Katalog

CUMHURİYET/9 Zam söylentileri yine yoğunlaştı Ozden: TekePe zam yok Tekel Genel Müdurü Süreyya Yücel özden, Tekel ürünlerine zam yapılacağına ilişkin söylentileri bir kez daha yalanlayarak, "îçki ve sigaraya zam yok" dedi. özden, tütünün ^ yabancı sermayeye açılmasından da Tekel'in ve üreticinin zarar görmeyeceğini savundu. yarbakır, Akhisar ve Çiğli'de 4 tane boş duran fabrika var. Bu tesisleri harekete geçireceğiz. Av"Zam" söylentileri yoğunlaşır rupa'ya bakügımız zaman hiç tuve pek çok kesim "zam" hazırhtünü olmayan ulke tutun maraulğı içine girerken, Tekel Genel leriyle meşhur. Neden Turkiye de Müduru Sureyya Yücel Özden, "sigara ve içkiye zam yapdmasıolmasın? 1leri teknolojiyi getirnın gundemlerinde olmadıgını" mek istiyoruz bövlece yeni iş imsöyledi. Tekel'in yabancı sermakânlan yaratılacak. Bugun ithal ye ve yerli yatırımalarla ortaklaettigimiz sigaralan Türkiye'de şa baslatacağı sigara uretimi koimal edecegiz. Bugun siz adı sanusundaki çalışmaların teknik nı bilinmeyen bir sigara uretsedüzeyde surduğunu belirten Özniz satamazsımz. Veya çok az saden, "Bizim kimseden saklımız tarsınız. Onlann pazarlanndan gizlimiz yok. Kimseye bir şey ^rarlanacağız. Bu demek degilkaptırmak da söz konusu degil. dir ki onlann her turlu istekleri Bir yanş başlattık, en çok kâr gekabul edilecek ve bu ise giriletirecek projeleri seçmeye çaiışıcek." yoruz" dedi. "Türk tutününün ve sigara üretiminin yabancı sermayeye Çokuluslu yabancı şirketlerin açılmasının ne gibi sonuçlar ve Turkiye'deki sermaye çevrelerinin ortaklaşa girişimleriyle doğuracağı" konusundaki soruTürkiye'de yabana patentli sigalara sinirlenen Özden, 'Yabancı ra üretimine başlanması konusu sermaye degil bir kere" dedikten son günlerde tekrar gündeme sonra şu yanıtı verdi: geldi. Tekel Genel Müduru Sü"Biz hem yerli hem yabancı reyya Yücel Özden'in son ABD sermayenin birtikte gelmesini gezisi sonrası uretime talip olan şart koşuyoruz. İkincisi yabancı yabana firmalann ve yerli ortaksermayeyi isteyişimizin bir sebelannın çalışmalanmn ne durumbi de, onlann teknolojisi ve onda olduğu konusunda henuz kelann elindeki pazar imkânı. Fabsin bir gelişme olmadığı kayderikalar harekete geçirilebilirse dildi. Yabana sermayenin tutün Türk tütunüne ilave talep dogasanayüne girmesiyle üreticinin ne caktır. Bir defa Türk tutunu olkazanıp ne kaybedeceği, bu çamadan sigara olamaz. Biz işin lışmanın Tekel açısından ne gibi icindeyiz, oyle kendi başına kimsonuçlar doğuracağı konusunda seyi bırakmayız. Tekel'in sorumgörüştüğümüz Özden, çaüşmalalulugu ve yetkileri devara ediyor nn son dunımunu şöyle özetledi: ve edecek de." Yabana sermayeye ve özel sek"Kimse korkmasın. Bu çalışmalar üreticiye de Tekel'e de bir tore bu alanın açılmasıyla Tekel1 zarar vermeyecek, aksine yeni yein devreden yavaş yavaş çıkarılni imkaniar yaraucaknr." özden masının söz konusu olup olmasözlerine şunları ekledi: dığı yolundaki soruya, "Dagılım "Samsun, Manisa, lzmir, Di yine Tekel'in. Devletin de hiç bir \\K\H\ W\Sİ MKEK'de Kunta Kinte'ler ARALARINDA Başbakan Ozal'ın "Açım" dediğı için "Yalan söyluyorsun" diye kovduğu Durmuş Ünal'ın da bulunduğu 9 işçinin, MKEK ile iş akdi yaparak ışbaşı yapmaJarına karşın daha sonra bir taşerona bilgileri dışında ihale edildikleri anlaşıldı. Bundan yaklaşık 45 yıl önce MKEK ile iş akdi imzalayarak işbaşı yapan bu ışçılerın, taşerona ihale edildikleri ve bu taşeronun geçıci ışçisi olarak çaliştıklarının anlaşılması ise, bu ışçilerın MKEK'ye "toplu iş sözleşmesinden yararlanmak" için yaptıklan başvuru üzerıne anlaşıldı. Işçilerin çalıştıkları işkolunda yetkili sendika olan TürkMetal sendikası ile kurum arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanmayı içeren başvurularına kurum tarafından verilen yanıtta, özetle, "Siz bizim işçimiz değilsiniz" denıyordu. Bunun üzerine işçiler haklarını almak için İş Mahkemesi'nde dava açtılar. Açılan dava üzerine yapılan ıncelemelerde, kurumun bu işçilere ödedıği ücretin bir bölümünün doğrudan doğruya taşeron otan Mehmet Ay'a ödendiği ortaya çıktı. Mahkeme safahatı ayrıca, ışçilerın işe girış bıldirgelerınin bir bölümünün ise ışçilerın bilgisi dışında taşeron Mehmet Ay tarafından bizzat doldurularak SSK'ya gönderildiğını de ortaya çıkardı. İşçilerden bazılannın İş ve İşçi Bulma Kurumu'ndan ıstendiği ve bu kurumdan getırdikleri kartlarla sınava tabi tutularak ışe alındıkları bildirıldi. MKEK Tekstil Makineleri Fabrikası'nda çalışan işçiler Mustafa Ata, Ismet Şener, Abdullah Gölcuk, Durmuş Ünal, Şenel Erdem, Ekrem Usta, Mehmet Özdemir, Vedat Çölgeçen ve Orhan Korkmaz şimdi İş Mahkemesi'nde sorunlarının çözüme kavuşmasını bekliyorlar. "Açım" dediğı için Özal'dan "papara yıyen" Durmuş Ünal meğer "Kunta Kinte"ymiş. YALÇIN ÇAKIR kaybı olmayacak" yanıtını veren özden, "Şu konu anlaşdmıyor, eskiden ne özel sektör ne de yabancı sermaye hiçbir sekilde tütün ve sigara sanayii 0c Ogilendirilmiyordu. Şimdi onlara bu imkân açılıyor. Tekel de bir kamu iktisadi kurumu haline geldi. Bütün buntar yapıhrken ne tütiın üreticisine ne Tekel'e bir zarar geiecek. Ekonomimiz kazanacak, böykce memleketin içinde de daha kalitdi sigaralar içilecek" dedi. Turkiye ile bu konuda 78 yerliyabancı grubun ilgilendiğini, fakat denetim ve seçim hakkının Tekel'de bulunduğunu belirten Özden, "British American Tobacco, Philip Morris, Austrian Tobacco, Japonya ve bir de bizim eski tsviçreli ortagımız var. Göruşmeler şu anda teknik duzeyde. Gelip bizim canlandırmak istedigimiz binalan inceliyorlar. Yuksek teknoloji getirecekler bize. Görüşmeler de teknik düzeyde zaten" şeklinde konuştu. "Canlandmlmaya çalışılan fabrikalann içindeki makinelerin yabancılann yuksek teknolojisine ne derece ayak uyduracağı" konusundaki soruya da Özden, "Makinelerin ne durumda oldugunu biz büiyoruz. Yani sadece binalan görmeye gelmiyorlar degil mi? Kaliıelerini çalışma durumlannı biliyor ve onlann tekliflerini bekliyoruz" yanıtını verdi. Anlasmaya oturmak için daha zaman oldugunu vurgulayan Süreyya Yücel Özden Türk sermayedarlann bu tercihte ne gibi etkisinin olacağı sorusuna ise, "Oolar bize muhatap degil. Muhatap olan gnıb halinde gelmeleridir. Şahıs olarak kimseyi muhatap aldıgımız yok. Kimseye de bir şey kaptınlmaz. Biz bir yanş başlattık. En ileri olçude kâr getirecek olanı seçme çabası icindeyiz" karşılığını verdi. nı çekiyorlar. (Fotoğraf: HALİL NEBİLER) otitika izlemiyor' Bu tatbikatlardan komşumuz lanistan'ın mcmnaa olmaa geifcini" vurgulayan Cumhurbaşı Evren, özetle şöyle konuştu: YmuuJstaıı'la aynı ittifak Içinı. Aynı ittifak içinde oMogumagöre, egitimimlzi geüştirmek, ı bizim yaranmuadır hem o iUtn yarannadır. Dolmyısıyla da TO ittifakının yarannadır. Idye, mtttecaviz ve yayümaa po% gttden bir ulke degildir." ayılmacı politika güden ülkenin oldugunu anlayabilmek için >'lardan bu yana tarihe bir bakun gerektiğini söyleyen Cumpaşkaru, Tttrkiye'yi yayümaa tika gütmekle suçlayan dost ülia bugüne kadar uyguladığı poanın en son halkasıtu Kıbns'ın îturduğunu belirtti. Evren, • r 74 hankatı Ue dornma müe ale etmemiş olsaydık, bugün ns o olkeye katılınış olacaktı" rek Türk Silahü Kuvvetleri'nin a engel oldugunu, 1974'e kadar ns'ta yaşanmamış banş, huzur üven ortamının 12 yıldır sürdüftbelirtti. Evren, "O halde Türk hlı Kuvveüeri, orada düzeni bonnak için degil, orayatanznrve güveni «?ğl»mak için gitmiştir" diye konuştu. Evren, Silahlı Kuvvetlerin Kıbns'ta dunıma mmüdahale ctmemesi halinde, 1974 yüında Yunanistan'daki Albaylar Cuntası'nın bugün hâlâ, var olacağuu söyleyerek, harekâtın aynı zamanda Yunanistan'a demokrasinin gelmesine yardıma oldugunu da belirtti. Evren, ne zaman Trakya bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir tatbikatı yapılsa, bu dost ulkeden bir sesin yükseldiğini söyleyerek "Ege'de Utbikat yapanz, ses ytikselir. Trakya'da tatbikat yapanz, ses yüksetir. Onun İçin bu koanya kısa da olsa deginmek lüzamonu hissettim" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, Pınarhisar'daki atış tatbikaundan sonra, Çerkezköy'e geldi. Burada manevraya katılan kolordulann silahlan, bir resmi geçitte Cumhurbaşkanı Evren'in Onünden geçti. Çerkezköy'de öğle yemeğini yiyen Evren, daha sonra Çorlu'ya hareket ederek buradan da helikopterle Ankara'ya döndü. Evren KNtoOSTM TURİSTfc MAM7AHMM Knidos, "ne Atinalılar, ne de Persler" dtyen "Dorian hexapolis"inden biri. Bağımsızlıtdarına düşkunlukteri, korsanhkjan, nerede okJuğu bâhmeyen, Koslulan kıskandıran ünlü çıptak Afrodit heykelleri ile bitintyortar. Yeni Knklos olarak adlandınlan Datça Yanmadası'nın en ucundaki bu tarihi yörede ayağınızın ucuyia toprağı biraz kanştrsanız, bir anfora, bir heykel parçası ile karşılaşmanız hâlâ ışten bile değil Yetkililer "gerekli önlemler" alıvermişler. Knidos'a bir jandarma karakolu, bir de bekçi dikmişler. Köytülerin tarla yerine etap btçtiği 8 bin kişilik antik tryatroyu kurtarmışlar! Şimdi buraya getenter.öyatru alanının önunde bir ineği teneke bira kutuları, plastik su şişeleri, detenan ambalaılan ile poz verirken görüyor Ya da belki de insan görmemekten yabanileşmiş bir domuzun, dernirleyen yabancı yatlara nispet edercesine, sanki "sıkıysa karaya çık, bir tarihi parçayurut" demesini ızliyorlar (Fstafraf: ROA EZER) Ah şu protokol... Fiskobıriik, Antbırlık ve Kozabirlik işyerlerinde çalışan yaklaşık 6 bin işçinin toplu iş sözleşmeleri imzalanıyordu. Türklş konferans salonunda işçi, işveren ve bakanlık temsilcileri bir araya gelmış, aylardır süren "müzakereleri" artık noktalamaya hazırlanıyordu. Ama tören konuşmacısız olur mu? Elbette olmaz. Bunun için ilk söz Türkİş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'a verildi. Ama Şevket Yılmaz doğrusu bıraz hazırlıksız yakalanmıştı. Yılmaz, "Önce siz konuşun, hem ben sizin sözleşme ile ne yaptığınızı bilmiyorum. Önce neden bana soz veriyorsunuz?" dıye işı bıraz "ağırdan almaya" çalıştıysa da, ah şu protokol yok muydu, kürsüye çıkmak zorunda kaldı Şevket Yılmaz, toplu is söz Haliç'in kirlenmesine büyük ölçüde etkide bulunan Alibeyköy Deresi'nin ıslah çalışmalarına başlandı. 13 kilometre uzunluğundaki derenin iki yanına kanalizasyon kolektörleri döşendi. SERPİL GÜNDÜZ Haliç'in buyuk ölçude kirlenmesine neden olan Alibeyköy deresinin ıslah çalışmaları başladı. Yaklaşık 7.5 milyar liraya ıslah edilecek derenin her iki tarafına, arazinin konumuna göre ağaçlandırma çahşmaları da yapılacak. Kâğıthane, Kurbağalıdere ve ıslah çalışmaları yeni başlayan Alibeyköy deresi ile birlikte îstanbul'un ıslah edilmeyi bekleyen 42 deresi bulunuyor. Istanbul Anakent Beledıyesi'nce Nafız Yürekli Inşaat A.Ş.'ye ihale edilen Alibeyköy deresinin ıslah çalışmaları 1989 yüında tamamlanacak. Eyup Fil Köprüsü'nden Alibeyköy Barajı'na kadar çift taraflı, 13 kilometre uzanan Alibeyköy deresinin ıslahı ile birlikte Haliç'i kirleten derelerden birinin daha yok olacağını kaydeden Eyüp Belediye Başkanı Eyüp Uçak, dere kenarlarımn yeşil alan, çocuk parkları ve dinlenme aJanları olarak yeniden duzenleneceğini kaydetti. Eyüp Belediyesi'nin 7.5 müyarhk temiztik Haliç için Alibeyköy deresinin ıslahına başlandı 200 milyar kredi almıştı İki öğretim üyesi ve bir bankacıdan oluşan bilirkişi heyeti, Horzum olayının gerçek mali portesini ve işlemlerdeki usulsüzlükleri kesin biçimde saptayacak. Horzıım dayası bilirkişide Haliç'te 13 kilometrelik bir kıyısı oldugunu kaydeden Uçak, Haliç duzenleme çalışmaları kapsamı içinde ilk etapta 3.5 kilometrelik kıyı şeridinde 641 bin 833 metrekarelik yeşil alan açıldığını kaydetti. 19871988 tarihlerı arasında gerçekleştirilecek ikinci etap çalışmasında 244.500 metrekarelik bir yeşil alan planlandığını belirten Uçak, HaÛç kıyüanndaki çahşmalarla, yeşil alan miktarında dünya olçulerinin altüst edildiğini öne surdu. Alibeyköy Barajı yokı uzerindeki alanın da boşaltıldığını soyleyen Uçak, 1987 yüı sonlarına kadar buradaki yeşil alan çalışmalanmn hızla sürdürüleceğini kaydetti. Alibeyköy deresinin ıslah çalışmalarıru yüruten şantiyenin şefı Kazım Cevatoglu, derenin ıslah çalışmalan çerçevesinde her iki tarafa kazıklar çaküacağıru belirterek, tabanı toprak olarak bırakılacak derenin üstunün de açık bırakılacağını söyledi. Alibeyköy deresinin her iki tarafına kanalizasyon için kolektör döşendiğini kaydeden Cevatoğlu, kolektör yapımınm tamamlanmasıyla çevrenin kanalizasyon sularının kolektörlere aktanlacağını, derenin yalnızca yağmur suyu taşıyacağını söyledi. Çevredeki işyerleri ve fabrikalar da kaldırıldığı için hiçbir atık suyun dereye akmayacağını belirten Cevatoglu, derenin ıslahı için 1985 yüında 4 milyar 145 milyon lira aynldığıru ancak 1989 yıİı sonuna kadar Bayındırhk Bakanlığı'nca belirlenecek endekslerle bu paranm 7.5 milyar liraya çıkabileceğini kaydetti. leşmesınin ne gibi haklar getirdiğini bilmemekle birlikte, "Her sözleşme biraz tekerrürden ibarettir" yorumlamasından yola çıkarak konuşmaya başladı: "Sözleşme, gönül nzasıyla imzalanmamış olsa bile ileride daha iyi sözleşmelere vesile olacaktır. Sözleşme günün şartlanna uygun değildir belki de ama taraflar kafa kaiaya verip müzakere etmişlerdir. Biz Türkİş olarak sözleşme görüşmelerine müdahale edilmemesini 3 yıldır söylüyoruz". Doğruydu, sözleşme ile ışçiler fazla bir hak almamışlardı ama, ne de olsa "mutlu bir gündü" ve bunun için biraraya gelınmişti. Sözleşmenin iyi olmaması ise işveren temsilcilerınce, "Neyapalım, günün ekonomik koşulları malum" gıbisinden açıklandı. Bakanlığın sınavını neden kaybetti? MALIYE ve Gümrük Bakanlığı'nda "Veri Kontrotöriüğü" sınavı açıldı. İyi, güzel.. alınacak 1000 kişı ile 45 milyon işsizden bıni bir iş sahibı olacak Eylül ayı sonlarında önce yazılı, sonra da sözlü sınav yapıldı. Yazılı sınavda neler sorulmadı ki? Sanki Malıye Bakanlığı'na kontrplör değil, Fatih Camii'ne imam alınacaktı? "Peygamberin doğuşu? Hicretı? Savaşları?" Bu sorulan doğru yanıtlayanlar imamhğa, yine dilimiz sürçtü, veri kontrotörlügüne alındılar. Zira pantolon gıymişti. Sözlü sınavı yapanlann gözleri önce pantolona takıldı. Daha sonra "Yalnız mı oturuyorsunuz? Yoksa ailenizle mı?" sorusuna, "Kız arkadaşımla birlikte oturuyorum. Ailem Ankara dışında" yanıtı alınınca, sınav jünsinden "hııımmm" sesleri yükseldi. Sonuçta pantolonlu ve kız arkadaşıyla oturan genç bayan şansını ne yazık ki yıtirmiştî. Hiç olmazsa bundan sonrakı sınaviarda nasıl davranacağı konusunda deneyim sahibı olmuştu O da bir kârdı... Sınava giren "aydın" düşüncelı bir bayan yazılı sınavı kazandı, ancak sözlü sınava girerken bir hata yaptı ZaferVnin 448. yüdönümü Ankara, sin ve Gölcükte yapılan törenleru kanı Tümamiral Naci Gözübüyuk, rrefkıtası daha sonra Atatürk Bulfı tstanbul'da ise, Kaptanı Derya •ufunda buüınuldu. Buradaki özel im ohır" direktifînin bilinciyle ha yzürdttedi ;r'e yurt çapında geçmiş olsun telgtflan yağmaya başladı. Adıyaman'ı Kâhta Belediye Başkanı Ahmet uranlı da Siirt Valisi Teker'e gön:rdiği telgrafta saldınyı devlete karşı lenen iğrenç bir suç olarak gördükrini söyledi ve Kâhta ilçesinde buman bir caddeye "Sclami Teker" iının verildiğini bildirdı. Bele,ye Başkanı'nın gönderdiği telgraf. 12 yıl önce ilçelerinde kaymakamk yapan Vali Selami Teker'e KâhJılann geçmiş olsun dileklerini de ındu. •laptandı >nu ile ilgili bilginin valilikten alıbileceğini, salgının önemli olmadıu belirtti. Doktor Dabakoğlu, dasonra Tüberküloz, tifo, sıtma ve ıhom gibi hastataklann salgın duma dönöşmesi Siirt'te normaldir. ı salgınlar sürekli artıyor. Korkulak bir şey yok" biçiminde konuştu. Bu arada bazı uzman doktorlar ise sıkıntısının ortaya koyduğu temizve bakun yetersizliklerinin trahom stabğını artırdığını belirttiler, tramlu öğrencilerin tedavileri bitene dar okula gönderilmemesi gerektiü savundular. ANKARA, (Cumhuriyet Biirostı) Hortaş Şirketi'nin sahibi Kemal Horzum'a usulsuz olarak verilen 200 milyar liraük kredi, seçilen uç kişilik bir bilirkişi heyeti tarafından inceleniyor. Kemal Horzum'a usulsuz kredi açtıkları gerekçesiyle haklannda dava açılan Emlak Kredi Bankası yoneticileri ile krediyi alan Kemal Horzum'un yargılamalarının vapıldığı Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, dava dosyasınm bir bilirkişi heyeti tarafından incelenmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, bilirkişi heyeti olarak, Ankara Üniversitesi Ceza Hukuku kursusünden Doç. Dr. Nevzat Toroslu, Maliye kursusünden Doç. DT. Ahmet Kumrulu ile Iş Bankası Krediler Müduru Ahmet Duranpeker'i bilirkişi olarak atadı. Mahkeme heyeti tarafından "geniş yetkilerie" donatılan bilirkişi heyeti şu sorulann yanıtlarını araştıracak: "Yapılan işlemler, talbikala uygun mu? Dava konusu belgelerin aldatıcı nitelikleri var mı? Yapılan işlem sonucunda hasıl olan zarar miktarı tam olarak ne kadar? Meydana gelen zararın tazminini sağlavacak gerekli belgeler var mı? Emlak Kredi Bankası Kızılay Şubesi eski Mudıiriı Fikret Öngen ile kambiyo eski sefi Nilgun Damgacı'nın fiilleri irtikap suçu oluşturuyor mu? Yapıİ!»n işlemler >asal mı? tşlemlerin, Bankalar Yasası karşısındaki durumu nedir? Banka >öneticilerinin yaptıklan işlemlerin (am olarak orta>a konulması. Voneticilerin işlemlerinde yasal olmayan >anlar var m ı ? " Halen yurtdışında bulunan Kemal Horzum henüz yakalanamadı, Kemal Horzum'un, hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararı uyarınca, yurda giriş yaptığı anda tutuklanması öngöruluyoı. NOKTA'NIN CİNSELLİK ARASTIRMASI Türkiye'de 4bintür ilaçvar Dünya Sağlık Örgtitü: "Gelişmemiş ülkeler için 250, gelişmekte olan ülkeler için 600700, gelişntiş sanayi ülkeleri için 1000 tür ilaç yeterli." ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Dunya Sağlık Örgutu, gelişmemiş ülkeler için 250, gelişmekte olan ülkeler için 600700, gelişmiş sanayi ulkeleri için 1000 tur ilacın yeterli oldugunu bildirirken, Türkiye'de kullanılan ilaç sayısının 4 binı bulduğu ortaya çıktı. Turkiye Eczacılar Birliği yetkilileri, genel olarak 198586'da getirilen "ithal malı ilaçların" kesin sayısının henuz belirlenmediğini ve onları da bu dört bin dolayındaki rakama eklemek gerektiğini bildirdiler. Yapılan araştırmalar, Türkiye'de ilaç tüketiminin yansmdan fazlasını yabancı sermayenin elinde tuttuğunu, ülkemizde uretilen iki bin dolayında ilacın yalnızca uç yuz kalemini ureten beş buyük firmamn ise ilaç piyasasının hemen hemen yarısına sahip oldugunu gösterdi. Konunun uzmanlan "Boylesi bir tekeki pazar yapısında, ilacın serbest rekabet koşullarında degerlendirildigini ve son kararname uyannca, ilacın maliyet unsurlannın yüzde onu aşması durumunda derhal zam isteginde bulunulduğunu" anımsattılar. EŞITLIK ARIYOR Türkiye'de cinsellikte liberalleşme yaşanıyor.» Birçok çift cinsel yaşamlarını zenginleştirmeye uğraşırken, cinsellikle ilgili değerlerde önemli değişmeler oluyor. Kadınlar, bu değişimde önde gidiyor. • Bir ev kadını: "O gece bir fahişeyi oynadım."#Dindar cevreden bir kadın:"Kocamla bir Itere bile aydınlıkta sevismedim."» Nur Sürer: "Seksten hic korkmadım. ASBEST VAVAŞ YAVAŞ ÖLDÜRÜYOR • Çaiıdorı içme suyu borulanna, fren balatalartndan mutfağa kadar her yırde osbest, diğer adıyla omyant soluyoruz • Cevdet Sejvı "Türkiye'de 500 işçinin hoyatı tehlıkede." # Devletin ihaleye çıkardığı tekke Tokat Turhal'dakı Kat Baba Hazretleri Türbesı KDV de öduyor OBasbakan'a bağlı örtulu odenekte kac para var? OUcurumun esiğindeki bankanın mudörü, keyfi kredıleri kımlere dağıttı? # Her derde şifa otlar: İlaç mı, şartaianhk mı? # TerfiedemeyenDr. Küçükyılmaz'ın suçu:"Sosyolist olmak " çağdaşDünyava ISLAH NASIL OLACAK? Alibeyköy Deresi'nin ıslah çalışmalannı yürüten şantiyenin şefl Kâzım Cevatoglu, derenin her iki tara/ına kazıklar çakılacağını, derenin üstünün açık, altının ise yine toprak olarak bırakılacağını söyledL Krokide ise Alibeyköy deresi ıslah alanı ve çevresindeki yeşil alan görüluyor. • tngiliz oğretım ..kadrosu • 0 X F 0 R D Ünıversıtesı dıl öğretim programlan • BBC Vıdeo dızılen • CAMBRIDGE Ünıversıtesı sınaviarını yapma yetkısı • Modern dıl laboratuvan • Deneyımlı. bılgılı yonetım • 9 yıllık kurum deneyımı •Her düzeyde Ingılızce oğretımı BURSA/AltıparmakSetbaşı TeJefon: mıııiHunıı vızesı 2225225694 tHGDN. OA47179 J