28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Hindistan'la Pakistan arasında anlaşma De Cuellafın 2 temsilâsi, Kıbrıs Türk veRum yönetimleriyle görüşecek F eni Delhi (a. a.) Hindistan ve Pakistan hükUmet temsilcileri arasında, iki ülkenin sımrındaki gerginliği gidermek üzere beş gündür yapılan görüşmeler anlaşmayla sonuçlandı. Pakistan Dışişleri Bakanı Abdüssettar ile Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sekreteri Alfred Gonsalves tarafmdan imzalanan ve sınır gerginliğinin giderilmesi için her iki tarafın da adımlar atmasmı öngören anlaşmanın ayrıntıları açıklanmadı. tki ülke arasındaki ilişkiler, ortak sınıra her iki tarafın da asker yığmasıyla gerginleşmişti. Kıbrıs'ta sıcak günler Rum yönetimi, BM Genel Sekreterinin "çerçeve metnV'ni tümüyle devre dışı bırakmak ve siyasal ortamda gerginliği tırmandırmak üzere yeni çabalara girişti. KKTCnin 8 kuruluşu, Rum kadınların protesto gösterilerine büyük bir mitingle karşılık verecek. "Türkiye'nin garantisinin çözüm için başkoşul oldugunu, uluslararası garantilerin kabul edilmezligini" vurguladı. Bu arada Rum tarafı, gerek radyo gerekse televizyonda Rum halkının Kıbrıs sorunu konusundaki duygularını yansıtmak üzere, Derinya ve Lefkoşa'daki gösterilerine ayrıntılı yer verirken, özel programlar yayımlamaya başladı. "Unutmam" sloganlarıyla Kuzey Kıbrıs'tan yayımladığı yer ve bölge fotoğraflarını da arttıran Rum tarafı, Sovyet Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Rodionov ve ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Koordinatörü James VVilkinson'ın ziyaretlerini olduğu gibi, Yugoslav Dışişleri Bakanı Dizdareviç'in Güney Kıbns'ı ziyaretinden yarar POLTriKADA SORUNLAR ERGUN BALQ İZZETRIZA YALIN LEFKOŞA Kıbrıs'ın kuzey ve güney kesimleri, üslerdeki askeri etkinliklerin ardından, hem halk hem de liderler katında, siyasal alanda sıcak günler yaşayacağa benziyor. Rum Kadınlar Eşgüdüm Komitesi'nin 1 şubatta başlatıp 20 şubata kadar tırmandırarak sürdürmeye karar verdiği oturma gösterileriyle yürüyüşlere karşı, KKTC'nin 8 kuruluşu bugün "tki kesimliligin göz ardı edilemeyecegine ve yeni bir göç olayı yaşanamayacagına" ilişkin büyük bir miting düzenliyor. BM'nin iki yetkilisi de Kıbrıs Türk ve Rum cumhurbaşkanlarıyla, Perez de Cuellar'ın yönergesi doğrultusunda görüşmelerde bulunacak... Programa göre, Perez de Cuellar'ın iki temsilcisi, bugün önce Rum Cumhurbaşkanı Kipriyanu, daha sonra da KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 1 la bir araya gelecek. BM Genel Sekreter Yardımcıhğı Daire MUdürü Gustave Feissel'in pazartesi gecesi Güney Kıbrıs'a gelerek ön hazırlıkları tamamlamasından sonra, BM Genel Sekreteri özel Siyasal Işler Yardımcısı Marrack Goulding de dün akşam üzeri adaya geldi. Rum tarafının BM Genel Sekreterinin çerçeve anlaşma taslağını tümüyle dcvre dışı bırakmak için son kozlarını kullanacağı gözlemleniyor. Bu nedenledir ki, BM Genel Sekreteri, temsilcilerinin Kıbrıs'taki temaslarırun öncesinde uzlaşmaz tavrını tırmandırmaya başladı. Rum yönetimi tüm kademeleriyle anlaşmazlık ortamı yaratmaya çalışırken, Rum Cumhurbaşkanı Kipriyanu da, "Var olmak için en kaçınılmaz önkoşulları sağlamayan bir çözümü kabul etmelerinin olanaksız oldugunu" tekrarladı. "Böyle bir çözümü kabul elmemiz halinde gelecekten hiç umııtlıı olamayız" diyen Kipriyanu, "Türk işgal kuvvetleri" olarak tanımladığı "Ttirk birlikleri ile Türk göçmenlerin Kıhns'tan çekilmesinde ısrarlı olduklarını" belirtti. "Türkiye'nin Kıbns'ı sürekli tehdit ettiğini" ileri süren Kipriyanu, "Bu tehdidi, güçlü uluslararası garantiler aracılığıyla etkisiz duruma getirmeleri gerek tigini" söyledi. "Rum yönetiminin, Kıbrıs sorununa barışçı bir çözüm bulunmasını istemediğine" dikkati çcken KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise, "Kıbrıs sorununa, ancak iki topluma da eşit statü tanıyan, iki kesimli, iki toplumlu bir federal yönetim kurulmasıyla çözüm bulunabilecegi" uyarısında bulundıı. Denktaş, lanma yollarını aradı. lslam ülkelerindeki aydınlatma gezilerini sürdüren Rum yetkililer, Dizdareviç'e de istekleri doğrultusunda demeçler verdirme girişiminde bulundular. Kipriyanu ve Yakovu'yla görüştükten sonra bir basın toplantısı düzenleyerek salı günü Güney Kıbrıs'tan ayrılan Yugoslav Dışişleri Bakanı, "Kıbrıs'ın bagımsızlık, toprak bülünlügü, birlik ve baglantısızlığından yana olduklarını" belirtirken, "Adanın bölünmesiyle işgaline de karşı oldugunu" söyledi. "Uluslararası konferansı desteklediklerini" açıklayan Dızdareviç, "Kıbrıs'ın bugünkü durumu içinde çözuın olamayavagını" ileri sürdü. Rum tarafının uzlaşmazlık yönünde yarattığı ortamı biraz daha sıcak hale getirmek üzere, Yunanistan Kadın Örgütleri Eşgüdüm Komitesi de, Kültür Bakanı Melina Mercury ile Başbakan Andreas Papandreu'nun esinin de aralarında bulunduğu bir heyetle, Kıbrıs'taki Rum kadın gösterilerine katılacak... Bir Politika ki... Yanılıyor olmayı dileriz. Ama Akdeniz'de son günlerde Amerikan deniz yığınağının yarattığı durum, giderek geçen yıl nlsan ayında ABD'nin Libya saldırısından önceki duruma benzemeye başlıyor. Libya saldırısından önce de ABD günlerce yörede yığınak yapmış, şimdi olduğu gibi dünya basınında ABD saldıracak mı, saldırmayacak mı? tartışması sürüp gitmiş, başka bir deyişle dünya kamuoyu ABD saidırısına hazırlanmıştı. Libya saldırısından önce de, şimdi olduğu gibi ABD'li yetkililer degişik açıklamalar yapmışlar, kimi "saldırı planı yok" derken, kimi de saldırıya hazır olduklarını belirtmişti. Ve sonunda ABD saldırmıştı. ABD yine aynı yola yönelip Lübnan'a saldırır mı? Biz bu aşamada, Beyaz Saray'da henüz böyle bir karar verildiğini sanmıyoruz. Ancak olaylann gelişmesi VVashington'u bu yola itebilir. Başka bir deyişle, askeri müdahale olasılığı giderek güçlenmektedir. ABD, günlerdir Doğu Akdeniz'de yığınak yapıp bölgeye savaş gemileri göndermektedir. Yani tırmanmayı planlı biçimde arttırmaktadır. Ancak bu gibi durumlarda tırmanma bir noktaya kadar arttırılabilir. O noktadan sonra da patlama kaçınılmaz olur. Başkan Reagan, günlerdir Lübnan açıklarında yığınak yapıp dünyayı heyecana verdikten sonra, gemilerini geri çekip "blz sadece güvenllk önlemleri alıyorduk" derse, gerek içeride gerekse dışarıda alay konusu otur ve Irangate skandatında büyük ölçüde yitirdiği inanılırlığım tümüyle kaybeder. Blöf ve gözdağı gibi eylemlerden bir noktadan sonra geri dönülemez. Bir şey yapmak, harekete geçmek zorunlu olur. Işte Doğu Akdeniz'de o nokta yaklaşmaktadır. Başkan Reagan eğer blöf yapıyorsa, bu blöfünü zamanında geri almadığı takdirde, sonuna kadar gitmek zorunda kalabilir. Doğu Akdeniz'de neye tanık oluyoruz? Bize kalırsa her şeyden önce, kendine güveni sarsılmış bir başkanın çelişkilerle dolu politikasına. Reagan, Iran'ı uyarmak ve teröristler karşısında yumuşamayacağını göstermek için Amerikan donanmasını Doğu Akdeniz'e gönderdiğlni belirtiyor. Ama gerek teröristler gerekse Irarf la gizli pazarlık yapmış, rehineleri kurtarabilmek için Tahran'a silah satmıştır. Cephedeki son başarılarından kaygılanıp, uyarmak istediği iran, Irak'a karşı ABD'den aldığı modern sllahları kullanmıştır. Newsweek dergisi, İran'ın Kerbela5 saldırısı sırasında kaydettiği başarılarda, ABD'den aldığı Tow tanksavar füzeleri ile Hawk uçaksavar füzelerirıin de önemli rol oynadığını ileri sürüyor. Newsweek'e göre, iran bu silahları Irak'a karşı etkili biçimde kullanmıştır. unce iran'a modern silahlar sat, sonra iran bu silahlarta Irakın burnunu kanatmaya baslayınca Hint Okyanusu'ndaki donanmanı Körfeze yollayarak İran'a uyarıda bulun. Teröristlerle pazarlık et, sonra teröristler bu pazarlıktan yüreklenip yeni rehineler alınca, gemilerini Lübnan açıklarına gönderlp gözdağı ver. Başkan Reagan, görüleblldlği kadarı ile kendi tutarsız politikasının tutsağı olmuştur. Irangate skandalının ortaya çıkması ile içeride ve dışarıda inanılırlığım yitiren ABD Başkanı, dünyaya teröristlere karşı yumuşamadığını, Ortadoğu'daki Arap dostlarına da onları İran İçin feda etmediğini göstermek zorundaydı. Işte Doğu Akdeniz'deki ABD yığınağı önemli ölçüde bu zorunluluğun bir sonucudur. Belkl, Irangate skandalı olmasa bile, ABD Doğu Akdeniz'de İran'a ve Lübnan'daki İran yanlısı örgütlere bir gözdağı vermek zorunda kalabillrdi. Ama Beyaz Saray herhalde daha temklnll davranarak bu denli hızlı bir tırmanmaya girmezdi. Girse bile, prestiji zedelenmemiş bir başkanın geri çekilmesi daha kolay olurdu. Oysa, Irangate skandalı ile prestiji ağır yara almış, müttefikleri arasında inanılırlığını büyük ölçüde yitirmiş olan Başkan Reagan'ın yeni bir fiyaskoya ve prestlj kaybına tahammülü yoktur. Doğu Akdeniz'deki bunalımı tehlikeli yapan da budur. RUM KADINLAR YÜRÜDÜ GergtnUgi tırmandırma politikasının bir halkası olarak önceki gün Rum kadınlar bir yürüyüs düzenleyerek, Türk askerlerinin adadan çekilmesini istediler. Ispanya'da öğrenci polis çatışmalarının sonu gelmiyor Çemayel Ürdün'de A mman (ap) Lübnan JTM. Cumhurbaşkanı Emin Cemayel, dün ÖrdUn 'e gitti. Cemayel 1981 'de Cumhurbaşkanı olmasmdan bu yana ilk kez Ürdün 'ü ziyaret ediyor. Diplomatik kaynaklar Cemayel 'in Suriye ile anlaşmazhklanmn çözümü için Ürdün Kralı Hüseyin'den yardım isteyeceğini belirtiyorlar. kanlı gösteri öğrencilerin protesto gösterisi, tazyikli su ve atlı polislerle dağıtıldı. Çok sayıda yaralı ve tutuklu var. MADRtD (AP) Ispanya^ nın başkenti Madrid önceki gün yine polis ile öğrenciler arasında şiddetli bir çatısmaya sahne oldu. Atlı polisler Meclis binası önünde protesto gösterisi yapan binlerce öğrencinin üzerine yürüyerek tazyikli su sıktılar. Pek çok göstericinin yaralandığı ve gözaltına alındığı bildirildi. Geçen 23 ocak günü düzenlenen ve üniversite harçlarının arttırılmasını protesto etmeyi amaçlayan bir öğrenci gösterisinde 14 yaşındaki bir kız çocuğu polisin müdahalesiyle yaralanmıştı. Kızın babası polis yetkilileri aleyhine 200 bin lirahk tazminat davası açarken İçişleri Bakanlığınca 4 polis hakkında açılan soruşturmanın askıya alınması özellikle gençlik kesiminde tepkiyle karşılandı. Bu konuyla ilgili olarak daha önce de öğrenciler çeşitli gösteri yürüyüşleri yapmışlardı. Polisin önceki günkü yürüyüşe müdahalesi ve öğrencileri zorla dağıtmaya çahşması çatışmaya yol açtı. öğrencilerin yanı sıra öğretmenler ve çoğunluğu güney Ispanya kökenli küçük çıftçiler de protesto gösterisine katıldılar. Meclis binasının önüne gitmek isteyen göstericileri polis barikatlar kurarak engelledi. Göstericilerin direnmeleri üzerine tazyikli suyla saldıran polis pek çok kişinin yaralanmasına yol açtı. Palme soruşturmasına olağanüstü toplantı tockholm (Cumhuriyet) tsveç hükümeti Palme soruşturmasını yeni baştan düzenlenmesi için Emniyet Genel Müdiırü Holger Romander ile Devlet Başsavcısı Magnus Sjöberg'i olağanüstü bir toplantıya çağırdı. Emniyet Genel Mıidürü ile Başsava yaptıklan açtklamada, l "' ' hükümete bir çözüm önlemî sunduklarını bildirdiler. Ancak bu konuda başka bir şey söylemekten kaçındılar. Palme suikastmın faali olarak PKK'nin araştmlmasından yana olan Holger'in hükümetten bu konuda destek beklediği belirtildi. EAlmanya'ya iltica TJ rankfurt (a.a.) JF Federal Almanya'ya ocak ayı içinde 400 Türkiin iltica için başvuruda bulunduğu açıklandı. Federal İçişleri Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre, Türkler, mülteci stralamasında üçüncü durumda bulunuyor. Ocak ayı içinde iltica başvurusunda bulunan 3104 kişiden 845'ini Polonyalılar, 612'sini de lranlılar oluşturdu. Dördüncü sırada da Srı Lankahlar yer aldı. ABD: Körfez savaşında Irak inisiyatifi eline geçiriyor İran'ın başlattığı Kerbela5 saldırısı sürüyor. Basra yakınlarında yaklaşık 420 bin asker göğüs göğüse çarpışıyor. Amerikan Savunma Bakanlığı, cephenin güneyinde meydana gelen çarpışmalarm 2. Dünya Savaşı'ndan hu yana en büyük çarptşmaoldugunu açıkladı. Dış Haberler Servisi Körfez savaşı tüm şiddeti ile devam ederken, ABD Savunma Bakanlığı, cephenin güneyinde Basra yöresindeki çarpışmalarda lrakın inisiyatifi ele geçirmiş görundüğünü bildirdi. Pentagon (Savunma Bakanlığı) Sözcüsü Robert Sims, Basra yakınlarında iki ülke arasında çok şiddetli çarpışmalarm devam ettiğini belirttikten sonra, 20 bin dolayında Irak askerinin tran birliklerini Balık Gölü ile Şattülarap su yolundaki bir adanın batısından kovmayı başardığını haber verdi. Sims, cumartesi ve pazar günleri, Irak ve İran askerleri arasında "göğüs göğüse" çarpışmalar meydana geldiğini ve bolgedeki Irak askerlerinin sayısının 220 bin, tranlılarınkinin ise 200 bin oldugunu kaydetti. BBC Radyosu da, halen Basra dolaylarında 2. Dunya savaşı'ndan bu yana en kanlı çarpışmalarm yapıldığını bildirdikten sonra, ABD Savunma Bakanlığı'nın verdiği haberin, ıızaydan casus uydularla çekilen fotoğraflara ve toplanan bilgilere dayandığını belirtti. Yaklaşık 25 gün önce başlatılan Kerbela5 saldırısı sırasında tran'ın 50 bin, Irak'ın ise 20 bin dolayında asker kaybettiği tahıııin ediliyor. Newsweek dergisi Kerbela5 harekâtının ilk günlerinde İran'ın yine insan dalgaları halinde saldırdığını ve 1415 yaşlanndaki çocuk askerlerin önden giderek geriden gelen Devrim Muhafızlarına yolu açtıklarını öne sürdü. Irak Radyosu, önceki gün lran'ın Bağdat'a düzenlediği füze saldınsına nıisilleme olarak, Irak uçaklarının tsfahan ve Tebriz'deki sanayi merkezlerini bombaladığını dııyıırdu. Irak, iran'a karşı l'e karşı 6 oranında uçak üstünluğüne salıip. DE CUELLAR Öte yandan BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile Cezayir Devlet Başkanı Şadli Bincedidiıı. Iranlrak savaşına siyasi bir çözum bulunması konusunda Cezayir tarafmdan başlatılması düşunulen bir girişim üzerinde görüştükleri bildirildi. Adının açıklanmasını istemeyen diplomatik kaynaklar, bukonuda daha önce başlatılan girişimlerin başarısız oldugunu hatırlattılar. BM Genel Sekreteri Cuellar, daha önce düzenlenen bir basın' toplantısında, "Körfez savaşında' banş ilan edilmesi konusunda herhangi bir yetkim yok. Bu konuda sadece GUvenlik Konseyinin beş daimi üyesinin istegi birsonuç verebilir" demişti. KJRAN KIRANA Madrid'dekl öğrenci gösterilerini dağıtmak için müdahale eden polisler, mman zaman basmçlı su, zaman zaman da cop kullandılar. Çatısmalarda birçok kisi yaralandı. Eski Devlet Başkanının damadının tutuklanması, temizlik kampanyasmda yeni halka Brejnevcilere aıııan yok vermedi. Brejnev'in kızı Galina'nın üçüncü eşi olan Yuri Çurbanov, 1980 yılında içişleri bakan yardımcılığına atanmış, ancak iki yıl önce bu görevden alınarak bakanlık içinde daha alt düzeyde bir göreve verilmişti. Gerasimov açıklamasında, Çurbanov'dan söz ederken sadece "eski içişleri bakan yardımcısı" tanımını kullandı, Brejnev'in damadı oldugunu belirtmedi. KaiÜLERE ÖRNEK Haberi bir cümle ile veren TASS Ajansı, Çurbanov'un tunist Parti Merkez Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada Gorbaçov, Brejnev dönemini ekonomik durgunluğun ve yolsuzluğun arttığı, ahlakın ise azaldığı bir dönem olarak tanımlamıştı. Brejnev dönemi ve yolsuzluğa karşı başlatılan kampanya, ulkenin üst düzey yetkilileri ve devlet kontrolündeki basın tarafından da körükleniyor. Gazetelerde son haftalarda, 1970'lerin sonu ile 1980'lerin başı arasındaki dönemde, ithal edilecek gıda maddelerinden, özel okullara girmek üzere seçilen çocuklara Filipinler Mübarek halk oylaması istedi W7~ ahire (a.a.) Mısır A Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, bir kararname yayınlayarak, parlamentonun feshedilmesi konusunda 12 şubatta halkoylamasına gidileceğini açıkladı. Halkoylamasına kadar porlamentonun toplantı yapmayacağı belirtilen kararnamede, karara gerekçe olarak, geçen yılın son günü Mübarek tarafmdan kabul edilerek yürürlüğe giren yeni seçim yasasının hukümleri gösterildi. Yeni seçim yasası, 1983 yılında kabul edilen yasadaki bağımsız adayların seçimlere katılmasım fiilen yasaklayan hukümleri kaldırıyor. Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'nde Brejnev'in damadı Yuri Çurbanov'un rüşvet almak suçundan tutuklanması, Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un, Brejnevcilere karşı başlattığı kampanyanın yeni bir halkasını oluşturdu. Brejnev döneminde yolsuzluklar ve o dönemde göreve getirilenlerin temizlenmesi operasyonunun en çarpıcı uygulamalanndan biri olarak yorumlanan Çurbanov'un tutuklanması, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Gennady Gerasimov'un düzenlediği, Sovyet gazetecileri ve Moskova'daki ya nemine ve onun döneminde göreve getirilenlere karşı giriştiği temizlik operasyonunun en etkili uygulaması. Bu operasyon çerçevcsindc daha önce de Orta Asya cumhuriyetlerinin üst düzey yetkililerinin bazıları değiştirilmiş ve yolsuzlukla suçlanarak cezalandırılmıştı. Bugüne kadar verilen en ağır ceza, özbekistan Cumhuriyeti Pamuk Bakanı hakkındaki karar. Bakan Vahbozhan Usmanov geçen ağustos ayında rüşvel almak suçundan ölüm cezasına çarptırılmıştı. Gorbaçov'un yolsuzlukla mü Polonya'da maden kazası: 17 ölü arşova (a.a.) Polonya'nm Katoviçe kenli yakınlarındaki "Myslovice" kömür ocağında dün meydana gelen grizu patlamasında 17 işçinin öldüğü bildirildi. Polonya radyosu tarafmdan verilen haberde, patlamanm, bu sabah erken saatlerde 500 metre derinlikte meydana geldiği kaydedildi. Patlamanm meydana geldiği yerde 64 işçinin bulunduğunu belirten radyo, öğle saatlerinde sona eren kurtarma çalışmaları sonucunda göçükten 47 işçinin sağ olarak çıkarıldığını, 17'sinin ise öldüğünü haber verdi. F Soyyetier Birliği Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennady Gerasimov, "Çurbanov tutuklandı, soruşturma sürüyor. Yolsuzluk ve rüşvet almakla suçlanıyor" dedi. Batıh gözlemciler, Yuri Çurbanov'un tutuklanmasını, Brejnev döneminde göreve getirilenlere karşı sürdürülen kampanyanın en çarpıcı uygulaması olarak yorumluyorlar. bancı basın mensuplannın katıldığı bir basın toplantısında önceki gün resmen doğrulandı. Sözcii Gerasimov, bir gazetecinin sorusu üzerine, "Çurbanov tutuklandı ve soruşturma sürüyor. Yolsuzluk ve rüşvet almakla suçlanıyor" dedi. Çurbanov'un nerede oldugunu, "gizli" olduğu gerekçesiyle açıklamayan Gerasimov, 50 yaşındaki Çurbanov'un ne zaman tutuklandığı konusunda ve olayın 1982 yılında ortaya çıkarılan ve Brejnev ailesinin de içinde bulunduğu bir yolsuzluk davası ile ilgili olup olmadığı konusunda da bilgi tuklandığını bildirerek, yönetirnin Çurbanov olayını, otoritesini kotuye kullananlara bir örnek oluşturması şeklinde değerlendirmeyi planladığını belirtti. Ajans haberinde Çurbanov ile Brejnev arasındaki aile bağlarına değinilmedi. Ancak 196482 döneminde devlet başkanlığı yapan Brejnev ve onun döneminde yolsuzluk ve rüşvet almak gibi "olumsuz olaylar"ın yaygınlaşması, Mihail Gorbaçov'un iki yıl önce yönetimi devralmasından bu yana, giderek daha yoğun biçimde eleştirilen bir konu. Geçen hafta sona eren Komü ıorbaçov Kararlı kadar hemen her konunun "satışa çıkarıldıgı" ve ruble, döviz, altın veya mücevher karşılığında halledildiğinden söz eden makalelcrc rastlanıyor. Eski lider Brejnev'e karşı surdürülen kampanya, 19 aralıkta Brejnev'in 80. doğum gününde, Pravda'da yer alan ve yönetimini eleştiren bir makale ile başlamıştı. RܧVET ALANA ÖLUM CEZASI Uluslararası siyasi gözlcmcilere göre Çurbanov'un tutuklanması, Gorbaçov'un Brejnev dö Brejnev Siliniyor cadele kampanyasının diğer kurbanları arasında bazı politburo üyeleri de bulunuyor. Brejnev'in yakın çalışma arkadaşları, politburo uyeleri Viktor Grishin ve Grigoru Romanov, Moskova vc Leningrad'da yolsuzluk ağları kurmakla sııçlanmışlar ve görevden uzaklaştırılnuşlardı. Geçen ay ise Kazakistan Komunist Partisi lidcri Din Muhammed Kunaev, bölgesinde yolsuzluk ve rüşveti önleyemediği gerekçesiyle görevden alınmış ve geçen haftaki parti merkez komite toplantısında, politbürodaki koltuğunu da kaybetmişti. MANİLA (a.a.) Filipinler^ de anayasa halkoylaması sonunda ezici bir başarı kazanan Devlet Başkanı Bayan Corazon Aquino'nun, Müslüman ve komunist gerillalar için 25 şubatta af ilan edeceği bildirildi. Devlet Başkanlığı sözcüsü, af ilanının, gerillaları, silahlannı bıraktırmaya yöneltmek amacıyla hazırlanan uzlaştırma programının bir bölümünü oluşturduğunu belirtti. 25 şubatta başlatılacak bu programda, silahlannı bırakan gerillalara toprak, para ve iş sağlanması amacıyla 1 milyar dolarlık fon ayrıldığını söyleyen sözcü, yönetimin komunist gerilla ları görüşmelere yeniden başlamaya çağırdığını da sözlerine ek ledi. Gerillalar, hükümetin af önerisini, "kendilerini suçlıı saymadıklan" gerekçesiyle reddediyorlar. Yönetimle komünist gerillalar arasında yapılan 60 gunlük ateşkes anlaşmasının surcsi ise cumartesi günü sona eriyor. Bu arada ABD Başkanı Ronald Reagan, Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aquino'ya bir mesaj göndererek anayasa halk oylamasında elde ettiği başanyı kutladı. Başkan Reagan, mesajında anayasa konusunda yapılan halkoylaması sonucunu Filipinler'de deınokratikleşme sürecinin dönum noktası olarak nitelendirdiğini kaydetti. Reagan mesajında Filipinlilerin özgürlüğü ve siyasi hayata katılmaları yolunda Başkan Aquino'nun cesur girişimlerini desteklemeye devam edeceklerini bildirdi. Aquino afilan edecek Daily News: • Amerikan jUoları saldırıya hazır ; Dış Haberler Servisi Doğu '< Akdeniz'de Amerikan askeri yı' ğınağı artarak sürüyor. Siyasal gözlemciler, bölgede konuşlanan ABD deniz ve hava gücünün şimdiden, geçen ilkbaharda Libya bombardımanı sırasındaki gö' revli gücü aştığını belirtiyorlar. Kıbrıs Rum basını, ABD ve İngiltere'nin Lübnan'a ortaklaşa askeri harekât düzenleyeceğini' iddia ederken Lefkoşa'daki ABD büyükelçiliği terörist saldırılara karşı bir önlem olarak kordon a k tına alındı. Bu arada New York muhabirimiz Şebnem Atiyas'ın haberi, ne göre New York Post ve Daily News, gazeteleri dün manşetten verdikleri haberlerde Akdeniz'deki Amerikan filolarının "saldırıya hazır" beklediklerini öne surduler. Haberde "savaşa hazır" 3800 denizcinin Lübnan kıyılarının 50 mil açığmda beklediği bclirtilirken, tsrail Başba' kanı Şamir'in eğer operasyon j olursa Israil'in "ABD'ye yardımcı olacagını" belirttiğine iliş' kin bir açıklaması yer alıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle