18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 43. Uluslararası Venedik Film Şenliği'nden notlar HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ Değişik iki sinema örneği Bir adam soluk soluğa sahneye giriyor ve 'Bu apîalca oyunu izleyeceğinize beni dinleyin' diyor. Ve Portekiz sinemasımn yaşlı ustası Manuel de Oliveira, "Benim Halim"de bir türlü oynanamayan bir oyunun öyküsünü anlatıyor. Film, tiyaîroyla içli dışlı bir sinema örneği ama 'fılme alınmış tiyatro' değil. Fransız 'yaratıcı sineması'nın özgün adlarmdan Eric Rohmer'ın, 'Yeşil Işın' isimli filmi 'Mostra'nın ilk günlerinin en ilginç yapıtlanndan bir diğeriydi. Sessiz ve iddiasız sanatçı, aslında nice iddialı yönetmenden daha büyük bir yaratıcı. MEHMET BASUTÇU VENEDİKBir adam soluk soluğa sahneye giriyor. Telaşb, tedirgin ve heyecanlı davranışlarla çevresine kuşkulu kuşkulu baktıktan sonra başlıyor söze: "Sa>ın bayanlar ba>lar, beni dinleyin. Bu aptalca oyunu izleyeceğinize beni dinleyin, benim sıradan olmayan yaşamımın oykiisünii dinleyin..." 43. "Mostra"nın açılışını yapan, Portekiz sinemasımn yaşlı ustası Manoel de Oliveira'nın, " O Men C a s o " (Benim Halim) adlı fılmi böyle başhyor. Portekizli ozan Jose Regio'nun bir perdelik, ayru adı taşıyan oyununu Oüveira'nın kamerasından izleyeceğiz. Tiyatroyla içli dışlı bir sinema örneği, ama "filme alınmış tiyatro 1 ' değil, "Benim Halim". Senaryo Samuel Beckett'in bir yapıtından da esınlenmiş. Aynca dinsel bir bölüm de var: " J o b ' u n Kitabı"ndan alınan dışanya, işimden edeceksiniz beni" ...Ve ardından " H e m sonra sizin durumunuz çok önemli de benimki değil mi? Yatalak anneme, işsiz kardeslerime kim bakacak eger kovulursam? Çıkın dışanya" demeye kalmadan baş kadın oyuncu girecek sahneye, ama büyuk bir umutla hazırlandığı oyunun daha giriş bölümunü tamamlayamadan yorumu yanda kesilecek. O da bağınp çağıracak Kızıp köpurerek olup bitenlerin sorumluluğunu kapıaya yükleyecek: "Kovdurtturacağım seni... Yok onun durumuymuş, yok senin >ata)ak ananmış, hepsi sıradan... Siz astl benim durumumu bir bilseniz..." Daha sonra oyunun yazan fırlayacak sahneye, bunca zorluktan sonra yapıtının bir yabancı tarafından engellenmesine iyice içerlemiş olarak atıp tutacak. Eleştırmenlerden tiyatro müdurlerine dek herkese kızgın kızgın çatarak ıçindekileri boşaltacak.. Yazarın halı herkesinkinden daha ilginç olmasın sakın? oykunün görüntülerine, yavaş yavaş, tane tane konuşan bır iç ses eşlik ediyor. Sahneye kaçamak giren adamın iç sesi bu. O özgun durumunu anlatmaya çabahyor, ama hiçbir şey öğrenemiyoruz. Geveleyip duruyor lafı ağzında. Çevrenm gürultüsunden patırdısından kurtulan " b e n " , acısını kitlelere iletmekte yine zorluk çekiyor... Hem oyuncu hem seyirct Uçuncu mızansende yenıden renkli çekimde sıra. Kamera bu kez daha başka değişik açılar yakalamış. Aynı oyunu izliyoruz, birtakım konuşmalar da işıtiyoruz. Ancak hangı dilden olduğu seçılemeyen, anlaşılmaz sözcukler bunlar. Bır kargaşadır gidiyor ve dünyamız dönmeye devam ediyor... Tiyatro sahnesinin gerisinde beliriveren beyazperdeye yansıyan gunluk televizyon haberlerinin goruntulerine doğru dönuveriyor herkes bir anda. Öyle ya, hepimiz hem oyuncu hem de seyircı değil miyiz yeryuzunde? Seyirciler tedirgin Şenlik Sarayı'nın yamndaki açıkhava sineması "Arena"da da aynı gece gösterüiyor. "Benim HaBm". tki film bırden ızlemek içın "Arena"yı doldurmuş populer seyircinın rahatsızlığı giderek belirginleşiyor. Islık sesleri fılmde izlediğimiz kızgın seyirci örneğini canlandırmakta. lletişim bağları sinema perdesinin önunde düğumlenmiş bir yumak sanki... Bu arada Oliveira'nın girdiği beyazperdeye iç çatışmaların, devletlerarası savaşların, kutsal (?) davalar uğruna ölüme gönderilen körpecik çocukların göruntüleri yansıyor. Bir ara, Afrika'da açlıktan eriyen insanlarm dayanılmaz gerceği gelıyor önümuze. Yamndaki adam, oğlunun elindeki torbadan aldığı kuru yemişleri daha büyük bir hırsla ağzına atarak tıkınmasına devam edıyor... Büyük bir yaratıcı "Mostra"nın ilk gunlerının en ilginç yapıtlarından bir diğeri, Fransız "yaratıcı sineması"nın özgün adlarmdan Eric Rohmerin "Yeşil Işın"ı (Le Rayon Vert) oldu. Yönetmen, kısa bir açıklama yapmış: "Çevirdigim filmleri anında bir tepki yaratmaları için değil, tüm degerleri zamanla, yeniden düşünülduklerinde ortaya çıksın diye yaptım. Bu nedenle, bir filmi gördiikten sonra ne duşündüğüm sorulduğunda yanıt veremem. En azından bir gece geçmesi gerekir ki üzerinden, duşümde gorebileyim o filmi." Eric Rohmer'e hak veriyoruz, ama yine de "Yeşil Işın" konusundaki olumlu görüşlerimizi aktarmadan edemeyeceğiz. Rohmer, içtenci Fransız sineması içinde izlediği kendine özgü yola yeni, pırıl pırıl bir kilometretaşı daha dikiyor. Konu yine kadmerkek ilişkileri. Rohmer, ilerleyen yaşına karşın genç kuşakların ilişkilerine taptaze, gerçekçi ve tüm sıradan görünüşlerine karşın, toplumsal örguyü derinlemesine inceleyen, bu arada ruhbilimsel yanı gürultüsüz patırtısız su yuzune çıkıveren bir bakış getiriyor. Eric Rohmer çağının tanığı bir ruhbilimci, bir yazar ve bir sinema yaratıcısı. Bu kez, içine dönük genç bir sekreter kızm, tek başına geçirmek zorunda kaldığı taülini, erkeklerle ilişki kurmaktaki müşkülpesentliğini, çevresindeki yaşıtlanndan farklılığını bağlayıcı, sıcak, içten ve doğal bir yaklaşımla anlatıyor. Rohmer'in her zamankı yalın mizanseni, tüm dikkatini zengin diyaloglara vermiş. Duyduğunuz metnin inanamayacağınız kadar doğal ve gerçekçi olmasında, oyunculannın senaryo çalışmalanna da katılmalarının kuşkusuz buyük rolü var. Daha önce Rohmer'le iki film çeviren ve "Yeşil Işın"ı başından sonuna dek ölçülu, yerinde, eksiksiz ve neredeyse kusursuz yorumuyla omuzlarında taşıyan Marie Riviere'in çekim öncesi cabşmalardaki payını da unutmamak gerekiyor. Eric Rohmer sessiz, iddiasız bir sanatçı, ama nice iddialı yönetmenden daha büyuk bir yaratıcı. Insan gerçeğinin tum kalınlığını duyumsatıveriyor kaşla göz arasında. KIM KIME DUM DUMA BEHIÇ AK , mce vf zarif y \jacd\ PİKJNİK PIYALE MADRA GAZETECİ NECDET ŞEN Tamam, cniadık, "çocuK.ar çıçektır* amQ, boyie haraç isier ğıbı de savimGz k/ DU can/na yanüiğnmn sakızı. . BİR KİLOMETRE TAŞ1 DAHA Eric Rohmer, "Yeşil Işın"la, Fransız sineması içinde işlediği kendine oıgü yola yeni, pırıl pırıl bir kilometre taşı daha dikiyor. Diyaloglann inanmayacağınız kadar doğal ve gerçekçi olmasında, oyunculann senaryo çalışmalanna katılmış olmalarımn buyuk rolu var. kutsal öykü filmin son bölumünü oluşturuyor. Böylece, Jose Regio'nun oyunundan yola çıkarak daha zengin bir yapıt yaratan Oliveira, mizansen çeşitlemeleri diyebileceğiıniz bir denemeyi başanyla gerçekleştirmiş. Bir türlü oynanamayan bir oyunun öyküsü olan "Benim Halim"i üç kez değişik açılardan yorumlayan yönetmen, sinemanın yaratıcı olanaklarından olabildığince yararlanarak yepyeni, doyurucu ve alabildiğine kışisel bir yapıt imzalanuş. Ben, ben, yine ben! Kendi durumunun izleyecekleri oyundan bin kat daha ilginç ve önemli boyutları olduğunu, işgal ettiği sahnede savunan genç adam, halini bir turlu anlatamayacak... Arkasından koşan, dağmık saçları, şişkin gözleri, çelimsiz bedeni ve tum davTanışlarıyla buram buram beceriksizlik kokan tiyatro kapıcısı gelip koluna yapışacak: "Çıkın çabuk Yok, sonunda sinirli sinirli sahneye atlayan bir izleyici, bütün gün çalışıp didindikten sonra, yorgun argın geldiği tiyatroda kafa dinlemeye, değişik dünyalara gitmeye hazırlanırken, karşısına çıkan bu bildik kavgalardan bıktığını, kendi halinin daha önemli olduğuna inanmış bir kızgınlıkla anlatacak. Ben, ben ve yine ben... Birbirlerinin uzerlerine çıkmaya çabalayan benler... Simgesel bir anlam Yarun saat kadar süren bu öykünün ikinci mizanseni, siyahbeyaz çekilmiş sessiz bir film biçimine bürünmüş. Oliveira, hem Jose Regio'nun oyununun gectiği çağa göz kırpıyor, hem de simgesel bir anlam getiriyor. Bir önceki kurguya oranla değişik planlardan oluşan ve biraz daha hızlı bir çekimle verilen bu yeni bölümde oyuncular hırsla ağızlarını açıp kapıyor, oradan oraya koşuyorlar, ama onlan duyamıyoruz. Bildıfcimiz ÇİZGİLİK KÂMÎL MASARACl Kıbrıs Türk Karikatüristler Derneği sergisi Pasifik edebiyatmın tenıası sömtiı^eciliğe direniş rimli ve en tanınmış yazan ise Batı Samoa Adaları'ndan Albert Wendt. Wendt, Fiji Üniversitesı Pasifik Edebiyatı oğretim uyesi ve aynı zamanda Pasifık Edebiyat ve Sanat Birliği'nin yöneticilerinden. Eğitimini Yeni Zelanda'da yapmış. İşlediği temaların odak noktası, tıpkı Pasifikli oteki meslektaşları gibi "sömürgeciliğe karşı direniş, Okyanus aydınının kendini arayışı ve ozüne donme hesaplaşmaları ile geçmişin misyonerkoloni etkisinden annma" cabalan... "Sons for the Return Home" (Donüş Çocukları) adlı romanı, kendısıne ün sağlayan ve Batı Avrupa'da da yayımlanan ilk eseri. Yeni ZelanAlbert Wendt da'da oğrenim goren Samoalı bır sesleniyor: "Guney Pasifik ede tıp oğrencisinin Batılı ortamdaDr. NADÎR PAKSOY biyatı için uğraşımız şu sıralarda ki şaşkınhğı, giderek orayla builk meyvesini vermekte. Bundan tunleşmesı ve sonra da ulkesine Pasifik, kişiyi zaman ve mebir süre önce 'Giiney Denizleri donunce karşılaştığı uyumsuzkân kavramının dışına iten bir nin En İyi Öykuleri' adı altında luklar ışleniyor. "The Leaves of sonsuzluklar denizidir ve dışarbir antoloji hazııiandığında ki Banyan Tree" (Banyan Ağadan gelen bir kişi içın de guzeltapta hiçbir yerli yazarın eserine cı Yapraklan) romanında da likler okyanusu. Yerli halkın yer verebilmek olası degildi. Wendt, koken ve kişilik arayışı gunluk tekduzelikte farkında olÇiinkii o zamanlar, özgün Pasi içindedir. "Flying Fox in a Freemadığı heyecanlar, hindistancefik edebiyatı ndan bir ses çıkma dom Tree" (Bir Ozgurluk Ağavızli egzotik seruvenler, bu yüzdığı gibi, olanlar da henüz belli cında Uçan Tilki) (Uçan tilki, yılın başlarında birçok Batılı yabir olgunluktan yoksundu." Ara bölgede yaygın, irice ve eti makzann kaiemine esin kaynağı olur. dan geçen on beş yıl süresince, fi bul bir yarasa) ise yazarın yine Robert Louis Stevenson, Somerlizlenme dönemini yavaş yavaş benzer içerikli bir öykü kitabı. set Maugham, Jack London ve geride bırakan, maviliğin kendi Albert Wendt'in derlediği "Laü" James Michener, okyanus yaşaedebiyatı artık ilk gençliğini ya başlıklı Pasifık Edebiyatı Antomını fon olarak kullananların şıyor. Ülkelerinin geçmiş siyasi lojisi, konusundaki ilk yapıt olonde gelenleri. Oysa şimdilerde konumuna gore İngiliz veya ma ozelliğini de taşıyor ("Lali"'. ozgun Pasifik edebiyatı denilen bir olgudan söz edilmekte. Bu Fransız kultüruyle yetişmış ve yiPasifık koylerinde duyuru amane bu dillerden biriyle yazan cıyla kullanılan tamtamın adı). nun tohumları ise Pasifik toplumlarında siyası ve kulturel kı genç ozan, denemeci ve romanPasifik'te yuzyılların yarattığı, cıların eserleri birbiri ardından pırtılann belirmeye başladığı "atol" denilen alçacık mercan bolge kitapçılarının raflannı dol adacıkları vardır. Uçsuz bucakI980'li yıllarda atılmaya başlandurmakta. mış. Fiji'nin başkenti Suva'da yasız mavilikte yakınına ulaşılmayımlanan, Pasifik'in ilk ozgun dan da pek fark edilemezler. PaŞiire kıyasla, ozgun Pasifik edebiyat dergisi "Mana"nın (Maedebiyatında öykü, roman ve de sifik edebiyatı da şimdilik böyna, insanı iyiye, guzele yonlendirneme türlerindeki çalışmalar, he lesı "atol"ler gibi; mutevazı, susdiğine inanılan ruhun adı) birinci kun, ancak oluşumu suregelen... nuz bir elin parmaklannı geçesayısının onsözu bakınız nasıl miyor. Duzyazı turünün en ve Albert Wendt, özgün Pasifık edebiyatının öncüsü AĞAÇ \AŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAIS 'Basın \asa Tasarısı'na Hayır' Kultur Servisi Bir süre once kurulan Kıbrıs Turk Karikaturistler Derneği, Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşe'de bir karma karikatur sergisi gerçekleştirdi. Yapıtların ip üzerınde ve açık havada sunulduğu sergiye, 77 karikaturuyle 7 çizer katıldı. Mehmet Ulubatlı'nın yapıtlarının da yer aldığı sergiyle ilgili olarak Kıbrıs Turk Karikatürculer Derneği Başkanı Hüseyin Çakmak, "Sergi, Sayın Turgut Ozal'ın KKTC'ye uygulatmak istedıği 24 Ocak Kararlan'nın aynısı olan Ekonomik Onlemler Paketi'ni ve Başbakan Sayın Derviş Eroğlu'nun KKTC Meclisi'nden geçirmeye çalıştığı ve basın emekçilerini susturmaya yonelik Basın Yasa Tasarısı'nı eleştiren karıkaturlerden oluşmaktadır" dedi. Pasifık edebiyatının en tanınmış yazan, Batı Samoa Adaları'ndan Albert Wendi. Yapıtlarında işlediği temalar, sömürgeciliğe direniş, aydının kendini arayışı ve özüne dönme hesaplaşmaları, geçmişin koloni etkisinden arınma çabaları. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Eylül \ İNGİLTERE DİKTATÖRÜ! 1658'De 8U6VM, ÜNLÛ fAlGiUZ DBVLET ADAMI OLIVER CeOMWELL(OLİl//R. KBDMVtU) 59 YAŞtMOA ÖIPÜ. İN6O.IZ TA&ıMUlN EM İLGİNÇ BĞLÛMLERİNOEU &I&NI OLUŞTURAN İÇSAVAŞ ONUN ZAMAUIK1M ÇIİOAIÇ, K&UUGA SON VERİLMİÇTİ. Si/S PARLAMENTO ÜYesİYKEN E/CDUOMİK VE OİMİ NEOEA/L&SZS KPAL I . CHAtSLES'CA flYA GELEN GEME&AL CIŞ.OMIA/6U, SAVAŞLAR. VE&ee£< YÖtJETİMJ ELB ŞÇ M/Ş, HRAU OA IPAMA GöUDEgM/ÇT/. ANCAK, İYıCE GOÇLtMEM OLIi/EIS. CLgOA/IWEU.,PA&LAUEMTOYU KAPATAfSAIÇ DİttTATÖe oLMUf YAŞAMtNIN &OK1UUA ÖE6İM ÖYLE KALMIÇTiE. Solda, kralcılaria Cray*wetl ^ /d bir 50 YIL ÖNCE CUMHURİYET İş kanunu Iş kanununun tatbıkatına geçılmeden evvel kurulacak teşkılat içın Karadenız mıntıkasmda bır tetkık seyahaiı yapan ış daıresı reısı Enıs Behıç şehrımıze donmuştur. Enıs Behıs sırasıle Zonguldak, Ereğlı, Samsun, Bafra, Trabzon, Rıze ve Kasiamonu vılayetleh hakkmda tatbikat yapmıştır. Buradan Ege mıntıkasma gidecek olan ış daıresı reısı bundan sonra Bursa ve havalısını dolaşacaktır. Iş kanununun muvakkat faslına gore kanunun merıyet mevkiıne gırmesınden evvel merkezı Ankara'da bulunan bır ;j daıresı kurulacak ve bu dairenın memleketın ıcab eden 3 Eylül 1936 sanayı merkezlerinde şubelerı kurulacaktır. Enıs Behıç'ın yapmakta olduğu seyahat neticesinde bu şubelerin nerelerde kurulması lazım geldiği katı olarak tesbit edılmış olacaktır. Bu teşkilat teşrınısanı başında faalıyete geçecektır. 19361986 Defnelı ve Taşdelen sularını satmak uzere şehrin muhtelif yerlerinde satış şubelerı açacağını bır kaç gun evvel yazmıştık. Haber aldığımıza gore bu şubelerden Teşvikiye, Beyazıd ve Yenıcamidekiler açılmıştır. Vakıflar tdaresi gelecek sene bu şubelerin adedini arttırmağa karar vermiştir. Vakıf suları fsıanbul Vakıflar Idaresı'nın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle