19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 r îran'da 6 yılda 7 bin idam ahran/Cenevre (uba) tran 'da son altı yıl içinde yedi bin kişinin mahkeme önüne çıkarılmadan idam edildiği bildirildi. Birleşmiş Milletler Insan Hakları Komisyonu tarafından yapılan açıklamada idam edilenlerin biiyük bir çoğunluğunun, lran Komünist Partisi (TUDEH) ve Halkın Mücahitleri örgütıl üyelerimn oldukları beürtildi. Açıklamada ayrıca îran'da gözallında bulunanlara Devrim Muhafızları tarafından 64 değişik psikolojik ve fiziksel işkence yapıldığı, özellikle elektrik verme, cinsel organları yakma, vücutta sigara söndürme ve tecavüzün çok yaygın olduğu ifade edildi. Irak, ölüm yağcbrıyor tran, Irok uçaklarının son dört haftadır düzenledikleri saldırılarda 2000'den fazla sivili öldürdüğünü bildirdi. internaüonal Herald Tribune gazetesinin haberine göre Irak, cephenin güneyinde Balık Gölü'nün batısından lran birliklerini sökmeyi başardı. Ancak lran'ın ele geçirdiği tüm topraklan geri alamadı. Dış Haberler Servisi Körfez'de "kentler savaşı" tüm şiddetiyle sürerken, lrak uçakları dün Iran'a iki kez bombalı saldırılarda bulundular. lran'ın resmi haber ajansı IRNA, Irak uçaklarının dün sabahki saldırı sında, ikisi çocuk olmak üzere çok sayıda insanın öldüğünü ve yaralandığını bildirdi. Irak uçaklarının dün akşam düzenlediği saldırı sonucu meydana gelen can ve mal kaybı konusunda ıse henüz bilgi alınamadı. Tahran radyosu, lrak uçaklarının ayrıca ülkenin kuzey batısındaki Tebriz kentini de bombaladığı Tahran ve Tebriz'e dün iki kez düzenlenen bombalı saldırılarda çok sayıda kişi öldü DUNYU3A BUGUN AIİ SİRMEN Deterjan Sorunu AIDS'i DDB'Iİ deterjanla temizlesek ve sonra da "Beyazın da beyazı var" desek, kuduzu radyasyonlu çaylarla önlesek, hava kırliliğini muskayla ortadan kaldırsak, duayla yağmur yağdırsak, "Allah kerim" ve "Hor görme garibi" sistemiyle trafik anarşisinin önünü aldırsak, iman dolu göğsümüzle enerji sorununu çözüme bağlasak, reklam cıngıllarıyla örneğin "Yakalayın yeşil ışığı, hesaplı parlak bulaşığı" ile Eurovision'a katılıp kazansak, sazla, çiğ köfte ve lahmacunla, İbrahim Tatlıses'e kürdüli hicazkâr faslından bir Dokuzuncu Senfoni çaldırsak, Kuran'dan ayetler okuyarak laikliğe karşı akımlarla savaşıp kazansak, herkesi susturarak demokrasiye ve ozgurluğe ulaşsak, kendi okulunu kendin yaparak milli eğitim sorununu atlatsak, toplumun tümünü uygun adtm yürüterek çağdaşlassak, savaş marşlarıyla ulusal birlik ve beraberliği sağlayıp Edirne1 den Ardahan'a teksesli bir marş temposuyla çoksesliliğe ulaşsak, sendikaları, dernekleri, düşünceleri yasaklayarak Avrupa İle kaynaşsak, Keçeciler ile çağdaş liberalizme, Süleyman Demirel ile çağdaş demokrasiye ulaşsak, "k"leri "gayın" gibi çatlatarak konuşup dil sorununu aşsak ve kültürde dünya düzeyinin de üstüne varsak, bütün yurttaşlar, Boğaz sırtlarında topraktan girip ucuza birer daire kapatsak... Ne iyi olurdu değil mi? Ama olmuyor. içinde yaşadığımız vurdumduymazlık, aymazlık, adam sendecilik, köşe dönmecilik ve sözde uyanıklık, sonunda koca bir ahmaklık oluşturan küçük küçük açıkgözlükler ortamı, zaman zaman bir cinnet gibi görünüyor ve insana yukarıdakine benzer düşünceler esinliyor. Ama toplumsal yaşamımızın yalnızca bu yanına takılıp kalmamalıyız. Zaman zaman pek önemsiz görünen konularda bile, içınizde korlanmış gıbı duran yarınlara, umut ateşi, yeniden korükleniyor. Deterjan tartışması da bunlardan biri işte. Kıpırdamaz, tepkisiz görünen toplum kısa bir süre içinde deterjan konusunda öylesine yoğun bir tepki gösterdi ve basın konunun öylesine üstüne gitti ki, sonunda daha kanserojen olan DDB yerine, temel madde olarak LAB kullanılması sağlandı. Deterjan tartışması birçok soruyu da beraberinde gündeme getiriyor. Bunlardan birincisi geçen gün "Olayların Ardındaki Gerçek" sütununda da yazıldığı gibi, insan sağlığına böylesine zararlı bir maddenin bunca yıl nasıl olup da kullanıldığıdır Bu soruya akıl yoluyla bir yanıt verebilmek, ancak toplumun aklı kullanmada çok titiz olmadığı ya da daha doğrusu yaşamsal sorunlarının bilincine varacak biçimde örgütlenemediği gerçeğini görmekle olanaklı galiba. İkinci soru ise, deterjan konusunda, daha sağlıklı diyemesek bile, tam anlamıyla daha az sağlıksız diyebileceğimiz bir çözüme varabilmemızi sağlayan etkenin ne olduğudur. Kuraklık sorununu, kurakhk olacağı haberini veren gazeteciyi içeri alarak, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik sorunlarını gazete kapatıp ınsanları içeri tıkarak çözmeye çalışan bir dönemi yeni geride bırakmış olan ve o dönemin etkisinden, baskısından hâlâ kurtulamamış, o dönemin, Türkiye'ye yüklediği dev boyutlu sorunlarla yüzyılın sonuna dek boğuşacak görünen bir toplumda bu soruyu şu bicime de sokabiliriz: Acaba ara dönemde deterjan sorununu gündeme getirip çczebilir miydik? Bu soruya olumlu yanıt vermek olanaksız. Ara dönemde, bir gazetenin böyle bir yayın yapması, bozgunculuk, ulusal birlik ve beraberliğe yönelmiş bir girişim olarak yorumlanırdı. Ara dönemde "anarşi yuvası" olarak görülen meslek kuruluşlarının, demokratik örgütlerın gıklarını çıkarması bile olanaksızdır. Oysa demokrasinin kapılarının açılması için toplumca zorlamanın başladığı dönemde, yaşamsal bir sorunun tartışma platformuna çıkması tartışılıp daha az sağlıksız bir çözüme varması, olanaklı olmuştur. Görülüyor ki, sorunu çözen etken, çoksesli, tartışan bir toplum modelidir. Bu olay bize demokrasinin yalnız daha özgür değil, ama aynı zamanda daha sağlıklı insanlar toplumu yaratmada da en etkili yöntem olduğunu göstermiyor mu? Bu arada, varılan noktanın önemini hiç gözden uzak tutmamakla birlikte bir tehlikeyi de vurgulamak gerek. Deterjan sorununda, kesin sağlıklı çözüme henüz varılmamış olduğu ileri sürülmektedir. Gerçekten Kimya Mühendisleri Başkanı Bülent Bozali, LAB'ın da DDB gibi, ama ondan daha az kanserojen etkisi olduğunu açıklamış, LAB'ın DDB'den daha hızlı bozulup parçalanmasına karşın, gerçek çözümün ancak etoksilat türü deterjan kullanmak olduğunu söylemiştir. Bir uzmanlar kuruluşunun başı tarafından yapılan bu açıklamayı dikkate almak ve görüşü toplum önünde enine boyuna tartışmak gerekmez mi? Bu tartışma, meslek kuruluşlarına, demokratik örgütlere çoksesli bir toplumda ne denli ihtiyaç olduğu, daha doğrusu bu örgütlerin çokseslillğin "onsuz olmaz"ı (sine qua non) bir kez daha anımsamamıza yol açmaz mı? Uzun zaman biz bilincine varmadan sağlığımızı tehdit eden deterjan çerçevesindeki tartışmanın daha sağlıklı bir topluma geçişin küçük bir adımını oluşturması, doğrusu sevimlecek bir olaydır. Daha sevinilecek olanı ise, toplumun hâlâ en karanlık ve kasvetli ortamlarda bile yarınlar için umut ışığımn sönmediğini, zaman zaman parlamalarla gözler önüne sermesidir. ESKİ BİR ALBAYIJM tDDİASI: lran, kendi uçaklannı vuruyor WASH1NGTON (a.a.) tran Hava Kuvvetleri'nde görevlıyken muhalefettekı Halkın Mücahitleri örgiıtüne kaıılan eski bir albay, tran birliklerinin, ABD'den alınan füzelerle kendi uçaklannı düşürdüklerını öne sürdiı. tran'dan 1981 yılında kaçan Behzad Moazi. savaşın başlangıandan beri lran uçaksavar kuvvetlerinin 55 tran uçağını yanlışlıkla vurduklarını, bunlardan en sonuncusunun da geçen pazar günü dUşürüldüğünü söyledi. Moazi, bunun, Iran'daki radar tesislerınin bozuk olmasmdan kaynaklandığını söyledi. nı, siviller arasında çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu haber verdi, lran, son dört lıattadır lrak uçaklarının kentlerc düzenlediği saldırılarda 2 binden fazla sivilin yaşamını yitirdiğinı bildiriyor. lran, Irak hava saldırılarına misilleme olarak önceki gece Irak'ın başkenti Bağdat'a füze saldırısı düzenlemişti. Gözlemciler, Îran'da islam devrimiBehzad Moazi, tran Hava Kuvvetleri'nın elindeki uçakların, yedek parça yokluğundan çalışamuz durumda olduğunu ve İran'ın elinde onartlabitir durumda yalnızca 65 savas uçağtnm bulunduğunu kaydetti. Moazi, tran 'm cephenin güneyinde yaklaşık 5 hafta önce başlattığı Kerbela5 saldırısında ise simdiye dek 50 bini Olü olmak üzere 150 bin asker kaybeltiğini une sürdü. Moazi, Şah döneminde lran'ın 380 savas jeti ve 1000 saldırı helikopteri olduğunu ancak bakımsızlık ve yedek parça yokluğundan bu miktarın 60 uçak ve 300 helikoptere düştüğünıl belirtti. ierini sokmayı başardığını bildiıdı. Ancak askcrı uzmanlar, Irak'ın Iran'ı son saldırıda ele geçiıdiği tum topraklardan sökemediğini beliıtiyorlar. Batılı kaynaklara göre, lrak, lran'ın Kerbela5 saldırısının ilk gunlerinde Şattularap suyolunun batısında ele geçirdiği topraklan da gcrı aldı. Ancak lran, elde lutmayı ba ABD'nin 2. nükleer denemesi T17ashington (a.a.) fr ABD, önceki gün Nevada Çölü 'nde yılın ikinci nükleer denemesini gerçekleştirdi. Enerji Bakanlığı sözcüsü Jim Boyer, denemenin "çok başanlı geçtiğini" belirtti. Sözcü, denemenin gücünün 20 kilotonun altında olduğunu kaydetti. nın 8. yıldönumunun kutlanmakta olduğu bu gunlerde Irak hava saldırılarının yoğunlaştığına dikkati çekiyorlar. ö t e yandan Inlernational Herald Tribune gazetesi, Batılı askeri uzmanlara dayanarak verdiği habeıde, Irak'ın geçen hafta giriştiği karşı saldırıda, guneyde Basra, yakınlarındaki Balık Gölu'nun batısından tran birlik şardığı bazı mevzilerden hâlâ Basra kentini rahatlıkla dövmc olanağına sahip. Askeri gözlemciler, lrak Iran'ı tümüyle sökemediği takdirde, bu durumun Saddam Hüseyin rejimi için ağır bir prestij kaybı oluşturacağını belirtiyorlaı. lran lopçuları, halen Basra kentinin 10 kilometre uzağında mevzilenmiş durumda. Batılı askeri gözlemciler, Basra'ya saldırı ihtimalinin yanı sıra, bir olasılıktan daha soz edi yorlar. Bu da lran'ın cephenin ortasından, hazır bekleyen 8ü bin kişilik ordu ile Bağdat'a saldırması. Gözlemcıler, lran'ın cephenin ortasında 1(XK) tank yığdığını belirtiyor. Ancak lrak savunmasının bu bölgede son derecc güçlü oiduğu, bu bakım dan lran saldırısının başarı umudu bulunmadığı öne sürülüyor. Batılı gözlemcılerin tartıştıkları soru şu: Irak, Iran'ı Basra yöresinden tümüyle temıi'leyemezse, Saddam Hüseyin rejimi, surup gidecek olan bu yıpratma savaşına daha ne kadaı dayanabılecek? Bu sorunun yanıtını ise şimdilik kimse bilmiyor. Reagan 2. kez ifade verdi TMfashington (a.a.) W ABD Başkanı Ronald Reagan, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin çalışmasını soruşturmak üzere bizzat kendisinin oluşturduğu Soruşturma Komisyonu'nda, önceki akşam ikinci kez ifade verdi. Yaklaşık 1.5 saat süren ifadeden sonra Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, Reagan 'm, Komisyon'un "bütün sorularına"yanıt verdiği belirtildi. Açıklamaya göre, ReaganKomisyon görüşmesinde, tran 'a silah satışı ve elde edilen gelirin bir bölümünün Contra gerillalanna aktarümasında anahtar rol oynayan Ulusal Güvenlik Konseyi'nin çalışma süreci, "tran politikasının geliştirilmesi ve uygulanması ve Başkan'ın rolü" konuları ele alındı. Denktaş: Sovyetler'in önerisi tuzaktır tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Kıbns Tiirk halkımn eşitliği kabul edilmedikçe, ıılııslararası konferansın içinden çıkılmaz bir tuzak olduğunu" söyledi. Sovyet önerilerinin meşru hükümet olmayan Kıbrıs Rum idaresini meşru hükümet olarak kabul ettirmeyi ve Türkiye'nin etkin garantisini sulandırmayı öngördüğünü belirten Denktaş, "Sovyetler'in, Rumların uzlaşmazlığını körüklediğini" kaydetti. "AKEL'c seçim kazandırmak için Kıbrıs'ı Rumlara peşkeş çekerek silahlanmalarınu yardııncı olunduğunu" söyleyen Denktaş, uluslararası toplantı görüşünü ısrarla gündemde bulunduran Sovyetler'in, iki halk arasında var olan bir ihtilafla kendi görilşünü empoze etme yolunu tuıtuğuna da işarct ctti. Moskova'nın, uluslararası konferans önerilerinin BM Genel Sekreteri'nce de desteklendiği yönündeki açıklamasının, gerçekleri yansıtmadığını teyit ettiğini de duyuran Denktaş, "Gorbaçov'un, Kıbrıs konusunda yeterince aydınlatıldığını sanmadığını, Kıbns Rum tarafını ziyaret eden Rus devlet adamlarının tek yanlı bilgi alarak Moskova'ya döndüklerine dikkati çekti. Gorbaçov'un Atina'yı ziyaretinin Sovyetler'in Kıbrıs meselesindeki Rum yanlısı tutumlarını daha da sergileyeceğini belirten Denktaş, "Bizim isteğimiz, Kıbrıs meselesinin, Türkiye ile Kıbrıs Türkleri, Yunanistan ile Kıbrıs Rumları arasında ortaklık devletini yeniden kıırııp buna devletlerin sağlayacagı milli garantiler oluşmasıdır" dedi. Kıbrıs Turk gazetelerinden "Bozkurf'un sorularını yanıtlarken, "Sovyetler'in, Varşova Paktı'na bağlı ülkeler kanalı ile Rumlara silah ve cephane scvkine göz yumduğuna da işaret eden Denktaş, "Bağımsız, bağlantısız bir federal ortaklık cumhuriyetinin devamlılığımn, Türkiye'nin etkin garantisine haglı olduğunu, bunun da yolu KKTC Başkanı: Moskova, Rumların silahlanmasına yardım ediyor Mart 1986 belgesini son anda reddctınesinden doğan durumla ilgili olduğunu" belirtti. Denktaş, "Tiirk tarafınca kabul edilmeyen ve temaslar sonrasında olabilirliği bulunmayan uluslararası konferans kapısının kapanmasından sonra, Kipriyanu'nun, alternatif olarak zirve konusunu ortaya attığına" işaret etti. Siyasal gözlemciler, "Rumların, bu çağrılara karşın, görüşme istemlerinde samimi olma r okyo (a.a.) Sovyetler Birliği'nin doğusunda Vladivostok liman kenti yakınında şiddetli bir deprem olduğu bildirildi. Japonya Meteoroloji Dairesi, Richter ölçeğine göre 6.3 şiddetinde olan depremin, önceki gün TSİ 19.44'te meydana geldiğini haber verdi. Depremde can kaybı olup olmadığı konusunda henüz bilgi alınamadığını bildiren yetkiliter, sarsıntımn, yer kabuğunun 500 kilometre altından gelmesi nedeniyle hasarın büyük olmayabileceğini kaydettiler. Sovyetler'in baslıca limanlarından olan Vladivostok, Japonya'nm 724 kilometre battsmda yer alıyor. SSCB'de deprem KKTC Cumhurbaşkanı, "Uluslararası Konferans" önerisine karşı çıkarak, "Gorbaçov'un Atina ziyaretinde, Kıbrıs meselesinde Sovyetler'in Rum yanlısı tutumu sergilenecek" dedi. nun, Sovyetler'in, yozlaştırmak amacında oldukları çerçeve anlaşma taslağından geçtiğini" kaydetti. BM Genei Sekreterliği Daire Müdürü Gustave Feissel, bugun önce Güney Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Kipriyanu, öğleden sonra da KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'Ia birer görüşme yapacak. Denktaş, "BM yetkilileriyle sürdüriilmekte olan temasların, Kipriyanu'nun, de Cuellar'ın 29 dıkları ve uzlaşmazlıklannı sürdürcceklerini" belirtiyor. Rum tarafının siyasal partilerinden DİSİ Genel Başkanı Glafkos Kleridis, "BM Genel Sekreterinin beluesinin bertaraf edilebileceği olanağının bulunduğu izleniminde olmadtgım" açıklarken, komünist AKEL Genel Sekreteri Papayuannu, Perez de Cuellar'ın, "üzerinde ısrar edeceklerini" açıkladıklarr uluslararası konferans konusunda ikna olmadığına dikkati çckti. Yunanlı iiçiler, Başbakan Papandreu'nun testo ediyorlar. kemerlerisıkmapolilikasınıpro Genel greve 1 milyon işçi katıldı Yu naııistaıula dün yaşam felce uğradı ATİNA (Cumhuriyet) Yunan Işçı Sendıkalan Konfederasyonu'nun (GSEE) dun ulke çapında ilan ettiği 24 saatlik genel grcvc 1 milyon ışçi katıldı. Bu çerçevede, Olimpik Hava Yolları'nın seferleri, demiryolları ve karayolu seferleri iptal edildi. Halk otobüsleri paydos yaptı. Bankalar, fabrikalar, tiyatrolar ve eğlence yerleıi kapalı kaldı. Bu arada tczgahtarların da grcve katılmasıyla mağazaların bir bölümü açılmadı. Telefontelgraf ve posta hizmetleri de felce uğradı. lşçimemur grevlerine dayanışma gösteren Yunan Radyo ve Televizyon çalışanları üç saatliğine işi bıraktı. Bu arada ilkokullardan başlamak üzere üniversitelere kadar bütün okullar kapalı kaldı. Okullar pazartasi ve salı günleri de öğretmenlerin grevi nedeniyle açıluıayacak. Öte yandan önümüzdeki pazartesi ve salı günleri Yunan Devlet Memurları Sendikası (ADEDY) 48 saatlik genel greve gidiyor. Bir hafta sürecek olan grev dalgaları, Yunanistan'daki olağan yaşarnı kısmen felce uğralacağı gibi, ülke ekonomisini de sarsacak. Banka memurlarının dün başlattığı grev, önümüzdeki çarşamba gunu soııa erecek. lşçimemur sendıkalan "daha fazla kemer sıkmaya hayır" sloganlarıyla başlattıkları grev dalgalarına karşılık, Yunan hükümeti, "ülkenin gelir siyasetinde en ufak bir değişiklik yapılmavacagını" yineliyor. lşçiler, maaşlarına en az yuzde 20 zam talep ediyorlar. Bundan bir ay önce gerçekleşen genel grevden sonra, hukunıet, dar gelırlilerc yuzde 4 oranında zam vermış ancak işçi ve memurları tatmin etmekten çok uzak kalmıştı. • DÜNYA KULİSİ tNGtLTERE Bob Geldof hakkmda dedikodular Afrıka 'dakı açlar için başlattığı "Live Aid" (Yaşam Yardımı) kampanyası ile milyonların sevgılısı haltne gelen trlandalı şarkıcı Bob Geldof un adı dedikoduya karıştı. tngiltere'de yayımlanan Sunday gazetesi, sanatçının, televızyon sunucusu eşı Paula Yates ile evlenmesınden kısa sUre önce bir kadın garsonla ılışkısı olduğu yolunda bir habere yer verdi. Bob Geldof, bu haberle ılgılı olarak Sunday gazetesine karşı dava açacağını açıklarken, eşi Paula Yates, iddiayı ciddiye almadığını söyledi. Bob Geldof, önceki akşam Londra'daki Park Lane Grosvenor Otelı'nde düzenlenen partiye tngiliz Plak Endüstrısı ödulu 'nu almak uzere eşiyle birlikte geldı. Mısır'da referandum Jfahire (a.a.J Mısır'da JY yaklaşık 15 milyon seçmen, Halk Meclisi'nin feshi konusundaki referandum için, sandık başma gittı. Referandumun kesin sonucunun yarın tçişleri Bakanı Zeki Bedir tarafından açıklanması bekleniyor. Gözlemciler, son 30 yıl içinde yapılan 16'ncı halkoylamasının sonucunun aslında şimdiden belli olduğunu, çoğunluğu oluşturan muhalefetin, Halk Meclisi'nin feshinden yana olduğuna işarel ediyorlar. Muhalefetin feshini istediği Halk Meclisı, özellikle Cumhurbaşkanlığı.görevı için aday gösterebilme ayrıcalığı nedeniyle eleştiriliyor. Harika domuz Luise SOVYETLER BİRLİĞt Federal Almanya'nın en başanlı polislerinden biri olan "Luise" 1984 yılından bu yana Aşağı Saksunya bolgesinde bırçok patlayıcı maddenın ve uyuşturucunun yerinin bulunrnasında başrolü oynudı. 140 kıloluk bu başanlı polis domuzu, yaşının kuçükluğune rağmen başardığı önemlı işlerde kısa surede une kavuştu. Televızyon programlarına konuk olarak katıldı. ödul sahibı ressamlara poz verdi, teröre ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı başarılarıyla diplomatların takdırını kazandı. Luıse'nın eğiticisi polıs memuru Werner Franke, "Luise'im neredeyse olumsuzleşti" diyor. Luise bu yaz Mıss Marpte adlı bir domuzu canlandıracağı Blutrausch adlı fılmı çevırecek. Moskova 'daki gösteri zorla dağıtıldı Polis, Yahudi rejim aleyhtarı Josef Begun'un tutuklanmasını protesto gösterisine katılan 20 kişiyi tekme ve yumrukla dağıttı. MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği'nin başkenti Moskova'da dün sabah rejım aleyhtaıı Yahudi Josef Begun'un tutukluluğunu protesto eden 20 kadar göstericiye polıs mudahale cttı. 4 gundür devam eden gösterilere ilk kez mudahale eden polisin, göstericileıi tekme ve yumruklarla dağıtmaya çalıştığı, olayı görüntuleyen Baiılı gazetecileıi de iteleyerek olay yerinden uzaklaştırdığı bildirilıyor. Moskova'daki kaynakların açıklamasına göre gösterilere katılanlar arasında Begun'un eşi ile oğlunun da bulunduğu 7 kişi gözaltına alındılar ve daha sonra serbest bırakıldılar. Polisin 2 göstericiyi de ev hapsine aldığı haber verıldi. Moskova'nın merkezindeki Arbat alışveriş merkezine 4 gündur giden 20 kişi, rejim aleyhtarı Yahudi Josef Begun'un !983'te tutuklanarak 7 yıl hapis cezasına ınahkum edilişini protesto edıyordu. Polis gösterilere dune kadar mudahale etmenıişti. Yunanistan 'da bombalı saldırı A tına (Cumhurıyet) ım. Yunanistan 'da Ekonomi Bakanlığı 'na bağlı bir binaya önceki geceyarısı bombalı saldırı düzenlendi. Polıs saldırının sorumluluğunu "Devrimci Halk Mucadelesi" (ELA) adlı bir örgütün üstlendiğini bildirdı. örgütun, olay yerine bıraktığı mesajda Başbakan Andreas Papandreu 'nun muhafazakâr bir ekonomik politika izlemesini protesto amacıyla bombalı saldırı düzenlediği polis tarafından açıklandı. Astronot McAuliffe Reaganlar'ı nasıl üzdü? Amerikalıların uzaya gönderdıklen ılk sıradan vatandaş olan Chrısta McAulıffe'ın uzay mekıgı yolculuğu için seçildiğınin açıklanmasından sonra gazetelerden birinde yayımlanan röportajda Kennedy ailesine olan hayranlığını dile getirmesi, Beyaz Saray'm bugünkü ev sahiplerini çok üzmüş. Beyaz Saray'dan bir yetkili, NASA'nın eski yöneticilehnden James Beggs'i arayıp, "Söyle ona konuşmasın" deyince, Beggs de McAulıffe'ı bulup ona şöyle söylemış: "Bak Chrısta, sana gazetecilerle konuşmamanı söyleyemeyız, ama lutfen politik açıdan hassas bir konumda olduğunu hatırla ve partizan olmamaya çalış". Bu uyarı uzenne McAuliffe sustu ve Reagan yönetimınm seçtığı ilk sıradan vatandaş olarak uzay mekığı Challenger ile uzaya fırlalılan ekıbın ıçmde olmaya hak kazandı. Ve aynı ekıple birlikte 28 Ocak 1986'da Challenger'm infılak etınesiyle öldu. ABD Eartha Kitt, ırkçılık ve sanat 1968 yılında Beyaz Saray'da verilen yemekte belirlenen konunun dısma çıkarak Vıelnam savaşını elestıren ve Fırst Lady Bırd Johnson'u şaşkınlığa düşuren Amerıkalı smema sanalçısı Eartha Kııt, bu kez de bırçok Amerıkalı'nın terk ettığı trkçı Guney Afrika Cumhurıyetı 'ne gıttı. Kılt, bu ulkede çevrilen "Dragonard" adlı fılmde 18. yuzyılda Jumaıkah bir genelev patronıçesını canlandırıyor. Güney Afrıka Dışışlerı Bakanı Roelof Botha ile de göruşen Eartha Kitt'den bir keresinde sadece beyazlann girebıldıği bir lunaparkı terk etmesı ıstenmış. 59 yaşındaki Kitt, "Buradu bulunmaktan ve değışımın bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Bir sanatçı ıçın sınırlar yoktur. Kapılan kapatmayı değıl, açmayı amaçlıyoruz. Ayrıca düşmanla yuz yuze gelmek daha iyidır" diyor. ABD MADRİl) (a.a) Ispanya'da sosyalist hükünıetin eğitim politikasını kınayan öğrenciler Eğitim Bakanlığı'nın önunde gösteri duzenlediler. Maskeli, zincirh, sopalı binlerce lise ve üniversite öğrencisi gösteri sırasında bakanlık biııasına saldırdılar. Bu arada, 200 kadar öğıenci otonıobilleri ters çevirip, çöplcri yaktı vc telelon kulubelerını yıktı. öğrencilerden bazıları da bakanlık binasına gaz bombalaıı attı. Polisin olay yerine gclmesınden sonra öğrencilerle polis aıa sında çatıştna çıktı. Çatışnıa sırasında bir polis yaralandı, altı öğrenci de tutuklandı. Ispanya'da öğrenci gösterilerî TEKLIF IST EME TÜRKIYE DEN ZCİLİK ıŞLETMEL ERt ŞEHIR HATLARı ŞLETMESt MÜDÜRLUĞÜ NDEN Işletmemize ait yolcu ve arabalı vapur anmı/ın büfelerının ba2ilarının ışletılmesı hakları, Kapatılmıs Zarf içinde leklif alma suretiyle kiralanacaktır. a) Şannameler ışgUnlerinde ve mesaı saa tlennde Bahçekapı 19 Mayıs Hanında ŞEHİR HATLARI İŞLETN1ESİ MÜDÜRLUĞÜ ve?nesinden Ucreti mukabıli alınabılır b) TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETM ELERİ 2886 sayılı Devleı Ihaleleri Kanununa (abı değıldır Bu nec enle ihaleyı yapıp yapmamakla vcya dilediğıne vermekte serbesiı r c) Teklıfler en geç 23.2.1987 günü 14.30 'a kadar kabul edilecekıir. llgilenenlere duyurulur Basın 12435
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle