18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 18 MART 1987 Inönü'den milletvekillerine moral A nkara (anka) SHP ım. Genel Başkanı Erdal înönü, partisinin milletvekillerinin ulusal bütünlüğü korumada, halkın çıkarlarını üstün tutmada, vatandaşlık haklarım hiç kimseye çiğnetmemede Meclisin en başta gelen koruyucusu olduğunu gösterdiklerini bildirerek ^ kendilerine moral verdi. înönü, SHP Meclis grubundaki konuşmasında, "Bunu tek başınıza yaptımz tkıidar partisı bazen arkanızdan gelmek zorunda kaldı. Bazen de sizleri şaşkınhkla seyritti. Ama bu Meclisin görevini yaptığını göstermesine engel olmadı. Sizleri candan kutluyorum" dedi. Işkeııce ilkokula da girdi Muğla'nın Yeşilyurt kasabasında not defteri kaybolan öğretmen Hatice Çolak ilkokul 4. sınıftaki Şeniz Karademir, Özden Toprak ve Veral Gökcuman adlı öğrencileri 2 saat tuvalete hapsettirip üzerlerine soğuk su döktürdü. öğrenci velileri valiliğe başvurdular. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Muğla'ya bağlı Yeşilyurt kasabası ilkokulunda "kaybolan not defterini alanı söyletmek için" üç öğrencisini okul tuvaletine hapsederek eksi dört derece soğukta üzerlerine su döktürduğu iddia edilen öğretmen, veliler tarafından vilayet ve milli eğitim müdurlüğüne şikâyet edildi. öğrenci velilerinden Mustafa Karademir ve Şerafettin Gökcuman öğretmen Hatice Çolak'ın not defterinin kaybolmasından sorumlu tutarak Özden Toprak, Şeniz Karademir ve Veral Gökcuman isimli dördüncü sınıf öğrencilerini okul tuvaletine kapatarak adela işkence yaptığını söylediler. Okul müdürü, "Bazı öğretmen arkadaşlann önerisi ile birkac dakikacık kapatmıştık" dedi. öğrenci velilerinden Mustafa Karademir kızı Şeniz Karademir'in okul dönüşünde eve sınlsıklam geldiğini, çizmelerinin su dolu olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Ögretmenin kaybolan not defterinin çop kutustından bulunmasından sonra defterin üzerinde Şeniz Karademir ve Veral Gökduman isimlerini görerek snçtı itiraf ettirmek amacıyla tuvalete iki ders saati boyunca üç öf renciyi hapsettiğini ve üzerlerinden su döktürdüğfinii kızımın ifadesi iizerine ögrendim. Şimdi, eve korkudan ve soguktan titreyerek dönen kızımı okula göndennekte güçlfik çekiyonım." Şikâyetçi velilerden Şerafettin Gökcuman ise, "Biz çocuklanmızi okula egitilsinler diye gönderiyoruz. İşkence edilsinler diye degfl." dedi. Bu arada, kendisi ile görüştüğümüz Muğb Milli Eğitim Müdürü Fevzi Pişkin olayı müfettişlerden duyduğunu belirterek, "Henüz bize ulaşmadı. Ulaştığında gereken yapüacaktır" dedi. Okul Müdürü Ali Ozdemir de konu ile ilgili sorulanmızı yanıtlarken, "olayın dogruluk yöntt yok" dedi. Ozdemir, "\Wilerin dilekçderi var. Buna ne diyorsunuz?" biçimindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: "Ogretmenin not defteri kaybolmuş. Defterin bulunması için öğrendlerin ifadderini aldık. Ama buhunadık. Bnnun üzerine bazı öğretmen arkadaşlann önerisi ile belki korkudan birbirierine söyletirler diye 23 dakikacık kapatıldıiar. Su falan da dökmedik." Vali Yucel Bolgen ise "Gereken yapılacaktır" dedi. Defteri kaybolan öğretmen 3 öğrenciyi hapsettirip üzerlerine su döktürdü Ele alınmayan yasa önerileri nkara (Cumhuriyet Bürosu) SHP'li Feridun Şakir öğünç ve arkadaşlan, bugüne kadar Meclise verdikleri 74 adet yasa önerisinin hiçbirinin komisyonlarda ele alınmadığım belirterek, bu konuda genel görüşme açılmasmı istediler. öğünç ve arkadaşlannın dün TBMM Baskanlığı'na verdikleri önergede, yasa önerilerinin gündeme ahnmasımn ANAP iktidan ve hükümet tarafından bilinçli bir şekilde engellendiği kaydedüdi. Özal, spor yapıp, gazetecilerle sohbet etti Demirkent: 82 Anayasası'yla Ceza Kanunu çağa uyamaz ' stanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, / TCK ön tasarısı ile ilgili olarak, "1982 Anayasası var oldukça Ceza Kanunu'nun çağın kosullarına uyması mümkün değU" dedi. Gazeteciler Cemiyeti Meslek Divam'nın dünkü toplantısında, TCK ön tasansında basını ilgilendiren maddeler tartısıldı. Cemiyet Başkanı Nezih Demirkent, toplantının açılışında yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Bu Ceza Kanunu çağın kosullarına uydurulmuş olsa, fıkir özgürlüğünü kısıtlayıcı bazı maddelerin de çağın kosullarına uygun hale getirilmesi gerekirdi. 1982 Anayasası varoldukça, Ceza Kanunu 'nun çağın kosullarına uyması mümkün değil. Anayasada değişiklik yapıhrsa Ceza Kanunu 'nda da birtakım değisiklikler yapmak mümkün olabilir." İran sınırına yığınakyok bir teneke beyaz peynir gönderdiği haberini verdiler. Ozal bunun üzerine, Taciroğlu'nun peynirini çok yağlı olduğu için yiyemediğini, esasen peynir gibi yiyeceklerin kendisine yasak olduğunu belirtti. Özal'ın dünkü yürüyüşüne Samsun Milletvekili Süleyman Yağcıoğlu'nun gündelik giysileri ile katılması renk kattı. 45 metre uzunluğundaki pistte 33 tur atan Özal 1.5 mil süren yürüyüşü sırasında iki kez durdu. Tansiyonunu ve nabzını ölçtürdü. Başbakan Özal yürüyuşten sonra gazetecilerle sohbet ederken, Houston'da kaldığı süre içinde en hoşlandığı şeylerden birinin kjtap okumak olduğunu söyledi. Yunanistan'ın uzun senelerden beri Türkiye açısından sorun olduğunu ve olmaya devam ettiğini anlatan Özal, bu ulkenin Osmanlı'dan bağımsızlığını aldığından beri Türkiye ile sürekli bir takım meseleler çıkardığını söyledi. "Papandreu'ya göre esas suçlu Türkiye'dir,"dedi. Papandreu'nun bu tezini çürüttüğünü iddia eden Özal Kıbrıs'ta olanları Yunan yayılma politikasının son "enosis"i olarak niteledi, "Eger biz müdahale etmemiş olsaydık, bugün Kıbrıs bir Yunan toprağı haline gelmiş olacaktı" dedi, sözlerine şunları ekledi: "Ders kitaplannı inceletelim, ilkokullardan ortaokullara göreceksiniz ki, Türkiye aleyhine 10 misli daha fazla şey var, Yunan kitaplarında. Hiç okumadım ama tahminim budur. Yunan kü(üphanesini incekyin Türkiye aleyhinde 10 misli kitap bulacak Baştürk'ün savunması Fransa'da Ingilizce olarak yayımlandı JJaber Merkezi DtSK Genel Başkanı Abdullah M~M Baştürk'ün bir süre önce Türkçe basılan savunması şimdi de Fransa'da İngilizce olarak yayımlandı. Baştürk'ün savunmasının lngilizcesi 199 sayfa; "Türkiye'de Sendikacılık Yargılanıyor. Abdullah Baştürk'ün Savunması" adını taşıyor. Önsözde çevirinin Yıldınm Koç tarafından aslına sadık kalınarak yapıldığı belirtiliyor. Kitabın dağıtımmı PSt yapıyor. Şu anda başta Batı Avrupa sendikal kuruluşlan olmak üzere bir çok sendika merkezi tarafından artan ölçüde talep edildiği bildiriliyor. Başbakan özal, Marriott Oteli'ne çıkışının ikinci gününde de spor yaptı ve Ankara'yla telefonla görüştü. Otelin spor salonunda yürüyüşe eşlik eden gazetecilerle konuşan özal, İran sınırına yığınak yapıldığı iddialannı yalanlarken, muhalefetin kendisini karşılama için hazırlanan törenlere yaptığı eleştiriyi, "Kanuni'den de hesap sormaya kalkışacak" dedi. ŞEBNEM ATÎYAS HOUSTON Başbakan Turgut Özal, Marriott Oteli'ne çıkışının ikinci gününü spor yapmak ve Ankara'yla telefonda konuşmakla geçirdi. Özal, otelin spor salonunda yürüyüşünde kendisine eşlik eden gazetecilerle de sohbet etti. Özal tele basın toplantısını ise cumartesi gunü yapacak. Sağlık durumu hızla düzeldiği için önceki gün yürüyüş mesafesi otelin beden eğitimi salonunda 4 kilometreye çıkarılan özal, öğleden sonra gazetecilerle konuşurken Türkiye'ye dönüşünde yapılacak karşılama törenleri konusunda muhalefetin yönelttiğreteştirileri de yanıtladı. Karşılama torenlerinin Kanuni Sultan Süleyman'ın Nfohaç Seferi'nden dönüşüne benzetildiği kendisine hatırlatılınca Özal, "Kanuni'nin nasıl karşılandığını görmiişler mi?" diye sordu, sonra da "Herhalde muhalefet Mohaç seferinden dönüşünde karşılama töreni düzenlendi diye Kanuni Sultan Sülevman'dan da hesap sormaya kalkışacak" diye ekledi. Özal bir soru üzerine İran sınınna asker yığıldığı konusundaki söylentilerin doğru olmadığını da belirtti. Özal, bu arada sırtındaki sarı çizgili gri eşofmanın ne mali olduğunu sorulunca, Amerikan mallarının kalitesini beğenmediği için bunu Turkiye'den getirttiği yanıtını verdi. Başbakan bir aralık beyaz pe\niri çok özlediğini söyle>ince danışmanları Taciroğlu fırmasının Avrupa'da bölücü eylemler TJaber Merkezi Bölücüler dün Türkiye'nin Viyana A Â büyükelçiliğine bağlı Basın ve Enformasyon Bürosu'nu, Federal Almanya'nm Saarbrücken kentinde de belediye binasını işgal etti. Viyana'daki işgal olayında polis, işgalci 30 bölücüyü zorla binadan dışarı çıkardı. Bu arada bölücülerden biri A vusturyalı bir polisi yaraladı. Binayı terk etmek istemeyen 13 bölücü de polis tarafından kısa süreli gözaltında tutuldu. Saarbrücken belediyesini basan 30 kişilik grup da belediye başkanı Helmut Müller'le görüşme isteklerini kabul ettirdiler. sınız." dedi. Başbakan, Ankaralı gazeteciler için Houston'dan düzenleyeceği tele basın toplantısını ise cumartesi T.S.İ 18'de yapacak. Yapılan program uyannca Ankara'da başbakanlıkta toplanacak olan 8 ya da 9 gazetenin sahip, genel yayın müdürü veya başyazarı düzeyinde temsilciler basın toplantısına katılabilecek. Gazeteciler kurayla belirlenecek, ilk turda sırayla birer soru yöneltecekler. Başbakan da bunları cevaplandıracak. İkinci tuıda gazeteciler yine kurayla belirlenerek ikinci sorularını yöneltecekler. Başbakanın ceyaplanyla birlikte ayrılan süre bir saat olacak. Bunun ardından Housuton'da başbakanı izleyen gazeteciler birer soru yöneltecek. Bu tur da yanm saat sürecek. ÖĞRETMENİUYARDI Keçiören\e bağh Bağbım Ortaokulu Vw habersiz giden Cumhurbaşkam Evren, bir erkek öğretmenin ağzında sakızla konuşmasma üzüldü. Evren, öğretmen i, sakızı yere atınca uyararak çöp kutusuna attırdu Cumhurbaşkam daha sonra Keçiören Kaymakatr.ı'ndan bilgi aldu Evrenln okul baskını ANKARA (&A.) Cumhurbaşkam Kenan Evren, dün ani olarak, Keciören'e bağlı Bağlum bucağına gitti ve buradaki ortaokulu denetledi. Evren, okuldaki incelemelerinden memnun kalmadı. Cumhurbaşkam Kenan Evren, Bağlum Ortaokulu'ndaki eğitim ve öğretimden kendisine şikâyet mektuplan gelmesi üzerine, dün saat 10.00'da A nkara Valisi Cahit Bayar'ı Çankaya Köşkü'ne davet ederek, bir süre görüştü. Cumhurbaşkanı daha sonra Vali Bayar ile habersiz Bağlum Ortaokulu'na gitti. Baransel, Keçiören Kaymakamlığı'nda konuyla ilgili olarak basın mensuplanna şu açıklamayı yaptı: "Sayın Cumhurbaşkanımız, bu sabah saat 10.00 sıralarında Sayın Valiyi Köşk'e davet etti. Bir süre görüştükten sonra, aniden Keciören'e bağlı Bağlum nahiyesi ortaokuluna gitme karan alındı. Sayın Cumhurbaskanımız ortaokula gitti, burasını gezdi, gördü. öyle anlaşılıyor ki, orada eğitimin iyi gitmediğine ilişkin mektuplar gelmiş, yansımış. Cumhurbaskanımız bizzat olayı yerinde görmek istedi. Edindiği izlenim şu: Gerçekten de ortaokulda öyle pck düzgün bir durumla karşılaşmadı. Düzensizlikler vardı. öğretmenlerin biriki tanesi (doktora gideceğim) diye izin almış. Fakat orada dolaşıyorlardı. Birkaç sınıfta ders boş geçiyordu, onları gördü. Sıralar son derece düzensizdi, çocukların yerleşimi de aynı durumdaydı!' Demirel: ANAP'ı silkeleyeceğimiz gün yakındır AFYON (Cumhuriyet) Eski başbakanlardan Süleyman Demirel, ANAP hükumeti için "Silkeleyeceğimiz gün yakındır" dedi. Önceki gün geçirdiği bir kalp krizi sonucu ölen DYP Afyon İl Başkanı Dr. Abdullah Aydın'ın cenaze törenine katılmak üzere Afyon'a gelen Demirel, burada sevgi gösterileriyle karşılandı. Demirel'le birlikte eski AP'li parlamenterlerden Sadettin Bilgiç, Aydın Menderes, Muhammed Kelleci, tsmet Sezgin, Münif Islamoglu, Seyfi Öztürk ve Esat Kıratlıoğlu da Afyon'a geldiler. Süleyman Demirel, Afyon'dan Sanıklı'ya gelirken yolu sık sık yurttaşlar tarafından kesildi. UBA'nın haberine göre Demirel, kendisine yöneltilen "Özal özgürlüğünü neden vermiyor?" şeklindeki bir soru üzerine, "Ben özgüriim. Özgür olmayan sizsiniz. Halktır. Kimi seçeceğinize bile engel oluyorlar. Koltuk altında büyüyen Özal, bir gün gelecek halka hesap verecektir" şeklinde konuştu. Erdem, Sukoviç'i kabul etti A nkara, (aa.) Yugoslav Sosyalist Federal Cumhuriyeti JM. Parlamentosu Dış Politika Komisyonu Başkanı Dr. Mijat Sukoviç ve beraberindeki heyet, TBMM Başkan Vekili Arif Şevket Bilgin ve Başbakan Vekili Kaya Erdem tarafından kabul edildi. Bilgin, kabulde yaptığı konuşmada Yugoslavya ile Türkiye arasında hiçbir siyasi problemin bulunmadığını belirttl Bilgin, Türkiye'nin Ortadoğu'da, Yugoslavya'nın da Balkanlar'da birer istikrar unsuru olduklarım sö'yledi. Kaya Erdem de yaptığı kısa konuşmada, konuklara iyi dileklerini belirterek, "Temaslarımız ve görüşmelerimiz. iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da arttınlmasına yardımcı olacaktır" dedi. (Fotoğraf: OM.) Bağlum Ortaokulu'nda koridorda karşılastığı bir erkek öğretmenin ağzmda sakızla konuşması Cumhurbaşkam Kenan Evren'i çok üzdü. Cumhurbaşkanı'nın yanındaki görevliler uyarınca, öğretmen sakızı yere attı. Bu harekete sinirlenen Cumhurbaşkanı, öğretmene sakızı yerden alıp çöpe atmasını söyledi. öğretmen de sakızı yerden alıp çöp kutusuna attı. Cumhurbaskanlığı Basın MUşaviri Ali "Paralı propaganda" Anayasa Mahkemesi'nae nkara (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, dün yaptığı görüşmede Cumhurbaşkam Kenan Evren'in, seçmen kütüklerinin hazırlanmasmı ve seçimlerin temel hükümlerini değiştiren yasanın "siyasal partilere TV'da paralı propaganda olanağı veren " maddesinin iptaline ilişkin başvurusunun ilk incelemisini yaptı ve esasa geçilmesine karar verdi. Cumhurbaşkam Kenan Evren geçen hafta çarşamba günü Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda söz konusu maddenin, partilerarası eşitsizliklere neden olacağını, uygulamanm tartışmalara ve huzursuzluklara yol açacağını bildirmişti. Evren gerekçesinde ayrıca, TRT Reklam Yönetmeliği'nin "reklamlarda siyasal propaganda yapılamayacağım" düzenleyen maddesini de hatırlatmıştı. Anayasa Mahkemesi dün, kamuoyunda hülle partisi davası diye bilinen, "Halk Partisi'nin kurulmamış olduğunun saptanmasına ilişkin" başvurusunu da görüştü. Bir milli ve manevi değer' vakfı daha Fetih İlim Araştırma Vakfı "Milli, manevi değerlere bağlı gençler yetiştirecek, burs verecek, zirai, sınai, ticari işletmeler kuracak." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) "Milli manevi değerlere bağlı gençler yetiştirmek" amacını taşıyan bir vakıf daha kuruldu. Vakıflar Genel Mudürlüğü'nce kuruluş ilanı Resmi Gazete'de yayımlanan Fetih İlim ve Araştırma Vakfı, İstanbul'daetkinlik gosterecek. Mal varlığı, Bakırköy'de 4 bin 240 metrekarelik arsanın yarısı ve 7 milyon nakit olarak açıklanan vakfın amaçları özetle şöyle sıralandı: "Milli ve manevi değerlere bağlı kabiliyetli gençler yetiştirmek, tahsil imkânı sağlamak, burs vermek. Kuranı Kerim kurslan, sanat ve eğitim merkezleri açmak, eğitim müesseseleri, yurtlar, cami ve mescitler, konfcrans salonları, kütüphaneler, huzurevleri inşa ve tesis etmek, milli ve İslami sahalardaki araştırmalara öncelik vermek suretiyle kitap telif ve tercüme ettirmek, bunları neşretmek, dergi, gazete çıkarmak. zirai, sınai, ticari sahalarda işletmeler kurmak. vakfın gayesine hizmel veren diğer müesseselere yardım etmek." Zekeriya Özen, Kerim Aytekin, Zekai Özen. Celal Özen, Nevzat Yiğit, Bilal Yiğit, Binali Ayan da vakfın kuruculan olarak bildirilivor. 4 İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA Bir Parmak BaL.. İZMİR Hükümet kırsal kesimin temel gerek gi kaçakçılığı da OnlenecektL sinimi olan gübre, ilaç, tohum gibi tanmsal girdiHükümetin bildiği, ancak bilmezlikten geldiği leri için "ÜrrticUerin DesteklemnesT başlığt altm bir olay gözden uzak tutulmak isteniyor. Bu da da bir dizı paket hazırlıyor. şu: Karadeniz'den Çukurova'ya, Antakya'dan GeÜreticiler tanm girdilerini hiçbir zaman peşin diz Ovası'na değin, üretîcinin yogun olduğu böl parayla almazlar. Trakya'da "ayçiçeğisaümı"nda gelerde ANAP örgulleri bir süre önce tarım kesı ödenmek üzere aiınan ilaç, tohum ve gübre, ürün minin sorunlanna ilişkin bir rapor hazırlayıp An satıldıktan sonra satıcıya taksitle, ustelik katlanakara'ya göndermişlerdl Başbakan Yardımcısı Kaya rok ödenir. Ege'de, Çukurova'da, Karadeniz'de de Erdem ise, her hafta sonu geldiği Izmir'de ureti boyledır. Ordu'da ve Gıresun'da "manav"larfıncilerle itiski kuruyor, onlann sorunlanm dinliyor dık ureticisinin ozel bankalandır. Devlet Baba sadu. hip çıkmadığından, üreticiler sıkısınca manavlaDYP, Ege'de TARlŞ, Trakya'da Thzkya Yağlı To ra kosarlar. Küçuk üreticiler için 500 bin lira fahumlar, Adana'da Çukobirlik, Karadeniz'de Fis tura almak bile bugün için hayalden başka bir şey kobirlik ve Antalya'da Antbirlik gibi üretici koo değildir. peratiflerinin yönetimlerini kademeli olarak ek geO halde "Üreticiyi Destekleme" adı altındaki uyçirmeyi surdürüyordu. ANAP, SHP ile birlikte kü gulamanm bu bölümü küçuk işletme sahiplerinin çük birimlerde tek tük basan kazamrken DYP, işıne yaramayacaktır. Bu uygulamadan, samnz bü"yönetim kunıOanm" silme götürüyordu. Kısacası yük işletme sahipleri yararlanacaklardır. DYP kırsal kesimden ses getiriyordu... Demek ki bir anlamı yok... ANAP iktidan üreticiyi hosnut kılmak için haHükümetin hazırtadığı "rtform projesi"nin mazırladığı "umut paketleri" ile artık dağ köylerine liyeti 2 trilyonu buluyor. Ayrıca bir fon kurulubıle giren televizyon araahğıyla kırsal kesime mesaj yor. Sıkışık üreticiye bu fondan aktarma yapılavermenin zamam geldiğini anlamıştı. Çünkü 7 ha cak. Ancak, uygulamanm nasıl olacağı konusunziranda yapılacak 81 yerieşim birimindeki yerel se da net bir açıklama şimdiye değin yapılmadı. çimtere genel seçim havasında girilecekti. Bu neGeçmîş yıllardaki üreticiyi desteklemek amacıyla denk de üreticiye gübre, tohum, ilaç, akaryakıt gibi sürdürülen "tabanjîyat uygulaması" 1987yılıntanm girdilerinde bir tür vergı iadesi uygulanacak da sözde kalmıstır. Değışken biryapı gösteren kırtı. 500 bin liralık girdi faturası getiren üreticiye Zi sal kesim bunun farkındadır. Bu nedenle de DYP, raat Bankası yüzde 30 vergi iadesi ödeyecek, böykırsalkesimde TARtŞ, Antbirlik, Fıskobırlik. Çulece üreticinin cebine 150 bin lira girmis olacaktı. kobirlik, Trakya Yağlı Tohumlar gibi kooperalifBunun amacı, üreticinin tarlasına yeterince güb lerde tabandan gelen üretici gücuyle örgütlenmekre, ilaç ve tohum kullanmasıydı Böylece üretici tar tedir. Hükümetin bu kooperatifleri Ozelleştirme gilasına bol tanm girdisi alacak, bunun yanı sıra ver risimleri ise bir başka bahara ertelenmiştir. DPT ile Tanm Orman ve KOyişleri Bakanlığı: mn ortaklaşa hazırladıklan "üreticiyi güçlendame" paketi açıldığmda her seyi daha açık biçimde göreceğiz. Bu konuyla ilgili tartışmalar uzun süre gündemde kalacak gibi gOrünüyor. TARtŞ, Çukobirlik, Fiskobirlik ve Antbirlik'te bugün, üretici onaklar için uygulanan modeli eleştiren SHP Genel Başkanı Erdal Înönü "nün, bu 'onudaki ilginç açıklaması şöyle: "Bakın Egeli üreticilerin ortak olduğu TARtŞ, artık üreticiye gübre verirken nasıl smırlama getiriyor: Çiftçiye TARtŞ'e getirdiği mala göre gübre veriyor, yüzde 15 oranında toprak altı gübresi, yüzde 25 oranında toprak üstü gübresi veriyor. Bunun üzerine çiftçi ihtiyacı olan gübreyi dısandan almak zorunda, bu gübrenin küosu da 20 lira daha pahah, yeni gübre bayüeri ise hep ANAP% gene bütün üreticilerin ortak olduğu Tarisbank ortaklara ancak 75 bin liraya kadar kredi verebüiyor. tmkânlanmn çoğunu ticari kredüerle kapatıyor." Hükümetin kırsal kesimde asıl alması gereken önlem, üretidden 285 liraya satın aldığı pamuğu 600 liradan satan tüccara yönelik olmak Bir de üreticiye desteklemefıyat politikası uygulanmah. Gerisi üreticinin ağzına bir parmak bal çalmaktan başka bir şey değildir. Bu olmadığı sürece yıllardır çıkmazda olan tanm kesimi, üretidden ihracatçısına değin uzanan çizgide çok yakın gelecekte dış pazarlardan da elini eteğini çekecektir... 1986 yıtında Viyana kapılanndan dönen limon yüklü TIR'lar gibL. Evren aleyhine açılan dava temyizde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yazar Aziz Nesin'in, "Cumhurbaşkam Kenan Evren'in Aydınlar Dilekçesi'ni imzalayanları vatan hainliği" ile suçladığı iddiasıyla Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açmak istediği, ancak mahkemece "dava açılmasına gerek bulunmadığı" yolundaki kararı temyiz edildi. Nesin, avukatı Emin Deger aracılığıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne ilettiği temyiz dilekçesinde, "Cumhurbaşkanlannın her sözü, görevi ile ilgili değildir. Kişilere hakaret etmek, nasıl görevle ilgili sayılabilir?" göruşüne yer verdi. Yazar Aziz Nesin'in avukatı Emin Değer tarafından hazırlanan temyiz dilekçesinde, "Cumhurbaşkanlarının yargı bağışıklığı bulunması nedeniyle haklarında dava açılamayacağı" yolunda Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce aiınan karar eleştirilerek, mahkemenin bu karara zorlama bir yorumla ulaştığı belirtildi. Temyiz dilekçesinde, 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin "bu zoraki yorumu" bilimsel görüşlere ve çağdaş anayasaların ilgili hükümlerine dayandırma yerine, 12 Eylül koşulları içinde hazırlanmış ve daha sonra da anayasa metnine bile girmemiş olan Danışma Meclisi Anayasa Komisyonu'nun hazırladığı gerekçeye dayandırdığı ileri surüldu. SHP, TFT'den cevap hakkı istedi nkara (Cumhuriyet Bürosu) SHP, Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Hasan Celal Güzel'in TRT'nin haber bültenlerinde yayımlanan bir açıklaması nedeniyle TRT'den cevap hakkı istedi. SHP Genel Sekreterliği'nin Sulh ve Ceza Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, "12.3.1987 günü TV1 20.00 ana haber bülteninde Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Hasan Celal Güzel, parti tarafından TBMM Baskanlığı'na verilen TRT hakkındaki Meclis araştırma önergemizi ciddi bulmadıklarım beyan ederek 2954 sayılı yasanın 27. maddesi çerçevesinde partimiz cdına cevap hakkı doğmasına neden olmuştur" denildi. TRT'nin cevap hakkı konusundaki isteği 16 mart tarihinde reddetmesı nedeniyle SHP Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurarak cevap metinlerinin TRT'de yaytmlanmasına karar verilmesini istedi. Yeminli mali müşavirlik görüşüldü nkara (Cumhuriyet Bürosu) Odalar birliği Yüksek tstişare Konseyi, yeminli mali müşavirlik ve muhasebecilik konusunu ele aldı. Birlik Başkanı Ali Coşkun, söz konusu kurumu, uygulanan ekonomik politikanın vazgeçilmez bir gereği olarak gördüklerini söyledi. Coşkun, uygulamaya yönelik bazı eksiklerin gelişmiş ülkelerdeki örneklere uygun olarak giderilmesini de unerdi. Cindoruk: Meclis yokuzluklar için de anlaşmah ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Hüsameltin Cindoruk, Doğu ve Guneydoğu sorununda Meclisin ve partilerin tam bir birlik içinde bulunduklarını söyledi. Cindoruk, iktidarın bu konudaki duyarlılığını Meclis araştırmalarında da gostermesini istedi. DYP Genel Başkanı, partisinin grup toplanıısında yaptığı konuşmada, Meclisteki Doğu ve Guneydoğu olavlarıyla ilgili gorüşmeleri olumlu karşıladıklarını açıkladı. Türkiye'nin sorunlarının Mecliste konuşulması gerektiğine de değinen Cindoruk, Doğu ve Guneydoğu'da Türkiye'nin toprak bütunluğune kar>ı hareket bulunduğunu, dış kaynaklı ve mihraklı her saldırının sonuçsuz kalmaya mahkum bulunduğunu belirtti. Bu konudaki yapıcı tavırlarını sürdüreceklerini kaydeden DYP Genel Başkanı, "TBMM zemini seçilince korkulacak bir şe> olmadığı bugunkü görüşmelerde anlaşılacaklır. Yolsuzluklar ve aykmlıklar da bu Meclisçe incelenmelidir. Meclis araştırması komisyonlan kurulmasında korkulacak birşey yoktur. İktidann peşin net oyunu değiştirmelerini diliyor ve bekliyoruz" dedi. Cindoruk, ihracatın 7.5 nıilyarın altında kaldığını, dış ticaret açığının geçen yıl 3 milyar 648 milyon dolarla en büyük dış ticaret açığı olduğunu söyledi. Karın belediyeler efsanesini sondürdüğunü, İstanbul'un kilitlendiğini bildiren Cindoruk, bu kente 3.5 yılda hiçbir altyapı yatınmı yapılmadığını, bunun da yağan karla otaya çıktığını söyledi. DYP Genel Başkanı, sadece şovla ve reklamla hiçbir sorunun çözumlenemeyeceğini belirttiği konuşmasında erken seçim istemini de yineledi. ABD cephane gemisi Gölcük'te G ölcük (a.a.) ABD fılosuna bağlı "Nitro" adlı cephane gemisi onarım için Gölcük'e geldi. Akdeniz'de görev yapan, 350 personelli Nitro adlı gemi, Gölcük Tersanesi'nde bakım ve onanmdan geçirilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle