29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
/ ŞUBAT 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 Ivren'e türban :in başvuru r ondra (a.a.) İngUtere j ve trlanda'daki üslüman öğrenci uruluşlan Konfederasyonu, umhurbaşkam Kenan vren'e başvurarak, türban tsağının kaldınlmastnı tedi. Yapılan açıklamaya fre, Evren'e gönderilen ynuyla ilgili telgrafta, ısağın "ilkel" olduğu öne irüldü. Hazır Ozal yokken... Teşkilat Başkanı Mehmet Keçeciler'in başlattığı basın toplantıları dizisine Bülent Akarcalı ve Şükrü Yürür'den sonra, Genel Başkan Yardımcısı tbrahim özdemir de katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal'ın yokluğunda "ANAP'ta basın toplantüan" yarışı başladı. Bu yanşa dün katılan Genel Başkan Yardımcısı tbrahim Özdemir, "Sayın Başbakanımız burada Oceo çok sdc basın toplantısı yapmayı düşünmüyoruz" dedi. ANAP Genel Başkan Vekili Mehmet Keçeciler'in özal'ın bypass ameliyatı olduğu gün başlattığı basın toplantüan yanşına daha sonra Genel Başkan Yardımcüan Bülent Akarcalı, Şükıü Yurür ve dün de tbrahim Özdemir katıldılar. Şukrü Yürür, görev alanı ile ilgili olmayan "Yunanistan ve tran'ın Türkiye'nin iç işkrine müdahalesi" konusunda basın toplantısı düzerlerken, özdemir de Keçeciler'in daha önce açıkladığı bir konuda basın toplantısı düzenlemeyi yeğledi. SHP Genel Başkanı Erdal lnonü'nün 81 belediyede yapılacak seçirnlerle ilgili iddialanna yanıt veren özdemir'e bir gazeteci "Sayın Kececiler iki gün once başkanlık divanı toplantısı sourasında bu iddiayı yanıtlamıştı" diyerek yinelemeyi anımsattı. özdemir'in bu anımsatmaya yanıtı, "O sırada ben de oradaydım, Sayın Kececiler kısa bir cevap vermişti. Bu kadar tafsüatlı degUdi" yanıtım verdi. Özdemir, "Sayın Başba • kan ynrtta olduğn sırada bu kadar sık basın toplantısı düzenlemiyordunuz. Şimdi aranızda bir yanş başladı. Bunun anlamı nedir?" sorusunu da şöyle yamtladı: "Sayın Başbakanımız yurtiçinde de olsaydı biz bu kadar güncel olan konularda basın toplantdan yapanhk. Sa>m Başbakanımız burada iken biz çok sık basın toplantısı yapmayı düşünmüyonız, ama şartlar gerekdrirse yapanz. Sayın Başbakanımızın burada olmamasının degiştirdiği bir durum yok. Sık basın toplantısı düzcniememiz degil, tam aksine Başbakanımızın yokluğunda muhaüfleriınizin iddialan yogunlaştırdıklan da düşünülebilir." Özdemir, basın toplantısında, 7 haziran pazar günü 81 yeni belediyede yapılacak seçimlere ilişkin iddiaian yanıtladı. Geçen yıl belediye olmak için 113 yerden başyuruda bulunulduğunu belirten Özdemir, bunlardan 25'inin yasal eksiklikler nedeniyle geri gönderüdiğini kaydetti. ANAP'ın sadece kazanacağı yerlerde belediye ilan ettirdiği iddialarınm doğru olmadığını örneklerle anlatan özdemir, SHP Genel Baskanı Erdal tnönü'nun seçmen kütüklerinin yazımında kayırnalar oldnğu iddiasımn "Gayd sorumsuzcftyKiaya atddıgını" savundu.;~ "in gırme den özdemir,: ra'da, 2 martta tstanbul'da ve 6 martta da Isparta'da •CCIBI çauşmalan için parti toplantâşn düzerüeyeceklerini açtkladı. özdemir, seçmen. kütüklerinde kayırma gibi iddialarla muhalefet partikrinin 7 haziran seçimlerine "boykotf' hazırhğı olduğu yolunda bügüer aldıklannı da sözlerıne ekfaj^rek, "Ister kaülırlar, ister %^BjıırtMftr. biz seçimlere haztrboirfbrBz" biçiminde konuştu. Muhalif belediyelerden bile tarafsız uygulamalaciınedeniyle teşekkür aldıklannı sftyleyen Özdemir, "Teşekkür eden belediye başkanlan arasında Marmaris de var mı?" sorusuna, "Ben çogundan aldığımıa soylüyorum. Peşin fikirii degilse teşekkür etmesi gerekir" karşıhğını verdi. Genel Başkanı Rahşan Ecevit, solda birleşmenin Jl"örgütsel" değil "tabansal" olacağımyineleyerek, SHPilçe örgütlerinden DSP'ye katitkalann sürdüğünü söyledi ve "Bugünkü görünume göre SHP tabanı DSP'ye gelecektir'' dedi. Istanbul'da partisinin il merkezinde düzenlediği basın toplantısında posta ücretlerine yapılan zamlann "zalimce" olduğunu söyleyen Ecevit, gazetecilerin sorularmı yanıtladı. Ecevit DSP'nin üye sayısına ilişkin bir soruya, "Daha saymadık. Paramıı olmadığı için elemanlarımız da yok. Onun için bu konuda bilgimiz yok"yanıtım verdi. DSP içindeki muhalefet konusundaki bir soruya ise Ecevit su karşılığı verdi: "Parti dışındaki iki kişi ile nasıl muhalefet olur? Ikisi hiç üye olmamış, biri ihraç edilmis, onlarla nasılpartiiçimuhalefet oluyor bîlmiyorum. "(Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) ANAP'ta basın toplantısı yarışı başladı DUYDUK/GORDHK YALÇM PEKŞEJV fstanbul (OM.) TBMM l Başkanı Necmettin iaraduman, dün Istanbul'a eldL Milli Saraylar'da ncelemeler yapacak olan iaraduman, 25 şubat arşamba günü Ankara'ya lönecek. Karaduman iştanbuVda Emirvğlu, Sğretmenlere "umut" verdi. nkara (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim jençlik ve Spor Bakanı tfelin Emiroğlu, tğretmenlerin, "Mühendis :adar maaş almalan" için alışma yaptıklarını açıkladu zmiroğlu, "Sayın 3asbakanın sözii var, benim îğretmenim de mühendis cadar maaş alacak" dedi. WESS tarafından iüzenlenen, Çıraklık Yasası \ereğince usta öğreticilere iers verecek öğretmenlerin kurs diplomalannı Bakan \fetin Emiroğlu verdi. Emiroğlu ve konuşmacılar haien işyerlerinde yasa •jyarmca pratik yapan üğrenci sayısmın 60 bini bulduğunu, bunlann 3 bin $70'inı ise kız öğrencilerin oluşturduğunu belirttiler. Bakan Emiroğlu, konuşmasında yeni bir yasanın uygulanmastnm "bazı zorluklarla" karşılanmasımn "tabii olduğunu" vurgularken, yeni Çıraklık Yasası'mn üniversiteye giremeyen gençlere istihdam olanağı yaratacağım anlattı. Aydm Caner, cezaevlerindeki inanılmaz koşullar yüzunden bir ayağını kaybetmiş çiniyor. (Fttajnflar: MUHARREM AYDM) Şimdi lahmacun satarak ge Yerli bir mahkumun ağzından "Geceyansı Ekspresi" ile yolculuk: Adaletin karsısında boynumuz kıldan ince. Ne veriyor adalet bize? Diyelim 20 yıl hapis... Ama öyle olmuyor.' ABD'li mahkum Bill Hatey'in cezaevlerimizdeki koşullara ilişkin anıları, "Geceyansı Ekspresi" adıyla filme çekilince Türk yetkilileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmış ve yalanlanmıştı. Oysa yerlı bir mahkumun, Aydın Caner'in anlattıkları, Amerıkalı Haley'in anlattıklarıyla büyük benzerlikler göstenyor. Cezaevierimiz bugunkü haliyle, herhangi bir suçtan dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişilerin aynı zamanda işkence altında yaşadıklan yerler mi? Caner'le bu hafta 8 yıl 10 ay kaldığı cezaevierinin halini konuştuk. Sayın Aydın Caner, niye girmiştiniz cezaevine? ' Şöyle oldu: Eskişehir'de bir lokantada garson olarak çalışıyordum. Civar köylerden bir kızla konuşuyorduk. Ve o kıza benim gibi iyi niyetle bakmayan, başka gözle bakan bir Eskişehir kabadayısıyla aramızda uyuşmazlık oldu. Sarnoş olduğu bir gün lokantaya geldi. Agır hakaretlerde bulundu. Birkaç da tokat attı bana.. Bizım de onurumuz var kendimize göre.. Şehir dışında bir dağ yamancındaydı lokanta.. Bu yüzden hep silah bulunduruyorduk yanımızda.. Tabancayı aldım elime, bana yapmış olduğu hakaretleri iade ettim. Vurmak gibi bir düşüncem yoktu. Biraz da sarnoş olduğundan kabadayılık şeyi de varmış... Tabancanın üzerine geldi bu.. Önce yere ateş ettim, gene üstüme geldı Dizlenne ateş ettim. G«ne gelince.. IKİNCİ SUÇ Öldürdünüz.. Evet, 1976 yılında oldu bu olay ve kaçtım.. ikinci bir suçum daha var benim.. Kaçışımdan sonra Maraş'ın bir köyü var, ben oraya sığınmak için gittim. Bir dağ köyü, arazi yok, hayvan yok.. Sefalet olursa o kadar olur.. Bunlar arazi olmadığı için doğru dürüst bir bitki ekemiyor, esrar ekiyorlar.. Ben de bunu satmaya başladım 11 ay boyunca.. Ve bundan hiçbir zaman ıstırap duymadım. Çünkü o fakiıiiği gör 'Aklınaesen, seni tepeler...' Yeme içme koşulları nasıldt? Koşul mu? Ne koşulu abi.. Diğer cezaevlerinde de durum öyle, ama Karsta bir tatlı, bir yağlı şeye hasret kakjık. Sabah akşam en kurtlusundan kurufasülye, nohut. Cezaevıne et kamyonu gelirdi. Bir miktar et gelirdı. Biz pencerelerden görürdük. Sonra yemekte bunların sadece kemiklerini bulurduk. Gece bakardık... Koğuş penceresinden mutfak görünürdü.. Gardiyanlar gelirler orada pirzola, biftek.. Sabaha kadar bütün etleri bitirirlerdi.. Kars gibi yerde bir tek kere yoğurt yemedik. Bir baş soğana hasret kaldık.. hep şunu düşündüm: İnsan beşerdır, şaşar. İsteyerek istemeyerek elimizden bir kaza çıkryor.. Adaletin karsısında boynumuz kıldan ince. Ne veriyor adalet bize? Diyelim 20 yıl hapis.. Ama öyle olmuyor. 20 yıl işkence çekiyorsunuz.. AKLINA ESEN Dövme olaylarını anlatır mısınız? Öylesine dovme usulleri vardı ki, insanlık değil artık.. Sekiz on gardiyan rastgele vurur önce.. Ezerler, büzerier, atariar arka tarafa.. Orada da falakaya yatırırlar.. Oradan hücreye.. Yetmez. Gece gelirler yine başlarlar. Aklına esen gelir, seni orada tepeler. Siz niye dövülmüştünüz? Benim ayağımda, serçe parmağımda bir yara çıktı. Doktora çıktım. "Ulan erkeksiniz, dedi, bu kadar şey için doktora çıkılmaz." Ben utandım, çıktım. Aradan zaman geçti, ağrı artıyor. Çıban önce yara oldu. Sonra öbür parmağımda da çıktı. Tekrar çıktım doktora. "Bir şeyin yok, egzama olmuşsun" dedi. Ben artık geceleri uyuyamaz hale geldim. Yalvarıyorum, "Beni hastaneye gönderin, bir de orada baksınlar" diyorum, göndermiyor. Yine bir gün doktordan geldim. Arkadaşlar, "Ne oldu?" dediler. "Yok yahu, dedim, baytar bile olamaz bu adam." iki tane Horasanlı mahkum bu lafımı duymuş... Doktorun hemserisi oluyoriar... Ben bunları çok sonra öğreniyorum... Yine doktora çtktım, bana ayağını tuzla ovacaksın dedi.. Başka türlü geçmez bu yaralar.. İnandım, ne olursa olsun katlanacağım yani.. Çünkü gezemiyorum artık. Her yere, arkadaşlarm omuzlarında gidiyorum. Yemekhaneye, tuvalete, hatta doktorun yanına beni arkadaşlar taşıyorlar. Tekrar çıktım doktora.. Beni kurtarın bundan, dayanamıyorum dedim. Dur öyleyse sana tendürdiyot tedavisine başlayalım dedi.. İki ay o yaralann üzerine tendürdiyot döktü.. Yani çektiğim açılan kelimelerle anlatmak olanaksız.. Ve yaralar giderek büyüyordu, açılıyordu.. Koğuşta arkadaşlar da uyuyamıyortardı benim inlemelerimden.. MAKAM ODASINDA DAYAK Müdüre çıksanız, dilekçe verseniz.. İşte ben de öyle yaptım.. Dilekçeyi gardiyana verdim müdüre götürmesi için. Gardiyan doğru doktora götürüyor, "Seni şikâyet etmiş" diye. Vay ondan sonra başıma gelenler.. Dövdüler mi? Dövmek ne kelime abi.. Önce getirin şu falakayı dedi, ben inanmadım. Yani bir hasta o vaziyetteyken, cebinde tıp diploması olan bir insanın makam odasında böyle bir şey yapacağına inanmıyorum.. İki ayağımı birden falakanın iplerine geçirdiler. Ben yine hâlâ vuramazlar diyorum.. Korkutmak için yapıyorlar diyorum.. Ve vurmaya başıadılar. Feryat, figan, ondan sonrasını bilmıyorum artık. Kendimi kaybetmişım. Gözümü açtım ki hucredeyim.. O hücrede? O değil.. Ama ondan aşağı kalmayan bir yer. Burada hiç olmazsa betonun üzerinde de olsa yatabiliyorsun. 10 gün yatırdılar beni. Soğuk.. Nasıl oldu benim ayağım orada, mahvoldum.. O sırada da parlamenterler cezaevlerinı dolaşıyorlardı. Herhalde ondan mı korktular bîlmiyorum. Şikâyet edeceğimi de anladı. Beni hastaneye gönderdi.. AYAK GİTTİ Neymiş olay, neden olmuş?.. Sıkıntı, üzüntü, kahır, pislik.. Bunlarla birlikte sigara.. Bunlar birieşince olmuş.. Damarlar tıkanmış, kangrene dönüşmüş.. Kestiler mi hemen ayağınızı? Hemen kesmediler, önce damar ameliyatına aldıiar. Fayda etmedi. Çünkü çok geç kalmışız. 40 gün sonra baktılar çaresi yok. Parmaklanmı kestiler. 20 gün sonra yine fayda etmeyince, çünkü yukarı doğru tırmanış yapıyormuş damar hastalığı, ayak gitti.. Erzurum'daki doktorlar bana 1,52 ay önce gelmiş olsaydın, kurtarırdık dediler. Belki bir parmağım falan gidermiş.. Ama 6 ay beklettiler beni.. Peki siz bu durumu kimseye şikâyet edemediniz mi? Kars hapishanesinde yapamadım, çünkü müdüre veriyorsun, doktorun eline geçiyor. Savcıya veriyorsun, müdürün eline geçiyor. Bunlar hep arkadaş. Hatta Sağlık Bakanlığıi na, Adalet Bakanlığı'na dilekçe üstüne dilekçe verdim. Yine aynı savcıya geliyor. Soruşturmayı o savcı yürütüyor ve tabii adam aklanıyor. Cezaevinden çıktıktan sonra neler oldu? İş buldunuz mu? Attı ay önce cezaevinden çıktım. Hiçbir şey yaptığım yok. İş için başvurmadığım kapı kalmadı. Hepsinden geri çevrildim. Şimdi Sıvaslı bir arkadaş var Adana'da Onun yanında çalışıyorum. Utak bir kahvehanesı var. Arada bir lahmacun satıyorum, öyle geçiniyorum.. Çulha Londra'ya gidecek A nkara (OM.) Hava JM. Kuvvetleri Komutam Orgeneral Cemil Çulha, İngUtere Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral Sir David Craig'in davetlisi olarak, resmi bir ziyaret için 23 şubat pazartesi günü Londra'ya gidecek. Londra'daki temaslanndan sonra tngiltere'nin diğer kentlerindeki Hava Kuvvetleri tesislerini gezecek olan Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral Çulha, 28 şubatta Turkiye"ye dönecek. Ecevit: Pa Seçim sistenü bügisayarh olacak Yargıtay'ın düzeltme yolu kararı ^ nkara fanka) Yargıtay Birinci Hukuk Dairesi, değeri 500 bin liradan az olan davalara ilişkin Yargıtay kararlanna karşı düzeltme yolunun kapalı olduğuna karar verdi. Karara konu olan olayda, Yargıtay, yerel mahkemenin 30 bin lira değer gösterilerek açılan davaya ilişkin hükmünü onayladı. Ancak davacı taraf karar düzeltme istemiyle yeniden yerel mahkemeye başvurdu ve yerel mahkeme istemi değer yönünden reddetti. DPVde taze kan arayışı ENİS BERBEROĞLU ANKARA Son aylarda "irtica Urnşmalan"nın odağı haline gelen Devlet Planlama Teşkilatı'na " t a e kan" arayışı ba,5gösterdı. Mustesar Yusuf Bozkurt Ozal'ın teşkilatın personel poliükasında revizyona gitrnesi bekleniyor. Yusuf özal'ın teşkilatın kamuoyu nezdinde yıpratılan iraajının olumlu yönde olusturulması için başvuracağı bir dizi önlemin ilk adımı, 1.5 yıldır Musteşar Yardımcısı tmdat Akmermer tarafından vekaleten yuriltülen Genel Sekreterliğe yapılan atama ile atıldı. Genel Sekreterliğe öncekı gun Yusuf özal'ın müşaviri Ünal Altuıtaş asaleten getirildi. Genel Sekreter Vekili lmdat Akmermer'e yakın çevreler, "Aianermer'in UZUD süreden bu yana vekaleten yürüttügu bu görevden iş yoğunlugu nedeniyle affedümesini istedigini" bildirdiler. Akmermer, tslam ulkeleri ile ilışkiler, AET ve Koordinasyon Dairesi'nden Sorumlu Musıeşar Yardımcılığı görevıni surdurecek. Teşkilatın personel politikasından sorumlu Akmermer'in genel sekreterlik görevinden ayrılmadan önce onerdiği "personel politikasının ısUbı" planımn da Yusuf özal tarafından benimsendiği ögrenildi. Bunda geçenyıl sonunda DPT'ye ilişkin olarak başlatüan "irtica tarüşmas" ve geçen ay teşkilatta kimlikleri belirsiz bazı kişilerin dağıtuklan bir bildiri etkin rol oynadı. tmzasız bildiride Yusuf özal'a yakınlıgı ile tanınan Ünal Altuıtaş, tktisadi Planlama Birimi Başkanı Ali Tigrel, Ya 5 valiye NATO daveti A nkara (CLO.) Kuzey 4M. Atlantik Antlaşması Teşkilatı'nın Brüksel'de 2125 şubat günleri arasında yapılacak tanıtma seminerine Türkiye'den 5 vali davet edildi. Seminere A nkara Valisi Cahit Bayar, Bolu Valisi Gökhan Aydıner, Konya Valisi Kemal Katıtaş, Rize Valisi Erol Çakır ile Zonguldak Valisi Tevfık Başakar katılacak. Brüksel'e gidecek Türk heyetinde Içişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürü Bekir Aksoy ve Türk Atlantik Antlaşması Dernek Başkanlığı Divanı üyesi Cevat Odyakmaz da yer alacak. Heyet bugün Ankara'dan hareket edecek. DemirePin savıınıııa günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılan AP'nin Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Süleyman Demirel, Siyasi Partiler Yasası'na aykın davrandığı gerekçesiyle hakkında açılan davaların siyasi nitelikli olduğunu söyledi. Süleyman Demirel, ara seçimler öncesinde yaptıgı gezilerindeki konuşmalarından ötürü hakkında açılan dava ve soruşturmalarla ilgili olarak dün Ankara Adliyesi'nde yaklaşık 2 saat süreyle 7 ayn savunma yapıp ifade verdi. Süleyman Demirel, Gaziantep, Manisa Keskinbey, Manisa Sangöl, Burdur Bucak, Samsun Alaçam'da hakkında açılan davlarla ilgili olarak Ankara, 3, 6, 8, 9 ve 10. Asliye Ceza Mahkemelerinde savunma yaptı. Demirel, aynca, Isparta Yalvaç'taki konuşmasından ötürü açılan soruşturmayla ilgili olarak Basın Savcısı Hayri Tayhan'a talimata göre ifade verdi. Demirel, Siyasi Partiler Yasası'na, Toplantı ve Gosteri Yürüyüşleri Yasası ile hava karardıktan sonra yaptığı konuşma nedeniyle seçimlerin temel hükumleri ve seçmen kutükleri hakkındaki yasaya aykın davrandığı şeklindeki iddiaların doğru olmadığını ileri surdü. Demirel, konuşmalarımn halkı aydınlatmak, guzel ve iyiden kötünün ayırt edilmesi ve kötü idare edilen memleketin nasıl daha iyi idare edileceğini gösterir nitelikte olduğunu kaydederek, açılan davalann reddedilmesini istedi Demirel aynca. hakkında dava acan Cumhuriyet Savcısı'mn "kapalı 7 ayn mahkemede ifade verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Elçin, seçmen kütük listelerinin 1988 genel seçimleri için yeniden yazılacağını açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu bünyesinden oluşturulan Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü, seçmen kütüklerinin bilgisayarlı bir hale getirilmesi yönünbancı Sermaye Başkanı Namık deki çalışmalannı sürdürüyor. Kemal Kılıç, "Tesküatta komönist Türk seçim sisteminde bilgisayar propaganda yapmakls" suçlandı, "teşkilatın hiçbir dönemde olmadı kulanımının ilk uygulaması gep kadar komunisllerin hâkimiyeti nel seçimlerde püot bölge seçilecek bir ilde gerçekleştirilecek. ne girmesinden" yakınıldı. DPT personel rejıminde yapılacak YSK Başkanı Muammer Eldeğişiklikler arasında, teşkilatta 223 çin, ilk olarak 1988 genel seçimsayılı yasa gücündeki kararnamenin lerinde uygulanacak yenilikleri 43. maddesi uyannca istihdam edi de Cumhuriyet'e anlattı. Buna lenler arasında gidilecek "ayıUama" göre, kontenjan aday sisteminde da yer alıyor. Kadrolan başka bakanlık ve kamu kunıluşlannda oldu yapılacak değişiklikle, 7 ve daha ğu halde uzmanlıklan nedeniyle fazla mületvekili çıkanlan seçim DPT'de calışan bu statüdeki perso bölgelerinde, en fazla oyu alan nelin sayısı 60 kişiyi buluyor. siyasi partinin o bölgede gösteDPT'den üst düzey bir kaynak, 830 rilen kontenjan adayını kazankişi istihdam edilen teşkilatta özel masına olanak sağlanıyor. Getilikle kadrolan başka bakanlık ve ku rilecek tercirdi oy sistemi ile, seçnıluşlarda bulunanlar arasında bir menlerin yapacaklan tercihle ayıklamaya gidiiecegini doğruladı. aday listelerindeki sıralamayı değiştirmelerine olanak sağlanırken, yurtdışında bulunan yurttaşlann oy verme gününden 70 gün önceden başlamak üzere gümrük kapılarında oy kullanabilmeleri sağlanıyor. YSK Başkanı Muammer Elçin, seçmen kütükleri konusundaki eleştirileri haksız bulmadığını belirterek, 1982 Eylül'ünde yapılan kütük yazımından sonra bir yazım yapılmadığını, yapılan seçimlerde yalnızca kütük güncelleştirilmesiyle yetinildiğini söyledi. 1988 sonunda yapılacak genel seçimler için "eskiyen" bu seçmen kütüklerinin değiştirileceğini kaydeden Elçin, yeniden kütük yazımı yapılacağmı söyledi. Elçin 1988 ilkbahannda bir günlük sokağa çıkma yasağı uygulamasıyla yazılacak olan seçmen kütük listelerinin, askıya çıkanldığında siyasi partilerin itiraz etmelerine de olanak sağlanacağını belirterek, bu listelerin "daha saghkh ve modern" bir hale getirileceğini söyledi. Elçin, başlatılan bilgisayar çalışmalarının fizibiüte aşamasında olduğunu vurgulayarak, TBMM'den geçen seçim sistemiyle ilgili yasanın gerekli yetkiyi kendilerine verdiğini anlattı. Oluştunılacak bilgisiyar sistemi ile Türkiye"deki nüfus hareketlerinin en iyi şekilde izleneceğini belirten Elçin, bu sistemin 1988 genel seçimlerinde belirlenecek bir ilde pilot uygulama olarak yaşama geçirileceğini bildirdi. Oylesine dövme usulleri vardı ki, insanlık değil artık.. Sek/z on gard/yan, rasge/e vurur önce.. Ezerler, büzerler, atariar arka taraf a.. Orada da falakaya yatırırlar.. Oradan hücreye.. Yatmez.. Gece gellrler yine başlarlar..." olarak DYP'yi destekler nitelikte propaganda yaptığım" iddia ettiğini belirten Demirel; "Anlaşılıyor ki, bu işi çok açık saçık yaptığıtnı gösterir delil yok. Iddia makamı eğer bunu açık açık yaptığımı savunuyorsa delUlerini ortayakoymalıdır"diye konuştu. Özdemir, Maliye Müsteşarı A nkara (Cumhuriyet JM. Bürosu) Maliye ve Gümrük Bakanlığı Müsteşarlığı'na, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü Biltekin özdemir atandı. özdemir'den boşatan göreve de gelirler genel müdür yardımcılarından ve bir süredir yurtdışı görevde bulunan Erdoğan öner getirildi. Maliye Müsteşarlığı, 4 bakan döneminde aynı görevi yürüten Ertuğrul Kumcuoğlu'nun Ltfkoşa Büyükelçilıği'ne atanması ile boşalmıştı. KREMSIVI DETERJAN Çiti ile bulaşık şip şak seniz, siz de aynı şeyi yapardınız. Bir gün Ankara'da bir ihbar sonunda yakalandım.. Diğer suçunuz da ortaya çıktı tabii.. Evet, tabii... Bir hayli de ceza atdık.. Eskişehir'deki olaydan haklılık durumu göz önüne alındı. 24 seneden 10 seneye indirdiler. Diğerinden de 10 sene aldım. Bu yeni infaz Yasası'ndan yararlanarak 9 yıldan 2 ay noksan yatmış olarak çıktım.. Cezaevindeki yaşamı anlatır mısınız bize? Özellikle Kars Cezaevı'nde neler oldu? Neden bacağınız kesildi? Once orada mahkumlara insan gözüyle bakmıyorlar. Gardiyanların aldıkları 45 bin lira maaş... Elbette yeterli değil. Bir yerde ben onları hoş görüyorum. Böyle olunca, mahkumun sigarastna, evinden gömlek, ayakkabı gelir ona göz dikerler. Sonra bahçede olsun koğuşta olsun onlar gezdiği zaman hemen kalkıp hazırol vaziyetine gireceksin. El pençe divan durmak zorundasın.. KİMİN CAMINA VURULUR? Böyle yapmazsanız ne oluyor? Eğer, bunun dışında bir davranış görürlerse hemen alıp götürürler.. Ahmet adında bir arkadaş kantine gidiyor. Kış diye camı kapamışlar, içerde kantinciyle gardiyan oturuyor. Arkadaş da camı tıklatıyor. Vay sen misin cama vuran. Neymiş efendim orospunun camı vurulurmuş.. Bunu nasıl yapmışlar abi.. İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Bunlar en basit şeyler. Yemek yiyoruz, kaşıkları yıkayacağız.. Su yok. Bir tasa su koyarlar. İçine de biraz sabun tozu.. Burada yemeğini yiyen gider kaşığını o tasta çalkalar.. Tamam oldu.. 250 kişi bir tasta çalkalar kaşığını.. Gideyim kaşığımı koğuşta yıkayayım dersin, biri çıkar, vay sen misın koğuşa giren.. Orada bir hücre vardı.. Ufacık. Oturamaz, kalkamazsınız. İçerde ayaktaduramazşın, boyundan ufak.. Yer batak, çamurlu su.. Özel olarak çamurlaştırıyorlar Yazın kurusa bile su sıkıp çamurlaştırıyorlar. Kaç gün tutuyorlardı sizi orada?. Bir günden fazla tutamazlardı. İnsan yaşamaz çünkü.. Ama orada 4 saat tutacaklarına, atsınlar başka bir yere 4 ay tutsunlar razıydım. Işık girmez, korkunç bir yer..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle