Katalog

CUMHURİYET/12 21 MART 1987 ANKARA (a.a.> Antalya'da buiunan Beydağlan üzerinde 2550 metre yüksekliğindeki Bakırhtepe, ulusal gözJemevi için en uygun yer seçildi. TÜBİTAK'ın projesi çerçevesmde, üç yıidır sürdürülen ulusal astronomi gözlemevi yer seçim çalışmaları sonucunda, Bakırhtepe'nin optik gözlemevi kurtnak için dünyadaki en iyi yerlerden biri olduğu belirlendi. Proje yöneticisi Doç. Dr. Zeki Aslan, haziranekim ayları arasında gece süresinin yüzde 90'ında, kasımmayıs ayları arasında ise yuzde 50'sinde Bakırhtepe'de gökyuzünün açık olduğunu bildirdi. Ulusal Gözlemevi Londra'da Afrika dansları Afrika Dans Topluluğu 'nun Londra'da yapacağı gö'sterileri ve verilecek konserleri duyurmak için düzenlenen sokak gösterileri, Londra trafığini alt üst etti Tum dansçıları ve 28 müzisyeni siyah olan Zulu dansçıları, dünyantn çeşitli kentlerinde gösteriler yaparak Afrika kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçiıyorlar. AET, Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü'nde ANKARA (ÜBA> Bir süredir devam eden Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü çahşmalan sırasında tüzük tasansına son şekli verilirken, AET'nin saptadığı tıp meslek ahlak ktırallanndan yararlanıldı. Türk Tabipler Birliği Geneî Sekreteri Ufur Ciiasun, tasan üzerindeki çalışmalarm sürdüğünü beîirtti. Cilasun, "Türk Tabipler Birliği olarak Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü Yasasmı odalara gönderdik. AET, tıp, meslek ahlak kurallannı saptamış. Vatandaşlıktan çıkartılanlar ANKARA (ANKA) DSP grubu tarafından hazırlanan ve 12 Eylül'den sonra vatandaşlıktan çıkartılanlann affını öngören yasa teklifı TBMM Başkanlığı'naverildi. Teklifin gerekçesinde, "Vatandaşlıktan çıkarılmasına karar verilenlerin büyük çoğunluğunun demokrasiye, cumhuriyete ve Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygılı ve sıkı sıkıya bağlı, fakat Türkiye'de iktidarda buiunan resmi görüş ve ideolojilere muhalefet eden kişiler olduğunun bilindiği" belirtildi. Bir kısım yurttaşlann da sırf iş bulabilmek ve kaçak olarak girdiği yabancı ülkede kalabilmek için siyasal sığınma hakkı istedikleri, bunların da yurttaşhktan çıkanldıklan kaydedilen gerekçede, bu durumdaki kişilerin yurttaşhktan çıkanlmalarının, demokrasi ve cumhuriyeti zaafa düşürmek isteyenlere yaradığı ileri sürüldü. Küçük'e göreve iade İstanbul Haber Servisi Ankara 6. İdare Mahkemesi, Gazi Üniversitesi tktisadi ve !dari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yalçın Küçük'lin görevine geri dönmesine karar verdi. Doç. Dr. Yalçın Küçük'ün görevine Gazi Üniversitesi İktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi olarak görev yaparken 1 Şubat 1983 tarihinde, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emrine uyularak 1402 sayılı yasanın değişik 2. maddesi gereğince son verilmişti. Ankara'da sıkıyönetimin sona ermesi üzerine Doç. Küçük, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne başvurmuş ve sıkıyönetimin kalkmış olması nedeniyle görevine başlayabümesi için gerekli işlemlerin yapılmasını istemişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Altındağ Belediyesi'nde SHP'lilerin muhalefetine rağmen, Belediye Başkanı Muzaffer Atılgan'ın maaşı 1 milyon 250 bin liraya yükseltildi. Altındağ Belediye Meclisi'nin dün yapdan oturumunda ANAP'lı belediye meclis üyelerince getirilen Atılgan'ın maaşının 1 milyondan 1 milyon 250 bin liraya çıkartılması önerisi, SHP'li üyelerin muhalif kalmasma karşılık kabul edildi. Atılgan'ın maaşı HABERLERİN DEVAMI UGUR MUMCU GOZLEM Ösgüneş'in lcdktik konfemnsı Cumhurbaşkanından Açıklama ANKARA (Comhariyet Büraso) Rabıta Ue Ugili hazırlanan teklif yaasını "yeterince inctJeyeutden" imza attı|ını söyleycn eski devlet bakaru Mehmet özfüneş, Hıristiyan laikliği ile AtatOrk laikliğinin birbirinden tarnamen farklı olduğunu söyledi. özgüneş Türkiye'de herkesin Marksizmin "dofm«l»nnı" savunabüecejini önc sürdü ve "Bana hiç bir mıni yoktur" diye konuştu. özgüneş, dün AtatOrk Tarih Merkezi'nin düzenledigi "Nedes ve Nasıl Laiklik" konulu bir konferans verdi. Özgüneş, devletin dine, dinin ise devlete hâkım olduğu rejimlerde insanlann mutlu olamadıklannı bildirdi. trticanın "geride kalmış bir dözene dönmek dejfl bedeften sapma otduiuan" kaydederek, "Örneğin Atatnrk laDdiiiiMİc inküapçılık vardır. Marksizmde ise sürekli devrim, bu dunnnda inkılapçüıkUn sürekli devrimc dönü$ bir irtkaMhT. Çünkü bu hedeften bir npmadır" dedi. özgüneş, Atatürk'ün konu$malannın hiçbirisinde Batılılaşmaktan bahsetmedigini öne sürerek, "Ncdcn böyle yapmtfür AUtnrk, çünkü Bata medearyeti diye bir medeniyet yoktor. O medeniyette Tnrk'ÜD, Hiütlcrin, Mısjriı'nın ahateri vardır" biçiminde konuştu. Bekliyonız (Baştarafı 1. Sayfada) Sayın Güzel, yurtdışındaki din görevlilerinin aylıklarının özgünes'in konuşmasından sonra konferansın sorular bölümüne geçildi. Genelkurmay askeri tarih uzmanbu şeriat örgütü tarafından ödenmesini doğal bir "işbirtiği" lanndan Albay Cibat Akçakayalıoglu özgünes'in "At«sayıyor. tark hiç bir zaman Baülılaşma" sözünü kullanmadıgını O zaman soralım: söylediğini, ancak bunun yanlış olduğunu söyledi. öz Turizm ataşelerinin aylıklannı İngiltere, basın ataşelerigüneş ise bunun üzerine "Ben öyle bir şey söylemedim, nin aylıklannı Federal Almanya, askeri ataşelerin aylıklannı durun teypten dinleytlim" diye mUdahale etti. Bu arada da Birteşik Amerika ödesin.. Otur mu hiç? salonda buiunan gençler, özgüneş'e "Söytedin, şimdi de Olmaz. inkir mı ediyonon?" biçiminde sözlü olarak sataştılar. Niçin olmaz? Gerginlesen ortamın yatışmasından sonra söz alan Dr. Olmaz.. Çünkü, devletin "asli ve sürekli işleri" devtet meFahri Korruluş ise, eski devlet adamlannın her zaman muriarınca yürütülür. Devlet memurları da devletten aylık gelip böyle toplantılarda konuşma yaptıklanru, ama dialırtar; bir başka yerrJen, bir başka kuruluştan, btr başka devğer yandan da "Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin tahletten değil.. ribİDe seylrci kaldıkiannı" söyledi. Bunun üzerine özgüneş "Barada dyasi konular konuşulmaz" diyerek saEski Diyanet İşleri Başkanı Tayyer Altıkulaç'ın 5 Ağustos londan aynldı. 1980 gün ve 1195 sayı ile Başbakanlığa yazdığı yazının ilgili bölümünü okuyorum: .. Başkanlığımızca özel bir sınav sonucu seçilmiş buiunan elemanlardan Betçikstya gönderiteceklerin ayiıktan Beiçika mahalli idareleri tarafından, diğer ülkelere gönderilecekriği, gerekse bu derece gerçek dı tili yaşama dönüşten sonra kesil(Baştarafı I. Savfada) lerin aylıklan ise Dünya İslam BirHğl Genel Sekreterliği'nce şı beyan, Cumhurbaşkanlığı gi miş olması da benim iddiamı tddialarla ilgili bir Meclis so' ödenecektir. ruşturması açılmasını isteyecek bi devletin en yüce makamını ze dogruluyor. Yani, laiklikten asıl Eski Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş'ın Başbakanlığa delemiştir. Devletin en yüce ma ödünler çok partili demokratik lerini ve bu nedenle belgelerin yazdığı 20 Nisan 1981 gün ve919 sayılı "teklif yazısı'na da kamında buiunan Sayın Cum dönemlerde veya demokrasiye biraz daha ortaya çıkmasını hurbaşkanının bu derece gerçek dönüş süreçlerinde değil, dekısaca göz atalım: beklediklerini kaydeden Inönü, dışı beyanda bulunması, bu ma mokrasinin askıya alındığı dö ..Bu cümleden olarak, maaşlan mahalli kuruluşlar ve "Sorumlulann ortada olduğukamı yıpratmıştır. Bu makamın nemlerde veriliyor. Dünya İslam Birliği Genel Sekreteriiği tarafından ödenmek nun yaygıa bir biçimde söylen görevini kötüye kullandığı ortaüzere.. diğinin" hatırlatılması üzerine Türkiye, demokrasiden aynya serilmiştir. Söz konusu karar lınca, Batı Avrupa ile ilişkileri Sayın Özgüneş, Danışma Meclisi'nde Diyanet İşleri Başde şöyle konuştu: namenin Resmi Gazete'de ya bozulduğu ve uluslararası ilişkikanlığı bütçesi nedeniyle 18.1.1982 günü yaptığı konuşma"Sorumlular ortada diye ber yımlanmamış olması, skandalın da da şunları söylemişti: kes için soruşturma açılmaz. So bir başka yüzüdür. Güven buna lerindeki denge sarsıldığı için, r. Bu din görevlilerinin maaşlarının bir kısmı bulunduklaruşturmayı belirli kişiler için aç lımının giderilmesi ve bu maka büyük ölçüde şerialçı tslam üln yerdeki demekler tarafından ödenmektedir.. mak gerekir. Kimler için sonış mın yıpratılmaması için yapıla kelerinin etki alanına girmiştir. Demek ki, aylıklann hem "mahalli kuruluşlar" hem de "Raturma açılacagına önceden karar cak en sorumlu hareket, bu ma Rabıta Örgütü Uişkisi, bunun bebıta Örgütü" tarafından ödenmesi, "son bağımsız Müslüman vermemiz gerekir. Şimdiye ka kamı terk etmek olacaktır. Sayın lîrtilerinden sadece biridir. Türk devleti tarafından" kabul ediliyor!.. dar yapılan beyanlarda sorum Cumhurbaşkanınını SHP olarak Aynı zamanda milliyetçilik O zaman, yurtdışında "Efendim Süleymancılar, Milli G6lular açık degil. Soruşturma için istifaya çağınyoruz." aleyhtarı olan ve özellikle de rüşçüler, Nurcular örgütleniyorlar" diye yakınmanın anlamı gerekli girişimi yapacağız. SoTürk milliyetçiliğini hedef alan nedir? rumlulann da peşinden gidece ECEVÎT'İN AÇIKLAMASI şeriatçı çevreler, başka yollardan öyle ya; yurtdışındaki din görevlilerinin aylıklarının "maEcevit, dün Cumhuriyet'e da Türkiye'nin laik rejimini tahgü." t halli kuruluşlar"ca ödenmesini devlet olarak kabul ettiğiniz Erdal Inönü, "Sizce sonımlu yaptığı açıklamada, Suudi Ara ribe. demokrasiye geçişini engelnoktaoa, Milli Görüşçüye, Süleymancıya, Nurcuya "yeşil luk uygulamayı önerende mi bistan'daki şeriatçı bir kurulu lemeye, ve Türk milliyetçiliğini ışık" yakmışsınız demektir.. söndürmeye çalışmaktadırlar. yoksa en büyük yetkiyi taşıyan şun kısaca Rabıta Örgütü denen Hem de "Kâbe yeşili" bir ışık.. Bu arada Suudi Arabistan'ın kişinin attıgı imzada mı?" şek "Rabıtatül Âlemül tslam"ın "Rabıta örgütü", bir şeriat örgütüdür. Amacı "İslam enson yıllarda, Hatay doğumlu valindeki bir soru üzerine de kim laik Türkiye'yi ve yurtdışındaki ternasyonaJizmrd'ır. Suudi Krallığı yönetimindeki bu "İslam tandaşlanmıza vize vermeme kasenin sorumluluktan kaçamaya Türkleri etkisi altına almak için entemasyonalizmi"ne, Türkiye'de eski bakanların ve ANAP rarını aldığı da unutulmamalıcağını bildirdi ve "Çünkü o im giriştiği faaliyetin bilindiğini yöneticilerinin ortaklığı ile kurulan "Faisal Finans Kurumu" dır. Ben defalarca, devlel ve zayı atmasaydı iş yüriimeyecek kaydederek, şunları söyledi: "Laik cumhuriyetimizin din ve Başbakan'ın kardeşi Korkut Özal'ın "Al Baratef'sı ile "fihükümet yetkililerini, Suudi ti. Onun için imza atan herkes nans kaynaklan" yaratılmaktadır. Arabistan'ın bu karanna ve uysorumludur" dedi. Devlet Baka alanındaki bazı görevlerini yeriBu "finans kaynaklan", "fîabrtaörgörü" Türkiye temsilciru ve Hükümet Sözcüsü Hasan ne getirmek için, resmen bu ku gulamasına tepki göstermeye ıssi Salih Özcan, ANAP İstanbul İl Başkanı Eymen Topbaş rarla çagırdım. Fakat aldınş eden Celal Güzel'in yurtdışındaki din ruluştan yardım aldığı ve kamu ve Başbakan'ın kardeşi Korkut Özal'ın aracılıkları ile dinsel olmadı." adamlarına Rabıta örgütü tara görevlisi durumundaki bazı din amaçlı vakıflara kadar uzanmaktadır. fından aylık ödenmesine ilişkin adamlarına, aylıklarının bu örEcevit, Rabıta Örgütü'nün dıAtatürk'ün eliyle kurulan laik Türkiye Cumhuriyeti, işte açıkladığı gerekçelerin "kavrara güt tarafından ödenmesinin kaşardaki bazı din görevlilerine ve bul edilmiş olduğu da şimdi böyle "siyasal ve ideotojik bir kuşatma hareketi" ile karşı karkargaşasından öteye gitmediğiTürkiye'deki bazı kuruluşlara ni" savunan Inönü, "Örgütten açıkça ortaya çıkmıştır. Bu bü maddi katkısımn, şeriatçı çevreşıyadır. yardım alınabilir derseniz, yar yük bir sonımsuzluk örneğidir." Çiçeği burnundaki yeni bakan, bu "şeriat işbirtikçiliğini" lerin Türkiye ile ilgili faaliyetinin Yapılan açıklamalara göre, bu sadece bir yönü olduğunu ifade dun aldığıruz örgütün maksatlan savunarak, kariyerlerine şimdiden büyük ve silinmez bir göleninde sonunda size de bulaşır" yolda ilk adımın, 12 Eylül 1980 ederek şöyle dedi: ge düşürmuştür. şeklinde konuştu. Erdal tnönü, askeri müdahalesinden kısa bir "Bu çevrelerin faaliyeti her süre önce atıldığını, fakat asıl anayasanın, 12 Eylül döneminyönüyle incelenmeli, ülkemizde de yapılan işlemler için sorum uygulamaya askeri yönetim döhangi kamu kuruluşlarının veya lular hakkında soruşturma açıl neminde geçildiğini anımsatan özel kuruluşlann, hangi dernekEcevit, şu görüşlere yer verdi: masına olanak vermediğinin halerin veya vakıflann, hatta bel"11 ocak günü Cumhuriyet tırlatılması üzerine de şöyle deki de kişilerin, bu çevrelerden ve gazetesinde yayımlanan uzun bir di: bu çevrelerin ardındaki devlet(Baştarafı 2. Sayfada) "Böyle meseleler hiçbir ana yazımda, laiklikten en büyük lerden ne gibi yardımlar, bağışyasa maddesiyle korunamaz. ödünlerin, askeri müdahale döve 8/2838 sayılı Bakanlar Kurulu kararnarnesidir imzalamıştır. Kimlar veya hediyeler kabul ettikleCumhuriyetin temel Ukesine ay nemlerinde, özellikle de son mü ri saptanıp açıklanmalıdır. ler yok ki! Başta Turgut Özal, Mehmet Özgüneş, ilter Türkmen, kın bir hareket yapılmış, ondan dahale döneminde verildiğini, Kaya Erdem, Sabahattin Özbek, İlhan Evliyaoğlu, Sadık Şide, CiBunun için bir Meclis araştırhat Baban vb... Kimsenin aklına gelmiyor Ingilizce ad taşıyan bu sonra bu hareketi yasal herhan bazı örnekleri ve kanıtlarıyla ması kaçınılmaz olmuştur. açıklamıştım. Aynı zamanda, örgüt nedir, neyin nesidir diye düşünmek, birazcık soruşturma yapgi bir yoldan soruşturulamaz diAynca bu devletlerin ve çevmak, yaptırmak... ye önleyeceksiniz. Bu olmaz, na anayasaya 'evet' oyları için, ba relerin gerek yurtdışındaki bulıızı şeriatçı kunıluşlaria pazarlığa Yurtdışındaki din görevlilerine Rabrta örgütü ayda 1100 dolar aylık sıl ki anayasada , cumhuriyetin nan işçilerimiz ve gençlerimiz bağlıyor! Bu görevliler artık TC yasalarına değil, Rabıta örgütünün temel niteliklerinde değişiklik girişildiğinin anlaşddığına da dearasındaki, gerek KKTC'deki isteklerine uygun çalışmaz da ne yaparlar!.. Rabıta, Suudi Araönerilemez deniliyorsa, bu nile ğinmiştim. faaliyeti de her yonüyle incelenŞimdi bu ödünlerin yeni bir bistan'a bağlı bir şeriat örgütüdür. Bu örgüt yayınlarında Atatürk'e liklere aykın hareket varsa somelidir. Yakından izlemeye ça'PutAdam' diyen kitaplar yayımlanmıştır. Türkiye Devletinin sorumacı örneği daha kanıtlanmış ruşturmaya kimse engel olalıştığım Kıbrıs Türk basınındaluları kendi görevliierine şeriat örgütlerince aylık bağlanmasında oluyor. maz. ' ki bazı yayınlara göre, KKTC'yi hiçbir sakınca görmüyor. Bu nasıl iştir? Rabıta Örgütü ile bazı TUrk Erdal tnönü, "Sorumlulann tanımaktan kaçınan bazı şeriatkamu görevlilerine aylık ödenllgili kararnamede Devlet Başkanı Evren'in de imzası var. Konpeşini bırakmayacağız dedinlz. çı devletlerin ve onlara bağlı kusey de bunu benimsemiş. O dönemin MGK Genel Sekreteri Gemesi ilişkisinin 1985'te çok parBuna Cumhurbaşkanı da dahil ruluşlann Kıbrıs Türk loplumuneral Saltık'ın da onayı alınmış... Eski Diyanet İşleri Başkanı Altı• • mi?" şeklindeki bir soruyu yanu da elkileri altına alma yolunkulaç Saltık'la konuşmuş. Önceleri Saltık biraz karşı çıkar gibı olnıtlarken de görev başındakiledaki çabalarını arttırdıklan ve muşsa da 'Mademki bu dövizi biz veremiyoruz, oyleyse durumu ka rin attıkları imzanın sonuçlannbu olanağın kendilerine verildibul edeceğiz' demiş. General Saltık İstanbul Sıkıyönetim Komudan sorumlu olduklarmı savunği anlaşılmaktadır. Bu arada, tanı iken hapse mahkum edilen gazetecilerin Yargıtay'a başvurdu. Inönü, "Cumhurbaşkanını Devlet Bakanı Sayın Hasan Cemak hakkını bile kabul etmezdi; askeri mahkemede aklanma kamakamı dola>ısı> la karşımıza çılal Güzel'in dünkii (önceki günrarı alan gazetecilerin cezalandmlmaları için bu aklanma kararına kartıp 'ona da mı?' demek ankü) demecinde, Kıbrıs'la ilgili karşı Askeri Yargıtay'a başvurmaktan bile kaçınmazdı... Birtakım lam taşımaz. Sonımlunun yapişlerde bu denli özenliydi. Ama Rabıta örgütünün ki şeriatçı bir olarak 'Müslüman azınlık' deyitıklanyla ilgili soruşturmanın ne örgüttür Türk imamlarına aylık bağlamasını doğal karşılıyor!.. İbmini kullanmış olmasını, talihşekilde yapılacagı anayasada yaret verici bir yan da budur... siz bir sürçü lisan sayıyorum. zılmıstır. Bu bir ayncalık getirYa şimdiki Başbakan Özal'ın bu konudaki tutumu!.. HoustonCİNDORUK'UN HOUSTON, (Cumhuriyet Bürosu) da buyurmuş: Rabıta örgütü, "Suudi Arabistan'ın resmi bir kuruluşu" mez. Cumhurbaşkanının sorumluluğu anayasada nasıl takip edi Başbakan Turgut Özal Rabıta ör DEĞERLENDİRMESİ imiş, uluslararası bir düzeyde tanınıyormuş! "Tabii bu konuya bakliyorsa o şekilde takip ederiz" DYP Genel Başkanı Hüsagütünün bütün dünyaya yardım etmak lazım" diyor. Nasıl bakacağı da bellı!.. Kararnameye Başbamettin Cindoruk'un Rabıta olayı şeklinde konuştu. tiğini, bu örgütle yapılan anlaşmanın kan Yardımcısı olarak niye imza atmış, önce bu 'konuya bakmak' döviz kıtlığından kaynaklandığını beile ilgili görüşü ise şöyle: SHP Genel Başkanı Inönü gerekmez mi? Sonra da 'Biz iktidara gelince bunu durdurduk' dilirtti. "Biz Türkiye'nin memuruna son iddiaların Cumhurbaşkanı ye ekliyor. Demek yanlış bir iş olduğunu biliyormuş, öyleyse zaÖzal, dun günlük yurüyuşlerini yamaaşının, tahsisatının Hazinehakkında bir güven sorunu yamanında niye karşı çıkmamış! Başbakan Yardımcısı kararname imparken bir gazetecinin sorusu üzeri den verilmesinden yanayız. Hazacılarından Kaya Erdem de, "Binlerce kararname vah O sırada ratıp yaratmadığının sorulması ne Rabıta konusunun zine, islihdam ettiği, hizmet alo kadar çok kararname vardı ki hatırlanması zor" diyor... üzerine de "Cumhurbaşkanımn Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri dığı her ajanına maaşını. tahsiseçimi 7 senede bir oluyor. Gü ne kadar uzanacak bir soruşturma İşte ülkemiz, ulusumuz böyle yönetilmiş, böyle yönetilmekte... satını vermelidir. Oradaki özelvensizlik oyu vermek gibi bir şey olasılıjını ortaya çıkarmadığını söyYani, ciddiyet dışı, gerçek bir devlet sorumluluğu duyulmadan... liğin şu olduğu anlaşılıyor. Devyok. Bu sorunun geçerliliği vic ledi. 1980 yılında yapılan anlaşmaKararnameleri imzalayanlar o kâğıtlarda neler yazılı olduğunu, o letin memuruna 23 yıl siireli iickararın neyi kapsadığını bilmiyorlar, bir süre sonra da anımsamıdanla Ugili bir mesele. Dolayısıy nın döviz kıtlığından olduğunu retsiz izinler verme hakkına sabelirten Özal şöyle konuştu: yorlar... O kararnamede adı geçen örgütün gerçek niteliğinı sorla sayın Cumhurbaşkanının vichip. Bu izinleri vermesinde bir muyorlar bile!.. Ancak yıllar sonra gazetemiz bu korkunç olayın "Şimdi mesele şu: Bu anlaşma danıyla ilgili bir meseledir." yolsuzluk yok. 1980'den önce üstüne gidince yavaş yavaş anımsıyorlar!.. Tek mazeretleri de, Ra1980 senesi ağuslosunda yapılmış. dedi. yapılan bu. Din adamlarına ucAçıkça söyleyeyim 80'de dövizimiz olbıta'nın Ingilizce adıyla karşılarma çıktığıdır!... SAĞLAR: retsiz izin veriliyor. İzin verildisaydı, bizim giden imamlara verilirBu konu bu kadar basit değil. Bu konu bu kadarcık 'mazeret'le ÇUMHLRBAŞKAMNI di. Biz geldiklen sonra, döviz ği andan itibaren, ajanın devletle kapatılacakgibi değil. 28 Nisan 1981'deyurtyönetimini üstlenmiş İSTtFAVA ÇAGIRIYORUZ meselesi de büyük çapta hallolunca, irtibatı mali açıdan kesilir. Özkişiler, bu kararnameyi imzalamış ve uygulatmış bütün sorumluuenel bekreterı Jikri serbestleşince bir program vaplık. lük haklan ve sicil yönünden ilişlar ulus karşısında hesap vermek zorundadırlar. Bu kişilerin çoSağlar, dün Cumhuriyet'e yapYani dışandaki Türk varlığını koruki sürer. Cemaatlerin din adamğu, başkalarından hesap sormasını bilmişlerdir. Adalet önünde yartığı açıklamada, şöyle dedi: mak için, dini meselevi sstğlama baglarına para verdigi iddiası vardır. gılanan kişileri bile açık açık suçlamaktan çekinmemişlerdir. Her "Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin lamak, raslgele adamlann elinden Ama, yurtdışındaki bir örgütün zaman kendilerinı haklı görmüş, göstermişlerdır. Ama şimdi ulus başında bulunanlara karşı millet kurtarmak istedik. 300 küsur kadro din adamlarına maaş vermesi, karşısında kolay kolay hesap veremez bir duruma düşmüşlerdir. ve devlet nezdinde güven buna çıkarttık. Onlann paralannı kenditahsisat vermesi fevkalade yanSorumsuz, ciddiyetsiz davranışların hesabını adalet soramazsa, lımı dogmuşlur. Gerek yayımla miz \erdik. Rabıta biilün dunyada lıştır. " tarih ergeç sorar. nan kararname, gerek olayın içe yardım ediyor." Inönü: Peşini bırakmayız EVET/HAY1R OKTAY AKBAL Başkanı Tayyar Altıkulaç'tan bilgi ister ve der (Baştarafı 1. Sayfada) ki: bunları kendi ülkelerine göndermek; "Devletin gücü yok mu ki, imamlann aylıkİslamcı yayın organlanna daha geniş biçimcte dağılmalan ve görevlerini layıkıyla yapabil lan Rabıta'dan ödeniyor?" Daha sonra Saltık Paşa, "Peki, ne yapalım" meleri için maddi destek sağlamak." der ve kararnameyi onay için Çankaya'ya Rabıta'nın "Kültür Dairesi" adı altında kugönderir. rulmuş olan propaganda merkezinin yazılı Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren hedefieri arasında, "milliyetçilik anlayışryia imzasını atarve Ulusu hükümetinin kararnamüçadele etmek" de vardır. mesi 28.4.1981 gün ve 8/2838 sayıyla kesin"İslam enternasyonalizmi"n\ savunan bir lik kazanır. örgütün, "milliyetçilik"\e müçadele etmesi Artık laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir çok doğaldır; tıpkı, "şeriat düzeni"n\ kurmak kısım memurları, yurtdışında çalışırken, maamacıyla, "laik cumhuriyet" düşüncesini yıkaşlannı dolar üzerinden Rabıta'dan, yani "şemaya çalışması gibi... riat düzeni"n\ bayrak edinmiş, "İslam • entemasyonalizminni savunan, cumhuriyet ve Rabıta, 1976 yılında Pakistan'ın değişik demokrasi düşüncesi ile "milliyetçilik" anlakentlerinde bir dizi kongrenin toplanmasına öncülük etmiş. "Uluslararası Seerat Kongresi" yışının düşmanı bir örgütten alacaklardır... adını taşıyan toplantılar sonunda bir dizi ka12 Eylül askeri yönetimi, MSP'yi yargılarrar alınmış; bazılan şöyle: ken aynı zamanda bu kararı çıkarıyordu... • İslam ülkelerindeki anayasal müesseseRabıta, bütün 12 Eylül yönetimi boyunca, ler İslami esaslara uydurulmalı ve Arapça hal Batı Avrupa'daki bazı din görevlilerimize maka indirilmelidir. aş odemeye devam etti. • İslami olmayan kanunlar kaldınlmalı ve şe* riata uygun kanunlar güçlendirilmelidir. Aradan altı yıl geçti. • Bütün daire ve işyerlerinde anlaşma ve Uğur Mumcu olayı Cumhuriyet'te ortaya nizamlar dua ile birlikte takdim edilmeli ve bu çıkardı. yerlerde bir imam bulunmalı ve mescit açılRabıta'nın ödemeleri kesindi; fakat bilinmalıdır. meyen nokta, bu mutabakata kararı kim vermişti? Diyanet İşleri kendi başına mı • Dünyadaki kadınlar İslami yasaklara uyyapmıştı, yoksa Bakanlar Kurulu kararı var malıdır. mıydı? • Tamamen şeriata dayalı modern islam devleti kurabilmek için gerekli girişimlerde buSorumuzu sorduk, açıklamalar geldi. lunulmalıdır. Başbakan Ulusu: • Kongreye katılan taraflar, islami öğretiyi "Ne bilgim var bu konuda, ne de onayım." ilkokuldan üniversite seviyesine kadar ders Devlet Bckanı Özgüneş: olarak okutmalıdırlar. "Dıyanef işleri'nin başının altından çıktt; ka• Arapça öğrenimi, bilhassa Arapçanın ana rarname yok." lisan olmadığı ülkelerde mecburi olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanı Altıkulaç: • Kutsal Kuranın asgari beş bölümünün ez"Kararname var; Rabıta'dan ödenecek diberienmesi, ilköğretim süresince ve bütün ül ye yazar..." kelerde mecburi olmalıdır. • Kuranı Kerim'in tamamının öğretilmesi, or ve Curnhurbaşkanlığından açıklama gelir: "Konuya hassasiyet gösteren Sayın Cumtaöğrenimde zorunlu olmalıdır. (İslamcı Örgüthurbaşkanımız, Devlet Başkanı ve Milli Güler ve Para; Uğur Mumcu; Cumhuriyet, venlik Konseyi Başkanı olarak kendilerine o 13.3.1987, s.6) dönemde böyle bir bilginin yansımadığını ifa• de etmişlerdir" Rabıta, işte budur. * Yukandaki İslami kararların alındığı kongAma ne var ki iki gün sonra kararnamereye Türkiye'den de bir konuk katılmış: Birinci nin varlığını Cumhuriyet ortaya çıkarır. En MC hükümetinin MSP'li Devlet Bakanı Habaşta Sayın Kenan Evren'in imzası vardır. Dasan Aksay. Aksay'm bu toplantıya katılması ha sonra Başbakan Ulusu'nun, Devlet Bakao günlerde tartışma konusu olmuş. Hatta bir nı Özgünes'in... ara Cumhuriyet Savcılığı, MSP hakkında bir soruşturma açmış, ancak bir süre sonra koBunun üzerine Sayın Ulusu şu açıklamanu unutuimuş... yı yapar: "İngilizce 'Muslim Vvorld League' adını taNe zamana kadar? şıyan örgütün iyi amaçlar taşıdığına inanıldı"12 Eylül'e kadar" denilebilir. ğı için kararnameyi imzalamış olabilirim. Neden? Rabıta'nın Muslim World League olduğunu, Cünkü, 12 Eylül'le birlikte MSP 'tfosyas/" inanın, yayınlarınız üzerine öğrendim." açılmış; Hasan Aksay'la birlikte bütün parti Özgüneş'e gelince, şöyle konuşur: yöneticileri hapse atılmışlar; yöneticileri yar"Karamamenin tarihine bakın. Atatürk'ün gılanırken, partileri MSP de kapatılmıştır. 100. doğum yılı törenlerine rastlıyordu. Çok yoAma... ğun bir dönemdi. Etraflıca incelememiş olaBir de "ama"sı var. biHrim." Anlatalım bir kez daha. MSP'nin yargılandığı sıralarda bir gün... * 12 Eylül'ün Başbakanlığına Diyanet İşleri Bu satırları yazarken Cumhurbaşkanlığı'n Başkanlığı'ndan bir öneri iletilir. Devlet Badan henüz yeni bir açıklama gelmemişti. kanı Özgünes'in imzasını taşıyan öneri şuŞimdilik öğrenmek istediğimiz bir tek nokdur: Bazı Türk din görevlilerinin "izinli" ta var: Acaba Sayın Kenan Evren'e, imzasısayılmaları ve yurtdışında aylıklarının Rabının bulunduğu bu kararname konusunda ta Örgütü'nce ödenmesi... Milli Güvenlik Konseyi Genei Sekreterliği'nÖneri uygun bulunur. ce bilgi verilmiş midir? O tarihteki Genel Başta Başbakan Bülend Ulusu olmak üzeSekreter Orgeneral Haydar Saltık, karamare bütün bakanlar imzalarını atarlar. menin içeriğini ve Rabıta örgütünü gayet iyi Sıra onaya gelmiştir. hatırlamakla birlikte, Sayın Devlet Başkanı Kararname Çankaya'ya, Devlet Başkanı, Evren'e o zaman bilgi verip vermediğini haMilli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Genelkurtırlayamamıştır. may Başkanı Orgeneral Kenan Evren'e sunulmadan önce MGK Genel Sekreterliği'ne Bu konuda Sayın Cumhurbaşkam'ndan gelir. Ancak Genel Sekreter Orgeneral Haykamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama bekdar Saltık kararnameye takılır; Diyanet işleri liyoruz. Ozal: Rabıta ileanlaşma döviz kıtİLğından yapıldı (Baştarafı l. Sayfada) Sekreteri ve BRT Müdürü Özer Berkem Berkem'in, Güney'in Londra'da gizli radyo kurma ve yayın yapma girişimleriyle de yakından ügilendiğı öğrenildi. Verilen bilgilere göre zengin bir işadamı olan Ramadan Güney, Rabıta'dan aldığı parasal yardımlarla yaptırdığı camiye "Şeyh Nazım Camii" adını veren, ancak çok geçmeden aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle Şeyh Nazım ve müritlerini camiden dışlayan kişi. Bütün Cemiyet yetkilileri şimdi bu camide namaz kılarken Şeyh Nazım ve müritlerine ait Londra'da yeni bir cami var. Kıbns Türk İslam Cemiyeti, Londra'daki Şeyh Nazım ve müritleri iie Suudi Arabistan arasındaki bağlantıyı Riyad'da buiunan Kıbnslı Hüseyin Ateşin sağlıyor. Londra'dan sağlanan bilgi de Ramadan Güney'in Kıbrıslı Türklere mezar yeri sağlayan tek kişi olduğu. Londra'daki Türkler ve Müslümanlar Guney mezar yeri sağlamazsa Müslüman âdetlerine göre gömülemiyorlar. KKTC'de İslamcı kadronun TürkJslam sentezini savunan milliyetçilerle de dayanışma içinde olduğu kaydediliyor. Kıbrıs Karakaş: RabUa'dan bağış söz konusu değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Grup Başkanı Cahit Karakaş, 1980 NisanMayıs aylarında TBMM Başkanı olduğu dönemde Rabıta'nın Meclis camii için 20 milyon liralık yardımının kendisine ulaşmadığım belirterek, "Bize böyle bir para gelmis değildir. Gelse de kabul etme yetkimiz yoklur" dedi. Karakaş, TBMM Başkanlığı döneminde Meclis camünin sadee sözünün edildiğini de belirterek, Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel'in yardımın kime yapıidıjını açıklamasını istedi. Karakaş dün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Rabıta'nuı Meclis camii için 20 milyon lira yardım yaptığı ıddıasını araştırdığmı. genel sekreterlikte o dönem görev almış kişilerle görüştüğünü belirterek, şöyle konuştu: " O dönemin Meclis Başkanı olarak bizim zamanımızda camünin ne projesi, ne planı, ne de ihalesi ortada yoktu. Yalnız benim dönemimde değil, benden önceki dönemlerde de zaman zaman, özellikle butçe görüşmeleri sırasında millet>ekilleri Meclisle camii yapılması konusunu dile gelirirler, hatta Meclis Genel Kurulu zabıtlannda dahi bu görülebilir. O dönem parlamentoda buiunan MSP'lilerce de daha ziyade dile getirilen bu istek öyle ileri gitmisti ki eskiden Meclisin önünde buiunan halkevleri binasının yerine camii yapılması konu olmuştu. Fakat TBMM bir kamu kunıluşudur, bütçesi vardır. TBMM ye bir teşkilattan veya dışandan yardım mahiyelinde, bağış mahiyeünde paralann geleceği bir fasıl yoktur. Bu kabil paralar derneklere verilebilir. Hiçbir kamu kuruluşunun böyle bir parayı alma yetkisi yoktur. Bizim zamammızda fon falan diye olaylar da yoktu. Bunlar hiç gizli kapaklı kalamaz şeylerdi. Sayın Güzel'in Devlet Bakanı olarak bunlan bilmesi gerekir. Bahsedilen 20 milyon lira para TBMM'ye camii yapürma, için verildiyse bu kime verSmistir, oereyt, nasıl verihnisdr? Bunun ıçıklanması lazımdır. Düzeltme ve özür Gazetemizin dünkü sayısında 1. sayfada "Altıkulaç: İlk teması Dernirel hükümeti yaplı" başlıklı haberin 2. spotunda Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Rabıta örgütünün Suudi Arabistan'daki genel merkezini ziyaret edip yemek yediği ve örgütün yurtdışındaki Türk imamlara maaş ödemesini onayladığı öne sürülmüştüı. Bu iddia gazetemizin bir yanlışlığından kaynaklanmıştır. Düzeltir özür dileriz.