23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 20 MART 1987 21 marttaki nevruz bayramı sırasında meydana gelmesi olası saldınlara karşı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğun sınır önlemleri alınıyor. ERHAN AKYILDIZ DİYARBAKIR Ayrıhkçı unsurlann 21 mart Nevruz bayramında Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yeni terör eylemlerine girişeceklerine ilişkin bilgiler üzerine bolgede başlatılan operasyonlar süruyor. Dicle ilçesinde yapılan aramalarda bir bolucü çete mensubunun daha sağ olarak yakalandığı bildirildi. Olay bölgesindeki operasyonlarda önceki gun bulunan 25 kilo dinamitten sonra 50 kilo dinamit daha ele geçirildı. Ayrıhkçı teröristlerin sabotaj girişitnlerine karşı da bolgede geniş güvenlik önlemleri alınıyor. Önceki gün Hakkâri'nin Beytüşşebap ilçesine bağlı Dereler mevkiinde 5, Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlı Kayı köyunün Kasan mezrasında da 4 teröristin ölü olarak ele geçirilmesinin Sınırda 'nevnız' önlemi sesi'nden teksır makinesi ve daktilo çaldıklan anlaşıldı. Aynlıkçı teröristlerin yeni e>lemlere girişmeyi planladıklan 21 mart, güneşin koç burcuna girişi ve ilkbahann başlangıcı olarak "nevnız bayramı" ile kutlanıyor. 21 mart aynı zamanda, Celali ardından Kasan mezrasında ya takvimine göre yılbaşı kabul edisadışı bölücu örgüt PKK uyesi liyor. Eski Iran'da kulianılan bu bir kız militanın yakalandığı da takvim, 1100 yılında Sultan Ceöğrenildi. lalettin Melikşah tarafından duzenlenmiş. ilkbahann başlangıEdinilen bilgilere gore kod adı cı olan nevruz bayramı, eskiden "Curo" olan bir teröristin dört gun once yakalanıp sorgulanma Turkler arasında da kutlanıyor, "nevruziyye" denen macun yapısından sonra, Dicle ilçesinde Kayı koyunun Kasan mezrasına Di lıp dağıtıhyordu. yarbakır Tali Bölge KomutanhAmerikan haber ajansı "Assoğı'na bağlı güvenlik kuvvetlerin ciated Press" dun Kurtlerle ilgice bir operasyon düzenlendi. li bir haber yorum geçti. YazıMezradaki bir evde güvenlik da, Kurtlerin bugüne dek birlekuvvetleri ile silahlı çatışmaya gi şik bir mücadele >urutemediklen ren teröristlerden dördü ölu ola belirtilerek Körfez savaşının Kun rak ele geçirildi, biri de yakalan gruplan arasında bir yakınlaşma dı. Çatışma sırasında uç teröris sağlamasına rağmen göruş ayrıtin kaçtığı ve bolgede kaçan te lıklannın ve siyasal rekabetin hâröristlerin arandığı öğrenildi. lâ keskin boyutta olduğu vurguBaskın yapılan evde ele geçirilen landı. Kurtlerin en çok Bağdat 25 kilo dinamitin geçen yıl Eğıl yönetimi için tehlike oluşturdubarajı şantiyesinden çalındığı be ğuna değinılen yazıda Kuzey lirlenirken, teröristlerin Diyarba Irak'ta başanlı olmalan durukır yoresinde 3 köy korucusunu, munda, Kurtlerin, Kerkuk'u ve 2 köy bekçisini, 1 astsubayı ve 1 dolayısıyla, Irak petrolünun onbaşıyı öldürdükleri, Dicle Li dörtte üçünun aktığı boru hattını ele geçirebilecekleri kaydedildi. Boyle bir durumun da Irak için bir felaket olacağı belirtildi. Irak Kürt Demokratik Halk Partisi'nin sürgundeki lideri Sami Abdurrahman'ın demecine de yer veren AP, Abdurrahman'ın "Savaşmak, tembei tembel olurmaktan iyidir" diyerek savaşmadıkları takdirde Kurtlerin eriyip gideceklerini iddia etti. İTtRAFCI SANIK Öte yandan Diyarbakır Askeri Mahkemesi'nde devam eden yasadışı bölucu örgut PKK'nın Şırnak grubu davasında dün itirafçı sanık Mehmet Kadir Kaplan, eylemlerini anlattı. a.a!nın haberine göre itirafçı sanık Kaplan, geçen yıl Irak'ta Zaho kampında askeri eğitim gördukten sonra Uludere bolgesinden Türkiye'ye geçtiğini soyledi. Sanık 7 kişilik bir grupla Şırnak'ta DSİ deposundan dinamit çaldıklarını, Sarıyaprak köyunde jandarma ile silahlı çatışmaya girdiklerini itiraf etti. 7'si tutuklu 10 sanığın katıldığı dünkü duruşmada itirafçı sanık Mehmet Kadir Kaplan, "Dikilitaş köyünde faaliyet gosterirken kaçarak güvenlik kuvvetlerine teslim oldum" dedi. MUgERREF HEKİMOGLU Başkentin yeni bir oteli var: Etap Altınel. Ben grtmedim, ama hayli görkemli bir açılışla Ankaralıların yaşamına girdi. Ünlü Fransız şarkıcı Mireille Mathieu, Güney Amerikalı Los Machucamboslar, Fransız mutfağı, Türk mutfağryia kimi çevrelerin tüketim gücü iyi sergileniyor salonlarında. Ulaştırma Şurası da bu otelin "roof'unda toplandı. Ben de toplantıyı ilgiyte izledim, önce bakanın açış konuşması, sonra ulastırmanın değişik dallarında yaşanan sorunlar, önlemler, öneriler. Bilim adamlan, özel sektör sözcüleri ve kamu görevlileri bir arada. Uzun süredir bu toplantılara gitmedim. Belki de önyargılarım var. Geçenyıllarda çok izledim, laf üretmekten öteye gidilmiyor diye bir kanıya vardım belki de... Son Ulaştırma Şurası'nda bu kanım kökten değişmedi, ama bu dönemin kimi bürokratlarını, özellikle Veysel Atasoy'u yakından gördüm. Ulaştırma Bakanı, Özal hükümetinin en genç bakanı, ANAP'ın belli bir kanadını oluşturan kişilerden biri olduğu söylenir. Bir sempozyumda bu soylentilere doğru yorumlar bulmak olanağı yok elbet. İnsan, ancak belli gözlemlere vanyor. Veysel Atasoy'u ilgiyte dinledim, ulaştırma sorunlanna dinamik bir yaklaşımı var, eleştirilere, önerilere açık görünüyor, sorunlan ayrıntılarıyla bılıyor. Çalışmalannı, o çalışmalarla ulaşılan tabloyu iyi sergiliyor lyimser, umutlu, kararlı bir bakan izlenimı veriyor. Bir de ulaştırma tablosu var değif mi? İlk akşamüstü çay için tartışmalara kısa bir ara verildi. Devlet Demiryolları Genel Müdürü SirkeciEdirne demiryolunun açılışını anlattı masal gibi. TV'de de seyrettık günlerce, demiryolu işçileri kazmalar küreklerle açabildiler hattı. Yalnız demıryolunda degil, karayolunda, havayolunda, kent içi ulaşımda da kara yenik düştük doğrusu. Oysa uygarlık doğaya yenik düşmemek değil midir? Bir kar yaşamı felce uğratınca uygarlığın neresinde olduğumuzu kestiremiyor insan. Sempozyumu izleyenler arasında ulastırmanın eski bakanları da vardı, AP'li bakanlar, CHP'Iİ bakanlar, ara dönem bakanları. Sonra eski, emekli bürokratlar, kimi yorgun savasçılar gorüntüsünde, kimi yeni savaşların içinde... Onları selamlarken ilginç çağrışımlar oldu, parlamentoda, basında yer alan tartışmalar çınladı kulağında, lokomotif alımıyla ilgili tartışma lar, uçak alımıyla, gemi alımıyla ilgili tartışmalar, aynı partıde ikiye bölünen politikacılar. Yıllar hiç geçmemış gibi. Çıkarlar doğruttusunda yaşanan olaylann benzerliği belki de doğal, ama sorunlar da yerli yerinde degil mi? İlk gün Ulusoy kardeşler, çok renkli biçimde sergilediler bu değişmezliği. Değişmiyor, çünkü köklü önlemler alınmryof, sorunlara güncel çözümler bulunuyor ancak. Güncel çözümlede yarına bir güvence duyulabilir mi? Kar yagdı, yojlar tıkandı diyoruz, yağmur yağmayınca borular tıkanıyor. İlk ulaştırma sempozyumlannın tutanaklarını incelemek gerekir. Orada alınan kararlar ne ölçüde uygulandı acaba ya da neden uygulanmadı, nerden kaynaklanarak? Belki de babam nedeniyle aklım demiryollarına takılır zaman zaman. Babam, cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak demir ağlan örenlerden biri, demıryollannın kilometre taşları çoğaidıkça gözleri parlardı. Ölünceye kadar otobüse bınmedi galiba. Göztepe istasyonuna kadar yürür, her yere trenle giderdi. Karayollannı protesto eder gibi. Dışa bağlı taşımacılığı onaylamadı hiç. Türkiye'nin bir otomobil, kamyon pazarı olmasını eleştirir, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini söylerdi. Kimi kişiler çağdışı bulurdu bu görüşü. Oysa çağdaş ülkelerde demiryolu taşımacılığı hiç gerilememiş değil mi? Ülkemizde ise yöntem değişmiyor hiç, demir ağlar örülmüyor, otoyollara öncelik veriliyor. "Demir ağlarta ördük anayurdu dört baştan" sözü marşlarda kaldı. Demir ağlar gerçekten örülseydi, ulaştırma sorunlan bu boyutlara varır mıydı acaba? ••*••*• Ulaştırma sempozyumundan çıktım, Anıtkabir önünden Yenişehir'e doğru yürüdüm biraz. Evin önündeki buzlar eridi mi acaba diye düşündüm. Derken kar başladı incecikten. Eve gelince İstanbul'dan kardeşim telefon etti, mazot bitmiş evde kalamıyorlar. TV'de habeıier başladı. Cumhurbaşkanı Evren kariı günlerde de denetimden geri kalmıyor, başında kasketi, bastonuna dayanarak Keçiören'de bir okula gidiyor, eleştiriler yapıyor. Eğitim sorunlarıyla ilgili sempozyumlar canlanıyor gözümde. 1950'li yıllarda bir eğitim raporu vardı, gizli bir belge gibi, yayımlanması bile suç sayıldı. 1960'larda 27 Mayıs Devrimi'nin sağladığı düşünce ortamında ve de 1961 Anayasası dogrultusunda da eğitim sempozyumları yapıldı durmadan. Eğitimde özgürlük. fırsat eşitligi ilkeleri yaşamımıza geçebildi mi? Tersine gelişmelerle nasıl bir ortama vardığımız göz önünde. YÖK geldi çattı, imam hatip okulları, Kuran kursları boy verdi durmadan, fırsat eşitliğini de Rabıta örgütü sağlıyor nerdeyse. Arkadaşımız Uğur Mumcu'nun sergilediği belgeler ilginç boyutlara vanyor giderek. İmamlann maaşı konusu da devlet yönetimindeki tutarsızlığı sergiliyor bence. Federal Almanya1 daki imamlann maaşıyla ilgili kararı kimin imzaladığı açıklanmıyor bir türlü. Çankaya'nın 12 Eylül dönemi Başbakanı Ulusu'nun, Dışişleri Bakanı Türkmen'in, Devlet Bakanı Ozgüneş'in ve Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç'ın konuşmaları çok tutarsız. Bildiğim kadar Cumhurbaşkanı Evren bu konularda hayli titiz, 12 Eylül döneminde Bakanlar Kurulu'nda alınan kararlar ın bir kopyasını saklamış olmalı. Çankaya'da yoksa, devlet arşivinde saklı değil mi bu kararlar? Onlar çıkarılıp söylentilerin gerçeğe uyup uymadığı açıklanmaz mı? Bu yazıyı hazırlarken böyle bir açıklama yapılmadı henüz. Ama 12 Eylülden önce ya da o dönemde, ya da bu dönemde bir kararnameyi rasgele imzalamakla ne büyük sorumluluklar yükleniyor insanlar. İmamlann maaşını bir derneğe verdirmekte sakınca görmeden neleri görmezlikten gelebiliyorlar. Atatürkçülükten ya da laiklikten söz ederek, Atatürk'e ve de laikliğe çok ters bir duruma düşebiliyorlar. Devlet yönetiminde güncel çözümlerle, miyop politikayla böyle bir açmaza varılabiliyor ancak. TV'yi kapadım, pencereyi açtım, beyaz geceyi kokladım dakikalarca. Belediye Başkanı Altınsoy havayı temızlemekte övünüyor, ama siyasal hava nasıl arınacak? Ne Değişiyor?... KASAN MEZRASINDA önceki gün Diyarbakır'ın Dicle ilçesine bağlt Kayı köyünün Kasan mezrasında 4 teröristin ölü ele geçirilmesinin (üstte) ardından burada yapılan aramalarda, yasadıst bölücü örgüt PKK üyesi bir kız militanın daha yakalandığı öğrenildi Doğuda kar kuşatinası İki gündür Doğu Anadolu Bölgesi'nde aralıksız yağan kar ve fırtına pek çok yolun kapanmasına, Bitlis'te ise yakacak ve hayvan yemi sıkıntısına yol açtı. Hızı zaman zaman saatte 80 kilometreye ulaşan fırtına ise pek çok yerleşim biriminde elektrik direklerini devirdi. Haber Merkezi Yoğun kar yağışı ve tipi Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşamı felce uğrattı. İki gün aralıksız yağan kardan Bitlis'in çevre iller ve ilçeleri ile olan karayolu bağlantısı kesildi. Kent merkezinde kar kalınlığının kimi yerlerde 2.5 metreyi bulduğu Bitlis'te yakacak ve hayvan yemi sıkıntısı başgösterdi. Erzurum, Tunceli, Erzincan, Kars, Muş, Ağrı, Bingol, Van ve Bitlis'te hızı saatte 80 kilometreyi bulan fırtınada evlerin çatısı uçtu, elektrik ve telefon direkleri devrildi. Başta Kars il merkezi olmak üzere 350 dolayında yerleşim biriminde elektrikler kesildi. Birçok ilçe merkezinin yanı sıra 2 binden fazla köyün yolu da kardan kapandı. ErzurumGümüşhane, ErzurumBingöI, ErzurumMuş, ErzurumRize, ErzurumTunceli, TunceliErzincan, KarsArtvin, DiyarbakırBitlis, MuşBitlis, BitlisVan karayolları trafiğe kapandı, çok sayıda taşıt yolda kaldı. Sürücu ve yolcular karayolları bakımevleri ile yöredeki koylere sığındı. Erzurum Kars demiryolu da ulaşıma kaparurken Kars'tan hareket eden Mehmetçik Ekspresi dun Sarıkamış'ın Sırbasan istasyonu yakınlannda kara saplandı. Yetkililer tipi nedeniyle kurtarma çalışması yapılamadığını ve Ekspres'le bağlantı kurulamadığını bildirdiler. Cuellar, Kıbns için yeni yöntemler arıyor ÎZZET R1ZA YALIN Ingiltere'de eğitim TJaber Merkezi BBC Türkçe Yayınlar Bulümü 1 Mİ şubattan bu yana, pazar günleri 11.0012.00 arasında sürdürdüğü dinleyicilerin de telefonla katıldığı programında bu hafta "lngiltere'de eğitim" konusunu işleyecek. Bu programda, BBC dinleyicileri, stüdyoda konuk olarak bulunacak eğitimcilere, Oğretim üyelerine ve öğrencilere, lngiltere'de dil eğitimi, yükseköğretim veya ihtisas konusunda merak ettiklerini sorabilecekler. Başladığı günden beri olağanüstü ilgi gördüğü kaydedilen programa katılmak için Londra'daki stüdyonun 580 4411 nolu. telefonu aranabiliyor. Denizkurdu Tatbikatı A nkara (a.a.) Türk Deniz Kuvvetleri'nin planlı /m. tatbikaüanndan olan Denizkurdu187 Tatbikatı pazar günü Karadeniz ve Marmara'da başlayacak. Türk Hava Kuvvetleri'nin de katılacağı tatbikat, 29 mart pazar günü sona erecek. Genelkurmay Genel Sekreterliği'nden dün yapılan açıklamaya göre, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca planan Denizkurdu Tatbikatı,Donanma Komutam Oramiral Orhan Karabulut tarafından sevk ve idare edilecek. Meryem'i kaçırmışlardı 3 korucuya birer yıl ceza 193/2, 71 ve 40. maddeleri uyannca cezalandınlmalannı istedi. Duruşmada Meryem Kayaalp, babası Hasan Kayaalp ile sanık ve tanık ifadeleri okundu. Mahkeme, savunma tanıkları Bahattin Aktuğ ve Ramazan Erdoğan'm tanıklığına itibar etmediğini açıkladı. Mahkeme, koy korucusu sanıklar Ahmet Biliç ve Süleyman Aksu'nun iddianamede belirtilen suçlannı sabit görerek, eylemlerine uyan TCY'nin 430, 432 ve 193/2. maddeleri uyannca birer yıl hapis cezasına çarptırılmalanna karar verdi. Karar, sanık vekili Av. Baki Cartı'ya tebliğ edilecek. KARANLIK NOKTALAR Davanın sona ermesine karşın boşlukta kalmış birçok nokta 'Rakının şöhretine gölge düşürülüyor* / stanbul Haber Servisi Şeker pancan posasından elde edilen ispirtonun rakıya katıldığı yönündeki iddıaları yanıtlayan Tekel Genel Müdürü Yücel özden, "Ünü Türkiye'nin dışına taşmış olan rakının şöhretine gölge düşürülüyor" dedi. özden, bastnda yer alan "Tekel'in yeteri kadar üzüm bulamadığı için hayvan yemi olarak kulianılan şeker pancan posasından ispirto yaptınp rakıya kattığı" yönündeki iddialar üzerine dün basın toplantısı düzenledi özden, rakıda kulianılan ispirtonun üzümün yanı sıra şeker pancan ve incirden elde edildiğini belirterek "üzümden elde ettiğimiz ispirto yeterli olmadığı için şeker pancan ve incirden elde edilen ispirtoyu rakıda kullanıyoruz" dedi StİRT (Cumhuriyet) Kamuoyunu günlerce meşgul eden "Meryem davası" sonuçlandı. Olayın iki sanığı olan Ahmet Biliç ile Süleyman Aksu. yargılandıklan Siirt Asliye Ceza Mahkemesi'nde birer yıl hapis cezasına çarptırıldılar. 29 Kasım 1986 günu 16 yaşındaki Meryem Kayaalp adlı genç kızı hasta yatağından "devleie ait silahlanyla" kaçırdıkları ileri sürulen koy korucuları ve avukatları son duruşmaya katılmadılar. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, kamu hukuku adına konuşan Savcı Yardımcısı Hasmetli Erkaya, sanıkların "gayri reşil magdureyi cebren kaçırmak ve tecaviiz vukuu bulmadan iade etmek, gece mesken masuniyetini ihlal etmek" suçlarından TCY'nin 430/1, 432, 64, LEFKOŞA Kıbrıs Rum tarafı, BM Genel Sekreteri Pereı de Cuellar'ın 29 mart belgesini yeniden reddetti. Bu yondeki karar, Perez de Cuellar'ın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denklaş'a dun Kıbns özel temsilci vekili James Holgtr'le gönderdığı yeni mesajdan anlaşıldı. James Holger'in Lefkoşa'nın Turk kesıminde dun ıkınci kez göruşSamsun'un Ladik ilçesinde tuğu Denktaş'a sunduğu mesajdan, donan Ladik Gölu'nde a^lanan "Rumlann 29 mart belgesini kabul 19 yaşındaki Fahrettin Diizenli etmedigi"nin kesinleştiği ortaya buzlann kınlması sonucu göle çıktı. düştü ve çevredekilerin yardım BM Genel Sekreteri'nin bu mesajında, "29 mart belgesi kabul ediledememesi üzerine boğularak olmiş olsaydı, \eni vontemlcr dü. aramazdım" dedığı, böylece Holger'in Denktaş'la goruştuğu oncekı gunku toplaniıda yeni yöntemler üzerinde durduğu, ancak Denktaş'ın Rum tarafının 29 mart belgesini kabul edip etmediğine ılışkin aydınlatıcı bılgiyi bunun için ısıediğı anlaşıldı. bulunuyor. Mahkeme tutanaklaBM Genel Sekreteri'nin Kıbns rında geçen "karanlık noktalar" özel temsilci vekili Holger'ı yeniden şunlar: ,kabui ederek ıkincı kez göruşen • Meryem'i kaçırarak 10 gün re KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Pehin tutan sanıkların sayısının ifa rez de Cuellar'ın "Mesajdaki 29 delerden 4 olduğu anlaşılıyor. mart belgesi kabul edilse>di >eni Ahmet Bilıç ve Süleyman Aksu yöntemler aramazdım" sözlerine ile birlikte Kayaalpler'in evine karşın, 29 mart belgesini herhangi bir şekilde degişürmeyeceğiiıi ve onadan gelen maskeli iki kişi kimdi? kaldırmayacağını vurguladığını da • Meryem 'in kaçırıldıktan son açıkladı ra gotürulerek 10 gün rehin tu40 dakika suren bu ikinci görüştulduğu ve içinde kimliği belirmeden sonra gazetecilere bilgı veren lemeneyen uç kadının oturduğu Denktaş, "Rum tarafının 29 mart ev kime aitti? belgesini ortadan kaldırma>a • Olay yerinde bulunan ve sav çalıştığını" soyle>erek, "Turk tarafının hiçbir tarafırencideetmeyen bu cılık tarafından emanete alınan 63 mermisi kime aitti? Bilindi belgenin bir yana bırakılmasını kabul etmediğini, Rumlann ivi niyet saği gibi, G3 piyade tüfeği, resmi kişilerin yanı sıra, köy korucu hibi olmalan halinde belgeyi bir larafa itme yolunu seçmeyeceklerini" larında da bulunuyor. kaydetti. Denktaş, "Holger'in, BM • Meryem'i kaçırıldıktan iOgün Genel Sekreteri'nden getirdiği mesasonra gece karanlığında evine jın Rumlann 29 mart belgesini kayakın bir yere getirip serbest bı bul etmediğini vurgulayan bir mesaj olduğunu" da doğruladı. rakan kişi kimdi? CumhurıyeJ C KıtapKulubu CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE ŞÖYLEŞİ VE İMZA GÜNLERİ Plevne eşrafından Zehra ve Süleyman Şanlı'nın oğlu, Kıymet ve Ismail Beyin damatları, Merhum Necmettin ve Meliha Kasıarlak'ın enişteleri, Eribe Şanlı, Guray Şanlı ve Zehra Güvener'm babalan, Eren Guvener ve Hatice Şanlı'nın kayınpederleri, Zeynep ve Onur Guvener ile Işıl Şanlı'nın sevgih dedeleri, Feriha Şanlı'nın dtğerli eşi ACIKAYIP HİLMİ ŞAMJ Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumun renazesi 20 Mart Cuma gunu (Bugün) Erenköy Galıppaşa Camii'nde kılınacak oğle namazını muteakip Zincirlikuyu'daki ebedi ıstirahatgâhına defnedılecektir. Allah rahmet eylesın. Bilgisayar yardımıyla öğrenme JJaber Merkezi Ingiliz Kültür Heyeti tarafından JLM. düzenlenen bir seminerde, konuk eğitimci Dr. Peter Williams, Bilgisayar Yardımıyla öğrenme (CAL) konusunu anlattı. tskoçya daki Mikroelektronik, Eğitim ve Geliştirme Merkezi yöneticilerinden Dr. fVilliams, iki ay süreyle bulunduğu Türkiye'de çeşitli eğitim kurumlarmda inceiemelerde bulunduktan, bilim ve eğitim alanlannda bilgisayar kullanımıyla ilgili danışmanlık çalışmaları yaptıktan sonra uğradığı Istanbul'da da iki seminer verdi. Seminerlerde bilgisayar kullanımımn eğitim kurumlannda yaygınlaştırılmasınm önemi üzerinde duran ve bu konudaki son gelişmeleri örnekleriyle anlatan Peter fVilliams, Iskoçya ve Türkiye arasında, eğitim kurumlannın yapısı ve öğrenim süreieri açısından büyük benzerlikler olduğunu söyledi. KADIN YAZARLAR HAFTASI 20 Mart Cuma: (bugün) LAT1FE TEKIN ZEYNEP ORAL 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günü nedeniyle AİLESİ CALJSANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 16 0018 00 Kumar cinayeti ' stanbul (a.a.) Kuçükyalı'da, iki inşaat işçisi arasında / kumar yüzünden çıkan kavga ölümle sonuçlandı. Pınar Sokak'ta gece geç saatlerde meydana gelen olayda, Kâzım Fazlıoğlu (30) ve Mustafa Zenbil (26), kahvehanede kumar oynarlarken para yüzünden tartışmaya başladılar. Kahvede bulunan müşteriler, iki gencin kavgasını güçlükle yatıştırdılar. Ancak öfkesini dindiremeyen Kâzım Fazlıoğlu, eve gitmek üzere kahveden çıkan Mustafa Zenbil'in yolunu keserek, karnından bıçakladı. Ağır yaralı olarak Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırılan Mustafa Zenbil kurtarılamadı. Katil yakalandı. 21 Mart Cumartesi: (yann).. MÜZEHHER VANÛ '*• IŞIL ÖZGENTÜRK KARTAL OTEL SICAK YUVANIZ KAPALl YİÎZME HAV1 ZVDİSKO • S.41 \A VCRETSİZ ÜFTLER ve TELESKİ ÇAY ıv IHLAMl KL^VZ 5 DOĞAL KAYAK PİSTİ KARTALKfiYA Geçim sağlayan gelir SORV: Annem, bir başka ilden emekli dul maaşı almaktadır. Ancak birlikte oturmaktayız ve bulundugumuz ve birlikte oturduğumuz şehirde ise BağKur şimdilik sağlık hizmeti verememektedir. Devlet memuru olmam nedeni>le bakmakla >ükümlii olduğum kişi olarak annemi tedavi yardımından yararland,rabilir miyim? m saat: 16.0019.00 Cumhuriyet Kitap Kulübu Sergi Salonu Cağaloğlu, Türkocağı Cad. 3941 Kaçırümaz fırsat, mükemmcl yaunm, on gün içinde satılması zorunlu. t Bir kişi tam panslyon Pazar Perşembe Perşembe Pazar Pazar Pazar Cuma Pazar (4 gece 5 gün) 1OOOOO TL (3 gece 4 gün) 105.OOO TL (7 gece 8 gün) 2O5.OOO TL (2 gece 3 pün) 8O.0OO TL Rasathane: İstisnai bir hava yaşandı ' stanbul (a.a.) Kandilli Rasathanesi, son 75 yıllık / meteoroloji kayıtlarına göre, mart ayında Jstanbul'da "istisnai" bir hava yaşandığını açıkladı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nde yapılan gözlem sonuçlanna göre, en soğuk mart ayı 1929 yılında gönildü. Sıcaklığm sıfırın altında 7.3 dereceye kadar düştüğü bolgede, kar kalınlığı 30 santimetre ölcüldü ve 5 mart 1929 günü Boğaz'da Tuna Nehri'nden gelen buz parçalan gözlendi. Bu arada 25 Şubat 1954 günü Tuna Nehri'nden çözülen buzlann yine /stanbul Boğazı'na kadar geldiği ve 11 gün kadar Boğaz'da kalmalarına rağmen, sıcaklıkta büyük düşüş gözlenmediği belirtildi. SÜREYYA PLAJI BtTİŞİĞİ DENİZ ÜSTÜ TERAS KATI Sureyya Plajı, tren istasyonuna 30 adım mesafede, Adalara karşı deniz üstünde 200 m ! , şömineli 5 oda ve 2 banyo mükemmel kat, pek çok acele satıhktır. Toplam tutan 45 milyon olup, 25 milyon pesin, bakiye iki eşit taksitte ve 60 gün içinde ödenebilir. Bu fıyat pazarlıksız ve kesin fıyattır. llgilcnenlerin lütfen Süreyya Plajı bitişigi, Küçukyalı Cad. No:81 Kat 4 (Fikriye apt.) adresindeki bu değerli mülkü önce görmeleri (anahtar için aynı adreste 2. katta Nedime Hamm'a başvurmaları) daha sonra mal sahibiyle görüşmek için 163 73 62 no'lu telefondan aramaları rica olunur. j^V? Tüm servlslerlmiz, ulaşım, otobüs dahll Ot^tllf aksamadan sürmektedlr. Yolumuz açıktır. Rez: Beşıktaş 161 10 74 158 49 27 161 82 26 Kadıköy 336 16 60 Telex 26105 Orortr. Beşıktaş Barbaros bulvarı No 35 ŞIŞLI TERAKKİLİLER Geleneksel talaş boreğı gunurnüzde okulumuzda buluşalım. 29 Mart 1987 pazar, saat 10.30. Not: 1937 mezunlarına 50. yıl onur belgeleri verilecektir. Teşnfleri. YÖNETİM KURULU YANIT: "Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği" ne göre tedavi ve yol giderlerinden yararlanacak olanlar" şunlardır: "A. Yurt içinde: a) Devlet memuru, b) Devlet memurunun herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan eşi, c) Devlet memurunun bakmakla yükümlü olduğu ve herhangi bir şekilde sağlık yardımından yararlanamayan ana, babası, c) Devlet memurunun çocukları." Annenize bakmakla yukümlü bulunmanızın ölçüsü ne olacaktır. Bir başka anlatımla annenizin "geçimini sağlayacak bir geliri olmamak" koşuludur. "Geçimini sağlayabilecek bir geliri olmanın parasaJ karşılığı nedir?" sorusunun yanıtı ise BağKur Genel Müdürlüğünun 268 sayılı genelgesinde verilmiştir. "Geçimini sağlayacak başka bir gelir sınırının ne olması gerektiği hususu Yönetim Kurulu'nca alınan 76/59 sayılı kararla ^10.8.1976 gun ve 15462 sayılı Resmi Gazete'de neşredilen 1.7.1976 gün ve 2022 sayılı 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz Türk vatandaşlarına aylık bağlanması hakkında) kanunla tespit edilen aylık miktarını geçmeyecek kadar geliri bulunan kız çocuklarla dul kalmış kızlara hak ettikleri ölum aylıklarının bağlanması şeklinde tespit edilmiş bulunmaktadır." Böylece 66 katsayı ile 60 gösterge sayısı çarpımı buiunan 3.960 TL tutar "geçim sağlayan gelir" olarak kabul edilmektedir. Annenizin 3.960 TL'den fazla dul maaşı alması nedeniyle siz ona yasal olarak bakmakla yukumlü sayılmazsınız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle