19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURlYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 13 ŞUBA T 1987 TELEVtZYON 08.00 AçıhşDil Öğrenelim Geçmişteki alıskanlık veya herkesçe bilinen eski bir gerçeğin anlalılması ıçın kullanılan "used to" kalıbı ile şimdiki zamanda devam elmekıe olan alışkanlıklar ve bilinen bir gerçeğin anlalılması için kullanılan "to he used to" kalıplarının kullamlıs sekli anlatılıyor. 2. /C4M4L/USTALAR VE FİLMLERİ • 10.00 Kapanış 15.00 Miladost Mortter Feuerbach Voleybol maçı (Naklen) Avrupa Kupa Galipleri Kupası Bayanlar Final Grubu karsılaşması ekrana gelecek. Tbşlama ustasının gözüyle savaş Kamp nHStalog 17) Yönetmen: Billy rVilder. / Oyuncular: William Holden, Don Taylor, Otto Preminger, Robert Strauss, Harvey Lembeck, Richard Erdman, Peter Graves, Neville Grand, Sig Rumann. / 1953 yapımı. / 120 dakika. Kültiir Servisi tkinci Dünya Savaşı'nda Almanların elindc bulunan Amerikalı tutsaklar kaldıklan kamptan kaçmak için çeşitli çarelere başvururlar. Ancak her türlü girişimleri Almanlar tarafından öğrenilmektedir. Aralarında bir casas bulunduğunu kabul ederler ve saptamaya çalışır lar. Billy VVilder, günüınüzde yaşayan Amerikan yönetmenlerinin belki de en öncmlisi. "Bazıları Sıcak Sever"den, "Sherlock llolmes'ıın özel Hayatı"na kadar birçok önemli filmini TV'de izlediğimiz sanatçı, özellikle en ciddi, hatta yaşamsal konulara getirdiği mesafeli, alaycı bakışla yaman bir taşlama ustası olduğunu göstermişti. Savaşın bitiminden yalnızca üç yıl sonra (1948'de) Berlin kentinin içinde bulunduğu trajik durumu, " A Foreign Affair" adlı üıılü taşlamasıyla ıni/.ah kalıpları içinde vercn VVilder, savaştan yedi yıl sonra yaptığı "Stalag 17" filmiyle de Alman esir kamplarında olup bitenlere aynı biçimde mizahi bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Ülkemizde de vaktiyle Dormen Tiyatrosu'nun başanyla oynadığı, Donald Bevan ile Edmund Trzinski'nın Unlü oyunundan alınan "Stalag 17" bir Alman esir kampında gündelik hayatın zor koşullanna uymaya çalışırken, öte yandan da kaçma denemeleri yapan çeşitli ülkelerden tutsakları son derece keskin bir tipicmcylc canlandırıyor. Oscar kazanan oynuyla William Holden, artık yaşamayan Avusturya kökenli ünlü yönetmen Otto Preminger ve bütün öteki oyuncular son derece başarılı kompozisyonlar çiziyorlar. Ülkemizde zamanında "Casuslar Kampı" adıyla oynamış olan film, bu haftanın en ilginç gösterisi. "1402'likler" kitabı A nkara (Cumhurivct / l Bıırosıı) Oğrvıim Üyelerı Derneği 1402 suvılı Sıkıvnneiım Yasası'nm 2. maddesı ııyurıncu gorevinc son venlenlerı "1402'likler" adlı bir kilapla toplavacuk Kilapla yargı kururlurı, I4O2 uvgııiamaları ve 14O2'lık kumıı gorevlilerınm ozgeçmı$lerı ver ulııcak. Kilapla ilgili olarak dernekıen yapılan açıklamada, "Bınlerce kaınu görevlisi 1402 suyılı yasaylu sıkıyonetım konıuianlannca, bir salırlık yazı ile gorevlerınden atılmışlurdır. Bu kişiler 12 Eylıd donemınin en belirgin izlerini laşıvorlur. Dernek olarak bu kişilerin unutulup gtımelerini uygun gormedik" denildi. Açıklamada. Turkiye'de pek çok önemli olayın belgesizlık nedeniyle unutulduğuna dikkat çekılerek, bu nedenle tüm 1402'liklerin özgeçmişlerini, varsa belgelerinı derneğin "Fevzı Çakmak Cad. 61/3 Beşevler/ANKARA" adresine göndermeleri istendi. Polyanna, teyzesinin yanında çalısanlarla çok iyi dost olmuftur. Ama Polı teyzesiyle yıldızı bir türlü barısmaz. Onun neşeli ve samimi davranısları teyzesinı çileden çıkartr. Polyanna'nm yeni elbiseier alınırken yaptığı hareketler ve ardından da sincabm ortaya çıkması. bardağı taşıran son damla olur. Appleton Lisesi'nm basketbol takımı uzun süredir galibiyet alamamışıır. George'un eskiden beraber oynadığı takım arkadasları suçu antrenöre yükler ve yeni bir koç aramaya başlarlar. George onlara engel olmaya çalışır. 17.00 AçıhşAçık Ögretim 18.30 Haberler 18.45 Polyanna 19.15 Mutluluk Çemberi 20.00 Haberler ve Hava Durumu 20.45 Her lşin Başı Sevda Haşim Bey ıs hayatında başarısızlığa uğrar. Bakalım yardımma kımler kosacak? Jesica bir hukukçu i'e evlenir. Sally de şirketin satıs bölümünde çalışmaya başlar. Ancak ıki genç kadının hayatları bundan sonra istediklerı gıbı olmayacaktır. KEYÎFLE SUNULAN RtR OYUN Yılmaz Onay'ın yazıp yönettiği "Bu Zamlar Bana Karşı", dürüstçe kotarılmış, keyifle sunulan, taze bir oyun. Oyunda rolleri (soldan sağa) Jale Aylanç, Altan Gördüm, Şebnem Erkekli ve Metin Coşkun paylaşıyor. 20.55 Güçlü İlaç2 Bir 'tersine kabare': Bu Zamlar Bana Karşı \azan ve yöneten: Yılmaz Onay / Müzik: Timur Selçuk Çağdaş Müzik Merkezi (Gökçen Taşkıran Ahmet Güvenç) / Dans düzeni: Mehmet Tuğrul / ÇevreGiysi: Coşkan Alper Murat / Oynayanlar: Jale Aylanç, Metin Coşkun, Altan Gördüm, Şebnem Erkekli / AST yapımı. AYŞEGÜL YÜKSEL Yılmaz Onay'ın Hacan Yayınları'ndan çıkan dört oyunluk kitabının ilk oyunu "Bu Zamlar Bana Karşı" ocak ortalarından bu yana Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sergileniyor. "Bu Zamlar Bana Karşı", ekonomimize olduğunun tam tersine, gülmece yazınırnıza büyük katkılarda bulunan 24 Ocak Kararlan'ndan sonra peş peşe gelen zamlara "vatandaş" Arif Bcy'in getirdiği tepkilerden yola çıkan ve 1980'ler Türkiyesi'nin bol zamlı ortamında her yaştan, sıradan vatandaşın yaşadığı toplumsal ekinsel politik serüveni çeşitli görüntüleriyle yansıtan güncel bir oyun. Neler yaşamışız 1980'lerde? Tüm zamlara önce öfkeli tepkiler getirip, sonra tüketim alıskanlıklarımızı inatla sürdürmeye çalışmışız, sürdüremeyene dek... Işsizlik bir bölümümüzün canına tak demiş. Terör ortamından çıkmanın "rahat"lığını bir yandan dilimize pelesenk etmişken, bir yandan da çoluğumuz çocuğumuz yok yere kuşku uyandırıp "gözal(ı"na alınır diye öyle kaygılanmışız ki, bir türlü "huzur"a kavuşamamışız. (Ne rastlantı, "<)h Kurtulduk" tablosundaki kadının "korktuğu" daha bir ay önce oyunun provaları sürerkenYilmaz Onay'ın başına gelmedi mi?) Sonra "milyarder" vatandaşlarımızın tatlı tatsız serüvenlerini boyalı basından izleyip onlarla özdeşleşerek, TV dizilerindeki yabancı kahramanların yarattığı düş dünyasma dalıp giderek, ekonomik politik toplumsal sıkıntılanmızı unutmuşuz. ACI VE KAHKAHA Şarkı ve danslarla birbirine bağlanmış sekiz bağımsız tablodan oluşan bu dört kişilik oyuna Onay "tersine kabare" adını yakıştırmış. "Tersine kabare" son on yıldır TV'de ve sahnede sergilenen "içi boş giildürii"lere "kabare" adı veıilmesine alaycı bir tepki. Onay, "tersine kabare" belirlemesini, özgiln kabare türünün sahnede "gülmece"yle "acı"yı iç içe verebilme, bu nedenle de "diişündürme" özelliğini bir kez daha gündeme getirmek için yapıyor. Ancak, "Bu Zamlar Bana Karşı"nın özgün "kabare" türünün alışılmış bir örneği olduğunu da söylemek güç. Onay, "kahkaha"yla "acı"yı yan yana getirirken, özellikle yazısız karikatürlerde kusursuz örnekleri sunulagelen "kara gülmece"nin vuruculuğunu yakalanıak yerine yeni bir denemeyc yünelmis. "Acı", kahkaha attıracak düzeyde çarpıcı olmayan, "gülümseticl" söyleşim, olay ya da durumların, yavaj bir gelişim temposu içinde bir çeşit "iç gerginlik" oluşturması yoluyla verilmek istenmiş. İç gerginliğin oluşturulması alışılagelmiş kabare oyunculuğundan oldukça başka bir oyunculuk biçcmi gerektiriyor: Dario Fo oyunlarındaki gibi "kıvrak", Brecht tiyatrosundaki gibi "alaycı" ve "eleştlrel", bir Utagner operası solistirdn dramatik kavrayıcılığını gerektiren bir oyunculuk bu. Zeliha Berksoyun 70'li yıllarda "Lola Blau" oyununda başanyla sundugu tür bir oyunculuk... DKNEYSEL YAKI.AŞIM Onay'ın bu deneysel yaklaşımı, hem yazar ve yönetmen olarak kendisini hem de oyuncuları zora koşan bir çalışma düzeni gcrektirmiş. Onay, Jale Aylanç, Metin Coşkun, Altan Gördüm ve Şebnem Erkekli'yle coşkulu ve disiplinli bir çalışma gerçekleştirmiş. Ancak, "deneme"niıı getirdiği birtakım zorluklar "oyun metni" ve "oyunculuk" açısından çözümlenememiş. Bu nedenle, seyirciyle oyunculann ortak bir duyarlık noktasında buluşmaları yer yer güçleşiyor. Onay'ın oyunda "kolay giildiireo" du Kuzey, Güney'e yenilmiştir. Bent ile Aslhon'm kurdukları oriaklık gelişmif ve büyük kârlar elde etmeye baslamtşlardır. Justın, Madeline'yı Orry'nin yokluğundan yararlanıp Mont Royal'den kaçırmıştır. Orry bu haberi alınca çılgına dOner ve hemen yola çıkar. Kuzey'in sınırına kadar gıder ve Kuzeylılere yakaianmastna ramak kalır. 21.50 Musiki Maceramız 22.40 Kuzey ve Güney Acılı kalıkalıalı zam serüvetıi rumlara vc sözlere (TV karşısında düşe dalma, "arabesk" ve ya da "Varolmanın Dayanılmaz Hafifligi"ne sataşma gibi) yer vermiş olması ve oyunculann da bu sözlere ve durıımlara göre "güldürücü" bir oyunculuk sergilemelcri sonucunda, seyircinin belirli bir biçimde yönlendirilen duyarlığı, "acı"nın ağır bastığı durıımlara geçişte istenen değişime ulasamıyor; çünkü oyuncular da bu geçişlerde zorlanıyorlar ve "acı"nın öne çıktığı bölümlerde " u ç a n " bölümlerde oldukları denli etkili olamıyorlar. Oyun metninin ve oyunculuğun deneysel özelliği, sanırım, oyunun sergilenme asamalan içinde, gerek metinde, gerek oyunculuk biçeminde yapılacak düzcnlemelerle "amaçlanan" sahne estetiğine ıılaşılmasını sağlayabilecek. Şarkı ve danslar da zamanla daha bir yerine oturacak kammca. "Bu Zamlar Bana Karşı" dürüstçe kotarılmış, keyifle sunulan, taze bir oyun... 23.30 HaberlerKapanış "Değirmen'in galası Wy~ ültür Servisi JL\ Yönetmenliğini Atıf Yılmaz 'm yaptığı, başrollerini Şener Şen ile Serap Aksoy'un paylaşlığı "Değirmen" filminin galası bu akşam saat 18.45'le Beyoğlu Emek Sineması 'nda gerçekleşlirilecek. Barış Pirhasan 'm. Reşal Nuri Güntekin 'in aynı adlı romanından senaryolaştırdığı filmin görüntü yönetmeni Orhan Oğuz. Filmin müzikleri ise Arif Erkin 'e uit. İKİNCl KANAL fcpero ve arkadaşlan, Eldorado'ya doğru yollartna devam ederler Çıçeklı bir vadide mola verdikleri sırada alların üstünde oynamakta olan Kana'yı zehırlı bir yıtan sokar. Bu Oldürücü zehire karşı lek panzehır, vadide yetişen çireı olunu bulmaktır. Pepero'yla Asleko bir koye gıdip, lek bilen ınsan olarak lanınan Monte'den çireı oıunun yerini söylemesini islerler. Gun balımına kadar yeıifiiremedlkleri lakdirde Kana Olecektir. 19.45 AçıhşÇizgi Film Pepero5 20.15 Kamyon6 Bir yolculuk sırasında hızlı bir surucu tarafından BJ'in kamyonu yoldan çıkar ve hasar görUr. SOz konusu sürucunun fehrin en z»ngin adamı oldugu öğrenilir. Adam btittin şehri avcunun içine almış, işlediRİ suçları Orlbas ellırmekıedir. BJ adamla uğraşmaya karar verir. Jamie, yeni bir bisiklel alabilmek için garajda eski eşya salışı yapar. Bu arada Brandon, sirketle personel azallması yapılacagını ve Ted'ın iften çıkunılacagını söyler. Jamie, babasına yardımcı olmak için ış aramaya başlar ama durum Brandon'ın süylediğinin tam tersinedir. 20.40 Kiiçiik Afacan 21.00 İslam ve Toplum 21.30 Haberler 22.00 Ünlii Ustalar ve Filmleri: Kamp 17 (Ayrmlılı bilgi yandakı sütunlarda OSCAR ALM1ŞTI WMiam Holden, "Stalag lT'dekl başarısıyla Oscar ödülüne deger görülmüştü. Peter Graves, Neville Brand ve Richard Erdman dafilmde başarılı kompozisyonlar çiziyorlar. Sanat Kurumu etkinlikleri TJ' ültur Servisi Sanat J\. Kurumu'nda önümüzdeki hafta iki ayrı panel yer alıyor. 16 şubat pazartesi günkü panel in konusu "ödenekli Tiyatrolar ve Bölge Tiyatroları." 18.00'de yapılacak olan Alican özinanır yönetimindeki panele Tarık Buğra, Prof. Cüneyt Gökçer, Ergin Orbey, Gencay Gürün ve TUrgut özakman katılıyor. 21 şubut cumartesi günü 15.00'teki panel ise "Sanatta özgünluk, Ulusallık, Evrensellik, Çağdaşlık Kavramları" başlığını laşıyor. Aziz Çalışlar, Doç. Dr. Şahin Yenişehirlioğlu, Muzaffer Arkan, Necmettin Türinay ve Behçet Aysan'm katıldıkları panel i Kemal Ateş yönetiyor. 6 TürkressamıF.Almanya'nmLippstadtkentindesergi açtı 23.30 Kapanış tZLEYİCt GÖZÜYLE Hava Durumu Her gtin "Haberler"den sonra yayımlanan "Hava Durumu" programmda, gerçekten hava durumlanyla ilgilı bilgiler edinmek istiyoruz. Bize kendi durumumuzu soran ve "Aman dikkal edin, grip olmayın" gibi telkinlerde bulunan bir sunucu, TV'nin ve programın ciddiyetini bozmakladır. Tilrkçeyî bu denli iyi kullanan bir spikerin, magazin ve eğlence programlarmda daha başarılı olacağı fikrindeyim. ALTAN KARAKÖYLÜ Adana Onyargı karşısında sanatın gücü FAKİR BAYKURT DUİSBURG Bu yazıyı sevincimden yazıyorum. Allı TUrk ressamı I.ippsladl'la sergi açtı. Onlarııı ço ğunıı tanıyorum. tçlcrindc dostlarım var. Biri Paris'ıc, beşi Almanya'da Rııhı Havzası'nda, Ren boylarında yaşıyorlar. Hepsinin Parislc ilişiği var. Parii'le yaşayan, en gençleri Mehmet Na/ım... 1 ippstadt'ta ressaın Zeki Arslan'm oturduğu şchrin "Ablei Liesborn Sanal Müzesi"ndc buluşuyurlaı. Dünyada savaşların en korkuııcunun körüklendiği, banşı kurıarmanın zorlaştığı bir dönemde birle^ip scrgiler açmak, sanatsal elkinliklcrı aıtınnak gu/eldir. Sergiyi düiünenleri, gerçekleblirenleri selamlamak istiyorum. Ressanı arkadaşlarımı, Aydın Karahasan'ı, Zeki Arslan'ı, Mehmet Nazım'ı, Ihsan Kte'yi, Mehmel Uyanık'ı, Seyyil Bo/dogan'ı ayrı ayn selamlamak isliyorıını. Sergi kuçuk, ressamlar yeterince ünlü değiller. Dert mi? Suya aıılan laşın yaratıığı halkalar genişler geni^ler, birçok halka olur. Her sanatsal etkinlik dostluğa, 150 yıl önce Schiller'in dcdigı "kardeşlik" ülküsüne yardım eder. Bu giı/elliği selamlıyoruın. Boylece beni üzen bir önyaıgının biraz daha küçüldüğünü görüp sevıniyorunı. Arkadailarımı teker teker tanıtma gereği duymuyorum. Yapıtları duvarları donatmıs durumda. ü önyargı ü/eıınde dıırmayı daha uygun buluyorum. Kıılır'ıla bir ronıanoı Yedi yıldır, bir romancı olarak Ruhr Havzasf nda dolaşıyorum. Buralara lyöü'lardaıı ba^layarak gelen işçi köylu yurtlaşlarımın kurduğu yeni "kopru'Merden geçerek geldim. lidcbiyalın öyku ve roman türlerindc az çok deııcy sahibi, öğretmcıılikte yımıı bci yılıııı doldurmu^, sendika ba^kanlığı, ilköğretim müfettişliği, KultUr Bakanlığı danısmanlığı yapıııi) kiımeydim. Ya/ılarıın ve seııdıkal etkinliklerim yıiAinden bakanlık la aram sürekli bozuk gitti. Haksızların genellikle yaptığı üzere, zorbaca davranı^larla çok cezalandırıldını. Tıılııklanıp yargılandım. Uzun sıııe ler cezaevinde yatııktan sonra beraal elliın.fcîlliyıa^an yasım, yayımlanııııl olu/dan çok kitahımla duygusal lıktan çoktan sıyrıldım. Bu yajla başla, vıırlta vopuıılufu çıtlçı olan vıırltaşlarınıin. cndustri yönunden gelişmiş Batı Avrupa ulkelerindeki işçilik scrüvcıılcrı Ustüııe öykülcr. romanlar ya/ıyoıum. Bunıın için elbel yelerincc gezip dolasmalı, görmcli, göruncnın ardıııdaki gürıınmcycnlcri yakalayıp bunlaıı yapıtlanmda uygun yerlere serpıstırmeliyim. Bir yazar istcr kendi loplumunda, ister dışaıda, s(ı rekli model olaylar, kişiler arar. Bence yurttaşlarımı kuşatan küçüklu büyüklu ayrmlılar da önemlıdir. Yapıtlaıımi oluştururkcn mal/emem bol olmalı. C) bolluktan uygun olanları scçmclıyım. Bu ınsanlaı karasaban ardından, kuçuk tezgâhlar başmdan boyııllu, zıllarla, zıllıklarla doludurlar. Yabancı işçileıin çeyrek yuzyıldıı "enlcgre" olamayışlanndan sürckli yakınırlar. Kendilcıı de birbirlcrinc her hususta entegre değildirler. Alman var, Almancık vardır. (•oetheyı, Schilltr'ı, Beelhoven'ı, Bach'ı yctişlirnıişlerdiı. Bir bölümıi yabancı işçilcri kUçümser, hatta onlara düşmanlık geliştirirkeıı, o i^çileri canla başla savunan (leinrich Böll, Giinler VVallrtıff gibi evlatları yclışlirmişlerdir. Havası endüslri dumanlaııyla kapalı, gölleri, ırmakları zehirlenip öldürülmüitür. Bir yandan da Ren boyları, Mosel boyları, Karaorletlr, mobllveyi kirlcllrler. Kaba saba insanlardır, hem de denftimiz değildirler" diye du>unurler. Öııyargı kölıulür Bir de yurttaşlanm ne olsa bir tarım ülkeMiıden geliyorlar. Fkonomıleri geri bırakılmıştır. Para değerleri her yıl birkaç kez düşürülnıektedir. "Deııırk kııllıır de^erleri de duşııktür!" diye bakarlar yüzumU/e. önyargılar kötuduı. Insan zihııi her /.aman iyi meleklerin zihni gibi işleme/. Haksı/ yargılaıını Ualıa da ileri gülımıp, "Canım hıııılarııı küllurü de yoklur"a kadar vardırırlar. "Miizikleri \oktıır. Bildikleri sa/, bir de davul /ıırna: Sanırsını/ hayvaıı bogazlı.torlar! Resimleri yoklıır. Nusıl ulsun, dinleri yasak etmişlir. Folograf ınukinesini biz verdik ellerinc, ama çekmeyi bilmezler. Kdebiyulları lolklara daymlı, çokça da gelenekseldir. Karanlık, bagnaz, misliktir. Tarım dunyasının geri felsefesini surekli ynnsılırlar. Sinemaları kan davası, kudına egemen sevi t'ilmleridir. Uurmadan biribirlerini vururlar..." Böyle düşunuıler. RADYO I R l 1 05.00 Açılış, program vc kısa haberler. 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Beraber ve solo şarkılar. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Cuma sabahı. 07.20 özel tanıücı reklam programı. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içınden. 09.40 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Çesıtlı müzik. 11.30 Şarkılar geçidi. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 TUrkUler geçidi. 12.30 I ürk sanat mUziği özel programı. 12.55 Reklamlar vc radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 MUzik 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 TUrkUler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 öglcden sonra. 16.00 Kısa habcrlcr. 16.05 Hafif müzik. 16.30 Şarkılar ve oyun havaları. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylUmUz. 17.25 Hafif müzik. 17.30 SUznâk faslı. 18.00 Çocuk bahçesı. 18.15 Çocuklarla basbasa 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. 20.15 Yeni şarkılar. 20.45 TUrkçe sözlu hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 TUrkUler ve oyun havaları. 21.30 Açık ögreıim. 21.50 Hafif mUzik. 22.00 TUrk halk müziği toplu programı. 22.30 Çagdaş TUrk sanat mllziği. 23.00 Haberler. 23.15 üecenin içinden. 00.55 GUnün haberlennden ö/eıler 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. T R T I I 07.00 Açılıs ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07JO Haberler. 07.40 TUrkUler ve oyun havaJan. 08.00 Iki solistten şarkılar. 08.30 Sabah konserı. 09.00 TUrkUler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09.30 Hiroshima toplulugu. 10.00 TUrkUler gcçıdi. 10.20 Şarkılar. 10.40 Türkçe sözlu hafif mUzik. 11.00 TUrkUler ve oyun havaları. 11.30 Çeşillı mUzik. 12.00 Şarkılar. 12.30 Yuman Scsler Erkekler Toplulugu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif mUzik. 13J0 Caz dünyası. 14.00 Mahalli sanalçılarımız. 15.15 Çeşilli sololar. 15.45 TUrkçe sözlü hafif mUzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yarın. 16.40 TUrkUler geçidi 17.00 Solistlerden seçmeler. 17.30 Çeşitli mUzik. 18.00 Ses ve saz dünyamızdan 18.30 Yurttan sesler. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Hafıl mü/ık. 20.30 Yabancı dil dersi. 21.15 Hafif mUzik. 21.20 Egiıim önlisans programı. 22.00 Solistlcr geçidi. 22.30 Bir roman / Bir yazardan hikâyeler. 22.45 TUrküler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber vc solo şarkılar. 23.40 Hafif mUzik. 23.55 Miıoloji ve müzik. 00.55 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Hafif müzık. 07.30 Sabah konserı. 08.00 Sabah için mUzik. 09.00 Haberler. 09.15 MUzikli dakikalar. 10.00 Gökkuşagı. 11.00 Ögleye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 GünUn konseri. 13.00 Klasik koro. 13.30 TUrküler. 14.00 Konscr saati. 15.30 Solistler geçidi. 15.55 TUrk halk müzigi loplu programı. 16.25 Hafıanm çocuk şarkısı. 16.30 Caz ve hafif müzik dünyasından. 17.00 Haberler. 17.15 Sizler için. 18.00 Sıüdyo FM 19.00 Haberler. 19.15 MUzikte etkileşim. 20.00 Pop Caz. 21.00 Müzık ekspresı. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin geıirdiklcri. 23.00 MUzigi yaşalanlar. 24.00 Samanyolu. 01.00 Program ve kapanış. Lâlin TUna Resital Jf ültür Servisi Küçük J \ piyanist Lâlin TUna 17 şubat salı günü saat 18.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde bir resital verecek. Konser programmda Bach'ın "Prelüd ve Füg No. 2 Do Minör", Beethoven'in "Sonat Op. 13 Do Minör", Chopin'in "Noktürn Op. 9 No. 1", "3 Prelüd", "2 Etüd" adlı yapıtları seslendiriliyor. Lâlin TUna 1974 yıltnda tstanbul'da doğdu. Piyano eğitimine 4 yaşında başladı ve ilk resitalin 5 yaşında verdi. Uzun itıce bir vol Dunyanın sanal ba^kenıi diye bilinen Parisle Türkiye arasında çoklandır ıı/ıın ince bıı yolvardıı. Bu yolu Fransızlar kullanmaz, daha çok bi/ kullanıri7. Heı doğan akıın bi/e ııç aylıkkcıı yansır. Sadecc resimde değıl, edebiyalla, sinemada, öteki alanlarda... LJstelik şimdi kııllurler arasında gıdis gelişler, tck yanlı da olsaaılıı Turk küllıırıı dışardan eıkilennıelerle sağlıgım guçleııdırır, varsıllığını artınr. Ben geııe de hiçbir /amaıı, "lürkiyedc iyi edebiyal vardır, iyi reslm vardır" denıck ısıemem. Olma/ boyle soz "A>rupa'da iyi evler vardır" demeye beıı/eı. llbeı olacaktır. Saııtıl balyo/.<İHiı piı«,lü YAR1M YÜZLÜ BİR YABANCI Federal Almanya'nm Lippstadt kentinde ortak bir sergi açan altı Türk ressamından biri de Seyyit Bozdoğan. Sanatçının "Yarım Yüzlü Bir Yabancı" adlı yapıtı serginin ilginç ve çarpıcı ürünleri arasında. kalkıp yuıuyclı 2Ş yıl olııyoı. Bu ka daı u/un kalacaklannı başlangıçla dusünmiıyorlardı. Ama kaldılar. Yurtlarmdan 35OO4OOO kilometre u/aklarda, kendi kırsal ve kuçuk en dııslıili (oplıımlaıına ben/emeycn karmaşık endustri toplumlarında bııdcn bir kulıur dcgışıminc ugradılaı. (,'okseslı, guıullulıı bir hayluıy içinde, sık sık işitilen "getto yaşamı" gerçeğin bir yanıdır. Aynı otobanlarda olonıobil surıiyorlar. Aynı ocaklarda koımıı sökuyorlar. Aynı yüksek tıı ınlaıda denıiı i erilip buyıık lıallelerde biçim \criyorlar. Sokakları, alanlurı, burolaıı temi/liyorlar. (,'ağdaş uıetiııı ve lıı/ınelleri uyunıla geı çeklesliriyorlar. Bunu burada buyuyen oğullan. kı/lanyla sürdürüyorlar. Alışverıslerıni sadece Turk bak kallaııııdan dfgil, Alman mağa/ala ııiHİaıı yapıyoı laı. Alman bankala rına, hasıanclcrinc, tnahkcmelerine, hatta cczaevlerıne bol bol girıp çıkıyoı laı. INtiKil bir IIIIIH? Cıö/lemlerinı asla sadece hemseıi lerimle sımrlı kalmadı. Sık sık Almanlaıa, olekı uluslaıdan ışçilerc dc acıldım. Nedıı goıdııkleıim? Nasıl biı ıılııslııı Almanlaı? Oıılaıı bir ıki so/cııkle kolaymdan lanınılamak is ıcmiyorum elbcı. Her ulus gibi, çok nıanlar, Saueıland, Bayern yanları, dunyanm sayılı guzelliklerinden oı nekleı oluşturur. 'lemız, dısıplinsever insanlardır genellikle. Ama ıçlennde bitli, hilcci, rüsvetçi, bo/guııcular da eksik değildir. KOıııitrii vıkaraıı Gene de bu beiimlcmeden ayıı yanları vardır Almanların, aııljşılınası zordur, kendilcrıııı pek yukarı asarlar, bıırunlııduılaı. Ba>kalarım begenııuvleı. Beğcnseler de az beğenirler. Kendilerini daha çok beğenırler. Yabancı isçileri, lıele hi/ımkileıi, "bu kadan a.vıplır!" dedırlecek derecede kııçııınserleı. Iki bııı yıldır aralarında yaşayan, hihbirleıinclen mılyoıı ke/, mılyur kez kı/ alıp verdikleri Yahudileıı, yasa çıkaııp bu anda yabancı ilaıı etmi>leı, guneşın allından i/leıini, lo/laııııı sılnıek ıs lenıişler, bu konuda lek ulus olmaııııı orneğıııı venııislcıdıı. Neden bo\le, nasıl böyle olabildikleıiııi anlanıak /ordur. Bvnzer nedenler laıihin, coglalyanın obuı bolunılennde de vardır ç ıı ıık ıı. (leııel olaıak buıjına/i, ısçiııın uıelimini sever, kcndini sc\mez. Bııı melıe yeriıı altından çıkarılan komurle, omı çıkaranı yan yana koyun. kapılaMiıın OIUIIK', komııııı alıılaı, cı kaıanı dısarda bııakııiaı. "llulnı piv Bana kalırsa bi/im ressamlat, tıp kı işçilerimiz gibi, içerdc ve dışarda, çağdaş uıelinılerını yapıp ınsanların önune koyuyorl.tr. O ıııuııleıin bira/ı şimdi l ippstadt'a kadaı geldi Lıppsladt 65 bın nuluslu bir şehir. Fabrikalaıından başka iki de müzesi var. Hem de gıızel biı şehir. Ama Almanya dışında yclcrince tanınma/. Res samlarımı/ işie buıaya geldiler. Bir bakınıa bundan ııomuıl, bundan doğal bir gelme olmaz. Insanın ağ/ı, bıırnu olması kadar doğal. Buyıık onyaıgılaıı paıcalamak için buyuk balyo/laı, gııçlıı kollar gerek. Ama sanal bıııun balyo/laıdan, bu tun kollardan guçludııı. Bıı/lan ken dine özgü yollaıdan çok kolay critir sanal. Insanlaıı, ulııslaıı bınbırıne yaklaşlını. Bundan ı\ısı can s.ıt'lıt'i dır. Bundan gu?elı belkı sanaıın ken disıdiı. Türk rcssamı Zcki Aralan, Llppstadl'la otuıuyoı. Sanal mıızesı\le bıılikıe konuk arkadaşlarına e\ sa hipliği yapıyoı. Bir ayağı surekli Paris'lc. Orada işçi olarak çalışan yakınları var. Melıınel Na/jıın lipp.ıadı'a o çekip getııdı Seıgı gıulıu boyle arkadaşça, doslça oluşiu. Dedım \u, bu Vit/ıyı sevmcımden ya/ıyoıuın C,'ok sevdıın bu ilışkiyi. Insaıilaı çok eski /umanlardaıı beıı lıarman sonu ba\ranılaıı yapaılaı. Saııaiçılaıın sık sık bir araya gelmesi ulııslaıı, ınsanlaıı kayııaşlırıp en gu/el harmanları olıış tıırur. 1 ippsıadı'ıa açılan bu sergi, her gıı/el girişim gibi ıınuıılaıımı/ı arlıııyoı. Oda Müziği Konseri ültür Servisi Atatürk Kültür Merkezi'nde 19 şubat perşembe günü bir oda müziği konseri izlenebilecek. Istanbul Filarmoni Derneği tarafından düzenlenen 18.30'dakı konsere Hülya Balçık (piyano), Nuri lyicil (keman). Zeynur Erengönül (keman), Anı Inci (Viyola) ve Sevil Gökdağ (viyolonsel) ' katılıvor. BULMACA SOLDAN S A G A : 1/ Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınır kapısı. 2/ Yüz, çehre... Adıyaman'ın bir ilçesi. 3/ Bir topluluğun ileri gclcnleri... Birdcnbire. 4/ KUçUk taneli bir bakla türü... Balıklarda yüzgeç, 5/ Yardım istendiğini anlatan söz... Neodim elementinin simgesi. 6/ Pokerde aynı cins iki kâğıda verilen ad... Telefon sözü. 7/ Papaz... Bir haber ajansırun simgesi... Bir kürk hayvanı. 8/ Akdenizdc, hapishanesi ile Unlü küçük bir Fransız adası... Bir kadın giysisi. 9/ Bir noktarun uzaydaki yerini belirlemeye yarayan öğelerin ortak adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yerinde kurulup takılmak Uzere, belli OlçUlere göre önceden yapılmış nesne ya da parça. 2/ Altının, simgesini aldığı Latince adı... Kimliği belirlenemeyen uzay cisimleri için kullanılan sözcük. 3/ Yakanın göğU.se doğru inen devrik bölUmü. 4/ Cçmal Güncl'in lakabı... Hangi şcy... Koca. 5/ Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturdugu duyum... Bir Afrika Ulkesinin para birimi. 6/ Kriponun simgesi... Lahza... Gelecek. 7/ Afrika'da bir ulkc... Zihin. 8/ Asya'da bir ırmak... Antalya'nın bir plajı. 9/ Alyuvar. Hafta sonu konserleri ültür Servisi Istanbul Devlet Senfoni Orkeslrası 'nın bu hafta sonu vereceği konserleri lonescu Galati yönetecek. Konserin solistlehnden klavsenisi Leyla Pınar, Thomas Arne'ın 5 No'lu Sol Minor Klavsen Konçerlosu ile Bach 'ın Fa Minör Klavsen Konçerlosu 'nıı seslendirecek. Daha önce konserin diğer solislinin kemancı Hubert l'ralicz olacağı açıklanmıştı. Ancak Pralicz 'in gelmemesi halinde konserlere solist olarak ohuacı Celal Akatlar kalılucak. " ı V R i L M E k: s •• • •• I • • \% • V S° B 15° S 29° V 8° A P T £• e Z i < sL u A M A O L A 6 e i e E u a A L V 1 o M I • D A i B. A N 1 M a i O 0 z A 1 £ V B A M 0 i V A A Göstei »»n«l «dcblyal •Salâh Birsel'le İzmir'de • Fethi Nad, Cemal Süreya ve Tomris Uyar'ın Günlüklerl • Bilge Karasu Eski Çin'den Atasözleri ile Türk Atasözlerini Karşılaşlınyor •Zehra İpşiroğlu, Bertold Brecht'i İnceliyor •Ziihtü Müridoğlu, Arslan Mengüç, Lütti Özkök, İlhan Koman'ı Anlatryor • Vecdi Sayar'ın Kaleminden; Andrei Tarkovski'nln Sinema Dünyası SANATÇI AKŞAMLARI • Emre Kongar, Sanatçı Klşilkji ve Yaşam Biçimlni, Metin özek, Bağımlılık Yapıcı Maddelere Tutkunluk ve Sanatçryı, Salâh Birsel, BirZamanlar Beyoğlu'nu, Mehmet Kemal, 1940 lann Ankara sını, Naim Tirali, Nihat Sami Banarlı nm Evini, Murat Güngör, Entel Barları Anlaltı. Şlrtiat SayiSinda! Httrriget Vakkorama'da müzik Tf ültur Servisi M\. Vukkorama'nın düzenlediği kültür matineleri kapsamtnda 18 şubat çarşamba gunu Leman Sam, Sonny Preston ve Grup Doğuş'un konseri yer alacak. Vakkorama'nın diğer kültür matineleri gibi bu konser de saat 17.00'de gerçekleşecek. 6 yıldır profesyonel olarak müzikle uğraşan Leman Sam, 4 yıldan bu yana Grup Doğuş ile birlikte çalışıyor. Folomodel olan Sonny Preston ise kısa bir süre önce topluluğa katıldı. HAVA DURUMU Muu Adlpun Adıyaınan Ankjrı Antıkyı Antalyı Artvfcı 9° Edlm 15° 7° Cnmon 12° 2° Enunjm 15° •2°Eık)j«l* 18° 11° Guunup y 17° 8° GOmöştafM B 1B° 10° Imıta 4° 10° launbul 10° 0° lnnlr 17* T Kuı V 18° 10° KMttmonu A 12° 3° UyMfi 12* 4°K»«aNr Y e 11° e 8 e E** Mu Bwu OuMule DtyırtMkır e s B e B A B B B B V y B B B B y 16° 3° 1° 12° 13° 3° 12° 12° 18° 9" KjlMlrtD 6° Konyı ts° Mıinya 1° MU0I 4° Nkjık 5° Sıraun 2° sın 7°Slnof> 11° Snu 17°ŞUrtı 10° 2° TeklnUJ 7° •3° Trlbmn 8° 5° VM011 Y 14° 10° 7° Y 18° B 12° 18° 2° ! 8° 1° 4° 7° 5° S° 7° 2° 18° 8° 5° 4° 14° 2° 12° 8° 17° 5° 12° 3° Amstontom Atku BafrlM BalgrKI Berttn Bonn Brtu* C*fltvf« CM* Frankturt Qtm Kıhlıe KMı V t \ 5° 17° 22° 4° 5° 4° 7° S° 2»° Lonin MaOıU Mottovı Munm Nn> Yort Oslo Pıns Rlyad BOITl* Sofyl Stm TtlAvtv ziııih y V K Y y K Y A Y S A A Y 1° 6° 17° 13° 5° 14° 18° 8° 6° 7° 8° 6° S° IHçrt rmUuKu rrgOney | ^ , r t l ı ^ g » YM«muıiu 1 Gmal M u d O H O O O no«n alman Mtaly* j«r" Kıy. Ejı X Bıh Uasmu kıyılın »ıjmu* Mırnurı M ^jnlun lc MITM ı M 0CÇK«( H A V A SICAKLIÛI A/Ucjk ftUZGAfl (Mnay >ı doOu ytnMnMn aru > M I I ısacek DENIZLFRDF > ı » n oOndoOuunMn sultt 1021 dnnlı mdı rııru a » c n tge. Bıb AUKnu yıgıjlı. «Oer dmuMr Kik gaçKtk Otmt nıMt ıMgUı olup D&ul aaMttı 10 km. yıOıs anırMı i nn doüyımla alacu Vın CMurMt hjvı ÜIII ohjp lümıı guney ve ooftj ytrtterOm m taıvvnn «sacak <M cırpıntıl. olup gtou; unHıOı 35 ur, dolayırKM oUcak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle