12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 Uygulama Izmir'de yarın başlıyor HABERLERİN DEVAMI 4 OCAK 1987 Tekçift plaka cezası: 2 bin lira İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yarın başlayacak tekçift plaka uygulamasında, uyanlara karşın "yasak" caddelere girenlere 2 bin lira ceza verileceği bildirildi. İl Trafik Müdurü Erdinç Sağdıç, kesinlikle ceza yanhsı olmadıklarını, halkın benimsemesi durumunda uygulamanın başarı kazanacağını söyledi. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfalura ise, "Bu sadece 5 bin dolayında aracı ilgilendiriyor. " dedi. UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi) 5 ocaktan itibaren sabah 07.3009.00 ile akşam 17.0019.00 saatleri arasında tekçift plaka uygulamasına geçilmesini kararlaştırmıştı. Konu özellikle doktorlar ve avukatlar tarafından tepkiyle karşılanırken, uygulama için son hazırlıklar tamamlandı. Tekçift plaka yasağının geçerli olacağı caddelere levhalar konulmaya başladı. İl Trafik Müdurlüğu, bu noktalarda 2025 polisi görevlendirdi. İl Trafik Mudiiru Erdinç Sağdıç, gerekli hazırlıklan yaptıklarım belirterek şunları söyledi: "Denetimlerden ziyade halkın sagduyusuna guvenijoruz. Halk uyacak, yoksa ceza ile falan olmaz. Katı bir tutum içine girmeyeceğiz. Halkın benimseyeceğini umuyoruz. Vatandaş trafiğe 9.30'da çıkacagına beş dakika sonra çıksa, kendi de tasarruf eder, hem zamandan hem yakıttan. L yarılanmıza rağmen karara uymayanlara en son çare olarak 2 bin lira ceza veririz. Ama gerekli toleransı göstereceğiz." Uygulamarun yürürlüğe gireceği tarihin yakınlaşmasıyla birlikte belirli meslek gruplarının "istisna" istemleri gündeme geldi. Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura, kesinlikle "istisna" olmayacağını vurgulayarak uygulamanın "erdemlerini" şoyle anlattı: •1986da ESHOT taşıma işinden 3 milyar 300 milyondan fazla zarar etti. Olaya artık iktîsatçı göziiyle bakmakla yarar var. Bilen bilmeven de bu tekçift plaka konusunda konuşuyor. Hiçbir özel araca istisna olmayacak. Zaten İzmir'de 180 bin özel araç var, sınırlı bölgeye her giin söz konusu saatlerde 10 bin araç giriyor, >ani uygulama 5 bin aracı ilgilendiriyor. İnsanlar yurtdışındaki gibi birlikte işe gidip gelecek, dostluklar pekişecek." Üniversite öğrencisi Cemal Aslan (22) altta, yılbaşı nedeniyle kendisine Almanya'dan misafir olarak gelen ablası 7aylık hamile Menekşe özer (24) ve İstanbul'da belediye işçisi olarak çalışan eniştesi Reşat ÖzerTe (üstte) birlikte Maltepe'deki evlerinde öldürülmüş olarak bulundular. Daha başka ne istiyorsunuz? (Baştarafı 1. Sayfada) önemli turfanda sebze ve narenciye iireten bölgesi. Aynı zamanda eski eserlerin ve giizel bir denizin olduğu, yani turistik bir bölge. Serbest bölgeyi de açıyoruz, Allah her şeyi vermiş. Eee, daha ne istiyorsunuz diyeceğim" dedi. "Üç dört sene evvel bu memlekette bilgisayarın adı vardı" diyen Başbakan, liselere, hatta ilkokullara kadar bilgisayar getirileceğini duyurdu. 1952'de üç olan üniversite sayısının bugün 28'e ulaştığını ve yenilerini açacaklannı kaydeden Başbakan, "Artık Tiirkiye'nin Avrupa'dan ne farkı var?" diye sordu. Başbakan, Erdemli'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin 2 milyar liralık ekstra piyango konusundaki sorusuna Özal, "Adı üstiinde. bu piyanga Yeni bir çekiliş olur mu? Ileride yiiksek randımanlı başka bir çekiliş yapanz. Bu 2 milyar, Savunma Fonu'na aktanlacaktır" yanıtını verdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'in "Tiirban yasağına karşı YÖK'ü de kaldmnm" şeklindeki sozlerini anımsatan bir başka gazeteciye Özal, "Yok öyle bir şey, siz yanlış okumuşsunuz" dedi. Başbakan Ozal, daha sonra Mersin'in kurtuluş yıldönümü törenlerine katıldı, her yıl saat 10.00'da başlayan törerüer Özalın gecikmesi nedeniyle saat 11.00'de başladı. Başbakan özal 2 saattir yağmur altında bekleyen öğrencilere ve halka hitap ederken, "60 yılın hayali olan Mersin serbest bölgesini bizim 3 jıllık iküdanmız gerçekleştiriyor. Önümüzde çok giizel giınler var. Gençler kendilerine verilen olanakları iyi değerlendirsinler" dedi. Kurtuluş törenlerinden sonra serbest bölge Özal tarafından açıldı. Vali Çakmakoğlu'nun verdiği bilgiye göre şimdiye değin 283 firma başvuruda bulundu, bunlardan 124'ü faaliyet ruhsatı aldı, 100"ü ile kiralama sözleşmesi yapıldı. Özal, açıhşta yaptığı konuşmada 1927'den beri arzulanan serbest bölgelerin ancak kendi iktidarları döneminde gerçekleştiğini kaydetti, şunları söyledi: "Dünya ticaretinin yüzde 15'i ki bu 500 milyar dolar eder serbesl bölgelerde yapılıyor. Mersin'de bir bölümü yabancı, 13% firmaya izin verildi. Bu bölge, yılda ekonomiye 400 milyon dolar net katkı sağlayacak. 1.52 yıl içinde buraya 79 milyarlık yatırım yapılacak. 9500 kişiye ek istihdam sağlanacak. Bu bölge, serbest bölge için her şarta sahip. Serbest bölgesi olan ülkeler, bu nedenle serbest bölge açmamızı istemiyorlar. Ama biz bunu çÖ7dük, inşallah Adana, İzmir ve Antalya'da da açılacak. Böylece hem ihracatımız artacak hem de daha çabuk ve daha ucuz ithalat yapabileceğiz." Başbakan Ozal, ayrıca serbest bölgenin hizmet binasımn temelini attı, İçel Valisi Sabahattin Çakmakoğlu "serbest bölge miman" olarak nitelediği Özal'a bir plaket sundu. Özal ve eşi daha sonra el ele tutuşarak boş bir alan olan bölgenin yeni tamamlanmış yolunda bir süre yurüdüler. Kent içinde şarkılar eşliğinde eşi Semra Özal ile birlikte ANAP otobüsünün koltuğunda vatandaşları selamlayan Başbakana, vatandaşların bir bölümü sevgi gösterisi yapıp çiçek atarken, bazılarının da el hareketleriyle tepki gösterdikleri gözlendi. Ozal, daha sonra ANAP il binası önune geldiğinde, kendisi için bekletilen bir devenin kesilmemesini istedi. Bu sırada Başbakanlık Teknik Danışmanı Erkal Zenger mikrofondan, "Sayın başbakan iki gündür önüne çıkan develeri affediyor" diye seslendi. Özal daha sonra otobüsün üzerinden il binası onünde toplanan 2 bin kadar yurttaşa hitap etti. Serbest bölgeyi anlatırken, "Domatesler ne olacak?" diye soran yurttaşa "Merak etme, sen çalışmana bak" karşılığını verdi. Özal, kendilerinin sosyal adaletçi olduklarını belirterek, önceki hükümetlerin sosyal adaletçiliklerinin lafta kaldığını belirtti ve herkesin hayranlıkla baktığı işler yaptıklarım ileri sürdü. Başbakan Özal, isim vermeden Demirel'i de eleştirerek, "Türkiye hızla ilerliyor. Bunun farkında olmayanlar var. Merak etmeyin, onlar da görecek. Bizim icraatımızı kıskananlar olacak. Kıskananlara acıyorum. F.rişemedikleri şeylere pis diyorlar. Siz gayet iyi bilirsiniz, bazılan zaman tünelinde kalmış, hâlâ eskiyi hayal ediyor" diye konustu. Daha sonra 688 konutun yapılacağı Akbelen ikinci kısım ve 35 bin konutun yapılacağı Guneykent toplu konutunun temelini âtan Başbakan, burada yaptığı konuşmalarda da toplu konut kredileri sayesinde bugüne kadar 500 bin kadar evin inşaatının başladığını ve bunlardan 150 bininin tamamlandığmı belirtti. Başbakan, Tarsus'ta coşkulu ve kalabalık bir kitle ile karşılaştı, yaptığı konuşmada icraatlarını ynneledi. özal'ın konuşması sırasında "Tapu istiyoruz", "Parası olmayanın e\i olmuyor, gecekondusu yıkılıyor" diye bağınldı. Başbakan, gecekondular için halen 200 bin tapunun hazırlandığını ve herkesin ev sahibi yapılacağını söyledi. Daha sonra Hükümet Konağını açan Özal, gecekondu önleme bölgesinde yapılan 140 konutun tapulannı dağıttı. Başbakan Özal, Adana'ya giderken Sümer Tekstil Fabrikası'na uğradı, daha önceki adı Paktaş olan bu tesislerin Sümerbank'a devredildikten sonra kâra geçip geçmediği sorusuna "Ben sormadım, ama kâra geçtiğini soylediler" dedi, bir diğer soruya ise şu yanıtı verdi: "Devlet alacagını almak için burayı aldı. İşçilerin de açıkta kalması önlendi. Fabrika kâra geçtikten bir süre sonra burayı halka açarız. İsteyen buradan lıisse alabilir." Geceyi Adana'da geçirecek olan Özal, incelemelerini bugün de sürdürecek. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, Başbakan Turgut Özal için Mersin'in kurtuluş gününde düzenlenen programı ağır bir dille eleştirdi. Başbakan Turgut Özal için "palyaço" ifadesini kullanan Sağlar, "Devletin, askeri ile polisi ile TRT'si ile ANAP'ın siyasi güldürüsüne katılmak zorunda bırakılması SHP'nin nefretle kınadığı bir olaydır" dedi. Dd öğrenci serbest (Baştarafı 1. Sayfada) Bursa büromuzun haberine göre açlık grevi dün beşinci gününü doldururken, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Mahmut Yılmaz, İİBF'den Mertol Bulut, Ahmet Muhsin Demirel, Turan Doğan, F.min Dolas ve Aydın lyice de açlık grevine katıldılar. Böylece "grevci öğrencilerin" sayısı 26'ya yükseldi. Açlık grevi sürerken öğrenciler önceki giin gözaltına alınan Giilseren Üziim ile Alpay Çıkış'ın serbest bırakjlmasıru aksi halde "öliim orucuna" başlamayı duşündüklerini bildirdiler, ancak iki öğrencinin dün sabah serbest bırakıldığı ve İstanbul'a gittikleri belirtildi, 26 öğrenci bunun üzerine ölüm orucundan vazgeçtiklerini ve açlık grevine bugün saat 13.00'te son vereceklerini bildirdiler. Öğrenciler gazetecilere yaptıkları açıklamada şu görüşlere yer verdiler: "Genelde öğrencilere ve öğrenci derneklerine yapılan baskılar ile son olarak Ankara'daki gözaltına alma ve tutuklama olayını protesto amacıyla başladığımız açlık grevi amacına ulaştı. Kamuoyu ve bazı kuruluşlann desteği bunun göstergesi oldu. Söz konusu baskılann bu protesto eylemiyle son buimayacağırun bilincindeyiz. tsteğimiz yetkililerin "öküz altında buzağı" aramaktan vazgeçip öğrenci sorunlarına daha duyarlı yaklaşmalandır. Öğrenci, gençlik sonınlarına sahip çıkmaya başlamış, yapılan baskılara karşı duyarsız kaİınmayacagını göstermiş ve yine aynı şekilde kamuoyunun da destegini kazanmıştır. Grevin 6. giinü olan 4 Ocak 1987 pazar giinü (bugün) başlangıç saati 13.00'te açlık grevine son vereceğiz." KartaFda toplu cinayet (Baştarafı 1. Sayfada) Yetkililer, Cemal Aslan (22), dedesi Haydar Aslan (67), ablası Menekşe Özer (24), eniştesi Reşat Özer (26) ve amcası tsmet Özer'in kafalarından birer kurşunla vurulduklarını ve enişte Reşat Özer'in elinde 5 mermisi harcanmış İtalyan yapısı 7.65 çapında bir silah bulunduğunu biidirdiler. Edinilen bilgiye göre, Aitayçeşme Mahallesi Bomak Sokak 20 numaralı evde oturan Cemal Aslan'a yılbaşı nedeniyle Almanyadan ablası Menekşe özer, Ümraniye Belediyesi'nde çalışan eniştesi Reşat özer ile dedesi Haydar Aslan ve amcası İsmet özer, konuk olarak geldiler. Gece evde içki içildiği ve bir süre eğlenildiği öğrenildi. Daha sonra evde bulunanlardan haber alınamaması yakınlarının dikkatine neden oldu.önce enişte Reşat özer'in calıştığı belediyeye giden yakınları son olarak Cemal Aslan'ın evine geldiler. Dün akşam ikinci katta bulunan eve merdivenle çıkıldığında korkunç olayla yüz yüze gelindi. Cinayet Masası ekipleri olay yerine geldiğinde, üç ayrı odada 5 cesetle karşılaştılar, yılbaşı gecesinden bu yana kapalı yerde bulunan cesetlerin kan içerisinde şişmiş ve kokmuş hale geldiği görüldü. Yapılan ilk incelemede, Cemal Aslan'ın bir odada, Haydar Aslan ve İsmet özer'in diğer odada, Menekşe özer ile eşi Reşat Özer'in de üçüncü odada yataklannda kurşunla vurulmuş olduğu anlaşıldı. Almanya'da babasının yanında bulunan Menekşe özer'in, 67 aylık hamile olduğu öğrenildi. Arama sırasında üzerinden bir miktar mark, kıymetli takı ve altın çıktı. Cinayetin tam nedeni anlaşılamadı. Ancak Reşat Özer'in geçirdiği bunalım sonucu 4 kişiyi öldürdüğü, daha sonra intihar ettiği sanılıyor. Reşat Özer'in babasının, Sıvas'ın İmranlı Köyü'nde öğretmenlik yaptığı ve 12 Eylül döneminde bir süre gözaltına alındığı öğrenildi. Amca İsmet özer ise, istanbul1 da bir restoranda garson olarak çahşıyor. Emniyet yetkilileri, olayın çok yönlü sonışturulduğunu, siyasi veya aile içi bir hesaplaşma olasılığı üzerinde durulduğunu belirttiler. NE NEDtR? UGUR MUMCU GOZLEM Serbest bölgeden 1,5 milyar dolar bekleniyor Mersin'de dün Başbakan Turgut özal tara/ından açılan Tiirkiye'nin ilk serbest bölgesinin önemi, dünya toplam ticaretinin yüzde 10'unu Serbest bölgelerin ohışturduğu göz önüne altndığında, daha da artıyor. Bölgenin, ülk dışsatımtna 1,5 milyar dolarlık katkı sağlayacağını belirten DPT uzmanları, dışalımda da ucuzlama beklendiğirte dikkat çekiyorlar. Mersin Serbest Bölgesi 764 dönüm alan ve 115 parsel üzerinde kuruhı. Burada toplam 7faaliyet türü söz konusu. Bunlar üretimmontaj, ambalajlama, kiralama, bakımonanm, alımsatım, hizmetler ve depolama. 8210 kişiye iş olanağı sağlanacak serbest bölgede, T.C. sosyal güvenlik mevzuatı uygulanacak. Ancak, 10 yılsüreyle grev ve lokavta gidilemeyecek. Her türlü uyuşmazlığı ise Yüksek Hakem Kurulu çözecek. Bunun yam sıra, bölgeye girişte binde 5, çıkışıa binde 5 olmak üzere toplam vüzde 1 'lik "Serbest Bölge 'yiGeUştirme ve Destekleme Fonu 'na yardım" kesintisi de, iş çevrelerince, "yanlış bir uygulama''' şekiinde değerlendiriliyor. Bu uygulamanın "dışalımı pahah, dışsattmı zorlaştıncı" etki yaraiacağı öne sürülüyor. (Baştarafı I. Sayfada) kara 1984" başlıklı bir kitapçıkta yer alan konuşmanın bir paragrafını aktaralım: Atatürk inkılaplannın yaygınlaştınlmasından ve özellikle okuma yazma, sema yazma seferberliği yoluyla cehaletin yok edilmesinde dün olduğu gibi bugün de fedakâr Türk tstanbul'daki açlık grevi dün dördüncü günün doldurdu. Grev öğretmenlerinın değerli gayretlerini ve katkılannı biliyor ve buyapan öğrencilerin sayısı dün kanu takdirle karşılıyorum... tüan 17 kişi ile 34'e yükseldi. öğ"Sema" bir tarikat deyişidir. Dinsel müzik eşliğinde dörencileri şair Arif Damar, İnsan nerek ilahiler okuma anlamına gelir. Mevlevi ayinleri sema Haklan Derneği Başkan Yardımilkeleri gereğince yapılır. Sema, "ilahi, ruhani ve tabii" olacısı Leman Fırtına. felsefeci Afrak üçe ayrılır. şar Timuçin, Av. Atilla Çoşkun "İlahi sema", tarikat şeyhlerinin sema töreni sırasında tanile Gün Dergisi İstanbul Temsilrısal gizemleri duyması ve görmesı anlamına gelir. "Ruhacisi Taner Renda ziyaret ettiler. ni sema" tasavvuf yolunda olgunluğa ulaşmış dindarların Damar ve Timuçin öğrencilere şitanrısal gizemleri kavraması demektir. "Tabii sema" da töir okudular.önceki gün de Vedat rene katılanları coşkulara ve doyumlara eriştiren dinsel müTıirkali. Erol Toy, Adnan Cemziktir. gil, Genco Erkal, Ühan Selçuk ve Ne ilgisi var "sema" ile Atatürkçülüğün? Hale Soygazi'nin telefonJa destek Tabii yok.. Tabii ki olamaz. mesajında bulunduğu bildirildi. Bu satırları okuyan Cumhurbaşkanı Sayın Evren, "Ben Petrol İş'ten bir grup işçi de desböyle bir konuşma yapmadım" diyecektir. tek ziyareti yaptılar. Haklıdır. Açlık grevine dün katılanlar Gerçekten Evren'in konuşmasında "sema yazma" diye şunlar: bir bölüm yoktur. Bu bölüm, Milli Eğitim Bakanlığı Yayımlar Ahmet Sezen, Biilent Kaçar, Dairesı Başkanlığı'nın hünerlı bir yetkilisi tarafından konuşHaşim Ak, Mehmet Uzun, Orma içine yerleştirilmiştir! han Kılıç, Berslan Duman, CevSonradan yapılan degişikiiğin ne gibi sonuçiar doğuradet Tinner, Tülay Çatmabacak, cağı düşünülerek bir düzeltme gönderilmiş olabilir. Ancak Şehnaz Uzun, Oğuzhan Yalçın, şu anda bütün okullarda Cumhurbaşkanımızın Atatürk ilBiilent Yazıcı. Riza Dinç, Alaatketerinin yerleştirilmesi için öğretmenlerden "sema yazma" tin Kılıç, Hakan Kızılören, Haçalışması yapması istediğini belirten konuşma metni okunkan Şen ve adını açıklamak istemaktadır. meyen 2 öğrenci. Konuşmanın özgün metni, Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanlığınca yayımlanan "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Söylev ve Demeçleri 9 Kasım 19849 Ka(Baştarafı 1. Sayfada) sım 1985" adlı kitaptadır. olan Kenan Koç yönetimindeki Sayın Evren'in konuşmasının ilgili bölümü şöyle başla43 AVL 87 plakalı yolcu otobümaktadır: sü, Erzincan'ın Refahiye ilçesi Atatürk inkılaplannın yaygınlaştırılmasında ve özellikle Yerkan mevkünde aşırı hız ve şookumayazma seferberliği yoluyla cehaletin yok edilmesi... förün uykusuzluğu nedeniyle Dinsel törenlere ve "sema'iara pek meraklı olan bir yetuçuruma yuvarlandı. 120 metrekili, Cumhurbaşkanının konuşmasının bu bölümüne, ustalik uçuruma yuvarlanan otobüsca "sema yazma" sözcüklerini yerleştirivermiştir. te yolculardan Orhan Kaya, İsBu bir dizgi yanlışı olamaz. tnail Yazıcı, Celal Bozkurt. HuDizgi yanlışları, genellikle, benzer sözcükler konusunda lusi Işır, Sümnan Karaca, Nail olur. Konuşmanın bütününde yer almayan "sema yazma" Acar. Molla Yeşil ve soyadı besözcükleri büyük bir hünerle getirilmiş ve "Atatürk inkılaplirlenemeyen 17 yaşlarında Ziya larının yaygınlaştırılmasında ve özellikle okuma yazma" dikızı Nilgiin yaşamlarını yitirdi. ye başlayan tümcenin tam bu bölümüne yerleştirilmiştir. Cumhuriyet Erzincan muhabiriCumhurbaşkanının konuşması bile göz göre göre çarnin haberine göre 32 yolcu da pıtılmaktadır Erzincan Devlet ve SSK hastaneBu birörnektir. Kimbilir din derslerinde neler okutulmakta lerinde tedavi altına alındı. ve din adına neler benimsetilmektedir? Din derslerinde, din duygularının ve dince kutsal sayılan nice kavramın siyasal sömürü aracı olarak kullanılmadığından emin miyiz? (Baştarafı 1. Sayfada) Bir yanda "Türkİslam Sentezr adıyla devlet katında egeİTO'nun ücretliler geçinme menlik kurmuş dernekler.. Öte yanda Suudi sermayesi ile endeksi içinde yer alan gıda destekli, dinsel eğitim amaçlı vakıflar.. maddeleri grubunda yüzde Sonra da Atatürkçülük! 32.8'lik artış meydana gelirken, Sayın Evren'in konuşmasını çarpıtıp ck jllara gönderenkeyif maddelerinin fiyatlan da ler kimbilir din derslerinde neler yapmazJar neler! yuzde 47 yükseldi. Bu verilere göre İstanbul'da yaşam 1985'e kıyasla 1986'da 7.6 puan ucuzlamış oldu. 1985'te İstanbul'da yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 43.2 idi. (Baştarafı 2. Sayfada) Aralık aylarının kıyaslamasıyanlamda uygar insan olmanın belirtisidir. Insanlarımızı eğitela ortaya çıkan 12 aylık fiyat armiyoruz. İnsanlarımızı gerekli bilgilerle donatamıyoruz. En göztışı ise İTO'ya göre 1985'teki de okullarda okusalar da, yabancı kentlerde yıllarca yaşasayüzde 45'lik düzevinden 10.2'lik lar da, birtakım uygarlık kurallannı, uygar bir insan gibi yaşaduşüş göstererek yüzde 34.8'e ma koşullarını bilmeyen aydın görünümlü nice insanımız var. düştü. Konuşmak, tartışmak!... Hele karşısındakini dinlemek! Size anDİE'nin Türkiye tüketici filatılanı gereği gibi anlamak, kavramak insan olmanın ilk adıyatları endeksi, 1985'e göre yamıdır. Görürsünüz, herkes birden konuşur; biri bir konuyu anşamın 1986'da 10.2 puan toptan latırken, öteki hiç ilgisiz bir laf atar... Hele tartışma! Bunu neeşya endeksi de 13.6 puan ucuzredeyse bilen kimse yok diyeceğim. Bizde kavgayla eşittir tarladığını göstermişti. tışma... Düşünceyedayanmayan, kişisel çıkışlardan öteye gitmeyen konuşmaları gerçek anlamda tartışma saymak güçtür. Bakın, Meclıste bile uygarca tartışma geleneğini kuramadık, (Baştarafı 1. Sayfada) karşılıklı konuşmak, düşünceleri sergilemek, kürsüden söyleganistan Komünist Patisı'nin nenleri anlamak, dinlemek alışkanlığını edinemedik!.. önerisi üzerine Devrim Konseyi Yeni yılın ilk pazarında bilinçli yurttaşların bildikleri konuları tarafından onaylandı. Sovyet niye yazmalı? Ne yapayım, birkaç gündür gazetelerde okudukhaber ajansı TASS'ın bildirdiğilarım ister istemez beni bu konuya çekti... Tutarlı olmak! Uyne gore 15 ocakta yürürlüğe gigarlığın ilk belirtisidir... Bir politikacıyı, bir yazarı, bir bilim adarecek ateşkes karan uyarınca hümını beğeniriz, överiz. Niye? Tutarlı kişiliği olduğu için... Özü kümet birlikleri, savaş durumusözü birbirinl tutar. Bilirsiniz ki o kişi söylediklerinin, yazdıklana son vererek karargâhlarına rının tersini yapmaz. Durum öyle gerektirdi, ya da öyle göründönecekler. TASS, 15 temmuza mek daha yarariı oldu diye kişiliğini değiştirmez... Sözü Ecekadar devam etmesi planlanan 1 vit'e getirsem mi? Onu biz 'tutarlı bir aydın diye beğendik, desateşkesin mücahitlerin de aynı tekledik, övdük. Tutarlı' bir kişi olmaktan çıkıp, eleştirdiği başka şekilde davranmaları halinde dapolitikacılar gibi 'fırsatçı' bir kişiliğe büründü, o zaman karşısıha da uzatılabileceğini bildirdi. na çıkıp 'arkadaş sen neydin ne oldun' diye sormak bir görev Kararda ülke dışında bulunup oldu. da geri dönmek isteyen mücahitlerle hükumet birliklerine karşı Binlerce yıl geçip gitmiş. Biz yeni baştan başlıyoruz uygarlısavaşmamayı kabul eden tutukğı, insanlığı öğrenmeye... Eski deneyimlerden öğrendiklerimilu mücahitlerin affedileceği bezi yaşama uygulamadıkça her şey boştur, her şeye yeni başlirtildi. Afganistan Devrim Kontan sıfırdan başlamak zorundayız. Geçmiş dönemlerin çirkin seyi, karşılıklı görüşmeye, hatta politikacısını bir kez daha tanımak, üstelik de onu geçmiştetaviz vermeye hazır olduklarını, kinden daha geride, daha ilkel, daha yetersiz, niteliksiz olarak ancak bu kararın Afgan hükübulmak insana acı vermez mi? Uygarlık bir birikimdir. Böyle metinin zayıflığı olarak görülmebir birikim var elbet. Ama kim farkında? Birikimden yararlanmesi gerektiğini kaydetti. mayı gerekli gören kim? TÜRKİYE ŞİŞE VE CAM FABRİKALARI A.Ş.'DEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Şirketimizin yıllık faiz ödemeli brüt TO55 sabit faizli 14. tertip 1. Seri tahvilleri 14 Ocak 1987, 2. seri tahvilleri ise 23 Ocak 1987 tarihlerinden itibaren Barbaros Bulvarı No. 125 Camhan, BalmumcuBeşiktaş ISTANBLL adresindeki merkezimizde satışa sunulacaktır İşbu tahvillerin halka arzı Seımaşe Piyasası Kurulu'nun 29.12.1986 tarih ve 115/TU sa\ılı ı/.nine dayanmaktadır. Ancak, bu izin, tahvillerimizin \e ort.iklığımizın kurul ya da kamuca tekeffülu anlamına gelmt/ * 1. Ortaklığın a) Ticaret Un\anı 1 urkiye Şişe ve Cam Fabrikalan'A.Ş. b) Merkez Adresi Barbaros BuKarı No. 125 Camhan, BalmumcuBeşiktaş /İSTANBUL c) Sermayesi 9.000.000.000. TL. ci) Başlangıç Sermayesi 25.5OO.OOO.0OO.TL. cii) Çıkarılmış Sermayesi 30.000.000.000.TL. ciii) Kayıtlı Sermayesi Cam sanayı \e bu sanayii ild) Faalivet Konusu gilendiren >an sanayiileri kurmak, işletmek ve her turlu sınai ve ticari şirketin sermaye ve yönetimine katılmak. e) Süresi Suresizdir. Tahvil ihracı yolu ile sağlanacak kaynak, işletme sermayesi ihtiyacının karşılanması \e yatınmların finansmanı amacıyla kullanılacaktır. İzahname 31/12/1986 tarih ve 1672 nolu T. Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlanmış olup, şirketimizin yukarıda belirtilen merkezinde incelemeye açık tutulacaktır. Çıkarılacak Tahvillerin ; a) Itibari Kıymetleri Tutan \e Tertibİ : 1.500.000.000.TL. 14. tertip 1. ve 2. sen b) Kupurlerin İtibari Kıvmetl. : KUPLR ADET TLTAR (TL) Otobüs ITO (Baştarafı 1. Sayfada) Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Adana'da bir konuşma yapması bekleniyor. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ali Baransel, "Sayın Cumhubaşkanımız Adana'da bir konuşma yapmayı düşünmektedirler. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuşmalarının bir bölümünde türban konusu üzerinde tekrar durabilirler' dedi. SHP Ordu Milletvekili ve ilahiyat fakültesi eski öğretim üyelerinden Prof. Bahriye Üçok, üniversitelerde başlatılan başörtütürban tartışmasının tarikatlardan kaynaklandığını söyledi. Üçok, YÖK'un öğretim sisteminin de tartışmayı körüklediğini bildirerek, "Yalnızca örtünmek Müslümanlık değildir. Devletin kuralları neyse uymak da İslamın bir sartıdır" dedi. Evren Izmir'de serbest bölge yeri saptandı TÜREY KÖSE İZMİRKirlilik nedeniyle Aliağa'dan vazgeçilmesi üzerine İzmir'de kurulması kararlaştınlan serbest bölgenin yeri belirlenmesine karşın, spekülasyonları önlemek için gizleniyor. DPT Serbest Bölgeler Daire Başkanı Yalçın Alaybeyoğlu, "Seçim yapıldı. Kararname tasarısı hazırlandı. Önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu'ndan çıkar. Ondan sonra hızla çalışmalar başlar" dedi. Aliağa'dan vazgeçilmesi üzerine, İzmir'de serbest bölge olarak Çiğli, Gaziemir ve Cumaovası'nın adı geçmeye başladı. Yeni serbest bölgenin yeri yöneticiler tarafından bir sır gibi saklanırken, özellikle sanayiciler ile daha önce Aliağa'ya akın eden spekülatörler meraklı bir bekleyiş içine girdi. DPT Serbest Bölgeler Daire Başkaru Yalçın Aleybeyoğlu Aliağa'nın çeşitli açılardan sakıncalı olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Türkiye'de serbest bölge fizibilitesi konusunda tecrübeli bir kuruluş yok. Birleşmis Milletler'den alınan teknik yardım çerçevesinde yabancı kuruluşlann teklifleri değerlendirilerek bir İrlanda firmasına bu iş verildi. İrlanda 1959dan beri serbest bölgeleri işletiyor. Aliağa. çeşitli açılardan mahsurlu bulundu. İzmir'de yeni bir yer beiirlendi." Alaybeyoğlu İzmir'de belirlenen yerin çok yakında açıklanacağına işaret ederek, sozlerini şöyle sürdürdü: "İzmir'de kamu kuruluşlan değişik alternatifler sundular, bunlar incelendi. Seçim yapıldı. Kararname tasarısı hazırlandı, Bakanlar Kurulu'na sunuldu. Kararla birlikte kamulaştırma karan da çıkacak. Sonra çalışmalar hızla sürer. Biz Mersin'de, Antalya'da bu işi öğrendik. Bundan sonra her şey daha hızlı gerçekleşir." Yöreye yatırım yapan özel sektör kuruluşlan ile spekülatörler gözlerini bu kez İzmir'e çevirirken, ara seçimlerde "serbest bölge gelecek. yolunuz yapılacak, köyünüz ihya olacak" diye propaganda yapan yerel ANAP'Iı politikacılar, zor durumda kaldı. ANAP Aliağa İlçe Başkanı Doğan Gürbüz, "Biz elimizden geleni yaptık. Serbest bölge buraya gelsin diye Ankara'ya gittik. Kaya Erdem'e söyledik. Artık, hayırlı olsun demekten başka bir şey elimizden gelmez" dedi. İzmir Sanayii ve Ticaret Odaları da, serbest bölgenin yerinin bir an önce açıklanması için baskı yapmaya başladılar. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı, "Konu ivedilik taşıyor, merakla bekliyoruz" derken, ITO Yonetim Kurulu Başkanı Dündar Soyer de "Biz uzun zamandan beri bunu istiyoruz. Serbest bölgeler uzun yıllardan beri gündemde. Zamanında davranılsaydı, İzmir. Beyrut'un yerini alabilirdi" biçiminde konuştu. 25.000 50.000 500.000 .000.000 300 5850 600 900 7.500.000, 292.500.000, 300.000.000, 900.000.000, ÖLAYLAREN ARDENDAKI GERÇEK EVET/HAYIR 7650 1.500.000.000.. Belirtilen kupürler 2 seri arasında eşit olarak dağıtılmıştır. c) Satış Süresi : 1. SERİ 2. SERİ Başlangıç Tarihi : 14.1.1987 23.1.1987 Bitiş Tarihi : 21.1.1987 30.1.1987 d) Erken Ödemeye Ilişkin Esas ve Şartlar : Erken paraya çevirme taahhudü yoktur. e) Tahvillerin yıllık faiz oranı ve faiz odeme tarihi : Tamamı hamiline yazılı tahviller brüt ^o 55 sabit faizli olup, faizler her yıl 1. seri tahviller 21 Ocak, 2. seri tahviller 30 ocak tarihlerinde ödenecektir. O Tahviller 750'şer milyon TL. tutarında, iki seri halinde olup, her serinin tamamı hamiline yazılıdır. g) Satış Fiatı : Tahviller nominal bedelinin ^o 5 noksanı ile satılacaktır. h) Tahviller 2 yıl vadelidir. 2. yılın sonunda bir defada itfa edilecektir. i) Ödemesiz dönem süresi: 2 yıldır. ». Tahvillerin odeme planı; a) 1. SERİ VADE ANAPARA (TL) 21.1.1988 21.1.1989 750.000.000.750.000.000.b) 2. SERİ 30.1.1988 30.1.1989 750.000.000.FAİZ (TL) 412.500.000.412.500.000.825.000.000.412.500.000.412.500.000.TOPLAM (TL) 412.500.000.1.162.500.000 1.575.000.000.412.500.000.1.162.500.000. Hükümet 750.000.000.825.000.000.1.575.000.000.6. Anapara se faiz odemeleri vadelerinde Camiş Menkul Değerler A.Ş.'nin merkezinde yapılacaktır. 1. Tahviller, Türkiye Şişe ve Cam Fab. A.Ş.'nin Barbaros Bulvarı No. 125 Camhan, BalmumcuBeşıktaş' İSTANBUL adresindeki merkezinde satılacaktır. 8. Tahvillerin anapara ve faiz ödemelerini taahhut eden kişi veya kurum yoktur. (Baştarafı 1. Sayfada) yatınmların meyvelerini gün geçlikçe derlivoruz. Ünhersiıelerde türban sorunu bu gerilemeden kaynaklanmaktadır. Fikir ve bilim özgürlüğünden yoksun bir ulkede türban konusunun bu kadar gürültu yaralması, eski çağlardaki, "meleklerin kanatlan var mıdır?" tartışmalarını anımsatmıyor mu? Milli Piyango yılbaşı çekilişinde büyük ikramiye 1 milyar lira idi. Biletler hemen tükendi. Bunun üzerine olağanüstü bir çekiliş duzenlendi ve ekstra büyük ikramiye 2 milyar lira olarak saptandı. Ne var ki 2 milyarlık ikramiye, satılmayan biletlerden birisine çıkınca, yeni bir sorun oluştu. Hükümeıin genel müdürleri, bakanları sorunu çözmek için fikir yürütüyorlar. 1986 'nın son haftalarında başlayan ve 1987'nin ilk haftasında süregelen Milli Piyango haberlerine kamuoyu aşırı ilgi gösteriyor. Geçim sıkıntısmdan bunalmış milyonlarca yurttaş, piyango ile dağıtılacak milyarlann hayali ile avunmakta ve uyutulmaktadır. Biryandan türbanla, oteyandan milyarla oturup kalkan bir toplum olmak ne anlam taşıyor? Öyle sanıyoruz ki, sağlıklı bir toplum olmak yolunda yürümüyoruz. Fikir ve bilim özgürlüğünden yoksun üniversitelerde türbanlı kız öğrencilerin ve gelir dağılımı dengesiz bir toplumda piyango milyarderlerinin artması, bozukluğun üzerine tuz biber ekmekten başka bir işe yarar nu? • * * 2milyara (Baştarafı 1. Sayfada) ra başlandığını söyledi. Üner, müdürlüğün ikramiye planlarını hazırlama birimi tarafından resmi tatil olmasına karşın hafta sonunda başlatılan çalışmalar ile 2 milyarın nasıl dağıtılacağı konusundaki formülün önümüzdeki hafta içinde hazırlanarak Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'e sunulacağını belirtti. Üner, "çekilişlere satılmayan biletlerin dahil edilmemesi yönünde bir çalışma olup olmadığı" biçimindeki bir soruyu yanıtlarken, "Böyle bir şej piyangonun fılozofısine aykın" dedi. Üner, Milli Piyango'nun 60 yıldır etkinliğini sürdürdüğünü belirterek, "60 yıldır iade edilen biletler olduğu gibi 60 yıldır iade edilen biletlere ikramiye çikaoıııyor" diye konuştu. Uner, 2 milyar liralık ikramiyenin vatandaşa dağıtılması konusunda, önümüzdeki günlerde özel olarak yapılacak bir çekilişle 20 tane 100 milyon liralık çekiliş biletini de satışa çıkarabilecekleri gibi yıl içinde yapılacak çeşitli çekilişlere dağıtabileceği secenekler üzerinde durduklarını yineleyerek, vatandaş açısından her iki seçeneğin bir farkı olmadığını sövledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle