Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 13 ŞUBAT 1987 ÖzaTa 100 kurban ANAP Antalya il örgütü, ameliyat olan Başbakanın sağlığına kavuşması için 110 kurban kestirdi. Haber Merkezi Başbakan Turgut Özal'ın bypass ameliyatmdan sonra ANAP'lılann ülke çapında başlattıklan kurban kesimleri tüm hızıyla sürüyor. ANAP Antalya örgütü ile özal'ın annesi Hafize uzal'ın hemşehrisi Çemişkezekliler'den bir grup Ankara'da ANAP Genel Merkezi önünde kurban kestiler. Bu arada Özal'ın eşi Semra Özal'ın "Buraya çiçek göndermeyin. Paraları vakfımıza yatın n " biçimindeki sözleri de çiçekçilerin tepkilerine yol açtı. Dün ANAP Antalya İl örgütü özal'ın yeniden sağlığına kavuşması dileğiyle 110 kurban kesti. ANAP Antalya Merkez llçe Başkanı Hasan Kilit de "Biz dini vecibelerimizi yerine getirdik. Sayın Başbakanımız bir an önce iyileşip görevine dönsıın. Bunu bekliyoruz. Kurban kestiysek reklam için kesmedik" dedi. Türkiye Interflora Çiçekçiler Derneği Başkanı Reşit Demir, vakfa bağış ile çiçek gönderme arasındaki ilişkiyi bir türlü anlayamadıklarını belirtti. "Çiçek, duygulann en güzel belirtisidir. Vakfa bağış yapmak ise hayır işidir. Çiçek göndermeyin, vakfa bagış yapın şeklindeki bir ifade Türkiye'de bu işten ekmek kazanan 2 milyon kişinin kazancıyla oynamaktır" dedi. Şu ana kadar bu demeçler nedeniyle ABD'ye sadece 100 tane çiçek gönderdiklerini, oysa bu sayının 500'ü bulabileceğine dikkat çekti. Demir, "Cumhurbaşkanı Kenan Evren de duygularını çiçekle ifade etmiştir" diye ekledi. öte yandan ANAP Başkanlık Divanı dün Semra özal'ın çiçek paralarının kendi vakfına yatırılması yolundaki önerisine rağmen, bu paraların FakFukFon'a yatırılmasına karar verdi. Başkanlık Divanı'nın kararıyla ilk olarak divan üyeleri 10'ar bin lirayı fon hesabına yatırdılar. Divanın kararı diğer partililere de duyuruldu. ö t e yandan ANAP MKYK üyesi Güneş Taner de özal'a geçmiş olsun dileklerini yerinde iletebilmek amacıyla Houston'a gitti. Bu arada ANAP Başkanlık Divanı'nda Özal'ın yurda dönüşünde yapılacak karşılama töreni de görüşüldü. ANAP yetkilileri özal'ı "parti olarak değil, millet olarak karşılamaya hazırlandıklarını" belirtiyorlar. Baştürk: Türkiye'nin gündemi demokrasidir IşSendika Servisi Avrupa S c n d i k a l a r Konf'ederasyonu (ASK) yrtnetim kıırulıı üyesi ve DİSK Genel Ba>kanı Abdullah Baştiirk, DİSK'in 20. kuruluş yıldönüınü nedeni ile bir açıklama yaptı, "Türkiye'de demokrasi ve sendikal haklar, DtSK ile ete keıniğe burünmüşlür" dedi. DİSK'in bugün yapılacak 20. yıl kutlama kokteyli ile yarın S H P tarafından DİSK. için duzenlenen "Demokrasi ve Sendikal Haklar" konulu panele çok sayıda Türk sendikacı ve siyaset adamının yanı sıra milyonlarca işçiyi örgütlemiş bulunan Batı dünyasının tüm uluslararası sendikal kuruluşları da katılıyorlar. Türk b yönetimi DİSK ücncl Bay kanı Abdullah Ra^türk'ün kullama kokıeyline katilınıyor, iincak bir gun sonra yapılacak SHP panelıne kaiılacaklar. Turklj'e bağlı sosyal dcnıokrat scndikacılar ise hcnı kokleyl, IHMII dc panele kuiılıyorlar. DİSK Cicııcl Başkanı Abılııllalı Basturk, 20. yıl kuruluş yıldonunuı ile ilgıli dıın yaptığı acıklamada 20 yılın yaklaşık ft yılını iıapishanclcrdc ve mahkenıelerde geçirdıklerinc ısarel ederek ü/ctlc şöylc dedi: "Anıak DİSK ol^ıısıı sıirüyur. Sürüyor, çiinkü DİSK bir ııvın, scndikacının oluslurdugu /oraki bir seııdikul or)>ullınmc degildir. DİSK. Türkiye'nin ekonomik, lcıplııınsal kosııllannın /orunlıı kıldıgı bir kıırıılıışlıır. Toplıımsal muhalefelin ıırıınu bir srndikal uıpılıınınudır. Tıırkivt )>erçeklerinin bagnndan vıklığı ivirıtlir ki, kısa sürede uyc sayısı .10 hindtn yurıııı milynnun ııslıınc eıkmışlır. Şu anda DİSK hakkında kosinkşmis bir hüküm yoklur. DİSK ve ><>nrlirileri hakkında verilmiş karar lenıvi/ edilmişlir. Tıırkiyt'dr adalrlin er geç (•ervekleşcıt'gi umudunıı da vilirnnk islcmiyoru/. DİSK, hucıııı 21 Balı Avrııpa ıılkcsindcn 35 demokralik sendikal kıırıılıı>ıı iı\e 44 ınilyon »>*,'>• bunyesinde toplayan Avrupa Sendikalar Kıınfcderasyonu ASK'nin üyesidir. ASK yonelim kıırıılıı ııyeleri lıasta olmak iızere dunyanın en seckiıı sendika temsilcileri DİSK'in 20. kıırıılııs yılı nıdcniyle lürkiyc'yc Kdmekledirler. İslc l)iı dıırıım, DİSK'in dıınya ve Avrupa capındaki say)>ınlıgının bir olcusudıır DİSK ilkeleriyle isvüi'r, sendikalurında so/ ve karar sahihi olmıışlar dır. DİSK vogulcu dcmokra.silcrdc sendikaların i^levlerini vt ılkiııliklcriııi gerci'k uıılaııulu |>o/ler onıınc sermislir. DİSK, sendikal işlerliklc avıklık dcmeklir. Sendikal demokrasi deıııeklir. Daha yüksek ııırıl ve ^rcv hakkı demeklir. DİSK istilerin ekmegidir, o^urlugüdür, demokralik haklarıdır. DİSK lllııslararası(,alifina Örgulu HX>'nun ilkelerini, özgür sendikacılık ilkelerini odıın vermedcn hayala KFçirmr mııradelesi vermi>lir. DİSK ekonomik, demokratik mucadelenin sendikalar aracılığıyla, polilik mucadelenin siyasi parliler anııılığıylii sıırdürülmesinin işci sınıfı icin lek haşarı volu oldugunu savıınmusHır. İllkemi/.de demokrasi olacaksa, hichir görüs ve dıısııiKc bivimi, nıreden Ki'lir*>*' gelsin rtMiıi |;orıı> w düşııiRi' bivimi olarak kabul edileme/. DıınoknısiliTclr "uk clogru", "İlk allernalif" yoklıır. Avrıııı duşııncelere kar>ı ciflc ölçu de kullanılama/. Hlkt'ini/in cundeminin birinci maddesi demokrasidir. I uın eınekviler tarafından orgutlü mücadele ile demokrasinin yeniden inşa edilerek emege saygınlıgın, ulusal gelirin bölüşıınııındi'cşilligiıı, sosyal drvlel ilkesinin hayala geçirilmesinin ı;ervekItşlirilıncsi lemel görevdir. DİSK'i kuranları, 20 yıl hoyıınca ilkclerimiz için mücadele verenleri saygıyla arıarken DİSK'in sendikal anlayışıııııı );''lf<fk )>unlerimi/in sendikal anlavışı olmaya devam edecegini bir kez daha helirliyorıım." lurklş'iıı ust kuruluşu Uluslararası Huı Duııya Isçi Sendikalan Konlcderasyoııu Gcncl Sckreteri John Vandcrveken dc DİSK'in kuruluş yıldonumu kullamalarına kalılnuık uzcrc Türkiye'yc gelen yabancı sentlikalan arasında. Vandcrveken dün Ankara'ya gelerek uye kuıuluş lutk Iş'in yönelicilerini /iyaıet elli Uugıııı Islanbul'a gcçcrek DİSK toplantılarına, bu gece Peıapalas'ta vapılacuk kokteyl ve yannki SHF' panelıne ka lılacak. 19 uluslararası sendikal kıııııhışıın DİSK kutlamalarına kalılan leınsil cilerinin listesi şöylc: John Vanderveken (Uluslararası Huı Işçi Sendikalan Konlederasyoııu (ICFTU) Genel Sekıelcri), Jan Kulakowski (Dunya İş Konfederasyoıuı (DİK) Genel Sckrcteri), Malhias llinterscheid (Avrupa Serıdikalar Konfederasyonu (ASK) Genel Sekıcıerı), Björn Peltersson (ASK Genel Sekreler Yardımcısı), Heinz Kluncker (Uluslararası Kamu Işçileri Fcdcrasyonu (PSI) Fahri Cieııcl Başkanı), Hans Kngelberts (PSI Genel Sekreteri), Norman D. Willis (Ingiltcre Işçi .Sendikalan Konfederasyonu Genel Sekreteri), Gerd Muhr (Almaıı Sendikalar Birliğı (DGB) Başkanvckili, Uluslararası Çalışnuı Orguıü (ILO) Işci Komilesi Başkanı), Antonio Pi//inato (Italyan Genel İş Konfederasyonu Genel Sekreteri), Kranco Marini (llalyaıı Işci Sendikalan Konlederasyonu Genel Sekıcteıi), (iiorgio Benvenuto (Italyan Işçi Birliği Genel Sekreteri), Koberl D'Hondl (Belçika Hıristiyan lşvi Sendikalan Konfederasyonu Genel Sekreleri), Jeaıı (^ayelol (Hclçıka Genel İş Federasyonu Genel Sekıe tcri), Hans Ponl (Hollanda Sendikalar Federasyonu Başkanı), Knud Chrislensen (Danınıaıka Scııdıkalar Federasyonu Başkanı), Jes* M. Torres Coulo (Portekiz Genel Işçi Birliği Cienel Sekıeloıı, Sosyalisl l'aı lı millclvckıli, (iiorgios Raflopoulos (Yunanistan Geık'l Konfederasyonu Başkanı), Sigvard Marjasin (Is vcç Belediye Işçileri Scndik.ısı Baş kanı), Johan Peanberg (tsvıçre Belediye Işçileri Scndikası Genel Sek rcleri). DİSK'in 20. kuruluş yıldonıımune katılacak Uluslararası llişkileı Bolıımü sekreter ya da sorumluları ise şunlar: Baudouin JonckheiTt (1(1 I U), VVim Bergans (ASK), Kon lodd (TUC), Michael VValsh (IUC), K . r win Krislol'l'ersen (DGB), Sırrı Mele Aksıı (DCıB), (.ahriıli Kriıner Prein (1G Mclall), Claudio Sabbaliııi (CGII ), Saııro Magnani (CG1L), Ciacoıniııa ( assiııa (C IS1 ). Sihio Versace (UIL), .lolıann Vaıı Kens (FNV), Alberl Mercier (I"lansı/ De mokraıik İş Konfederasyonu), Kjeld Aakjer (Danimarka U)), Karl llein/ Nachtnehel (Avusıurya Işci Sendikalan Federasyonu), Henrii|iıe t'oelho (Portekiz UGT), Manııel Bonıııati (Ispunyu Genel lşçıler liııliğı), Markku Jaaskelainen (I ıııl.ıınlı\.ı Işçı Sendikalan Federasyonu), (iiorgios Dussis ((r(r( I ), Kaare Saııdenren (Norveç Sendikalar Iederas\onu), Rune Molin (Isvev). III KdsIpotm isvcç), Ruth Dreifus (ls\ içre Sendikalar Birlifi), Lennarl l.arrson (Isveç Meınurlaı Genel Konlederasyonu). DİSK'in kuruluş yıklöıulmune kaıılan uluslararası sendikal kııruluşlaıııı uye sayıları ise şoyle: ICFIU: 99 ülkeden, 144 kuıuluş lan 82 milyon u\e DİK: SOulkeden, K6 kıııuluşlaıı Î5 milyon uye ASK: 21 Baıı Avıupa ulkesınden, .1? kuruluşlan 44 milyon uve PSI: l'um dıınsada 10 milyon uye DİSK'in 20. kuruluş yıldonünıune tcmsilci gondeıen B.ılılı sendık.ılaı ve uye sayılan da şoylo: lııgıllerc (TUC) 10 nıihoıı, Alııı.ınVi (DGB) 7 milyon 100 bin, ItaKa (CGII ) 4 milyon MK) bin, Italva (CISL.) 2 milyon 800 bin, lsu\ (1 Ö) I ınilyon 941 bin, Avuslurya (OGB) I ınilyon (>«? bin, Italva (LU1 ) 1 ınilyon 350 bin, Daninuııka (i ()) I ınilyon 325 bııı, Belçika (CSC) I nıiKon 140 bııı. İsvcç (TCO) 1 ınilyon 7 bin, I uııısa (CID1) 9SS bin, Helçık.ı (FGTB) 925 bin, I ııılaıulıva (SAK) 950 bin. llollaııda (FNV) 900 bııı. Notveç (IO) 650 bııı, ls\ieıe (S(iD) 450 bin, Yıınanisian (GGC1 ) 100 bııı, Ispanva (UGI)27^ bin. Poıle ki/ (Util) 251 hın MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA^ANKA Savaş ÖykülerL. Geçen hafta sanatçı dostlarıma yeni biri katıldı, genç bir orkestra yöneticisi Emin Güven Yaşlıçam. Onu tanımaktan mutluluk duydum, dinlemekien, alkışlamaktan da... Bu sevincimi tüm müzikseverler paylaşır sanırım. Haendel'in Arp Konçertosu, Dragonetti'nin Kontrbas Konçertosu ve Çaykovski'nin Patetik Senfonisi'nden oluşan konser çok güzeldi. özellikle Patetik Senfoni'yi orkestra olağanüstü güzel çaldı. Genç yönetici de çağdaş düzeyini güzel kanıtladı. Kulaklarımızı da okşadı, umudumuzu da... Güzel bir sanat olayı, insanı her zaman mutlandırır değil mi? Bu müzik olayı beni ayrıca etkiledi, belki konserden önce ve de sonra Güven Yaşlıçam ile yaptığım uzun söyleşiler nedeniyle... Onun sahneye nasıl duygularla çıktığını, konserden sonra yükselen alkışlarla nerelere tırmandığını çok içten paylaştım. Ankara Devlet Konservatuvarı'nın küçük keman öğrencisi konser salonunun ışıklarını düşler kurarak seyredermiş vaktiyle. O sahnede bir konser yönetmeyi tasariarmış özlemle. Patetik Senfoni'de o özlem dinmiş olmalı. Kimbilir neler hissetti.bir düşü gerçekleştirmenin sevinciyle kalbi nasıl çarptı genç sanatçının. Belli bir amaca doğru yönelirken insan nasıl kanatlanır değil mi? Amacına varınca da kanatları nasıl çarpar, nasıl güçlenir ve de yeni tırmanışlara nasıl yönelir, çok içten hissettim Yaşlıçam'ı dinlerken. Bu özlemi dindirmek için verilen savaşa da saygı duydum. Yaşlıçam'ın yazarlığı da var; kapıları anlatan bir kitap yazıyor. Dar kapılar, kapalı kapılar, aralık kapılarla belki de sanatsal yaşamının öyküsünü anlatıyor. Ama birçok kapıyı açmış bence. Onurlu bir savaş vererek ulaşıyor çağdaş düzeyine dar kapılardan geçerek. On yıllık müzik öğrenimini dört yıla sığdırıyor. 1982 yılında Roma'da yılın en başarılı orkestra yöneticisi seçiliyor. Bu ödülün öyküsünü Büyükelçi Hamit Batu ve eşinden de dinledim vaktlyle. Yaşlıçam'ı dinlerken daha çok etkilendim elbet. Otuz iki yılın öyküsü özetleniyor bu ödülde. Genç sanatçı çok sade çizgilerle anlattı. Belli bir amaç için ne tür faturalar ödeniyor, bir savaş ne tür özverilerle yürüyor, bir kez daha öğrendim. Yorgun savaşçılara gülümsedim uzaktan; bir sanat olayının güzelliği burada bence. insana itici bir güç veriyor. Yorulmaktan utanıyor, yeni savaşlara sıvanmak istiyor... Tiyatro dalında da güzel ürünler seyrettik bu hafta. Kafka'nın "Değişim"\, anısal, duygusal değişimlere daldırdı beni. Prag yollarında dolaştım yeniden. Bratcani tepesinden aşağıya indim. Kulağımda barok müzik, yanımda Kafka, insanı böceğe dönüştüren bir düzeni tepeden tırnağa yaşayan bir yazar. "Değişim" oyunu da güzel bir selam Taner Barlas ve arkadaşlarından. "Merhaba, istanbul'da biz de varız" dlyorlar. Sanatsal çabalarını hayli güçlü vurguluyorlar. Ankaralı seyirciler de beğenilerini alkışlarla vurguladılar. önce soluğumuz kesildi, sonra geniş bir soluk aldık, sahnelerimizde böyle oyunlar da oynanıyor. Kimi topluluklar gişeye ödün vermeden bu tür oyunları da sahnelemek yürekliliğini gösteriyorlar diye sevindik, umutlandık. Değişim'i çeviren ve yöneten Ahmet Levendoğlu'nu kutlarken, acı tatlı anılar birbirine karıştı. Bu genç tiyatrocu bir tiyatro adamının oğlu Tarık Levendoğlu Türk tiyatrosuna güzel katkılarda bulunan değerli bir sanatçımız. Kimbilir kaç oyuna kaç dekor yaptı, kaç oyunu Türkçe'ye kazandırdı, Akvaryum oyununu ne güzel sahneledi. Kimi zaman kısa bir ana ne anılar sığabiliyor. Ankara Sanat'ın holünde Ahmet Levendoğlu'nu kucaklarken ölüm de anlamını yitirdi. Tarık Levendoğlu ve Hasan'ı da hissettim yanımda. Babalar ve oğulların bütünleştiğini, bir tohumun yeşerdiğini, bir fidanın boy verdiğini gördüm. Yazık çok kısa sürdü Değişim oyunu. Ama bir gerçeği bir kez daha sergiledi Taner Barlas ve arkadaşları. Toplumumuzda tersine bir kültür devrimi yaşanıyor, her şey yozlaşıyor, arabesk bir ortam oluşuyor, ama kimi sanat toplulukları çağdaş uğraşlardan geri kalmıyor. Bu umutlu bir çaba, karanlığı delen bir uğraş. AST'tan çıkınca bir başka soluk aldık geçen haf* * * Bir oyun da Oda Tiyatrosu'nda seyrettim önceki akşam. Maviydi Bisikletim, bir delikanlının bisikletiyle havalandığı günlerden bir selam. Dinçer Sümer güzel bir öykü yazıyor. Izmir sokaklarında dolaştık uzun uzun. Daha dogrusu özgeçmişimizin yollarında, köprülerinde. Eski bir sevdadan çağrışımlar, şarkılar, düşler, kırıklıklarla şiirsel bir gezi yaptık. Yazarı Dinçer Sümer, yöneteni Dinçer Sümer, oyuncusu Dinçer Sümer, ama tüm seyirciler oynadı biraz. Yürekien kutlarım Dinçer Sümer'i. Devlet tiyatrolarının kulisinde yaşanan gerilime, olaylara, söylentilere karşın sanatına saygı içinde uğraşını sürdürebiliyor. Güzel bir şeyler yapmaktan geri kalmıyor. Güzel bir savaş sergiliyor. Herkes dalında aynı savaşı verebilse mavi bisikletler güzel bir yarışa çıkardı yeniden... itifk Şan Sineması'nın yanmasıyla ilglli soruşturmalar sonuçlanmadı henüz. Sabotaj söylentileri kesinleşmiş değil. Ama yangına, tutucu, gerici tepkilere en iyi yanıt bu güzel sanat olayları bence. Çağdışı davranışları çağdaş eylemler dışlar ancak. Eve gelince Başbakan özal'ı seyrettim TV ekranında. Ameliyattan önceki saatler Ankara'ya seslenişi, kızını, oğlunu kucaklayan bakışları, eşinin elini kavrayan parmaklarıyla başka bir öykü oluştu gözümde. özal'ın da bisikleti vardı belki, belki rengi de maviydi... ta Ozal yürtidü (Baştarafı I. Sayfada) oluşan bir yemek yediğini de belirtti. özal'ın tansiyonu ve ateşi de çok normal. Üst tansiyon 13.5 ila 14, alt tansiyon da 78 arasında değişiyor. Başbakan'ın sürekli olarak yurt ve dünya sorunlarını konuşmak istediğini, konuşmaya başladığında tansiyonunun derhal yükseftiğini vurgulayan Dr. Cengiz Aslan, önceki akşam kendisini Bayındırhk Bakanı Safa Giray ile ANAP tstanbul Milletvekili Leyla Yeniay Köscoglu'nun camdan gördüklerini, Başbakan'ın konuşamaınasına rağmen onları görünce heyecanlandığını belirtti. Dr. Aslan, Başbakan'ın, danışmanı Selim Egeli'yi camdan görünce dc dayanamayıp, "Hazırlan, lcraatın Içinden'i burada yapacağız" diye bağırdığını anlattı ve "Bu konuşmasının hemen ardından tansiyonu fırladı" dedi. da doktoru ile göruşürken, "Gazeteci arkadaşlarım beni merak ediyorlar mı?" diye sordu. Doktor Aslan, bu soruya "Çok merak ediyorlar, çok görmek istiyorlar. Size muhalif olan da olmayan da sizi çok sevdigini ifade e(ti" diye cevap verdiğini söyledi. EVREN'LE GÖRÜŞTÜ Başbakan özal, yoğun bakım odasından hastanedeki özel odasına geçtikten sonra, dün gece saat 20.45'te Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i telefonla arayarak sağlığı hakkında bilgi sundu. Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ali Baransel, bu konuda şunları söyledi: "Yoğun bakım odasından hastanedeki özel odasına geçen Başbakan, Sayın lurgut özal, bu gece (dün gece) 20.45 sıralarında Sayın Cumhurbaşkanıntızı telefonla arayarak, saglık durumları hakkında bilgi sunmuşlardır. Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanımıza ilk defa kendilerine telefon ettigini bildirerck, çektikleri lelgraf ve gönderdikleri çiçek için şükranlannı ifade etmişlerdir. Başbakan Sayın Özal, Sayın Cumhurbaşkanımıza, sağlık durıımlurının çok iyi oldugunu, göğsündeki tiipün çıkarılmasıyla rahatladıklarını anlatmışlardır." rp >ı . • ı ^j tener, .^anctihtar roKuşu naa aun aKşam saat ıı.uu sırarCTlCr dC lOpmn KUyul larmda toprak kayması meydana geldi. Duvarlannda çatlama ve zeminlerinde çökme görülen 8 binamn içinde oturanlar boşaltılarak önlem alındı. Yetkililer olayın meydana geldiği yokuşla, kesişen Merdivenli Mektep Sokakta sürdürülen Güney Haliç Kollektörü tünel çahsmasımn kayma nedeni olabileceğini belirttiler. Mühendisler, Fatih Belediye Raskan Yardımcısı Sabit Kalfagil, Anakent Belediyesi Protokol ve Saglık Işleri Müdürü Reha Aral'dan oluşan ekibin yaptığı incelemede boşaltüan binalara sabaha kadar girilmemesi kararı alındı. Mühendisler, tünel çalışması sırasında yeraltı sularının bosaltıldığını bunun da kayma nedeni olabileceğini belirttiler. Saçak paneli davası sanıkların TCK'nın 142/1 maddesi uyarınca 510 yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. Savcı Tercümanoğlu, Arslantürkoğlu ve Kırıt'ın ise konuşmacıları getirtip, sinema salonunu sağlamak suretiyle aynı fiile katıldıklarını da iddia ederek bu sanıklann da aynı şekildc ce/alandırılmaları istemindc bulundu. Duruşınada daha sonra sanıklann sorgularına geçildi. Ali Kalan sorgusunda, hakkındaki suçlamaların doğru olmadığını belirterck kendisinin panelde yalnızca bir sunuş konuşma sı yaptığını ve yasal bir çerçeve çizdiğini kaydetti. Kalan, kendisinden dinleyicilere ulaşan mesajın anayasal duzen içerisinde yasal bir sosyalist parti propagandası, yasal bir mücadele ve yasal bir sosyalist parti şeklinde oldugunu savunarak, "iddianamede kendilerinin söz ettiği sosyalist partinin Marks, Mao ve Lenin'in diişüncelerinde ifadesini bulan Devrimci Sosyalist Parti'ye benzetildigini, bunun da Komunisl Partisi oldugunun vurgulandıgını, bu dıırıımun Mao ve Lenln tarafından da bu sekilde degerlendirildiginin belirtildigini" anlatarak, "Mao ve Lenin bizim aleyhimize tanık olarak Kosterilmektedlr. Iddianamede, konuşmalarımı/da yer almayan ^eyler konuşmuşuz f(ibi gosierilerek yorumlar yapılınakladır. Yasal sosyalisl parti Mao ve Lenin'in orlaya koydugu parti degildir. Iddianamede MarksizimLeninizm'den sanki MarksMaoLenin yargılanıyormuşçasına sözediliyor. Hııııııııla kıyaslama yapılarak lıi/jnı sııclıılııgunıu/ iddia cdiliyor. Marks Mao ve lenin'in Korııslorinden ötürii biz yargılanamayız. Herkes kendi fiiiinden sorumludur." şeklinde konuştu. Sosyalist ülke deneyiminden söz etmenin suç olmadığını belirlen Kalan, devrim sözcüğünün yanlış anlamlandırıldığını, Atatürk'ün yaptığı değişikliklerin devrim olarak nitelendirildiğini kaydederek, savcının devrim sözcüğüne silahlı eylem, mücadele gibi anlamlar yüklemeyc çalıştığını ileri surdtı. Halil Berktay ise sorgusunda, komünizm propagandası yaptığı iddilarını reddederek, "Bu suclamayı içeren iddianamenin, bu suclamayı bana yüklemesi ve akıl yıirıılme yöntemi Türkiye yasalanna aykındır. Sosyalizmden söz etmek, sosyalizmi savunmak ve sosyalisl parli kurulmasını istemek suv degildir" dedi. İddianamenin, "Bulun Marksistler devriıni, koınüııisl pariisinin silahlı siddel eylemi olarak tanımlamak zorundalar, sanıklar da MarksislLeninisller, o halde sanıklar .sosyalisl devrim dediklerinde bundan 142. maddede belirtilen propagandayı zorunlu olarak yapmış olmaktalar" mantığından hareketle yazıldığını savunan Berktay, bütün bunların yorunı niteliğinde oldugunu söyledi. Konuşmalarında, "savaş" sözcüğünün hiç gevmemesine karsın, bunun iddianamedc sanki devrim için savaştan söz etmişlercesine yer aldığını belirten Berktay, "Bu bi/im silahlı mücadele istedigimiz izlenimini inandırmak için kullanılmıştır, yanlıslır; bu dava haksız bir davudır. Ben şüpheli bir suçsuzlugıımun oldugu degil, şiiphesiz bir suçsuzlugumun oldugu kanısındayım" diye konuştu. Sııngur Savran ise, iddianamenin çelişkilerle ve dikkatsizliklerle dolu oldugunu belirterek, savcının bazı şcylcrin düşünülcbileceği varsayımını da suç saydığını, bunlann kişinin kafasındaki duşunceler oldugunu söyledi. Savcı tarafından "Avrupa komiinizminden söz elmemekle suçlandıklannı" kay deden Savran, savcının yasada yer almayan bir suç yarallığını belirterek, iddianmenin ciddi hukuksal dayanaktan yoksun oldugunu ileri sürdu. Savran, haklarındaki davayı düşünce özgUrlUğüne darbe indiren davalara ben/eterek, bunun Türkiye'deki düsünce özgurlüğu açısından sakıncalı olacağını kaydetti ve savcının iddianamesini hazırlamaktaki mantığından harekclle cezalandırılmalarının istendiği TCK'nın 142. maddesinin "Her ne surelte olursa olsun, propaganda yapan veya manlıken öyle düşünmesi ve konuşması gerekcn kiınse suçludur" şeklinde olması gerektiğini bildiıdi. DÜM Başkanı Ekrem Çeleıık Savran'ın sorgusundan sonra saatin 18.00'e geldiğini belirterek, Bıçakçı, Arslantürkoğlu.Kıru'ınsorgularının bugün saat 09.00'Ua yapılacak duruşınaya alınmasını karara bağladı. Hakkındaki gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilen Sungur Savran da Berktay, Kalan ve Bıçakçı ile birlikte Ankara Merkez Kapalı Cezaevine yollandı. (Baştarafı I. Sayfada) fından hazırlanan 12 sayfalık iddianamenin okunmasıyla devam edildi. Savcı Tercümanoğlu, sanıklann konuşmalarında sosyalizmden ve sosyalist devrimden söz ettiklerini, sosyalizmin genelde sosyal demokrasiden komünizme kadar bir çok düşünce akımını içinde barındıran bir terim oldugunu, ancak tcknik anlanıda sosyalizmle çoğu zaman sosyalist ve Marksist düşüncelcrin anlaşıldığıBaşbakan'ın yorulmaması açını kaydederek, "Hatta sosyalizmle sından doktorlann koyduğu ziMarkslzml ayırmadan Marksizm yeyaret yasağı da sürüyor. Dün rine komünizm veya bilimsel sosyahastanenin 12. katında kendisili/ııı de denmekledir" dedi. Sanıklane ayrılan odaya alınan özal'ın nn Marksist anlamda sosyalizmden başucunda bir hemşire sürekli söz ettiklerini ve bu fikirleri yaymaolarak başucunda bekliyor. ya calıstıklarını iddia eden TercümaDr. Aslan, ameliyattan sonra noğlu, konuşmalarda gecen, DevıiıııBaşbakan'ın kac kilo kaybetiğici Sosyalist Parti'nin ise, MarksistLeninist ve Maoist düşüncede ifadeni henüz ölçmediklerini bildirdi. sini bulan Devrimci Sosyalist Parti Başbakan, yoğun bakım odasınyani Komünist Parti oldugunu Mao ve Lenin'in de bunu böyle degeı leıı dirdiklerini öne sürdu. Sanıklann legal platformda bir sosyalist partidcn (Baştarafı 1. Sayfada) ruz. Kendileriyle güvenlik görevlile söz etmelerine karşın, sosyalist ülkcadımbuşı, gayel şık Türkler, Başba rl ilglleniyor. Başka bir hasta olsay ler deneyimini muteber gördüklerini kan 'm geçirdiği ameliyattan yola (i dı, bu duruma keslnllkle iıin vermez ve tartıştıklarını; Avrupa komünizmi deneyimine yer vernıediklerini, hatkıp. sonra da birbirlerine kendi dert dik." Methodist llastanesi, ABD'nin sa ta bunu reddederek, Türkiye'de legal terini anlatmaya koyuluyorlar. Merdivenlerden inip köşede duran yılı tanınmış hastanelerinden. Başba sosyalist parti kurulabilcceği noktatanıdığını Isliklal Caddesi'nde kar kan özal'ın kaldığı katta, odalarm sında birleştiklerini vurgulayan Tercümanoğlu, bu tip partilerin temel şılafmışlarcasına hıçbir şaşkmhk be bir geceliği 450 dolar civarmda. lirtisi göstermeden selamlayan Man Ameliyata karşı olan bazı tıp uzman niteliğinin ihtilalle devleti clc gcçirAjans ekibi EUAciman 'dan tutun da ları tarafından "ameJiyat fabrikası" ıııek ulduğunu, ihtilalin ise MarksistANAP Kayseri Milletvekili tbrahlm olarak niteleniyor. Gerçekten de bu l^eninistMaoist düşilncede silahlı mücadele anlamına geldiğini iddia etözbıyık ve yine A NA P tstanbul Mil radu günde yapılan ameliyat sayısı letvekili leyla Yeniay Köseoğlu'na hesaplanabilseydi, ilginç bir rakam ti. Savcı Tercümanoğlu, sanıkların ortaya çıkardı. Bir hastabakıcı, ifadeleri ve Ankara Üniversitesi Huvarıncaya kadar herkes orada. özal'ınyatışından beri haslaneye özal'ın odasmın bulunduğu katta 10 kuk Fakültesi Dekan Yardımcısı, Ceher türlü hastalıkları için başvuran ameliyathane bulunduğunu, bu ame za Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Zeki Iarın sayısı da arttı. Şu anda bakım liyathanelerden sadece birinde gun Hafızogullan tarafından hazırlanan da bulunan Türk hastalar içinde dik de 6 ile 10 arası ameliyat yapıldığını gerekçeli, ilmi bilir kişi mülalaasından komüni/m propagandası yapma kat çeken adlarEli Aciman vegaze söyledi. suçunun unsurlarının Berktay, Savteci Tuna Köprülü. Tuna Hanım ge MESAJLAR lÇtN ran, Kalan ve Bıçakçı yönünden olusnel checkup'tan geçmek istiyor BtLCİSA YAR tuğunun anlaşıldığını ileri sürerek, bu mus. " Onun da odası özal'mkiyle öte yandan, özal'ın hastane odaaynı katta. Bu arada Interpol tarafınsına binlerce kisi tarafından geçmiş dan aranan Oflu Hiıseyin takma adlı olsun mesajı yağdırılıyor. öyle ki, Hüseyin Cevahir, kalp ameliyatı geYarışma Ben Bilirim Başbakan 'ın oğlu A hmet özal ile kızı çirdikten sonra, bir süre kaldıgı hasZeynep Ekren, bu mesajları sıralıyor taneden, özal'ın yatışından sonra ve alelacele sağlanan bir bilgisayarın çıktı. hafızasına geçiriyor. Mesajlar biiyözal'ın odasmın bulundugu katın lece bilgisayara kaydedilen listeler trafiği hastanenin diğer bölümlerin halinde Başbakan 'ın eline ulaştırılıyor. Gelen mesajlarda neyazdığı ayden daha da fazla. Normalde ziyaretçilerin alınmadıgı bu katta. şim rıntısıyla açıklanmamakla birlikte, di beşten fazla güvenlik görevlisi bu birgazeteci, gelen birçiçekle bir geçmiş olsun notunun tran 'ın sürgünlunuyor. Bir hastabakıcı Roland Haber Merkezi TRT teledeyaşayun genç Şahı Rıza Pehlevi' vizyonunun "Ben Bilirim" adlı May adı altında hastaneye yatan özal'ın kimliğinin bu kalabalık sa ye ait oldugunu söyledi. Bu gazeteci yarışma programında süper fiyesinde herkes tarafından öğrenildi şunları da anlattı: nalde yarışan 4 yanşmacıdan Sağini anlattı. Aynı hastabakıcı şunla"Şah Rıza ile Washington 'da gö hirc Erturan, 3. kez birinci oları da ekledi: rüştüm. Şah, bana Başbakan'/ ziya rak 678 bin lira kazandı. Daha "Normalde bizim VW (çok önemret ederek Türkiye'deyaşayan 1 mil önce de iki yarışmada birincilili şahsiyet) dediğimlz türden hasta yon Iranlıya çok iyi davranddığı için ği kazanan Erturan, dün gece alvarsa biie onun kimllğl söylenmez. teşekkür etmek istediğini söyledi. dığı para ödülüyle toplam 1 milBiz onu sadece VIP diye blllriz. Bu Ancak, şu anda bu ziyareti gerçekyon 546 bin lira kazanarak busefer, diğer VlP'lara kıyasla güven lestirmenin mümkün olmadığım, güne kadarki yarışma programlik önlemlerl dört misli arttınlan Ro Semra özal'a danıştıktan sonra kenlan içinde en yüksek ikramiycland May Hn Türkiye'nin başbakam disine ilettim. Şah 'a Başbakan'/ doğoldugunu hemen öğrendik. Basbaka rudan zlyaret etmek yerine, bir me nin sahibi oldu. Sahire Erturan'mmzı merak edip gelen ve kendile saj ve çiçek göndermesini söyledim. la birlikte yarışan 3 erkek rinl 'aileden' diye tanıtan bir sürü in Onun için bir çiçekle bir mesaj Şah 'a yarışmacı da, diğer ödülleri paysan var. Onlara sesimizi çıkarmıyo aittir." laştılar. Ozal, takma adla Maliye Müsteşarı idi 3 bîrincîlikle 1 milyon 5 4 6 bin lira kazandı Kumcuoğlu Lefkoşa Büyükelçisi ANKARA (Cumhurlyet Biirosu) Türkiye'nin en kıdemlı mUstesarı durumundaki Maliye ve Gümrük Bakanlıjı Mustesan Ertugrul Kumcuoglunun Lefkoşa Büyükelçiliği'ne atanacağı öğrcnildi. Kumcuoğlu'nurı Lefkoşa BUyükelçiliği'ne atanmafina, Ufkoşa BUyUkelçisi Bedretlin Tuıubaş'ın da merkeze alınmasma iliskin kararnamenin hazır oldugu ve Cumhurbaşkanı Kenan Evrrn'ın onayına «unuiduğu bildırildı. Kumcuoğlu uzun süre maliye müfettişliği yaptıktan sonra, Bütçe ve Mali Konlrol Genel MUdUr Vardımcılığı, Birlcşmiş Milletler Cenevre Ofisi katındaki TUrkiye Daimi Temsilciüği, Maliye Müşavirliği ve bakan danışmanlığı görevlerinde bu lunduktan sonra 1979 yılı ka sım ayırıda BUtçe ve Mali Konırol Genel Müdürlüğü'ne atanmıştı. 1981 yılı ocak ayında müsteşarlığa atanan Kumcuoğlu, Kaya Krdem, Adnan Ba^er Kafaoglu, Vural Ankan vc son olarak da Kurtcebc Alptemoçin'in bakanlıkları sırasında kesintisiz olarak bu görevi surdUrdu. MÜSTESARI.IK İÇİN ÜÇ İSİM Ote yandan Kumcuoğlu'nun Ufkoşa BUyükelçiliği'ne atanmasıyla boşalacak olan Maliye ve Gümruk Bakanlığı Mus. teşarlığı'na kimin getirileceği ise benüı kesinlik kazanmadı. Bütçe ve Mali Kontıol Genel Müdürü BUtekin özdcmlr, Gelirler Genel Müdürü Allan Tufan ve Tekcl Genel Mlldürü Süreyyt Yiicel özdra'in Kumcuoğlu'ndan boşalacak Maliye Müsteşarlıgı icin en güçlü adaylar oldugu bildiriliyor ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL Olması gereken maaş Babam, SSK'den emekli aylığı almakta iken, nisan 1986'da vefat etti. Anneme de dul maaşı SSK'den baglandı. Annemin derecesi 2, kademesi 9, göstergesi ise 1J40 olup, aylık baglama oranı da % 70'dir. Bu yılki maaşı için gazelenizde yayunlanan tabloda, olması gereken maas tutan 85.900 TL. gözükiiyordu. Ancak annemin eline 70.000 TL. civarmda maaş gecti. Annemin eline geçmesi gereken maaşı ve bunun ne sekilde hesaplandığını açıklamanızı beklemekteyim. Kırşehir Yanıt: Gayetemizde yayımlanan aylık tutarları, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olanların 1987 yılı ilk yarısı için geçerli yaşlılık aylıklarıdır. Yaşlılık aylığı almakta iken, ölen sigortalının geride kalan eş, çocuklar, ana ve baba gibi hak sahiplerine bağlanan aybkların tutarı ise değişiktir. Ölen sigortalının almakta oldugu yaşhlık aylığının: "A) Dul eşine %50'si, aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşine % 75'i C/a) 19 yaşını, ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olan veya çalışamayacak durumda malul bulunan ve Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmalanndan dolayı aylık almayan erkek çocuklarla yaşları ne olursa olsun, evli olmayan, evli olmakla beraber, sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çahşmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukların her birine "!Q 25'i oranında aylık bağlanır;' 2. derecenin 9. kademesinden, 1.340 göstergeden ve % 70 oran üzerinden aylık tutarı olan 85.908 TL. babanızın, yaşasaydı 1987 yıh ilk yarısı için alacağı aylık idi. Annenize bağlanan 70.431 ise bu aylığın "7a 75'i oranındaki dul aylığıdır. Dul ve yetim aylıklarının dağılımı (örnek: 2. derece 9. kademe gösterge: 1.340) 1. ÇOCUAA z. çocuto Oraa TL Om Oraa TL TL TWWBMı7 % 75 70431 1Ç0CUU1I % 50 42.954 % 25 27.477 2Ç0CUUU % 50 38.954 %25 23.477 % 25 23.477 EŞfcl TOrtJUI TL Oraa % 75 70.431 %75 70.431 % 100 85.908 Soru: KONGRE ÎLANI S.S. Gazete ve Matbaa tşçileri Sosyal Sigortalılar Konut Yapı Kooperatifi Başkanlıgı'ndan Koopcratifimizin 1986 takvim yılı Olagan Genel Kurulu aşağıdaki gündemi müzakere ve karara baglamak üzere 1 Mart 1987 Pazar günü saat 10'da lstanbul Gazeteciler Cemiyeti'nin Cağaloğlu'ndaki Basın Sarayı Kat 2'de Burhan Felek Konferans Salonu'nda saat 10'da yapılacaktır. Ekseriyct temin edilemezse aynı gündemi müzakere etmek üzere aynı yerde 8 Mart 1987 tarihinde çogunluk aranmaksızın yapılacaktır. Sayın ortaklara duyurulur. Yönetim Kurulu 1. Acılış ve yoklama 2. Başkanlık divanının seçilmesi 3. Yönetim kurulu çalışma raporunun incelenmesi 4. Bilanço ve Gelir Gider hesaplarının incelenmesi 5. Denetçi raporunun incelenmesi 6. Denetçi ve yönetim kurullarının ibrası 7. Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin yedekleri ile birlikte seçilmesi 8. 1987 takvim yılı kadro, butçeve iş programırun görüşülmesi ve gerekli görülecek diğer konulann müzakeresi 9. Kapanış. tSTANBUL İKİNCİ İFLAS DAİRESİNDEN TAKSİTLE VE PAZARLIKLA TELEFONLARIN SATIŞI İLANI Dosya No: 1984/19 Müflis Jakartcks Mensucat Sanayi Anonim Şirketi iflas masası mal varlığına dahil bulunan 528 09 53 abone sayılı telefon intil'a hakkı il'las idaresince taksitle ve pazarlıkla satılarak paraya çevrilmesine karar verilmiştir. Verilen bilirkişi raporuna göre 528 09 53 abone sayılı telefona intifa hakkına 80.000r TL. kıymet konulmus olup alacaklılar toplantısında iflas idaresine verilen yetkiye göre telefon taksitle ve pazarlıkla satılabilccek olup değerininff/o6O'ındanaşağı bir bedelle satılamayacaktir. Satış lstanbul lkinci İflas Dairesi'nde iflas idaresince yapılacak olup taksit süresi ve taksit bedelinin tayini iflas idaresince yapılacaktır. 528 09 53 abone sayılı telefon satışı 3.3.1987 salı günü 1515.15 saatleri arasında yapılacak olup satışa iştirat etmek isteyenlerin takdir edilen kıymetin %10 nisbetinde teminat yatırmaları gerektiği %10 KDV'si ile devir ve ücretlerini alıcıya ait oldugu fazla bilgi almak isteyenlerin lstanbul 2. İflas Memurluğu'nun 1984/19 sayılı dosyastna başvurulabileceği hususu ilan olunur. 22.1.1987 Basın: 1312 BILSAK'TA BUGÜN Dia (.oslerisi: 19.00 MUSIAFA ZİYA Ul KLNCİI FR "AĞRl'DA BİR hİLM: DİLAN" Caz C'enler: 21.1H) FMİN HNDIKOGLU DORTI USU CafeFoyer: 10.0017.00 (,'ay, Kahve. Halil Içkileı Yeıli ve Yabancı Basın Lokanla: Ögle Seıvisi 12.(K)15.00 Akşam Servisi 20.00 BÜl.ENTSUMRU (Gilar Vokal) BİLSAK Sogancı Sokak 7 (ihangir 143 28 79143 28 99