Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Fransız Devrîmî ve Kemalist Türk Devrimi Adına ister tek partili cumhuriyet diyelim, ister güdümlü demokrasi, o zamanki yönetim, be/ıliğinde her iki seçkin önderin (Atatürk ve Inönü) üstün kişiliklerini yansıtan, kendine özgü, erdemli bir geçiş dönemiydi. CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER leri, devleti yonetme olanağı bulan siyasal partilerin ya da partililerin somüru kaynağı durumuna getirilmiş ve sonuç olarak da, devletin doğrudan doğruya giriştiği ekonomik işletme, kurum ve kuruluşlar, birtakım kişilerin ve ozel girişimcilerin zenginleştirilmesine olanak ve kaynak yaratan, fakat kendilerine hayrı olmayan ve sürekli olarak zarar eder hale getirilmişlerdir. MÜSLÜMANLIK VE TÜRKLER Muslumanlığın doğuşunu izleyen dönemlerde, Orta Asya ve Ön Asya'da, büyük ve guçlu goçebe devletleri halinde yaşayan Turk boylan, önce İslam dinini benımsemişler ve daha sonra da inançları uğruna, başlarını ve canlarını vermeyı goze alabilen, yi|it ve savaşçı bir soydan geldikleri için, bir yandan Islam dininin Asya kıtasının en uç koşelerıne ve hatta ada devletleri diye bilinen Endonezya ve Filipinler'e kadar yayılmasına aracı olmuşlar, öte yandan da Muslümanlığı, Anadolu ve Avrupa icerilerine kadar goturup yaymışlardır. Ancak Tanrılarının yeryuzundeki temsilcisi sayılan sultanlara kulluk da etse, İslam ümmetinin de bizatihi insan olarak sahip olmalan gereken haklar ve ozgurlüklerinin bulunduğunu ve bunlara saygı gosterılmesi gerektiğini, ilk kez soyleyen ve bu fikirlerini, ulke içinde olduğu kadar tum dünyada da kabul ettiren tarihin hiçbir donemınde kendi kendisini yonetmesine izin verilmeyen Türk ulusuna, kendi kendini yönetmeyi öğreten Ataturk olmuştur. Turkler, uzerinde siyasal egemenlik kurduklan uluslara, kultürel egemenlik uygulamamışlar ve aksine baa kereler, bu ulusların kültürel egemenliği altına girmişlerdir. O zamanın Turk duşunur ve yazarları, bilim dilinde Arapça ve edebiyat dilinde de Farsçaya ozenmişler ve yapıtlannı da o dillerde vermişlerdir. Örneğin, Mevlana Celâlettin ve öbürleri pek çok Turk düşünur ve yazan, yapıtlarını Arap ve Fars dillerinde vermişlerdir. Osmanlı sarayında ve saraya yakın çevrelerde kendi oz ve anadilini küçük gören aydınlann, bilincaltı duygusal kompleksleri nedeniyle olsa gerek, Osmanlıca diye adlandırılan Farsça, Arapça ve Turkçe karışımı bir dil konuşulmuş ve yazılmış, yine adına Dıvan Edebiyatı denilen ve halka yabancı olan bir edebiyat yaratılmıştır. Ülke aydınları arasında hayranlık duyulan bu yabancı nitelikteki dil ve edebiyat, sadece saraya yakın bir avuç aydın tarafından okunup yazılabilen, sınırlı bir olçü ve nitelikte kalmıştır. Uzun tarihimiz boyunca, eski Türk aydınlan tarafından horlanan ve kullanılmaktan sakınılan anadiümiz, kendi ulusal benliğine, ancak buyük Ataturk'ün onderliği ile yoneltilebilmiş, ilk kez, Türk Tarih Kurumu ve Tıirk Dil Kurumu gibi çağdaş nitelikte, yansız çalışmalar yapabilecek ve kültürel zenginliklerimizin kaynaklarına kadar inerek, ulusal benliğimizi ortaya çıkarabilecek, bilim ve kultur kurumları oluşturulrnuştur. Ataturk, kendi eliyle kurduğu bu bilimsel ve kültürel kurumlann çalışma ilkelerini, bizzat kendisi saptamış, akçalı gereksinimleri için de kişisel mirasından, kendi kalıtıyla (vasiyetiyle) parasal olanaklar hazırlamıştır. Tarih, Büyuk Ataturk'ün, yuce amaçları için duzenlediği kişisel kalıtımı dahi hiçe sayan zihniyetin tam ve eksiksiz bir değerlendırmesini, mutlaka yapacak ve hiçbir zaman şaşmayan olçutleriyle yargılayacaktır. Kutsal inançları yüzyıllar boyunca kendi çıkarları uğruna somüren kimselerin, Muslumanlığı ne durumagetirdiklerine ilişkin olarak zihinlerimize takılan sorulara yanıt bulmaya çalışılmalıdır. İslam dini, en son ve en yeni bir din olduğu için bilimsel gelişmelere en yakın ve teknolojik gelişmelere de en yatkın bir din olması gerekirken, adeta yuzyıllar boyunca muspet bilimlere yabancı ve hatta bazen de karşıtı gibi bir izlenim vermiştir. Son altı, yedi yuzyıldır, İslam ülkelerinde, ciddi bilimsel keşifler yapılamamış ve teknolojik gelişmeler, ileri Batı ülkelerine bırakılmış ve yırminci yuzyılda İslam ülkelerinden petrodolar yönunden, zengin olanları, Batı ulkelerinin birer "verimli" pazarı olmuş, petrol vs. doğal kaynakları bulunmayanlar ise, çevrelerine avuç açar duruma gelmiştir. Büyük Ataturk, Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülkesinin karşı karşıya bırakıldığı tuzaklar karşısında Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmaya karar verdiği zaman dünyada tutsak olmayan bir tek İslam ulusu bulunmamaktaydı. DÜŞÜNDÜRÜCÜ GERÇEKLER Hak dininden olan ve 160.000.000'luk kalabalık bir nüfus oluşturan Araplar, her türlü silahı satın alabilecek parasal olanaklara ve smırsız petrol zenginliklerine sahip oldukları halde, nasıl olup da, 2.500.000 nüfusu olan ve odemeler dengesi surekli olarak açık veren Israil devletiyle baş edememektedirler? Günumüzde anırsız petrol zenginlikleri bulunan iki İslam devleti, nasıl olup da petrodolarlarıyla Batı ve Doğu dunyasının kirli silah pazarlanndan, her turlu hileli vola başvurarak satın aldıklan, ateş ve ölum saçan, korkunçsilahlarıyla, amansız ve akılsız bir savaşı surdürurken, işledikleri korkunç cinayetleri, hep de Islamiyet uğruna yaptıklannı soyleyebilmektedirler? Yukanda özet olarak belirttiğimiz ve daha ba^ka binlerce ornek verebileceğimiz bu İslam uluslarının geri kalmasının belli başü nedenleri diye gosterilen olgular, ülkemizde Humeyni veya Suudi zihniyetinin egemen olmasını isteyen kişı ve gruplara sorulduğu zaman, verilen ortak yanıt, "Tslamdan sapıldığı için" olmaktadır. Ashnda temel sonın, daha lslamın 23. yuzyılından başlayarak akılcı ve sağduyulu yorum "tefsir" yolundan sapılmasından doğmaktadır. Tanrıya şukürler olsun ki, Türkiye ve obür îslam ülkelerine, yol göstersin diye bir Atatürk gelmiştir. (1) Vedat Nedım Tör, Kemahzm'ın Dramı, Çagdaş Vayınları, fslanbul (1980), S 33 (2) Ed»ard McWhınne\, Internaııonal La» and World Re\olutıon. Canada, CBC Puplıcaııons (1967), S 1. PENCERE Yıkıcı Kim?.. 21 MART 1987 ARİF ÇAVDAR Anka'ra Barosu Avukatlanndan Ortaçağda, Hıristiyan Batı dünyasında, yaşanılan ve yaşatıJan kültürel tutuculuk ve bağnazlıklar yanında, siyasal tutu.culuğun da, en acımasıanı uygulayan, koyu mutlakiyetçi Avrupa hanedanları, kendi aralarında oluşturdukian ve aynca, kilise (ruhban sınıfı), feodalite (toprak sahibi ve tüccar derebeyleri) ile kurduklan işbirliği ile uyruklanndaki insanlara, zulum ve vahşet dolu, uzun bir karanlık dönem yaşatmışlardır. Avrupa ülkelerinde, "Dinde Reform" ve "Rönesans Hareketleri" diye adlandırılan, yenilik çaba ve girişimlerinin de katkısıyla sa£lanan ve yeni dıişünsel ortam içinde gelişen özgürluk fikirleri, 1789 Fransız Devrimini haarlayan kıvılcımlan oluşturmuştur. 1789 Fransız Devriminin hemen sonrasında toplanan meclislerde, kralcılar, kilise temsilcileri ve tutucu feodalite temsilcileri sağ tarafta; cumhuriyet yanlılanyla, sıradan halkı temsil edenler ve ilerici, laik ve halkçı gorüşten yana olan temsilciler so! tarafta oturmuşlardır. Böylece, siyasal yelpazede, sağ ve sol fikir ve göruşler dıye adlandırılan kumeleşmeler oluşmuştur. Daha başka bir deyişle, siyasal yelpazedeki bu sağ ve sol deyişlerinin, daha sonralan oluşan MarksistLeninist düşunce ve uygulamalarla ilgisi bulunmamaktadır aslında. 1789 Fransız Devrimı, daha sonraki dönemlerde, krallık ve imparatorluğun geriye gelişini önleyemediğine göre, Turkiye'de köklu bir cumhuriyet rejimi kurarak, ulusal iradeden kaynaklanan, bir Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için Samsun'a çıkan ve bu amaçla ilk kez, Amasya'dan ve daha sonra Sıvas ve Erzurum'dan olmak üzere, tüm ulkeye gonderdiğı bildirilerle, demokratik bilinçlenme ışığını yakan buyük Ataturk'un, kendi adıyla anılan ve ulkemizi, horlanan ilkel uluslar düzeyinden çekip çıkartarak hatın sayılır, çağdas \e uygar bir Batı ulusu duzeyine getiren "Kemalist Türk Devrimi" arasında, karşılaştırma yapmaya \e hangisine buyuk devrim denilmesi gerektiğine, ileride tarihçiler karar verecektir. Nitekim, yüce Ataturk'ün, 1923 yılında söylemiş olduğu "Bugün, ufukta guneşin doğduğunu nasıl gorüyorsam, uzaktan bütun şark milletlerının uyanışını da oyle göniyorum. İstiklal ve hürriyetlerine kavuşacak olan daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşu, şuphesiz ki, terakkıye ve refaha muteveccih olacaktır. Bu milletler, bütün gıiçluklere, bütun engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istiklale ulaşacaklardır. Mustemlekecilik ve emperyaJizm, yeryüzunde yok olacak ve yerlerine milletlerin aralarında hiçbir renk, din ve ırk farkı gozetmeden, yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hâkım olacaktır" (1) biçimindeki eşsiz öngörii ve sezgisi, kendisinin ve eserinin bıiyüklüğünü de simgelemektedir. Bu konuda, Kanada'nın unlu devletler hukuku ve siyasal tarih profesoru Edward McVV'hınney şoyle demektedir: "Bir sultan veya imparatorunun yerıne, cumhuriyetçi bir başkanın geçmiş olması, sembolik bir hareket olmaktan ziyade, Birinci Dünya Savaşı'nın da etkisiyle, milliyetçilik, bağımsızlık ve ozgurluk adı altında ortaya çıkan siyasal değişikliklerdir. (2) Soz konusu bilim adamı ile yaptığmuz ozel soyleşilerin birinde, Turkıye'yle ilgili olarak söylediğı şu sozler, gerçeği daha keskin çizgilerle özetlemektedir: Ona göre, 'Turkiye'nin en buyük şansı, Ataturk ve Inönu gibi iki büyük devlet adamının, arka arkaya, modern Turkiye'nin alın yazısına egemen olmasıdır." Adına ister tek partili cumhuriyet yönetimi diyelim, ister güdumlu demokrasi diyelim, o zamanki yönetim, benliğinde her iki seçkin onderin (Ataturk ve İnonü) üstun kişiliklerini vansıtan, kendine özgu, erdemli bir geçiş dönemiydi. Dünya tarihinde, ulkelerinin alın yazılarına, boylesine egemen olup da ulkelerinin geleceğini, kendileriyle bırlikte yıkıma götürmeyen, başkaca bir lider gosterilememektedir. Mucizevi başarılarıyla oykusel bir un kazanan Mustafa Kemal'in, devlet sistemlerinin hepsını bir yana iterek, ulusal iradeye dayalı cumhuriyet yönetıminde karar kıiması ve yururluğe koyduğu anayasada değişiklik dahi yapılmadan çok partili doneme geçilebilmiş olması, onu yucelten ve olumsuzleştiren başarılar zincirinin sadece bıridir. Ataturk'ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti, ulkenin ve ulusun yuce çıkarlarına uygun olarak, ulusal ekonomiye, doğrudan veya dolayısıyla yaptığı mudahalelerle, birtakım düzenlemelere girişmiştir. Devletin yaptığı, bu tür katılım ve düzenlemeler, 1950 yılına kadar devletin, ulusun ve ulkenin çıkarlanna uygun olduğundan, de\let girişimleri, hemen hemen hiç zarar etmemi$tir. Ancak, daha sonraları iktisadi devlet girişim Meyhanede saat dokuza doğru hava o biçim. İçki kokusu, sigara dumanı, insan buharı yoğun. Televizyon sonuna dek açık. Belli, programlardan birinde yvtoa/ara" veryansın ediliyor. Köşedeki masada toprak renginde, şişman, kıvırcık kır saçlı, kara pos bıyıklı bir adam kıvranıyor. Belli ki bir hayli içmiş. Kulağı ve gözü televizyonda. Adam en sonunda ağlamaklı bir sesle konuşuyor: Ben suçsuzum abi... Ne oldu yahu? Ekmek parası abi... Anlamadım?.. Ben yıkıcıyım abi... Nasıl yıkıcısın? Eski evleri ben yıkarım abi!.. Kolay isdegildir; eski bir evin arsasına yeni bir apartıman yapmak isteyen muteahhit beni çağırır. Binayı yıkmak kolay mı abi? Ekmek parası abi... Hay Allah müstahakını versin!.. Kardesim, televizyon senden söz açmıyor, senin suçun yok... Ben yıkıcıyım abi... Eskiyi yıkmak her zaman kötü iş degildir; kimi zaman da çok yararlıdır. Sözgelimi Mustafa Kemal; padişahlığı ve hilafeti yıktı da kötü bir şey mi yaptı? Daha neleri yıkmadı Atatürk? Yıkılası her şeyi yıktı geçti. Şeriatı ve mecelleyi yıktı, medreseleri yıktı. Devrim; yıkmak demek, yenisini yapmak demek; yıkmazsan yapamazsın. Mustafa Kemal devlet yıkıcısı, Atatürk devlet kurucusudur. Son yıllarda bir yanıkjı, dillerde ve kafalarda dolaşıyor. "Aratürkdevletikurtardı" diyorlar. Hayır!.. Atatürk yurt ve bağımsızlık uğruna savaştı; devleti kurtarmak için savaşmadı. Medrese kafası "devlet" kavramını hiç değişmeyen bir kalıp gibi kafalara oturtmak ister. Kafasız olanlar, geri zekâlılar, tarih bilmeyenler de devleti değişmez sanırlar. Oysa yoktur böyle bir şey... Devlet kavramı sürekli bir değışım içindedir. Sözgelimi Türkiye, 27 Mayıs Devrimi'yie bir aşamayı gerçekleştirdi, "sosyaJ devlet" ilkesini benimsedi. Ta ilk çağlardan beri devletler değişim içindedirler; kimi zaman bu değişim, dönüşüm hızına kavuşur; kimi zaman dönüşümün ivmesi öyiesine yükselir ki devrim niteliği kazanır. Türkiye Cumhuriyeti bir ulusal devrimle kurulmuştur, tarihimizin en anlı şanlı sayfalarını bu devrim oluşturur. Devrimcilik, onurumuzdur. •k EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL OKURLARDAN Topkapı'da kasaya davetiye çıkarılıyvr Topkapı traflğini dtizenlemek amacıyla yapılan altgeçit ve üst yolun tamamlanmasmdan sonra ortaya çıkan görüntüler, böyle milyarhk yatınmlann dahi gerekli özen, inceleme ve plandan yoksun olarak yapıldtğını gözler önüne seriyor. Günde binlerce insanın yaşlısı, kadmı ile demir parmaklıklar üzerinden atlamak zorunda kalması, olayın sergilendiği Karayollan Bölge Şefliği'nde kimsenin dikkatini çekmiyor mu? Bir yandan TV ve radyolarda vatandaşlannuza dikkat anonslan yapılıp her türlü kazanın dikkatsizlikten kaynaklandığı vurgulanırken. bu kez devlet tarafından kazaya davetiye çıkanlması ilginç değil mi? Sırtında yükü, elinde bavulu ile yüzlerce insammız parmaklıklan geçme mucadelesi verirken, buraya bir yaya geçidi yapılamaz mıydı? TAMER DİKMENLER İSTANBUL "KİTAP TOPLAMA KAMPAMASI" başlatmış bulunuyoruz. Okulumuza karşı göstereceğiniz ilgi ve güvene şimdiden teşekkürlerimizi sunarken yararına inandığınız yayınlarınızla kampanyamıza katkdarınızı önetnle rica ederim. KARADERE ORTAOKULU MÜDÜRÜ AZMİ BIÇAKÇI GtRESUN / KEŞAP bizlere sınav hakkımızm bir yıl geçerli olduğu, atamalanmızın yapüacağı söylenip evraklarımız teslim alındı. Daha sonra ise hakkımızm yandığı söylenip atamamız yapılmadı. Bizleri deneme tahtası olarak görenlere şunları soylemek istiyorum. Eğer YÖK'e bağlı Eğitim YüksekokuUanna güveniyorsanız ve yeterlilik smavınm hiçbir önemi yoksa kaldınn. Aynca öğretmene ihtiyaç olduğu bir donemde atamalann yapılmamasmın sebebini biri açıklamatı. Benim durumumda yaklaşık 50 kişi var. Biz ne yapacağımızı, neden beklediğimizi bilmiyoruz. Bizim hakkımızı arayacak bir yetkili dilerim bakanlıkta vardır. ÎL TER AL TUN / BOL U Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalamak isteyenler elbet vardır. Bir sır değil bu... Eloğlu amacını programlaştırmış, dünyaya açıklamıştır. Nedir bu program? Milli Misak (Ulusal Ant) ile saptanmış; nice savas, kan ve ateşle çtzilmiş; uluslararası hukuku belirlenmiş devlet sımrlarımızı yok sayarak Anadolu'yu parçalamak, bir yanına Kürt, öteki yanına Ermeni devletini oturtmak isteyenlerin örgütleri, kurumlan, eylemleri, yandaşları da bellidir; bunlara bölücü denmesi doğaldır. Ya yıkıcıhk? Bu kavramın sisli, belirsiz, karanlık, alacalı bırakılması her şeyden önce Atatürk'un kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak isteyenlerin işine yaramaktadır. Yıkıcı komünıst mıdir? Sosyalist midir? Peki, Batı Avrupa'da, Avrupa Konseyi, Avrupa Topluluğu ve NATO ülkelerinde yıkıcı olmayan, Türkiye'de nasıl yıkıcı oluyor? Yıktcı kim? Komünist mi? Sosyalist mi? Solcu mu? Sosyal demokrat mı? Kemalist mi? Yoksa laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini kemirerek devleti "Türklslam sentezi"ne oturtmak isteyen mi? Kimbilır, belki de şeriatçı yabancı örgütlerle "rabıta"s\ olanlar devlet yıkıcısıdırlar Yıkıcı kavramı; aydınlatılmalı ve tanımlanmalı ki kimin, neyin nesi, kimin fesi olduğu anlaşılsın. "Rabıta"mn İngilizcesü... "Musiim World League" diye yazıldığı ıçın bunun 'Rabıta Orgütü' olduğunu anlayamamışlar! 198083 döneminin Başbakanı Amıra! Ulusu bakın ne diyor "Konu ortaya atıldıktan sonra olayla yakından ilgılendim. Eski bir bakan arkadaşımın yaptığı araştırma sonucunda karamameyı buldum. ingılizce "Muslım VVorld League' adını taşıyan örgütun lyi amaçlar taşıdığına inanıldığı ıçın karamameyi ımzalamış olabilırım. Rabıta Orgutunün 'Musiim VVorld League' olduğunu ınanın yayınlannız üzerıne öğrendim." Birtakım devlet adamlarımız, politikacılarımız nıce nıce doğruları, gerçeklen ancak emeklı' olduktan sonra, yönetim ışlerınden ayrıldıktan sonra öğreniyorlar! Ne acıdır bu! Koskoca bir Amıral, en önemlı görevlerde bulunmuş, üç yıl Türkiye'yı hem de muhalefetsiz, parlamentosuz, özgür basınsız, her türlü denetimden uzak biçımde yönetmış bir Başbakan, Rabıta örgütünün 'Muslım Worid League' olduğunu bılmediğini ıtıraf edıyor! Ulusu kabınesinde görev alan nice bakan da bu karamameyi ki 24 Nısan 1981 tarihli (Arkan 12. Sayfada) Kitaplık kurduk Okulumuz 1979 yuında eğitimöğretime başlayan bir köy ortaokuludur. Bunca zaman geçmiş olmasına karşın, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizin başvuracaklan bir okul kitaplığımn bulunmayışının ezikliği içindeyiz. Bu öğretmenler kurulunda kurulması ve yaşattlmasına karar verdiğimiz Karadere Ortaokul Kitaplığı 'na Anlaşmazhk giderilsin 19861987 öğretim yılında Bolu Eğitim Yuksekokulu 'ndan mezun oldum. Yeterlilik sınavım kazandım, ancak okulu tek ders yuzunden bir dönem sonra bitirebildim. Önce AYŞE AÇIKEL ile ERTUNGA ERDEM nişanlandılar. Bflyttk Tarobya OteU 20J.19T7 ANADOLU BANKAS 'nın degerli kotkıtan ile.. 11. İstanbul,Uluslararası Büro Donanımı,Konnpüter, Komünikasyon, Matbuat ve Matbuat Makinaları Fuan *utdi6U'{uarUraUcf< AccoCompan\ Ltd I n g ı ! t c r c # Adrcma Ma^cıhınenİKiu G m b H • B Almanva • Akdağ Makma Tıc ve San A Ş • Alsıs» AhınyıldızStstem tktışım Scrvıslcn • Altındağ Vatınm Mumes^ıllıV ve Tıc \ Ş • \M Intemaiıonal Inc A B D • Am Multıgraphıcs Ltd A B D • Amano Europc S A Japonva • AımîradConsumer Electronıcs P!c Iıngılıcre# Apple Compuıer Inc A B D • Arkman Bılgısavar ve Pragramlama • Asclsan A^ken fckkironık San *e Tıc A Ş • Ashton Taie(U K I İngıltcre • Autotai İsMçre • Avdın Pazdriama A Ş • BekoTıcaret A Ş • Bentaş Bılgısavar Endusm Muhendısiık ve Tıc A Ş • Besı Bilimsel Ekktronık San ve Tıc Lld Ştı • BenzıngGmbH Co B Almanva • BılRoks Sıstcmlcn Yatınm veTıc A Ş • Bılgısavar Market • Bılgıtaş Buro Makinaları San ve Tıc A Ş • Bıikonı Bı!gısa\arve Ozel EğHım Hızmetlen A Ş • Bılsan Zaman Konirof Sısiemlen • Bımaks Bılgısavar Muhendıslık Muşavırlık ve Tıc Ltd Ştı • Btmas Bılgısa>ar Ma!7emeten Tıc A Ş • Bondwell • Intematıonal Lıd HongKong • Brolhcr [ndustnes Lld Japonva • Bvte A B D • C Iloh and Co Ltd Japonva • Canon Europc B V Hollanda • Cardkev Svstems Lıd Ingtlterc^CiUzen Ltd t n g ı l t e r e ^ C o a t e s Electrographıcs U d t n g ı U e r e » C o m p a q C o f n p u t e r C o r p A B D # C o p v l o c k Xemag A B D • Cordata Data Svstems Inc A B D •Cvktos Doplacatıng MachınesÇekoslovak\a • Dala Form Bılgısavar ve Ilctıştm Gercçlen San veTîc A Ş • Datapoınt Corp A B D • Dataser Bilgı Işlem Pazarlama veTıc A Ş • DC^D]gıtalCommun^catıons Assotıates Inc A B D • Dıpıx Svstems Ltd Kanada • Dunva Aktue! Basın Sjn ve Tıc A Ş • EAS Akümulator Ptastık ve Isi San A Ş • BBA B Almama • Ebım Ekktronık Bılgı İşiem San ve Tıc A $ • Eızo HÎÎCL Assocıateb Lıd Japonv* • Eka Elektromk Kontrol Aktien San. ve Ttc A Ş » E k d a t a Elektronık Tıc veSan A Ş • Ekakomp Bılgısavar San ve Tıc A Ş • Elektrometa Tekntk Malzeme T K ve San A Ş • Fllotec AG İsvıçre • Elpasan Etektronık Makınelcr Urelım ve Paz A Ş • h l i » Elektronık S^ıemler San A Ş • Etıek Eiektronık Teknolojı A Ş • Enenıs Enenı Sıstemten San ve Tıc A Ş • Enka Pazartama Ihr ve Ith \ Ş • Epson Deut&chland G m b H B Almanva • E u ş Elckironık A Ş • Etmaş • Ev & Ofıs DergıSJ libas \ Ş • FairchıldSemıcondiKtor G m b H B Almanva • F U ElectronıcVertnet» G m b H B Almanva • FonuneSvslems A B D • Fujt Photo Fılm ( E u r o p e ) G m b H B Aimanya • GBC Genera! BındmgCorp Italya • Gestetner Ltd İngıhere • Gıpaş tth îhr DahılıTic A Ş » G N T A TeİMmasterDanımarka • G o u p ı l Compuıer Fransa • Gonpa Bılgısavar Pazjrlama Tıc veSan A Ş • GTE MıcrosuroiHs A B D • Hasİer Lıd Isvıçre • Hermes Preasa Int S A Hvıçre • Hesmak Buro Makınalan Tıc A Ş • Hesmak Bılgısavar Tıc \ç San A Ş • He^lert Packard S A ^ B D • HGI Herbert Gutıer G m b H B Almanva • Hıross Intematıonal Marketıng Divısıon Italva • Hıtachı Electronıc Components Europe G m b H B Almanva • Honev*ell Informauon Systems ttalva • Houston In«tnıment A B D • 1 B R Imerbusmess Rıbbons Ltd İsvıçre • ICL C o m p u t e r ; [ngıltere • Ing C Olıvem A. C ,S p ^ Italva • lntertechnıque G r o u p Fransa • İmat Bılgısavar San \e Tic A $ • înfo Otomasvon ve Teiekomumkasvon Tıc ve San A Ş • tntcr Muhendtslık Danışmaniık I C T I L A Ş • İntermak Büro Makma San veTıc Lıd Şiı • K a b d m e t a l ' B Almanva • Kalem Buro Makınalan San veTıc A Ş • Klussendori B Almanva • Kodak (Vear Ea?,t) Inc • Konıca Busıncs*. Machınes Int G m b H B Aİmanva • kopuekntk Buro Makınalan Tıc veSan A Ş # Laurel Bank MachınesCo Ltd Japonya • Mahır & Numan Kinasıye San veTıc A Ş • Mannesmann Kıcnzle G m b H B Almanva • Master Bıİgısavar Hızmetlerı San veTıc. A $ • M c G r a * HıTI Inc A B D • Memoret B Almanva • Meta Flektronık Enduscn ve Tic A Ş • Mıkrodata A Ş • Mua Europe BV Hollanda • Mttasan Buro Makınalan Tıc veSan A ş • MNG Bdgisavar A Ş • Montblanc B Aİmanva • Multıtech Industnal Corp Tavwan • Murata Machınerv Ltd Japon>a • Nakaııma All C o Ltd Japonva • Nashua Intematıonal Ltd Channel Island l K İngıitere • Natıonal S e m ı m n d u a o r G m b H B Mman>a • NCL Nakabavashı Co Ltd Japonva • Nebım Se^ır Bılgısavar San ve Hız A Ş • Nec Nıppor Mearonıc Corp Japonva • Setas • Nıra Internatıonal B V Hotlanda • Nı^dorf Computer Tıc A Ş • Northern Computers Lld İngıltere • OceNederland B \ • Hollanda • Odak Eiektronık Cıhaziar İth ve Paz Ltd Ştı • Okı Electnc Europe G m b H B Almanva • Okı Elettnt Industn C o Ltd Japonva # Olvmpıa Aktıengoellschaft B Almanva • Omron Japonva • PalMak Tıc ve Tunzm A Ş # Pals Elektronık Cıhazîar Eğmm ve Bılgı İşlem Sıstemlen San ve T K A Ş • PanosonıcPanafax 'Matsushıta Graphıc Communıcatıon S\stems Inc Japonva • peltkan A G B Almanva • Pıtney B o u e s l n c A B D • Posıalıa G m b H B Almanva • Protıge Compcx Buro Sıstemlerı • Pnzma Bılgısavar Ltd Ştı • Promaks Bılgısavar ve Elektromk O h a / l a r Tıc ve Paz A Ş • C?ume A B D • Racal Vılgo Ltd İngıltere • Rapıdui M«al Endustn ve Tıc A Ş • Romar Pazartama San veTıc A Ş • Rotrıng Çızjm Gereçlen Tıc veSan A Ş • Sanıva Bılgısavar Sıstemlen ^ Ş • Saral Makına vc Tıc Ltd Ştı • S h a r p C o r p Japonva •Sıcos/\ecos AG Internamınal İ s v ı c r e ^ Sıemen1' AG B Aîmsnva • Sıgma Desjgn* Inc A B D 0StnçUtr Ineılfere • Sıskom komputer ve KomunüVd'.von Stsiemlen A Ş • Sıstem Bılgı İşlem Hızmetlen A Ş • SMA Data Svstems Ltd Ingıltere • Sman Bılgısav ar Sıstcmlen Muşâurlık Ara>lırma Tic ve San A Ş • Soft s a Fransa • Slep Bılgj Işlem Paz San ve Tıc A Ş • S u p e r t a i Japt>n\d • Svsiemform B Almanva • Tallgrass Technologıes ASisvıçre • Tandv RadıoSchack A B D # Taxan Kaga E l e c t r o n ı o C o Ltd Japonva • T B S C o m p u t e r P r ı n t * a r e B Almanva # T e k o t a k s A Ş # T e î e Elektronık San veTıc A Ş • Teîeks Tdekomunıkasyon San A Ş •Teletaş Telek»munıkas>on Endustn Tıc A Ş • Tehc AlcatelFran&a #TelparTelekomunıkas\on Cıhazları P3Z Ltd Ştı # T e l m a } Telekomunıltasyon San ve Tıc A Ş • Texas Instruments fntorporated A B D * T R \ ^ Electronıc Components Group G m b H B Almanva # T u r k ı e l e t o n A Ş • Turktekkom A Ş • Ltax B A l m a n v a * Ulku KırtasıveTıc veSan A Ş • Vensofı Ltd Şlı • Vıkay Induslnal PTE Ltd S m g a p u r * Nfcalther Eîekıronjc A.G.B Almanva • W>se Tevhnologv A B D • Xender Corp Tav^an • Xerox Ingıltere • Xıdcx PrecısKm Dısk Corp A B D • \ akasan > apışkan Kagıt San ve Tıc A Ş 2 4 2 9 MART 1987 HILTONCONVENTION&EXHIBITIONCENTER Ziyaret Saatleri:tl.OO21.OO (*) Gerçek anlamda bir "Sektörel Fuar" yabıızca tek bir sektöre ait lOffdenfazlafirmayı aynı çatı altında, yılda yalnızca bir kez toplayan ve ilgili kişilere sunarak ticaret hacmiyaratan ciddi ve istikrarh organizasyonlardır. Oysa ülkemizde birbiri ile hiç iliskisi olmayan sektörlere ait yetersiz adette firmalan, cıddıyetten yoksun mekân ve koşullarda yılda birkaç kez dünyada eşi emsali duyulmamış genelleme isimler altında bir araya getırerek, düzenleyen kışilerden başka kimseye menfaat sağlamayan sözde organizasyonlara tanık olunmaktadır. Gerek istirakçisine. gerek ziyaretçisme zaman vepara kaybından başka hiçbir sonuç sağlamayan ancak adımaalesef fuar olduğu için kolayhkla istismar konusu olan bu tür düzenlemelere ticaret aunyamızın ve sayın halkımızın, sağduyusu ve artan tecrübesi ile, gere!. '• tavn mutlaka koyacağına inanıyoruz. intBtteks AAD