bildirildi. Derginin Yazı İşleri Mudüru Cengiz Turhan dün DGM'ye çağnldı ve savcı Aytekin Gani Alaman tarafından ifadesi alındı. DevSol operasyonuna tepki DGM Savahğı'nca serbest bırakılan Haziran Yayınevi sahibi Ahmet Zengin ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Doç.Dr. Yalçın Küçük, yalan haber yazan gazete ve gazetecileri meslek kuruluşlarına sikâyet edeceğini bildirdi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Emniyet Mudürlüğü Siyasi Şube ekiplerince DEVSOL operasyonu nedeniyle gözaltına alındıktan sonra DGM savcılığınca serbest bırakılan Haziran Yayınevi sahibi Ahmet Zengin ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Doç. Dr. Yalçın Küçük, "Turkiye'de polis baskısından çok basın baskısı yaşanıyor" dedi \e konuya ilişkin yalan haber yazan gazete ve gazetecileri meslek kuruluşlanna şikâyet edeceklerini bildirdi. İstanbul Reklam Konferans Salonu'nda Doç. Dr. Yalçın Küçük, Haziran Yayınevi sahbi Ahmet Zengin, Tutuklu ve Mahkum Aileleri Yardımlaşma Derneği yöneticilerinden Fatma Şeşen, halen tutuklu bulunan Ertuğrul Mavioğlu'nun babası İbrahim Mavioğlu ile birlikte basın toplantısı yaptı. Toplantıyı yazarlar Demirtaş Ceyhun. Erdal Öz, Bilgesu Erenus ile Aslan Başer Kafaoğlu ve çok savıda dinİeyici izledi. Doç. Dr. Yalçın Küçük, DEVSOL operasyonu sırasında gözaltına alınan ve daha sonra DGM savcılığınca serbest bırakılan kişilerle ilgili basında çıkan haberlerin gerçekleri yansıımadığını belirterek 14 mart tarihli haberi örnek gisterdi ve "Bu haber gerçekleri açıkça ve bilerek çarpıtmamn ötesinde curetli bir sorumsuzluğu yansıtıyor. Bu haber İstanbul Emniyet Müdüriı L'nal Erkan ile muavini Mehmet Ağar'ı süslemeyi amaçlıyor" dedi. İstanbul'daki polis muhabirlerinin İstanbul Emniyet Müdurluğu'nun haJkla ilişkiler memurları olarak çalıştıklarını öne süren Kuçuk "Gazetelerin kilit mevkilerinde MİT mensuplarının çalıştınldığı sonucunu çıkarabiliyorum. Gazetelerin kilit görev leri MİT mensuplarından arındırılmalıdır." şeklinde konuştu. Hürriyel ve Güneş gazetelerinin polis muhabirlerini Gazeteciler Cemiyeti'ne şikâyet edeceğini ve haklarında soruşturma açılmasını isteyeceğini bildiren Küçük, "Bu iki gazeteyi de Uluslararası Basın Enstitüsü'ne şikâyet edeceğim. Bu basın bultenini Uluslararası Af ÖrgütiTne göndereceğim" dedi. Küçuk, bugünkü infaz sistemînde 15 günlük gozaltı süresinin 45 gunlük hapis cezasına denk düştüğünü de belirterek "üzerimizdeki polis ve basın baskısını kırmamız gerektiğine inanıyorum" dedi. Haziran Yayınevi sahibi Ahmet Zengin de bugüne kadar yapılan hiçbir operasyona basında bu kadar bü>uk yer verilmediğini beiirterek, basın toplantısı yapmaya emniyette silahların önunde fotoğrafı çekilirken karar verdiğini söyledi. Zengin, DEVSOL davasında halen yargılanmasının surduğunü ancak tahliye edildikten sonra hiçbir faaliyetinin bulunmadığını, yayınevi kurarak ticari hayata atıldığını bildirdi. Halen tutuklu bulunan Veni Çözüm dergisi eski Yazı İşleri Mudüru Ertuğrul Mavioğlu'nun babası avukat İbrahim Mavioğlu da emniyette oğluna işkence vapıldığını vurgulayarak "oğİum tutuklanmak sureliyle can güvenliğine kavuşmuştur" dedi. Tutuklu ve Mahkum Aileleri Yardımlaşma Derneği yöneticisi Fatma Şeşen de cezaevinden tahliye edilen kişilerin uzerinde devamlı polis baskısının bulunduğunu, operasyonlar sırasında ilk olarak tahliye edilen kişilerin gözaltına alındığını belirtti. NİHAL ASLANTÜRK TUTUKLANDI İstanbul siyasi polisinin bir sure önce Kozyatağı'ndaki bir eve yaptığı baskın sonucu, 4. kattan atlayan ve beli kıralan Nihal Aslantürk, dün tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevi'ne gönderildi. Dün öğle sıralannda DGM savcısının Haydarpaşa Numume Hastanesi'ne gelerek Aslanturk'ün bir kez daha ifadesini aldığı ve gıyabındaki tutuklama kararını vicahiye çevrildiği oğrenildi. Yalçın Küçük ve Ahmet Zengin basın toplantısı yaptı Seçim çevresi sayısı arttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu, illerin çıkaracağı milletvekili sayılarını yeniden belirledi. YSK Başkanı Muammer Elçin, 9 ilde milletvekili sayısının birer azaldığını, 6 ilde birer, İstanbul'da ise üç arttığını açıkladı. YSK Başkanı Elçin, dun düzenlediği basın toplantısında, nüfus, yol ve coğrafi nedenlerle illerin seçim bölgelerinde bazı değişiklikler yapıldığını bildirdi. Yeni düzenlemede 67 ile birer milletvekilliği verildikten sonra kalan 333 milletvekilliğinin Türkiye nüfusuna bölünerek her milletvekiline düşen nufusu belirlediklerini söyleyen Elçin, "Bu rakamı da il nüfuslanna bolerek o ile düşecek milletvekili say ısını saptadık. Artıklar için de illerin artık nufuslannı büyüklük sırasına göre dağıtarak yeni seçim bolgelerini beliriedik" dedi. Yeni duzenlemeye gore Amasya, Artvin, Bolu, Giresun, Isparta, Malatya, Rize, Sıvas ve Tokat'ta çıkanlan milletvekili sayısı birer azaldı. İstanbui'un çıkaracağı milletvekili sayısı 36'dan 39'a yukselirken Ankara, Hatay, İçel, Kocaeli, Şanlıurfa ve Van'da milletvekili sayısı birer arttı. Bu arada, Hatay ve İçel illeri iki seçim çevresine ayrılırken, Ankara'da merkez ilçe kaldırılarak yerine Keçiören seçim çevresi kondu. Böylece 67 ildeki 83 seçim çevresi 85'e yükseldi. YSK Başkanı Muammer Elçin ayrıca, 20'si, birden çok seçim çevresi olan illerden, 14'ü de tek seçim çevresi olan illerden olmak üzere toplam 34 kontenjandan milletvekiii getirilebileceğini de açıkladı. Yeni duzenlemeye gore illerin çıkaracağı milletvekili sayılan şöyle: "Adaha 12, Adıyaman 4, Afyon 5, Ağrı 4, Amasya 3, Ankara 23, Antalya 7, Artvin 2, Aydın 6, Balıkesir 7, Bilecik 2, Bingöl 3, Bitlis 3, Bolu 4, Burdur 3, Bursa 10, Çanakkale 4, Çankırı 3, Çorum 5, Denizli 5, Diyarbakır 7, Edirne 4, Elazığ 4. Erzincan 3, Erzurum 7, Eskişehir 5, Gaziantep 7, Giresun 4, Gumuşhane 3, Hakkâri 2, Hatay 8, Isparta 3, İçel 8, İstanbul 39, İzmir 16, Kars 6, Kastamonu 4 ; Kayseri 7, Kırklareli 3, Kırşehir 3, Kocaeli 6, Konya 13, Kütahya 5, Malatya 5, Manisa 8, Kahramanmaraş 6, Mardin 5, Muğla 4, Muş 3, Nevşehir 3, Niğde 5, Ordu 6, Rize 3, Sakarya 5, Samsun 8, Siirt 4, Sinop 3, Sıvas 6, Tekirdağ 4, Tokat 5, Trabzon 6, Tunceli 2, Şanlıurfa 6, Uşak 3, Van 5, Yozgat 5, Zonguldak 8." YSK yeniden belirledi Kuyumcu soygunu / stanbul Haber Servisi Beyazıt'taki bir kuyumcu dükkamnın, açıldıktan bir gün sonra soyulduğu bildirildi. Olay önceki gece saat 04.00 sıralannda meydana geldi. Beyaz Saray Çarşısı'nın Gece Bekçisi Hasan Keklik, soyguncuların kendisini etkisiz hale getirdiğini ve ikinci kattaki dükkamn kapıstnı kazmayla zorlayarak içeriye girdiklerini söyledi. Çarşı bekçisi gözaltına almtrken, Kumkapı Karakolu yetkilileri, olayın basit bir hırsızlık olduğunu belirterek, "Soygun olduğu konusunda henüz kesin deliller yok, bekçinin ifadesi ve kapının zorlanarak açıldığı ortada. 600 gram altının eksik olduğu belirlendi. Zaten dükkân yeni açıldığı için çok altın ve mücevherat yok." dediler. RPTi Salih Aygün Erbakan'ın yandaşları DGM'de Polisler: tkaza rağmen yürüdüler İstanbul Haber Servisi Kapatılan MSP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın Beyazıt Camii'nde kıldığı cuma namazından sonra yürüyüş yapıp laikliğe aykın slogan attıkları one surulen, yedisi tutuklu sekiz sanığın yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanıkların cezaevinden getirilmediği duruşmada tanık olarak dinlenen polisler, sanıkların "Müslüman Türkiye, başörtüler açılamaz, Mücahit Erbakan" diye sloganlar attıklarını ve ikazlara karşın yürüyüş yaptıklarını söyiediler. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dün başlayan yargılamaya tutuksuz sanık Salih Aygün ile avukatları katıldı. Toplantı ve Gösteri Yüruyüşleri Kanunu'na aykın davranmak iddiasıyla yargılanan Salih Aygün. arkadaşlan İmdal Çabuk, Tahsin Yalçın ve Sefer V eşilyurt ile birlikte Erbakan'ı karşılamak üzere havaalanına gittiklerini, cuma namazını kıldıktan sonra da basın toplantısının yapıldığı yere giderek izlediklerini bildirdi. RP üyesi olduğunu bildiren Salih Aygün aleynindeki suçlamaları reddederek, "Ben slogan atmadım, yürüyüşe kaülmadım" dedi. Tutuklu sanıkların cezaevinden getirilmediği duruşmada tanık olarak dinlenen Siyasi Şube görev lisi polisler, Süleyman Kazancı, Mesut YazKioglu ve thsan Demirören olay günü vilayetin önünde görevli olduklannı belirterek, "Kalabalık bir grup Sirkeci'den yukarı dogru slogan atarak geliyordu. Kendilerioe dağılmalannı ikaz ettik. Buna karşın sonradan yakaladığımız Celal Aslan ve Nurettin Coşkun kalabalığa 'dağdmayın, yürüyün' diye öncülük ediyoriardı" dedi. Tanık polislerden Hüseyin Gülcan ise Erbakan'ın basın toplantısından sonra slogan atan kalabalıktan Imdat Çabuk, Nurettin Tobu ve Burhaoettin Karal'ı yakaladıklannı anlatlı. Denetçi yardımcılığı sorulan önceden belli kişilere dağıtıldı Sayıştay'da sınav yolsuzluğu ANKARA (ANKA) TBMM adına denetim yapan Sayıştay'da, denetçi yardımcılığı için açılan ve dun sona eren sınav sorulannın aynen ya da konu başlığı olarak onceden belli kişilere dağıtıldığı saptandı. Geçen salı öğleden sonra başlayan sınavlardan uç saat önce, noterde tespiti yaptırılan soruların konu olarak tamamı sınava katılan adaylara soruldu. Denetçi yardımcılığı sınav sorularının Sayıştay'da "sağ kadrolaşma" amacıyla sızdırıldığı one sürüldü. Sınav sorularının 1985 yılında TBMM Plan ve Butçe Komisyonu'nda muhalefetin itirazlarına karşın, ANAP'lı milletvekillerinin oylarıyla seçilen Sayıştay üyeleri tarafından hazırlandığı iddia ediliyor. Sayıştay Başkanı Servet Şamlıoglu'nun sınav komisyonunda görevlendirdiği bu üyelerin Sayıştay üyeliğine seçilmelerinin usulsüz olduğuna ilişkin davanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nde devam ettiği bildirildi. Sayıştay'da boş bulunan 56 denetçi yardımcılığı kadrosu için yapılacak sınavların sorularını hazırlamak uzere oluşturulan komisyonlara buyuk çoğunlukla 1985 yıhnda TBMM'ce seçilen ve sağ goruşlü olduğu ileri surulen üyelerin getirildikleri iddia ediliyor. Sınav komisyonu üyelerinin dışarıya bilgi sızdırılmasını önlemek amacıyla buyıik bir gizlilik içinde hazırlanan sorulann kasada muhafaza altına ahndığı, kasa anahtarının ise sadece komisyon uyelerinde bulunduğu bildirildi. 17 mart salı günu, iktisat konusu ile başlayan sınava ilişkin sorular, bu sınavın başlamasından yaklaşık iiç saat önce, telefonla ANKA'ya bildirildi. Adını vermeyen bir yurttaş, yaptığı telefon ihbarında, sınav sorularının Sayıştay'da bir "sağ kadrolaşma" amacıyla belli kişilere önceden dağıtıldığını bildirerek şöyle dedi: "Sonılan, sınava giren sağ eğilimli bir arkadaşımdan aldım. Sorular, sınav kazandırılacak kişilere dağıtılmış bulunuyor. Sınav da bir forınalitenin yerine getirilmesi olacaktır." İhbarcı yurttaşın açıkladığı iktisat, maliye ve hukuk derslerine ilişkin sorular, konu başlıklarıyla ihbardan kısa bir süre sonra 11.50'de Ankara 13. Noteri Ayhan Kayhan'a 17 Mart 1987 tarih, 12717 numarayla tespit ettirildi. Sayıştay denetçi yardımcılığı için adaylar 17mart salı günu oğleden sonra iktisat sınavına alındı. Çarşamba gunü maliye, perşembe hukuk ve kompozisyon, dun de muhasebe sınavları yapıldı. Milliyet Yayın'da sözleşme / stanbul Haber Servisi Türkiye Gazetecıler Sendikası ıle Milliyet Yayın A.Ş. arasında sürdürulen Toglu Iş Sözleşmesi gorüşmelerı anlaşmayla sonuçlandı. Sozleşmede, çalışanların ucretlerıne 1. 40 bin liraya % 85, 2. 40 bıne % 40, 3. 40 bıne % 35 ve bakiyesine % 25, 2. yıl ise seyyanen % 32 zam yapıldı, sosyal yardımlar ıse % 100'un uzerinde arttınldt. Barış Davası Kazan: Nazım Hikmet'in adınıanmak suç olanıaz İstanbul Haber Servisi istanbul 2 Numaralı Askeri Mahkeme'de görulen Barış Derneği davasında savunmasına devam eden Turgut Kazan delile dayanmayan bir kararın yargı otoritesinden yararlandığını yani uygulandığmı belirterek, "Ama bu durumda adalete güven duygusu kalmaz. Ve sonunda olan devlete olur" dedi. Barış Derneği davasının dünkü oturumunda 94 sayfalık savunmasını 29. sayfadan okumaya devam eden sanık avukat Turgut Kazan Nazım Hikmet hakkında \erilen mahkumiyet kararına değinerek, bu mahkumiyetin Nazım Hikmet'in şairli • ğini, barışsever kişiliğini yok saymayacağını belirtti. îlkokulda yangın / stanbul Haber Servisi Beşiktaş Yıldız'da bulunan Barbaros İlkokutu kazan daıresmde dün sabaha karşı yangın çıktı. Saat 06.30'da kalorıfer kazanının parlaması nedeniyle başlayan yangın, Beşiktaş itfaiye ekiplerımn 1.5 saatlik bir çalışmasıyla kontrol altına alınarak sonduruldü. Bu arada, sabah okula gelen öğrenciler, bir süre içeriye alınmadı. Ancak, daha sonra oğrenıme devam edildiği öğrenildı. 3. Şahıslara Duyuru Ahmed Aydın'ı değişik tarihlerde verdiğim tüm vekâletlerden azletmiş bulunuyorum, bilgi edinilmesi rica olunur. Tekin ve Oral kitaplarını M. "Kadın Yazarlar Haftası" sürüyor. Bugün sona erecek olan haftamn dünku bölumünde Latife Tekin ve Zeynep Oral kitaplarını imzalayarak, okurlarıyla söyleşide bulundular. Bugün de Müzehher VâNu ile Işıl Ozgentürk kitaplarını imzalayacaklar. ******* >ıv« uM^tnı^ficn MEHMET A TIF A YD1N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle