18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1987 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 İtalyan hava generali öldürüldü n oma (a.a.) İtalyan £\ Hava Kuvvetleri Generali Eligio Giorgiteri, dün akşam Roma'da, kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldü. Polis yetkilileri, 62 yaşındaki generalin makam otomobilinde iken silahlı iki kişinin saldınsına uğradığını bildirdiler. Aynı kaynaklar, söz konusu kişilerin daha sonra bir motosikletle kaçtıklanm kaydettiler. Olayın duyulmasından sonra bir açıklama yapan İtalyan Savunma Bakanı Giovanni Spadolini, cinayetle ilgili olarak Ktzıl Tugaylar'ı suçladı. Ancak olayı "Komünist Savaşçılar Birliği" üstlendi. Reagan, Imngateskandalından buyanailkkezbasın toplantısıyaptı: Asla aynı yoldan jiirümem ABD Başkanı Reagan'ın, lrangate skandalımn ortaya çıktığı geçen kasım ayından beri düzenlediği ilk basın toplantısmda gazeteciler, Başkanı lrangate konusunda sıkıştırdu Reagan, ABD'nin tran'a silah satışıyla ilgili politikasında, başlangıçta sadece Washington'un Tahran'la arasını düzeltmeyi amaçladığmı hatırlatarak, bu işin sonuçta rehinelere karşılık silah pazarlığına dönüştüğünü söyledL ABD Başkanı, lrangate'le ilgili skandalın açıklandığı günlerde Lübnan'da iki rehinenin daha serbest bırakılmasmın beklendiğini hatırlattı. İran'a silah satışına karşı çıkmasına rafrnen, bu satışı kendisinin niçin onayladığı yolundaki bir soruyu, Bush'un İran'a silah satılmasına karşı çıkmadığı şeklinde yanıtladı. Oysa, George Bush, bir süre önce yaptığı bir açıklarnada, İran'a silah satılması konusunda çekinceleri olduğunu yönetime bildirdiğini ve İran'dan gelen paraların Contralar'a aktanlmasını öğrendiği zaman büyük şaşkınlık duyduğunu belirtmişti. Basın toplantısıru izleyen gözlemciler, zaman zaman sağırlar diyaloğunu andıran basın toplantısmda Reagan'ın Bush'la ilgili sözlerinin, başkan yardımcısının daha önceki açıklamasıyla çeliştiğini belirtiyorlar. lrangate skandalını soruşturan Tower Komisyonu tarafından bir süre önce yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı George Shultz ve Savunma Bakanı Caspar Weinberger'm İran'a silah satışına karşı çıktıklannın anlaşıldığı belirtilmiş ancak George Bush'dan hiç söz edilmemişti. ABD Başkanı Ronald Reagan, basın toplantısmda Arap ülkeleriyle ilişkilere de değinerek, İran skandalına rağmen Washington'un bazı Arap ülkeleriyle ilişkilerinin çok iyi olduğunu hatırlattı. Reagan, bazı Avrupa ve Doğu Bloku üyesi ülkelerin jran ve Irak'a ABD'den daha çok silah sattığını belınti. Reagan, basın toplantısmda, Sovyetler Birliği ile ABD arasında 1972 yılında imzalanan ABM Antlaşmasına da değinerek, SSCB'nin genel anlamda antlaşmanın sınırlarını aştığmı öne sürdü. Sovyetler Birliği'nin Resmi Haber Ajansı TASS ise, Reagan'ı suçlayarak ABD Başkanının konuşmasımn, ABM Antlaşmasını bozmak için zemin haarlamak olduğunu öne sürdü. DUN1ADA BUGUN ALİSİRMEN Üç Dönem Alman filozofu Nietzsche 'insanın üç evresi vardır' diyor. Ne garip, askeri darbeler de öyle galiba. Askeri darbelerin birinci evresinin özelliklerine girmeden önce, Başyazarımız Nadir Nadi'nin bu dönemin yapısını çok iyi yansıtan iki anısını aktarmak isterim. Gazetelere ikide bir emirlerin gelip, yasaklann tebliğ edildlği, çıkan haberler için sürekli soruşturma yapıldığı, fırça çekildiği, buluttan nem kaptldığı, insanların anasının ağlatıldığı dönemde Başyazarımız Nadir Nadi, Ankara'da yüksek düzeyde zevatın düzenlediği bir toplantıda sansürden, bajınâ sürekli keyfi çatılmasından yakınırken, Hani oldu olacak, getirip bir albay yerieştirin her gazetenin başına da, baştan bilelim ne yazıp yazmayacağımızı. Böylelikle ertesi gün sürekli telefon almayalım, demiş. Nadir Nadi'nin bu ince humorunu, pek okur yazar ve entelektüel bir kişi olduğu söyienen Haydar Saltık anlamazlıktan gelmiş ve sert bir yanıt vermiş: Gerekirse onu da yaparız. Yine aynı dönemlerde 1982 Anayasası, Sayın Evren'in lehinde yurt düzeyinde propaganda kampanyasıyla halka benimsetilmek istenirken ve bu anayasaya karşı çıkmak, eleştiri yapmak da yasaklanmışken Nadir Nadi, bir toplantıda doruktaki kişilerden birine sormuş: Ya anayasaya 'hayır' çıkarsa ne demek olacak bu? Yanıt, tüyler ürperticidir: Bu, anayasayı istemedikleri, ama b'ızi istedikieri anlamına gelir. İşte böyledir darbelerin birinci dönemleri. "Ben her istediğimi yaparım. Ben herkesten güçlüyüm. Benim söylediklerim hep doğrudur" düşüncelerinin buyurganlann kafasında kolan vurduğu dönemdir "ben istediğimi yaparım" dönemi. İkinci dönem ise daha değişiktir. Köprülerin altından sular akmaya başfamıştır. Yapılanlann yaldızları henüz dökülmemiştir daha. Ama yavaş yavaş oradan buradan boyalar kabarmaya, tavan akmaya başlamıştır. Bu durumda sızlanmalar da başlar: "Şu işi tamamına erdiremedik ki." "Bırakmadılar ki yapalım" "Herkes başımıza üşüştü. Yok neymiş, insan haklarıymış, bilmem neymiş." "Sallandıracaktık birkaç kişiyi daha, bak şimdi gıkları mı çıkardı" "Bütün dünya karşımıza dikildi." "An ah, yapamadık ki istediğimizi." Bu döneme geçiş dönemi de diyebilirsiniz. "Ah ah, bırakmadılar ki yapalım" döneminin en büyük özelliği, her istediğini yapabileceklerini sananlann ayaklannın suya ermeye başlamış olmasıdır. \fe o zaman öyle yapmayıp böyle yapsalardı da, karşılarında gerçeği haykıracak kimse kalmasaydı diye boşuna rıayıflanırlar ve olmayacak düşler kurarlar. İkinci dönemden üçüncü döneme geçtşin suresi, normalteşme sürecine bağlıdır. Ama üçüncü dönem, dzellikleriyle, ikinci dönemden bıçak gibi keskin ve net bir biçimde ayrılır. Artık boyalar, sıvalar dökülmüş, bando mızıka susmuş, gerçekler görülmeye, insanlar konuşmaya ve araştırmaya başlamışlardır. Hertaraftan bir kapalı kapı açılır, pis kokular çevreye saçılır; üstü kapatılmış bir olayı biraz aralarsımz, burnunuzu bu leş kokuyu duymamak için tıkarsınız. Eskinin buyurganlanna olaylarla ilgili sorular sorulmaya başlanır. Hiçbiri olaylan anımsamaz doğru dürüst. İlk yanıt, "bilmiyorum", "haberim yok", "ben yapmadım" olur. Ama geçmiş dönemde de, bazı kişilerle yollar aynlmış, kimileri yerlerinden uzaklaştırılmışlardır. Kimileri dosyalar tutmuştur. Kimileri kendilerine atılan dost kazığının acısını çıkarmak için pusu kurmuştur. Gerçekler bir bir dökülür ortaya. Dünün buyurganmın tutumu artık, "ben yapmadım"dır. Gerçekten inanıyor mudur kendi yapmadığına, gerçektetv anımsamıyor mudur danları? Olabilir. Çünkü, Bergson'un da dediği gibi, bellek seçicidir. İşine geleni yaşatır anılarla, işine gelmeyeni unutur bir yanda. Ama sözü edilen bellek kişisel bellektir. Toplumsal bellekler seçici olamazlar, olmamalıdırlar. Birçok kurum, o belleğin anılannı hiçbir seçim yapmadan canlı tutmak, unutulma eğiliminde olanı anımsatmak için vardır. Ve dökülür ortaya unutulanlar. Bu gözlemimizi tam bir genellemeyle hiç ayınm yapmadan tüm darbelere uygulayabilir miyiz derseniz, buradaki kuşku payını vurgulamak isterim hemen. Tarih bize her darbenin aynı sonuca yönelik olmadığını göstermiştir. Portekiz'de diktayı yıkan karanfiller devrimini yapan darbe ile demokrasiyi yıkan darbe aynı olur mu? Kimi insanlar, ilk dönemlerinde demokrasiyi amaç edinmeye çalışmış kimi darbeciler ki sayıları az olabilir ve tarihin belirti dönemlerinde özel koşulların ürünleri olabilirler anımsıyorlar her şeyi. Biz anımsamayanları, "Ben yapmadım" diyenleri, anımsayanlar ve "Evet ben yaptım" diyenlerle karıştırmamalıyız. Birinciler ile ikinciler birbirlerinin tam zıtlarıdır. Birinciler, "Ben yapanm"dan "Ben yapmadım" değişimine ulaşana kadar toplumlara kan kusturmuşlardır. öyle değil mi? Andreotti'ye tam yetki JT3 oma (a.a.) Italya'da J\ Hıristiyan Demokratlar, başbakan adayı Giulio Andreotti'ye hükümeti kurma konusunda tam yetki verdiler. Hafta başında, şu andaki koalisyon ortaklanndan Sosyalist Parti ile ihtilafa düşen Hıristiyan Demokratlar'ın neredeyse hükümeti kurma çabalarmdan vazgeçme aşamasına gelmelerinden sonra, Andreotti'nin, parti yönetidlerini, konuyla ilgili çö'züm bulacağı yolunda ikna etmeyi başardığı bildiriliyor. Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Ronald Reagan, Iran'a silah satışıyla ilgili politikasının, başlangıçta Iran'la ilişkileri düzeltmek olduğunu arna sonunda, rehinelere karşılık silah pazarlığına dönüştüğünü belirterek, "Bir daha asla aynı yoldan yüriimem" dedi. Reagan'ın Irangate skandalının ortaya çıktığı kasım ayından beri düzenlediği merakla beklenen radyo konuşması dışındaki ilk basın toplannsında, ağirlık noktasını Irangate skandalı oluşturdu. ABD Başkanı, Iran'a silah satışından elde edilen paranın Nikaragua'daki rejim aleyhtarı Contralar'a gittiğinden kesinlikle haberi olmadığını yinelediği konuşmastnda, bu paranın nereye gittiğinden hâlâ bilgisi bulunmadığını kaydetti. Ancak Reagan, Contraiar'a, Amerika'daki çeşitli özel gruplann yardım ettiğinden haberi olduğunu belirtirken, "Bu gruplann yasalan çiğnediklerine inanmıyonım, aynca, bizim için hayati bir önem taşıyan bu davadan dönmemiz gerekir" şeklinde konuştu. Ronald Reagan, ABD'nin tran'a sattığı silahlann paralannı Contralar'a verdiği yolundaki haberin kamuoyuna sızdığı günlerde, Lübnan'daki iki Amerikalı rehinenin daha serbest bırakılmasını beklediklerini belirtti. Ancak ABD Başkanı, rehinelerin daha sonra serbest bırakılmamalarının, lrangate skanda ABD Başkanı Reagan, basın toplantısmda, bav gazetecüerin sorulan karsısmda elini kafaana vurmaktan kendini alamadu lının kamuoyuna açıklanmasıyla ilgili olup olmadığı yolundaki bir soruyu ise "Bilmiyorum" şeklinde yanıtladı ve serbest bırakılması beklenen iki Amerikalı rehinenin kimliklerini açıklamadı. Halen, Lübnan'daki İran yanlısı radikal gruplann elinde 8 Amerikalı rehine bulunuyor. ABD Başkanı, yasadışı yollardan olmamak koşuluyla Lübnan'daki Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirttiği konuşmasında, bu nedenle, Iran'la ABD arasındaki ilişkileri düzeltmek için fırsat kollayacağını söyledi. Başkan Reagan, geçen kasım ayında skandal patlak verdiğinde Amerikan halkına hitaben yaptığı konuşma oncesinde, paranın Contralar'a gittiğini bilmediğini kaydetti ve bu konudaki gerçeği o konuşmasından 6 gün sonra, Adalet Bakanı Edwin Meese'nin kendisine söylemesi uzerine öğrendiğini belirttr. ABD Başkanı Reagan, Başkan yardımcısı George Bush'un, Körfezde tırmanma Pieter Botha TÜRKYUNAN İLİŞKİLERİ ABD, Umman Denizi'ne aralarında Kitty Havtk uçak gemisinin de bulunduğu bir fılo gönderdi. Amerikalı yetkililer, Washington'un Kö'rfeze müdahale olasılığmı gözden geçirdiğini belirtiyorlar. WASHtNGTON (AP) ABD'nin, Umman Denizi'ne İran'ın yeni füze bataryalarını vurabilecek menzildeki bolgeye savaş gemileri ve bir uçak gemisini gönderdiği bildirildi. Amerikalı yetkililer Körfez ülkeferinin ABD'nin ticari gemileri İran saldınlanna karşı korumasını istediklerini ve VVashington'un Körfez'e müdahale olasılığmı gözden geçirdiğini belirtiyorlar. VVashington'daki, adlarının açıklanmasım istemeyen yetkililer, Kuveyt ve bazı Körfez ülkelerinin bu cağrısı üzerine, Amerikan donanmasının Hint Okyanusu'ndaki muharebe grubu ile Kitty Hawk uçak gemisinin Umman Denizi'ne kaydırıldığını, Basra Körfezi'nde ve yakınında bugün toplam 18 Amerikan savaş gemisi bulunduğunu kaydettiler. ABD'nin Ortadoğu Görev Giicü'nde yer alan savaş gemilerinin Körfez'de seyreden Kuveyt ticari gemilerine eşük edebilecekleri bildiriliyor. Umman'ın EJ Masira bölgesi açıklarında bulunan Kitty Hawk uçak gemisinin bu ayın sonunda Süveyş Kanalı'ndan Akdeniz'e geçmesinin ertelenebileceği ya da muharebe grubundaki diğer gemilerin bölgede kalabilecekleri haber veriliyor. Kuvvetlere, Körfez'e müdahaleye hazırlanmaları )olunda henüz bir emir verilmediğini soyleyen bir Amerikalı yetkili, Kitty Hawk ve diğer gemilerin bölgedeki varlığının "İran'a, yeni füzelerle saldırması durumunda bu füzelerin yok edilebüeceği yolunda basil bir uyarı aniamını taşıdıgım" söyledi. İran'ın kısa süre önce konuşlandırdığı Çin yapımı HY2 füzeleri, tüm Hürmüz Boğazı'nı tehdit edebilecek 80 kilometrelik bir menzile sahip bulunuyor. Amerikalı bir yetkili, îran'm Hürmuz Boğazı'nı kapatıp savaşı tırmandırmak isteyebileceğini belirterek, "Bu tehdide karşılık vermeye hazırlıklı olmalıyız" dedi. Yetkili, İran'ın fuzeleri kullanmaması için dolaylı diplomatîk kanallarla uyanldığını kaydetti. Atinadan Piri Reis için a Ankara'y protesto \unan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kapsis, Piri Reis'in faaliyetlerini şiddetle protesto ettiklerini Türk büyükelçisine bildirdi. Kapsis, araştırmaları tahrik edici olarak niteledi. STELYO BERBERAKİS ginliğin süı dürülmesi halinde bundan Yunanistan'ın sorumlu olmayacağını vurguladığı açıklandı. Kapsis Ege'deki Yunan haklarının korunması için bütün önlemlerin alındığını belirtti, ancak bu konuda bir açıklama yapmadı. Öte yandan Yunan hükümetinin protestosunu reddeden Nazmi Akıman, Kapsis'e verdiği yanıtta, Piri Reis'in uluslararası sularda seyrettiği halde Yunan uçakları tarafından taciz edildiğini belirterek bu konudaki Türkiye'nin protestosunu bildirdi. Yunanistan Hükümet Sözcüsu Yannis Rubattis, Yunanistan'ın protestosunun, Ankara'daki büyükelçilen arac.lığjyla Türk Dışışlerı Bakanlığı'na ıletıldığını bildirdi. Sözcü Rubattis, Yunan savaş uçaklannın Piri Reis'i ra GAfrika'da seçim propagandası / ohannesburg (anka) Irkçı Güney Afrika Devlet Başkanı Pieter Botha, yaklaşan seçimlerde partisi "Ulusal Parti "nin oylarını arttırmak için plak çıkartarak yeni bir propaganda yöntemi başlattı. Güney Afrika bastmnda yer alan haberlere göre, şimdiye kadar yapılan seçimlerde kamuoyuna yönelik "kişisel mektup"yayımlayan Botha, seçim çalışmalannı Amerikanlaştırarak kendi konuşmasımn yer aldığı bir plak çıkartmaya karar verdi. 400 bin adet basılacak plağın kapafynda Botha'nın gülümseyen bir resmi ile birlikte, "Yine Ulusal Parü'ye oy vermelisiniz" cümlesi bulunacak. Arafat'tan rehınelere yardım vaadi FJ"/ashington (a. a.) W FKÖ lideri Yaser Arafat, kimlerin etinde ve nerede tutulduklarını bilmemesine rağmen, Lübnan 'daki Amerikalı rehinelerin kurtarılması için yardım edeceği vaadinde bulundu. Arafat bir Amerikan televizyonuna verdiği demeçte, bugüne kadar harcadığı çabalar sonucu bazı Kıbrıs Rum öğrencilerle bir Sovyet yurttaşının kendilerini rehin tutanlar tarafmdan serbest bırakılmasını sağladığını, Amerikalı rehineler için de "elinden geleniyapacağını" söyledi. ATİNA Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kapsis dun akşarp Türkiye'nin Atina Buyükelçisi Nazmi AkıABD Dışişleri Bakanlığı Sözman'ı makamına davet ederek, cusu Charies Redman ise Başkan iki Türk savaş gemisi eşliğindeRonaid Reagan'ın petrolün Körki Piri Reis araştırma gemisinin fez Njen gecişinin guvenceye almEge'deki faaliyetierini şiddetle masını istediğini belirterek, "Basra Körfezi'nin • AM) re protesto etti. Piri Reis'gemisinin yaptığı bu araştırmaları ve buna müttefikleri için yaşamsal bir eşük eden iki Türk destroyerinin oneme sahip bulunduğunu, tran Limni, Semadirek ve Taşoz adasaldınlan konusunda Körfez iillan yöresinde izinsiz se>Tetmelekeleri ile temaslara devam rinin uluslararası hukuk kuraledeceklerini" söyledi. lanna aykın olduğunu one süren Kapsis, aynca Piri Reis'in bu yöABD Dışişleri Bakanlığı Sözrede yaptığı araştırmaları Yunacüsü Charies Redman, hükümenistan için tahrik edici olarak nitinin yeni füzelerden dolayı, petteledi. Kapsis'in bu arada hükürol geçişi ve denizcilik özgürlümetinin protestosunu Akıman'a ğu konularında büyük endişe bildirmeden önce konuyla ilgili duyduğunu belirterek "İranlılar NATO ve AET ülkelerinin bübu durumdan baberdar edildi yukelçilerine bilgi verdiği ve gerler" dedi. hatsız ettiği yolundaki iddiaların doğru olmadığını belirterek Türkiye'nin Yunanistan nezdindeki girişimlerini eleştirdi ve bunun doğru olmadığını, bu nedenle Turk Dışişleri Bakanlığı'nın girişiminin reddedildiğini söyledi. Rubattis, Türkiye'nin sözünü ettiği Yunan uçaklarının Piri Reis'in Ege'de ne gibi araştırmalar yaptığını saptamak için havalandıklarını söyledi. Yunanistan'ın Türkiye'ye verdiği notada, Atina'nm Ege konusundaki geleneksel görüşlerinin yinelendiği haber veriliyor. Yunanistan Hükümet Sözcüsü, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun, hafta içinde Türk hükümetini suçlayan açıklamalannı da tahrik edici olarak niteledi. Bu arada, dün Atina Radyosu sabahtan başlayarak, bütün haber yayınlarında birinci haber olarak, ABD Kongresi'ndeki Rum yanlısı temsilcilerin, Türkiye'ye Ege ve Kıbrıs konularında baskı nı o n e s u r d u de Cuellar Kıbrts için paralel ğörüşme önerdi İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Kıbns sorununun çörümü için Türk ve Rum taraflanna, ayn ayn.^ ancak paralel görijşmeler başlatmalarını öne'rdi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise dunkü basın toplantiSinda, bu konudaki kesin tavrını ortaya koyarak, "29 mart bdgesi Uke olarak kabul edilmedcn bu belgeye paralel berbangi bir görü$me başlatılamaz" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı öocriyie ilgili olarak sözlerini söyle sürdürdü: "BM GeaeJ Sekrettri'ne yardıma olmak, 29 mart befgcsîyie raeydaaa gdmtş oniişlerek bir zemiai kaybetmemek ve kaybettinBesekle tnümkaa otar göraşüBdoiz. Gcad Sekreter 29 mart beigesiai katml etm«k istenejvn Rum tarsfıyia mesgal olmalı ve bu belgeyi kabule yanasmalannt saglamaJıdır." Paralel görüsmeier konusu, Atina'da Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu iie Kıbns Rum Yönetimi Başkanı Spiros Kipriyanu arasında da ele alındı. Konuyu, BM'ye son yanıt verilmeden önce, Kipriyanu ile birlikte Rum parti Jiderkri de muzakere edecek. Bu arada, Kipriyanu'nun, yeni önerüeri kabul etmekle birlikte yerleşme özgürlüğü gibi temel konuların öncelikle ele alınması İstemin de ısrar ettiği öğrenildi. Atina Radyosu, bu haberine kaynak olarak, Demokrat Parti New York Temsilcisi Gary Ackerman'ı gösterdi. Radyo, Amerikalı temsilci Ackerman'ın, Türkiye ve Yunanistan'a yapılan Amerikan yardımındaki 7'ye 10 dengesinin l'e I olarak değiştinlmesini isteyeceğini öne surdü. Öte yandan, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin 30 mart3 nisan tarihleri arasında "PoseidonDias 87" adı altında Ege bölgesinde büyük bir tatbikat yapacağı açıklandı. Savunma Bakanı Yannis Haralambopulos'un açıklamasında, tatbikatın bütün Ege bölgesi içinde yapılacağı ve Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri'nin tatbikata katılacağı bildirildi. Soz konusu tatbikatın, Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin yıllık eğitimleri çerçevesinde yapılacağı da kaydedildi. Merhum Ahmet Rasim Akan ve Emine Akan'ın oğlu VEFAT 9/3/1987 perşembe günü vefat etmiştir. Cenazesi 21/3/1987 cumartesi (bugün) KonyaEreğli ilçesinde öğle namazını müteakiben defnedilecektir. Allah rahmet eylesin M.NECİP AKAN AİLESİ ŞİŞLİ TERAKKİLİLER ÖLÜM A leading foreign bank in Istanbul is looking for an ambitious and careeroriented individual to join its team of professionals. The candidate should have: •Master's degree in business, finanee, law, accounting or economics, • Work experience of one or two years ın financıal control or legal environment. •Strong financial and analytıcal skılls with marketıng orientation, • Good interpersonal and negotiatıon skills vvıth a high energy level Please write to P.O.Box 49, Leventlstanbul or Call in confidence: Erdal Ersoy at 130 02 84 Nimet ve Necati Uncu'nun kızı, Haslet Uncu'nun kardeşi, Mehmet Ali Aybar'ın eşi, Güllü Behlil'in annesi, Hakan Behlil'in kayınvaldesi, Çiğdem Talu'nun, Erdem, Betül, Eren, Esen Talu'nun, Zeynep, Ercüment Bolgan'ın, înci Tanın ve Atıf Kalyon'un teyzesi, Nermin Taşpınar ve Gülderen Baraz'ın kuzini, Nermin KehyagiFin, Mehmet Birte Kehyagil'in, Ayla Pulhan'ın, Leyla Halir Giresunlu'nun, Ayşe, Dündar, Fatma Baştımar'ın, Ömer Turan'ın, Münevver Köseoğlu'nun, Münevver Andaç ve Mehmet Nazım'ın, Alpaslan ve Melekşah Aslan'ın, Sare Okçu'nun yengesi, Yaltırım, Tanoğlu, Horozcu, Yeğen, Varal, Ünönü, Pekin ailelerinin yakını, Geleneksel talaş böreği gunumüzde okulumuzda buluşahm. 29 Mart 1987 pazar, saat 10.30. Not: 1937 mezunlarına 50. yıl onur belgeleri verilecektir. Teşrifleri. YÖNETİM KÜRULU DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK HAKtMLİĞİNDEN Dosya Esas No: 1985/428 Duruşma Günü: 8.5.1987 Davaa Hazinei Maliye tarafından davalılar ölü Osman Doğan mirasçılan Döndü Dogan ve arkadaşlan aleyhine açılan DOziçi ilçesi, Böcekîi köytt 235 nolu parsele ilişkin tapu iptali ve tesçil davasında verilen ara kararı uyarınca; Davalılardan Duziçi ilçesi, Böcekli köyü nüfusuna kayıtlı ve ayıu yerde oturduğu büdirilen Emine Doğan ve Fatma Kültür (Doğan) tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediğinden ve adına duruşma gününiı bildirir meşruhatlı davetiye ile dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden adı geçen şahıslann DURUŞMA GÜNÜ OLAN 8.5.1987 günü saat 9.00'da mahkememizde bizzat veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, temsil ettirmedikleri takdirde gıyaplarında yargılamaya devam olunacağı ve karar verileceği tebligat yerine kaim olmak üzere İLAN OLUNOJR. 26.2.1987 SİRET AYBAR 19 Mart 1987 Perşembe gecesi vefat etmiştir. Cenazesi 21 Mart 1987 Cumartesi (bugün) öğle namazından sonra Bebek Camii'nden alınarak Aşiyan mezarhğına defnedilecektir. İ OTİM SANAT GALERİSİ Ihlamur Sergı Sarayı Besıktas Tel 166 99 45 CADDEBOSTAN GÛZEL SANATLAR ATÛLYE GALERİSİ 19 Mart 5 Nisan Çoci'V Resimleri Sergisi . RednSeraaikToraa Ue c ÇöarickBaOk çalıjmaları jünnektedir. 2SS, TK : 358 V 96 Pelin Arslan Yıldızeli 1630 Mart Foıograf Sergisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle