19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/13 Ülkemizde Demokrasi Olacaksa... rasyonu (ICFTU 99 ulkeden 144 kuruluş ve 82 mılyon uye), Dunya Iş Konfederasyonu (80 ulkeden 86 kuruluş ve 15 mılyon uye), Avrupa Sendıkalar Konfederasyonu (21 Batı Avrupa ulkesınden 35 kuruluş ve 44 mılyon uye DlSKde bu kuruluşun uyesı, Genel Başkan Abdullah Başturk ıse yönetım kurulunda), Uluslararası Kamu Görevlılerı Federasyonu (10 mılyon uye) Batı dunyasında, 12 Eylul'den bu yana geçen altı yılı aşkın surede yukarıdakıne benzer sayısız bıldırı yayımlandı Hemen hepsınde ortak bır ıkı nokta vardı Turkıye1 de sendıkal hakların tam anlamıyla ktskaca alındığı ve DISK'ın durumunun demokrasıyle bağdaşmadığı Batının en buyuk ve en etkılı ışçı kuruluşları, bu sure ıçınde bıkmadan usanmadan yıneledıler kı, Turkıye'de eğer demokrasi olacaksa sendıkal hakların kullanımına dönuk yasal kısıtlamalar kaldırılmalı ve DİSK'ın faalıyetı serbest bırakılmalıydı Ama ne yazık kı dıştan olduğu kadar ıçten de yapılan bu (ur demokratık uyarılara aldıran olmadı Işçı ışveren ılışkılerındekı anayasal ve yasal duzenlemeler, özgur sendıkacılık ılkelenne sırt çevrılerek gerçekleştırıldı Işveren kesımı, askerı yönetım sırasında kendı göruşlermı neredeyse tamamen dıkte ettırebıldı Sendıkal hak ve özgurlukler 12 Eylul modelınde öylesıne sınırlamalara tabı kılınmıştır kı, orneğın bır NETAŞ grevının bugun (Baştarafı 1. Sayfada) AIDS içinarayış (Baştarafı 1. Sayfada) tesı), Prof Dr Kemal Ozsan(A U Tıp 1akultesı), Prot Dr Kâ/ım Kurtar(GU Tıp Fa kulıesı), Prot Dr 1jıver Ialı (,etin(l U lıp raküllesı), Pıot Dr ( elal Koksal(Yuksek Sağlık Şu ıası uyesı), Prol Dr Ismaıl Bagcılar(Anadolu (J Tıp Fakııltesı), Doç Dr İbrahım Burgıı(MJ Veterınerlık Fdkultesı), Dot, Dr Nazmı Bllır(H U Tıp Fakııltesı), Dr Saliha Yalçın(Ankara Nunıu ne Hastanesı), Dr Tayyar <, avuşoglu(Ankaıa Hdstdiıesı), Dt Hulent Co^kun(ISH Ruh Saglı ğı Daıre Başkdnı) ve Dr Yurdanur Akyol(Anadolu U Tıp I akultesO'nden oluşturuldu Prol Dr Mu/idffer Aksoy ıle Dr Tay yar Çavuşoğlu'nun katılmadığı /ırvede AIDS Yuksek Kurulu uyelcrı Sağlık Bakanlığı'na AIDS'ın rastldnmd sıklığı, şup helı durumların tahmını, halkın eğıtımı, sağlık personelı kapsa mında koruma ve kontrol Turk ıye ıle ılgıh epıdemıyolojık endı katörlerın neler olduğu koıuıla ıında goruşlerını bıldırdıler kalemlı, kuruldan bakanlık olarak bekledıklerının, önumu/ dekı yaz sezonunda gezı olanak larının ı,ok oluşu ve kıtle haıe kctlerının Id/lahğı nedenıvle dlı nacak önlcmlcrın neler olması gerektığı konusunda önerılerını bıldırmclcrı olduğunu söyledı Kalemlı, kuruldan bunun dı şında, halkın eğıtımı ıçın neltr yapılması gerektığı konusunda da oıiLelıkle goruş bıldırnıclerı nı ıstedı Kalemlı, şöyle konuştu "1982'den once teşhis edılen vakalarda olum oraııı yuzde 90'dır. Afrıka'da 50 bın vaka ve ABD'deki 30 bın vakajı ıçeren yaklaşık 100 bin AIDS vakası gunumuze kadar gelmiştir. Dıınyada 510 mılyon insan şu anda HIV enfeksiyonunu almışlır Buna gore 500 hin ile 3 milyon arasında insanın gelecek 5 yıl ıçınde olmesı beklenmektedır." AIDS'ın 1981'de bılınmesın den bu yana, Dunya Sdğlık Or gutu'ne butıin kıtalardan AIDS vakası rapor edıldığını vurgula yan Kalemlı, I ürkıye'dekı vaka ların da duzenlı olarak Dunya Sağlık öıgulu'ne bıldırıldığını, Turkıye'dekı AIDS'lı sayısının 16 olduğunu açıkladı AIDS vırusUnun kan vc kan ürünlerı, enfekte kışılerle cınsel ılışkı, enfekte anneden çocuğu na yüzde 50 hamılelığı sırasında, doğum sırasında, doğumda veya doğumdan sonıa geçebıldığıııe dıkkat çeken Kdlemlı, vırusun eıılekte organ naklı cntcklc kı şılerın kullandıkları tıraş bıçağı, dış lırçası, eııjektor gıbı malze melcr aracılığıyla da dığer kışı leıe bulaştığını anlaıiı Kalemlı, ABD ve Avıupa'da 2 bın sajîlık personelı u/ennde yapılan bıı ı,a lısmada hdstdlarddiı sağlık ala tııııdd calışanldra hasialığın bu lasmadığının gorıılduğun>' dık kat çekerek, "Bu durumu goz onune alarak ulke çapında milli hır program gelıştirmek zorundııvı/ ve bakanlık olarak bu çahşmalıını başlamış vazıyetteyı/" dıye konuştu Kalemlı, "llan)>ı unıtelerıınızde AIDS lılkıkı vapacak aletı kovdugumuz ve ne kadar analı/ yaptıgımızı yaygınluşlırııııık, rısk altında olan grııpları mıınla/am olarak kontrol elmek ve korumak, her şeyden once toplıımun saglıgını korumak zorundavız" dedı AIDS konusunda önleın ola lak dunyadakı uyguldmdldra pa rdlcl olarak ha/ırlanan broşurle rın bdkdiılıgın nıerke/lerıne ve ıl gılı sağlık bırımlcrıne ddğıtıldı Kalemlı, genelevlerde çdlışdn kadınlaıın AIDS yrtnunden dc tctkıkıne başlandığını vıırgulaya lak Turkıye'de Fhsa testı yapıld bıkıı ıııcıke/lcıı so\k sııaladı "Ankara'da Ankam Hastanesı, Ankara Yuksek İhtısas Hastanesı, /ekaı Tahır Rıırak Has(anesı, Ketık Saydam Hıl/ıssılıha Merke/ı, Organ Naklı Vaklı, Kı/ılay Kan Merke/ı, SSK Ankara Hastanesı, dulhane lıp Akademısi, Ankara llnıversitesı lıp lakultesı, Hacellepe Unıversılesı Tıp Fakultesı (üç adct); Istanbul'da Havdarpa.şa Nıımııne Haslanesı, ^ıışlı I ftal Hastanesı, llasekı Haslanesı, İslanbul (•(>gııs Cerrahısı Hastanesı, Kı/ılav Kan Merke/i, SSK Okmeydanı Hastanesi, SSK Sııreyyapaşa Sanatoryumu, tstanbul UnıveiMtesı İstanbul Tıp Fakultesı, İstanbul Dnıversitesi Çapa lıp Fakultesi, İstanbul Askerı Haslanesı, Kasımpaşa Askerı Haslanesı, İslanhııl /uhrevi Hasialıklar; İ/mırde Kızılay Kan Merke/ı, 9 I yhıl Universılesı, İ/mır lıp hakultesı, hge Unıversıtesı lıp takulle şi (2 adet), Eskışehir'de Anadolu Universitesi Eskişehir Tlp lakullesı." Kalemlı, cıha/ gondcrılen yc nı nıcrkcvlcrın dc, "İstanbul'da laksım İlkyardım Haslanesi, İstanbul /eynep Kâmıl Çoııık Hastanesı, l/mır'de Alalurk Saglık Sıtesı, Kskışehır'dc Eskişehir Devlet Hastanesi" olduğunu söyledı AEDS'in en etkili ilacı (Baştarofı 14. tayjada) rıkalı u/manlaı AIDS'ın kendı ulkelerınde Atrıka'dakı gıbı bu yük bır sdlgın halını dlmasmdan korkuyorlar ABD'de basın yayın kuıuluş ları halkı AIÜS konusunda aydınlatabılmek ıçın daha bır yıl öncesıne kadar garıp karşılana cak turde yayınlar yapıyordu Televızyonddkı açıkoturumlardd cınsel ılışkı türlerınden, vucut sal gılarının çeşıtlerı ve prezervatı lın ne kadar önemlı olduğıına kdddr her konu tartışılıyor 11me dergısı AIDS'ın kamuoyunda tartışılmasında tutucu ve dın dar çevrelerın de buyuk payı ol duğunu, bu grupların, AIDS'ın gıderek çuruyen bır topluma verılmış ılahı bır ccza olduğu fıkrım yaymayaçalıştıklarını belır tıyot Amerıkd vc Jdponya'ddkı ge nelcvler AIDS korkusunun ya yılmdsıyla, yuzyılın en boş ve sdkın gunlerını yaşıyor US News and World Report dergısı, çalı şanlann sürekh testlere tabı tu tulduğu ve guvenlık tedbırlerının elden bırakılmadığı genelevlerde sessızlığın hükum surduğunu be lırtıyor Amerıkd Bırlcşık Dcvletlerı'rıde fahışehğın serbest ve resmı olduğu tek eyalet olan Nevada'da ıse 1860'tan ben seks sa nayıının merkezı olan mahalle lerde yüzde 40 oranında muşterı azalması gözlenıyor Birçok fahışe, kanunun zorunlu tuttu ğu aylık AIDS testını dıkkatle ızlerken, genelevlerde ısteycne bedava prezervatıf dağıtıhyor Nevada'da 1986 yılının orta larından ben AIDS tdraması ya pılıyor Bu taramalarda ıncelenen 350 kadından hıçbırınde hastalığa rastlanmamasına rağ men, kanun dışı olarak çalışan kadınların 8 tanesınde vırus bulundu Eskıden Nevada'ya gıden ışadamlannın gecelerını çoğun lukla bır genelevde veya sokak tan buldukları bır fahışeyle otelde geçırmelerıne karşın, ışadam larının bu alışkanhkldrını gıde rek terk ettıklerı behrtılıyor Japonya'da sadece 18 tanesı ölumle sonuçlanan 26 AIDS vakası görülmesıne rağmen tedbır ler ve korku, Amerıka'dan çok daha yaygın Bunda bır fahışe nın AIDS'ten ölmesının ve ola yın basında buyuk yankıldrla ak tanlmasının rolünün büyuk olduğu söylenıyor Tokyo'da genelev ve banyoların yaygın olduğu Yoshıvara bölgesınde faalıyctlerın yüzde 90'a varan oran d.ı a/aldığı kaydcdılıyor Burada çalışan tum kadınlar surcklı AIDS testlerıne (abı tutuluyor Bununla yetınmeyen Japonlar, Ö7cllıklc Amerıkdn askerı bırlık lerının bulunduğu bölgelerdekı masaj salonlarına ve banyolara şuphelı yabancıları sokmuyorlar Buradakı Amerıkah askerler arasında da AIDS taraması yapılması talep edılıyor hangı guçlukler ıçınde surdurulduğu goz önunde tutulunca, grev hakkı ıçın "Kendı gıttı ısmı kaldı yadıgâr" bıle denılebılır Artık bundan sonra sendıkal hakların kazanımı, bır bakıma NETAŞ ışçılerının tum guçluklere goğus gererek yapmaya çalıştık ları gıbı bır mucadele sonucu gerçekleşebılecektır, başka yolu yoktur ve hıçbır zaman da olmamıştır Belkı de sendıkal haklar 1960'lardatepeden "verıldığı" ıçın, 1980'lerde kolayca "gerı alınabılmış"{\r Bu noktayı göz ardı etmemek gerekıyor DİSK Genel Başkanı Abdullah Başturk, IşSendıka Servısı şefımız Şukran Ketencı nın sorularını, DISK'ın kuruluşunun 20 yılı vesı lesıyle yanıtlarken şöyle demış "Turk halkının sıyasal yaşam bıçımı olarak seçmış bulunduğu demokrasının doğup gelıştığı Batı Avrupa'ya baktığımızda, demokra sıyı omuzlayan, bugunku yerıne taşıyan ve yaşatıp getırenlerın ışçıler ve emekçıler olduğunu göruyoruz " Doğrudur, Batıda çoğulcu demokrasıyı bugun yaşatan dengelerın temelınde yıllar ve yıllar boyu suren mucadeleler yatmaktadır Ama aynı zamanda dıkkat edılmesı gereken bır nokta da, o tarıhten çıkarılacak kımı gerçekçı derslerın onumuzu aydınlatabıleceğıdır Doğrudur ışçının örgutsuzluğu ve etkısızlığı demokratıkleşme surecını aksatmıştır Ama bugun de ulkemızde hâlâ aynı surecı yaşamıyor muyuz? DDB'li deterjanlar (Baştarafı 1. Sayfada) açıklaması da tepkıyle karşılandı İPRAŞ'ın 1979 yılında DDB'nın kanserojen etkısıne ışaret eden raporunun da rafa kaldırılmasıyla bırlıkte 7 yıldır bu konudakı suskunluğun tam bır yanıtı halen alınamıyor Dernek yönetıcılennın tümü eskı deterjanların pıyasadan toplatılması konusunda görüş bırhğıne varırken, bunun bedelının de üretıcı fırmalar veya devletçe karşılanması gerektığını de ıfade ettıler Kadın Derneklerı Federasyonu Genel Başkanı Sevinç Karol, fırmaların tıcarı açıdan bakıp eskı deterjanların toplatılmasını ıstemeyeceklerını belırterek "Biz Türk kadınlanna bu deterjanları kullanmamaları çagrısında bulunuyoruz. Hrmalar eski deterjanlan piyasadan geri alsınlar. Hukümet bu konuda emir vererek bunu saglayabillr. Flrmalar bunu slneye çekebilirler, bu onlan yıkmaz. Firmalann ne kadar kflr etükleri TV'deki reklanılardan belli oluyor. Eski deterjanlan (oplamakla biraz olsun kflrlanndan fedakârlıkta bulunabilirler. Bu halkın saglıgı için gerekiyor" dedı Türk Anneler Derneğı Genel Başkanı Turkan Aksu da mılyonlarca ınsanın değıl, bır tek ınsanın sağlığının bile pıyasadakı eskı deterjanların toplatılmasını gereklı kıldığını hatırlataraK "Her bir flrmanın kazandıgı para 15 milyar lirayı karşılamaya yeter. Firmalar kârlarından bir miktar feda edebilirler" derken, Çevre Koruma Derneğı Genel Başkanı Selahattin Uzel şunları söyledı "Bu eski deterjanların piyasadan toplatılması gereklr. Bunun faturası halka ödetilemez. Firmalar bu konuda onceleri direnebilirler, ama her şey bakanlıgın tutumuna baglı. DDB'den LAB'a altı, yedi yıldır geçilntemesi sanayicipolitikacı ilişkisinden kaynaklamyor. Eger eski deterjanların degeri 15 milyan buluyorsa, sanayici ve hukumel bunu yarı yarıya kendi aralarında paylaşabilırler." 79'DA HAZIRLANAN RAPOR Deterjan Uretıcısı firmalar ıse "Yuzde 100 LAB'a geçtik, çunku kamuoyunda oluşan psikolojik tereddutleri gidermek istedik" dıyerek daha önce üretımde kullandıkları DDB (Dodesıl Benzen)'nın sağlığa zarar vermedığını ılerı sürüyor ve deter janların toplatılması veya ımha edılmesıne kesınlıkle karşı çıkı yorlar Fırmaların bu konuda ıs rar etmelerıne karşıhk, daha önce 8 temmuz tarıhlı Cumhurı yet'te yayımlanan ve İPRAŞ'ın hazırladığı resmı raporda DDB'nın kanserojen etkıye sahıp olduğu ıfade edılerek "DDB'nin içindekı parçalanamayan aromatik halka kanserojen etkiye sahiptir" denılıyor Bu raporun, hangı nedenle hıç dıkkate alınmadan rafa kaldırıldığı hâlâ aydınlanamazken, Sanayı ve Tıcaret Bakanı Cahıt Aral'ın "Ben DDB'nın yedi yıldır zararlı oldugunu biliyordum" şeklınde ko nuşması tepkı yarattı Aral, açık lanıasında "Biz hukumet olduktan sonra konuyu bir bakan arkadaşıma açtım. Ama fazla ilgi gostermedi. Bundan 1.5 yıl once de konuyu basın aracılıgı ile kamuoyuna açtım. O zaman basın da bu konuda bana destek olmadı. Fakat ben yine konunun peşini bırakmadım ve 29 Ocak 1986da yuzde 50 LAB şarlı getinldı" derken, bazı uzmanlar ve yetkılıler, değıl yuzde 50 LAB şartının, deterjan üretımınde yüzde 100 LAB'a geçılmesı kararının 1980'lı yıllarda ahndığını, hatta bunun tüzüğünün hazırlanmasına karşıhk, bugüne kadar "çeşitli nedcnlerle" bunun uygulamaya konamadığını vur guluyorlar AET'den Türkiye gezisine (Baştarafı 1. Sayfada) ınısyonu'nda çdlışan ve coğun luğunu AET ulkelerınden ünıversıte ve unıvcrsıtc ustu oğrerı cılerının oluştuıduğu cllı stajyer, her yıl gerçeklcştırılen geleneksel gezının bu yıl Turkıye'ye yapılması ıstemınde bulundular Bu ıstek AET komısyonu sekretar ydsı tardfından olurnlu karşılan dı, ancdk komısyon butçesı tdrd fından belırlenen gezı butçesının sınırlı olmasından ve 10 21 nısan tarıhlerı ardsında gerçekleşmesı öngörülen Turkıye yolculuğu masranarının da büiçedekı rakamdan daha fa/la olacağının dnlaşılmasınddiı dolayı, stajyer öğrencılcr Bruksel'dekı Iurkde legasyonuna başvurarak Ankdrd'nın mdlı dçıdan kendılerıne yardımcı olup oldmdyacağını sordular Ankara'ya başvuran Turk delegasyonu "Tanıtnıa Fonu'ndan" bu gezı ıçın puıa çıkartılmasını talcp cttı vc ccvabın olumlu ol masından sonra da, stajyer öğ rcncılcrın olcl mdsratldrının Fürk hukumetı taratından kar şılanatağını ve her bır öğrenu ıçın 4^6 bın lıra harcanabıleceğı bıldırıldı Cıe7inın hemen hcmcn kesın leşmesınden ve komısyon genel sekreterlığının onayından sonra ıse, Afcl yürutme organmdakı Turkıye masası devreye gırdı, bu masa sorumluları, Ankara'nın Ortak Pd/ar'a tdm uyelık mura cddlınd hdzırlandığını ve gezının gerçekleşmesı durumunda da Turkıye'nın bunu propaganda ıçın kullanacağını öne surerek stajyerlerın yolculuğunu engelledı Masa sorumluları, stajyer öğ lencılerın, "stajyer" sıfatını kul ldnmaddtı ve ancdk bıreysel ola rak lurkıye'ye gıdebılcceklcrını ve bunun da staj devresı dışında kı bır dönemde gerçekleşebıleee ğını bıldırdı (Raştarafı 14. Sayfada) la Elısa mclodunda diger metotlarda, ornegın Diagen Immunfloresens testinde oldugundan daha fa/la pipetleme kademesi vardır. Boylece bir analiz için gereken zaman Elisa metodunda daha uzundur. Neticelerin okunması Elisa metodunda otoınatikınan olabılır ve boylece buyuk miktarda test scrilcrinde tekrardan /aman kazanılabilir. Elisa testlerınde testler tabii antigenlere dayandığında elde edilen çok miktarda yanltşpozıtıf neticelerin problem olarak gorulmesi gerekir. Bunun nedeni çeşitli kros reaksıyonlardır. Sentetık veya gcnetık teknolojı yoluyla uretilmış antigenler kullanıldıgında da yanlışnegatif neticelerin hesaba alınması gerekir." Dr Immclmann, dyrıca AIDS hastalığına neden olan vırüsün sureklı olarak şekıl değıştırdığı nı de belırttı Elisa Körfez'de (Baştarafı 14. Sayfada) M60 tanklan ve M16 fuzelerı ıçın yedek parça sağhyordu Belçıka bu ıddıayı resmen yalanlar ken, Isvıçre, ltalya, Batı Alman ya ve Avusturya el altından yaptıkları satışlarda araya Sıngapur, Portekız, Tayland, Paraguay, Şıh, Arjantın, Yugoslavya gıbı ülkelerı koyuyorlardı Brezılya ıse Avrupalı sılah satıcılarını zorlayan Üçüncü Dün ya ülkelerı arasında yer ahyordu Resmı ağızlara göre Körfez savaşında sadece Irak'a sılah satışı yapan Brezılya ıse bu ülkeye ürettığı sılahların yüzde 30'unu satıyor Ancak Brezılya sılahları I ıbya yoluyla Iran'a da ulaşabılıyor "Sao Paulo Chemical" fabrıkaları ıse İran'a 1984 yılında doğrudan 1 mılyon el bombası sattı (Baitarafı 14. Sayfada) dı. Yakalandığı yüksek ateşle bırlikte başlayan ıshal sonucu son 3 ay ıçerısinde 30 kilo kaybeden 26 yaşındaki kadında, halen böbrek yetmezlığının mevcut olduğunu söyleyen doktoru, yapılan tedavılerın sonuç vermemesi halınde hastanın lstanbul'a nakledileceğini söyledı. ENJEKTÖR GENELGESt Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, plastık enjektörlerın bır kereden fazla kesınlıkle kullanılmaması gerektığı konusunda ilgilılerı uyardı. llaç ve Eczacıhk Genel Mudürlüğü, bir kez kullanıldıktan sonra atılması gereken plastık enjektör vc metal uçlarının, bazı kışılerce atıldıkları yerlerden alınıp yenıden kullanıldığının yapılan şıkâyetlerden anlaşıldığını bildirerek, bu konuda bır genelge yayımladı Genelgede, konuyla ılgıh tüm gorevlılerın kullandıkları bu tür malzemeyı, kullanımdan sonra tahrıp edıp yenıden kullanılamaz hale getırerek, kapalı torbalar ıçınde çöpe atmaları ıstendi. Tüm yurt çapında ilgili kuruluş ve meslek örgutlerıne duyurulan genelgede, konunun toplum sağlığı açısından önemı vurgulanarak, tıtızlık gösterılmesı gerektığı bıldırıldı Izmit'te Deterjana LAB damgası (Baştarafı 1. Sayfada) "LAB'da kanserojen etkı olmadığı kesındir. Yalnızca çevre sularında oksijen azaltnıası ve bır de kopuk yapma ihtimalı vardır ve bitkiler u/erindeki tesirleri de araştırılmaktadır. Şimdi, hele Avrupa'nın talbık ettıginı edelim, ondan sonra etoksilata geçen ABD'yi izleriz. LAB'ın da ideal olmadıgı muhakkak, bakacagız, Avrupa toplatınışsa biz de loplatırız, yok tcdrıeen bır geçış yapmışsa biz de onu yaparız." Aral hıçbır zaman "Turklye'de radyasyon yoklur" demedığı nı, ancak "Çernobil lelaketınden en az radyasyon yağmuru alan ulkenin I urkiye olduğunu" soy ledığını belırttı Aral, bıı gazete cının ODTU ve Atom Enerjısı kurıımu raporlarının farklılığını anımsatması uzerıııe, her ıkısının de "muhtercm muesseseler" oıduğunu ve raporlarına yanlış dı yemeyeccğını belırterek şunları söyledı "Turkiye, Çernobil felaketinden en az radyasyon yagmuru alan ulkedir ve bu sebepten dolayı da birçok mallarııuııda maalesef radyasyon mevcuttur. Butun mesele, bu radyasyon seviyesinin insana zararlı olup olmadıgı meselesidir. Bakın fındığı yasak ettım, toplattım. Buna kim karar verdi? Bizim komite. Çayda da radyasyon var. Ben hiçbir zaman çayda radyasyon yok demedim. Yok efendim, hiçbir yerde soylemedim •" RADVASYONLU HNDIK Aral, Adana'dan ayrılmadan önce zıyaret ettığı ANAP ll Mer kezı'nde yaplığı konuşmada da eldekı ıadyasyonlu fındığı Sovyetler Bırhğı'ne satmaya çalıştıklaıını söyledı Sanayı ve Tıcaret Bdkanı, bu fındığı Turk halkına yedırmek ıstemedıklerını belırterek, "radyasyonlu fındık bdasını, Sovyetler'e aktaracagız" dedı Bdkan, radyasyonlu tındığın 15 bın ton dolaylarında olduğunu ve satış konusunda Sovyetler ıle göruşmelerın sürduruldüğünu bıldırdı nif V3£" 'ff Türkiye, "Avrupa Akademik ve Araştırma Bilgisayar Ağı"na bağlandı. sekiz Avrupa ülkesindeki üniversite ve bilimsel araştırma kurumlarını bilgisayar ağıyla birbirine bağlayan Akademik ve Araştırma Bilgisayar Ağı'na Türkiye de katıldı. EARN (European Academic and Research Netvvork) adı altında 1984 yılından bu yana sürdürulen uygulamayla, Avrupa'daki 300'ü aşkın bilimsel kuruluş, uluslararası iletişim hatlarıyla birbirine bağlanmış bulunuyor. Ayrıca, uydu aracılığıyla ABD, Kanada, Meksika ve Japonya'daki benzer ağlarla ve bilgi kaynaklarıyla da bağlantı kurulabiliyor. Türkiye'deki uygulamada önce Ege, 9 Eylül, Yıldız, İstanbul, Boğaziçi, Anadolu ve İstanbul Teknik Üniversiteleri bu sistemden yararlanacak... Yakın bir gelecekte Hacettepe, Karadeniz, Fırat, Çukurova, Ankara ve Orta Dogu Teknik Üniversiteleriyle TÜBİTAK da bu sisteme katılacak. araştırmalardan anında yararlanabilecek. ğişik bilgiişlem sistemleri kullansalar da, sözü edilen üniversite ve kurumlar bu bilgi akışından yararlanabilecek. Çünkü, EARN kapsamında halen farklı sistemlere sahip 500'den fazla bilgisayar hizmet veriyor. "IBM Toplum Hizmetleri Programı"nın genel katkıları ve teknik desteğiyle kurulan bu bilimsel ağa Türk bilim dünyasının da katılmasından kıvanç ^"=~^:^.W duyuyoruz. ==?="= Şan yangını için 2 kişi hakkında suç duyurusu tstanbul Haber Servisi Şan Tıyatrosu yangınıyla ılgıh soruşturma tdmamldndı Bılırkışının "elektrık kontağı olasılığı" fıkrınde hemfıkır olduğu belırtılen olaydan sonra soruşturmayı sürdüren Şışlı Cumhurıyet Savcılığı'nın ıkı kışı hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenıldı Edınılen bılgıye göre tıyatro ış letıcısı E Ajans sorumlusu Sedat Erus ıle tıyatronun elektrık donanımını hazırladığı belırtılen 3 sınıf ehlıyeth elektrıkçık Ahmet Defne hakkında lstanbul Cumhurıyet Savcıhğı'na suç duyurusunda bulunuldu İstanbul Cumhurıyet Savcısı Necdet Menguç, konuyla ılgıh dosyanın hcnuz kendılerıne ulaşmadığım, ancdk geldığı takdırde soruşturmdyd başlayacaklarını belırttı BİLİM Teknık dldnında, ben7erı görülmemış araştırmdlarımızı destekleyccek ılgılılere 357 21 51 • MAMAK'TA IŞKENCE'DEN çizgİler • Alparslan TÜRKEŞ: "TÜRKİSLÂM SENTEZİ" • Sadri SARPTIR "DÜimBUGÜHEANA YASA MESELESİ" 'İSTANBUL HALİ'NİN DERTLERİ • Umay SEZGİN A, "KERKÜKMUSUL MESELESİ' • NEVZAD ATLIĞ ile SÖHBET Ve diğer değerli imzalar Gazetenız Yenı DÜŞÜNCE'yı almayı urrjtmayın IDARE YERI Yerebaldn Cad No 66 Caqaloğlu İST. Tel 5273S08 5261969 Lvrupa Akademik ve Araştırma Bilgisayar Ağı'na bağlı üniversitelerimiz, çeşitli yerlerdeki üye kuruluşlarla bilgi, program, belge alışverişi yapabilecek... Bilgisayar işlevlerini ortaklaşa kullanabilecek... Bilgi bankası, kütüphane, bilimsel uygulamalar ve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle