22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 20 MART 1987 AdaletBakanı Oltan Sungurlu'nun "Çocuk mahkemeleri hayal" sözleriyetkililerin bakış açısını dayansıtıyor Çocuk mahkemeleri kâğıtta kalmamalı 6 Hacettepe Dosyası'ndan araştırıp ayıkladığımız ve sizlere sunduğumuz ilginç olaylan, yaşamdam örneklerle kanıtlamak isterdik. Çocuk ıslahevleri bu canh kanıtlann deposu durumunda. Ne var ki "çocuklann kimliğini açık etmemek kaydıyla kendileriyle konuşma yapmmk ve aynı koşullaria fotograflannı çekmek" isteğimizi Adalet Bakanlığı kabul etmedi. Ret gerekçesi "bu çocuklann sergilenmesini önlemek, onları korumak" tı. Elbette kutlanası bir tutum. Ama aynı yetkililerin, 1213 yaşındaki çocuklann, ellerinde kelepçelerle mahkeme koridorlannda dolaştırılmalarına, bu görüntülerin tüm program boyunca televizyon ekranlarında gösterilmesine, gazete sayfalarında boy boy yayımlanmalarına ses çıkarmayışlarına ne demeli? Aslında amaç "çocuğu suctan sakınmak" olmalı. Onlan suça bulaştırmadan, sağlıklı biçimde yetiştirmek... Şu ya da bu nedenle suça bulaşanları ise, karakollara, mahkemelere düşürmeden, içine düştüğü ya da itildiği ortamdan "suçlu psikolojisine girmeden" hiç olmazsa en az zararla kurtarmak olmalı. Tıpkı insanlan "hasta olduktan sonra tedavi etmeye ugraşmak yerine, onlan hasta etroemeye çalışmak" gibi. Ama cumhuriyet hükümetlerinin yıllar yılı koruyucu hekimliği ikinci plana atıp, tedavi edici hekimliği özendiren anlayışı, ülkenin bütün kurumlarına sinmiş durumda. Çocuğu suçtan korumak yerine, suçlu çocuğu korumak da bu anlayışın ürünü. Suça bulaşmış çocuğu en az zararla kurtarmanın yolu çocuk mahkemelerinden geçiyor. Ülkenin yetkilileri bu gerçeği oldukça büyük bir gecikmeyle fark ettiler. Biraz da 1979'un dünya çocuk yılı olmasından kaynaklanan bir coşkuyla "çocuk mahkemelerinin kunıluşuna ilişkin yasa"yı çıkartıverdiler. Her işimizde olduğu gibi, burada da coşku çabuk bitti. ayının son gününde kuruldu. Yetkililer ilk adımı attılar dört mahkemeyle. Elbette olumlu bir adım, ama bunu yenilerinin izlemesi gerekli. Yedi yıl önce çıkanlan yasa da olumlu bir ilk adımdı ve orada kaldı. Personel bina ve araç gereç sağlanamaması bu ülke çocuklannın yedi yılına mal oldu. Bu süre içinde binlerce çocuk daha, çoğu kez bilemeden, bilincine varamadan "suçlu" damgasını yedi, ıslahevlerinde çocukluğunun güzel günlerinden bir bölümünü tüketti ve içinden atamadığı suçluluk duygusuyla topluma döndü. Bir suç ve suçun faili çocuk için çocuk mahkemelerinden önce gerçekleştirilmesi gereken kuruluşlar var. Çocuk polis bürolan bunların başında geliyor. Özel eğitim görmüş, hedeflenen amaca yönelik çalışmalar yapabilecek bilgi ve bilinci edinmiş polislerin görev yapacaklan bürolar. Aileler, sosyal yardım kuruluşlanyla ortak çalışmalar yürütecek, çocuğu suçtan koruyacak önlemleri alacak, suça yönelmiş çocuklan bulacak ve onları korumaya alacak polis büroları. Ülkemizde başkentte ve İstanbul'da böyle bürolar var. Var sun kalmaktadır. Ve çocuk hapsedilmiştir. İstediği kadar sosyal hizmet bürosunun uzmanları, psikologları, psikiyatristleri, pedagogları ve hekimleri çocuğu ruhsal ve bedensel yönden denetime ve korumaya alrruş olsunlar... Çocuk cezasını çok iyi koşullardabile çekse, kendi evinin, tarlasının, çevresinin "kötii koşullarına" özlem duyacaktır. Kaldı ki, ülkemizde şu ya da bu nedenle çocuk infaz kurumlannın çağdaş yöntemlerle ve koşullarda çalıştığını söylemek de olanaksız. ye edildiğine pişman duruma gelmesı, üzerinde önemle durulması gereken bir konu. Bir yılı bulmayan özgiir yaşamında bir insanı böylesine bunaltan nedenleri çok iyi bilmek gerekir. İş bulamamak, yetkili makamlardan yardım görememek, toplumun baskısmı her an omuzlarında hissetmek, vs... Bir çocuk suçlu için tüm bu nedenler daha da ağulıklı olarak ortada duruyor. Bir suçlu çocuğun okula gitmesi bile mümkün değil. Bu durumda suçlu çocuğun ne kadar pişman ve ıslah olursa olsunyeniden suça yönelmesi işten bile değıldir. O nedenle suçlu çocuğun, tehliyeden sonraki yaşamında, büyüklerden daha sıkı ve özenli biçimde izlenmesi gerekiyor. Oysa ülkemizde hükümlüleri infaz sonrası yaşamlarında izleyen bir kuruluş, ne yazık ki yok. Amaç ıslah ise Yetkililer cezanın amacını "suçlunun ısiahı, ıslah olmuş ve pişmanlık duymuş suçluyu tertemiz bir insan olarak toplumun içine çocuk mahkemesi Tam yedi yıllık bir gecikmeyle ilk çocuk mahkemeleri bu yılın ocak M edi yıl önce, 1979'da, Dünya Çocuk Yılı'nı kuîlamanın da coşkusuyla "Çocuk Mahkemelerinin kurulmasına ilişkin yasa" çıktı. İlk Çocuk Mahkemeleri ise, yedi yıllık bir gecikmeyle bu yılın ocak ayının son günlerinde kuruldu. 4 mahkemeyle ilk adım atıldı. Ama bunu yenilerinin izlemesi, yan kuruluşlan, asıl ve yardımcı personeli ile tam bir kurumlaşmaya gidilmesi gerekli... v Savcı: Yeniden suça yönelen az Ankara Savcısı Altan Saysel bakın bu konuda ne diyor: "Islahevimizden tahliye olan çocuklann takibi tamamen kişisel ilişki ve çabayla sürdurulmekledir. Tahliye olacak çocuğa, kendısinden haber almanın, çalıştığını, sorunlan olmadığını duymamn bizi sevindireceği, sorunlan olduğu zaman elimizden geldiğince yardımcı olunacagı bildirilir. Çocuklar tahliye sonrası memleketlerine fnfaz bir başka soru da bu bürolann örgütlü ve cağdaş bir çalışma yapabildiklerini söylemek zor. . / " m . nkara Savcısı Altan Saysel şöyle diyor: "Islahevimizden tahliye olan çocuklann takibi tamamen kişisel ilişki ve çabayla sürdürülmektedir. Tahliye olacak çocuğa kendisinden haber almanın, bizi sevindireceği, sorunlan olduğu zaman yardımcı olunacagı bildirilir. Memleketlerine döndüklerinde bu haberleşme ancak kendilerinin bize yazmalarıyla mümkün olur..." döndüklerinde bu haberleşme ancak kendilerinin bize yazmalanyla mümkün olur. Bugüne kadar kendilerinden haber alınan gençlerimiz içinde, yeniden suça yönelenlerin veya onemli sorunlar içinde bulunanlann sayısı yok denecek kadar azdır. Çocuk suçluluğu bütün Ulkelerde olduğu gibi bizde de milli bir sorun olarak kabul edilmeli, bu konuda bütün kamu ve özel kuruluşlar üzerlerine düşen görevin büyüklügünü bilerek çalışmalı ve ilgililere yardımcı olmalıdır." Çocuk mahkemeleri ilk kez ek süre tanınarak ve yedi yıllık bir gecikmeyle kurulabildi. Kuruldu da, buraya kadar anlattığımız aşamalardan geçip, bütün yan kuruluşlanyla, yardımcı ve asıl personeliyle, aracıyla gereciyle, binalanyla gerçek anlamdaki Çocuk Mahkemeleri'ne daha yıllar var. Kimbilir belki bu önseziyle ve bu gerçeğin, bilinciyle, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, "Çocuk mahkemeleri hayal" diyebildi. Bu söz bir bakıma yetkililerin suçlu çocuklar olayına bakış açısını da göstermiyor mu? 'Suçhı'Çocuklar Dosyası JÜLİDE GÜLİZAR Zincirli gelecek Suç işlemiş çocuğun sorgusu bir sorundur, yargısı bir sorun, savunması ise başlı başına bir büyük sorun. Aynca suç işlemiş çocuğun cezasının infazı bir sorundur, onun ısiahı bir başka sorun. Suç işlemiş çocuğun infaz sonrasındaki yaşamında izlenmesi ise şimdilik bir hayaldir. Suça bulaşmış çocuk çoğu kez işlediği suçun bilincinde bile değildir. Ama o da polisin, jandarmanın, savcının önüne tıpkı büyükleri gibi çıkanlır. Ellerinde kelepçesiyle ve iki jandarmanın arasında. Gerekli durumlarda nezarethanede gecelemesi de cabası. Suça bulaşmış çocuk, eğer 1518 yaşında ise, 1115 yaş grubundakilerin yararlandığı "gizii yargılanma" olanağından da yoksundur. Ve tıpkı büyükleri gibi "açıktan açıga... teşhir edilerek" yargılanır. Suça bulaşmış çocuk nihayet çocuktur ve genellikle savunma diye bir haktan habersizdir. Her ailenin de çocuğuna bir avukat tutacak durumu yoktur. Yetkililer, Ceza Yargılama Usulü Yasası'nın getirdiği "mahkemenin avukal aiaması" hükmünü ise, gereğince işlemediğini söylüyorlar. Suça bulaşmış çocuk cezasını ister çocuk ıslahevinde çeksin, isterse çocuk ceza ve ıslahevinde, sonuç olarak özgürlüğünden yok salmak ve bu insanların tahliye sonrasında, yaşamlannı normal insanlar gibi sıirdurmcsini sağlamak" diye tanımlıyorlar. Oysa ülkemizde "suçlu" damgasını bir kez yemiş bir insanın 'yüzde 2 eski hükümlü çalıştırma' zorunluluğuna karşın, iş bulması bile koskoca bir sorun olarak ortada duruyorken, suça bulaşmış çocuğun normal insan olarak topluma kazandırılması nasıl sağlanacak? Şu anda yalnızca çocuk ıslahevinde yatmış bir çocuğun bile ne özel sektörde, ne de kamu sektöründe bir işe yerleştirilmesi olası değildir. "Çocuktur, nasılsa bulaşmış..." diye duşünmek yerine, "daha bir damla çocukken bunlan yapan..." düşüncesi ağır basar çünkü. Kaldı ki, kamu sektöründe bu yoüar yasal birtakım engeller nedeniyle büsbütün tıkahdır. "tçerdc hayat zordu ama dışarda bu hayatı sürdürmek bir dert." Geçen yıl, İnfaz Yasası'ndan yararlanarak tahliye olan bir mahkumun yakınması bu. Çıktığı gün kollarını gökyüzüne doğru uzatıp "Oh be, hayat ne güzd, hürriyet ne bulunmaz nimetmiş" diye haykıran bir insanın, aradan bir yıl bile geçmeden, neredeyse tahli BITTI « İLAN Y\RGIT4Y 1. HUKUK DAİRESİ BAŞKANUĞrNDAN Davacı Hazine tarafından Karasu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Neriman Gttlgün ve 796 arkadaşı aleyhine açılan tapu iptali ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda verilen 1977/412 esas ve 1983/65 karar sayılı hakme yönelik temyiz inceleraesinin duruşmalı yapılması istenmiştir. Aşağıda ad ve soyadlan yazılı olan davalılann Deniz köyü adreslerinde bulunmamaları nedeniyle tebligat yapılamadığı dosya içeriğinden anlaşıldığı için, davetiye yerine geçmek uzere, duruşmanın 21.4.1987 Salı günO saat 9.00'da icra edileceği ilaneıı teblıg olunur. 1Mustafa Bobok 2Rccep tbrahimoğlu 3Kezban Kılıç 4Hüseyin Sağır 5Hüseyin Hüseyinoğlu 6Mehmet Alıcı 7Kemal Alıcı 8Hüseyin Sütçü 9Emin Temelli 10Mustafa Aral 11Mehmet Bükrüoglu 12Yakup Sekban 13Mehmet Sünnen 14Ali Şahin 15Sefer Ulusoy 16Remzi Tiryaki 17Ahmet Kısmet 18ömer Havsatmaz 19Orhan Çaykara 20Yavuz Aran 21Hüseyin Kalkavan 22Bekir Sıtkı Kalkavan 23özen özmen 24Mustafa Bekir Gündoğsn 25Orhan Kamil Çaykara 26Recep Kılıç 27Ali Karakaş 28Ali Hacımehmetoğlu 29Mehmet Cemil Çavuş 30Molla Mustafa Çavuş 31MoUa Hüseyin 32Mustafa Sütçü 33lbrahim Avca 34Yusuf Savran 35lbrahira Tekin 36A.ldep Yeyiner 37Halil Mustafaoğlu 38Ahmet Özcan 39Kadir Şeker 40Fatraa Sönmez 41Mehmet Üzülmez 42Cahide Acar 43Mehmet Hüseyinoglu 44Zekiye Yılmaz 45Kemal Parmaksız 46Musa Çolak 47Rıza Savran 48özdemir Aksu 49ömer Parmaksız 50Mehmet Ali ömeroğlu 51Hüseyin Çiçek 52Ali Hasanoğlu 53Ali Haliloğlu 54HalU Alioglu 55Hüseyin Bozoğlu 56Mustafa Çolak 57Ali Uluğ 58AH Acar 59Hüseyin Boytok 60Süleyman Çiçek 61Mustafa Ayvaz 62Musa Demir 63Mustafa Sağır 64Recep Kılıç 65Rıza özcan 66Ali Dalkır 67Palabıyık Mustafa 68Hasan Parmaksız 69Yusuf Savran 70Hasan Yaman 71Fatma özcan 72Musa özcan 73Abdullah Yüce 74Erdoğan Bulut 75Engin Baymaz 76Hasan Kalaycı 77lbrahim Yaykır 78lsmail Uluçay 79Şeyhide Polat 80Sevim Köker 81Zeynep Manay 82Aiaattin Tanmcılar 83Nevzat Turan 84Abdülselam Kaynak 85Rezzan Giray 86Ayşe Leyla Dizman 87tsmail Alaattinli 88Naciye Ceylan 89Naşide Yücel 90Mehmet Şentürk 91Mahmut Uysuzca 92Zekariya Koç 93Beri Avvare Taylan 94Zafer Bülent Saymaz 95Abdurrahman Şahin 96Muammer Berksoy 97Gülsen Söylen 98Mustafa Üstünel 99Tayyar Ünaleük 100Ali Çınar 101Lütfü Bilgin 102Makbule Basar 103Vahit Basar 104Kemal Aydınç 105M.Nail Ersoy 106Mehmet Aydın Aydıncıoğlu 107Mehmet Ali Cabi 108Eyani Or 109Berrin Güzin Tunç 110Serpil Destek 111Burhanettin Akbant 112Mehmet Aiay Bayoğlu 113A.Cemal Nurata 114Seyit Bambaoloğlu 115Hasan Tahsin Buni 116M.Rıfkı Arkan 117Mehmet Çetin Can 118M.Şevket Kayıran 119Tahsin Karakaş 120B.Ayşe Aysan 121Aydın Rıza Tonbay 122Emine Vicanbalkaya 123Mahmut Hüseyinoğlu 124Gökhan öncü 125B.Mehide Nurata 126Hasan Bayramoğlu 127Tevsir Gülsun Muşkar 128M.Güngör Kabakçıoğlu 129Neşe Yenicioğlu 130Aliye Aıul 131B.Hediye Çadırcıoğlu 132Belma Ulusoy 133Yılmaz Külkür 134Fatma Tatalıpınar 135Saniye Nazlı Güler 136B.AbdüJkadir Gürsoy 137Yusuf Külkür 138Ali Can Yılmaz 139Hatice öcal 140Müzekkerem lya Güler 141Orhan Ruhi Dingül 142Mükerrem Eri 143M.Dündaı Kalabalık 144Abdülkerim Doğru 145lsmet Askaran 146T.Yüce Hayran 147Şimşek Şenkal 148lsmet Erorta 149Tan Fethi Ersoy 150H.lzzettin Kapanoğlu 151Reha Semih Sermat 152lsmail Cevdet Akyol 153Gültekin Çeki 154Mehmet Lemi Tüzün 155Fikret Kaya 156Hasan Ülçek 157Mustafa Tekin 158Yurdagül öner 159Sadrettin Ansoy 160Ahmet Saim Kaygır 161Türk Kadınlar Birlığı 162Halil Kamuran Uysavul 163Hamit Ziyaettin Gökalp . 164Babir tçöz 165Sevim Saatçı 166Nurşen Ahmet Yapıcı 167Esmer Çokeser 168Emine Sabiha Merksan 169Mevlüt Görügör 170Mehmet Seçil Uzuner 171Selçuk Atasal 172Yüksel Kutsal 173H.Fikret Sunkal '174M.Vehbi Yapıcı 17SŞafak Gökşahin 176Perihan Saatçı 177Yurdanur Gökşahin 178Alpaslan önen 179Selçuk Aybakar 180Aliye Tastepe 181M.Kemal Çetin 182Mehmet özer 183H.lbrahim Nazmi Aydın 184Neşet Harman 185M.Kemal Açıkkıdı 186Güler Tüner 187Murat Erdal 188Nazife özaydın 189Safme Karel 190Müfıt Yeşildere 191Nermin Sefercioğlu 192Nevide ötürk 193Muzaffer Siyahbaş 194Kenan Özçelik 195Mesun Çinar 197Aynur Gelyol 198lsmet Şirvancı 199Oğuz Şirmancı 200Tuna Şenyuce 201Aslan Kaygın 202ömer Necmi Demirel 203Suat Yılmaz 204Sevim Nurbaş 205Dürdane Biçakhan 206Mehmet Vuzat 207Semiha Topsemahi 208tbrahim Dirlik 209lsmet Çakmak 210Sebat Gürcan 211Fircin Alp 212Sami tnan 213Cemil Çelik 214Lütfi Balkan 215Mehmet Eken 216Osman Uzel 217Kaya Bilgin 218Ö. Ahmet Sevsevil 219A.Mahir Duyar 220Ahmet Aydın 221Abdas Kaplan 222N.Remzi Ozdemir 196Yurdaner tlyan İLAN KAMAN SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1985/163 Davacı Done Kılıç (Deniz) vekili avukat Duran Adıgüzel ve avukat Bayram Aslan tarafından davalüar Memduha Deniz ve arkadaslan aleyhine açılan Izalei şuyu davasının yapılan açık yargılaması sonunda ara karan gereğince; Davalı Suzan Ardıç adına çıkartılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği ve adresi meçhul olduğundan kendisine ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup adı geçenin 22.4.1987 günü saat 9'da duruşmada bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, hazır bulunmaz ise HUMK'nın 509/ve 510. maddeleri gereğince duruşmaya gıyabında devam olunacagı ve karar veriieceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 14565 223Nur Kozan 224A.Mahir Duyar 225Hawa Din 226Asrahman Aslan 227Sedat özcan 228Mehmet Emin Bilgin 229M.Sülevman Kılıç 230M.Kemal Uğur 231Orhan Atacı 232Yaşar Türk 233Mediha Bozuk 234Tahsin AJtınay 235Fahrettin Biçek 236Tahsin Oruç 237Mahmut Erhan Gökalp 238Nilüfer Pakize önen 239Nurten Ahmetçioğlu 240lbrahim Çalışkan 241Ali Yandımsoy 242M Hasan 1leri 243Sami Kantar 244Nimet Gönültaş 245Tanju Okan 246Necdet Tınaztepe 247Mehmet Kaya 248Abdurrahman Nurgenç 249Yavuz Kaneltepe 250Nejla Ülkeroğlu 251Ukten Aslan Beyitker 252Mualla özgür 253Erain inci 254Rahim Banş 255Orhan Ünlüer 256Hüseyin önder 257Emine Ataseven 258M.Kemal Koca 259Veysel Yapar 260Mehmet Gülmez 261Ali Pehlivan 262Hüseyin Yücel 263Ülfet Erenler 264M.îlhan özelden 265Mukaddes Bakanlar 266Aysel Gönültaş 267Süleyman Küçüksan 268Ziya Eryılmaz 269Suat Nazar (Hazar) 270Osman Nuri Al 271Osman Nuri Şişman 272Bihter Olgun 273Nadir Duran 274Nedret Abudan 275Yüksel Pazarkaya 276Necaü Ucarak 277Hawa Uslu 278lsa öagol 279Nusret öztuna 280Cafer Yeşilcan 281Muharrem Eryılmaz 282llyas Küçüksar 283Yusuf Dinçer 284Altan Yurtsefer 285Zahide Uludal 286Hikmet Tunç 287Günay Kırmanlı 288Nunen Karaçivi 289Hüseyin Karaman 290Ferdağ Onat 291Mustafa Gözey 292Necdet Yaprak 293Ertan Yazıcıoglu 294Abdullah Esat Yılmaz SAYI ÇIKTI Abone Bedeli ve Şartları: Yıllığı 9.900 liradır. Dış ülke abonelerine posta ücretifarkı eklenir. Abone bedeUerinin: Yapı ve Kredi Bankası Bomanli Şubesi'ndeki 920029 Na veya Akbank T^A.Ş. lslanbul Merter Şubesi'ndeki 4528 numaralı Yüksek Tkaret Mezunlan Derneği hesabına havale edilmesi ve hcrvale bedelinin alındığım gOsteren banka makbuzunun bir Orneğinin "Yüksek Ticaret Mezunlan Demeği Stiııhşör Caddesi No: 1 ŞifU ÎSTANBUL" adresine gönderilmesi gerekmekledir. Abone bedeli Posta Havalasi ile de dernek adresine gOnderilebilir. İLAN İZMİR BİRİNCİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINDAN Esas No: 1986/942 Davacı Harman Tarım Ürünleri Ticaret ve Limited Şirketi vekili tarafından mahkememizde ikame olunan iflas davasının yapılan açık dumşmasında: lzmir 1470 Sok. No: 20/1 adresinde faaliyet gösteren Izmir Ticaret Sicil Memurluğunun 51737 numarasında 25.4.1986 tarihinde tescili yapılmış bulunan Harman Tarım Ürünleri Ticaret Limited Şirketi unvanh şirketin 4.12.1986 tarihinde şirket tarafından iflası istenmiş olmakla, duruşması 15.4.1987 günü saat: 11.30'dadır. Keyfîyet ilanen tebliğ olunur. Basın: 14611 İSTANBUL YEDİNÇİ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1986/2031 Mahkememizde görulmekte olan veraset davası dolayısiyle: Müteveffa Fuat Bosut, eşi Fatma Bosut ile Fazlı Bosut, eşi Şerife Bosut'un, 2644 sayılı kanunun 5'inci maddesi gereğince, yedi gün içinde tercihlerini mahkemeye yazılı bildirmedikleri takdirde, mülkiyeti seçtiklerine karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 12/3/1987. Basın: 2668 ETİBANK BANDIRMA BORAKS VE ASİT FABRİKALARI İŞLETMESİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1Müessesemiz sülfürikasit fabrikası ihtiyacı için, 1 yıl içinde muhtelif tarihlerde, muhtelif partiler halinde gemilerle gelecek olan + ,Vt 25 toleranslı 60.000 top pirit cevherinin gemiden sülfürikasit fabrikasına naküyesi gerektiğinden gemiden tahliyesi ve nakliyesi işi yaptırılacaktır. 2thalemiz 6.4.1987 Pazartesi günü saat 15.00'te müessesemiz binasında yapılacak olup, teklifler ihale günü saat 14.00'e kadar muessesesimiz muhaberat servisine teslim'edilecektir. 3Bu iş ile ilgili muvakkat teminat 750.000. TL. olup, nakit, banka teminat mektubu veya geçerli devlet tahviii olarak ihale saatinden önce müessesemiz veznesine yatırılacaktır. 4thaleye iştirak etmek isteyenler, gerekli şartnameleri müessesemiz ticaret müdürlüğünden temin edilebilirler. 5Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Basın: 14591 T.C. BURSA AŞLİYE 4. HUKUK HÂKIMLİĞİ Sayı: 1986/184 Davacı Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü vekili avukat Ali Demir ile davalı Meryem Düzdurenoğlu ve Zafer Toper arasında yapılmakta olan tescil davasının açık duruşması sırasında verilen ara karar gereğince; Davalı Meryem Düzdürenoğlu ve Zafer Toper, bugüne kadar yapılan bütün aramalara rağmen bulunamamıştır. 14.4.1987 günü saat 9.00'da yapılacak olan duruşmada mahkememiz salonunda bizzat hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri, gelmedikleri veya gelip de beyanda bulunmadıkları takdirde, duruşmalann ve hükmün gıyaplarında veriieceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 13.3.1987 Basın: 14638 Basın: 14586 Esas No: 1986/389 Davacı Kasım Kurtuluş tarafından davalı Hacer Kurtuluş aleyhine açılan şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılamasında verilen ara karan gereğince: Davalı tüm aramalara rağmen davetiye tebliğ edilememis ve adresi tespit edilememis olduğundan, basın yoluyla dava dilekçesinın tebliğine karar verilmiştir. Hakkındaki tebligatın ilanın yapılmasına, duruşmanın muhallak olduğu 8.4.1987 günü saat 10.30 mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde duruşmalann yokluğunda yapılacağı davetiye ve dava dilekçesi tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 14567 T.C. RİZE ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN İLAN TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ DİVRİĞİ MADENLERİ MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ IMüessesemiz D 155A1 ve D 3551 Komatsu Buldozer ve D 75 S2 Komatsu Paletli lodere ait 27 kalem yedek parca satın alınacaktır. 2Söz konusu malzemelere ait kapalı teklif mektupları 3.4.1987 Cuma günü saat 14.00'e kadar müessesemiz muhaberat ve arşiv şefliğine verilmiş olacaktır. 3Hazırlanan Şartname: Ankara'da Türkiye Demir ve Çelik lşletmeleri Genel Müdürlüğü (Ziya Gökalp Cad. No: 80 Kurtuluş) 4Istanbul Ticaret ve Sanayi Odası Başkaniığında, Divrigi'de müessesemiz tedarik ve ikmal müdürlüğunde görülebilir. 5Işin geçici teminat teklif tutarının "it 3 nisbetindedir. Teminat olarak banka teminat mektubu, devlet tahviii ve nakit kabul edilir. 6Müessesemiz 2886 sayıh kanuna tabi değildir. llan olunur. Basın: 14703
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle